Etiket: Noktalarını

  • Kunak, sağlığın püf noktalarını anlattı

    Yıldırım Belediyesi, Op. Dr. Feridun Kunak’ı ilçe sakinleriyle buluşturdu.

    Sağlık konusunda düzenlediği faaliyetlerle vatandaşların önemli bilgiler edinmesini sağlayan Yıldırım Belediyesi, ünlü Ortopedi ve Tramvatoloji Uzmanı, Op. Dr. Feridun Kunak’ı ağırladı. Yıldırım Han Konferans Salonu’nda yapılan ’Sağlık Olsun’ adlı programda doğal, dengeli ve doğru beslenmenin önemi anlatıldı. İnsanların en çok önem vermesi ve atlamaması gereken öğünün kahvaltı olduğunu vurgulayan Feridun Kunak, “Maalesef insanımız güzel kahvaltı etmiyor. Kahvaltı, kilo vermede de, her şeyde en önemli öğün. Kahvaltı mühim, çünkü geceden beden aç kalıyor, sabah çok ihtiyaçlarımız var. Kahvaltı yapmadan eşimizi işe, çocuklarımızı da okula yolluyoruz. Yuvayı yapan annelerdir. Ne olur eşinizi ve çocuğunuzu kahvaltı etmeden evden göndermeyin” dedi.

    ‘İnsanlar kendisinin doktoru olmalı’

    Tamamen tabiî ve katkı maddesi içermeyen gıdalar tüketmenin sağlığın en önemli anahtarı olduğunun altını çizen Feridun Kunak, “Dünyanın en büyük nimetleri zeytin, bal, süt, peynir ve yumurtadır. Ancak kahvaltıların vazgeçilmezi olan bu gıdaların kıymetini bilmiyoruz. Zeytin, Allah’ın Türkiye’ye lûtfettiği bir nimet. Ancak bunu tüketirken de hileli olmamasına dikkat göstermeliyiz. Bal yiyiniz, ama abartmamak kaydıyla. Katkısız ve doğal olmak şartıyla süt, peynir ve yumurta tüketmek lazım. Dünyada parmağınızın izi kimsede yok, ben iddia ediyorum beyniniz de, kalbiniz de, mideniz de kimsede yok. O yüzden siz kendi kendinizin doktoru olmak zorundasınız. Biz doktorlar söyleriz, siz hangisini iyi bulursanız onu seçmeyi unutmayın” diye konuştu.

  • Seyahat Analisti Ekinay, Havalimanlarında Rahat Etmenin Püf Noktalarını Açıkladı

    Enuygun.com Seyahat Analisti Murat Ekinay, seyahatimizi sorunsuz tamamlamak için havalimanında, uçuş öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

    Her yıl çok sayıda yolcuyu ağırlayan havaalanlarında bazı kurallara dikkat ederek çok daha rahat ve keyifli bir yolculuk yapmanın mümkün olduğunu belirten Enuygun.com Seyahat Analisti Murat Ekinay, uçakla seyahat ederken havalimanında seyahatimizi sorunsuz tamamlamak için havalimanında, uçuş öncesi ve sonrasında dikkat etmemiz gerekenleri açıkladı. Uçuş öncesi, havalimanında en sık karşılaşılan sorunlardan birinin bagajda yasak malzemelerin taşınması olduğunu söyleyen enuygun.com Seyahat Analisti Murat Ekinay: “Bavulunuzda veya el bagajınızda uçakta taşınması yasak eşyalar varsa bunları güvenlik kontrolüne girmeden bavulunuzdan çıkarın. Örneğin sıvı gıdalar, 100 mililitreden büyük ilaçlar, bıçak, çakı gibi kesici ve delici aletlerin kabin içinde taşınması yasak. Eğer düzenli kullandığınız ilaçlar varsa, bu ilaçların kabinde taşınması ile ilgili öncesinde havayolu ile görüşerek bilgi almalı, yolculuk sırasında da reçete veya raporlarınızı yanınızda bulundurmalısınız” dedi.

