ESTP Başkanı Mustafa Güvenli, “Kış saati uygulaması tasarruf değil, tam tersine daha fazla enerji tüketimi anlamına geliyor” dedi.
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) Başkanı A. Mustafa Güvenli, saatlerin ileri ve geri alınması suretiyle yürütülen yaz ve kış saati uygulamasından artık vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Enerji tasarrufu gerekçesiyle yıllardır yürütülen yaz ve kış saati uygulamasına bir tepki de Erzurum Sivil Toplum Platformu’ndan geldi. ESTP Başkanı A. Mustafa Güvenli, uygulamanın tasarruf değil, tam tersine enerji tüketimini artırdığını ileri sürdü. Zamanın birer saat ileri ve geri alınması yöntemiyle yürütülen uygulamanın aslında çelişkilerle dolu olduğunu vurgulayan Mustafa Güvenli, “Kışın zaten uzun olan geceleri bir saat daha uzatmak demek, bir saat daha fazla enerji tüketimi demektir” ifadesini kullandı.
TASARRUF DEĞİL, SARFİYAT SÖZ KONUSU
Güvenli, saatlerin geri alınması ile günlük yaşama bir saat daha erken başlanmış olunduğuna vurgu yaparak, “Kışın güne bir saat daha erken başlıyor oluşumuz, tasarruf anlamına gelmiyor. Çünkü gün ışığından dolayı enerji tüketimi zaten söz konusu olmadığı gibi, bu yöntemle gündüz saatleri kısalmış, gece saatleri ise, uzanmış oluyor” dedi.
Erken akşam oluşunun günlük yaşamı yavaşlatacağının düşünüldüğünü, ancak sanıldığının aksine durumun hiç de öyle olmadığını kaydeden Güvenli, “Güne erken başlanıyor olabilir, ama resmi daireler başta olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlarda mesaiye devam edebilmek için ışıklar yakılmaya devam ediliyor. Öyle ki; ilkokul öğrencileri bile hava tamamen karardıktan sonra okuldan çıkabiliyor. Özetle; akşamın erken oluşu demek, enerji tüketimine bir saat daha önceden ve hem de yoğun bir biçimde başlamak demek oluyor. Bu da genel anlamda hem enerji, hem de ısınma maliyeti anlamına geliyor” diye konuştu.
BU UYGULAMADAN VAZGEÇİLMELİ
Söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi yönünde geçtiğimiz yıllarda bir takım girişimlerde bulunulduğunu hatırlatan Güvenli, “Bu konuda nedense somut bir adım atılamadı. Hâlbuki dünyada bu uygulamadan bizim de yakındığımız gerekçelerle vazgeçmiş olan birçok ülke var. Türkiye de bu ülkelerden birisi olabilir. Bu yüzden konunun yeniden gündeme taşınması ve dolayısıyla yaz saati uygulamasına geçildikten sonra uygulamanın tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik adımların atılması gerekmektedir. Çünkü bizim hem yazın hem de kışın istifade edeceğimiz tek uygulama, yaz saati uygulamasıdır” dedi.
Etiket: Mustafa Güvenli
-
ESTP’den ‘kış saati’ uygulamasına eleştiri
-
Vergi indirimleri teşvikleri güçlendirecek
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) Başkanı Mustafa Güvenli, “Vergilendirme açısından Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında herhangi bir farkın bulunmayışı, yatırım teşviklerinin bile ruhuna aykırılık teşkil ediyor.” dedi. Vergi indirimine gidilmesiyle ilgili yazılı açıklamada bulunan Güvenli, Osmanlı döneminden örnekler vererek Erzurum ve bölge için vergi indirimi talebinde bulundu. Türkiye’de uzun yıllardan beridir çeşitli teşvik politikalarının uygulandığını ve bu yönde atılan hemen her adımda bölge gerçeklerinin dikkatlerden kaçtığını hatırlatan Güvenli, “Bölgeler arası gelişmişlik farkını ortadan kaldırmaya yönelik olarak atılan adımlar, maalesef masa başında yazılan reçetelerden farksız bir nitelik taşıyor. Bu durum bugün uygulanan teşvikler için bile söz konusu iken, atılan bir diğer yanlış adım ise, vergilendirmelerde oluyor. Halen uygulanan teşvikler, bilindiği üzere üretim esasına dayanıyor. Erzurum ve bölgenin diğer illerindeki üretim kabiliyeti göz önünde bulundurulursa, zaten bu teşviklerden bile tam olarak istifade edemediğimiz ortaya çıkıyor. Çünkü, bölge şehirlerinde üretime dayalı ekonomi maalesef yok denecek kadar az bir düzeyde bulunuyor. İlimizde ve bölgemizdeki manzara bu kadar vahim bir durumda iken, vergi oranlarını her bölge ve her il için eşit oranda tutmak, bize göre başlı başına bir hatadır. Günümüzde madem teşvikler bölgesel olarak uygulanıyor, o halde bu teşvikleri güçlü kılmak adına vergi oranlarında da bölgesel anlamda indirime gidilmelidir. Yani birbiriyle aynı sektörde faaliyet gösteren Erzurum’daki küçük ölçekli bir işletmeyle, Kocaeli’nde, İstanbul ya da İzmir’deki küçük ölçekli bir işletme aynı kefeye konulmamalı, aynı oranda vergi ödememelidir.” açıklamasında bulundu.
