Etiket: Nolu

  • Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şubeni’ne yurtdışından önemli misafir

    Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanvekili Mustafa Sarıgül, Uluslararası Eğitim Sendikacılığı Programı kapsamında Türkiye’ye gelen yurtdışı temsilcilerini Bursa’da ağırladı.

    Eğitim-Bir-Sen ile Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) iş birliğinde Ankara’da düzenlenen ve 20 farklı ülkeden temsilcilerinin katıldığı programın sona ermesiyle yurtdışı temsilcileri, ülkelerine dönüş öncesi Bursa’ya gelerek Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şubesi’ni ziyaret etti. Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi Dış İlişkiler Danışmanı Gazi Doğan’ın eşlik ettiği grubu, Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanvekili Mustafa Sarıgül Bursa’da ağırladı. Asya, Avrupa ve Afrika çeşitli ülkelerinden gelen misafirleri ağırlamaktan ötürü son derece memnun olduğunu ifade eden Mustafa Sarıgül, “Sizler dili kültürü farklı dünyanın değişik coğrafyalarından gelen temsilcilersiniz. Emeğin ve alın terinin temsilcileri olduğunuz gibi dünya barışının korunmasında insanlığın gönüllü elçilerisiniz. Bugünün dünyasında bilim ve teknolojinin gelmiş olduğu yüksek mertebeye rağmen dünya insanlığının sıkıntılar çekiyor olması, savaşlar ve ölümlerin varlığı hepimizin vicdanını sızlatmaktadır. İnsan merkezli düşünerek; barışın öne çıkartıldığı yaşanabilir bir dünyayı oluşturmak için vermiş olduğunuz mücadele ve emeklerinizden dolayı sizleri tebrik ediyorum” dedi.

    Bursa’nın dünyanın birçok milletini bir arada kardeşçe yaşattığı bir kültüre başkentlik yaptığını hatırlatan Sarıgül, “Şehrimize hoş geldiniz safalar getirdiniz. Genel merkezimizin yapmış olduğu bu güzel çalışmaların içerisinde bulunarak, emek verdiniz. Emeğin ve barışın elçileri olarak gitmiş olduğunuz ülkelerinizdeki dostlarımıza selamımızı iletmenizi istirham ederim” diye konuştu.

    Yurtdışı temsilcileri ise, Bursa’da olmaktan dolayı son derece mutlu olduklarını dile getirerek, Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanvekili Mustafa Sarıgül’e ve sendika üyelerine kendilerine gösterdiği ilgiden ötürü teşekkür etti.

  • Memur-Sen Hatay 1 Nolu Şubesi İstişare Toplantısı gerçekleşti

    Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Hatay İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Hatay 1 Nolu Şubesi İstişare Toplantısı geniş bir katılımla gerçekleştirildi.

    Özel bir otelde düzenlenen yemekli toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Türkiye’nin önemli bir yol ayrımında ve tarihi bir kavşakta olduğunu söyledi.

    Yayman, 16 Nisan’da sadece bir halk oylamasından eveti yada hayırı oylamayacaklarını Türkiye’nin geleceğini oylayacaklarının altını çizerek: “Gerçekten 16 Nisan için, Türkiye için, 21 Yüzyılın Türkiye’si için, çocuklarımızın geleceği için, torunlarımız için ve dünya mazlumları için bir seferberlik duygusuyla Anadolu’yu karı karış gezen sayın başkanımıza teşekkür ediyoruz. Antik metinlerde anlatılan çok güzel bir hikaye var; bin yıl sonrasını düşünüyorsanız tohum ekin, on yıl sonrasını düşünüyorsanız ağaç ekin, yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin diyen bir söz var. Gerçekten Türkiye’de biz sosyolojinin değiştiğini görüyoruz. Anlayışların değiştiğini görüyoruz. Bürokratik oligarşinin, bürokratik cumhuriyetin demokratik cumhuriyete dönüştürülmek istendiğini görüyoruz. Bununla gurur duyuyoruz. Biz burada iki hafta önce çok güzel bir toplantı yaptık. Ve orada neden evet meselesini tartıştık. Konuşmaya çalıştık. Soruları aldık dinlemeye çalıştık. Biz aslında neden evet’i konuşuyoruz. Neden evet, çünkü biz şuna inanıyoruz, Türkiye’de sorun üreten bir sistem var. Sorun çözen bir sistem değil sorun üreten bir sistem var. Bu sorun üreten sistemin değişmesi için evet diyoruz ve evet demeye devam edeceğiz inşallah. Biz 16 Nisanda sadece bir halk oylamasından eveti, hayırı oynamayacağız. Biz Türkye’nin geleceğini oynayacağız. Biz Türkiye dünyanın neresinde olacak bunu oylayacağız, biz geleceğimize oylayacağız. Bu anlamda bizim kapı kapı dolaşıp insanlara tek tek dokunarak derdimizi anlatmamız lazım. Ben her zaman söylüyorum bizim bir hayalimiz var, bizim bu ülkenin insanına dair, bu ülkenin ovalarına, dağlarına, ırmağındaki balıklara, dağlarındaki kuşlarına ve asıl önemlisi bizim mazlum milletlere dair hayalimiz var. Eğer biz Türkiye’nin dünyada lider bir ülke olmasını istiyorsak, eğer biz Türkiye’nin bir kez daha dünya dış politika sahnesine giren one Minute diyen bir liderinin olmasını istiyorsak biz inşallah 16 Nisan’da evet diyeceğiz, evet diyeceğiz, evet diyeceğiz” dedi.

