Etiket: Olası

  • TÜSİKON: “Olası erken seçim ekonomik istikrara zarar verir”

    TÜSİKON: “Olası erken seçim ekonomik istikrara zarar verir”

    Üreticiler Sanayiciler ve İş Adamları Konfederasyonu (TÜSİKON) Genel Başkanı Orhan Beşiktepe, ülke gündeminde ön plana çıkarılmaya çalışılan erken seçimin ekonomiye zarar vereceğini söyledi.

    TÜSİKON Genel Başkanı Orhan Beşiktepe, ülke gündemine getirilmeye çalışılan erken seçim ve etkileri üzerinde açıklama yaptı. Beşiktepe açıklamasında, “Öncelikle bakılması gereken ilk nokta ülkenin durumudur. Üreticiler Sanayiciler ve İş adamları konfederasyonu olarak elli ilde temsilciliklerimiz ve yönetimimizle sanayicimizi ve üreticilerimizi ziyaretlerde bulunuyoruz. Şu anda erken seçimi gerektiren bir durum söz konusu olmadığı gibi konuşulması dahi akıl tutulmasıdır ve asıl bu söylemler ekonomiyi etkiler” dedi.

    Türkiye’nin önemli gündemlerinden birinin pandemi olduğunu söyleyen Beşiktepe, “Dikkat edilirse pandemi süresince Türkiye Cumhuriyeti ile beraber tüm dünya ülkeleri her alanda sıkı tedbirler aldı. İster istemez bazı sektörler daralmaya gitti. Ancak devletimizin sağlık sisteminde ve ekonomide diğer dünya devletlerine örnek olacak şekilde sorunların çözümü için vergi indirimi, ticari teşvikler, sosyal yardımlar, işçi ve işverene yapılan yardımlar gibi tedbirler aldı. Mevcut koşulların erken seçime uygun değil. Erken seçim olması halinde özellikle pandemi döneminde ekonomi bir anda etkilenebilir. Erken seçim söylemlerini bırakıp ülke olarak birlik beraberlik içerisinde pandemi sürecini atlatıp normalleşmeye geçmenin çaresine bakmalıyız” diye konuştu.

    TÜSİKON Genel Başkanı Orhan Beşiktepe son olarak son zamanlarda siyasetçilere yapılan çirkin saldırıları şiddetle kınadıklarını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun annesine karşı yazılı hakareti de lanetlediklerini ifade etti.

  • Korona virüs salgınının mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocuklarının fındık hasadına katılımına olası etkileri araştırıldı

    Korona virüs salgınının mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocuklarının fındık hasadına katılımına olası etkileri araştırıldı

    Ferrero Fındık’ın desteğiyle Kalkınma Atölyesi Kooperatifi tarafından yapılan çalışma ile ‘Koronavirüs Salgınının Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri ve Onların Çocuklarının Fındık Hasadına Katılımına Olası Etkileri ve Önlemler’ hakkında yapılan çalışma sonrası bir rapor yayınlandı. Raporda Korona virüs sürecinde mevsimlik tarım işçileri ile ilgili alınması gereken önlemler de ortaya konuldu.

    Raporda, 2019 yılı sonunda Çin’de ortaya çıkan ve sonrasında hızla dünyaya yayılan Covid-19 salgınının 2020 Mart ayı itibariyle Türkiye’yi de etkilediği ve salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirler birçok sektörde çalışmaların ve üretimin durmasına veya yavaşlamasına yol açtığı hatırlatıldı.

