Etiket: Nihat

  • Ertaş: “Spor şehri Erzurum’da Reşit Karabacak ve Nihat Kabanlı isimleri yaşatılmalıdır”

    Ertaş: “Spor şehri Erzurum’da Reşit Karabacak ve Nihat Kabanlı isimleri yaşatılmalıdır”

    Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, geçtiğimiz günlerde art arda Kovit-19’a yenik düşerek hayatını kaybeden, Erzurum’un yetiştirdiği milli güreşçiler Reşit Karabacak ve Nihat Kabanlı isimlerinin Erzurum’da spor salonlarına konularak yaşatılması gerektiğini söyledi.

    TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “1966’da ABD’de serbest stilde dünya üçüncüsü, 1967’de İstanbul’daki güreşlerde ise Avrupa Şampiyonu olan Nihat Kabanlı ağabeyimizi ve Balkan Oyunları, Akdeniz Oyunları ve 1983’teki Avrupa Şampiyonası’nda birincilikleri ve Dünya Şampiyonası’nda dereceleri olup Milli Takım antrenörlüğü yapan Reşit Karabacak’ı art arda kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Mekânları cennet olsun. Türk milletinin, Türk sporunun başı sağolsun. Uluslar arası yarışlarda Türk bayrağını göndere çektiren ve tüm dünyaya İstiklâl Marşımızı dinleten iki milli güreşçimiz de Türk milletinin ve Erzurumluların göğsünü kabartmış, başarıları ve hizmetleriyle Türk güreş camiasına örnek olmuşlardır.

    Her iki milli güreşçimizin de ismi okul, cadde ve benzeri yerlere verilmiş olabilir. Ancak Erzurum geleneği, tabiatı, iklim özellikleri, yüksek irtifa kamp merkezleri, birbirinden modern spor salonlarıyla Türkiye’nin spor şehridir. Hal böyleyken iki şampiyon güreşçimizin adlarının spor salonlarına isim olarak verilmesi, yaşatılması ve genç sporlara örnek gösterilmesi açısından değerli bir hizmet olacaktır. İnanıyoruz ki en kısa zamanda Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, ilçe belediyelerimizin ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde olan spor salonlarından veya spor komplekslerinden uygun olanlarında, aramızdan ayrılan şampiyonlarımızın isimleri yaşatılacaktır.”

  • Nihat Özdemir, Antalya’da ziyaretlerde bulundu

    Nihat Özdemir, Antalya’da ziyaretlerde bulundu

    TFF Başkanı Nihat Özdemir, beraberindeki heyetle birlikte Antalya’da çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi.

    TFF 2. Lig Play-Off finali için Antalya’da bulunan Başkan Nihat Özdemir, TFF Başkan Vekili Yılmaz Büyükaydın ve Genel Sekreter Kadir Kardaş ile birlikte Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Antalya İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan ve Antalya İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tekin Aktemur’a nezaket ziyaretlerinde bulundu.

    Ziyaretlerde TFF Temsilciler Kurulu Başkanı Abdurrahman Arıcı ve TFF Antalya Bölge Müdürü Ahmet Köksalan da yer aldı.

    Başkan Nihat Özdemir, ziyaretlerde Vali Ersin Yazıcı, Emniyet Müdürü Murat Ulucan ve İl Jandarma Komutanı Tekin Aktemur’a A Milli Takım forması hediye etti.

  • B.B. Erzurumspor Kulübü’nden TFF Başkanı Nihat Özdemir’e nezaket ziyareti

    B.B. Erzurumspor Kulübü’nden TFF Başkanı Nihat Özdemir’e nezaket ziyareti

    B.B.Erzurumspor Kulübü Başkanı Hüseyin Üneş, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’i, ziyaret etti.

    TFF Başkanı Nihat Özdemir’e Riva’da nezaket ziyaretinde bulunan B.B.Erzurumspor Kulübü Başkanı Hüseyin Üneş, daha sonra, TFF Başkanvekili, İcra Kurulu Üyesi, FİFA, UEFA İlişkileri ve Dış İlişkiler Sorumlusu Servet Yardımcı, Başkanvekili, 1. Lig-2.Lig-3.Lig Kulüpleri Sorumlusu Yılmaz Büyükaydın’a ziyarette bulundu.

    Türkiye Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mecit Mert Çetinkaya’nın da hazır bulunduğu ziyarette kulüplerin gündemdeki mali konuları, futbolumuzun bugünkü durumu, pandemi sonrası futbola geri dönüş süreci ile ilgili istişarelerde bulunuldu.

