Etiket: Okudular

  • Vali Demir; “Etten kemikten olan insanlar tanklara, tüfeklere, uçaklara meydan okudular”

    Uşak Valisi Salim Demir 15 Temmuz ’u anma haftası etkinlikler hakkında açıklamalarda bulundu. O gece Ankara’da bulundukların hatırlatan ve olayları daha yakından tahlil etme imkanları olduğunu söyleyen Demir; ” o gece milletimizin hiçbir ferdinde o hainlere karşı hiçbir acıma duygusu ve korku yoktu. Etten kemikten olan insanlar tanklara, tüfeklere, uçaklara meydan okudular. Sonunda Çanakkale’de yaşanmış olan büyük başarının ve kurtuluş savaşımızın bir benzerini de 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdik ve 16 Temmuz sabahına yeni bir aydınlıkla yeni bir baharla uyandık.” dedi.

    15 Temmuz’u anma haftası kapsamında Uşak’ta yapılan programın devam ettiğini söyleyen Vali Demir; ” Öncelikli olarak 15 Temmuz şehidimiz Mehmet Çetin’in Yoncalı köyünde bulunan şehitliğini ziyaret ettik. Ondan sonra köyümüzde bir sohbet toplantısı düzenledik, burada vatandaşlarımızla 15 Temmuz ile ilgili olarak genel bir değerlendirme yaptık. Ondan sonra da Uşak’ta bulunan şehitliğimizi ziyaret ettik, akabinde Yücetepe camiinde hatim duası ve mevlit okunduktan sonra yemek ikramı yapıldı. Programımız kapsamlı olarak devam edecek. Bunun içerisinde sosyal etkinlikler, geniş katılımlı programlar var. Bir de akşamları yürüyüşlerimiz olacak. Finalde 15 Temmuz akşamı sabaha kadar devam edecek ve sabah namazı ile genel programımız tamamlanmış olacak. Demokrasi nöbetlerini, Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı açıklamayla devam ettireceğiz. Buradan sizin aracılığınızla tüm vatandaşlarımıza 15 Temmuz programında gerçekleşecek olan tüm etaplardaki etkinliklere coşkulu bir şekilde katılmalarını bekliyoruz. Bununla ilgili olarak programımızı yayınladık.” Dedi.

    Geçen yıl yaşanan darbe girişimi hakkında konuşan Vali Demir konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “15 Temmuz kalkışması biliyorsunuz 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı yaklaşık 10:30, 11:00 civarında netleşen şekilde başladı ve 16 Temmuz sabahına kadar FETÖ terör örgütüne ait hainlerin askeri üniforma ile devletin milletin onlara emanet etmiş olduğu devletin milletin silahlarını vatandaşlarımıza karşı hunharca kullandığı bir gece yaşadık. Bu geceden sonra geçen bir yıl süre içerisinde devletin bütün kurumları kendi içerisindeki FETÖ ile ilgili temizliklerini yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Ben de Ankara’dan geldim. Bu büyük davaların gerçekleştirilmiş olduğu Sincan Cezaevi de benim kaymakam olarak görev yaptığım yerdeydi. Bu davalar da başladı. Aynı şekilde diğer illerimizde de bu davalar devam ediyor. Çok kısa sürede bunların sonuçları çıkacak, bunlar yapmış oldukları eylemin cezasını alacaklar. Devletin kurumlarındaki temizlikler de son hızıyla devam ediyor. Devam ettirmeye de çalışıyoruz.

    Biz o gece Ankara’da yaşadığımız için birebir biliyoruz, o gece milletimizin hiçbir ferdinde o hainlere karşı hiçbir acıma duygusu ve korku yoktu. Etten kemikten olan insanlar tanklara, tüfeklere, uçaklara meydan okudular. Sonunda Çanakkale’de yaşanmış olan büyük başarının ve kurtuluş savaşımızın bir benzerini de 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdik ve 16 Temmuz sabahına yeni bir aydınlıkla yeni bir baharla uyandık.”

  • Motosikletleriyle ölümü meydan okudular

    Konya’da, 5 kişilik motosiklet sürücüsü akan trafiğe aldırış etmeden yaptıkları hareketlerle yürekleri ağza getirdi.

    Konya-Ankara karayolunda seyir halindeki 5 motosiklet sürücüsü ölümü göze alarak, motosikletlerinin üzerine yatıp yürekleri ağza getirdi. Tehlikeli yolculuklarına kilometrelerce devam eden motosiklet sürücüleri, akan trafiğe aldırış etmeden rahat tavırlarla yoluna devam etti. Araç trafiğinin yoğun olmasına ve olası kazalara aldırmayan sürücüler, hem kendilerini hem trafiği tehlikeye atıp yaklaşık 10 kilometre boyunca yatarak motosiklet kullandı. Ölümle adeta dans eden motosiklet sürücüleri, bir süre yatarak devam ettiği yolculuğunun ardından motosikletin üzerinden kalkarak yoluna devam etti.