    “YANINIZDA METAL TAŞIMAYIN”

    Güvenlik kontrolünde en fazla sorun çıkaran eşyaların saat, kemer gibi metaller ve bozuk paralar olduğunu belirten Ekinay, “Öyleyse bunları yanınızda bulundurmaya gerek var mı? Eğer uçaktan indikten hemen sonra önemli bir toplantıya katılmayacaksanız, kemer ve saat gibi metal parçaları olan eşyalarınızı bavula yerleştirin. Böylece güvenlik kontrolünden çok daha hızlı bir şekilde geçebilir ve uçağa yetişme stresini azaltabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Murat Ekinay, havalimanlarının alışveriş yapmak veya yemek yemek için oldukça pahalı yerler olduğunu belirterek, “Uçakta yemek verilecek olsa dahi önceden yanınıza alacağınız kraker, bisküvi gibi atıştırmalıklar, uçak beklerken açlığınızı yatıştırabileceğiniz harika alternatifler olabilir. Böylece karnınızı doyurmak için havalimanındaki büfe ve restoranlara küçük bir servet ödemek zorunda kalmazsınız” dedi.

    “PANOLARI VE ANONSLARI TAKİP EDİN”

    Murat Ekinay, sözlerine şöyle devam etti: “Bavulunuzu teslim edip biniş kartınızı aldınız ve kapıya yakın bir yerde uçağınızı beklemeye başladınız. Bu arada bir şeyler okuyarak veya müzik dinleyerek zaman geçirebilirsiniz. Ancak uçuş saati yaklaştığında dikkatli olmakta fayda var. Çünkü biniş kartınızın üzerinde yazan kapı numarası uçuştan önce değişebilir ve sizin bunu, havalimanında yer alan panolardan takip etmeniz beklenir. Özellikle İstanbul, Ankara ve New York gibi büyük havalimanlarında biniş kapıları birbirine oldukça uzak mesafede yer alabilir. Böylesi bir durumda uçağa binmek için kalktığınızda kapınızın değişmiş olduğunu öğrenebilir ve ’boarding’e yetişemeyip uçağı kaçırabilirsiniz. Bunun önüne geçmek için uçağınıza binene dek belirli aralıklarla panoları ve yapılan anonsları takip edin. Böylece uçağın kalkış saatinde veya biniş kapısında bir değişiklik olup olmadığından emin olabilirsiniz. Özellikle iş seyahatlerinden dönerken yorgun ve uykusuz olabiliriz. Havalimanında uçak beklerken bu süreyi biraz dinlenmek için ayırmak oldukça cazip görünebilir. Ancak bunu yaparken yanımızda bulunan değerli eşyaları emniyete almalıyız. Eğer arkadaşlarınız veya ailenizle birlikte seyahat ediyorsanız, biraz daha rahat olabilirsiniz. Ancak tek başınıza yolculuk yaparken bu konuya daha fazla dikkat etmelisiniz. Üstelik biraz şekerleme yapayım derken uçağı kaçırma riski de var”.

    “BAVUL AĞIRLIĞINA DİKKAT EDİN”

    Bavul ağırlığının da havalimanında en fazla sorun yaşatan konulardan biri olduğunu belirten Ekinay, “Her havayolu firmasının uçuş sınıfı ve rotaya bağlı olarak belirli bir ağırlık sınırı var. Bavulunuzu hazırlamaya başlamadan önce uçacağınız havayolundan rotanıza ve uçuş sınıfınıza göre bu sınırı öğrenebilir ve bavulunuzu buna göre hazırlayabilirsiniz. Eğer bavulunuzun ağırlığı sınırın üzerindeyse ek ücret ödemeniz gerekir. Bu ücreti azaltmak veya hiç ödememek için bir yöntem de eşyalarınızın bir kısmını el bagajı olarak yanınıza almak. Eğer yanınızda küçük bir sırt çantası varsa bazı eşyalarınızı yanınıza alabilir ve bu sayede fazla bagaj ücreti ödemekten kurtulabilirsiniz. Yanınızda çantanız yoksa, havayolundan bunun için bir çanta veya poşet isteyebilirsiniz” dedi.