    Bakan Yardımcısı Yayman, Türkiye’nin demokrasi tarihinin aslında darbeler tarihi olduğunu belirtti.

    15 Temmuz tarihinde Fetöcülerin dünyanın en alçak ve adi darbe girişiminde bulunduklarını söyleyen Yayman, darbecilerin emellerine ulaşamadığını kaydetti.

    Yayman,muhalefetin diktatörlük ile ilgili söylediği sözlere cevap vererek: “Türkiye’nin demokrasi tarihi aslında bir darbeler tarihidir. Türkiye 14 Mayıs 1950’de çok partili hayata girdi. Önce 27 Mayıs darbesi oldu, başbakan idam edildi, bakanlar idam edildi, partiler kapatıldı. 10 yıl geçti 12 Mart darbesi oldu. 10 yıl geçti 12 Eylül darbesi oldu 10 yıl geçti 28 Şubat darbesi oldu. Bir süre geçti yüzde 50 oy almış bir parti hakkında kapatma davası açıldı ve 27 Nisan e-mıhtırası oldu. Ve maalesef 15 Temmuz’da dünyanın en alçak, en şerefsiz, alçak ve adi Fetöcü darbe girişimi oldu. Bu sistem bir darbeler tarihidir. Biz bu sistemin değişmesi iç.in evet diyoruz. Muhalefet hayır cephesi çıkmış Tayyip Erdoğan diktatör olacak diyor, Tayyip Erdoğan kendisi için istiyor diyor, geçen de ifade ettim Tayyip Erdoğan 5 tane genel seçim, 3 tane yerel seçim, 2 tane referandum, 1 tane cumhurbaşkanlığı toplamda 11 seçim kazanan ve 11 seçim sonucunda hala oyu yüzde 51 olan bir dünya lideridir. Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemine, yarı başkanlık sistemine, cumhurbaşkanlığı sistemine ihtiyacı yok. Çünkü Tayyip Erdoğan bu milletin tarihinde bu milletin gönlünde hak ettiği yeri almıştır. Ve bu milletimiz onu yüreğine nakşetmiştir. Ama asıl mesele şudur, neden şimdi diyorlar ya evet tamda şimdi. Tayyip Erdoğan’dan allah hayırlısını versin, bilemiyoruz ne olacak ama biz istiyoruz ki, biz artık Tayyip Erdoğan’dan sonra koalisyonlar olmasın. Türkiye 30 sent’e muhtaç hale gelmesin. Türkiye IMF ile 20. Kez standby anlaşması imzalamasın. Koalisyonla, istikrarsızlıklarla boğuşmasın diye güçlü bir yönetim olsun, güçlü bir hükümet olsun, güçlü bir Türkiye olsun, lider bir Türkiye olsun, 21. Asır Türklerin ve Türkiye’nin asrı olsun diye biz evet diyoruz” kelimelerini kullandı.

    İstişare toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise,Memur-sen’in sendikacılıkta yeni bir sayfa açmış olmak demek olduğunu söyledi.

