Etiket: olabilir

  • Putin “yapay zeka devlet başkanı olabilir mi” sorusunu yanıtladı

    Putin “yapay zeka devlet başkanı olabilir mi” sorusunu yanıtladı

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus yazılımcıların geliştirdiği “Afina” isimli yapay zekanın kendisine yönelttiği, “Yapay zeka devlet başkanı olabilir mi?” sorusuna “Umarım olmaz, şimdilik asla” şeklinde yanıt vererek ülkeyi yönetenlerin yüreği, ruhu, merhamet ve vicdan duygusunun olması gerektiğini belirtti.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev ve Sberbank Yöneticisi German Gref ile birlikte Artificial Intelligence Journey Yapay Zeka Forumuna katıldı. Telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilen konferansa Rus Sberbank’ın sesli yanıt sistemi olan “Afina” isimli yapay zeka “Yapay zeka devlet başkanı olabilir mi?” sorusunu yöneltti. Putin ile birlikte konferansa katılanların tebessüm ettiği soruya Rusya lideri Putin cevap verdi. Putin yapay zekanın ülke yönetmesine karşı olduğunu belirterek bunun nedenlerini sıraladı.

    Putin cevabında, “Umarım olmaz, şimdilik asla. Nedenini de açıklayayım. Her halükarda, adı üstünde yapay zeka. Ne olduğunu görüyorsunuz, kelimenin kendisi yapay. Yapay olan hiçbir şeyin, buna yapay zeka da dahil, yüreği, ruhu, merhamet ve vicdan duygusu yoktur. Tüm bunlar vatandaşların, ülkelerinin iyiliği için karar alıp uygulamak konusunda belli başlı yetkiler verdiği kişilerin sahip olması gereken son derece önemli özellikler” ifadelerini kullanarak ülkeyi yönetenlerin yüreği, ruhu, merhamet ve vicdan duygusunun olması gerektiğine dikkat çekti.

    “Devlet başkanı makinelerin değil, insanların çıkarına karar alır”

    Putin yapay zekanın toplumun ihtiyaçlarına duygu eksikliği nedeniyle cevap veremeyeceğini ifade ederek, “Kendi deneyimimden de biliyorum, bazen tamamen rasyonel değilmiş gibi görünen kararlar vermeniz gerekir. Tarih, kültür, mevcut uygulama ve vatandaşların beklentileri, arzularından yola çıkarak bu kararların alınması gerektiği durumlar olur. Bu kararlar bazen toplumsal alanda sözgelimi emeklilik, sağlık hizmetleri ve insan hayatının diğer alanlarında mantıksız gelebilir. Ancak bunlar gerçek bir insan olan devlet başkanı tarafından bir nedene dayandırılmıştır, zira gerçek bir insan olan devlet başkanı makinelerin değil, canlı insanların çıkarına kararlar alır ve özellikle de bunu düşünmesi gereklidir” diye konuştu.

    “Kazakistan, Rusya’nın en yakın müttefiki”

    Rusya’nın teknolojik gelişmeleri için gerekli tüm yatırımları yaptıklarını, fakat insanların hayatlarının modemlere bağlı olmasının büyük riskler taşıdığını ifade eden Putin konferansa katılan Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev’e de selamlama konuşması yaptı. Kazakistan’ın Rusya’nın en yakın müttefiki olduğunu söyleyen Putin, “Kazakistan Devlet Başkanının bugünkü toplantıya katılması bizim için çok şey ifade ediyor. Konferansa katılan kişinin Kazakistan’ın başı olmasından dolayı çok memnunum. Çünkü Kazakistan bizim en yakın müttefikimiz” dedi.

  • “Baş dönmesi farklı hastalıkların işareti olabilir”

    “Baş dönmesi farklı hastalıkların işareti olabilir”

    Prof. Dr. Nuri Özgirgin, “Pandemi döneminde dahi insanlar baş dönmesi sebebiyle hastaneye geliyor, bu durum da baş dönmesinin insanları ne kadar rahatsız ettiğini ortaya koyuyor” dedi.

    Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Sağlık Grubu Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, online düzenlenen toplantıda halk arasında baş dönmesi olarak bilinen vertigo hakkında açıklamalarda bulundu. İç kulak denge organı insanların yerçekimine karşı hareket ederken dengede kalmasını sağladığını belirten Prof. Dr. Özgirgin, “Bu çok karmaşık sistem arızalandığı zaman baş dönmesi, bulantı kusma gibi bulgular oluştururken eş zamanlı olarak beyin vücut içi dengenin yeniden sağlanması için faaliyet gösteriyor. Baş dönmesine neden olan hastalıklar sıklıkla iç kulak ile ilgili olsa da nörolojik hastalıklar ve diğer sistemik hastalıklar da baş dönmesine neden olabiliyor. Baş dönmesi olan hastanın öncelikli korkusu, yakınmalarının beyninde olası bir sorundan kaynaklandığı ya da ani gelişen bir kalp problemi ile ilgili olduğu düşüncesi olduğundan hastalar şikayetleri için farklı polikliniklere başvuruyor” dedi.

    “Baş dönmeside en sık görülen neden: kristal oynaması”

    En sık görülen baş dönmesi nedeni halk arasında kristal oynaması olarak da bilindiğini belirten Prof. Dr. Özgirgin, “Pozisyonel baş dönmesi olarak biliniyor. Psikolojik olanlar, migren hastalığı ile ilgili olanlar ve diğer iç kulak hastalıkları ise ikinci üçüncü sıklıkta karşımıza çıkıyor. Denge sisteminin karmaşık yapısını hastalık sırasında değerlendirebilmenin ciddi bir deneyim gerekiyor. Çok deneyimli bir hekim, iyi bir muayene ile hastalığı yüzde 70-80 oranında değerlendirebilir. Ancak tanının kesinleşmesi ve doğru tedavinin yapılandırılabilmesi için iyi bir laboratuvara ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

    “Denge hastalıklarında tedavi”

    Denge hastalıklarının tedavisinde ilaç tedavisi ve bazı durumlarda uygulanan ameliyatların yanında vestibüler rehabilitasyon çok önemli yer tutuyor. Hastalarda iki taraflı ve kalıcı denge problemi olduğu zaman amaç, beynin vücuttaki hakimiyetini artırmak diyen Özgirgin, “Beyin, her şeyi kontrol altına alabilme özelliğine sahip olan bir organ. Kişi, beynin bu hakimiyetiyle, süreci kontrol altına alıp kişinin tekrar dengede kalmasını sağlayabilir. Ama beyne bunu öğretmek gerekiyor. Bunu öğretirken de denge sistemine katkıda bulunan diğer organları ön plana çıkartmak gerekir. Yani gözler, omurilik ve derin duyu. Üçü de kişinin dengede kalması için olmazsa olmaz organlardır” ifadelerini kullandı.

    “Ciddi denge sorunu olan hastalar yürüyerek evine dönebiliyor”

    Hastalarımıza modern tetkikler uyguluyoruz diyen Özgirgin, “Hastalığın tutulumuna ve yaygınlığına göre rehabilitasyon süresi 6 haftaya kadar uzayabiliyor. Tedavinin oluşturmuş olduğu etki ise hastalar açısından büyük memnuniyet oluşturuyor. İki kişinin koluna girerek ve zorlukla yürüyerek kliniğimize başvuran hastaları, tek başına hiçbir destek olmadan dengesini toparlamış vaziyette, evine yürüyerek gidecek şekilde taburcu ediyoruz” dedi.

    “Migreni olanlar çikolata ve kırmızı şaraptan uzak dursun”

    Amacımız Vertigo şikayeti yaşayan hastaların yaşam kalitesini değiştirmeden tedavilerini sürdürmek diyen Prof. Dr. Nuri Özgirgin, “Hastalarımıza koymuş olduğumuz tanılar üzerinden önerilerde bulunuyoruz. Mesela migren gibi baş dönmesi hastalıklarında çikolata ve kırmızı şarap tetikleyici olurken, iç kulak basıncı nedeniyle baş dönmesi yaşayan hastalarımıza tuzdan uzak durması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.

  • Tedavi edilmeyen alerji ölümcül olabilir

    Tedavi edilmeyen alerji ölümcül olabilir

    Medical Park Gaziantep Hastanesi, İmmünoloji /Alerji Hastalıkları ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuğba Songül Tat, alerji ile ilgili uyarılarda bulunarak, tedavi edilmeyen alerjinin ölümcül olabileceğini ifade etti.

