Etiket: “Ne

  • Karadeniz balık patlaması: “Ne alırsan 5 TL”

    Karadeniz’de yaşanan balık bolluğu Samsun’da balıkçı tezgahlarına yansıdı. Balıkçılar, neredeyse tezgahlarındaki balıkları “ne alırsan 5 TL” diye satıyor.

    1 Eylül’de denizlerde av yasağı sona erdi ve deniz balıkları tezgahlardaki yerlerini aldı. Sezon öncesinde tutulan olta balıkları bu sezonun verimli geçeceğinin göstergesi olarak nitelendirilse de balıkçılar yaşanan bolluk karşısında çok mutlu olduklarını ifade ettiler. Balık bolluğu sayesinde fiyatların ucuzlamasıyla birlikte vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği balık tezgahlarındaki satışçıların yüzü güldü.

    “5 yıldır böyle bolluk görmedim”

    Uzun senelerdir böyle bolluk görmediklerinin altını çizen Kurtça Aydın, “Son birkaç gündür balıkta patlama yaşandı. İstavrit, barbun, mezgit kilo 5, palamudu da 5 liradan satıyoruz. Çinekop kilo 10 liradan satılıyor. Son 1 haftadır Karadeniz’de fırtına gibi balık çıkıyor. Balık bol, fiyatlar ucuz, talep harika. Balık çok olunca rağbet de çok oluyor. Satışlarımız çok güzel. Denizde de balık var, tezgahlarda da balık var. Yaklaşık 5 yıldır böyle bir balık bolluğu görmedik. Dehşet derecede balık bolluğu yaşıyoruz. Bu balıklar Karadeniz’in mavi sularından geliyor. Vatandaşları bu fiyatlardan balık almaya davet ediyoruz” dedi.

    “Neredeyse ‘ne alırsan 5 TL’ diye balık satacağız”

    Bolluk nedeniyle neredeyse bütün balıkları 5 liradan sattıklarını ifade eden Onurcan Köse, “Balıkta kaç yıldır göremediğimiz bir bolluk var. Geçen senelerde sadece bir türde bolluk yaşanıyordu. Bazen palamut, bazen hamsi, bazen istavrit, bazen de mezgit bol oluyordu. Bu sezon ise öyle bir şey söz konusu değil. Bu sene bütün türlerde bir bolluk var. Hamsi, mezgit, istavrit, barbun ve palamudu 5 liradan satıyoruz. Neredeyse ne alırsan 5 lira diye bağırıyoruz. Sadece çinekop ve kalkanın kilosu 5 lira değil. Onlar da geçtiğimiz senelere oranla ucuzladı. 5 senedir bolluk yoksu, bu sene deyim yerindeyse deniz patladı” diye konuştu.

    Vatandaşlar da bolluk sayesinde düşen fiyatlardan oldukça memnun olduklarını ifade ettiler.

  • AK Partili Turan: “Ne Türkiye eski Türkiye ne Çanakkale eski Çanakkale”

    AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Ne Türkiye eski Türkiye ne Çanakkale eski Çanakkale” dedi.

