Etiket: Mynet

  • Baltalı katliam

    Sarıyer Zekeriyaköy’de bir çiftlik evinde çalışan Türkmenistan uyruklu karı koca, baltayla öldürülmüş halde bulundu.

     

    İhbar üzerine eve gelen jandarma ekipleri çiftlikteki hayvanlarla ilgilenen ve Türkiye’de kaçak yaşadığı belirlenen Türkmenistan uyruklu Ramazan Babakov (23) ile üzerinden kimlik çıkmayan eşinin cesediyle karşılaştı. Soruşturmasını derinleştiren güvenlik güçleri, olay sonrası içinde saldırgan ya da saldırganların olduğu sanılan siyah renkli bir minibüsün peşine düştü

  • “Başımız korkumuzdan değil, hüznümüzden eğik”

    “Başımız korkumuzdan değil, hüznümüzden eğik”

    Rize’deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilere sunulan hizmetlerin on yıl içinde ne kadar geliştiğinden bahsetti. Türkiye’de üniversite sayısının 168’e ulaştığını, öğrenci bursunun 45 liradan neredeyse altı katına, 260 liraya çıktığını, üstelik harcı da kaldırdıklarını belirten Erdoğan, “Biz, bir şey olmak için değil, bir şeyler yapabilmek için bu mevkilerde bulunuyoruz.” dedi.

     

    “Başımız korktuğumuz için eğik değil”

    “Başımızın öne eğik olmasını abartılı bir şekilde baş köşelere çekenlere sesleniyorum, başımızın öne eğik olması, birilerinden çekindiğimiz, korktuğumuz için değil, o andaki hüznümüz sebebiyledir. Ama sizler, bunu ayırt edemeyecek kadar farklı atmosferin içinde ve buradan bile bir şeyler beklemenin gayreti içerisindesiniz. Bizim milletimiz, kimin başı öne eğik olduğu zaman ne anlatmak istediğini çok iyi bilir. ”

     

     

    “Onların gönül dünyaları kapalı…”

    Erdoğan, bazılarının, ‘Biz baskı yaptık, harcı öyle kaldırdılar’ dediklerini hatırlatıp, onların gözlerinin görmediğini, kulaklarının duymadığını, ağızlarının hakkı söylemediğini ifade etti. Erdoğan, ‘Onların’ altı sıfırı atarken de karşı çıktıklarını ama sonradan enflasyonun tek rakamlara indiğini görmediklerini belirtti.

     

     

    “Biz millete ulaşmak için dağları deldik”

    Kendi adının üniversiteye verilmesinden ve kendisine fahri doktora ünvanı verilmesinden dolayı teşekkür eden Başbakan Erdoğan, “Ortaya eser koyanların isimleri yaşar. Bugün görüyorsunuz, okullara isimleri konanların isimleri tabelalardan bir bir siliniyor. Çünkü isimleri millet yaşatır. Bundan 10 sene önce nasıldı Karadeniz, yolları tek şeritti. Ama şimdi 12 tane tüneli biz dağları delerek yaptık. Çünkü biz milletimize Ferhat’ın Şirin’e baktığı gibi bakıyoruz. Biz, millete ulaşmak için dağları deldik. Eskiden çocuklar 12-13 yaşlarında okumak için gurbete gidiyorlardı.Bugün, bu üniversite, o çocukların, anne ve babaların sabırlarının, sarsılmaz inançlarının eseridir.” ifadelerini kullandı.

     

     

    “Türkiye’de 155 ülkeden öğrenci okuyor”

    Eskiden Rize’nin köylerine ulaşılamazken, şimdi dünyanın bir çok yerinde, Türkiye’de okumak isteyen öğrencilere ulaştıklarını belirten Erdoğan, “Türkiye artık başta Gürcistan olmak üzere dünya ülkelerinden öğrencileri bağrına basıyor. 155 ülkeden öğrenci Türkiye’de öğrenim görüyor.” dedi.

     

     

    Kredi notu kuruluşları haksızlık yapıyor

    Türkiye’nin ekonomik durumunu da değerlendiren Erdoğan, kredi notu kuruluşlarını isim vermeden eleştirdi. Erdoğan, “Artık 9 ay vade ile kredi bulamayan Türkiye yok. Kredi notu kuruluşlarına söyledim: Siyasi davranıyorsunuz. Borç batağında yatan ülkeler yükselirken, bizi durağana alıyorsunuz.Şimdi o kredi kuruluşu mahkemeye düştü, 30 milyar dolar tazminata mahkum edildi. Çünkü hak etmeyenin notunu yükseltip dünyayı aldattılar.” dedi.