    Tarımsal üretimin bu sektörlerin başında geldiği belirtilen raporda “Türkiye’de genellikle mart ayı sonundan kasım ayı sonuna kadar, 10 ay gibi geniş bir zamana yayılan tarımsal üretimin farklı ürünlerinde mevsimlik gezici olarak yüz binlerce işçinin çalıştığı düşünülmektedir. Salgını önlemeye yönelik tedbir kararları özellikle mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocuklarının istihdam edildiği ürünleri ve farklı coğrafyalardaki üretim süreçlerini etkilemeye başlamıştır. Korona virüs Salgınının Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri ve Onların Çocuklarının Fındık Hasadına Katılımına Olası Etkileri ve Önlemler Hızlı Araştırması’nın temel amacı; küresel düzeyde hissedilen Covid-19 salgını kapsamında toplumsal yapı içerisinde en kırılgan ve görünmez topluluklardan biri olan mevsimlik gezici tarım işçileri ve çocuklarının maruz kaldıkları/kalabilecekleri olası riskleri ortaya koymak, mevsimlik göç süreçlerini nasıl etkileyeceğini belirlemek ve özellikle 2020 Ağustos ayında fındık hasadına katılacak mevsimlik gezici tarım işçileri üzerinden bu risklerin en aza indirilebilmesi için yerel, bölgesel ve ulusal öneriler geliştirilmesine katkı sağlamaktır. Ayrıca bu amaç kapsamında, salgın sürecinin fındık hasadına olabilecek etkilerinin anlaşılmasına da çalışılmıştır. Araştırma dört temel araç üzerinden gerçekleştirilmiştir. Öncelikle, masaüstü taraması (desk review) kapsamında dünyada ve Türkiye’de salgının tarımsal üretime ve gıda tedarik zincirine etkileri konusundaki haber ve tartışmalar takip edilmiş; 3 Nisan 2020 tarihli İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü genelgesinden itibaren Türkiye’de bu kapsamda alınan önlemler ve 2020 Nisan-Mayıs aylarında çay ve fındık üretimi yapılan illerde gerçekleştirilen toplantılarda bu önlemlere dair alınan komisyon kararları incelenerek süreç analizi gerçekleştirilmiştir” denildi.

    Sürecin takibini kolaylaştırmak ve alınan kararların farklı yörelerdeki uygulamalarını teyit edebilmek üzere farklı aktör ve kurum temsilcilerinden oluşan 95 kişilik WhatsApp grubu kurulduğu belirtilen raporda, farklı yerellerde alınan önlemlerin işlerliğine ve ortaya çıkan sorunlara dair önemli ve anlık bir bilgi akışı sağlandığı kaydedildi.

    Çay hasadında yaşanan gelişmeler dikkate alındı

    Fındık üreticileri ve bu üretimin farklı aşamalarından sorumlu olan kurum temsilcilerinin 2020 Nisan ayı sonu itibariyle çay hasadında yaşanan gelişmeleri yakından takip edildiği belirtilen raporda, “Görülmüş ve salgının fındık hasadına olası etkilerine karşı çözüm önerileri üzerinde düşünüldüğü anlaşılmıştır. Ayrıca not etmek gerekir ki, bu çözüm önerilerinin önemli bir kısmı, fındık üretimi ve bu üretimin en önemli halkası olan mevsimlik gezici tarım işçileri, aileleri ve çocuklarına dair yıllardır dile getirilen sorunlarla ilgilidir. Sözgelimi, temiz ve sürekli suya erişim, konaklama alanlarında banyo ve sıcak suya erişim, tuvalet, ulaşım maliyetleri ve çocuk işçiliğinin önlenebilmesi için gerekli olan donatılar, bu özel dönemde salgınla mücadele kapsamında daha önemli ve dolayısıyla daha görünür olmakla birlikte, sadece salgınla ilgili ihtiyaçlar olarak görülemez. Bu nedenle yapılan tüm görüşmelerde salgınla mücadele kapsamında bu alanlarda atılması gereken adımların, fındık üretim alanlarında yıllardır beklenen iyileşmeler konusunda da bir zemin olabileceği yaygın olarak farklı aktörler tarafından ifade edilmiştir. Araştırma kapsamında işaret edilen sorunların takibi ve çözümlere dair önerilerin kalıcı iyileşmeler olarak sonuç verebilmesi için sektöre dair düzenli veri toplanması gereklidir. Öncelikle, Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirler, özellikle seyahat kısıtları ve ulaşımda seyrekleştirmeyle ilgili kurallar görüşülen herkes tarafından bilinmekle birlikte nasıl uygulanacağı konusunda belirsizlikler olduğu görülmüştür. Bu kuralların uygulanması halinde ihtiyaç duyulan işgücünün temini konusunda kimi güçlükler oluşacağı, ulaşım maliyetlerinin kaçınılmaz olarak artacağı ama kimin tarafından karşılanacağının bilinmediği belirtilmiştir. Buna karşın bu yıl fındık alım fiyatlarının yüksek olacağı beklentisi ile tedbir uygulamalarının maliyetlere yansımasının önemli bir engel teşkil etmeyebileceğine dair yaygın bir görüş de bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.

