Etiket: Nihat

  • Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: “Denizli Baykal özür dilesin istiyorum, çünkü onunla ilgili hayallerim suya düşmesin”

    Referandum çalışmaları kapsamında Denizli’deki Akkonak Mahallesinde vatandaşlara seslenen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Denizli Baykal özür dilesin istiyorum, çünkü onunla ilgili hayallerim suya düşmesin” dedi.

    Referandum çalışmalarını Denizli’de yürüten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Akkonak Parkında düzenlenen programda Karaman ve Akkonak Mahallerindeki vatandaşlarla bir araya geldi.

    Program öncesi bir konuşma yapan Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı.

    Daha sonra kürsüye çıkan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un “16 Nisan’da evet çıkarsa biz bunları İzmir’e kadar kovalayıp denize dökeceğiz” sözlerine sert tepki gösterdi.

    Ona gereken dersi milletin vereceğini belirten Zeybekci, “Bakın bir milletvekili ne diyor, şehrini, şurasını burasını boş verin. 16 Nisan’da eğer ‘evet’ çıkarsa, ‘bu milleti denize dökecekmiş.’ Bu millet denize dökmeyi çok iyi bilir. Bu millet vatanına, bayrağına, milletine, namusuna, kast edenleri tarihe öyle bir yazdı ki, hala unutamıyorlar. Hele Denizlililer çok iyi bilir, 15 Mayıs 1919 yılında, Yunan İzmir’e çıktığında ki, ben o Yunan’a ‘yiğit düşman’ diyorum. Çünkü düşmanın ‘yiğidi’ olur mu, olur. Silahını kuşanır, ordusunu çağırır, geçer senin karşısına, sen onu yenersin, denize dökersin, o düşman ‘yiğit düşman’dır. Hain düşmanlar da vardır, karşına çıkmaz,sinsi tuzak kuran oyun kurar, bu ülkenin geleceğini, bu bayrağın dalgalanmasını, bu ülkenin bölünmesini kendisine hedef seçen hain düşmanlar vardır. Bu hain düşmanları bu millet, bölücü terör örgütü gibi, FETÖ gibi onları da denize döktü. Şimdi Denizli diyor ki, Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin torunları o densize diyor ki, ‘bak o denize dökme burada oldu, gel de bak denize dökmeyi gösterelim’ diyor musunuz? Bu millet onların dersini verecek” dedi.

    “Baykal özür dilesin istiyorum, onunla ilgili hayallerim suya düşmesin”

    CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal’a da tepki gösteren Zeybekci, “Beni en çok üzen de Deniz Baykal oldu. Deniz Baykal, ben doğduğumda siyasetteydi, siyaset yapıyordu. Yıllardan beridir, siyaseti biliyor diye biliyordum. Yıllardan beri milletin menfaatine siyaset yapıldığında, bari insafa geleceğine hep düşünmüştüm, o da aynı şeyi söylüyor. ’16 Nisan’da hayır çıkarsa, düşmanı denize dökmüş kadar sevineceğiz’ diyor. Ben ötekini muhatap bile kabul etmiyorum. Millet ona haddini bildirecek. Eminim bundan sonra milletin karşısına çıkamayacaktır. Her yerde bu laf ona, söylenecektir. Ama siyasete olan saygımdan dolayı ben Sayın Baykal’a şunu söylüyorum. Siyasetin bu ülkede itibarlı olması gerektiğinden dolayı, desin ki dilim sürçtü, desin ki bir anda gaflette bulundum, ağzımdan kaçtı. Desin ki, bu milletten özür diliyorum. Desin ki, sözlerimi geri alıyorum. Desin ki, benim onunla ilgili hayallerim suya düşmesin. İnşallah dilesin istiyorum” diye konuştu.

  • Bakan Nihat Zeybekci: “Türkiye, 16 Nisan’daki yeni sistemle, hastalıktan ilelebet kurtulacak”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin 2002 yılından bu güne kadar dünyanın 22’nci ekonomisinden 16’ncı büyük ekonomisine yükseldiğini söyledi.

