Etiket: Mustafa’nın

  • 8 yıldır, 3 yaşındayken kaybolan Mustafa’nın yolunu gözlüyorlar

    Aydın’ın Buharkent ilçesinde yaşayan Erol ailesi, 8 yıldır 3 yaşındayken kaybolan Mustafa’nın yolunu gözlüyor. Geçtiğimiz yıl adli yaşlandırma yöntemi ile 10 yaşındaki hali fotoğraflandırılan Mustafa Erol’un halen izine rastlanmazken, aramadık yer bırakmayan aile, 3 yaşındayken kaybettikleri çocuklarının dönmesi artık sadece dua ediyor.

    Aydın’ın Buharkent ilçesinde 21 Mayıs 2009 tarihinde 3 yaşındayken kaybolan Mustafa Erol’un bulunması için günlerce süren arama çalışmalarından sonuç alınmayınca çalışmalara ara verilmişti. 8 yıldır kayıp olan ve ’aranan kişiler listesinde’ yer alan Mustafa Erol’un, Buharkent İlçe Jandarma Komutanlığının talebi ve Nazilli Cumhuriyet Savcılığının izni ile Emniyet Genel Müdürlüğünün Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından adli yaşlandırma yöntemi ile 10 yaşındaki hali fotoğraflanmıştı.

    Geçtiğimiz yıl fotoğrafın örneği aileye ve tüm emniyet birimlerine teslim edilirken devam eden arama çalışmalarından yine sonuç alınamadı. 8 yıldır umutla oğullarından gelecek haberi bekleyen baba Hasan Hüseyin Erol, umutlarını kaybetmediklerini, oğullarını gören ya da yerini bilenlerin insanlık namına kendilerine ya da güvenlik güçlerine haber vermelerini istedi.

    Adli yaşlandırma yöntemi ile hazırlanan fotoğrafları her yere dağıtıp gelecek haberi bekleyen Erol ailesi, aradan geçen süre zarfında da Mustafa’ya ulaşılamadığını belirtti.

    Ablasıyla oynarken kaybolmuştu

    Buharkent ilçe merkezinde oturan Derya-Hasan Hüseyin Erol çifti, 21 Mayıs 2009 günü Ortakçı köyünde oturan Derya Erol’un babası Galip Çağlayan’ın evine ziyarete gitmişti. O tarihte 6 yaşında olan ablası Hande ile 3 yaşındaki Mustafa Erol, birlikte oynamak için bir süreliğine evlerinden uzaklaştı. Kısa süre sonra evdeki annelerinin yanına dönmek isteyen iki kardeş yarışmaya karar verdi. Abla Hande kardeşine “Sen arka sokaktan gel, ben de diğer sokaktan gideyim. Kim önce eve gidecek?” diye yarışı başlattı. Koşarak eve giden abla, annesiyle birlikte küçük Mustafa’yı beklemeye başladı. Küçük çocuğun uzun süre eve gelmemesi üzerine durum baba Hasan Hüseyin Erol ve ailenin yakınlarına bildirildi. Bunun üzerine anne ve baba ile birlikte anneanne Fatma Çağlayan ve dede Galip Çağlayan; Mustafa’yı köyün her tarafında aradı. Aydın, Denizli ve İzmir Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri ile Aydın UMUT Arama Kurtarma ekipleri ve jandarma günlerce Mustafa Erol’u aradı. Ortakçı köyü’de herkes minik Mustafa için müjdeli haber bekledi. Aramalara köylüler de katılırken Mustafa günlerce süren tüm aramalara rağmen bulunamadı. Mustafa’nın bulunması için jandarma ve polis de özel ekipler kurdu. Aradan geçen 8 yıllık zaman zarfında Mustafa Erol ile ilgili hiçbir ipucu ele geçirilemedi.

  • Suriyeli Mustafa’nın öldüğü kazanın görüntüsü ortaya çıktı

    Sivas’ta 28 Nisan günü arkadaşıyla bisiklet kullandığı sırada halk otobüsünün altında kalarak ölen 9 yaşındaki Mustafa Berbuş’un geçirdiği kazanın görüntüleri ortaya çıktı. Kaza sırasında halk otobüsündeki yolcuların büyük panik yaşadığı görüldü.

    Kaza, Yiğitler Mahallesi Cihangir Caddesi’nde meydana geldi. Suriyeli Salih-Remziye Berbuş’un tek çocuğu olan Mustafa Berbuş, arkadaşı 10 yaşındaki Ahmet Kattur’u da arkasına alarak caddede bisiklete sürmeye başladı. Aynı bisiklet üzerindeki iki çocuğa Melih Gazi K. yönetimindeki Yiğitler-Kılavuz seferini yapan 58 H 0239 plakalı halk otobüsü çarptı. Otobüsün altında bisikletle birlikte yaklaşık10 metre sürüklenen Mustafa Berbuş olay yerinde hayatını kaybetti. Arkadaşı Ahmet Kattur ise kazayı yaralı olarak atlattı. Kazayı görenlerin haber vermesi sonucu gelen sağlık görevlileri yaralı Ahmet Kattur’u ambulansla Numune Hastanesi’ne kaldırdı.