    Seyahat Analisti Murat Ekinay, havaalanında valiziniz hasar gördüyse yapılması gerekenleri ise şöyle açıkladı: “Eğer valizinizin hasar görmüş veya kırılmış olduğunu fark ederseniz hemen havalimanında bulunan kayıp eşya bölümüne başvurun. Kısa süren bir hasar tespitinin ardından oluşan zararın telafisi için havayolu yetkililerinden yeni bir bavul temin edilmesini veya nakit ödeme yapılmasını talep edebilirsiniz. Havayolu, hasar tespitinden sonra inceleme için süre de isteyebilir. Bu gibi durumlarda, yapılan incelemenin sonunda verilen hasar tespit belgesini saklamanız oldukça önemli. Böylece hasarın telafisi için gerekirse sonradan tekrar başvuru yapabilirsiniz”.

  • Uzman Diyetisyen, Anne Sütünü Arttırmanın Püf Noktalarını Anlattı

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, bebeklerin temel besini olan anne sütünü arttırmanın yollarını anlattı. Sayın, “Bebeğinize yetecek miktarda ve kaliteli içerikte süt üretimi; tek ve en önemli işinizdir. Anne sütü kesinlikle ilk 6 ay, tercihen en az 1 yıl bebeğinizin mutlak hakkıdır” dedi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Anne sütü, bebeğinizin muhtaç olduğu besindir. Olağanüstü bileşimini karşılamayı başarabilen bir mama hala yoktur. Tüm lif, amino asit, esansiyel yağ asitleri, vitamin ve mineralleri mamalara ekleseler bile mamalar; anne sütündeki bağışıklık faktörü olan antikorları ve anne bebek temasına bağlı pekişen sevgiyi henüz karşılayabilmiş değildir” derken, annelerin cevabını beklediği hayati soruyu da yineledi: “Bunca özelliğine karşılık, acaba anneler beslenmelerine ne kadar özen gösteriyorlar? Annede 9 aylık gebelikten sonra yetecek depo vitamin ve mineral var mı?”

    ANNE SÜTÜ NEDEN KESİLİR?

    “Anne iyi beslense bile, anne sütü dış etkenlere özellikle duygusal ve hormonal değişikliklere çok açıktır” diyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, sütün azalması ya da kesilmesinin en büyük nedeninin stres olduğunu da ifade etti. Sayın,“Süt yetecek mi diye strese girersiniz, kesilir. Birisi sizi üzer, suçlu hormonlarınızdır, süt kesilir. Bebek gece boyunca ağlar, yorulur dinlenemezsiniz, süt kesilir. Harika beslenir, nefis yemekler yapmayı başarırsınız, öğün arası saatler açılır, süt kesilir. Düzenli beslenirsiniz ancak, yeterince su içememişsinizdir; süt kesilir. Fazla kilolardan kurtulsanız mutlu olacağınızı düşünürsünüz, bir diyet, arkasından, süt kesilir. Spor yaparsınız, yorulursunuz, süt gitti” şeklinde konuştu.

    “ANNE SÜTÜ TÜM BEBEKLERİN HAKKIDIR”

    Işın Sayın, “Halbuki bebeğinize yetecek miktarda ve kaliteli içerikte süt üretimi; tek ve en önemli işinizdir. Ancak kolay değildir. Sütünüz bir kere kesildiyse, hemen pes etmek yok. Çok sevdiğim bir söz: “Kaybeden yoktur, vazgeçen vardır.” Anne sütü kesinlikle ilk 6 ay, tercihen en az 1 yıl bebeğinizin mutlak hakkıdır. Düşünün ki; bir daha asla isteseniz de, anne sütü veremeyeceksiniz. Bebeğinizin size temasının tadını çıkarın. İçinizde akıp duran mutluluğa konsantre olun. Yüreğinizden anne sütüne akan aşk, sütünüzün devamlılığını sağlayan en önemli faktördür. Bunu hiç unutmayın. Çünkü; süt salınımı ile ilgili hormonlar beyniniz tarafından organize ediliyor. Düzenli pompa sandığınızdan çok daha etkilidir. Tüm mazeretleri pas geçin, inatla 3 saatte bir 15’er dakika sağın, bir süre sonra tempoya girecektir” diye konuştu.

