Etiket: Mültecilere

  • Suriyeli mültecilere yönelik aşı çalışması sürüyor

    Adıyaman’da yaşayan Suriyeli mültecilere (0-59) ay arasında uygulanacak aşı hızlandırma ve tamamlama çalışmaları devam ediyor.

    Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı tarafından yürütülen aşı hızlandırma ve tamamlama çalışmaları 13 gün sürecek.

    Adıyaman Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erdoğan Öz, aşılama çalışmaları ile ilgili yaptığı açıklamada, “13 gün süreli olacak çalışmada, uygulamalar aşı istasyonları, gezici ekipler ve ASM’ler/TSM’ler-GSM’ler aracılığı ile yapılıyor. Uygulamalar hem gezici ekipler (saha ekipleri), hem de sabit ekipler (istasyonlar) aracılığı ile yapılacaktır. Kendi toplumumuzun bir parçası olarak kabul ettiğimiz ve kucakladığımız başta Suriyeliler olmak üzere tüm ‘Geçici Koruma Altındaki Gruplar’a sağlık hizmetini kendi vatandaşlarımıza sağladığımız düzeyde ayrım yapmadan vermek önemli bir insanlık vazifesidir” dedi.

    Erdoğan Öz, “Dünyada göçmenler ve mülteciler önemli sağlık sorunlarına neden olmaktadırlar. Bunların başında, aşı ile önlenebilir hastalıklarda artış olması ve bazı elimine edilmiş hastalıkların yeniden görülmesi gelmektedir. Özellikle 0-59 ay nüfus, aşı ile önlenebilir hastalıklardan başta Polio (çocuk felci), Kızamık, Boğmaca ve Difteri olmak üzere, şu anda rutin çocukluk çağı aşı takvimimizde bulunan tüm antijenlere karşı hassastırlar. Bu kişilerin ait oldukları ortamlarda, birinci basamak sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği olanağı en aza inmiştir. Bu nedenle, salgınlar yaşanabilmekte veya yaşanma olasılığı artmaktadır. Göçmen olarak geldikleri ülkelerde de, olası vakalara ve virüs dolaşımına sebep olmaktadırlar. Bu gerekçelerin tamamen ortadan kalkması veya en aza indirgenmesi için, bahsi geçen gruplar içerisinde aşı oranlarının yükseltilmesi ve rutin aşılama çalışmalarına sürdürülebilirlik kazandırılması gerekmektedir. Şu anda 3. tur aşı uygulaması (1-17 Kasım 2017) devam etmektedir.

    Aşı uygulamalarının amacı, hassas yaş gruplarına aşı ile önlenebilir hastalıklara yakalanmadan önce ulaşıp onları bağışık hale getirerek, bu hastalıklara yakalanmalarını ve bu hastalıklardan doğabilecek sakatlık ve ölümleri önlemektir. Sağlık Bakanlığı olarak bu amaç doğrultusunda Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) 1981 yılından beri yürütülmekte olup, bugün itibarıyla 13 hastalığa karşı aşı uygulanmaktadır. Bunlar verem, difteri, tetanoz, boğmaca, çocuk felci (polio), Hib menenjiti, zatürre, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, mikrobik sarılık (hepatit B, hepatit A) hastalığına karşı yapılan aşılardır” diye konuştu.

  • Bölücü terör örgütü mültecilere saldırdı

    İçişleri Bakanlığı, 25 Eylül 2017 Pazartesi günü saat 15.00’de Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Derecik beldesi Eskiderecik Mahallesi’nde mültecilerin geçici olarak barındığı alana Irak kuzeyi istikametinden düzenlenen havanlı saldırıda

    7 mültecinin yaralandığını açıkladı.

    İçişleri Bakanlığı, 25 Eylül 2017 Pazartesi günü saat 15.00’de Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Derecik beldesi Eskiderecik Mahallesi’nde mültecilerin geçici olarak barındığı alana Irak kuzeyi istikametinden bölücü terör örgütü (BTÖ)= mensuplarınca havanlı saldırı düzenlendiğini açıkladı. Açıklamada, saldırı sonucu 1 mültecinin hayatını kaybettiği, 2’si ağır olmak üzere toplam 7 mültecinin yaralandığı belirtildi. Saldırıya Derecik 34’üncü Hudut Tugay Komutanlığında konuşlu destek silahları ile anında misliyle karşılık verildiği bildirildi.

