Etiket: Niteliğinde

  • (Özel Haber) Aksaray’a Devrim Niteliğinde Anjiyo Ünitesi

    Aksaray’ın yıllardır kanayan yarası olan ve yılda yaklaşık 3 bin 500 hastayı çevre illere sevk ettiren Koroner Anjiyo Grafi Merkezi yapılan çalışmaların ardından Aksaray Devlet Hastanesi’nde hizmete açıldı.

    18 Ocak tarihinde hizmete giren Anjiyo Ünitesi sayesinde artık çevre illere hasta sevki yapılmazken, yaklaşık 1 ay önce açılan ünitede 100 kişi ameliyat edilerek tedavileri yapıldı. Çevre illere sevk yerine çevre illerden de hasta sevki almaya başlayan Aksaray Devlet Hastanesi, yıllık 6 bin hastaya rahatlıkla hizmet verebilecek kapasitede. Son teknoloji ve son model tıbbi cihazlarla donatılan Anjiyo Ünitesi’nde ayrıca geniş kapasiteli ve yine son teknoloji ile donatılmış yoğun bakım ünitesi de hizmete girdi.

    “AKSARAY’DA DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR HİZMET”

    Konuyla ilgili bilgiler veren Aksaray Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Himmet Durgut, projenin Aksaray’da devrim niteliğinde bir proje olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığımızın Sağlık Hizmetleri standardının yükseltilmesi ve verilen sağlık hizmetinin hastanın olduğu yerde verilmesi vizyonu uyarınca 18 Ocak 2016 tarihi itibari ile Aksaray Devlet Hastanesi’nde Anjiyo Ünitemizi kurduk ve hasta alımına başladık. Aksaray sağlık hizmeti için Anjiyo Ünitesi’nin devreye girmesi esasında bir devrim niteliğindedir. 18 Ocak 2016 tarihinden bu güne 99’uncu hastamızı birazdan ameliyata alacağız. Acile gelen kardiyak hastalarımızı yine burada müdahalesi yapıldı ve yaklaşık 30’a yakın hastamıza stent takıldı. Dolayısı ile başka illere gidecek olan kardiyak hastalarımızı biz burada kurulan Anjiyo Ünitemizde yapıyoruz. Bundan dolayı çok mutluyuz. Bu ünitenin faaliyete geçmesinde emeği geçen AK Parti İl Başkanımız Abdulkadir Karatay ve sayın vekillerimize teşekkür ederim” dedi.

    “ANJİYO ÜNİTEMİZ SIKINTISIZ İLERLİYOR”

    Koroner Anjiyo Grafi ve Koroner Yoğun Bakım Ünitesinin yaklaşık 1 aydır hizmet verdiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Sinan İnci ise “Burası Koroner Anjiyo Grafi ve Koroner Yoğun Bakım Ünitemiz. Yaklaşık 1 aydır hizmet vermeye başladık. Koroner Anjiyo Grafi Ünitesi’nde hastalara damar yolu aracılığı ile koroner damarlara ulaşıp kontrast madde verip koroner damarlarını görüntülemekteyiz. Koroner damarlardaki duruma, darlığa göre stent takılmakta, ameliyat kararı verilmekte veya ilaç tedavisi verilmektedir. Yaklaşık 1 aydır bu işlemi yapıyoruz. Şu an için sıkıntısız bir şekilde devam etmekteyiz. Bu ünitemizde Koroner Yoğun Bakım Ünitesi. Anjiyo sonrası sıkıntılı hastalarda, riskli hastalarda yoğun bakım ünitemizde takipleri yapmaktayız” şeklinde konuştu.

    “ARTIK ÇEVRE İLLERDEN SEVK ALIYORUZ”

    Kardiyoloji Uzmanı Dr. Abdulkadir Bozkır ise şimdiden çevre illerden sevk hastalar aldıklarını ifade ederek, “Anjiyo Ünitesi’nde aynı zamanda acil aldığımız hastalarda oluyor. Kalp krizine müdahale edip yoğun bakım takibinin ardından tekrar Anjiyo Ünitemizde görüntüleyip tedavi edebiliyoruz. Bu hastalarımız artık sevk etmiyoruz. 1 ay öncesine kadar Anjiyo Ünitemiz yoktu. Normalde, yılda yaklaşık 3 bin 500 hastamızı Aksaray’ın çevre illerine sevk yapıyorduk. Şimdi hastalarımız her türlü alıp sevk etmeden tedavilerini ve ameliyatlarını burada yapabiliyoruz. Hem poliklinik, hem de acil hastalar için çok iyi bir ünite. Konya, Kayseri gibi illere hastalarımızı artık sevk etmeyeceğiz. Hatta çevre illerden hastalar alarak tedavilerini, ameliyatlarını burada yapıyoruz” diye konuştu.