    Bakan Zeybekci, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) tarafından düzenlenen istişare toplantısına katıldı. Zeybekci, millete ait her şeyi baş tacı olarak gördüklerini belirterek, “2016 yılında hazırladığımız yatırım teşvik sistemleriyle, yeni ihracat teşvikleriyle 2017 yılını İhracat Seferberliği Yılı ilan ettik. Şimdi sonuçlarını alıyoruz. Kasım, aralık, ocak, şubat ve mart aylarında mütemadiyen arka arkaya ve 2017 yılının ilk üç ayında da yüzde 10 ortalamayla ihracatımızı artırmaya. En son mart ayında da yüzde 19 oranında ihracatımızı artırdık. Tüm dünya yerlerde sürünürken büyüdük. Bütün bu başımıza gelenlere rağmen, etrafımızdaki ateş çemberine rağmen yaşadıklarımız ortada. Şu hastalıktan kurtulduğumuz andan itibaren, o dakikadan itibaren Türkiye’yi dünyada kimse tutamayacaktır. Bundan emin olun. Ama bu bu meseleyi yine parti meselesi haline getirmeye çalışıyorlar. Bu mesele milli bir meseledir. Topyekun Türkiye’nin 80 milyonun meselesidir” diye konuştu.

    “Bu sistemden kurtulmak, milli meseledir” diyen Zeybekci, “16 Nisan’daki yeni sistemle Türkiye bu hastalıktan ilelebet kurtulacak. Daha dün en güçlü olduğumuz zamanda 7 Haziran’da aynı oyunla yerle bir edildik. Bedelini yine biz ödedik. 16 Nisan’dan sonra Türkiye’de tek bir endişe olacak. İnsanlarımız, ’İster sağdan, ister soldan gelsin, kim gelirse gelsin memleket için hayırlısı neyse o gelsin.’ diyecek. Çünkü kim gelirse gelsin yüzde 50 ile gelecek, tek başına güçlü bir iktidar olacak ve 5 yıl boyunca ülkenin hizmetinde olacak. Yüzde 50 alma zorunluluğu olduğu için bugün birilerinin kendilerinden ümitleri yok. Böyle bir bencillikle baktıkları, milli bir dava olarak bakamadıkları, ’Mevzu bahis Türkiye ise gerisi teferruattır’ diyemedikleri için şu anda bu meseleyi siyasi bir boylama doğru çekmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

  • Nihat Hatipoğlu Giresun’da ‘Şühedanın izinde’ konferansına katıldı

    Giresun’un Yağlıdere ilçesinde düzenlenen ‘Şühedanın izinde’ konferansına katılan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu yoğun ilgiyle karşılandı.

    İlçede bulunan bir halı sahada düzenlene konferansta konuşan Hatipoğlu, şehitlik, Peygamberlerin hayatlarından kesitler anlatarak ve 15 Temmuz şehitlerinden bahsetti.

    Konferanstan sonra açıklamalarda bulunan Hatipoğlu, Yağlıdere’de bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi.

    Vatandaşların salonu tıklım tıklım doldurması övünülecek bir şey, din adına, İslam adına ve bunlar peygambere sevginin hanesine yazılacak. Bugün bizi mutlu eden küçük çocukların islama olan ilgisi, fotoğraf çektirme arzuları, program boyunca dikkatli dinlemeleri gelecek hakkında bizi daha ümitli kılan göstergeler. Ben bu milleti seviyorum, bu milletin dine muhabbetini seviyorum. Anadolu Müslümanlığını seviyorum” dedi

    Üç ayların rahmete çıkışın kapısı olacağını ifade eden Hatipoğlu, “ Önümüzde ki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece Regaip kandili üç ayların başının göstergesi, ilk kandil Alla mübarek eylesin. Dilerim ki Suriye’den Irak’a bütün yeryüzünde, İslam beldelerin akana bir Müslüman kanı varsa o kan durmalı, Müslümanlar hak ettikleri konumu almalı, bu konuda dünya Müslümanları birlik beraberlik göstermeleri gerekir, Müslümanların gücü çok, parası çok İslam devletlerinin bunu ekonomik bir güç olarak bir noktada toplamaları gerektiğine inanıyorum ben. Bu üç aylar rahmete çıkışımızın, yeniden kalbi fetihlerin olacağı bir dönemin girdiğini belgesi olsun diye arzu ediyorum” şeklinde konuştu.