  • İHH Iraklı mültecilere umut oldu

    İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından Suriye’ye göç eden Iraklı mülteci ailelere gıda dağıtımı yapıldı.

    Yaklaşık 3 yıl önce Irak’ta başlayan iç savaştan kaçarak göç etmek zorunda kalan mülteci ailelerin son durağı Suriye oldu. Mülteci aileler bu zorlu göç yolculuğunda son bir umut olarak Suriye-Türkiye sınırına yakın bir bölgede bulunan Sarmada’ ya sığındı.

    İhtiyaç sahibi olduğu tespit edilen Iraklı mülteci ailelere İHH ekipleri tarafından gıda kolisi ve çeşitli ihtiyaç malzemeleri ulaştırıldı.

    Konuyla alakalı bilgi veren İHH Suriye Çalışmaları Hatay Ofisi Medya Sorumlusu Selim Tosun, “Irak ve Suriye halkı yıllardır sebepsiz bir şekilde zulme maruz kalıyor. Bu iki ülkedeki insanlar her şeye rağmen hayata tutunmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Irak’taki iç savaş başladıktan sonra can güvenliğini sağlamak için göç etmek zorunda kalan aileler son çareyi Suriye’nin Sarmada bölgesine sığınmakta buldu.’’ diye konuştu.

    Suriyeli ve Iraklı ailelerin kısa sürede kaynaştığını söyleyen Tosun, “Bir sivil için bombalar altında ölmek her zaman korku verici bir durumdur. Bu durumu elbette en çok Suriye halkı anlıyor. Türkiye sınırına yakın bir noktada olan ve uçuşa yasak bölge olarak belirlenen Sarmada’ ya sığınan Iraklı aileler, bölge insanı tarafından kısa sürede kabul gördü. Ailelerin uzun süren göç yolculuğu nedeniyle birçok yaşamsal malzemeye ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Ekiplerimiz Irak’tan gelen 60 aileye gıda kolisi ve çeşitli ihtiyaç malzemeleri dağıttı. Bu sayede Iraklı ailelerin bu zorlu göç yolculuğunda nefes alabilmelerini sağladık.’’ dedi.

  • Mültecilere otel projesi

    Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Bornova’daki ek hizmet binasının yanındaki boş hangarları, hasta yakınları başta olmak üzere toplumun dezavantajlı gruplarından depremzedeler, mülteciler ve öğrenciler için sosyal alanlarla konaklama birimlerinden oluşan yaşam alanları tasarladı.

    Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri, tasarım stüdyosu dersinde; hasta yakınları, depremzedeler, mülteciler ve öğrencilere yönelik, insancıl, güvenli ve yaşanabilir konaklama birimi için hazırladıkları projeleri beğeniye sundu. Dersin koordinatörü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülnur Ballice, “İç mimarlık mesleğinin en önemli amaçlarından biri kişilerin kendisini daha iyi ve mutlu hissetmesini sağlamaktır. Bu amaçla yola çıkılan ikinci sınıf stüdyo dersinin konusunu seçerken hem kente hem öğrencilerimize fayda sağlayacak temaları seçmeye gayret gösteriyoruz. Bu projemizde de yer seçiminde hastane, okul, üniversite gibi kamusal kullanımın yoğun olduğu bir bölge tercih edildi. Öğrencilere, proje alanı olarak Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Bornova’daki ek hizmet binasının yanındaki hangar yapılar verildi. Yaklaşık bin 500 metrekarelik alanda, toplumun dezavantajlı gruplarından olan hasta yakınları, depremzedeler ve mülteciler için sosyal alanlar ile konaklama birimlerinden oluşan bir yaşam alanı tasarlanması amaçlandı. Ayrıca, Erasmus öğrencileri ve eğitimciler için de aynı tasarımlar gerçekleştirildi” dedi.