    Uzman Doç. Dr. Tuğba Songül Tat, sık tekrar eden enfeksiyonların bağışıklık sisteminde bir sorunun habercisi olabileceğini belirterek, “Bağışıklık bilimine İmmünoloji ismi verilmektedir. İmmün sistemimizin ana görevi, bizi zararlı mikroplardan korumaktır. Bu immün sistemimiz çeşitli hücre ve proteinlerden oluşmaktadır. Bu hücre ya da proteinlerde herhangi bir sorun olduğu zaman, bu bizim karşımıza genellikle sık tekrarlayan enfeksiyonlar ile gelmektedir. Bağışıklık sistemindeki sorunun nerede olduğuna ve derecesine bağlı olarak hastalarda gördüğümüz klinik de değişkenlik göstermektedir. Bir kişide sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, yani boğaz iltihabı, kulak iltihabı, sinüzit gibi enfeksiyonlar; alt solunum yolu enfeksiyonları, uygun tedaviye rağmen geç düzelen enfeksiyonlar, alışılmışın dışında bir mikrop ile enfeksiyon geçirme durumu, hayati tehdit eden bir enfeksiyonun varlığı durumlarında, ciltte ya da iç organlarda apse oluşumunda, lenf bezleri ve dalak büyümesi olduğu durumlarda mutlaka bağışıklık sisteminde bir sorun olabileceği akla gelmelidir. Bu hastalar bağışıklık sistemi yetmezliği açısından detaylı olarak araştırılmalıdır. Bu hastalara ne kadar erken tanı konulup, etkin tedavi edilirlerse, hayat kaliteleri o kadar artmakta ve o derecede hayata tutunabilmektedirler” dedi.

    Doç. Dr. Tuğba Songül Tat, immünoloji alerjik hastalıkların günümüzde çok sık görüldüğünü hatırlatarak, alerjinin zararlı olmayan bir maddeye karşı bağışıklık sisteminin beklenenden daha güçlü tepki vermesi durumu olduğunu ifade etti. Alerjinin tedavi edilmemesi durumunda ölümcçül olabileceğini vurgulayan Tat, “Alerjik hastalıklar birçok organ ve sistemi etkileyip, hastanın yaşam kalitesini azaltabilmekte iken, bazı durumlarda da hayati tehdit eden reaksiyonlar da görülebilmektedir. Sık gördüğümüz alerjik hastalıkları alerjik rinit yani saman nezlesi, astım, alerjik konjuktivit, deri alerjilerinden ürtiker yani kurdeşen, dabaz, kontakt dermatit, atopik dermatit, ilaç ve besin alerjileri, arı alerjileri olarak söyleyebiliriz. Alerjik rinitte hapşırma, burunda tıkanıklık, akıntı, geniz akıntısı, damak kaşıntısı sık gördüğümüz belirtiler olup, bazı hastalarda gözlerde kaşıntı, yanma, batma, kızarma ile giden alerjik konjuktivit dediğimiz hastalık ile de birlikte olabilmektedir. Astım da hem yaşam kalitesini azaltması hem de hayatı tehdit eden bir durum olması nedeniyle çok önemli bir alerjik hastalıktır. Günümüzde bu alerjik hastalıkların tedavisinde çok tedavi seçenekleri mevcuttur. Alerjen immünoterapi yani aşı tedavisi, hap, sprey, inhaler tedaviler ve biyolojik ajanlar başarı ile kullanılabilmektedir” şeklinde konuştu.

    “Cilt hastalıkları da alerji ile bağlantılıdır”

    Doç Dr. Tat, cilt alerjik hastalıklarından da en sık görülen ciltte kaşıntı, yanma, batma, kızarıklık, kabarıklık ile giden ürtiker, yani kurdeşen, dabaz denilen hastalık olduğunu kaydederek, “Ürtiker bazı hastalarda cilt altında şişlik ile giden anjioödem ile birlikte olabilmektedir. Yine kontakt dermatit, atopik dermatit sık görülen alerjik hastalıklardandır. Hayatı tehdit eden cilt altında şişlik ile karakterize herediter anjioödem denilen hastalığı da bu grupta sayabiliriz. Besin alerjileri de çocukluk çağında daha fazla görülmesine rağmen erişkin yaşta da görülebilmektedir. Arı alerjileri ve ilaç alerjileri, ani ölüme sebep olabilmesi nedeniyle bizim için çok önemli olan hastalıklarımızdandır. İmmünolojik ve alerjik hastaların detaylı değerlendirilmesi, doğru ve erken tanı konulup, uygun tedavi planlamasının yapılması, hastaların yaşam kalitesinin artması, hastalığın ilerlemesinin durdurulması ve de hayatı tehdit eden bir durumla karşılaşılmaması açısından çok önemlidir’” diye konuştu.

