Etiket: muhteşem

  • İpekböceği Kozasından Muhteşem Tablolar Yaptılar

    Bursa’da, Nilüfer Sürekli Eğitim Merkezi kursiyerlerinin ipekböceği kozasından yaptığı muhteşem eserler görücüye çıktı.

    Konak Kültürevi yine el emeği ve göz nuru eserlere ev sahipliği yaptı. Nilüfer Sürekli Eğitim Merkezi (NİL-SEM) kursiyerlerinin ipekböceği kozası kullanarak uzun ve titiz çalışmalar sonucu ortaya çıkardığı eserler göz kamaştırdı. Nadide Yakıt önderliğinde açılan sergide yaklaşık 40 eser sergilendi. Serginin açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de katıldı. Nadide Yakıt ve öğrencilerini kutlayan Bozbey, el emeğine her zaman destek vermeye devam edeceklerini belirtti.

    Sergi bir hafta boyunca açık kalacak.

  • İdil Biret’ten Muhteşem Resital

    Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde sahne alan ünlü piyano sanatçısı İdil Biret, çaldığı eserlerle sanatseverlere unutulmaz dakikalar yaşattı.

    Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi tarafından geçtiğimiz günlerde vefat eden Genel Sanat Yönetmeni Arda Aydoğan’ın anısına düzenlenen konserde ünlü piyano sanatçısı İdil Biret çaldığı eserlerle dinleyenleri mest etti. Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde iki saat süren konseri Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu ve eşi Ömür Kerimoğlu da izledi. Dünyaca ünlü piyano virtüözü İdil Biret salonu dolduran sanatseverlere müzik ziyafeti çekti.

    Konserin sonunda Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nun çiçek takdim ederek teşekkür ettiği usta sanatçı, dakikalarca ayakta alkışlandı.

  • Boğalardan Muhteşem Final

    Muğla’da geleneksel hale gelen boğa güreşlerinin sezon finali, Menteşe’nin Salihpaşalar Mahallesi Muhtarlığı tarafından yapıldı. Yaklaşık 5 bin kişinin izlediği güreşlere bölgenin ünlü boğaları katıldı.

    Salihpaşalar Muhtarlığı tarafından ilki düzenlenen boğa güreşleri sabah saatlerinde Bayır Mahallesi’ndeki arenada başladı. Akşam saat 17.00’ye kadar devam eden güreşler esnasında bazı boğaların izleyicilerin bulunduğu alana yönelmesi heyecan dolu anlar yaşattı. Güreş alanının tel örgülerle çevrili olmasına rağmen 1 tona yaklaşan boğalar saha görevlilerinin engellemesi ile sakinleştiler. Rakibinden kaçan bir boğa ise boğaların giriş yaptığı kapının kilidini tek boynuz darbesi ile kırarak güreş alanının dışına kaçtı. Boğa sahipleri arasında bayanlar da bulunurken, güreşen boğası galip gelen kadın ve yanındakiler zeybek oynadı.

    Boğa güreşlerinden elde edilecek gelirin mahallenin okulunun tadilatı ve mahalle içi güvenlik kamerası alımında kullanılacağı belirtildi. Mahalle Muhtarı İsmail Baş, ilkini düzenledikleri boğa güreşlerinin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini belirterek, “Bu yıl ilk defa düzenledik ve bu güreşler Muğla’da boğa güreşlerinin sezon finalini oluşturdu. Bölgemizden 120 boğa katıldı. Kasım ayının sonuna gelmemize rağmen katılım oldukça yüksek oldu. Boğa güreşlerinin gelirinin tamamı okulumuzun tadilatı ve mahalle içi güvenlik kamerası alımında kullanılacak” dedi.

