Etiket: Ol

  • Baykal, Kılıçtaroğlu’na seslendi: “Aday olacaksan ol! Olmayacaksan, buradan birisini seçelim”

    CHP Antalya Milletvekili ve Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, kendisine yöneltilen “Keşkeleriniz var mı?” sorusu üzerine, geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilme hakkına yönelik tercihi konusunda “Net bir şekilde pişman değilim” dedi. Baykal, ayrıca 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için CHP Genel Başkanı’na seslenerek, “Aday olacaksan ol. Olmayacaksan, buradan birisini seçelim” dedi.

    Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) 2017 yılı faaliyetleri 10. Olağan Toplantısı’nda iş adamlarıyla bir araya gelen CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Türkiye gündemi ve 2019’da yapılacak olan referandum ile alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı adayının halkın içerisinden seçilmesi gerektiğini savunan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı adaylığı için kafasındaki modelin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu olduğunu söyledi. Baykal ayrıca kendisine yöneltilen “Keşkeleriniz oldu mu?” sorusunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 yılında kendisine getirilen seçilme hakkıyla ilgili algıladığını belirterek, o dönemde verdiği kararla ilgili, “Kesinlikle pişman değilim” dedi.

    “Halktan olması yüzde 4 veya 5 avantaj sağlar”

    Seçimlerde tabana inilmesi gerektiğini belirten Baykal, yeni yüzlerle girilmenin avantaj sağlayacağını dile getirdi. İstanbul’da CHP üyelerine dayalı yapılan seçimi hatırlatan Baykal, halka dayalı bir Cumhurbaşkanı adayının seçimler öncesi heyecan yaşatacağını belirterek, “Biz İstanbul’da üyelere dayalı seçim yaptık. 3 bölge var İstanbul’da, oradaki bütün üyeler Türkiye’deki üye sayımızın belki yüzde 20-25’dir. Hepsi oy kullandı ve kimsenin bir şikayeti olmadı. Şimdi İstanbul bunu yaptıysa, İzmir bunu yapabilirse, Ankara bunu yapabilirse Antalya’da bu yapılabilirse, niye olmasın. Bir gün sabah herkes kalkıp gidecek, bütün aday adaylarının temsilcileri sandıklarda elbette gözlem yapacaklar. Vatandaşlar gelecekler oyunu kullanacak, akşam falan kişi alacak diyeceğiz. Ne kaybederiz. Normal şartlarda birisinin tayiniyle gelen adaydansa, tabandan çıkmış olması adayın en azından yüzde 4-5 ekstra bir avantaj sağlar” dedi.

    “Aday olacaksan ol, olmayacaksan…”

    Seçilen aday sonrası partinin o aday etrafında kenetlenmesi gerektiğini belirten Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan örnekler vererek, “Bakın Tayyip Bey Cumhurbaşkanlığı elinde. Hükümet elinde. Bakanlar Kurulu elinde, devletin bütün olanakları elinde, dün dedi ki ’Beni seçin’ arkadaşlar. Niye seçim bürokrasi seçimi değil, parti seçimi. Parti girecek oraya. Adayı millet üretecek ve parti onun etrafında bütün siyasi varlığıyla, ne varsa elde, finans şu bu, her şeyi seferber edecek. O nedenle benim modelimde parti genel başkanı olacaktır. O nedenle genel başkanımıza onu söyledim. ‘Siz adaysanız bütün gücümüzle arkanızdayız. Çünkü sizin aday olma hakkınız var. 7 yıldır buradasınız, seçimlere girdiniz. Kazanırız, kazanmayız ayrı bir iş. Ama bunu söyleme hukuku var. Aday olacaksan ol bitti, aday olmayacaksan oradan buradan birisini seçelim o arkadaşa verelim görevi, hepimiz el ele verelim. Benim kafamdaki model bu” şeklinde konuştu.