    Yalçın, yaşanılan süreçte Memursen ailesinin duyarsız kalmayacağını sözlerine ekleyerek: “Memursen demek sendikacılıkta yeni bir sayfayı açmış olmak demek. Memursen demek sendikacılığı köhne bir zihniyetin sopası, korsan gemileri liman olarak adlandıran illegalitenin, anarşinin, vandalizmin merkezine dönüşen esnafın canı, kaldırımın taşı, milletin ağlaması ile sorunu olan yaklaşımlardan sendikacılığı arındırmak yada antidemokratik süreçlerde de çukuru ile barışıkçasına biz yakın olursanız güvende olursunuz diyen masalara 28 Şubat bildirileri dağıtan sendikacılığı devletin ileri karakolu gibi adlandıran yaklaşımlardan azad etmek demek. Bu teşkilatın kuruluşundan bugün büyümesine, boy vermesine ve bu cesarete ulaşmasına bütün liderlerimize hepsine ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum. Önemli bir süreçteyiz. Memursen ailesi olarak bizim asla kayıtsız kalmayacağımız bir süreç. Biz kayıtsız kalırsak kendimizi devamlı yargılayacağımız, sorgulayacağımız vicdanen asla rahat etmeyeceğimiz bir süreç. Çünkü biz sıradan bir kitle değiliz. Profesör, doçent, imamı, doktoru, mühendisi bu sendikadan. Onun için bu ülkenin yaşadığı hadiseyi en iyi anlayacak kitle bu kitledir, memursen ailesidir” kelimelerine vurgu yaptı.

    Program sonunda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’a bakır işlemeli tepsi hediye edildi.

    Toplantıya, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, AK Parti Hatay İl Başkanı Ahmet Atıç, Memur-sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan, İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Karahan, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve memur-sen üyeleri katıldı.

  • Hizmet-İş Sendikası İstanbul 6 No’lu Şubesi Genel Kurulu

    Hizmet-İş Sendikası İstanbul 6 No’lu Şube Başkanlığı 2. Olağan Genel Kurulu Fatih’te gerçekleştirildi.

    Genel kurula çok sayıda başkan, delege ve davetli katıldı. Genel kurulun başında kısa bir giriş konuşması gerçekleştirildi. Konuşmada Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın Genel Kurula gelemeyeceği duyuruldu. Bilgilendirmenin ardından Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı ve Vekili Hüseyin Öz söz aldı. Sendikanın tarihinde yaptığı çalışmalardan ve işçilere verilen haklardan bahseden Öz, konuşmasında kıdem tazminatına genişçe yer verirken, son zamanlarda artan terör saldırılarını da kınadı.

    Daha sonra üyeler oy vermek için sandık başına geçti. Yapılan seçimin ardından mevcut başkan olan Serdar Cafer Özkul, 65 oyla tekrar başkan seçildi.

  • Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu ve 2 No’lu şubelerin hizmet binası açıldı

    Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Ufkumuzu asla ülkemizle sınırlı tutmayıp, kireçle boyanmış sınırların dışına çıkarak, bunun dışına taşıp, gönül coğrafyalarımız ve medeniyet coğrafyamıza ulaşacağız” dedi.

    Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu ve 2 No’lu şubelerin hizmet binaları açılış töreninde konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Kamu görevlileri ve emeklilerin hakkını, hukukunu gözetme, sosyal adaleti sağlama, milli gelirden adil dağılımı sağlama konusunda gayret gösteren Türkiye’nin en büyük emek hareketiyiz. Bu nedenle ufkumuzu asla ülkemizle sınırlı tutmayıp, kireçle boyanmış sınırların dışına çıkarak, bunun dışına taşıp, gönül coğrafyalarımız ve medeniyet coğrafyamıza ulaşacağız. Sendikal birikimimizi diğer ülkelerde bulunan emek örgütleri ile birleştirerek, küresel bir emek birlikteliğine doğru yürüyeceğiz. Memur-Sen olarak geçtiğimiz ay 58 ülkeden 120 konfederasyon yöneticisinin katılımıyla ‘İslam Dünyasında Sendikacılık’ sempozyumunu gerçekleştirdik. Gönül coğrafyamıza ulaşmak noktasında önemli bir adım atmış olduk. Bu tip çalışmalarımız bundan sonraki süreçte de devam edecek. Türkiye’deki sendikal duruşumuzu dünya kamuoyuna taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

    “Darbelerin panzehiri meydanlardır”

    Yalçın, Memur-Sen’in Türkiye’nin demokratikleşmesinde büyük katkısı olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

    “Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünde bariyer kuranlara karşı dalga kıran görevi gördük. 28 Şubat post-modern darbeden aldığımız dersle 2000 yılından sonra yapılan her girişimin karşısında olduk. Ülkemiz 8 tane darbe girişimi atlattı. Son olarak 15 Temmuz darbe girişimi görünümlü işgal hareketine karşı meydanlara indik, tanklara, uçaklara meydan okuduk. 1 milyon üyemizi harekete geçirerek, ‘darbelerin panzehiri meydanlardır’ çağrısında bulunduk. Teşkilat olarak millet iradesinin yanında, darbelerin karşında olduğumuzu haykırdık. Sonuç olarak milletimiz adeta bir destan yazdı ve hainlere unutamayacağı bir ders verdi. Ülkenin söz konusu olduğu yerde üye teferruattır. 15 Temmuz hain darbe girişimi karşında dik durduk ve bu duruşumuzu bütün dünyaya gösterdik.”

