Etiket: Nostalji

  • İnegöl’de Altar’la nostalji rüzgârı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde sahne alan Altar, 90’lı yılların parçalarıyla hayvanlarını coşturdu.

    İnegöl Belediyesi, dün akşam Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezi’nde nostalji rüzgârına dönüşen bir konsere ev sahipliği yaptı. “90’lı Yılların Unutulmaz Şarkıları” ismiyle düzenlenen konserde, dönemin gözde isimlerinden Altar sahne aldı. Konsere gençler kadar yetişkinler de ilgi gösterdi. Konseri Belediye Başkanı Alper Taban ile bazı meclis üyeleri de takip etti. Altar sahne performansıyla alkış alırken, özellikle 90’lı yılların genç kuşağı olan günümüz yetişkinleri de danslarıyla konsere renk kattı. Altar, söylediği şarkılarla İnegöllülere unutulmaz bir gece yaşattı.

    İnegöl Belediyesi’nin kültür sanat faaliyetlerine önem verdiğini kaydeden Taban, Altar’a çini takdim etti.

  • Ataşehir’de Retrobüs ile nostalji rüzgarları esecek

    Ataşehir’de tiyatral retro müzik grubu Retrobüs, ile nostalji rüzgarları esecek.

    Ataşehir’de bulunan Watergarden İstanbul’da Çarşamba günü sahne alacak tiyatral retro müzik grubu Retrobüs ile nostajli rüzgarları esecek. 60’lı, 70’li ve 80’li yılların efsane sanatçıları Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray ve İlhan İrem gibi daha birçok ismin şarkılarını ses taklitleri ve kostümleriyle yorumlayan Retrobüs,ziyaretçileri geçmişe götürecek. Grup, saat 19.00 ve 20.30’dayeme,içme ve eğlence merkezinin havuz çevresinde yer alan sahnesinde performansını sergileyecek.

  • Günün stresini nostalji odasında atıyor

    Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Abdullah Cıla, aile büyüklerinin kullandığı eşyaları ve küçük yaşlarda merak sardığı eski müzik aletlerine gözü gibi bakıyor. Evinin bir köşesini bu tarihi eşyalar ile donatan Cıla, iş çıkışında rahatlamak ve günün stresini atmak için soluğu nostalji kokan odasında alıyor.

    6 yaşında babasından saz çalmasını da öğrenen Abdullah Cıla (32), sazından ve tarihi eşyalarından asla vazgeçemeyeceğini belirtirken, başı ağrısa ağrısını saz çalarak geçirdiğini söyledi. Şair olan ve 1999 yılında 80 yaşında vefat eden büyükbabası Mehmet Cıla’dan kalan eşyalara bile gözü gibi bakan Abdullah Cıla, babaannesinin 70 yıllık çeyiz sandığını bile saklıyor.

    Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Perihan Altındağ gibi birçok ünlü sanatçının günümüzde nadir bulunan taş plaklarına da gözü gibi baktığını söyleyen Cıla, 1926 yılına ait gramofonu ile bu plakları dinlemeyi çok sevdiğini ifade etti. Cıla, “Bende Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Neşet Ertaş, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses gibi dönemin birçok sanatçısının plakları da mevcut. Eski gramofonum, radyom olsun hepsini saklıyorum. Bu odamda yaklaşık 70 yıllık dedem ile nenemin çeyiz sandıkları, 1926 yılına ait gramofon, 1957 – 1960 model radyolarım var” dedi.

    Büyükbabasının geçmişte kullandığı eşyaları 1999 yılında vefatından sonra atılmasına, kırılıp dökülmesine gönlünün razı gelmediğini onları nasıl kullanmışlar, nasıl yapmışlar diye merak ederek toparlayıp burada muhafaza ettiğini ifade eden Cıla, “Geçmişte büyükbabamın kullandığı asırlık eski ütü, terazi, testere, orak, balta, tahra, sepet, gaz ocağı gibi birçok eşyasını hala saklarım. Bu eşyalar nasıl kullanılmış işte bundan 70-100 yıl önce şu alet kullanılmış oğlum diyebileyim. Çocuklarıma veya torunlarıma gösterebilmek adına burada topladım. Bazen arkadaşlarım serzenişte bulunuyor. Bu eskileri ne yapacaksın. Yenileri var diye. Ama ben şöyle düşünürüm. Eskisini bilmeyen, yenisine, geleceğine adım atamaz böyle bilirim” diye konuştu.