    Kafasındaki Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçtaroğlu’nu işaret etmesi üzerine eleştirilerin de olduğunu belirten Baykal, “Eleştiriler yapılıyor, ‘Biz tarafsız Cumhurbaşkanı diyoruz, sen partili genel başkanı diyorsun’ diye. Evet, seçimi kazanıncaya kadar, seçimi kazanmak için partili olması lazım. Partili olmazsa seçimi kazanamazsa. Partiye hükmedemezse seçimi kazanamaz. Seçimi kazandığı anda daha yemin etmeden YSK kararı açıkladığı anda istifa edecek ve istifa ettiğini de sürecin başında ilan edecek” diye konuştu.

    “Pişman değilim”

    Bir iş adamının, “Geçmişte keşkeleriniz oldu mu?” sorusu üzerine ilk etapta “Elbette herkesin geçmişe baktığı zaman kendi aldığı tercihler hakkında değerlendirmeleri olabilir. Benim kafamda öyle somut bir değerlendirme yok. Çünkü ben geçmişler değil gelecekle meşgulüm. Bütün enerjimi geçmişin muhasebesiyle değil, geleceğin inşasıyla değerlendirmeye çalışıyorum” diye cevap veren Baykal, daha sonra şunları söyledi:

    “Arkadaşımızın sorusunun altında, yanılıyor da olabilirim belki ama, ‘Ya sen Tayyip Bey’e seçilme şansını verdin. Pişman mısın?’ diye belki bir soru vardır. O soruyu sormaya çalışıyordur. Ona cevabım ‘Çok net bir şekilde hayır değilim’ çünkü hiç alakası yok. Çünkü bugün yaşadığımız sorunların, Tayyip Bey’e milletvekilliği hakkını verilmesinden kaynaklandığını zannetmek kadar naif, gerçeklikten kopuk, hayali bir değerlendirme olamaz. Adam partinin genel başkanı, adayları o belirlemiş, bütün oy pusularında adı yazılı. Seçime girmiş, bütün illerde miting yapmış. Millet onun adının etrafında partiye oy vermiş ve adam yüzde 34 oy almış. Meclisin üçte ikisi neredeyse onun kontrolünde. Şimdi bunu sen milletvekili seçtirmeyeceksin, bu demokrasiye de aykırı, siyasi ahlaka da aykırı. Hukuka da aykırı, sürdürülebilir değil. Bu nereden çıktı? Atatürk zamanında böyle bir olay var mı? İnönü, Bayar, Ecevit, Turgut Özal zamanın da var mı? Hayır hiçbirinde yok. Ne zaman geldi bu olay. Kenan Evren zamanında geldi. Kenan Evren 12 Eylül mantığı içerisinde böyle bir uygulama koymuş. Bundan sonra ne diyen böyle olacak. Kenan Evren nerede şimdi? Adam seçime gelmiş yüzde 34 oy almış milletvekili yapmayacaksın ve bunun öncüsü olarak biz yapacağız, bunu da vatan hizmeti diye söyleyeceğiz ve bunu halka kabul ettireceğiz. Hiçbir ciddiyeti yok bu işin. Yani eğer buysa somut örnek, inançla o tercihin gerekli olduğu konusundayım. Yani adam o kadar oy almış, adamı genel başkan diye kabul etmiş, milletvekilinin üçte ikisi ona veriş, halka diyeceğiz ki milletvekilliğini buna milletvekilliği olma hakkını verme. Ayıp, ayıp. Ben diyemem. Diyen der. Ama ben diyemem”

  • Nazilli’de ‘Mutlu Ol, Sağlıklı Yaşlan’ paneli

    Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Nazilli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu tarafından ‘Mutlu Ol, Sağlıklı Yaşlan’ adlı panel düzenledi.

    Huzurevinde kalanlarla mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin de izlediği panele katılan konuşmacılar soruları da yanıtladı.

    Nazilli’de ilkleri yapmaya devam ettiklerini ifade eden ADÜ Nazilli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç.Dr.Çağrı Köroğlu, “Yüksekokul olarak sağlıklı ve aktif yaşlanmayı vurgulamayı amaçladığımız panelimizde yaşlanma sürecinde sağlıklı bireylerin arttırılmasını hedefledik” dedi.