    “Zirve yolculuğumuzu hız kesmeden sürdüreceğiz”

    Memur-Sen’in bugün ortaya koyduğu sendikacılık faaliyeti ile Akif İnan’ın büyük idealini gerçekleştirmek yolunda adımlar attığını belirten Yalçın, “Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ın çizdiği erdemli sendikacılık hedefleri doğrultusunda yolumuzdan hiç şaşmadan, güç kaybetmeden ilerliyoruz. Memur-Sen teşkilatı mirasın hakkını vermiş bir teşkilattır. Bayrağı her geçen gün yükselten bir teşkilat olarak, üyeye, ülkeye, insana ve İslam’a hizmete devam ediyoruz. Zirve yolculuğumuzu hız kesmeden sürdüreceğiz” dedi.

  • Eğitim-bir-sen Bursa 1 Nolu Şubesi Çanakkale Şehitlerini Andı

    Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şubesi, Çanakkale Zaferi’nin 101’inci yılında tüm şehitleri rahmet ve minnetle andı.

    18 Mart Çanakkale Zaferi dolayısıyla sendika binasında basın açıklaması düzenleyen Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, “Çanakkale Zaferi, milletimiz için bir varlık ve yokluk savaşı, imkansızın başarıldığı; Kurtuluş Savaşı’na giden yolda çok önemli bir kilometre taşı, tarihte eşine az rastlanan kahramanlık destanlarından biridir” diye konuştu.

    “ÇANAKKALE BU MİLLETİN EBEDİ VATANI OLDUĞUNUN TESCİLİDİR”

    Her toplumun tarihsel serüvenlerinde milat sayılacak önemli kırılma ve geçiş anlarının olduğunu ifade eden Başkan Numan Şeker, “Bu anlamda Çanakkale önemli bir aşamadır. Çanakkale, bu topraklar üzerinde yaşayan halkların gerçek anlamda ‘millet’ ve Anadolu’nun bu milletin ebedi vatanı olduğunun bir kez daha tescili, kanıtıdır” şeklinde konuştu.

    “VATAN SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA”

    Çanakkale’de; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ile bir bütün olarak mücadele ettiğini hatırlatan Şeker, “Milletimiz, Çanakkale’de vatan söz konusu olduğunda aidiyetlerin hiçbir önemi olmadığının en güzel örneğini sergilemiş; din, vatan, namus tehlikeye girdiğinde canın, malın hiç düşünülmeden verilebileceğini de cesurca ortaya koymuştur. Çünkü Çanakkale, insanlık onurunun, İslam kardeşliğinin, emperyalist zorbalara karşı dayanışmanın aşılmazlığı, geçilmezliği, yenilmezliğidir. Nifak tohumlarının içimizde yeşermemesi, ancak Çanakkale’deki birlik ve beraberlik ruhuyla mümkün olacaktır” dedi.

    “NESİLDEN NESİLE AKTARILMALI”

    Çanakkale, destan olmanın yanı sıra gelecek için bir yol haritası olması gerektiğinin altını çizen Numan Şeker, “Birçok açıdan incelenmesi gereken Çanakkale Zaferi, nesilden nesile aktarılmalı; istiklal uğruna verilen mücadele unutturulmamalıdır. Aydınlık dimağı, pırıl pırıl bakış ve ilgileriyle yeni nesiller, bu ruh ve duyguyu ilham kaynağı bilmeli, tarihi şuurla hep yaşanır kılmalıdır” diye konuştu.

    Son dönemde Türkiye üzerinden oynan oyunlara dikkat çeken Şeker, “Küresel emperyalizm yüzyıl aradan sonra taşeron terör örgütleriyle birlikte bölgenin haritasını yeniden çizme arayışına girerek etnik ve mezhebi duyarlılıklar üstünden kaos meydana getirilmeye çalışılıyor. Sınırlarımızın dışında derin operasyonlar yapılırken, içeride kanlı terör eylemleriyle meydana getirilen kargaşayı kaosa döndürmek için fitneyi yaygınlaştırmaya çalışanlara inat, Çanakkale’yi geçilmez kılan değerlerimize sarılmalıyız. 101 yıl önce bağımsızlığa, imana, inanca ve medeniyete yönelik, yedi düvele karşı bütün bedenini, gücünü, idrakini ortaya koyarak verilen direnişi örnek almalıyız. Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği ve Eğitim Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şubesi olarak, Çanakkale Zaferi’nin 101. yıldönümünde milletimizin değerlerinin ne kadar sağlam ve güçlü olduğunu dünyaya gösteren şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz” şeklinde konuştu.