    Fındık toplamada imece usulüne dönülebilir

    Raporda, fındık toplamada aynı çayda hasadından olduğu gibi imece usulüne de dönülebileceği vurgulanarak “Mevsimlik gezici tarım işçilerinin fındık hasadı sürecine kısmen ya da tamamen katılamaması durumunda, Düzce ve Sakarya illerinde fındık üretimin yarı yarıya azalacağı söylenirken, diğer iller için geleneksel imece usulüne dönülebileceği, ‘gurbetçi üreticilerin’ aileleriyle birlikte bahçeye gireceği, artan işsizlik nedeniyle mahalli işgücü arzının artacağı ve fındık satış fiyatlarının yükseleceğine dair beklentiden dolayı kimsenin fındığını bahçede bırakmayacağı belirtilmiştir. Kısaca fındığın dalda kalmayacağına dair yaygın bir inanç bulunmaktadır. Görüşme yapılan fındık bahçe sahipleri ve farklı kurumlardan temsilciler Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin uygulanması aşamasında karşılaşılabilecek güçlükleri, bir yanıyla da, tarım aracıları ve temsil ettikleri işçilerin kayıt altına alınması, fındık hasadında ihtiyaç duyulan ve bölgelere göre farklılık gösterdiği gibi yıllara göre de dalgalanan işgücü ihtiyacının belirlenebilmesi, üretim maliyetlerinin yeniden düşünülmesi, mekanizasyon ve file/tül kullanımı gibi yeni tekniklerin yaygınlaşması, bu yaygınlaşmanın gerektirdiği kimi yatırımların ve fındık bahçe düzenlemelerinin düşünülmesi, fındık üretimi açısından önemli görülen farklı aktörler arasında koordinasyonun sağlanması için girişimlerde bulunulması gibi birbirinden farklı, fakat birbirini destekler alanlarda adımlar atılması yönünde bir fırsat olarak görmektedir. Diğer yandan, Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin bitkisel üretime ve bu alanda çalışan mevsimlik gezici tarım işçileri ve çocuklarına olası etkilerinin kontrol edilebilmesi için, tarımsal üretim alanında merkezi karar alma mekanizmaları ile farklı illerdeki üretim süreçlerinin gerektireceği özgün ihtiyaçları tespit ederek çözüm üretecek yerel kurumların eşgüdümünün sağlanması gereklidir. Bu yapı; fındık üretiminin gerçekleştirilmesinde önemli role sahip tarım aracıları, bahçe sahipleri, büyük firmalar, muhtarlar ve bu alanda çalışan meslek örgütleri ile sivil toplum kuruluşları gibi farklı aktörlerin verimli bir iletişim içinde olmasının zeminini sağlayacaktır” denildi.

    Covid-19 salgın nedeniyle maliyetler yükselebilir

    Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin uygulanmasının kaçınılmaz olarak maliyetleri yükselteceği ve buna karşı ailelerin de değişen koşullarla başa çıkma stratejisi olarak çocuk emeği kullanımına yönelebileceği kaygısına vurgu yapılan raporda şu ifadelere yer verildi:

    “Bu kaygı sadece fındık üretimi alanında değil, küresel ölçekte bir gündem oluşturmaktadır. Fakat diğer yandan yapılan araştırmalar gelirdeki beklenmedik değişimlerin çocuk işçiliğine olası etkisinin işgücü tipi, üretim biçimi ve bölgesel-kültürel farklara göre değişiklik gösterebileceği ve evrensel bir genelleme yapılamayacağını söylenmektedir. Araştırma kapsamında görüşülen kurum temsilcileri de bu konuda farklı görüşler bildirmiştir. Öncelikle, ailelerin çocuklarıyla seyahat etmelerinin bir tercih değil zorunluluk olduğu belirtilmiş, çocukların işçi olarak kullanılmasının fındık bahçe sahibi açısından zaten verimsiz olacağını, ama işçilerin bahçelere yakın konakladığı durumlarda bu alanda tam anlamıyla denetim sağlanmasının da kolay olmayacağı ifade edilmiştir. Eğer konaklama alanlarında seçenek oluşturulmazsa çocukların tam bir işçi olarak olmasa da su taşımak gibi basit işler için bahçelere gireceği düşünülmektedir. Maliyet artışları nedeniyle olmasa da eğer beklenen işgücü sağlanamaz ve ürün rekoltesi de yüksek olur ise mevsimlik gezici tarım işçilerinin ailecek çalışabileceği ayrıca belirtilmiştir. Diğer yandan, bahçe sahipleri açısından da kendi çocuklarının bahçeye girmesinin önemsendiği, üretime dair bilgi ve deneyimin ancak bu yolla kazanılabildiği söylenmiştir. Diğer yandan, salgının nüksetmesi ya da olası görülen bir ikinci dalga durumunda tüm bu tedbirlerin tekrar uygulanmaya başlanacağı en yetkili makamlar tarafından ifade edilmiştir. Dolayısıyla hızlı araştırma kapsamında bu gündeme dair toplanan verilerin, salgın koşullarından bağımsız olarak da önem taşımakta olduğu düşünülebilir.”

    Covid-19 salgını sürecinde fındık hasadına katılacak mevsimlik gezici tarım işçilerine dair öneriler

    Sağlık Bakanlığı’nın normalleşme süreci için belirlediği tedbirler kapsamında ilgili bakanlıkların kendilerini ilgilendiren işkollarına dair 13 rehber olmasına karşın tarımsal üretim konusunda çalışanlara dair henüz bir rehber yayınlanmadığı kaydedilen raporda alınması gereken tedbirler şu şekilde sıralandı:

    “2020 Nisan ve Mayıs aylarında salgına karşı alınması istenen önlemler, gerçekte mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma ve konaklama alanlarına dair yıllardır dile getirilen ihtiyaçlarla örtüşmektedir. Konaklama ve yaşam alanlarının iyileştirilmesi görüşmelerde mevsimlik gezici tarım işçilerinin barınma ihtiyacını karşılamak üzere çoğunlukla fındık bahçelerinde bulunan konut, baraka veya müştemilatların kullanıldığı görülmüştür. Bu seçenek dışında geçici çadır alanları ve belirli ilçelerde METİP alanları barınma ihtiyacının karşılanması için kullanılmaktadır. Bu çerçevede özellikle firmaların sosyal çalışmalar kapsamında elde ettiği veriler ve bilgiler gözden geçirilerek öncelikli sorunları olan yöreler, bahçeler belirlenebilir ve ilk etapta buralarda işçiler için alternatif barınma imkânlarının sağlanması için çaba sarf edilebilir. Bunun için atıl durumdaki kamu binaları değerlendirilmelidir. Her durumda tarım aracıları ve fındık bahçe sahipleri kişisel mesafe kuralının nasıl sağlanacağı konusunda bilgilendirilmelidir. Bu çerçevede yüz yüze bilgilendirme kadar afişler, posterler ve broşürler gibi bilgi verici materyaller hazırlanabilir ve yaygın dağıtımı gerçekleştirilebilir. Bu konuda ilgili kamu desteğinin sağlanması için hazırlıklar yapılabilir. Fındık hasadı öncesi konaklama amaçlı alanlar ziyaret edilmeli ve ihtiyaç duyulabilecek hizmet ve malzemelerin tespiti yapılmalıdır. Özellikle fındık bahçelerinde bulunan konut, baraka veya müştemilatlarda konaklama durumlarında sosyal mesafenin sağlanabilmesi için Kızılay, AFAD, firmalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından ücretsiz ilave çadır desteği sağlanmalıdır. Fındık hasat dönemi boyunca düzenli denetimler gerçekleştirilerek önlemlerin nasıl uygulandığı izlenmelidir. Firmaların sosyal çalışmacıları bu konuda öncü rol oynayabilir. Aynı zamanda il/ilçe düzeyinde gerek kamunun gerekse özel sektörün dahil olabileceği mobil ekipler süreçte görev alabilir. Konaklama alanlarında kalacak mevsimlik gezici tarım işçilerinin sayısı, yaş aralıkları, 65 yaş ve üzeri kişiler ile kronik rahatsızlığı olanlar, gebe kadınlar belirlenerek kayıt altına alınmalıdır. Bu veriler haritaya işlenmeli, ilçe mülki idare amirine verilmeli ve her ilçe bu kapsamda acil bir planlama yapmalıdır. Mevsimlik gezici tarım işçileri konusunda en önemli ihtiyaçların başında temiz, yeterli ve sürekli su temini gelmektedir. Salgın döneminde bu ihtiyaç özel bir önem kazanmıştır. Özellikle yerel yönetimlerin desteğiyle bu ihtiyaç acil olarak karşılanmalıdır. Konaklama alanında ihtiyaç duyulabilecek katı-sıvı sabun, kolonya, tuvalet kâğıdı, hijyenik ped, çocuk bezi gibi hijyen malzemeleri desteği sağlanmalıdır. El yıkamanın önemi bu süreçte sıklıkla vurgulanmıştır. Hem bahçelere hem de konaklama alanlarına el yıkamaya olanak tanıyan musluklu bidonlar konulabilir. Aynı zamanda bu bidonlar işçilerin görsel materyalle bilgilendirilmesi için de kullanılabilir. Fındık tarımında bahçelerde bulunan konut, baraka veya müştemilatlarda kullanılan elektrik ve su giderleri bahçe sahipleri tarafından karşılanmaktadır. Bu giderler METİP alanları dışında geçici çadır yerleşim alanlarında kalan tüm mevsimlik gezici tarım işçileri için de karşılanmalıdır. Sağlıklı beslenmenin salgınla mücadele konusunda önemli olduğu vurgulanmaktadır. Ailelere hijyenik olarak yemek hazırlayabilecekleri sağlıklı alan ve araçlar ile gıda desteği sağlanmalıdır. Ayrıca yemek hazırlamak amacıyla ailelere pişirme üniteleri temin edilmelidir. Yaz aylarına denk gelen hasat döneminde çalışma saatleri sonrası kişisel bakım ve temizliğin sağlanabilmesi için banyo, sıcak suya erişim ve tuvalet altyapıları kurulmalı, düzenli dezenfekte edilmeli ve bu alanlarda ihtiyaç duyulan malzemeler temin edilmelidir.

    Konaklama alanlarında çöplerin toplanması, çevre ilaçlamasının düzenli olarak yapılması sağlanmalıdır. Konaklama alanlarında Covid-19 salgınına ilişkin bilgilendirme panoları bulunmalı ve gerekli durumlarda danışılacak kurumların iletişim bilgileri yer almalıdır. Konaklama alanlarında ya da yakınlarında çocukların ihtiyaç duyabileceği hizmetler ve alanlar düzenlenmelidir. Yapılan görüşmelerde kimi kurum temsilcileri salgın nedeniyle yaşanabilecek maliyet artışlarına karşın bir dengeleme stratejisi olarak çocuk işçiliğinin artabileceğini belirtmiştir. Böylesi bir gelişmeye karşı konaklama alanlarında çocuk işçiliğine karşı bilgilendirmeler yapılmalı ve denetimi sağlanmalıdır. Çocuk işçiliğinin takip edilmesi bu yıl için özel bir önem kazanmıştır. Konaklama alanları düzenli olarak ziyaret edilmeli ve sağlık kontrolleri yapılmalıdır. Bunun yanı sıra fındık bahçe sahipleri edinebilecekleri basit bir ateş ölçme cihazı ile işçi ekip başları aracılığıyla günlük olarak ateş ölçümü yapabilirler. Bu nedenle hem bahçe sahiplerinin hem de işçi ekip başlarının hastalığın belirtileri ile ilgili bilgilendirilmeleri önemlidir. Olası bulaşma durumlarına karşın yerleşim yerleri ve konaklama alanlarına yakın acil karantina alanları oluşturulmalıdır. Geçici çadır yerleşiminde Covid-19 vakası saptanması durumunda yerleşimin acilen karantinaya alınmasını sağlayabilecek altyapılar kurulmalı, gerekli sağlık ve gıda desteği verilmelidir.”

