Etiket: Ngs

  • Mersin Valiliğinden Akkuyu NGS çevresindeki planlı patlatmaya ilişkin açıklama

    Mersin Valiliğinden Akkuyu NGS çevresindeki planlı patlatmaya ilişkin açıklama

    Mersin Valiliğince, Akkuyu Nükleer Güç Santralı bölgesinde yapılan planlı patlatma sonucu bölgedeki ev ve seralarda oluşan zararın tespitine yönelik komisyon kurulduğu bildirildi.

    Mersin Valiliğinden yapılan açıklamada, Akkuyu Nükleer Güç Santrali bölgesinde bugün yapılan planlı patlatma sonucu, patlamanın etkisiyle Büyükeceli bölgesinde ev ve seralarda meydana gelen zararların tespitine yönelik zarar tespit komisyonu kurulduğu ifade edilerek, “Patlatma ile ilgili gerekli incelemeleri yapmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığından bir ekip görevlendirilmiştir. Konu her yönüyle incelenecek ve sorumlular hakkında gerekli işlemler yapılacaktır” denildi.

  • Akkuyu NGS en gelişmiş güvenlik sistemleriyle donatılacak

    Akkuyu NGS en gelişmiş güvenlik sistemleriyle donatılacak

    Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS’nin inşası tüm hızıyla devam ederken, santralin güvenli bir şekilde inşa edilmesini sağlamak amacıyla, Akkuyu Nükleer ve Assystem arasında imzalanan 6 yıllık sözleşme kapsamında, Assystem santralin tesislerinin inşaat denetim faaliyetlerini gerçekleştirecek.

    Türkiye, Akkuyu NGS ile nükleer enerjiye sahip dünya ülkeleri arasında yerini almaya hazırlanıyor. Güvenlik ise Akkuyu NGS’nin yapımında en önem verilen konuların başında geliyor. Nükleer sektöründe 50 yılı aşkın süredir uluslararası tecrübeye sahip olan ve dünyanın 3. nükleer şirketi olarak sıralanan Assystem, Akkuyu NGS’nin güvenli bir şekilde inşa edilmesini sağlamak amacıyla tesislerin inşaat denetimlerini yürütmek için seçildi. Bunun yanı sıra, Akkuyu NGS’de yer alan ve nükleerde mevcut en güvenli teknolojilerden biri olan VVER 1200 3+ nesil reaktörlerinde uzmanlaşan Assystem, 2011’den bu yana yerel ENVY ile ortak olarak çalışıyor. Şimdi Türkiye’de bir şube kuran Assystem, böylece buradaki varlığını daha da güçlendiriyor.

    TAEK’ten özel akreditasyon aldı

    Assystem, Akkuyu’daki denetim faaliyetlerini yürütmek ve bağımsız nükleer inşaat organizasyonu olarak yetkili olabilmek için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan (TAEK) özel bir akreditasyon aldı. Projede uygulanan güvenlik standartları, TAEK’in nükleer santrallerin yapımına dair kontrol konusundaki yönetmeliği kapsamında ele alındı. TAEK tarafından belirlenen standartlar, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) temel güvenlik ilkelerinin öngördüğü uluslararası yönergelere dayanıyor.

    “Heyecanlıyız, mutluyuz”

    Düşüncelerini paylaşan Assystem yetkilileri, “Türkiye için sürdürülebilir enerji arzı sağlama noktasında önemli bir proje olan Akkuyu projesini geliştirme fırsatı bulduğumuz ve de karbondan arındırılmış elektriğe yatırım yaparak iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya kararlı ülkelerin arasına Türkiye’nin de katılmasından küresel açıdan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    Şu anda, uluslararası nükleer inşaat projelerinin çoğunun Rosatom tarafından yürütüldüğüne dikkat çeken Assystem yetkilileri, şu görüşleri paylaştı:

    “Bununla birlikte, büyük ölçekli olmaları ve zor yapısı nedeniyle, nükleer projeler her zaman ulusal sınırların ötesine geçen beceri ve deneyimler getiren geniş bir işbirliğini gerektirmektedir. Nükleer konusunda uzmanlaşmış bir mühendislik hizmetleri şirketi olan Assystem, teknoloji seçimi açısından tarafsız ve bağımsızdır. Aynı zamanda hükümetlerden düzenleyicilere ve diğer paydaşlara kadar çeşitli aktörlerle çalışarak esnek bir yapıya sahiptir. Bu sebepten ötürü Assystem, Rosatom tarafından diğer mühendislik şirketleriyle birlikte Akkuyu projesine, Rosatom’u dünyanın ilk ’yap- sahip ol-işlet’ (build-own-operate) projesini inşa etme işinde desteklemeye davet edildi.”

    Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına en iyi cevap, nükleer enerji

    Türkiye, G20 ülkeleri arasında hızla gelişen ülkeler sıralamasında en yukarılarda yer alıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), ülkenin enerji talebinde hızlı bir artış olmasını bekliyor. Yapılan pek çok tahmin, enerji kullanımının 2030 yılına kadar mevcut seviyesinin 2 katına çıkacağını ve bunun çoğunun elektrik tüketiminden olmasını öngörüyor. Fransız Assystem’a göre, bu artan talep, önemli miktarda ilave enerji üretimini gerektiriyor. Bu da nükleer enerjiyi birçok nedenden dolayı ideal bir çözüm haline getiriyor. Assystem, bu nedenlerden bazılarını şöyle sıralıyor:

    “Akkuyu NGS, 4 ünitesi ile toplam 4.8 GW’lık nükleer enerji üretecek ve Türkiye’deki elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. İstikrarlı bir enerji arzının sağlanması, önceki dönemlerde elektrik kesintisi ve elektrik fiyatlarında ani yükselişe sebep olan mevsimsel talep artışı sorununun çözümü için önem arz ediyor. Akkuyu NGS’nin faaliyete geçmesi ile Türk halkı, 60 yıl süresince, bir diğer ifadeyle nükleer santralin işletmede kaldığı süre boyunca, rekabetçi bir fiyattan elektrik alacak. Yüksek teknolojiyle inşa edilen Akkuyu NGS’nin sahasında yüksek sayıda donanımlı ve teknik bilgisi olan eleman istihdam edilecek. Santralde vasıflı kişilerin istihdamı, bölgedeki altyapının gelişimini olumlu yönde etkilerken bir yandan da hem bölgedeki hem de ülkedeki ekonomik büyümeye katkıda bulunacak.”

  • Gebelik Şansını Yüzde 90’lara Taşıyan Yeni Yöntem: Ngs

    Bilim adamlarının genetik müdahale yöntemiyle gebelik şansını yüzde 90 oranında artırdığı belirtildi.

    2015 yılında ABD’yle eş zamanlı olarak Türkiye’de de uygulanmaya başlanan Gelecek Nesil Genetik Tarama (NGS) yönteminin, gebelik şansını yüzde 90 oranında artırdığı vurgulandı.

    ABD’nin New Jersey eyaletindeki Saint Barnabas Enstitüsü’nde genetik müdahale yöntemiyle 30 bebek üretimi ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de uygulanan Gelecek Nesil Genetik Tarama (NGS) yönteminin, gebelik şansını yüzde 90 oranında artırdığı vurgulandı.

    Türkiye’de beş aile bu yöntem ile çocuk sahibi olurken, Tüp Bebek Üretim İmmünolojisi ve Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden, NGS yöntemiyle dünyaya getirdiği bebek ve aileleri ile düzenlediği basın toplantısında, genetik taramadaki yeni gelişmelere dikkat çekti.

    HASTALARIN SAĞLIKLI BESLENMELERİ ÖNEMLİ

    Erden, “Genetik taramadaki yeni gelişmeler sayesinde bir embriyonun, bütün kromozonları hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu bize neyi gösteriyor. Hastanın gebe kalamamasındaki ana sebepleri gösteriyor. Gördük ki gebe kalamamanın en büyük nedeni verilen embriyoların, çocuk adaylarının anormal oluşundan kaynaklanıyor. Anne ve babanın genetiği normal olsa bile. Bu durumda hastaların hayat tarzlarını değiştirmeleri, sağlıklı beslenmeleri, bir takım takviyeler almaları ile kendi döllerinde kendi değişikler yapabiliyor ve sağlıklı çocuklara sahip olabiliyorlar” dedi.

    Başvuru yapan ailelerin sağlıklı olması gerektiğine işaret eden Op. Dr. Halit Fırat Erden, “Bu sağlıklı çocukları bulduğumuz zaman mevcut gebelik şanslarını iki misli arttırdıklarını gördük. Yani iş hastada bitiyor, ne kadar sağlıklı olurlarsa sağlıklı bir döle sahip olacaklardır. Genelde uygulanan yöntemlerde embriyonun sadece şekline bakarak transfer ediliyordu. O da şansa bağlıydı” şeklinde değerlendirme yaptı.

    ARKADAŞ ÇEVRESİNDEN DUYDUKLARI ONU MUTLULUĞUA TAŞIDI

    Genetiği değişmiş bebeklerle basın mensuplarının karşısına geçerek hikayelerini paylaşan ailelerin, oldukça mutlu olduğu gözlendi.

    Bu yöntemle 4.5 aylık Ayşe Nisa adında kız bebeği olan Bedriye Uygun, arkadaş çevresi sayesinde bu tedaviden haberdar olduğunu ifade ederek, “Pek bir sağlık sorunumuz yoktu aslında, ama bebeğimiz olmuyordu. Yaşımızdan dolayı olduğu düşünülüyorduk. Sonra tedavi süreci başladı, her şey yolunda gitti. İlk denememizde bir aylık bir bebeğimizi kaybettik. İkinci denememizde genetik testi yaptırarak başarılı bir sonuç elde ettik. Genetik testten sonra her şey yolunda ve sağlıklı gittiği için çok mutluyuz şuan” şeklinde açıklama yaptı.

    Baba Hasret Uygun da “Özellikle genetik testi konusunda kararsızdık. Birazcık araştırma yaptıktan sonra bizim yaşlarımızda olanların genetik testinin gerekli olduğunu anladık. İkinci denemezde şuan kucağımızda Ayşe Nisa var, mutluyuz” dedi.

    14 YIL SONRA GELEN MUTLU HABER

    Genetiği değişmiş bebeğiyle kameraların karşısına geçen Semiha Türkoğlu ise 14 yıllık evliliği boyunca 13 yıl sonra bebek sahibi olduğunu ifade etti. Türkoğlu, “14 yıllık evliyim, 13 yıl sonra kucağımıza aldık ve sekizinci denemeden sonra. 8 tüp bebek denemesi yapıldı. 13 yıl sonra gelen mucizemiz. Türkiye’deki hemen hemen bütün doktorlara başvurduk. Burayı artık son şans olarak gördük, kapatmıştık bu defteri kendi hayatımıza bakalım demiştik. 1,5 yıl tedavi sonucunda genetik tarama da yapıldı çok şükür bebeğimize kavuştuk” ifadelerini kullandı.