  • Sakartepe’ye ‘Muhteşem Süleyman’ Heykeli

    Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522 yılında Muğla üzerinden Rodos’a yaptığı seferde kullandığı yol güzergâhı alternatif turizm çalışmaları kapsamında turizme kazandırılıyor. Muğla Sıtkı Koçman, Denizli Pamukkale ve Sakarya Üniversitelerinden oluşan 8 kişilik değişik branşlardaki çalışma grubu 6 aydır sürdürdükleri saha çalışmasını tamamladı. Çalışma grubu içinde Arkeolog, Sanat Tarihçisi, Klasik Türk Edebiyatçısı, Halk Edebiyatçısı, Harita Mühendisi, Biyolog gibi bilim adamları bulunuyor.

    KİTAP TÜRKÇE VE İNGİLİZCE BASILACAK

    8 kişilik çalışma grubu, uzmanlık alanlarındaki tüm verileri bir araya toplayarak Aralık ayı sonunda 500 sayfalık Türkçe ve İngilizce olarak kitap basımı için son derlemeleri yapıyor. Çalışma grubu, saha çalışmalarının ardından Muğla Valisi Amir Çiçek ile bir araya geldi. Kitap basım öncesi yapılan değerlendirme toplantısında kitabın 5 bölümden oluştuğu açıklandı. Kültür ve Turizm Müdürü Veli Çelik’in de hazır bulunduğu toplantıda, Kanuni Sultan Süleyman’ın Yatağan Bozüyük Mahallesinde başlayan yol güzergâhı Marmaris’e kadar olan bölümü çalışma grubu tarafından askerlerin yaşantıları, konaklanan yörede yaşayan insanların durumu, güzergâhın topoğrafik yapısı, bitki çeşitliliği, konaklama alanları, camiler, mescitler, hanlar, köprüler, askerlerin yediği yemeklere kadar her anı bilimsel bir veri haline getirildi.

    SAAKARTEPE’YE MUHTEŞEM SÜLEYMAN HEYKELİ

    Çalışmalar hakkında bilgi veren Kültür ve Turizm Müdürü Veli Çelik, “Kanuni Sultan Süleyman’ın Muğla üzerinden Rodos’a hareket ettiği yol ile ilgili yapılan çalışmanın sonuna geldik. 5 bölümden oluşan bir kitap hazırlanacak. Bu çalışmamızın bir parçası olarak Rodos tarafında da bir çalışma yapılmış. Kanuni Sultan Süleyman zamanından orada kalan eserlerin orada çalışma yapılması yönünde hocalarımızın da tespitleri var. Bu hazırlanacak kitap bir referans olacak ve daha sonraki dönemlerde Rodos tarafında da bir çalışma yapılacak. Bu çalışmanın daha bir anlamlı olması için de bir Kanuni Sultan Süleyman heykelinin dikilmesi lazım. Bununla birlikte Temmuz’un 21 ve 22’sinde bir etkinlik ile bir farkındalık yaratılması lazım. Eğer yer olarak uygun olursa Sakartepe’de insanların gün batımında durduğu, Karayollarının ayırdığı bir cep var. Buraya Kanuni Sultan Süleyman’ın resminin kabartılarak sağ tarafına güzergâh haritasını, sol tarafına da yol işaretini vererek bu yol Kanuni Sultan Süleyman yoludur diyerek bölgeye damgasını vurmasını istiyoruz” dedi.

    KİTABIN ADI “MUHTEŞEM SÜLEYMAN MUĞLA’DA”

    Çalışma grubunda yer alan Doç. Dr. Adnan Çevik, metinlerin üçte ikisinin yazıldığını belirterek, “Kitabımızın ismi eğer uygun görülür ise ‘Muhteşem Süleyman Muğla’da’ bu üst başlık ve alt başlıkta Rodos seferi işlenecek. Amacımız Muhteşem Süleyman markası bir başka marka olan Muğla’yı birleştirerek daha büyük sinerji yaratmak. Kitabı hem Türkçe, hem de İngilizce olarak düşünüyoruz. Görsel malzemeleri zenginleştirilmiş bir kitap olmasını bekliyoruz. Kitabın akademik bir kitap olmasından çok, toplumun her kesimi tarafından anlaşılır bir üslup ve dille zenginleştirilen bir prestij kitap olarak Aralık ayı sonunda basıma hazır hale getirmeyi düşünüyoruz. Kitabın bir başka orijinalliği ise minyatür ile de süslenen kitap olma özelliğini taşıyacak. Hem seferdeki güzergâhların minyatürleri olacak, hem de Rodos seferi bir minyatür ile anlatılacak. Kanuni Sultan Süleyman Rodos seferini Sakar’dan gittiğini biliyoruz ve Sakar’a ‘Kanuni Yolu’ diyebiliriz” dedi.