     

     

    “İmam hatip öğrencilerine öcü muamelesi yapıldı da ne oldu?”

    İmam hatip öğrencilerinin dışlandığını da hatırlatan Erdoğan, “Bu ülkede imam hatip öğrencilerine öcü muamelesi yapıldı. Soruyorum onlardan rahatsız olanlara, ne oldu? Şimdi o imam hatip mezunları Türkiye’yi yeniden inşa ediyor. Biz bu ülkenin gençlerini, çocuklarını çok seviyoruz” ifadelerini kullandı.

     

     

    2023 hedefinden bahsetmeyi unutmayan Erdoğan, “21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. 2023 hedeflerini tutturacağız. Bizden sonraki nesiller de 2071 hedeflerine sımsıkı tutunacak, o hedefleri gerçekleştirecek.” dedi.

    Erdoğan, konuşmasına tekrar teşekkür ederek son verdi. Ayrıca bu okulda hizmet eden hocalardan Rize’yi hemen bırakmamalarını istedi.

  • Başbakan’a Ağır Hakaret

    Başbakan’a Ağır Hakaret

    BDP’lilerin kuzu kebabı ziyafetinde buluşma fotoğrafının Akit’te yayınlanması Başbakan Erdoğan’ın da bunu gündeme getirmesi PKK, KCK ve BDP’lileri çıldırttı. Daha önce doktor döven, polisi tehdit eden, seçim bölgesindeki Kur’an kurslarının kapısına kilit vurulmasını isteyen BDP Van Milletvekili Özdal Üçer’in, cezaevindeki açlık grevlerine destek amacıyla kentte kurulan çadırda Başbakan Erdoğan’a ağır hakaretlerde bulunduğu ortaya çıktı.

     

    Çadırda toplananlara açıklamalarda bulunan Üçer, Erdoğan’a yönelik “Ciddiyetsiz, terbiyesiz, haysiyetsiz, akılsız, ahmak” gibi küstah ifadeler kullandı. Kandil talimatlı açlık grevlerinin sürmesini isteyen Üçer, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e de küfretti.

     

    PKK’NIN PİYONU KUDURDU

    Kendisini vekil seçtiren PKK’nın talimatıyla hareket eden Üçer’in o çirkin sözleri şöyle: “Kuzu kebaplarından bahsediyor. Yani açlık grevi ile ilgili bir açıklama yapması gereken bir Başbakan, grup toplantısında o kadar ciddiyetsiz, o kadar terbiyesiz, o kadar haysiyetsiz bir açıklama yapıyor ki, sen de gelsen biz sana da kuzu kavurma vereceğiz. Bunu tartışmak, bunu düşünmek gerekirken Erdoğan kalkmış saçmalıyor. Erdoğan’ın haddine değildir bizim değerlerimizi tartışmak. Analara mesaj gönderiyor, çocuklarınıza sahip olun diye. Ey Erdoğan, ey akılsız adam! O insanlar çocuk değiller. Eğer onların ayağındaki akıl senin kafanda olmuş olsaydı sen daha neler yapardın kim bilir? Değil başbakan olmak Erdoğan gibileri ancak kaplumbağaların yürüdüğü yollarda yürür. Halkı eylemi kırmaya davet ediyor. Annelerine eylemi kırın diyor. Mazlum Tekdağ’ı kandırmışlar diyor. Ya böyle ahmakça bir şey olur mu?

     

    ŞAHİN’E KÜFRETTİ, TEHDİTLER SAVURDU

    İ. nokta Naim Şahin’i, yazılışı öyle olduğu için öyle söylüyorum. Gazetelerde öyle yazıyorlar. Şimdi bunlar para etmedi ne yapacaklar? Dedikodu. Efendim kim nerede ne olmuş? Biz milletvekillerine dağlara çıkın diye slogan veriyorsa hiç merak etmesin, gerekirse ilk dağa çıkacak ben olacağım. Eğer ben ve benim gibileri dağa çıkarsa Erdoğan’ın rahat olmayacağını kendisinin çok iyi bilmesi gerekiyor.”
    Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisinde görevli polis memuru Tuncay Akyüz, hastaneye giren bir teröristin arkadan kurşun sıkmasıyla alçakça şehit edilmişti. Akyüz’ün, eşinin yarasıyla ilgilenen doktor Oğuz Eroğlu’na saldıran BDP’li vekil Özdal Üçer’e müdahale eden polis memuru olduğu ortaya çıkmıştı. Akyüz, hastanede terör estiren Üçer’i doktorların yanından uzaklaştırmıştı. Akyüz’ün Üçer’in tehditlerinin ardından saldırıya uğraması manidar bulunmuştu. Daha önce de Van’da düzenlenen bir BDP gösterisi konusunda polislerle tartışan Üçer, tehditler savurarak “Burada herhangi bir vatandaşa zarar gelmesi durumunda, sen ve sana emir verenler nefes alamayacaksınız” demişti.

