Etiket: NÜKLEER

  • İtfaiyeciler Akkuyu Nükleer Santral Alanında

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, Mersin’deki Akkuyu Nükleer Santral Alanında, yangınlara karşı önleyici tedbirler ve müdahale konusunda itfaiyecilere yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

    İtfaiye teşkilatlarının talebi üzerine Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükeler A.Ş. tesislerinde düzenlenen toplantıya Mersin, Antalya, Adana, Konya ve Karaman itfaiye ekipleri ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı personeller katıldı.

    Akkuyu Nükleer Bilgilendirme Merkez Yöneticisi Eyyup Lutfi Sarıcı, tesislerle ilgili bilgi verirken, Endüstriyel ve Yangın Güvenliği Bölüm Müdürü Aleksandr Gudkov ise önleyici tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.

    Toplantı öncesinde santralin yapım aşaması hakkında bilgi veren ve katılımcılara inşaat alanını gezdiren Gudkov, Akkuyu’da kurulan santral modelinin 6 tanesinin yapımının Rusya’da devam ettiğini, bir tanesinin de yapımının tamamlanarak faaliyette geçtiğini bildirdi. Geçmiş yıllardaki deneyimleri doğrultusunda, yangınlarda önleyici tedbirler arasında santralin yapım aşamasında bütün malzemelerin yanmaz ve yanmaya karşı dayanıklı malzemelerden oluşacağını kaydeden Gudkov, özellikle kabloların yüzde 100 yanmaz malzemelerden oluşacağını vurguladı. Gudkov, ayrıca santral içerisinde bulunan 200 tonluk yağ depolarının da santral alanı dışında muhafaza edileceğini söyledi. Kullanılan yağların 700 derece yüksek ısıya dayanıklı olduğunu kaydeden Gudkov, bunun yanı sıra bölgede yangın duvarlarının olacağını belirtti. Gudkov, santral alanı içerisinde yangınlara karşı müdahalede iki ayrı ekibin oluşturulacağını belirtirken, toplantı, soru cevap şeklinde devam etti.

  • Fukuşima Nükleer Faciası’nda son gelişme: Tepco yöneticileri yargılanıyor

    Tokyo Elektrik Enerji Şirketi (TEPCO) yöneticileri Fukuşima Nükleer Faciası’yla ilgili olarak yargılanıyor.

    Tokyo Elektrik Enerji Şirketi’nin (TEPCO) eski üç yöneticisi, Japonya’da 2011 yılında Fukuşima’da meydana gelen nükleer felaketle bağlantılı suçlamalarla yargılanıyor. Eski şirket yöneticileri mesleki ihmal suçundan yargılanıyor.

    Birçok kişinin ölümüne ve santralin yakınlarındaki hastaneden tahliye edilen hastaların yaralanmasına neden oldukları suçlamalarıyla yargılanan şirket yetkilileri davada suçlamaları reddetti. Öte yandan, bu dava 2011 yılında nükleer santralde meydana gelen felaketten sonra açılan ilk ceza davası.

    Nisan 2011’de Japonya’da gerçekleşen Töhoku depremi, Fukuşima’da bulunan Tokyo Elektrik Enerji Şirketi (TEPCO)’ya ait olan Fukuşima Daiiçi Nükleer Enerji Santrali’nde sızıntılara neden olmuştu. Atmosfere radyoaktif madde salınması ile sonuçlanan olay, 1986’daUkrayna’da gerçekleşen Çernobil kazasından sonra en büyük nükleer santral kazası olarak tarihe geçmişti. 7. seviye nükleer tehlike olarak nitelenen kaza, 2 ölüme 37 fiziksel, 3 radyasyon patlaması olmak üzere 40 yaralanmaya sebep olmuştu.

  • Türk konsorsiyum Akkuyu Nükleer A.Ş.’ye ortak oldu

    Moskova’da gerçekleşen IX. Uluslararası Nükleer Enerji Forumu ATOMEXPO kapsamında Türk şirketlerin Türkiye’nin ilk nükleer santralini inşa edecek ve işletecek olan AKKUYU NÜKLEER A.Ş. proje şirketinin hissedarları arasına katılma koşullarını belirleyen sözleşme imzalandı.

    Rusya Federasyonu devlet şirketi Rosatom, projeye Türk şirketlerinden oluşan bir konsorsiyumu dahil etme kararı aldı. Konsorsiyumda Cengiz Holding (Cengiz Holding A.Ş.), Kalyon İnşaat (Kalyon İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.) ve Kolin İnşaat (Kolin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A. Ş.) şirketleri yer alıyor. Ortaklık Sözleşmesi’nin (Shareholders Agreement) 2017 yılının sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Anlaşma sonunda projenin uygulanmasına yetecek bir kuruluş sermayesi oluşturularak, ihtiyaç duyulan büyüklükte kredi finansmanını çekme imkanı sağlanacak. Bu sözleşme aynı zamanda Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile inşa edilecek bir nükleer enerji projesinde yabancı sermayenin katılımına dünyadaki ilk örnek olacak.