    “UZMAN DİYETİSYENDEN SÜTÜ ARTTIRAN ÖNERİLER”

    Anne sütünü arttırmanın püf noktalarını paylaşan Işın Sayın şunları söyledi:

    “Evin en sık turladığınız odalarında sürahi ve 400-500 ml su dolu bardak bulundurun. Gördükçe bardağı mutlaka bitirin. Veya yarımşar litrelik cam veya çelik mataralarınız olsun. Unutmayın, ne yerseniz yiyin, hiç su içmeden süt üretemez, üretilen sütü akışkan hale getiremezsiniz. Anne sütünün yüzde 85’i sudur. Gün boyu: içeceğiniz toplam 4 litre suya da toplamda 1 su bardağı pekmez ekleyin. En işlev gören, en iyi karışım budur. Bu yüzden öğünlerde çok sınırlı karbonhidrat alın. Süt bezlerinde süt üretimi için kullanılan en temel yakıt ne yazık ki şekerdir. Böylece bol su ve 1 bardak sudaki tadı belli olmayan şekeri azar azar tüm güne kesintisiz yaymış olduk. Sütte kesinti riskini önlemeye yardımcı olduğunu söyleyebilirim. Bunu uygularken kilo ve sağlık için aşağıda belirtilenin dışında gün boyu hiç pirinç, patates, hamur işi, başka tatlı veya bol ekmek yok. Kahvaltıda yumurta (tercihen organik) tüketin. Yeterli protein almalısınız ki; sütün protein kalitesi artsın. 1 ince dilim sıkı yapılı, kof olmayan çavdarlı/kepekli/tam tahıllı/tam buğday/karışık tahıllı vb esmer ekmekleri tercih edin. Mevsim yeşilliklerinden her öğün iyi yıkanmış olarak tüketin. İçerdiği B vitaminleri karbonhidrattan aldığınız enerjiyi yakmanıza yardımcıdır. 1 parça peynirdeki kalsiyum ve yeşillikteki lifler kemiklerinizin en değerli ihtiyacıdır”.

    “Ceviz, yer fıstığı ve bademi ara öğün olarak tüketin. Toplamda 10-15 adet yemeniz yeterlidir” diyen Işın Sayın, “Öğle yemeğinde 8-10 çorba kaşığı sebze yemeği ile 5 çorba kaşığı (tercihen probiyotik) yoğurt olsun. 1 dilim ekmekte durun, bol yeşillik ve çiğ havuçtan devam edin. Ara öğün olarak, 1 bardak sıcak süte taze kakao ve çubuk tarçın ekleyin. Hem çikolata hem de tatlı isteğinizi yatıştırmaya yardımcı olacaktır. Bir diğer formül de şöyle: Süte muz ve toz tarçın ekleyerek parçalayıcıdan geçirin. Köpük köpük muzlu tarçınlı sütünüz afiyet olsun. Akşam yemeğinde: Mutlaka etli sebze yemeği, köfte, et, kıymalı veya kuşbaşı etli bir yemek tercih edin. Yanında da bol yoğurt ile yeterince protein aldığınızdan emin olun. Yoğurt tokluk verecek, kan şekerinizi dengeleyecektir. 2-3 çorba kaşığı bulgur pilavı eklenebilir. Bol yeşillik tüketin, üstünde en çok 1 çorba kaşığı çiğ natürel sızma zeytinyağı olsun. Haftada 2 kez yalnız 1 dilim ekmekle yiyeceğiniz, balık ve az yağlı salata da omega yağ asitleri alımınızı idealize edecektir. Bebeğinizin zihinsel gelişimi için iyot sayesinde de önemli bir bileşimi vardır. Dikkat: Bol yeşilliği unutmayın. Gece yatmadan, pişmeden rendelenmiş ayva/armut/elmadan biri üzerine toz tarçın ve  ceviz ekleyip kaşıkla yiyin. Üzerine 10 adet yer fıstığı yiyin. Antioksidan etki ile bebeğinizdeki hücre yenilenmesi hızlanacak, siz de tazeleneceksiniz. Diğer bir formül ise; ayva/elma/armuttan birinin çekirdeklerini atın, limon damlası ve toz tarçınla pişirme kağıdı üstünde fırınlayın. Soğuk ya da sıcak olarak cevizle tüketebilir, üzerine fıstık yiyebilirsiniz. Bitki çayları ve kahveden uzak kalın. 2-3 bardak açık şekersiz limon dilimli çay içilebilir. Deneyin, bu bildiğimiz ve elimizden gelen en iyi iş çıkaran formüldür.”