    Yoğun bir katılımın yaşandığı konferansta Nihat Hatipoğlu ile fotoğraf çektirmek isteyenler izdihama yol açtı. Durum karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Hatipoğlu’nu ise kalabalıktan Yağlıdere Belediye Başkanı Abdurrahman Kırhasanoğlu ve beraberinde ki heyet güçlükle çıkardı.

  • Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,:“Biz bir dakika diyoruz, hesapları alt üst oluyor”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Avrupa’daki 16 Nisan Referandumu rahatsızlığını, Türkiye’nin ekonomik olarak AB’nin 25 üyesinden iyi durumda olmasına bağladı. Zeybekci, “Onlar haritaları yeniden çizmek istiyor, karşılarında ‘bir dakika’ diyen bir Türkiye buluyorlar; bu da onları rahatsız ediyor” dedi.

    TGRT Haber’in konuğu olan Zeybekci, ‘Almanya ve Hollanda ile hükümetler arası bir problemleri olmadığına’ da dikkat çekti. Gençlerle Büyük Buluşma programında Zeybekci, Batı’daki Nazist ve faşist uygulamaların takipçisi olacaklarını kaydetti ve “Kimse bunu acziyet zannetmesin” diye uyardı.

    “DİKTATÖR YAKIŞTIRMASI OLAĞANLAŞTIRILMAK İSTENİYOR”

    Avrupa’daki Ortaçağ uygulamalarını değerlendiren bakan Zeybekci, ‘diktatör’ iddiası, Cumhurbaşkanı’nı hedef alan karalamalar için “Batı, anormal olanı, normalleştirmeye çalışıyor. Halkın seçtiğini, diktatör olarak göstermeyi olağanlaştırmak istiyorlar. Bunun gereğini biz yapacağız. Ancak onurlu ülkeler; Viyana’daki, Bern’deki ve Avrupa’nın diğer kentlerindeki antidemokratik afişler, çirkin sözler için hukuki süreç başlatır, en azından yapılanları ‘kınama ve bunları tasvip etmediğini’ resmi olarak açıklardı. Bir Türk bakan olarak ben bunları beklerdim. 15 Temmuz’dan sonra da aynı şekilde davrandılar. Birçok dostumuz ülkeler, demokrasinin arkasında olduklarını, yaşananları kabul etmediklerini söyledi. Ama 3 gün, 5 gün sonra hâlâ ‘ama, fakat, ancak, lakin’ diyerek; evirip çevirenler de oldu. 16 Nisan’a doğru giderken; yaşanan bu süreçte Avusturya, Almanya gibi ülkeler de hâlâ aynı şekilde davranıyor. Bu millet, hiç kimseden demokrasi, insan hakları dersi alacak değil” ifadelerini kullandı.

    “AB İLE HÜKÜMETLER ARASI İLİŞKİLERDE PROBLEMİMİZ YOK”

    Batı’da faşist, Nazist gösteriler olsa da hükümetler düzeyinde iyi ilişkilerin sürdüğünü kaydeden Nihat Zeybekci, “Almanya’ya indiğimde oradaki mevkidaşım, Ticaret ve Ekonomi Bakanı beni şahsi telefonundan aradı; ‘Hoş geldin demek için aradım. Bir şeye ihtiyacın var mı? Bugün pazar, herhangi bir şey olursa ulaşamazsın belki diye, kendi numaramı bilmen için arıyorum. Bir şey olursa; ne olur beni ara. En kısa sürede görüşelim’ dedi. Hükümetler arası ilişkilerde bir problem yaşanmıyor. Hollanda’daki vakıa sonrası da benim karşıtım olan Ekonomi Bakanı bizzat aradı ve ‘Yaşananlardan üzgün olduğunu’ söyledi. “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, artık dayanamayıp ‘Hollanda’da diplomatik kurallar çiğnendi’ açıklaması yaptı. Biz bu sürecin peşini bırakmayacağız. Kimse yaşananları acziyet olarak görmesin. Türk devleti, milleti güçlüdür. 15 Temmuz’daki demokrasi zaferi, dünyadaki hiçbir milletin başaramayacağı bir olaydır. Dünyadaki hiçbir millet tankları elleriyle durdurmadı. Ellerindeki tek silahları bayrak olan millet, ölümü görüyor, önündeki ölüyor ve ölümün üzerine yürüyor. Biz slogan üreten bir ülkeyiz, başkalarından akıl almaya ihtiyacımız yok” açıklamasında bulundu.