    Yiğit Doğaner / Yeni Akit

  • Binanızda yoksa yandınız!

    Binanızda yoksa yandınız!

    Yeni yapılacak binalarda ısı ve gürültü yalıtımından sonra su yalıtımı da zorunlu olacak.

     

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle su yalıtımını zorunlu hale getirdi. Zemin suyunun, binanın taşıyıcı sistemine tehdit oluşturmaması için yeni yapılacak binalarda su yalıtımı da denetlenecek.

     

    Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Bülent Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, binaların altındaki suların, zaman içerisinde, yapıların taşıyıcı sistemini doğrudan etkilediğini söyledi.

     

    Bu durumun, zamanla taşıyıcı sistemde korozyona yol açtığını vurgulayan Ercan, böylece yapının ekonomik ömrünün doğal olarak azaldığını ve zemine ilişkin sorunlar oluştuğunu belirtti.

     

    Ercan, toprağa dayalı tüm bodrum katlarda dış etkilere karşı su yalıtımı yapılmasının çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

    ”Yapı kullanma izni alınması aşamasındaki teknik kriterler arasında su yalıtımı da mutlaka belirtilecek. Diğer yalıtımlar, bina yaşarken de yapılabilir. Ama zemin altında kalan kısımlarda daha sonradan su yalıtımı yapılması çok zor. Bu nedenle su yalıtımının özellikle incelenmesi için bir genelge hazırlığı sürdürülüyor. Genelgede, su yalıtımı yapılmamışsa yapı kullanma izninin verilmemesine yönelik bir talimat olacak. Isı yalıtımı gibi su yalıtımı da yapılmamış ise yapıya kullanma izni verilmeyecek. Ancak gerekli tedbirler alındıktan sonra yapı kullanım izin belgesi düzenlenebilecek.”

     

    Para cezası uygulanacak

    Su yalıtımı yapılmaması halinde, bunun vereceği hasar göz önünde bulundurularak sorumlulara İmar Kanunu gereğince 2, 4 veya 6 bin lira para cezası uygulanacağını anlatan Ercan, ”Kentsel dönüşüm yaptığımız bir aşamada, yapının ekonomik ömrünü düşürecek her şeyi ortadan kaldırmak gerekiyor. Aksi taktirde yaptığımız kentsel dönüşümün çok anlamlı olmaz” dedi.

     

    Denetimler artırılacak

    Ercan, piyasada Bakanlık tarafından belirlenen standartlara uymayan firmalar olduğu, bunlara ilişkin piyasa gözetimi ve denetimin daha da sıkılaştırılacağını ifade etti.

     

    Yapılacak sıkı denetimler sayesinde standartlara ve kurallara uymayan imalathanelere karşı yüklü para cezaları verileceğini belirten Ercan, hatta geçici süreyle kapatma cezası da uygulanabileceğini sözlerine ekledi.

  • Türk jetlerine ‘vur’ emri

    Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üssü 182. Filo Komutanlığı’ndan havalanan savaş uçakları, Suriye uçaklarının Türkiye sınırında muhalif güçlerini havadan bombaladığı bölgede keşif uçuşu yaptı.

     
    Suriye sınırında bulunan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesi yakınlarındaki Haseki kenti Rasulayn ilçesinde sabah saatlerinde Suriye uçakları tarafından muhaliflere yönelik yapılan bombardımanda sınır ihlaline karşı harekete geçen Türk savaş uçakları bölgeye sevk edildi. Diyarbakır’dan kalkan F-16 savaş uçaklarının bölgeye mühimmat dolu ve sınır ihlali durumunda Suriye uçaklarını vurmaya gittiği belirtildi. Savaş uçaklarının sınır hattında yaptığı keşif ve devriye görevinde ihlal durumunda ‘Vur’ emri aldıklarının iddia edildiği belirtildi.