  • Kanser Tedavisinde Devrim Niteliğinde Gelişme

    Hematolojik Onkoloji Derneği tarafından düzenlenen, 3. Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyumu, KKTC Girne Elexus Resort Otel’de yapıldı. Sempozyuma, kanser tedavisinde devrim olarak nitelendirilen ve kemoterapinin yerini almaya başlayan immünoterapi yöntemi damgasını vurdu.

    Türkiye genelinden yaklaşık 190 hematalog, 150’yi aşkın hemşire, teknisyen, öğrenci, ilaç firması temsilcisi ve basın mensuplarının katıldığı 3. Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyumu öncesinde; sağlık çalışanlarına yönelik kurs ve ayrıca ana sempozyum içerisinde “Kökten Değişen Hayatlar” Öykü Yarışması Oturumu ve Ödül Töreni gerçekleşti. Sempozyuma çok kısa süre önce kanser tedavisi için yeni bir “aya yolculuk programı” başlatan ABD Başkanı Obama tarafından gündemin üst sıralarına taşınan immünoterapi yöntemi damgasını vurdu. Bu yöntem ile hastaların tedavisi bireyselleştiriliyor ve daha güvenli, daha etkin ilaç veya tedavilerin hastanın genotipi ve bireysel gereksinimine göre düzenlenerek verilmesi sağlanıyor. Böylelikle uyarılan bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini öldürmesi kolaylaştırılıyor.

    KANSER ÇOK DA UZAK OLMAYAN BİR GELECEKTE KRONİK VE TEDAVİ EDİLEBİLİR HASTALIK OLACAK

    Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyum’u kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Hematolojik Onkoloji Derneği (HOD) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Son dönemde kanser tedavisinde dünya genelinde baş döndüren devrim niteliğinde gelişmeler yaşanıyor. Kanıta dayalı kanser tedavisi, cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve bunların kombine kullanılmasından oluşuyor. Buna önümüzdeki kısa dönemde immünoterapi yöntemi de eklenecek. Hastalara damardan uyguladığımız kemoterapinin yerini alan bu akıllı ilaçlar sayesinde hem tedavide daha hızlı sonuçlar alınacak hem de sağlıklı hücreler kemoterapide olduğu gibi olumsuz yan etkilere maruz kalmayacak. Akıllı ilaçlar sayesinde bazı kanser türlerinde yüzde 90’lara varan oranlarda başarı elde edildi. Henüz yeterli klinik bulgu olmasa da kanser immünolojisi ve kanser kök hücresi hakkındaki bilgilerin artması ile kanser aşılarında da umut ve heyecan verici sonuçlar alınmaya başlandı. Bilim dünyasında yaşanan gelişmeler kanserin, çok da uzak olmayan bir gelecekte kronik ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edileceğine işaret ediyor” dedi.

    Türkiye’nin özellikle kan kanseri türlerinin tedavisinde önemli başarılara imza attığına işaret eden HOD Başkanı Prof. Dr. Hakan Göker ise, “2014 sonu itibarı ile gerek Sağlık Bakanlığı’nın ve gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu’nun teşvik ve destekleyici yaklaşımları sayesinde başta kan kanseri türleri olmak üzere çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan kök hücre naklinde çok büyük yol kat ettik. Yaklaşık 2 yıl önce yine Bakanlığımızın destekleri ile başlatılan ulusal kök hücre bankamız TÜRKÖK sayesinde Türkiye’de kök hücre ya da yaygın olarak bilinen adıyla kemik iliği nakli için bekleyen ne çocuk ne de yetişkin hastamız bulunmuyor. Avrupa Birliği’ne akredite nakil merkezlerine sahibiz. Ülkemiz, nakil sayısı bakımından Avrupa’da 4. sırada yer alıyor. Türkiye’de yapılan kemik iliği nakilleri ile Avrupa ülkelerindeki uygulamaların başarı oranları benzerdir. 2015 yılında 77 merkezde (24 çocuk, 53 erişkin) yaklaşık 3.600 nakil işlemi gerçekleştirildi. 7 bölgede 21 şehirde nakil gerçekleştirebiliyoruz. Artık nakil için sıra bekleyen hastamız yok aksine, hasta bekleyen merkezlerimiz var” dedi.