    2017 yılı Kasım ayında hizmete giren Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesinin resmi açılışı yapıldı. Hastane bahçesinde düzenlenen açılış töreninde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Bugün Çanakkalemizin gururu olan bir yatırımı 150 milyon lirayı aşan bir bedelle, çevreye örnek bir tesisin açılışı için buradayız. Değişik ifadelerle hastanelerin, sağlık yatırımlarının övülmesi, anlatılması mümkün olabilir. Allah kimseyi düşürmesin ama düştüğümüz zaman doktorun, hemşirenin kıymetini çok daha iyi anlıyoruz. Gerçi şakayla karışık şu manzaraya baktığımızda insanın hasta olası gelecek. Çanakkalemizin her tarafına baktığımızda her alanda muazzam bir gelişim görüyoruz. Sağlık alanında bu tarz bir tesisin açılması halinde, 150 milyonluk bir tesisin açılması halinde belki bir beş sene siyasi iktidar iş yapmasa onun reklamıyla, onun havasıyla tabiri caizse yürüdü. Ama şimdi biz tarih vermeye çekinir hale geldik. Bugün burayı açıyoruz, birkaç gün sonra Biga var, Lapseki, Yenice bitti. Ayvacık ve Ezine bitti. Şimdi Çan Hastanesine başlıyoruz. Her ilçemizin en iyi şekilde sağlık ulaşımına kavuşması için yoğun mesai harcıyoruz. Bu hastanemizin çevremize örnek bir tesis olduğunu ifade ettim. Şimdiye kadar birçok zaman etraftaki illerimize giderdi hastalarımız. Ama şimdi duyuyoruz onlar bize gelmeye başlayacaklar. Ne Türkiye eski Türkiye ne Çanakkale eski Çanakkale. Üçlü sayılardaki ambulanslarımız şuan 36’ları buldu. Çok az sayıda ilçede hastane vardı, şuan her ilçede var. Geçen gün bir siyasi partinin adayının televizyonda mitingini izliyorum, ‘ben seçilirsem ücretsiz sağlık hizmeti vereceğim’ diyor. Şaşırdık, güldük 2008’den bu yana bu ülkede zaten 18 yaş altı sağlık hizmetleri ücretsiz. Daha ötesi sigortalılar için primsiz sigorta genel müdürlüğümüz var bizim. Sadece bu iş için genel müdürlüğümüz var bizim. Tabii ki 18 yaş üstüyse şatları, durumu planlanacaktır ama 18 altıysa zaten ücretsiz. 2002 yılında sağlığın toplam bütçeden karşılığı sadece yüzde 11’di. Şuan yüzde 17’lere geçti. Bunun rakamsal karşılığı şu demek; o yıllarda sağlığın yıl içerisinde bütçeden aldığı para 13 milyarken, bu sene 2018 yılı içerisinde sağlık ana başlığı 127 milyar. Kıyası mümkün değil. Bunun dışında özel hastanelere ulaşım imkanı artmış olması, önleyici tedbirlerin alınmış olması, kadın doğum ölümünün çok azalmış olması, bebek ölümünün çok azalmış olması, saatlerce konuşsak olur, sağlıkla ilgili gururum çok” dedi.

  • AK Partili İnceöz: “Ne yaparlarsa yapsınlar bizi asla vatansız bırakamayacaklar”

    AK Parti Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, seçimlere sayılı günler kala Türkiye’nin ekonomik saldırılar altında olduğunu belirterek, “Ne yaparlarsa yapsınlar bizi asla vatansız bırakamayacaklar” dedi.

    Aksaray’ın Eskil ilçesinde Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği tarafından düzenlenen iftar programına katılan AK Parti Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, seçime sayılı günler kala Türkiye’ye ekonomik saldırılar yapıldığını söyledi. Bu tür saldırıların her dönem gerçekleştiğinin altını çizen İnceöz, “Biz 16 yıl boyunca tüm bu ekonomik, tarımsal, hayvancılık alanlarındaki gelişmelere, eğitimde, adaletteki gelişmeleri yaparken Türkiye’ye saldırılar hiç bitmedi. En son 15 Temmuz işgal girişimini yaşadık. Bugün de seçime gittiğimiz, seçime sayılı günler kala bu günlerde de hepinizce de malum ekonomik saldırılar devam ediyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bizi asla vatansız bırakamayacaklar. Vatanımıza ve ülkemize sahip çıkma konusunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da aynı kararlılığı gösterecektir diyorum. 24 Haziran seçimlerinin ülkemizin birlik ve beraberliğini katmerleştirmesini, daim kılmasını, kaim kılmasını ve ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar onları boşa çıkaracağımızı bir kez daha dile getiriyorum” diye konuştu.

    Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bekir Kayan ise yaptığı konuşmasında birliğin yaptığı çalışmalar ve Aksaray’ın hayvansal varlıkları hakkında bilgiler verdi. Eskil Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen programa yüzlerce üreticinin yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, Aksaray Milletvekili Mustafa Serdengeçti, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bekir Kayan, Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, daire müdürleri ve köy muhtarları katıldı.

  • “Ne Halep çarşısı, Ne Şam Çarşısı”, Zile Uzun Çarşısı yeniden hayat buluyor

    TOKAT (İHA) – Şehir merkezinde bulunan ve uzun çarşı ismiyle bilinen 65 farklı meslek gurubunu bulunduran toplam 260 adet dükkanların sağlıklaştırma projesine başladı

    Tokat’ın Zile ilçesinde Zile Belediyesi’nin hazırlamış olduğu uzun çarşı sağlıklaştırma projesi kapsamında, Anadolu da geleneksel dokusunu koruyan ender çarşılardan biri olan tarihi uzun çarşı içerisinde bulunan iş yerlerinin cephe ve çatı sağlıklaştırma projeleri hayata geçiriliyor. Unutulmaya yüz tutmuş meslekleri içerisinde barındıran uzun çarşı, şehre gelen ziyaretçiler tarafından ilgi görüyor.