  • Başkan Sebahattin Ceyhun: “Borç olabilir ama karşılığı fazlasıyla var”

    Başkan Sebahattin Ceyhun: “Borç olabilir ama karşılığı fazlasıyla var”

    AK Parti Kütahya İl Başkanı Sebahattin Ceyhun, “Dönemimizde Kütahya’ya güzel bir belediye binası kazandırıldı. Şimdi bir kısmı gelir getirici olarak kiraya verildi. Belediye devir alındığından bu yana 628 milyon liralık bir borçtan bahsediliyor ancak karşılığı daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.

    Başkan Ceyhun, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık’ın Belediye Meclis üyeleri ile yaptığı istişare toplantısına katıldı.

    Bengisu Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve Belediye Meclis üyelerinin yanı sıra Belediye Meclisi’nde temsilcisi bulunan siyasi partilerin il başkanlarının da katıldığı toplantıda bir konuşma yapan AK Parti İl Başkanı Sebahattin Ceyhun, ”Tek gayemiz yaşanabilir çocuklarımızın da rahatça yaşayabileceği bir Kütahya. Bizler yavaş yavaş yaşımızı başımızı alıyoruz ama geriye kalacak çocuklarımız bizim yaşadığımız sıkıntıların hiç birini yaşamayacakları Bir Kütahya, bir Türkiye, bir dünya bırakabilirsek, herhalde şu dünyada bulunduğumuz zaman içerisindeki misyonumuzu insan olarak tamamlamış oluruz” diye konuştu.

    “Bölcek, İnköy ve Parmakören’deki arsalar belediye mülkiyetinde”

    Yeni belediye binasının Kütahya’ya çok yakıştığını dile getiren Başkan Ceyhun, ”Hatta bir kısmı da gelir getirici olarak kiraya verildi. Allah hayırlı hizmetler nasip etsin inşallah. Belediye devir alındığında 628 milyon liralık bir borçtan bahsediliyordu. Bu borç yapıldı doğrudur. Büyüklü küçüklü yaklaşık bin 600 konutun olduğu bir kompleks meydana getirildi. Şu anda kentsel dönüşüme bir altlık oluşturuyor. Kentsel dönüşümde ihtiyaç olan rezerv konutlar bu şekilde oluşturulmuş oldu. İnsanların daha huzurlu daha güvenli, deprem olduğunda tehlike yaşamayacakları binaya kavuşmaları sağlanıyor. Yani hiç bir şey olmasa rezerv bir konut olmuş oldu. Bu borcun mantıklı açıklanabilir kısımlarından birisi de budur. Çünkü hakikaten insanlar Vefa da olsun, Osmangazi de olsun sağlıklı konutlara kavuşmuş oldular. Bu manada başlatanlardan da şu an işletenlerden de Allah razı olsun. Çok önemli projeler bunlar. Şu açıdan da düşünmek lazım, 628 milyonluk borcun büyük kısmı 1453 konut projesine, birde belediye binasına ait. Biz bu maliyeti karşılama anlamında ciddi çalışmalar yaptık. Hatta bakanlığımız o dönem Bölcek’te 200 bin metrekare, İnköy’de 404 bin 296 metrekare, Parmakören’de 357 bin metrekare, yine Parmakören’de 158 bin 862 metrekare yerler verdi bize. Şu anda belediye mülkiyetinde diye biliyorum. Yaklaşık 1 milyon 100 bin metrekare bir alandan bahsediyoruz. Satılması halinde elde edilecek gelir bu borçları katlayacaktır, belediyemize de güzel bir gelir getirecektir diye düşünüyorum. Yine bin 453 konutun tamamı tabi ki kentsel dönüşümde kullanılmıyor, bir kısmı da satışa çıkarılıyor. Belki fiyatlandırma anlamında sıkıntılar yaşanabilir ama geçen Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bir teklifte de bulunmuştu, ’kalan tüm kısmı devralır, size de takas alanlar verebiliriz’ diye. Satışta sıkıntı yaşanıyorsa Sayın Bakanımızın teklifi de değerlendirilebilir. Başkanımız sağ olsun açık açıkta bahsetti, bir çok projede biz paydaşız diye. Mesela Meydan projesinde. Ciddi bir maliyettir bu aslında. Bakanımız Sayın Murat Kurum’un oraya gelip müdahil olması güzel oldu. Çevre cephelerin düzenlenmesi anlamında 3 milyon hibe ,7 milyon kredi, artı proje bedelinin tamamı Bakanlığımız tarafından üstlenildi. Çok önemli rakamlar bunlar. Ama biz burada bir paydaşız. Tabi ki bu planın işletilmesi, yürütülmesi manasında belediyemizle birlikte ortak hareket edeceğiz. Millet bahçemiz; projesinden imalatına kadar tamamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından karşılanacak. İş bittikten sonra İşletmesi için belediyemize devri yapılacak. Bunlar önemli projeler. Bu desteklerin önemli olduğunu düşünüyorum.Kültür Sarayı projesi, Yoncalı’daki spor sahaları ile ilgili de devamında açıklamalarımız vardı. Kültür Sarayının bedelininin yarısını Kültür Bakanlığı karşılıyor. Yoncalı’daki futbol sahaları ve spor kompleksinin tamamı Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından karşılanıyor” şeklinde konuştu.