    TÜRKÖK, KÖK HÜCRE NAKLİNDE MALİYETİ 7 KAT, SÜRECİ YARI YARIYA AZALTARAK HASTALARA UMUT OLDU

    HOD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan ise kök hücre naklinde ülkemizin Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri ile aynı seviyede olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti: “ Hastalarımızın tedavisinde süreç ve yüksek maliyetler çok önemli. Türk bilim insanlarının büyük başarısı olan ulusal doku bankamız TÜRKÖK, kök hücre naklinde maliyeti 7 kat, süreci ise yarı yarıya düşürmeyi başardı. Uluslararası doku bankalarından yararlanma maliyeti ortalama 35.000 Euro ve süreç ortalama 6-8 ay iken TÜRKÖK ile Türkiye’den hastaların doku bulma maliyeti 5.000 Euro süreci ise ortalama 3 aya indi. Artık Türkiye’den hiç kimse ilik nakli olmak için yurt dışına gönderilmiyor. Hatta artık yurt dışından ciddi sayıda hasta nakil olmak için Türkiye’ye geliyor. Hastalarımızın yaklaşık %10-15’i yabancı uyruklu. 4 kıtadan hasta kabul ediyoruz. Hatta yurt dışında kök hücre nakli merkezleri kurulması ve nakillerin yapılması için eğitimler veriyor ve danışmanlık yapıyoruz. Doku grubu uyumlu verici bulma olasılığının benzer genetik yapıya sahip toplumlarda daha yüksek. TÜRKÖK’ün sadece ülkemize değil tüm akraba topluluklara ve Türk Cumhuriyetlerine hizmet etmesini hedefliyoruz”.

    Ulusal doku bankası TÜRKÖK, kök hücre naklinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak amacıyla 2014 yılında devlet, sivil toplum ve Türk bilim insanları tarafından el ele verilerek başlatıldı. Projenin hedefi ülke genelinde 250 bin gönüllü vericiye ulaşılarak maliyet ve süreçleri daha da azaltmak. Bağışlanan örnekler Sağlık Bakanlığı himayesinde dünya standartlarında ve büyük bir gizlilik ile korunuyor. Bakanlık doku tiplendirme sonuçlarını tamamen kendi bünyesinde tutuyor ve havuzda herhangi bir hastaya uyan doku var ise bağışçıya ulaşarak yeninden onamı alınıyor.

    Şu anda ülkemizde kök hücre nakli ile ilgili en önemli sorun yeterli bağışçı bulunamaması. TÜRKÖK Projesi için gönüllü kök hücre vericisi bulan Kızılay sayesinde 12 merkezde 2015 yılı sonu itibariyle yaklaşık 109 bin kişiden kök hücre numunesi alındı. Ancak, Dünya genelinde kök hücre bağışı ortalaması yüzde 1,7 iken, bu oran ülkemizde sadece 10 binde 3. TÜRKÖK sayesinde, 2015 yılında 1.430 hasta TÜRKÖK’e verici taraması için başvurdu. Başvuran hastaların 333’üne (yüzde 23) uygun verici bulunurken, 34 nakil gerçekleştirildi. TÜRKÖK Projesi, her an herkesin kök hücre nakline ihtiyacı olabileceği mesajı ile gönüllü bağışçı sayısını yükseltmek için çalışıyor ve bulaşıcı ciddi bir hastalığı olmayan 18-55 yaş arası sağlıklı ve kan bankasına gidip kan verebilen herkesi hayat kurtarmak için kök hücre vericisi olmaya çağırıyor.

    KÖKTEN DEĞİŞEN HAYATLAR ÖYKÜ YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

    Hematolojik Onkoloji Derneği’nin, kök hücre vericisi olmanın önemine dair farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği ‘Kökten Değişen Hayatlar’ öykü yarışmasına kök hücre nakli yaşayan hastalar, hasta yakınları ve sağlık çalışanları, yaklaşık 70 öyküyle katıldı. Yarışmada, ‘Umuda Yolculuk’ isimli öyküsüyle Filiz Taşdemir ve ‘Lepiska Saçlı Kız’ öyküsüyle Mehmet Can Şaşmaz birincilik ödülünü paylaştılar. Kevser Akın ‘Ben Bir Mucizeyim’, İbrahim Şaşma ‘Belki Annem de Gelir’ isimli öyküleriyle ikinci olurken, Dursaliye Şahin de ‘Hatice’nin Canı’ öyküsüyle üçüncülüğe layık bulundu.

    Öykü yarışmasında dereceye girenlere ödülleri K.K.T.C. Girne Elexus Resort Otel’de düzenlenen 3. Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyumu kapsamında düzenlenen törenle takdim edildi. Ödül Törenine, birinci olan Filiz Taşdemir, ikinci olan Kevser Akın ve İbrahim Şaşma katıldılar. Yarışmaya katılan 35 öykü Dernek tarafından kitaplaştırılarak kongre katılımcılarına hediye edildi.