  • Müzik eşliğinde kitap okudular

    Bilecik Refik Arslan Öztürk Fen Lisesi’nden 90 kişilik öğrenci grubu, İl Halk Kütüphanesinde müzik eşliğinde kitap okudu.

    Okulun 10’uncu sınıf öğrencileri, kitap okuma konusunda farkındalık oluşturmak ve kütüphaneye dikkat çekmek için renkli bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında kütüphaneye gelen 90 öğrenciye İl Halk Kütüphane Müdürü M. Pınar Dengiz kütüphaneyi tanıtıcı bilgiler vererek, kitap okumanın ve kütüphane kullanmanın önemi anlattı.

    “Farklı bir uygulama oldu”

    Yapılan etkinlik hakkında bilgi veren İl Halk Kütüphane Müdürü M. Pınar Dengiz, “Kütüphanemize gelen 90 öğrenci sessiz şekilde kitap okuma etkinliği başladı. Öğrenciler kitap okumaya devam ederlerken daha önce öğrencilerin içinden belirlenmiş ve salona dağılmış olan grup tarafından sürpriz şekilde müzik dinletisi başladı. Müziğin ritmine ve şarkılara tüm öğrencilerin de eşlik etmesi ile kütüphanede keyifli bir ortam oluşturdu. Müziğin güçlü ve kulaklara hoş gelen tınılarıyla küçük bir konser sürpriziyle ve kitaplarla bütünleşen etkinlik gerek kütüphane kullanıcıları gerekse öğrenciler açısından renkli bir etkinlik olarak bitirilmiştir. Fen Lisesi öğrencilerinin katıldığı bu farklı etkinlik ile tüm halkımızda kütüphane kullanma ve kitap okuma sevgisi kazandırılması için farkındalık oluşturulmak amaçlanmıştır. Bu etkinlik başlı başına bir kitap okuma etkinliği değil, toplumsal duyarlılık oluşturmak, kitap ve kütüphane kavramlarına dikkat çekmeyi amaçlayan farkındalık etkinliğidir” ifadelerine yer verdi.

    Refik Arslan Öztürk Fen Lisesi öğrencileri ise; herkesin kitap okuma alışkanlığı kazanmasının önemini vurgulayan bu etkinlikte aktif rol almaktan duydukları memnuniyeti ve kütüphane ve kitap okuma konusunda toplumsal duyarlılık oluşturulmasına katkı sağlamayı umduklarını söylediler.

  • Veliler önce okudular sonra sınava girdiler

    Düzce’de Eski Mengencik Köyü İlkokulu’nda örnek bir proje hayata geçirildi. Çocukları ile birlikte okul yönetiminin dağıttığı kitapları alan ve evde boş zamanlarında okuyan veliler, okudukları kitaptan sınava girdi. Dereceye giren velilere ise çeşitli hediyeler verildi. Köy okulunun geliştirdiği projeyle veliler bilgilerini de tazelemiş oldu.

    Düzce Beyköy beldesine bağlı Eski Mengencik İlkokulu, hazırladığı bir proje ile hem öğrencilerine hem de velilere kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışıyor. ‘Okumak Her Yaşta’ projesiyle öğrenci velilerine okul yönetimi tarafından verilen kitapları veliler boş zamanlarında evlerinde okuyarak bitiminde ise sınava giriyorlar. Bütün velilerin okudukları kitaplar bitince yapılan sınavda ise veliler okudukları yerlerden gelen soruları sınavda cevaplandırmaya çalışıyor. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmasının yanında tatlı bir rekabete de giren veliler, sınavda dereceye girebilmek için ter döküyorlar.

    Veliler ilk olarak Doğan Cüceloğlu’nun Geliştiren Anne kitabını okuyarak girdikleri sınavın ardından bu defa da Fatih Kalkın’ın Okul Evde Başlar kitabını okudular. Kitap okuması bitince ise Eski Mengencik Köyü İlkokulu’nda sınava girdiler. Sınav öncesinde okul müdürü Kenan Kahraman tarafından sınavla ilgili bilgilendirilen veliler, daha sonra sınıflara geçerek okumuş oldukları kitaplarla ilgili soruları cevaplandırmak için ter döktü. 1. sınıfta çocuğu olan ve tekstil firmasında çalışan Figen Ohlaz, okuduğu kitapla ve projeyle ilgili olarak, “Sınava gireceğiz heyecanlıyız. Fatih Kalkın’ın yazdığı Okul Evde Başlar kitabını okuduk. Daha önce de Doğan Cüceloğlu’nun Geliştiren Anne kitabını okumuştuk. Bu ikinci sınavımız. Bize okumanın çok faydası oldu. Doğru bildiğimiz yanlışlarımızı gördük. Daha bilgili ve donanımlı anne olduk öğretmenlerimizin sayesinde. Çocuklarımıza da çok katkısı oldu. Okumaya devam” dedi.