    Raporda mevsimlik gezici tarım işçileri ve ailelerinin maliyet artışlarından olumsuz etkilenmemesi için bir dizi mali ve ayni destek sağlanması düşünülmesi ve bu kapsamda salgın süresince, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mevsimlik gezici tarım işçisi aileler için, geçici koruma altında bulunan Suriyeliler için tanımlanan Kızılay Kart uygulamasına benzer bir destek sistemi düşünülebileceği vurgulandı.

  • Asfalt dökülen yol çöktü, olası bir facia ucuz atlatıldı

    Asfalt dökülen yol çöktü, olası bir facia ucuz atlatıldı

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde ana arter üzerinde yapılan asfalt çalışmaları sırasında yol çöktü. Çöken yola devrilen kamyonun yanında bulunan 2 işçi olası bir felaketten saniyelerle kurtuldu.

    Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin Eski Garaj önünde döktüğü asfalt çalışması sırasında kasası zift ve asfalt malzemesi yüklü kamyon bir anda çöken yolda mahsur kaldı. Eski ve kullanılmayan bir kanalizasyon şebekesinin geçtiği zemine gömüldüğü öğrenilen kamyonun hemen yanında bulunan 2 işçi olası bir felaketten saniyeler farkıyla kurtuldu.

    Uzun süre kasasında tonlarca ağırlıklı yükle ön tekerleği havada kalan kamyon asfalt çalışmalarına katılan bir iş makinesinin yardımıyla gömüldüğü yerden çıkarılabildi.

  • PAÜ’de ‘Küresel İklim Değişikliği ve Olası Etkileri’ konuşuldu

    PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Prof. Dr. Gürkan Semiz, İklim değişikliğinin günümüzdeki sonuçlarının önüne geçilebilmesi için küresel düzeyde önlemlerin alınması gerektiğini belirterek, “İklim değişikliğini artık her kesimin ve özellikle bilim insanlarının kabul ettiği bir gerçek” dedi.

    Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’na bağlı PAÜ Genç TEMA Topluluğu tarafından düzenlenen “Küresel İklim Değişikliği ve Olası Etkileri” adlı konferans İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve PAÜ Genç TEMA Topluluk Danışmanı Prof. Dr. Gürkan Semiz’in konuk olduğu konferansta, iklim değişikliğinin yeni bir olgu olmadığına ve son birkaç yüzyıllık dilimde doğa üzerinde artan baskının bir sonucu olduğu vurgusu yapıldı. İklim değişikliğinin günümüzdeki sonuçlarının önüne geçilebilmesi için küresel düzeyde önlemlerin alınması gerektiğini belirten Semiz, son yıllarda dünyanın dört bir yanında afetlerin artmasının bütün ülkelerin bu konuya öncelikli olarak önem göstermelerini zorunlu hale getirdiğini anlattı. Semiz, iklim değişikliğini uzaktan izlemenin yeterli olmadığını ifade ederek, “İklim değişikliğini artık her kesimin ve özellikle bilim insanlarının kabul ettiği bir gerçek. Bu noktada, her bireyin iklim değişikliği konusunda yapabileceği bir takım tutum ve davranışlar var. İklim değişikliğinin en önemli sebebi küresel ısınmadır” dedi.

    Konferansın devamında, PAÜ Genç TEMA Topluluğu öğrencilerinin atölye çalışmaları yaparak hazırladıkları yaklaşık 100 adet pazar filesi “Plastiğe Dur Diyoruz, Pazar Filesi Kullanıyoruz” teması adı altında katılımcılara hediye olarak dağıtıldı.