    TFF Başkanı Nihat Özdemir, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek B.B.Erzurumspor Kulübü Yönetim Kurulu adına Başkan Hüseyin Üneş’e teşekkür ederek B.B.Erzurumspor Kulübüne başarı dileklerini iletti. Samimi ortamda geçen görüşmenin ardından Başkan Hüseyin Üneş, Oltu Taşı tespihi hediye etti.

  • Baba Nihat ve tutuklu amca Yusuf Aydemir’den gizli tanığın ifadesine cevap

    Baba Nihat ve tutuklu amca Yusuf Aydemir’den gizli tanığın ifadesine cevap

    Ağrı’da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ikinci duruşmasında 7 tanığın ifadelerine başvurulurken, baba Nihat ve amca Yusuf Aydemir, gizli tanığın ifadesini kabul etmediklerini söyledi.

    Ağrı’da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ikinci duruşmasında 7 tanığın ifadelerine başvuruldu. Duruşmada, Leyla’nın kaybolmadan önce Yusuf’un yanında olduğunu, 5 dakika sonra Leyla’nın Yusuf’un yanında olmadığını ve Yusuf’un çevreyi kontrol ederek sağa sola baktığını, Leyla’nın annesi Şükran’da birkaç dakika sonra Yusuf’un yanına geldiğini ve Leyla’yı sorduğunu gördüğü şeklinde ifade veren gizli tanığın söylediklerine baba Nihat Aydemir ve tutuklu amca Yusuf Aydemir itiraz etti.

    Duruşmada okunan gizli tanık ifadesinde, “Ben o köyü ve aileyi bilirim. O aile PKK ile ilişkisi olan bir ailedir. Hatta 7-8 yıl önceki milletvekilleri seçimleri diye hatırlıyorum AK Parti kazanınca bu aile AK Partililere saldırdı, kavgalar oldu, bu kavgadan dolayı bu aileden birçok kişi nezarete alındı, haklarında davalar açıldı, bu sebeple Yusuf’un kardeşleri Ziya ve İsa devletten kaçmak için Kanada’ya kaçtılar, Kanada’ya giderken örgüt bunlara Türkiye’de yaşamaları mümkün değil şekilde mühürlü kağıt vermiş, ancak Ziya yakalanmış 20 bin TL parası eksik kalmış, bu parayı Yusuf traktörü satarak ödemiş, ancak Yusuf parayı diğer kardeşlerinden istemiş, aile içinde durumu en iyi olan Nihat olduğundan Yusuf karısının baskısıyla hep Nihat’a yüklenmiş, bundan dolayı Nihat’la aralarında husumet oluşmuş, Yusuf’un karısı bu durumu sürekli Yusuf’un başına kakar, ona hakaret ederdi, bunu köyde herkes bilirdi, ayrıca Yusuf’un rızası alınmadan tarlaları Musa’ya, evde Nihat’a verilmiş, bu sebepten Yusuf ayrıca kavgalı idi. Ben Yusuf’un karısı ile kaynanasının Leyla’nın annesi Şükran’ı bir evden dövdüklerini ona bağırdıklarını görmedim, ancak köy küçük olduğu için görenler, duyanlar anlattılar” ifadeleri yer aldı.

    “Aile içerisinde susma yönünde bir karar alındığını duydum”

    Gizli tanık, olay gününde Leyla’nın evinin önünde Yusuf’un yanında olduğunu belirterek, “Ümeyir denilen küçük çocukta oradaydı, bir süre sonra sadece Yusuf’un yanında Ümeyir vardı, Yusuf kendi evlerinin karşısındaki evin ahşap kapısına yaslanmış, elleri cebinde tedirgin hareketleri ile çevreyi kontrol ediyordu, sonra Şükran dışarıya çıktı, Leyla’yı sordu, Yusuf köy içine doğru gittiğini söyledi, Şükran köy içerisinde çocuğu aramaya başladı, sonrasında dövünüp, bağırıp, çağırmasından çocuğa bir şey olduğunu sandım, ancak çocuk ortada yoktu, bu sebeple Şükran’ın çocuğun başına bir şey geldiğini anladığı için bu şekilde dövündüğünü düşündüm, Leyla’yı Yusuf’un yanında görmem ile Şükran’ın evden çıkıp Yusuf’a Leyla’yı sorması arasında en fazla 10 dakika geçmiştir, bu kadar bile olmayabilir, ben köy içinde dolaşıyordum, bu sebeple onları gördüm, beni gördüklerini sanmıyorum, olay esnasında köy içi boştu, herhangi bir araç, insan yoktu, aile içerisinde susmaları yönünde bir karar alındığını ben de duydum, çünkü hiç kimse bu konu ile alakalı tek kelime konuşmuyor, hal ve hareketlerinden bu olayın kimin yaptığını herkesin bildiğini düşünüyorum” dedi.