    “BU ÇALIŞMANIN BİR KİTAP OLARAK KALMASINI İSTEMİYORUZ”

    Muğla Valisi Amir Çiçek, çalışmanın başladığı tarihten itibaren büyük bir heyecan ile ortaya çıkacak eseri merak ettiğini belirtti. Vali Çiçek, ortaya konulan çalışmanın önemli bir kültür projesini olduğunu belirterek, “Bu projenin diğer tarafı geleceğimizi de götürebileceğimiz tarihimizi ve kültürümüzü taşıyan bir proje olacak. Bu çalışmayı yaparken masa başında değil, sahada birebir bir çalışma yaptınız. Bizim bundan sonra Muğla Valiliği, Kültür Turizm Bakanlığı olarak bu çalışmaları somutlaştırarak hayata geçirmek. Uygulamalı ve o dönemdeki kültürel değerlerin de bu projenin içine monte edilmesi çok önemli. Ortaya çıkacak eser çok değerli bir eser olacak. Sadece Valiliğimizi için değil, Bakanlığımız ve Üniversitelerimiz için ve bu konuda master yapacak akademisyen adaylarımız için de önemli bir referans kitap olacak. Bu çalışma sadece bir kitap olarak kalmasını istemiyoruz. Bu coğrafya üzerindeki bu yollara bazen isim vererek, bazen Muhteşem Süleyman’ın heykelini dikerek, bu yolun turizme kazandırılması için etkinlikler düzenleyerek bu yolu daha yaşanılır hale getirmemiz gerekiyor. Bizim için en önemli konu doğru bilgilerin doğru yerde buluşması ve yanlışların, bilgi kirliliğinin ortadan kalkmasıdır. Bu çalışma alternatif turizm dediğimiz sektörü de canlandıracağına inanıyorum. Bundan sonra idare olarak bizler, sizlerin ortaya çıkardığınız bu eserden ne gibi çalışma yapabiliriz onun çalışmasını yapacağız. Eğer belgesel yapılması gerekiyorsa onun da çalışmasını yapacağız. Muğla ayağında yapılan bu değerli çalışmanın Rodos ayağı eksik kalır ise bir anlamı olmaz. Bu konuda sınırlarımız dışındaki yapılacak çalışmalar ile ilgili diplomatik yollardan Dışişleri Bakanlığımızın girişimleri ile Rodos’ta da çalışma yapılabilir” dedi.

  • Osmanlı Ocaklarından ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’ Dizisine Sert Tepki

    Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisini eleştirerek, “Osmanlı saray hayatına yönelik tarihi hatalar bizi çıldırttı. Diziye yurt ve dünya geneli teşkilatlarımızdan Osmanlı Ocakları genel merkezimize tepki yağıyor” dedi.

    Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat, ilk bölümü yayınlanan Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisi nedeniyle çok şikayet aldıklarını belirterek şöyle konuştu: “Osmanlı devletinin borçlarına sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti devletimiz Osmanlının kültürüne ve gerçek tarihine de sahip çıkmalıdır. Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisi, medeniyetimizle resmen alay etmektedir. Bu diziyi yapanları, göz yumanları Osmanlı Ocakları kültürel ve sanat alanlarında affetmeyecektir. Bu dizi ve benzer kötü algı yapan dizilerin izlenilmemesi yönünde Osmanlı Ocakları genel başkanı olarak talimat veriyorum. Kimse bu tarihini bilmez, yalan, yanlış sahnelerle kurgulanan, amacın çok dışında çekilmiş bu diziyi izlemesin”.