    “BİZ BİR DAKİKA DİYORUZ, HESAPLARI ALT ÜST OLUYOR”

    Bakan Zeybekci, Türkiye’nin ABD ve AB ile yaşadığı sorunlar, ilişkilerin kopmasına farklı bir bakış açısı getirerek, “Onlar istiyorlar ki; dünyanın en zengin enerji ve ham madde kaynaklarının olduğu yerde, dünyanın en büyük ticaret yollarının, veyahut kültür yollarının buluştuğu bu coğrafyada yeniden haritaları çizmek istiyor. Türkiye olarak biz de ‘Durun, bir dakika’ diyoruz. O bir dakikayı hatırladınız mı? Bir dakika dediğimiz için, Türkiye’nin olmasını istedikleri yer, olduğumuz yer ve gittiğimiz yol değil. Onlar Türkiye’yi eski istedikleri yerde istiyorlar. Yönettikleri, kontrol ettikleri yerde… Halbuki bölgesinde güçlü bir Türkiye, her fırsatta onlar için çok daha anlamlı” diye konuştu.

    “EKONOMİ, AB’NİN 25 ÜYESİNDEN İYİ DURUMDA”

    16 Nisan çok şeyi değiştireceğine vurgu yapan Nihat Zeybekci, “IMF’nin ekonomi masası şefi, Türkiye’ye geldiğinde surat ifadesine göre; piyasalarda borsalar oynar, faiz yükselir ya da düşerdi, kurlar tepe takla olurdu. Veyahut merhum başbakan Bülent Ecevit, hastane odasında camdan el salladığı gün, piyasalar toparlanırdı. Bu ülkede, belki 2-3 ay bakanlar kurulu toplanamazdı. Şimdi Türkiye artık başka bir noktada… O gün Türkiye’nin milli geliri 200 milyar Dolar’dı. Şu anda Türkiye’nin milli geliri 865 milyar Dolar oldu. O gün Türkiye’nin bütçe açığı yüzde 10’lar seviyesindeydi. Şu anda Türkiye’nin bütçe açığı yüzde 1’in altında… Türkiye’nin cari açığı yüzde 12’ler seviyesindeydi. Şu anda yüzde 3’ler seviyesinde… Finansman ihtiyacı duyulan cari açık ise yüzde 2’ler seviyesinde… Kamu borçlarının milli gelire oranı o gün yüzde 80’ler seviyesindeydi. Şu anda yüzde 30’lar seviyesi ile Avrupa Birliği ülkelerinin 25 üyesinden daha iyi bir yerdeyiz. Yani; Avrupa Birliği’ndeki bütün ırkçı, radikal yaklaşımların arkasında yatan gerçek işte bunlar… Şimdi tek bir eşik kaldı; 16 Nisan. Onu da aştığımız takdirde olabilecekleri biliyor ve korkuyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

    “EKONOMİ BAKANI SÖYLEMİŞTİ; DERSİNİZ”

    Nihat Zeybekci, ekonomi verilerini paylaşırken de “2016 yılının son aylarında başlattığımız ihracat desteklerinden sonra kasım ve aralık aylarında yüzde 3,4 ve 4,9’dan başladı artış, 9,7 ve 9,4 seviyelerinden yüzde 15’lere, son olarak da mart ayında cumhuriyet tarihinin aylık zirvesi olacak. İhracat rakamları mart ayı içinde yüzde 15’in üzerinde büyüme gösterecek. Ekonomi Bakanı söylemişti dersiniz” şeklinde konuştu.