    Panele konuşmacı olarak katılan ADÜ Tıp Fakültesinden Prof.Dr. Samet Kafkas ‘kadın ve sağlıklı yaşamak’, Sağlık Bilimleri Fakültesinden Doç.Dr. Serdal Öğüt, ‘Sağlıklı beslenme’, Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Yrd.Doç.Dr. Musa İkizoğlu, ‘sağlığın sosyal alandaki değeri ve önemi’ ve KETEM’ de görevli Öznur Akdağ da kanserle mücadele ile ilgili yapılan çalışmaları anlattı. Sunumlar esnasında konuşmacılar kendilerine yöneltilen soruları da yanıtladı.

    ‘İlçeye değer katmaya devam ediyoruz’

    Nazilli halkının yanı sıra Horsunlu Huzurevi sakinleri ve İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğrencilerinin de izlediği ‘Mutlu ol, sağlıklı yaşlan’ adlı panel Sanayi Sitesi Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Nazilli’ye değer katmaya ve ilkleri yapmaya devam ettiklerini ifade eden ADÜ Nazilli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç.Dr.Çağrı Köroğlu, “Yüksekokul olarak sağlıklı ve aktif yaşlanmayı vurgulamayı amaçladığımız panelimizde yaşlanma sürecinde sağlıklı bireylerin arttırılmasını hedefledik. Yüksekokulumuzun Sağlık Haftası kapsamında düzenlemiş olduğu ‘Mutlu Ol, Sağlıklı Yaşlan’ adlı panelle hayattaki en büyük korkularımızdan birisi olan ‘yaşlandığım zaman yakınlarıma vereceğim eziyeti hissetme duygusu’dur. Yüksekokul olarak sağlıklı ve aktif yaşlanmayı vurgulamayı amaçladığımız panelimiz yaşlanma sürecinde sağlıklı bireylerin arttırılmasını hedeflemektedir. Temel hedefimiz yaşlılığa ve engelliliğe farkındalığı arttırmaktır” dedi.

    Panel sonunda Yüksekokul tarafından konuşmacılara teşekkür belgesi verildi.

  • (Özel Haber ) İyi sürücü ol, daha az öde

    Trafik sigortasında tavan fiyatların belirlenmesi ile birlikte, şirketler taksit seçeneğini de kaldırıyor. 12 Nisan 2017 itibarı ile yürürlüğe giren uygulama 31 Aralık 2017 tarihine kadar geçerli olacak. Uygulamada her ay yüzde 1 zam öngörülüyor.

    Milyonlarca araç sürücüsünün beklediği trafik sigortasında tavan fiyat uygulaması başlatıldı. Uygulamada, kaza frekansları göz önünde bulundurularak Türkiye 8 il grubuna ayrıldı. Yeni uygulama ile birlikte fiyatlar il bazına göre farklılık gösterirken bir de iyi ve kötü sürücü olarak tarifelerde farklılık görülecek.

    Yeni uygulamaya ilişkin bilgi veren Sigorta Uzmanı Elif Küçükkayalar, 11 Nisan itibari ile genelgenin yayınlandığını kaydederek, trafik poliçelerinde bugünden itibaren serbest tarifeli dönemden tek tarifeli döneme geçildiğini söyledi.

    Küçükkayalar, yeni uygulama ile beraber Türkiye genelinde 8 il grubuna göre fiyat tarifelerinin oluşturulduğuna dikkat çekti. Tarifede 7 basamak olduğunu belirten Küçükkayalar, primlerde daha önce hiç araç sahibi olmayan kişiler için 4’üncü basamağın dikkate alınacağını kaydetti.

    İyi ve kötü sürücü dönemi

    Uygulama ile beraber iyi ve kötü sürücü döneminin başladığını belirten Küçükkayalar, “İyi sürücülere bonus geldi. Kötü sürücülere bir anlamda ceza geldi. Kademeler değişti. Daha önce trafik poliçelerinde indirim yüzde 20’ye kadar verilirken, şu an yüzde 45’e kadar yükseltildi” şeklinde konuştu.

