Etiket: Muş’tan

  • AK Parti Grup Başkanvekili Muş’tan Memur-Sen’e ziyaret

    AK Parti Grup Başkanvekili Muş’tan Memur-Sen’e ziyaret

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Memur-Sen’i ziyaret etti. Ziyarette kamuda sözleşmeli personel statüsü, personelin tepkileri ve beklentileri ele alındı.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Memur-Sen’i ziyaret etti. Ziyarette gündem başlığı ise sözleşmeli personelin sorunları ve kadro talebi oldu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sözleşmeli personel statüsü, personelin tepkileri ve beklentileri, Memur-Sen tarafından konuyla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine dair Sözleşmeliliğe Son Şurası ve rapor başlıklarına değindi. Yalçın, kamuda istihdam şeklinin “kadrolu” olması gerektiğini, farklılıkların giderilmesi, beklentilerin karşılanması, hem mevzuatın sadeleştirilmesi hem hak eşitlenmesi boyutuyla yapılması gerekenin açık olduğunu belirterek, “Türkiye’nin kamuda sözleşmeliliği bitirecek, kamuda tek istihdam şeklinin ‘kadrolu’ olacak şekilde dizayn edilmesini sağlayacak güce ve vizyona sahip olduğunu biliyoruz” dedi.

    Sözleşmeli personelin çok az sayıda istihdam edilmesi gerektiğini kaydeden Yalçın, “Kamu görevlileri açısından bu farklılıkların ürettiği verimlilik kaybı, iş barışının bozulma riskinin ortadan kaldırılması için tıpkı 2011 ve 2013 yıllarında yapıldığı gibi bir kez daha sözleşmeli personelin kadroya geçiş imkânı düzenlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Yalçın, iki yıl önce ‘Kamuda Sözleşmeliliğe Son Şurası’nı gerçekleştirdiklerini ve kamuda sözleşmeli personel istihdamının fotoğrafını çektiklerinin altını çizerek, “Toplantıdan elde ettiğimiz raporu ise tüm makamlarla paylaşmış ve sözleşmeli istihdamın her geçen gün çeşitlenerek devam etmesinin getirdiği sıkıntıları dile getirmiştik. Raporun düzenlendiği tarihten bu güne sözleşmeli istihdama devam edilmesi ve sözleşmeli sayısının her geçen gün daha da artması sorun yumağını büyütüyor. Aynı kurumda, aynı unvanda, aynı odada çalışan personel üçe ayrılıyor ve aralarında özlük olarak da farklar bulunuyor. Kadrolu, süresiz sözleşmeli ve süreli sözleşmeli diye aynı işi yapan ama ayrı ayrı istihdam edilen kamu personelinin yaşadığı duyguyu tahmin etmek zor değil. Kamuda sözleşmeli istihdam biçimi 40’ı aştı ve kadrolu-sözleşmeli istihdama özlük açısından bakıldığında fark 20’yi aştı. Bu sürdürülebilir bir istihdam politikası değildir. Memnuniyetsiz kamu personeli oluşturmanın ne ülkeye ne de çalışana bir faydası yok” değerlendirmesinde bulundu.

    Yerel yönetimlerde 31 Mart 2019’un ardından başlayan muhatap değişikliğiyle emekçinin ekmeğiyle oynandığını söyleyen Yalçın, “Birçok belediyede ne yazık ki emekçinin kaderi belediye başkanının iki dudağının arasına hapsedildi. 5939’e tabi olarak yerel yönetimlerde çalışan sözleşmeli personel her yıl iş korkusu yaşıyor. Bu artık önlenmeli, kadro bir an önce verilmeli. Artık emekçi kıyımı son bulmalı” diye konuştu.