    Konu hakkında açıklama yapan Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel “Osmanlı dönemine ait 16.yüzyılın en önemli çarşılardan birisi olan tarihi uzun çarşımızın eski işlevine ve özgün yapısına kavuşturmak bizlerin en büyük hayaliydi. Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin seyahat namesinde “burası ne Halep çarşısı, ne Şam Çarşısı. Burası Zile Uzun Çarşısı” diye bahsettiği tarihi uzun çarşımızın sağlıklaştırılarak eski işlevine kazandırmak için hazırlamış olduğumuz projemizin hayata geçirilmesi bizleri mutlu etmekte. İlçemize ve halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

  • KBÜ’de “Ne Yiyorsak Oyuz” paneli

    Karabük Üniversitesi (KBÜ) Akademik Düşünce Eğitim ve Medeniyet Kulübü (ADEM), Sosyal Sorumluluk ve Dayanışma Kulübü ile İlahiyat Kulübü tarafından “Ne Yiyorsak Oyuz” konferansı düzenlendi.

    Gıda tüketiminin karakter şekillenmesine ve analitik düşünmeye etkisini konu alan “Ne Yiyorsak Oyuz” isimli konferansta konuşan KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Kürtül, helal bir medeniyetin nasıl oluşacağını ve helal gıda tüketiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.

    Helal bir medeniyetin oluşması için önlemler alınması gerektiğini belirten Kürtül “Helal bir medeniyetin oluşması için öncelikle gıda tüketiminde israftan kaçınarak kanaatkâr olmamız gerekiyor. Lokal beslenmeye ve mevsimine göre beslenmeye dikkat etmeliyiz. Özellikle kendi coğrafyamızda üretilen ürünleri tercih ederek mevsiminde ürünler tüketmeliyiz. Son olarak tüketim çılgınlığının önüne geçerek özellikle gençlerimizi bu konuda bilgilendirmeliyiz.” dedi.

    “Yeme alışkanlığımızı hazır gıda üzerine inşa etmemeliyiz”

    Sağlıklı olmak ve helal yollardan beslenmek için hazır gıdalara karşı temkinli olmamız gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Kültür, hazır gıdalarda şeker oranının fazla olduğunu ve bu şeker oranının vücuttaki dengeyi bozduğunu söyleyerek insan sağlığına zarar verdiğine dikkat çekti. Konferansta dinleyicilerden helal sertifikalı hazır gıdaların zararı hakkındaki sorusu üzerine üzerine Kürtül şunları söyledi:

    “ Bütün hazır gıdalar için tamamen zararlıdır diyemeyiz. Burada önemli olan bu helal sertifikalı ürünlerin devlet tarafından denetlenmesi ve sizin bunu ne kadar tükettiğiniz. Doğal gıda da olsa hazır gıda da olsa kanaatkâr bir şekilde tüketmezseniz size zarar verir. Vücut kitle endeksine göre ihtiyacınız kadar beslenmelisiniz ve yeme alışkanlığınızı tamamen hazır gıda üzerine inşa etmemelisiniz.”

    “İçtiğimiz su, soluduğumuz hava kişinin karakter ve yaşam tarzını etkiliyor”

    Konferansın diğer konuşmacısı Prof. Dr. Ali Güneş ise yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun ve soluduğumuz havanın bile kişinin karakter ve yaşam tarzını etkilediğini söyleyerek Karabük’ü örnek gösterdi. Prof. Güneş, “Şu an Karabük’te yaşıyoruz ve Karabük hava kirliliği oranının yüksek olduğu bir şehir. Bu yüzden şehirde insanlar içine kapanık ve kanser, kalp krizi vakaları çok fazla.” diye konuştu.

    “Haram bir ürün tüketildiğinde ibadetler 40 gün boyunca geçersiz oluyor”

    Prof. Dr. Ali Güneş, tüketilen yiyeceklerin iki boyutu olduğunu söyleyerek bunlardan ilkinin kimyasal bir boyut olduğunu ikincisinin ise karakter belirleyici bir boyut olduğunu ifade ederek, “Sürekli kırmızı et tüketen ve daha bitkisel yiyecekler tüketen kişiler arasında bile farklılıklar görebiliriz. Sürekli kırmızı et tüketen birisi daha agresif ve sinirli davranırken bitkisel yiyecekler tüketen birisi daha sakin tavırlar sergiler. Dini boyuttan tüketim alışkanlıklarımızı değerlendirecek olursak, haram bir ürün tükettiğimiz zaman yaptığımız ibadetler 40 gün boyunca geçersiz oluyor. Yediklerimiz hem inanç dünyamızı hem de kimliğimizi etkiliyor.” dedi.