    Küçükkayalar, iyi ve kötü sürücü kapsamına giren fiyatlara ilişkin ise, “3 yıl boyunca kaza yapmamış bir kişi yüzde 45 indirim alarak, yüzde 20 indirime kadar yararlanabiliyor. Fiyatı yarı yarıya düşüyor. Kaza yapan bir sürücünün de trafik poliçesi fiyatı yüzde 150 ek prime kadar yükseliyor. Yani kazalı aracımız fiyatının iki katından fazla bir artış gösteriyor. Daha önce trafik poliçesi fiyatları belirlenirken şirketlerin zarar oranlarına göre tüm sigortalara bu zarar yansıtılıyordu. İyi ve kötü sürücü ayrımı yoktu. Şimdi öyle olmayacak. İyi sürücüler rahatlayacak, kötü sürücüler cezaya tabi tutulacak. Bu yüzden vatandaşlarımızın araçlarını dikkatli kullanmaları önem arz ediyor” ifadelerine yer verdi.

    Poliçeler İstanbul’da yüzde 6 daha pahalı

    Söz konusu uygulama ile 8 il grubuna göre fiyatların değişkenlik göstermesini değerlendiren Küçükkayalar, bunun illerde yaşanan trafik yoğunluğundan kaynaklı olabileceğini, İstanbul’un diğer bölgelere göre yüzde 6 daha zamlı olduğunu ifade etti.

    “Taksit seçenekleri kaldırılıyor”

    Uygulama ile şirketlerin, ödemelerde taksit seçeneğinin de kaldırıldığına dikkat çeken Küçükkayalar konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

    “Taksit uygulamamız kalktı. Daha önce şirketler rekabet edebilmek için taksit seçeneği sunuyordu. Şu an kaldırılıyor. Daha ne gibi uygulamalar gelecek bilmiyoruz. Daha çok yeni, bugün yürürlüğe girdi. Biz de bekleyip, göreceğiz.”

    “Daha önceden yapılan sigorta poliçeler iptal edilmeyecek”

    Küçükkayalar, yeni uygulama ile 12 Nisan’dan önce yapılan poliçelerin iptal ve iadesinin olmayacağını söyledi. Gündemde konu ile ilgili karmaşaya yol açacak birçok haberin varlığına dikkat çeken Küçükkayalar, “Çok spekülasyon haberler yayılıyor. ‘Bir iki saat daha bekleyin fiyatlar düşecek’ gibi. Kesinlikle verilen tek fiyatlar geçerli, serbest tarife kalktı. Tek fiyat tarifesi geldi. Hazinenin belirlemiş olduğu fiyatlar geçerli, 4’ncü basamak baz alındı” açıklamasında bulundu.

    “12’nci ayın sonunda yüzde 8 zamlı olarak sigorta primlerine yansıyacak”

    Küçükkayalar, yürürlüğe giren genelgenin 31 Aralık 2017 tarihinde kaldırılacağına dikkat çekti. Her ay yüzde 1 zammın yaşanacağını belirterek, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:

    “Genelge 12 Nisan 2017 tarihinde yani bugün yürürlüğe girdi. 31 Aralık 2017 tarihinde de yürürlükten kalkacak. 12 Nisan itibarı ile yürürlüğe giren genelge ile primler her ay yüzde 1 zamlı olarak karşımıza çıkacak. Yani bu yılın bitimine 8 ay var. Yüzde 8 ay zamlı olacak. Her ay yüzde 1 yüzde bir binerek, 12’nci ayın sonunda sigorta primlerine yüzde 8 zamlı olarak yansıyacak.”