  • Op. Dr. Can, Meme Büyütmenin Püf Noktalarını Anlattı

    Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aslı Can, meme büyütme hakkında merak edilenleri anlattı.

    Özel Gazi Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Aslı Can, meme büyütme ameliyatlarının 18 yaşını dolduran herkese uygulanabileceğine dikkat çekerek, protez ile büyütmelerin yapıldığını belirtti. Meme büyütme operasyonunun ardından günlük hayata dönüş yapılabileceğini dile getiren Can, kesi bölgesinin ortalama 10 günde iyileştiğini ifade etti.

    Meme büyütme ne zaman yapılabilir?

    Op. Dr. Aslı Can, 18 yaşını doldurduktan sonra her yaşta uygulanabileceğini belirterek “Dolgunluğunu yitirmiş ve birlikte sarkık memelerde, meme dikleştirme ile birlikte meme protezi koyularak meme büyütme yapılabilir.

    Op. Dr. Aslı Can, “Meme büyütmenin başka yolları var mıdır?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

    “Kendi vücudunuzdan alınan yağın meme dokusuna enjeksiyonları yapılarak, az da olsa meme büyümesi sağlanabilir. Tekrarlayan uygulama gerektirebilir ve yağ enjeksiyonları ile yeterli büyüme sağlamak zordur. Bunun yanında, dışarıdan bazı dolgu malzemeleri uygulaması da bir tedavi seçeneğidir. Ancak meme bölgesinde, sonraki meme incelemelerinizi zorlaştırması açısından kullanılmasının uygun ve güvenli olmadığını düşünüyorum. Günümüzde hâlâ en iyi meme büyütme yöntemi, meme protezi uygulamasıdır.”

    Can, “Meme protezleri patlar mı?” sorusu üzerine şöyle konuştu: “Günümüz teknolojisi ile meme dokusu hissini veren, daha doğal görünen ve daha zor bütünlüğü bozulan meme protezleri üretilmektedir. Meme protezi bütünlüğünün bozulması, ciddi travma sonucu oluşabilir. Bu ayrılma, içindeki jel yapının açığa çıkması şeklinde olup, meme dokusunda buna karşı oluşan ağrı ve sertlik hissi ile fark edilir. Böyle bir durumda protezin değiştirilmesi şarttır.”

    Yapılan araştırmaların, kanser yaptığına dair herhangi bir bulgu olmadığını gösterdiğini anlatan Can, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ancak meme protezi koyulmuş bir meme de, protezden bağımsız, bir kanser riski her zaman mevcuttur. Bu nedenle, protezi olsun ya da olmasın önerimiz, her bayanın rutin meme kontrollerini düzenli olarak yaptırmasıdır. Meme protezi, meme dokusundan ayrı olarak meme dokusunun altında bir plana ya da kas, fasya altı gibi daha da derin planlara yerleştirilir. Yapılan araştırmalar, emzirme açısından bir problem oluşturmadığını göstermektedir. Yani protez koyulması sonrası gebelik olduğu durumlarda, protez çıkarılması gerekliliği yoktur.”

    Can, “Hangi şekildeki protez daha iyidir?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

    “Meme protezleri, yuvarlak ya da damla şeklinde, pürtüklü ya da düz yüzeyli olabilir. Hangi protezin uygun olduğuna, vücut şekli ve hastanın nasıl bir meme hayal ettiğine göre muayene sonrası birlikte karar verilir ve kişiye özel, uygun protez seçilir. Bu nedenle herkesin protez şekli ve büyüklüğü farklılık gösterir.”