    2010 yılında imzalanan hükümetlerarası sözleşmeye göre, hisselerin en az yüzde 51’i Rus şirketlere ait olması gerektiğinden, konsorsiyum, Türkiye’de Akkuyu nükleer enerji santrali projesinin yapımı için kurulan Akkuyu Nükleer A.Ş. şirketinin hisselerinin yüzde 49’unu satın alacak.

    Söz konusu yatırım, yabancı şirketlerin Rusya Federasyonu’nun yurtdışında gerçekleştirdiği projelere yaptığı en büyük yatırım olmanın yanı sıra son 17 yılda nükleer enerjiye yapılmış en büyük özel sektör yatırımı olma özelliği taşıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesine dahil olan Türk şirketler, Türkiye’de enerji santrali inşaatı ve işletmesi konularında (YİD projeleri de dahil olmak üzere) tecrübe sahibi olup projenin uygulama verimliliğini artıracak ve stratejik hedeflerin ulaşılmasına katkıda bulunacağı bildirildi.

    Akkuyu NGS projesinin hayata geçirilmesinde büyük sinerji yakalanmasını sağlayacağı belirtilirken, Türk konsorsiyumda yer alan şirketler, Türkiye enerji piyasasının en büyük enerji satış ve dağıtım şirketleri olup toptan elektrik satış piyasası ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor. Konsorsiyum, nükleer güç santralinin inşaatında, Akkuyu Nükleer A.Ş. proje şirketinin yönetiminde ve proje için gerekli kredi anlaşmalarının yapılması konularında aktif rol almayı planlanıyor. Konsorsiyumu oluşturan şirketlerden biri olan Cengiz Holding, halihazırda Akkuyu NGS projesinde deniz hidroteknik yapıların ’anahtar teslimi’ inşaatında müteahhit olarak yer alıyor.

  • Afganistan’da ABD’nin “nükleer olmayan bomba” saldırısında 36 DEAŞ militanı öldürüldü

    ABD güçlerinin, DEAŞ militanlarını yok etmek için Afganistan’da düzenlediği “nükleer olmayan bomba” saldırısında 36 DEAŞ’lı terörist öldürüldü.

    ABD güçleri dün akşam yerel saat 19.00 sularında “nükleer olmayan (MOAB) en büyük bombayı”, Pakistan’ın Açin bölgesine attı. Afganistan Savunma Bakanlığı saldırıya ilişkin, “Bomba, Açin ilinin Mohmand Dara ilçesine düştü ve 36 DEAŞ militanı öldürüldü. Saldırı Afgan askeri kuvvetleri işbirliği ile yapıldı” diye konuştu.

    Afganistan güçleri de bugün DEAŞ’a yönelik 11. operasyonu Açin ilçesinin Has Açin köyüne başlatmak için seferber oldu. Afganistan komutanı Mubarez Meftun İHA’ya yaptığı açıklamada, “Geçen iki hafta içerisinde 8 köyü DEAŞ kontrolünden aldık ve hiçbir can kaybımız olmadı. Düşmana yeterince baskı yaptık. ABD bombasından, düşmeden önce haberimiz vardı, dolayısıyla sivil halkı bölgeden çıkardık ve böylece sivil kaybının da önünü almış olduk” ifadelerini kullandı.

    Açin ilçesinin kaymakamı İsmail Şinvari ise açıklamasında, “DEAŞ’ın yenilmesi için bu bomba bile azdı. Daha fazla mücadele etmemiz lazım. DEAŞ’ın zulmünden kurtulmak için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    Bölgede yaşayan halk ise DEAŞ terör örgütünün kendilerini tehdit ettiğini söyleyerek, “’Yerinizi ve yurdunuzu terk ederseniz, bir daha sahiplenme hakkınız kalmaz’ diye bizi DEAŞ tehdit etti, biz de mecbur tehlikeyi göze alarak kaldık” dedi.

    ABD’nin Afganistan’da DEAŞ’ın elinde bulundurduğu tünelleri yıkmak için gerçekleştirdiği saldırıda DEAŞ terör örgütüne ait birçok mühimmat deposu da yok edildi.