“OSMANLI İNDİRİM UYGULAMIŞTI”
Güvenli açıklamasında, vergi oranlarıyla ilgili olarak Osmanlı döneminde Erzurum’a uygulanan vergi indirimine dikkat çekerek, şu görüşlere yer verdi: “Osmanlı döneminde Erzurum’da uygulanan vergi muafiyetleri ve çeşitli indirimler herkesin malumudur. Önümüzde işte böylesine somut bir örnek dururken, çözümü uzaklarda aramamak gerekir. Zaten Doğu Anadolu Bölgesi ekonomisi ülkemizin ekonomisinin yüzde birine denk geliyor yıllık olarak toplanan verginin Türkiye ekonomisindeki payı yüzde 1’e tekabül ediyor. Kaldı ki; bizler vergi muafiyeti talebinde bulunmuyoruz. ESTP olarak çağrımız, bazı vergi kalemlerinde ilimize ve bölgemize has oransal düzenlemeler yapılması yönündedir.”
-
Güvenli’den Torba Yasa Açıklaması
Kamuoyunun uzun zamandır merakla beklediği 6552 Sayılı Torba Yasa, yürürlüğe girdi. İş dünyasının, üzerinde değerlendirmeler yapmaya devam ettiği söz konusu yasayı Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları Platformu da (ESTP) gündemine aldı. ESTP Başkanı A. Mustafa Güvenli, birçok konuda değişiklik ve düzenlemeler getiren 6552 Sayılı Yasa’nın ‘şirket bilançoları’ ile ilgili olan 74’üncü maddesinin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (ESTP) Başkanı A. Mustafa Güvenli, “6552 Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanan Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması”na ilişkin olarak yürürlüğe sokulan Torba Yasa’yı değerlendirdi. Genel itibariyle önemli düzenleme ve değişiklikler öngören yasanın, teknik anlamda bazı eksikliklerinin bulunduğunu kaydeden Güvenli, iş dünyasından kendilerine ulaşan talepler doğrultusunda bu eksiklikleri bir rapor haline getirdiklerini ve ilgili mercilere sunduklarını bildirdi.
ESTP Başkanı Mustafa Güvenli, Torba Yasa ile ilgili olarak değerlendirmede bulunurken, kanunun 74’üncü maddesi üzerinde de durdu. Şirketlerin bilançolarına yönelik bir takım düzenlemeler öngören bu maddede, en son 31 Aralık 2013 tarihli bilançoların baz alındığını belirten Güvenli, bu tarihin üzerinden iki ay sonra tam bir yılın geçmiş olacağına dikkati çekerek, “31 Aralık 2013 tarihli kayıtlar ve defterler zaten kapatılmış durumdadır. Dolayısıyla şu aşamada söz konusu bilançolar için bir müdahale zaten mümkün değildir. Bilançoların gerçeğe uygun bir biçimde tanzim edilebilmesi ve yasanın amacına ulaşabilmesi için ‘tarih’ noktasında yeni bir düzenleme gerekmektedir. İş çevrelerinin talebi, bilançoların baz alınacağı tarihin 31 Aralık 2013 değil de, 2014 yılının Ağustos ayı olması yönündedir. En kötü ihtimalle ise, bu tarihin 2014 yılının Nisan ayı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi talep edilmektedir” ifadelerini kullandı.