    “Yusuf sanki anahtarını düşürmüş gibi yere bakarak arıyordu”

    Aramalara katıldığını da kaydeden gizli tanık, “Aramalarda Yusuf sanki anahtarlarını düşürmüş gibi bir yere bakarak arıyordu, arama yapıyor gibi gözükmek için böyle davrandığını düşünüyorum, Leyla’nın kaybolduğu haberinden sonra Yusuf sarhoş gibiydi, çökmüş bir haldeydi, hem çocuğa bir şey olmayacağının, köy içerisinde bir yerde olduğunu söyleyip bu halde olması onu Leyla’nın kaybolmasından dolayı bu halde olmadığını gösteriyordu, çünkü telaş yapanlara sakin oldun diye söylüyordu, hatta Leyla’nın cesedinin bulunduğu gün Musa ile Yusuf muhtarın oğlunu dövdü ve ceset bulunduğunda Yusuf askere küfür ederek milleti galayana getirmeye çalıştı, ancak Nihat Yusuf’a birkaç tokat atarak onu susturdu, çok kalabalık bir ortamdı, en küçük bir çatışmada onlarca insan ölebilirdi, bu halde ise Leyla ikinci planda olacak ve katilleri rahatlayacaktı, bu hareketlerinde planlı olabileceğini düşünüyorum, ilk başta söylediğim gibi bu işi kim yapmış, kimler yardım etmiş bilmiyorum, görmedim, ancak Leyla kaybolmadan önce Yusuf’un yanındaydı, 5 dakika sonra Leyla’nın Yusuf’un yanında olmadığını ve Yusuf’un çevreyi kontrol edere şekilde sağa sola baktığını, Leyla’nın annesi Şükran’da birkaç dakika sonra Yusuf’un yanına geldiğini ve Leyla’yı sorduğunu gördüm. Bildiklerim bundan ibarettir, son olarak ise de Leyla Nihat’ın en sevdiği kızıydı, bundan dolayı Nihat’a ders vermek için Leyla’yı seçtiklerini tahmin ediyorum. Bir de muhtemelen çocuğu satacaklardı, çocuk küçük olduğu için tekrar anne babasını bulması mümkün olmayacaktı, bu benim tahminim, ayrıca köyde dönen dedikodular” dedi.

    “Yusuf, Leyla’nın cesedi bulunduğunda sinirlendi, buraları neden aratmadınız dedi”

    Gizli tanığın söylediklerini kabul etmediğini belirten baba Nihat Aydemir, “Gizi tanığın söylediklerini kabul etmiyorum. Biz kaybolduğu gün kendi evimize dönecektik. Ama Leyla’yı bulamadık. Sordum oradaki akrabalarıma gördüler mi diye aşağı doğru yürüdü dediler. Yusuf Leyla’nın cesedinin bulunduğu gün sinirlendi ama muhtar ve oğullarına sinirlendi. Buraları neden aratmadınız dedi. Bende sakinleşmesi için iki tokat attım. Gizli sanık bize ailecek PKK’lı demiş ama biz öyle değiliz” diye konuştu.

    “Leyla bulunduğu gün canlı bulunduğunu sandım sevindim”

    Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan tutuklu amca Yusuf Aydemir ise ifadesinde, “Ben evden çıkınca Leyla peşimden geldi ancak bahçede oturdum. Leyla evin dışına doğru olan tahta kapıya ilerledi. Gizli tanık tüm olayı gördüğünü söylüyor peki her şeyi sonuna kadar izleseydi de benim suçum olmadığını görseydi. Biz 18 gün boyunca Leyla’yı aradık. Hatta bulunduğu gün bile ben canlı bulundu sandım mutlu oldum. Bizim Nihat’la aramızda bir sıkıntı bir husumet yok” dedi.

    Öte yandan tanık olarak dinlenen Leyla’nın ablası Arzu Aydemir ise ifadesinde en son Leyla’yı Yusuf Aydemir’in yanında gördüğünü söyledi.