  • Akşener’den ‘erken seçim’ açıklaması: “2021’in Haziran ayında belki olabilir”

    Akşener’den ‘erken seçim’ açıklaması: “2021’in Haziran ayında belki olabilir”

    Kırıkkale’de ’erken seçim’ ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ekim-Kasım gibi çok yakın bir zamanda seçim beklemediğini fakat 2021’in Haziran ayında olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

    Kırıkkale’nin Yahşihan, Bahşılı, Keskin ilçelerinde esnaf ve vatandaş ziyaretleri gerçekleştiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kırıkkale Şehitliği ve Hasandede Türbesi’nde de dualar etti. Burada vatandaşlarla sohbet eden Akşener, ziyaretin propaganda amaçlı olmadığını ifade ederek oy istemediğini ve yakın zamanda da erken seçim beklemediğini belirtti.

    “Çok yakın bir zamanda beklemiyorum”

    Erken seçimin 2021’in Haziran’ı olma ihtimalinin olduğunu kaydeden Akşener, “Ben çok yakın bir zamanda seçim beklemiyorum. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini Türkiye taşıyamıyor. Ben şimdi Sayın Bahçeli’nin ev sözünün ne manaya geldiğini bilmediğim için Sayın Erdoğan’a seslendim. Dedim ki; ’ortağını ilgisiz bırakma.’ Bana sardırdı. Onun için ilgilen. Eve mi? Onu bilmiyoruz. Yuvalar çok, evim de yuva. Ben başından söyledim. Ben politikayı bırakıp herkesten özür dileyip eve dönerim. Bu derece” diye konuştu.

    “Yola çıktıklarımızı yolda bırakmadık hiç”

    İyileştirilmiş, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemden yana olduklarını belirten Akşener, “Bizim önerimiz şu; iyileştirilmiş, güçlendirilmiş, bir parlamenter siteme geçiş yapalım. Tabi AK Parti dahil olmak kaydıyla. CHP ve İYİ Parti dahil olmak kaydıyla bir çalışma yapalım. İyileştirilmiş, güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme geçiş yapalım. Eski parlamenter sitemin de arızalarını eksiğini giderelim. Partimizi niye kurduk? Biz partimizi o sistemin doğru olmadığını, hepimizi sıkıntıya sokacağını, nitekim 2 sene sonra da soktuğunu iddia ederek bir siyasi parti kurduk vatandaşın talebiyle. Dolayısıyla bizim evimiz 83 milyondur ve Anadolu´dur, milletin sinesidir evimiz. Bir sıkıntımız yok. Biz yola çıktıklarımızı, milletimizle ilgili olarak milletimizin değerlerine, milletimizin çıkarlarına halel gelmediği süre içerisinde yola çıktıklarımızı yolda bırakmadık hiç” şeklinde konuştu.