    Hangara yaşam alanı

    Hem atıl durumdaki mevcut hangar yapısını en verimli biçimde kullanmak hem de oluşturulacak mekanlarla yaşayanları bir nebze olsun farklı bir atmosferin içinde tutarak kendi yaşamlarındaki boşlukları, yapacakları aktivitelerle doldurmanın en önemli ölçüt olarak ele alındığını ifade eden Ballice, “Sosyal alanlarda yaş grupları, kültürel yapı, yaşam biçimleri ve alışkanlıkların farklılıklarını anlayabilmek için öğrencilerimiz, gözlem, anket gibi yöntemlerle veri toplayıp gerçekçi birtakım çözümler üretmeyi hedefledi. Bu anlamda renklerden malzeme ve mobilya seçimine kadar bu verilerden yararlanıldı. Kullanıcıların kendilerini huzurlu ve mutlu hissedecekleri bir iç mekan atmosferi oluşturmaya yönelik projeler üretildi. Örneğin, hastanede bir yakını tedavi gören ve orada kalmak zorunda olan bir ailenin mutlu ve huzurlu zaman geçirebileceği alanlardan, yanındaki çocuklarının oyun oynayabileceği alanlara kadar her şey tasarımlarda yer aldı. Aynı şekilde mülteciler için yapılan projelerde de onların kültürel alışkanlıkları olan yemek yeme biçimlerinden, kullanmaya alışkın oldukları pencere biçiminden renkler ve eşyalara kadar her şey düşünüldü. Öğrenciler depremzedeler için tasarladıkları konaklama alanlarında, onların kendini güvende hissedeceği çelik, beton gibi elemanları kullanmayı tercih etti” diye konuştu.

    Yeni nesil hastane

    Öğrencilerin hasta yakınları için yaptıkları tasarımları inceleyen Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Turhan Sofuoğlu ise hasta yakınlarının konaklama ihtiyaçlarının önemli bir konu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

    “Yeni nesil hastanelerde bu gibi konular düşünülüyor ve gerekli çözümler içeren mimari tasarımlarla binalar inşa ediliyor. Ancak eski hastanelerde hasta yakınları için konaklama alanları ne yazık ki mevcut değil. Özellikle geniş bir coğrafyaya hizmet veren bizim hastanemiz gibi hastanelerde uzun süre tedavi gören hastaların yakınları refakat sırasında özellikle konaklama açısından sıkıntılar yaşayabiliyor. Bu tarz projeler, onların rahat ve mutlu olabilecekleri bir ortamın nasıl olması gerektiğini göstermesi açısından da önemli. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak bu konudaki işbirliğimizi devam ettirerek bu gibi projeleri hayata geçirmeyi düşünüyoruz.”

    Doç. Dr. Gülnur Ballice koordinatörlüğündeki stüdyo dersinde çalışmaları ise öğretim görevlileri Sevda Balcıoğlu, Rena Ballar, Burcu Özen Kundak, Meltem Eranıl Demirli, Dilara Gür, Serkan Ergün, Hande Uğur Balçu ile araştırma görevlisi Selin Karagözler yürütürken, Yrd. Doç. Dr. Çağrı Özköse Bıyık öğretim danışmanlığı, Yrd. Doç. Dr. Ayselin Yıldız da jüri danışmanlığı yaptı.

  • Akdeniz mültecilere mezar olmaya devam ediyor

    Akdeniz, Afrika ülkelerinden Avrupa kaçak yollardan geçmek isteyenlere mezar olmaya devam ediyor. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından yapılan açıklamada, Akdeniz’i aşarak Avrupa ülkelerine geçmeye çalışan mültecilerden bin 89’unun boğularak hayatını kaybettiği duyuruldu.

    Ocak 2017 ile 23 Nisan tarihleri arasında Libya sahillerinden İtalya’ya geçmek isteyenlerden bin 2 kişinin, Türkiye’den Yunanistan’a kaçak yollardan geçmeye çalışanlardan 37 kişinin ve Kuzey Afrika sahillerinden İspanya’ya ulaşmak isteyenlerden 50 mültecinin boğularak hayatını kaybettiğini açıklayan Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Akdeniz’de yüzlerce mültecinin hala yollarda olduğunu açıkladı.

    AB Sınır Koruma Teşkilatı Frontex yaz aylarında Avrupa’ya geçmek isteyen mülteci sayısında artış olacağını duyurdu. 2017 yılında Akdeniz rotasını kullanan mültecilerin sayısında azalma olduğuna dikkat çekilirken, 2016 yılında 205 bin 613 olan sayının bu yılın ilk dört ayında 43 bin 204 olduğu açıklandı.