  • (Özel Haber) İzmir’de “nükleer santralin 5 katı enerji üreten buluş” iddiası

    İzmir’in Bornova ilçesinde yaşayan Mustafa Bilek, “sonsuz yer çekimi gücünü sürekli elektrik enerjisine dönüştürecek bir bir sistem” bulduğunu, bu buluşla birlikte hem Türkiye’de hem de dünyanın hemen her yerinde elektrik enerjisinin artık ücretsiz olacağını iddia etti.

    Özel bir şirkette yedek parça sorumlusu olarak çalışan Mustafa Bilek, yüzyıllarca kullanım ömrüne sahip, bir nükleer santralin 5 katı ve daha fazlası enerji üretebilen bir enerji santrali icat ettiğini ileri sürdü. Bilen, ‘Sürekli Enerji Santrali’ ismini verdiği bu buluşun, hiçbir yakıta ihtiyaç duymadığını ve sadece yer çekimi gücüyle sürekli ve sabit bir enerji ürettiğini savundu. Bir akşam kitap okurken böyle bir fikrin aklına geldiğini ve 12 yıllık bir uğraşın sonunda bunu başardığını aktaran Bilen, ‘Sürekli Enerji Santrali’ sayesinde hem Türkiye ‘de hemde dünyanın hemen her yerinde elektrik enerjisinin artık ücretsiz olacağını iddia etti.

    “Yer çekimi kuvvetini elektrik enerjisine çeviriyoruz”

    Sistemin nasıl çalıştığına dair açıklamalarda bulunan Bilen, ‘Sürekli Enerji Santrali’ sisteminin gücünü tamamen yer çekiminden aldığını söyleyerek, “Yer çekimi kuvvetini sonsuz elektrik enerjisine çeviriyoruz. Yer çekimiyle sıvının çevirme gücünü kullanıyoruz ve sürekli bir devir daim oluşuyor. Çok yüksek miktarlardaki durgun sıvı jeneratörlerden geçerken yüksek miktarda enerji elde edip şehir şebekesine iletiliyor. Buraya iletilen sıvı üst haznede kendisine bağlı olan çevrim mekanizması vasıtasıyla kendi enerjisini kendisi üretirken, en üst hazneye göndereceği enerjiyi kendisi üretmiş oluyor. Kendi kendine elektrik üreten makine, çevreyi kirletmeyen, sessiz, sürekli ve sabit elektrik üreten, ısı yaymayan, yakıt ihtiyaçsız, tam bağımsız ve kapalı devre çalışır” dedi.

    “Nükleer santralin 5 katı daha fazla enerji üretebiliyor” iddiası

    Bu buluşun bir nükleer santralin 5 katı ve daha fazlası enerji üretebildiğini öne süren Bilen, sistemin periyodik bakımlarının yapılmasıyla yüzyıllarca kullanım ömrüne sahip olacağını ve nükleer santraller gibi bir süre sonra işlevselliğini kaybetmeyeceğini dile getirdi. Bilen, “Katı, sıvı, gaz olmak üzere bilinen hiçbir yakıta, suyun hidrolize ile ayrıştırılıp elde edilen hidrojene ihtiyaç duymamaktadır. Rüzgar enerjisi ile çalışan santraller ve güneş enerjisi ile çalışan santrallerdeki gibi rüzgara ve güneşe de ihtiyacı bulunmuyor. Nükleer santrallerdeki gibi radyoaktif maddelere ve dolayısıyla yüksek teknolojiye ihtiyaç bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra mıknatısların itme-çekme gücünden faydalanan bir çalışma olmadığından yoğun bir manyetik alan oluşturması ve çevreye olumsuz etkileri söz konusu olmayacaktır” diye konuştu.

    “Çevreye hiçbir zararı yok”

    ‘Sürekli Enerji Santralinin’ nükleer santraller gibi çevreye zarar vermediğini ve çevre dostu olduğunu söyleyen Bilen, “Hem ülkemizde hem de tüm dünya ülkelerinde küresel ısınmaya yol açan enerji üretim yöntemlerinden uzaklaşarak gelecekteki tek üretim yöntemi olarak uygulanacak ve küresel ısınmanın etkileri ortadan kalkarak mevsimler normal düzeylerde yaşanacak. Böylece tüm dünyada kirlenen toprak, su ve havadan kaynaklanan olumsuzluklar ile ısınmanın sebep olduğu etkiler son bularak, tüm canlı varlıkların yaşam döngüsüne kavuşacak. Herhangi bir atık oluşturmadığından toprağı, suyu ve havayı kirletemez. Böylece temiz bir enerji kaynağı ihtiyacını tam olarak karşılayacaktır. Ayrıca en büyük getirisi fosil yakıtlı termik santraller ve nükleer santraller gibi çevreye ısı yayarak küresel ısınmaya yol açmaz” şeklinde konuştu.