    İlkokul birinci sınıfa giderken saz çalmasını babasından öğrenen Cıla, şöyle devam etti:

    “Bu tarihi odama geçiyorum. Burada saz çalıyorum. Günün stresini atıyorum. Sazımdan asla vazgeçemem. Hatta başım ağrısa bile sazımı çalarak başımın ağrısını geçirebiliyorum. O kadar çok seviyorum saz çalmayı. Buradaki hiçbir eşyadan vazgeçemem ki, hatta birçok ilden arkadaşlarımdan beğendiğim bir plak oluyor. Onları getirtiyorum ve burada onları çalıyor dinliyorum o plakları. Buraya daha eski tarihi eşyaları dizmeye hala devam ediyorum.”

    Oluşturduğu odasında kimi zaman yarım asırlık ve hala çalışmakta olan radyosunu da dinleyen Cıla, “Bu odaya girdiğimde tüm yorgunluğum gidiyor. Taş plaklar olsun, plaklar olsun hepsini can kulağıyla dinliyorum. Bunları bu tarihi eser odamda, çocuklarıma torunlarıma kadar saklamayı düşünüyorum. Babamın hediye ettiği sazımla Neşet Ertaş, Musa Eroğlu, Orhan Gencebay gibi çok sevdiğim sanatçıların türkülerini, şarkılarını söylüyorum. Burası benim için farklı bir dünya” dedi.

    Dünyaya gözünü açtığında Neşet Ertaş’ın, Musa Eroğlu’nun türküleri ile büyüdüğünü ifade eden Abdullah Cıla, odasındaki tarihi eşyalarıyla adeta nostalji yaşıyor.

    Kendine has oluşturduğu şark köşesinde sazını eline alan Abdullah Cıla söylediği birbirinden güzel türküler ile günün stresini atıyor.

  • Ersan Erdura, Büyükçekmece’de nostalji rüzgarları estirdi

    Büyükçekmece Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ersan Erdura konseri müzikseverleri 80’li yıllara götürdü.

    Büyükçekmece Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu Ersan Erdura konseri Atatürk Kültür Merkezi’nde Büyükçekmecelilere unutulmaz bir akşam yaşattı.

    “Büyükçekmeceliler çok şanslı”

    Yaklaşık iki saat sahnede kalan Erdura, seyircilerin arasına girerek enerjisiyle göz doldurdu. 80’lerin unutulmaz eserlerini seslendiren Erdura, kendisinin de Büyükçekmeceli olduğunu belirterek, Büyükçekmece’nin kültüre ve sanata aşık bir başkana sahip olduğu için çok şanslı olduğunu belirtti.

    “Unutulmaz bir gece yaşadık”

    Yoğun iş programından ötürü konsere gelemeyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ü temsilen geceye katılan Başkan Yardımcısı Başak Sancar, Başkan Akgün’e sevgi ve saygılarını iletti. Sancar, “Unutulmaz eserleri kendi yorumunuzla bizlere tattırdığınız için çok teşekkür ederiz. Büyükçekmece ailesi olarak unutulmayacak bir gece yaşadık” dedi.

  • İstiklal’de nostalji rüzgarı

    Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen ’Beyoğlu Antika Festivali’ kapsamında Taksim İstiklal Caddesinde 1930 ve 40’ların Beyoğlu şıklığını anlatan kostümlerle yürüyüş yapıldı.

    Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu Hareketleniyor, 50 gün Festival var” sloganıyla düzenlenen “Beyoğlu Antika Festivali” kapsamında Beyoğlu şıklığının hatırlatılması amacıyla 1930 ve 40’ların kostümünü giyen grup yürüyüş yaptı. Festival küratörü Mehmet Taşdiken tarafından yürütülen organizasyonda grup, müzisyen Prof. Dr. Edward Aris’in akordeonu eşliğinde Beyoğlu Galatasaray Meydanı’nda yürüyüşe geçti. Yerli ve yabancı turistler, yoğun ilgi gösterdiği grubun bol bol fotoğraflarını çekti. Popstar yarışmacısı Bayhan Gürhan’ın da eşlik ettiği grubun yürüyüşü Taksim Meydanı’ndaki festival alanında son buldu. Alanda sahneye çıkan grup ve Bayhan’ın performansı devam etti.

    “Nostaljiyi canlandırmaya çalışıyoruz”

    Organizasyon hakkında açıklamalarda bulunan Festival Küratörü Mehmet Taşdiken, “Beyoğlu tarih boyunca şıklığı ve zarafetin neredeyse resmi merkezi olmuş yerdir ve bu kitaplara da geçmiştir. Önemli insanların hatıraları da vardır ve buraya çıkılırken hep anlatılır. İnsanlar en temiz, yeni kostümleriyle ve aksesuarlarıyla Beyoğlu’na çıkarlardı diye anlatırlar. Bu nostaljiyi canlandırmaya çalışıyoruz ama bu sadece nostalji değil aynı zamanda tarihtir. Türkiye’nin merkezine bu anlamda dikkat çekmeye çalışıyoruz” dedi.