    Zorunlu trafik sigortalarında tavan primleri için yayınlanan genelgeye göre 7 basamak bulunuyor. Daha önce hiç araç sahibi olmayanları kapsayan 4’üncü basamakta tavan fiyat 807 lira olarak belirlendi. Trafiğe çıkacak 4’üncü basamakta araçlardan otomobilde baz alınan tavan fiyat 807, kamyonette bin 55, motosiklette ise 329 lira olarak belirlendi. Bu fiyatlar il gruplarına göre değişiyor. İl bazında uygulanacak indirim oranları tablosuna göre, İzmir, Yalova, Erzurum ve Kayseri illerine indirim veya artırım uygulanmayacak. Bunun yanında İstanbul’da yüzde 6 Kocaeli, Ankara ve Bursa’da yüzde 3 zamlı prim uygulanacak.

  • Türk Gastroenteroloji Derneği’nden ‘Farkında ol, geç kalma’ hareketi

    Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) toplumsal farkındalık projeleri kapsamında, ‘Farkında ol, geç kalma’ sloganı ile yapılan Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme Programlarına Edirne’den başlandı. Programda, gastroenteroloji uzmanları tarafından, kolon kanserinin önlenebilir kanser türü olduğuna dikkat çekildi.

    Sindirim sistemi hastaları, hasta yakınları, halk ve bu hastalıkları takip-tedavi eden hekimlerin katıldığı halk toplantılarının ilk durağı Edirne oldu. Edirne Belediyesinin katkılarıyla Edirne Halk Eğitim Merkezinde yapılan panelde hekimler, ‘Gastroenterolog kimdir? Endoskopi nasıl yapılır? Kolon kanseri nedir? Nasıl bir hastalıktır? Kolon kanserinde erken tanı ve takipteki gerçek yeri nedir? gibi başlıklarda yaptıkları sunumları gerçekleştirdi. Panele ayrıca, Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, TGD İkinci Başkanı Prof. Dr. Kadir Bal, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu da katıldı.

    Dev kalın bağırsak maketi kuruldu

    ‘Farkında ol, geç kalma!’ sloganı ile yapılan Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme Programları kapsamında, Edirne Halk Eğitim Merkezi bahçesine kurulan dev kalın bağırsak maketi ile de kolon kanseri hakkında gün boyu ziyaretçilere bilgi verildi. Toplantıda ayrıca katılımcılara, TGD görevlilerince sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgili bilgiler yer alan broşür dağıtıldı ve bir anket çalışması gerçekleştirildi.

    “Endoskopiyi eğitim görmüş olan gastroenterologlar yapmalıdır”

    Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı ve aynı zamanda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Bor, panel öncesi İHA’ya yaptığı açıklamada, “Endoskopinin başarısı ve hastanın endoskopiden rahatsızlık duymaması, kimin yaptığına, nerede yapıldığına, nasıl yapıldığına ve deneyimli bir yardımcı ekibinin olup olmamasına göre değişir. Endoskopiyi bu konuda eğitim görmüş olanlar yani gastroenterologlar yapmalıdır. Bu işlem, hekimin doğru teşhis koymasını ve sağlık sorununun tedavisinin planlamasını sağlamaktadır” dedi.

    “Kolonoskopiden korkmamaları gerekiyor”

    TGD Başkanı Prof. Dr. Bor, ’Farkında ol, geç kalma’ sloganı ile yola çıktıklarını dile getirerek, kanserde erken teşhisin önemine bir kez daha dikkat çekti. Prof. Dr. Bor, “Sağlık Bakanlığının gayet başarılı bir kolon kanseri tarama programı var. Bu program panelinde, 50 yaşında ve 60 yaşında insanlarımızın kolonoskopi yaptırmalarını öneriyoruz. Kolonoskopiden korkmamaları gerekiyor. Çünkü bu tür endoskopik işlemler bu işlerde son derece ehil olan 4 yıllık iç hastalıkları üzerine 3 yıllık Gastroenteroloji yan dalı yapmış olan meslektaşlarımız tarafından başarıyla yapılıyor. Bu konuda bir korku oluşturmaya gerek yok. Bu konuda unutulmaması gereken endoskopun yerini başka hiçbir girişim tutamaz. Gözümüzle görmek gibisi yoktur. Üstelik gözümüzle görmek dediğimiz yerden biyopsi dediğimiz çok küçük parçaları da alarak, bunları patolojide de inceletebiliriz veya kocaman tümörleri de bu endoskoplar aracılığıyla çıkartarak, kişiyi kansersiz bir hayat mutluluğu ile karşılaştırabiliriz” dedi.