    Konferans, katılımcılardan gelen soruların cevaplanmasının ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

  • İzmir’de olası İZBAN grevine karşı ek sefer önlemleri

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBAN’daki Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanılamaması durumunda, vatandaşların olası bir grevden olumsuz etkilenmemesi için ESHOT, İZULAŞ ve İZDENİZ’de sefer sayılarını artırıp yeni hatlar oluşturdu.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşımında önemli bir payı olan ESHOT, İZULAŞ ve İZDENİZ, Aliağa ile Selçuk arasında sefer yapan İZBAN’daki grev ihtimali üzerine gerekli tedbirleri aldı. Toplu İş Sözleşmesi’nde uzlaşma için son ana kadar umutlu olduklarını söyleyen Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bu arada vatandaşların olası bir grevden olumsuz etkilenmemesi için de ESHOT, İZULAŞ ve İZDENİZ’de sefer sayılarını artırıp yeni hatlar oluşturduklarını, hizmet verecek tüm yeni otobüs hatlarının sabah 06.00’dan itibaren sefere başlayacağını açıkladı.

    Kuzey Aksı

    Buna göre Aliağa, Foça ve Yeni Foça’ya ulaşım talebinin karşılanması amacıyla 843 No’lu Aliağa Aktarma Merkezi-Egekent Aktarma Merkezi arasında 10 adet körüklü araç ve 15 dakika sıklık ile hizmet verecek yeni hat oluşturuldu. Ayrıca 844 No’lu Egekent Aktarma Merkezi ile Bornova Metro Aktarma Merkezi arasında ve 856 No’lu Çiğli Aktarma Merkezi ile Alsancak Gar arasında körüklü araçlarla hizmet verecek otobüs hatları oluşturuldu.

    744 No’lu Foça-Hatundere Aktarma Merkezi hattını kullanan yolcular “Helvacı kavşağında”,

    745 No’lu Yeni Foça-Biçerova Aktarma Merkezi hattını kullanan yolcular, “Yeni Foça yol ayrımında”, 752 No’lu Buruncuk-Hatundere Aktarma Merkezi hattını kullanan yolcular ise “Yıldırım” durağından, 843 No’lu Aliağa Aktarma Merkezi-Egekent Aktarma Merkezi hattına erişim sağlayabilecekler.

    Bunlara ilave olarak yolcu yoğunluğuna göre, 121 No’lu Bostanlı İskele-Konak, 200 No’lu Mavişehir Aktarma Merkezi-Havalimanı, 543 No’lu Bostanlı İskele-Halkapınar Metro, 800 No’lu Menemen Aktarma Merkezi Bornova Metro, 912 No’lu Egekent Aktarma Merkezi-Alsancak Gar, 921 No’lu Bostanlı İskele-Alsancak Gar ve 802 No’lu Egekent Aktarma-Konak hatlarına ilave otobüs tahsisi yapılacak.

    Güney Aksı

    Torbalı (Tepeköy Aktarma Merkezi ile Sarnıç Aktarma Merkezi) ve Sarnıç arasında 10 adet körüklü araç ile 15 dakika sıklıkta hizmet verecek yeni otobüs hattı oluşturuldu.

    Ayrıca Buca Bölgesine toplu ulaşım hizmeti sunan 418 No’lu Şirinyer Aktarma-Halkapınar Metro, 70 No’lu Tınaztepe-Halkapınar Metro ve 470 No’lu Tınaztepe-Lozan Meydanı hatlarına ilave otobüsler tahsisi yapılacak. 70 No’lu Tınaztepe-Halkapınar Metro hattının bazı servisleri ise Şirinyer Aktarma Merkezi’nden başlayacak.

    Gaziemir Bölgesi’nde toplu ulaşım hizmeti sunan 90 No’lu Gaziemir-Halkapınar Metro, 691 No’lu Gaziemir-Halkapınar Alsancak Gar, 200 No’lu Mavişehir Aktarma Merkezi-Havalimanı hatlarına ayrıca kent merkezinde 253 No’lu Halkapınar Metro 2-Konak hatlarına otobüs takviyesi yapılarak ek seferler konulacak.

    İZDENİZ’den takviye

    Olası bir İZBAN grevi durumunda Karşıyaka ve Bostanlı iskelelerinde de İZDENİZ tarafından sefer takviyesi yapılacak. ESHOT ve İZULAŞ, bu bölgelerde oturan vatandaşların iskelelere daha kolay ulaşımı için ek seferler koyacak.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, vatandaşların özel araçları yerine deniz ulaşımını tercih etmelerinde yarar olacağını söyledi.