    Osmanlı Ocakları olarak bu tür dizilerde hakaret boyutunda sergilenmesine asla göz yummayacaklarını anlatan Canpolat, şunları söyledi: “Yeter! Bu milletin mirasıyla, kültürleriyle alay ettiler. Dizi yayından alınmazsa yurt genelinde demokratik eylem başlatabiliriz. Osmanlı medeniyeti sahipsiz değildir. Çöldeki kayıkta kürek çeken, serap gören dizi Muhteşem Yüzyıl Kösem, madem bir damla suyun var, Kurumuş dudaklarına dök susuzluğun gitsin. Tarih adına, ayranı yok bunların içmeye tomarla yağmur yağdırıyorlar. Adama sorarlar senin iftira içeren tarih bilginle şanlı Osmanlının gerçek tarih sahneleri bir midir? İç dünyalarında o kadar öteki görüyorlar ki Osmanlıyı, birbirlerine söyledikleri yalan tarihe dönüp inanmaya başlıyorlar. Kendi insanımızın öz kültürüne yönelik, kasıtlı bir şekilde erozyona uğratmak istenilen Osmanlı medeniyeti ile bu dizinin asla yakından veya uzaktan hiçbir ilgisi, ilişkisi olmadığı gibi bu diziyi çekenler muhtemelen Bizans izlerini taşıyan, içinde kin ve nefret barındıran, art niyetli sözde sanat adamlarıdır.”

    Kültür Bakanlığına ve RTÜK’E seslenen Canpolat, açıklamalarına şöyle devam etti:

    “Bu dizi kendi insanımızın kültürüne yönelik çok büyük bir tehdittir. Asla kabul edilebilir bir durum değildir. Derhal yayından kaldırılmalıdır. İnsanımızın kendi kültürüne yönelik bu şekilde asimile, erozyon politikalarını sanatla üzerinden yapılmak istenmektedir. Bu dizinin yayına Osmanlı izleri taşıyan ve Osmanlı torunlarının bulunduğu ülkede bu şekilde izin verilmemelidir. Dış ülkelerde yayınlansa dahi müdahale edilmesi gereken bu dizinin sanatla asla alakası yoktur.”

    Dizinin yayınlanmasına göz yummamak gerektiğini anlatan Canpolat, şunları söyledi: “Yurt genelindeki Osmanlı ocakları teşkilatlarımız Osmanlı ocakları genel merkezimize bildirdikleri şikayetleri ciddi boyuta ulaşmıştır. Halk tahrik olmuştur. Bu dizinin toplumda infial oluşturacağı endişesi taşımaktayız. Dizi çalışanları, insanların varlık haklarıyla olgunlaşmış kültür haklarıyla kendi ülkelerinde alay edilmesine neden olmaktadır. Durumun üst düzeyde endişe verici olduğu görülmektedir. Bize gerekli uyarıları yapmak düşer. Saygıdan kardeşlikten bahsedenler gayrimüslimlere dahi saygı duyan bir medeniyete saygısızca atıflarda bulunmak toplumda telafisi olmayacak iz bırakacaktır”.

    Canpolat, diziyle ilgili sözlerini şöyle tamamladı: “Varlık haklarımızı koruyamıyorsa Kültür Bakanlığı acaba neden vardır? RTÜK’ün bu diziye neden gözyumduğunu merak ediyoruz. RTÜK önünde eylem yapma kararı almadan birilerinden açıklama bekliyoruz. İlerleyen günlerde eş zamanlı tüm yurt genelinde yapılacak eylemlerimizle kimsenin huzurunu kaçırmak istemiyoruz. Bizim hoşgörü anlayışımızdan ve iyi niyetimizden kimse faydalanmamalıdır. Osmanlı medeniyeti Osmanlı Ocaklarının kırmızı çizgileridir. Bu çizgiyi sanata, edebiyata, tarihe, hoşgörüye, adalete düşkün olanlar tahrik veya tahrip etmemelidir. Demokratik haklarımızı kullanarak bu diziye tepkisiz kalmayacağımızı herkesin bilmesini isteriz.”