    “İnsanlarımızın kolon kanserinden kurtulmasını hedefliyoruz”

    Türk Gastroenteroloji Derneği İkinci Başkanı ve aynı zamanda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Bal da, panel öncesi İHA’ya yaptığı açıklamada, “Derneğimiz bu ay özellikle kolon kanserine önem veriyor. Derneğimizin amacı halkımızı bilinçlendirmek ve yüzde 90 oranında önlenebilir olan bir kanser türü olan kolon kanserinden insanlarımızın kurtarılmasını sağlamak. Bu nedenle Türk Gastroenteroloji Derneği olarak ilk toplantımızı Edirne’de yaptık. Bundan sonra sindirim sistemi ile ilgili olarak toplantılarımız farklı şehirlerimizde yapılacak” ifadelerini kullandı.

    “Türk Gastroenteroloji Derneği kentimize gelerek bizleri çok mutlu etti”

    Edirne Belediye Başkan Yardımcısı ve Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ise “Türk Gastroenteroloji Derneği bu toplantıyı Edirne’de yapmak isteklerini bize bildirdiklerinde çok sevindik. Çünkü bilgi sahibi olmamız gerekiyor, önce fark etmek zorundayız ve geç kalmamak zorundayız, halkımızı bilinçlendirmek adına bütün toplantılara destek veriyoruz” diye konuştu.

    TGD 8 ilde halkla buluşacak

    Öte yandan, panelde Türk Gastroenteroloji Derneği’nin toplam 768 üyesi olduğu, bu kadar az sayıda gastroenteroloji uzmanının 78 milyon kişilik ülke nüfusunun sorunlarını ve endoskopi ihtiyaçlarını karşılayamayacağına dikkat çekilirken, bu nedenle daha gerçekçi planlamalar yapılması gerekildiği vurgulandı. Türk Gastroenteroloji Derneği olarak sindirim sistemi hastalıkları ile ilgili toplantıların Türkiye genelinde 8 farklı şehirde yıl sonuna kadar aralıklarla tamamlanacağı belirtildi.

    Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından, Abbott’un koşulsuz desteği ile düzenlenen ‘Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme Programı’nda, Türkiye’nin farklı şehirlerinde yapılacak halk bilgilendirme toplantıları ile sindirim sistemi hastalıklarının toplumdaki farkındalık seviyesini yükseltilmesi ve kamuoyunun dikkatinin çekilmesi hedeflendiği bildirildi.

  • Kriz geçiren kız arkadaşının suratına şişe fırlatıp “öl” diye bağırdı

    ADANA (İHA) – Adana’da yol ortasında kriz geçiren arkadaşının suratına su şişesi fırlatıp, defalarca “Öl” diye bağıran genç bir kız, vicdanları sızlattı.

    Olay, Adana’nın Seyhan ilçesindeki en işlek bölgelerinden İnönü Caddesi’nde meydana geldi. 18 yaşlarındaki bir genç kız, işlek caddede henüz bilinmeyen sebeple bayılarak yere yığıldı. Vatandaşların müdahalesiyle caddede trafik durdu. Meraklı vatandaşlar genç kızın etrafına doluştu.

    Baygın kız zaman zaman ayılıp çığlık atarak kriz geçirmeye başladı. Bu sırada genç kıza müdahale eden arkadaşı, kızın yüzüne su dökerek kendine getirmeye çalıştı. Genç kızın çığlık atması üzerine arkadaşı, su şişesini suratına fırlatarak defalarca “Öl” diye bağırdı. Genç kız daha sonra çevredekiler tarafından kaldırıma taşındı. Bu sırada yaşlı bir adam genç kızın kendine gelmesi için çeşitli dualar etti.

    Genç kız daha sonra ambulansla hastaneye götürüldü.