    Serpil Aktaş ise, “Öğretmenlerimiz güzel bir proje yapıyorlar. Bizler de onlara destek olmak istiyoruz. Bizim için de çocuklarımız için de çok faydalı olduğunu biliyoruz. Bize de unutmak üzere olduğumuz kitap okuma alışkanlığını yeniden hatırlattı. Bu bakımdan bu proje çok önemli ve güzel” diye konuştu.

  • Sarıçiçek köy odalarında okudular

    Gümüşhane’de kitap gönüllülerinin bir araya gelerek kurduğu Gümüşhane Kitap Kulübü üyeleri okur ve yazar buluşmaları kapsamında nakış gibi işlenen ahşap süsmeleriyle ünlü Sarıçiçek köy odalarında buluştu.

    Her ay bir yazar seçerek o yazarın kitaplarını okuyan Kitap Kulübü üyeleri baharla birlikte sıcak havaları fırsat bilerek etkinliklerini kapalı mekanlar yerine geçtiğimiz yıl olduğu gibi Gümüşhane’nin tarihi ve turistik yerlerinde yapmaya başladı.

    Kumral Ada Mavi Tuna ve Gelibolu eserleriyle Türk edebiyat dünyasına katkıda bulunan Buket Uzuner’i işleyen kulüp üyeleri, etkinliği Gümüşhane’nin merkeze bağlı Sarıçiçek köyündeki tarihi köy odalarında gerçekleştirdi.

    Kulüp üyesi Sultan Uçar organizasyonunda gerçekleştirilen etkinlikte yazarın hayatını, eserlerini ve toplum üzerindeki etkilerini işleyen kulüp üyeleri yaklaşık 2 saat süren programın ardından geri döndü.

    Organizasyon sorumlusu Uçar, 11 kişiyle gerçekleştirdikleri etkinlikte köylülerin gösterdiği misafirperverlik için teşekkür ederek, Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel tanıtımı için bu tür programlara devam edeceklerini söyledi.

    Yaklaşık 160 yıl önce usta ve çırağının yaptığı iki köy odasını Gümüşhane’de yaşayan herkesin gezip görmesi gerektiğini kaydeden Uçar, “Kulüp Başkanımız Selami Öktem ve arkadaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı havalarında ısınmasıyla güzel memleketimizin turistik yerlerinde yapmaya karar verdik. Böylelikle hem gezecek, hem de okuyacağız. Aynı zamanda güzel memleketimizin de tanıtımını yapma fırsatı yakalayacağız. Çalışmalarımıza özellikle üniversite öğrencilerini davet ediyoruz. Kulübümüze katılanlar düzenli kitap okuma fırsatının yanında yaşadıkları şehri de daha yakından tanıma şansı yakalayacaklardır” dedi.

    İşte Sarıçiçek köy odalarının hikayesi

    Uçar, Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Sarıçiçek köyünde yaklaşık 160 yıl önce yapılan köy odalarının hikayesini ise şöyle anlattı: “Köy ağası Hacı Ömer Ağa köye gelenleri uzun kış gecelerinde misafir etmek ve dinlenmelerine imkan sağlamak amacıyla iki köy odası yapılmasını istedi. Köy odalarını yapması için yaşlı bir usta ve daha genç olan çırağı ile anlaşan Hacı Ömer Ağa odaların namına yaraşacak olmasını ve hiçbir masraftan kaçınılmamasını istedi. Bunun üzerine işe koyulan usta ile çırağı 100’er altın karşılığı odaları yaptı. Aralarında 50 metre uzaklık bulunan aynı ölçülerdeki odalar, usta ile çırağının çalışmasıyla belli bir aşamaya kadar gelir ancak iş sedir, tavan, dolap, yüklük, ocak ve kahve köşkü gibi iç düzenlemelere gelince değişir. Çırak, ustasından yardım ister. Usta, iş için aynı ücreti aldıklarını belirterek, çırağından ustalığını göstermesini ister ve odanın düzeni hakkında bilgi vermeye yanaşmaz. Bunun üzerine usta ve çırak, iki yıl süren zaman zarfında odalarına girer, ihtiyaçlarını burada görürler. Ustanın bu davranışından gururu incinen çırak kendini işine verir ve işin sonunda iki oda kapılarını köy eşrafına açar, ağaya teslim edilir. Ancak çırağın yaptığı oda, ustanın odasını kat be kat geride bırakmıştır. Bunu gören usta, ’Usta iken olduk şakirt (çırak). Var biraz da sen seğirt’ der ve o günden sonra hiçbir bina yapmaz, mesleğini ve köyü terk eder.”