    17 gün sonra küçük Mustafa’nın hayatını kaybettiği kazanın görüntüleri ortaya çıktı. Halk otobüsünün güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde küçük Mustafa’nın arkadaşı Ahmet ile beraber bisikletine bindiği görülüyor. Görüntülerde yan yoldan bisikletiyle beraber yola çıkan Mustafa halk otobüsünün altına giriyor. Yaşanan kaza sırasında halk otobüsündeki vatandaşların yaşadığı panik de güvenlik kameralarına anbean yansıdı.

  • Sultan III. Mustafa’nın paha biçilemeyen zırhının replikasını yaptılar

    Topkapı Sarayı’nda sergilenen Sultan III. Mustafa’nın törensel zırh takımının replikasını Tokatlı memur emeklisi Sami Erçin, bilgisayar programcısı oğulları ile birlikte 2 aylık bir sürede yaptı.

    Tokat İl Sağlık Müdürlüğü’nden 16 yıl önce emekli olan 4 çocuk babası 66 yaşındaki Sami Erçin, bilgisayar programcısı oğulları ile birlikte hobi olarak Osmanlı dönemi savaş aletleri yapıyor. Kılıç, ok ve kalkan yapan oğulları 41 yaşındaki Ercan ve 34 yaşındaki Recep Erçin’in tavsiyesi üzerine demir halkalardan zırhlı muhafız takımı yapmaya başlayan Sami Erçin, ustalık eserini ortaya çıkardı. İstanbul’dan bir iş adamının siparişi üzerine Sami Erçin oğulları ile birlikte yaklaşık 2 ay süre ile uğraşarak yaklaşık 40 bin demir halkayı bir birine eklemek suretiyle Sultan III. Mustafa’nın törensel altın zırh takımının replikasını yapmayı başardı.

    40 bin demir halkadan zırh yapılıyor

    Oğullarının tavsiyesi üzerine zırh yapımına başladığını ifade eden Sami Erçin, el emeği göz nuru olan zırh yapımının oldukça zor bir iş olduğunu söyledi. Bir zırhın yaklaşık 40 bin demir halkadan oluştuğunu ifade eden Erçin, “Bir zırh yaklaşık 2 ayda günlük 10 saat çalışma ile yapılabiliyor. Çünkü bütün minik demir halkaların tek tek takılması gerekiyor. Bu iş hata kabul etmiyor. Bir halkada yapılan yanlış sonrası bin tel sökmek gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.

    Sultan III. Mustafa’nın zırhının replikasının örme tekniği açısından birebir aynı

    Bilgisayar programcısı Ercan Erçin, Topkapı Sarayında sergilenen oldukça meşhur olan Sultan III. Mustafa’nın paha biçilemez zırhının bir benzerini yapmaktan gurur duyduklarını söyledi. Sultan III. Mustafa’nın zırhını fotoğraflardan replikasını yaptıklarını ortaya güzel bir eser çıktığı için mutlu olduklarını ifade eden Erçin, “Zırhı demir ve bakır teller, deri ve süs malzemeleri kullanarak geceli gündüzlü çalışma yaparak 2 ayda tamamlayabildik. Yaptığımız zırh bir kumaş gibi olmadığı için zor ve zahmetli iş. Bu bir demirden elbise olduğu için manken üzerinde çalışmalarımızı yaptık” dedi.

    Sultan III. Mustafa’nın zırhının replikasının örme tekniği açısından birebir aynısı olduğunu ifade eden Erçin, “Bu zırhı makine ile örme şansınız yok. Elde tek tek halkaları birleştirmek suretiyle yapmak zorundasınız” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Mustafa’nın tek çaresi kök hücre nakli

    Manisa’nın Demirci ilçesinde yaşayan Duchene Muskuler Distrofi (DMD) hastası 22 yaşındaki Mustafa Demiröz kök hücre nakli yapılacak hastane arıyor.