    Ödül töreninde konuşan HOD Genel Sekreteri Doç. Dr. İsmail Sarı, “Önemi giderek artan sosyal sorumluluk olgusuna katkı vermeye çalışıyoruz. Geçen sene düzenlediğimiz ‘Hayata Tutunma Öyküleri’ isimli öykü yarışması ile kanser ve kanser hastalarının yaşadıkları üzerine bir farkındalık gerçekleştirdik. Bu sene ise kök hücre vericisi olmanın önemine dair bir farkındalık oluşturmak üzere ‘Kökten Değişen Hayatlar’ isimli bir öykü yarışması düzenledik. Yarışma ve kitaptan oluşan bu sosyal sorumluluk projesiyle hem kemik iliği ve kök hücre bağışına dikkat çekmek hem de bu bağışı yapmış, tedavi görmüş ya da tanıklık etmiş insanların sesini duyurmayı amaçlıyoruz” dedi.

    Kökten Değişen Hayatlar Öykü Yarışması Seçici Kurul’unda; Prof.Dr. Fevzi Altuntaş, Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, Prof.Dr. Hamza Zülfikar, Prof. Hasan Kavruk, Prof. Dr. İlhami Kiki, Prof. Dr. Evren Özdemir, Prof. Dr. Hakan Özdoğu, Prof. Dr. Hakan Göker, Doç. Dr.İsmail Sarı, Doç.Dr. Mehmet Ali Erkurt, Doç.Dr. Leyla Gül Kaynar, Doç. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, Doç. Dr. Filiz Vural, Selma Bıyıklı Adabaş, Mesude Erşan, Meral Karadağ, Ziyneti Kocabıyık yer aldı.

  • Hgs Cezalarında Mahkeme Emsal Niteliğinde Karar Verdi

    Nevşehir’de özel bir nakliye firması sahibi olan, bugüne kadar 50 bin TL ceza ödeyen Zafer Çetinel, gelen cezalar sonrasında soluğu mahkemede aldı. Nevşehir’de HGS cezası için Pazarcık Sulh Ceza Mahkemesine itiraz eden Zafer Çetinel’in Avukatı Fazlı Koç’un itirazını yerinde bulan mahkeme, dorselere kesilen cezaların iptaline karar verdi. Avukat Fazlı Koç, “Bu karar Türkiye’de emsal gösterilecek bir karar” dedi.

    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Av. Fazlı Koç, “Bizim açtığımız dava TIR ve dorseler ile ilgili olarak kaçış geçişler ile ilgili bir davaydı. Biliyorsunuz TIR’lar ve dorseler geçişlerde iki plakaya sahiptir. Çekicilerin geçiş esnasında her ne kadar HGS okunuyorsa da arkadaki dorselerin plakaları HGS sistemi tarafından da okunuyor. HGS’lerde kaçak geçiş olarak görünüyor. Bundan dolayı bir çok nakliyeci ve şoför arkadaşlarımıza ceza gelmektedir. Buna ilişkin olarak biz Pazarcık Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuruda bulunduk. Pazarcık Sulh Ceza Hakimliği dorselere ilişkin olarak verilen cezayı iptal etti. Burada kanaatimce idari bir hata vardır. Dorseler motorlu araç niteliğinde değildir. Dorseler çekiciler ile birlikte bir motorlu araçtır. Bundan dolayı kesilen cezaların iptaline ilişkin olarak Pazarcık Sulh Ceza Mahkememizin verdiği bir karar var. Vatandaşlarımız da dorseler ile ilgili verilen cezayı Sulh Ceza Mahkemelerine başvurduklarında iptaline ilişkin bir karar çıkarttık. Bu emsal bir karardır. Bu kararı tüm şoför arkadaşlarımız kullanabilirler. Bunu kendi yöntemleriyle yapabilecekleri gibi internet sitemizden de ulaşabilirler’’ diye konuştu.

    Müvekkilinin bugüne kadar 50 bin TL üzerinde ceza ödediğini belirten Koç, “Müvekkilim 50 bin TL üzerinde bir HGS geçiş cezası ödedi. Bu HGS geçiş cezalarında HGS kartlarının dolu olmasına rağmen ödedi. En sonunda bundan idari başvuruları yaptı. İdari başvurularında bir sonuç alamamış ve sonra bize geldi. Biz bugüne kadar 200’ün üzerinde HGS geçiş cezalarına itirazda bulunduk” şeklinde konuştu.

    Araç sürücülerine de uyarılarda bulunan Av. Fazlı Koç, “Gelen ihbar kağıdının üzerinde de belirtildiği gibi belli bir sürenin içerisinde dava açmaları gerekmektedir. Sulh Ceza Mahkemeleri bu konuda yetkilidir” dedi.