    Görüşmede Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul tarafından da “Sözleşmeli Personelin Sorunları ve Kadro Talebi” başlıklı sunum gerçekleştirildi. Sunumda mevcut sözleşmeli personelin sorunları, hizmet kolları itibarıyla sözleşmeli sayıları, kadrolu-sözleşmeli, süreli sözleşmeli ve süresiz sözleşmeli farklılıklarını dile getiren Tonbul, toplamda 39 farklı statüde sözleşmeli istihdamına dair veri bulunduğunu, sözleşmeliler arasında 20’ye yakın özlük farkının olduğunu, kamuda sözleşmeliliğin artık son bulması gerektiğini vurguladı. Sözleşmeli istihdamda 20 başlık altında iş güvencesi, görevde yükselme, unvan değişikliği, kademe derece ilerlemesi, kurumlar arası yer değişikliği başta olmak üzere birçok konuda farklılıklar, eşitsizlikler ve adaletsizliklerin olduğunu ifade eden Tonbul, “39 başlıkta sözleşmeli personelin istihdamına ilişkin yasal dayanaklar var. Bu çerçevede ’kariyer’ ve ’liyakat’ esaslı olacak şekilde kamuda sözleşmeli personel istihdamının son bulması gerekiyor ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Toplantı boyunca Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Yönetim Kurulu üyelerinin dikkat çektiği hususları not alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, sözleşmelilik konusunun çözülmesi için birçok muhatabın olduğunu belirtti. Memur-Sen’in yaptığı çalışmaları ve öne çıkardığı başlıkları önemsediklerini ifade eden Muş, “Bu itibarla sizlere teşekkür etmek istiyorum. Sözleşmeli istihdama ilişkin önerilerin öncelikle ilgili bakanlıklar başta olmak üzere bakanlıklar boyutu var. Grubumuzun incelemesi için verdiğiniz bilgi notunu ise dikkatle inceleyeceğiz. Bu türden gerçekleştirdiğimiz toplantılar devam etmeli” dedi.

  • Muş’tan dünyaya peynir ihracatı

    Muş’ta baba mesleği olan peynirciliği sürdüren dört kardeş, 2007 yılında devlet desteğiyle hayata geçirdikleri tesisle ülkenin dört bir yanına olduğu gibi dış ülkelere de peynir ihracatı yapmanın gururunu yaşıyor.

    Muş’ta 78 yaşındaki Ekrem Rençber’in oğulları Murat, İsmail, Hanifi ve Suat Rençber, 2007 yılında devlet desteğiyle kurdukları ve babalarının ismini verdikleri tesis sayesinde peynir ihracatı yapıyorlar. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından sunulan destekle kurdukları tesis ile üretimini yaptıkları eski kaşar ve tulum peynirini stokladıkları ambarlardan çıkartıp, ülke içi ve ülke dışındaki büyük firmalar aracılığıyla ihracat yapan Rençber kardeşler, Muş’tan dışarıya peynir ihracatı yapmanın gururunu yaşıyor.

    Babalarından gördükleri mesleği devralarak sürdürdüklerini belirten kardeşlerden Hanifi Rençber, “Biz bu mesleği 1960’lardan bu yana babadan devralarak sürdürüyoruz. 2007 yılında Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından destek alarak dört biraderle bu işletmeyi kurduk. İşletmemizde eski kaşar ve tulum peyniri üretilmekteyiz. Ürettiğimiz ürünler genelde komşu iller, merkez pazarı olarak İstanbul’a gönderiyoruz. İstanbul’dan büyük firmalar tarafından dış ülkelere de ihracatı yapılmaktadır” dedi.

    Üretimini yaptıkları ürünleri genel olarak komşu illere sattıklarını belirten Rençber, “Ürettiğimiz ürünleri kendi şehrimizde satmakta sıkıntı yaşıyoruz. Genelde dış illere satıyoruz. Ürünlerimizin biraz maliyeti yüksek olduğu için il pazarında fiyat olarak ağır geliyor. Ama kaliteli ürünler her zaman maliyeti yüksektir” şeklinde konuştu.