    Baba Osman Demiröz, 6 yaşında yürümede zorlanan oğlu Mustafa Demiröz’e Duchene Muskuler Distrofi tanısı konduğunu ifade ederek, “Oğlum Mustafa şu an 22 yaşında ve tedavi için, hastane hastane geziyoruz. Başta Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi olmak üzere Celal Bayar Üniversitesi ve Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi’nde tedavi gördü. Şimdi Salihli Devlet Hastanesi’nde tedavi görüyor. Tekerlekli sandalyeye ve solunum cihazına bağlı yaşamak zorunda olan oğlumu her ay hastaneye götürerek, bir hafta süreyle kas güçlendirici serum veriliyor. Bu şekilde acı ve ağrılarından kurtulan talihsiz oğlumun, tekrar ayağa kalkabilmesi kök hücre nakline bağlı” dedi.

    “Yardımlarınızı esirgemeyin”

    Mustafa için Sağlık Bakanlığının harekete geçerek tedavisini sürdürmek ve kök hücre nakli yapılması konusunda hastane tayini yapılması gerektiğini ifade eden baba Osman Demiröz “Ben buradan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan olmak üzere Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanımız Sayın Recep Akdağ’dan destek bekliyorum. Henüz 22 yaşında ve yaşama sevinciyle dopdolu, bu genç insan için yardımlarınızı esirgemeyin” dedi.

    “Yaşıtlarım gibi gezmek istiyorum”

    Sürekli hastane köşelerinde yatmaktan sıkıldığını anlatan Mustafa ise “Ben de yaşıtlarım gibi gezmek istiyorum. Doktorlar ancak kök hücre nakliyle sağlığıma kavuşabileceğimi söyledi. Ne olur devlet büyüklerimiz benim bu sesimi duysun artık. Benim tek bir isteğim var, biran önce sağlığıma kavuşmak istiyorum” dedi.

  • Şehzade Mustafa’nın sarayını buldular

    Şehzadeler Şehri Amasya’da Fatih Sultan Mehmet ile Şehzade Mustafa’nın da aralarında olduğu Osmanlı şehzadelerinin kaldığı saraylara ait izler açığa çıkmaya başladı.

    İstanbul Üniversitesi’nde görevli öğretim üyesi Doç. Dr. E. Emine Dönmez’in başkanlığını yaptığı Harşena Kalesi ve Kızlar Sarayı sistematik arkeolojik kazılarında 8. yıla gelindi.

    Doç. Dr. E. Emine Dönmez, “Yürüttüğümüz kazılarda Kızlar Sarayı mevkisinde ortaya çıkan buluntularda burada yer alan Osmanlı saraylarına ait izler açığa çıkmaya başlamıştır. Bu da varlığı tarihsel kaynaklardan bilinen söz konusu sarayların ilk kez mimari veriler ve buluntularla kimliğini kanıtlamıştır” dedi.

    Bu dönem İstanbul ve Mimar Sinan Üniversitelerinden katılan uzman akademisyenlerle öğrencilerin katkılarıyla süren ve Tekirdağ Müzesi’nden Zeynep Göçer’in de bakanlık temsilciliğini üstlendiği kazıları değerlendiren Doç. Dr. Dönmez, “Harşena Kalesi’nin yukarı kale bölümünde devam etmekte olan kazı çalışmalarında Osmanlı dönemi taş döşemeli sokak ve kalıntılarıyla karakterize olan mimari yapılar saptanmıştır. Anakaya üzerine Roma İmparatorluk Dönemi’nde inşa edildiği anlaşılan bir tapınak ya da sur temeli olduğu düşünülen önemli bir yapının sonraki yerleşimciler tarafından tahrip edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 2015 çalışmaları sırasında anıtsal bir duvar üzerinde saptanan dört adet altın Memluk sikkesi hem Anadolu hem de Osmanlı arkeolojisine önemli katkılar yapmış, hem de 15. yüzyıla ait mimari kalıntıların doğru saptanmasına yardımcı olmuştur. 2016 dönemi çalışmaları sırasında ele geçen çok sayıda İznik üretimi Haliç işi çini seramiğin yanı sıra Osmanlı dönemine ait altın bir sikke dikkat çekicidir. Bunlara ek olarak metal kemer tokaları ile zırh süsleri ele geçmiştir. Harşena Kalesi ve Kızlar Sarayı sistematik arkeolojik kazıları bugüne kadar açığa çıkan kalıntı ve buluntuları ile Demir Çağı, Danişmend, Selçuklu ve Osmanlı arkeolojisinin yakın geçmişe oranla çok daha iyi algılanmasını sağlamıştır” diye konuştu.

    Dönmez, Şehzade Mustafa’nın da aralarında olduğu tahta çıkamayan 5 şehzadenin yanı sıra padişah olan Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmed, II. Murad, Fatih Sultan Mehmed ile II. Bayezid’ın Amasya’da valilik yaptığını, Yavuz Sultan Selim’in bu şehirde doğduğunu ayrıca Kanuni Sultan Süleyman’ın da devleti bir kış boyunca Amasya’dan yönettiğine değindi.