    “DÜNYANIN EN İDDİALI TEŞVİĞİNİ YAPIYORUZ”

    Zeybekci, girişimcileri de yatırım yapmaya davet ederek, “Yatırım teşvik desteklerimiz var. En son çıkardığımız, proje bazlı yatırım teşvik sistemi oldu. Girişimcilere terzi usulü bir destek sağlıyoruz ve altını çizerek söylüyorum; dünyadaki en iddialı teşvik modeli bu… En iddialılarından biri değil; en iddialısı… Yatırımcı bize geldiğinde, yatırım yerini bedelsiz, vergiler uygun görülen zamana kadar; kurumlar vergisi, gelir vergisi, sigorta primleri gibi, bütün vergiler de sıfır… Gerek görülen süre kadar enerji giderlerini yüzde 50’sine kadar destekleyeceğiz. 5-10-20 milyarlık büyük yatırımlar için de firmanın kullanacağı kredinin faizlerinin tamamının karşılanmasını biz üstleniyoruz. Yatırım çok büyük ise ve yatırımcı buna tek başına girmek istemiyorsa; varlık fonu ile yüzde 49’luk kısmı kadarıyla biz karşılıyoruz. Ama en geç 5-10 yıl içinde yüzde 49’luk hisseyi ya sen geri alacaksın ya biz devlet olarak bunu Borsa’da satarız, diyoruz. Yatırım büyük, teknolojik önemi de yüksek ise savunma, enerji ve sağlık gibi kamu garantisi ve koruma getiriyoruz” dedi.

  • Nihat Özdemir: “Türkiye enerjide doğru yolda gidiyor”

    Limak Holding Yönetim Kurulu Başkan Nihat Özdemir, Türkiye’nin enerjide doğru yolda gittiğini ifade ederek, “Türkiye yerli kaynaklarla enerji üretimini arttırarak cari açığında çok önemli düşüşler sağlayacak yatırımları 2018’de tamamlayacak” dedi.

    Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Uludağ Ekonomi Zirvesi’ndeki “Enerjinin Yarını” başlıklı panelde konuştu. Türkiye’de 44 bin megawatt emre amade enerji elektrik üretim tesisi olduğunu ifade eden Özdemir, “Ancak bunun 8-10 bin megawattlık kısmı yaşlı ve verimliliği düşük santrallerden oluşuyor. 2016 fert başına 3 bin 500 kilowatt enerji kullandık. Yaklaşık 360 milyar megawattlık Türkiye’nin tüketimi var. Gelişmiş ülkelerde fert başı 8 bin megawatt elektrik kullanılıyor. Enerjide gidecek yolumuz var. Santralleri yenilememiz lazım” dedi.

    Panalleri Türkiye’de üretmek şartıyla bin megawattlık güneş enerjisi tesisinin kurulum ihalesinin yapıldığını anlatan Özdemir, “Rakibimiz olan Kore ve Türk ortaklığı firma kazandı ama böyle bir yatırımın yapılmasına seviniyoruz. 1.3 milyar dolarlık fabrika kurulacak, Türkiye’nin güneş paneli ihtiyacını karşılayacak. Şimdi rüzgar santralleri ihalesine hazırlanıyoruz. Türkiye rüzgar güllerini ve jeneratörlerini yerli yapım olmasını şart koşuyor. General Elektrik ile Borusan ortaklık kurdular, yola çıkmaya karar verdiler. Biz de bu ihaleye gireceğiz. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımları ve kömür santralleri yapımları gündemde olacak. Yeni kömür santrallerinin ihaleleri var. Türkiye’deki yerli kömür yataklarının değerlendirilmesini sağlayacak yeni nesil termik santrallerin ihalelerine de katılacağız. Türkiye yerli kaynaklarla enerji üretimini arttırarak cari açığında çok önemli düşüşler sağlayacak yatırımları 2018’de tamamlayacak. Türkiye enerjide doğru yolda gidiyor. Yatırımlarla 2023 hedeflerine önemli ölçüde yaklaşacak adımları enerjide atıyor” şeklinde konuştu.