    İhracat yapmanın gururunu yaşıyorlar

    Muş’tan peynir ihracatı yapmanın gurunu yaşadıklarını belirten 3 kardeşin ağabeyi Murat Rençber ise “Baba mesleği olan peynirciliği sürdürmekteyiz. Üretim yaptığımız tesisimizi, 2007 yılında Tarım ve Kırsal Kalkınmaya Destekleme Kurumu tarafından alınan destekle kurduk. Burada tulum ve eski kaşar peyniri üretmekteyiz. Ürünlerimizi İstanbul’a, İstanbul’daki büyük esnaflara veriyoruz. Büyük esnaflarda İstanbul’dan büyük marketlere, dışarıya ihraç ediyorlar. Muş’tan komşu illere ve dış ülkeye peynir ihracatı yapmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

  • Muş’tan Irak’a çadır gönderiliyor

    Irak’ın Halepçe kenti yakınlarında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından Kızılay malzeme göndermeye başladı.

    Türk Kızılayı Doğu Anadolu Bölge Afet Yönetim Merkezi, Irak’taki depremin ardından harekete geçti. Muş’un Hasköy ilçesindeki depolardan Irak’a gönderilmek üzere ilk etapta bin adet çadır tırlara yüklenmeye başlandı.

    Konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Türk Kızılayı Doğu Anadolu Bölge Afet Yönetim Merkezi Müdürü Baran Akar, Irak’taki depremin ardından harekete geçtiklerini söyledi. Akar, “Depremin hemen ardından depolarımızı açtık ve çadırları tırlara yüklemeye başladık. İlk etapta bin adet çadır göndereceğiz” dedi.

  • Muş’tan Amerika’ya Tandır Ekmeği Gönderiliyor

    Muş’ta üretilen tandır ekmeği Amerika’ya gönderiliyor. Soğuk havanın hakim olduğu Muş’ta, vatandaşların ekmek pişirdiği tandırlar kapandı. Soğuk hava nedeniyle tandır ekmeği pişiremeyenler fırın olarak kurulan tandır evlerine yönelmeye başladı. Havaların soğumasıyla birlikte işlerin açıldığı tandır fırınlarında, yurt içinin yanı sıra Amerika, Almanya gibi ülkelere tandır ekmeği gönderiliyor.

    Tandır fırını açan Hüseyin Arme, soğuk hava nedeniyle işlerinde ciddi bir artışın olduğunu söyledi. Vatandaşların kullandığı tandırların genelde dışarıda olduğunu ifade eden Arme, “Millet ekmek yapamıyor. Haliyle ekmek bize dönüyor. Yüzde 30 bir artma oluyor. Ortalama günlük yazın 600 ila 800 arası, kışın 800 ila bin arası değişiyor satışlar. Soğukla birlikte millet artık tandırında ekmek yapamayınca bize dönüyor, haliyle de bizim satışlar artıyor. Yurt dışında bizim ekmek her yere gidiyor. Amerika’ya, Almanya’ya kadar bizim ekmek gönderdiğimiz var. Yurt içinde Diyarbakır’dan İstanbul’a kadar gönderiyoruz. Memuru alıyor, köylüsü alıyor, doktoru alıyor. Dışarıdan gelen misafirler oluyor burada. Onlar duyuyor gelip bizden alıyor. Yabancı kişilerde gelip alıyor” dedi.

    “BERLİN’E TANDIR EKMEĞİ GÖNDERİYOR”

    Muş’a, Berlin’den taziye nedeniyle gelen ve dönüş öncesi tandır ekmeği alan Mazhar Sayılgan adlı vatandaş, “Berlin’e götürüyorum. Taziyeye geldim. Taziye bitti, tekrar Almanya’ya gidiyorum. Genellikle her zaman götürüyoruz. Yazın arabayla geldiğimizde götürüyoruz, bozulmuyor. Orada buzdolabına koyuyoruz. Bu ekmekler çok sağlıklı, bozulmuyor” şeklinde konuştu.