ESTP Başkanı Güvenli, şunları kaydetti: “Öte yandan kasa ve ortaklardan alacakların yasada ön görüldüğü şekilde tasfiye edilmesi neticesi kayıtlandırma aşamasında söz konusu tutarlar bilançoda işletme zararı gibi gözükmektedir. Bu durum şirket öz varlığının kaydi olarak azalmasına, hatta bilançolarında öz varlıkları yeterli olmayan firmalarda sermayelerinin de karşılıksız kalma durumunu doğuracaktır. Bu da Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bir takım problemler meydana getirecektir. Görüşümüz bu tutarların bilançolarda geçici hesaplarda bekletilip daha sonra doğacak şirket karlarından mahsup edilmesidir. Ayrıca şu an stopaj külfeti nedeniyle şirket bilançolarında dağıtılmamış kârlar mevcuttur. Ortaklar hesabındaki borçların veya kasa şişkinliklerinin bir nedeni de, stopaj yükü nedeniyle ortaklara dağıtılamayan şirket karlarıdır. Bu kalemlerin de bir sefere mahsus düşük bir stopaj oranıyla ortaklara dağıtılma imkanı getirilmelidir”
6552 Sayılı Torba Yasa’ya ilişkin olarak iş dünyasının beklentilerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurgulayan ESTP Başkanı A. Mustafa Güvenli, “ESTP olarak bizlere bu doğrultuda ulaşan talepleri ilgili mercilere raporlar halinde sunduk. Yasada, teknik manada gözden kaçırılan bazı hususlara dikkat çekmek suretiyle hem iş dünyasının beklentilerini, hem de çekincelerini sıraladık. Ümidimiz odur ki; yasaya eklenecek yeni düzenlemelerle bu beklentiler karşılanacak ve 6552 Sayılı Torba Kanun’dan istifade edenlerin sayısı böylece çok daha yüksek seviyelere ulaşacaktır” dedi. -
‘istihdamı teşvik yasası’hayat
İş adamı ve Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Adayı Abdullah Mustafa Güvenli, 5084 sayılı kanunun bitirilerek yerine çıkarılması düşünülen ‘istihdamı teşvik yasası’nın Doğu Anadolu Bölgesi açısından hayati önem taşıdığını söyledi.
5084 sayılı kanun uygulamaları ile ilgili daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la görüşerek 5084 sayılı kununun devam etmesinde ısrarlı olduklarını hatırlatan işadamı A. Mustafa Güvenli, ancak hükümetin söz konusu kanunu kaldırmakta ısrarlı olması nedeniyle istihdamı teşvik edecek yeni bir uygulamanın getirilmesini istediklerini vurguladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Şubesi Başkanılğı yaptığı dönemde konuyu ısrarlı takip ederek, kapanmak üzere olan bir dosyayı yeniden açtıklarını belirtti. Söz konusu kanunun kaldırılması halinde; yaşanabilecek sorunlara değinen Güvenli, 5084 sayılı kanunun bölgedeki kayıt dışı istihdamların önüne geçtiğini ancak, uygulamanın sona ermesi ile kayıt dışı istihdamların yeniden önünün açılmış olacağına dikkat çekti.
Kişi başına düşen gayri safi milli gelirin en düşük olan bölgeler açısından yeni çıkarılacak olan ‘istihdamı teşvik yasası’nın hayati önem taşıdığına dikkat çeken Güvenli, bu yasının uygulamaya konulmasıyla kayıt dışı istihdamında önüne geçileceğini savundu.
Bu kanundaki uygulamaların devam etmemesi halinde istihdamda ciddi sorunlar yaşanacağının altını çizen Güvenli, daha geniş kapsamlı ve mevcut çalışanların istihdamını destekleyen bir teşvik olmasını beklediklerini vurguladı.
Güvenli, “Konu ile ilgili Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Yardımcısı Sayın Ali Babacan’a ve Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’a görüşlerimizi aktarırken özellikle istihdam teşvikinin devam etmezse büyük sıkıntılar yaşayacağımızı söyledi. İstihdamı teşvik her ne kadar iyi olursa bölgemiz açısından da o kadar iyi olacaktır. Bu hem işverenler için hem de işsizler açısından çok önemli idi. Kişi başına düşen gayri safi milli geliri düşük olan bölgemiz açısından hayati önem taşıyan bu teşvikin uygulamaya konulmasıyla kayıt dışı istihdamında önüne geçilmiş olacaktır.” diye konuştu.