    Op.Dr. Can, “Kas altı mı, üstü mü daha iyidir?” sorusu üzerine şöyle konuştu:

    “Aslında meme protezi yerleşim yerine, vücudunuz karar verir. Protezi kaplayacak doku kalınlığı ve kaliteniz seçimimize yön verir. Doku kalınlığınız yeterliyse, meme altı plan sizin için yeterli olacaktır ya da yetersizse daha derin bir plana yerleştirmek sizin için gerekli hale gelecektir.”

    Can, “Protez nereden yerleşmeli, iz çok olur mu?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Protezin giriş bölgesi için, koltuk altı, meme ucu ya da meme altı kıvrımı gibi seçenek bulunmaktadır. Her bölgenin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Ameliyat sonrası iz, tabi ki önemlidir. Yöntem ne olursa olsun mutlaka gizli, az görünen bir iziniz olacaktır. Bu nedenle karar vermede tek kriteriniz izin nerede olacağı değil, hangi yöntemin sizin için daha güvenli ve sağlıklı olacağı olmalıdır.”

    Can, protezin belli bir süre sonra çıkarılıp çıkarılmayacağı konusunda şöyle bilgi verdi:

    “Meme protezinizin, herhangi bir sorun yaşamadığınız taktirde, değişim süresi ya da gerekliliği söz konusu değildir. Meme protezi, dışarıdan vücudunuza yerleştirilen yabancı bir malzeme olması nedeni ile vücut tarafından bir sınırlandırıcı zar ile çevrilir. Bazen bu zar, kalın ve memede şekil değişikliği oluşturacak hale gelebilir. Böyle bir durumda protez değişikliği gerekir. Bunun yanında, yaşlanma ve kilo değişiklikleri ile formunu kaybeden ya da ciddi bir travma sonrası meme bütünlüğü bozulan protezin, değişim gerekliliği oluşabilir. Ameliyat sonrası günlük hayata dönüş hemen olur. Kesi bölgesinin iyileşmesi ortalama 10 gündür ancak güç gerektiren kol hareketleri ve ağır egzersiz bir ay boyunca kısıtlanmalıdır.”

  • Pastacılığın Püf Noktalarını Sermek’te Öğreniyorlar

    Kişisel gelişime olan katkısının yanı sıra katılımcılarına meslek sahibi olma fırsatı da sunan SERMEK (Serdivan Meslek Edindirme Kursları) hamarat eller pastacılığın inceliklerini öğreniyor.

    SERMEK bünyesinde açılan pastacılık kursunda mesleğin püf noktalarını öğrenen toplam 21 kursiyer edindikleri bilgileri pratiğe dökme fırsatı da bularak el becerilerini geliştiriyor. Eski Yazlık Belediyesi Hizmet Binası’nda kurulan atölyede mesleğe 28 yılını veren usta öğretici Emrah Uludere’den pastacılığın inceliklerini öğrenen kursiyerler, eğitim sonunda pastacılık sertifikası sahibi olacak.

    Nisan ayı itibari ile eğitimlerini tamamlayacak olan kursiyerler kursun sonunda pastacılık sertifikası alarak isterlerse butik pastane açabilecek ya da evden sipariş alarak yaptıklarını pazarlayabilecekler. SERMEK’teki pastacılık kursundan son derece memnun olduklarını ifade eden kursiyerler ise nezih ve samimi bir ortamda her gün kendilerine yeni şeyler kattıklarını söylediler.

    BKursta her gün tek ürün yerine, kursiyerlerin el becerilerini daha çok geliştirmeleri için altı çeşit ürün çıkartılıyor. Ayrıca kursiyerler her gün farklı ürünlerde yeteneklerini geliştiriyor. Bu meslekte deneyimin ve pratik olmanın çok önemli olduğunu ifade eden Emrah Uludere, Serdivan Belediyesi’nin açtığı pastacılık kursunda 28 yıllık deneyimini öğrencileriyle paylaştığını söyledi.