    “Leyla, Yusuf amcamın peşine çıktı”

    Tanık Arzu Aydemir, “Ben Leyla için ocağa süt koydum. O sırada Yusuf amcamın oğlu Ümeyr ile Leyla dışarı çıktılar. Biz kendi evimize döneceğimiz sırada Leyla’yı almak için dışarı çıktık annemle. Ama Leyla daha süt kaynamadan kaybolmuştu. Annem hemen ağlamaya kendini yere atmaya başladı. Son olarak Leyla Yusuf amcamın peşinden çıktı” dedi.

    “Müvekkilim hayatında tavuk kesmemiş insan, baktığınız zamanda cinayet işleyecek gibi biri olmadığını görebilirsiniz”

    Duruşmanın devamında söz alan tutuklu Yusuf Aydemir’in avukatı ise savunmasında, “Benim müvekkilim hayatında tavuk kesmemiş insan. Leyla 10 dakikada kayboldu diyorlar. Sanki Amerika’da yetişmiş bir ajan gibi söylüyorlar. Soruşturma eksik ve iyi düzenlenmemiş. Müvekkilime baktığınız zamanda cinayet işleyecek gibi bir olmadığını görebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Duruşmaya müdahil olarak katılan Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı tüm sanıkların tutuklu olarak yargılanması yönünde karar verilmesini istedi.

  • Prof. Dr. Nihat Hatipoğlunun Horasan’da katıldığı programa yoğun ilgi

    Prof. Dr. Nihat Hatipoğlunun Horasan’da katıldığı programa yoğun ilgi

    Horasan Belediyesi, ünlü İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nu Horasanlı vatandaşlarla buluşturdu.

    Horasan Kapalı Spor salonunda düzenlenen programda Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı “El-Metin (S.A.V) Muhammed’ isimli programa, Horasanlı vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

    Kendine has üslubu ve konuşmasıyla 7’den 70’e her yaştan insanın ilgiyle takip ettiği ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nu yakından görmek isteyen ve “El-Metin (s.a.v) Muhammed’ isimli sohbetini dinlemek isteyen vatandaşlar, program başlamadan bir saat önce salonu doldurdu.

    Programda kısa bir selamlama konuşması yapan Horasan Belediye Başkanı Abdulkadir Aydın, “Çok Saygı Değer Nihat Hocam, kıymetli misafirler hepiniz hoş geldiniz, şerefler verdiniz. Biliyorsunuz, Horasan Belediyemiz, Erzurum’un son yıllarda parlayan yıldızı, gerek ekonomik, gerek sanayi, gerek alt yapı ve şehircilik hizmetlerinin yanında, şehircilik ruhsuz olmaz dedik ve şehrimize ruh katmak için marka bir isim, yüce dinimizi en güzel şekilde, basında, medyada anlatan değerli hocam Profesör Doktor Nihat Hatipoğlu’nu Horasana davet ettik. Bizleri kırmadı, geldiler kendilerine sizlerin adına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

    Horasan’da olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Prof. Dr Nihat Hatipoğlu, konuşmasında, “Horasanın güzel ilçemizin saygı değer misafirleri, saygı değer kaymakamımız belediye başkanımız, ilçe başkanımız ve ilçemizin değerli sakinleri öncelikle sizleri selamların en şereflisi ve en güzeli olan yüce Allah’ın selamı ile selamlıyorum. Allah’ın selamı, rahmeti, mağfireti, hidayeti hepinizin üzerine olsun. Hepiniz hoş geldiniz, onurlar verdiniz. Sevgiliyi anlatmak için yollara düştük. Yani Hazreti Peygamber muhabbeti, sevgili dostlar bir avcı gibi, peygamber muhabbetine koşan bir ceylan gibi bizde arkasından koşan bir avcı gibi sürekli onu aradık. Sürekli ona vurgun bir hayat yaşadık. Muhabbetin ve aşkın merkezi. Bu insanları buraya getiren şey, yeryüzünün en şevkli insanı, dünyamızın ve ahretimizin ebedi önderi olan sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) sevgisidir.” diye konuştu.

    Program, Hatipoğlu’nun, vatandaşlarla birlikte el açıp dua etmesinin ardından son buldu. Horasan Belediye Başkanı Abdulkadir Aydın Hatipoğlu’na, plaket takdim etti.

    Programa çok sayıda vatandaş katılırken yoğunluk büyük izdihama neden oldu Horasan İlçe Emniyet güçleri tarafından Nihat Hatipoğlu ve beraberindeki protokol salondan güçlükle çıkarıldı.