Etiket: Mühendislik

  • BEÜ Mühendislik Fakültesi yeni eğitim öğretim yılına hazır

    BEÜ Farabi Kampüsü’nde 2013 yılında yapımına başlanan ve yaklaşık 23 milyon lira maliyetli Merkezi Derslikler ve Ofisler Binası yatırımı tamamlandı. Mühendislik Fakültesi bölümlerinin yer aldığı bina yeni eğitim öğretim yılında öğrencilerin hizmetinde olacak.

    Farabi Kampüsü’ndeki derslik ve ofis ihtiyaçlarının büyük kısmını karşılayacak olan ve 17 bin metrekarelik kapalı alana sahip merkezi derslikler binasında 20 adet derslik, 7 adet bilgisayar ve tasarım sınıfı, 3 adet amfi, 67 ofis, toplantı ve etüt salonları, öğrenci kulübü ve proje atölyeleri bulunuyor. Merkezi Derslikler ve Ofisler Binası Farabi Kampüsü’ndeki diğer fakültelerin de derslik ihtiyacına katkı verecek.

    2017-2018 eğitim öğretim yılına hazır olduklarını belirten BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, “İnşaatı tamamlanan binamızla hem eğitim hem de öğretim üyelerimizin çalışma alanları için imkanlarımız maksimum düzeye ulaşacak. Araç ve gereç olarak alt yapımızı tamamlamış durumdayız. Eylül ayı itibari ile mühendislik fakültesinde 5088 öğrencimiz eğitim görecek. Yeni bina ile öğrencilerimiz daha rahat ortamlarda eğitimlerine devam edecekler.

    Merkezi dersliklerin yeni eğitim öğretim yılında daha iyi koşullarda öğrencilerine hizmet vereceğini ifade eden Rektör Özer şunları söyledi:

    “Üniversite mevcudumuz hem nitelik hem de nicelik anlamında artarak devam ediyor. Buna bağlı olarak tüm kampüslerimizde eğitim altyapısından sosyal, sportif donatılara kadar çok sayıda yatırımı eş zamanlı bir şekilde hizmete alıyoruz. Akademisyenlerinin ve öğrencilerinin nitelikli bilimsel araştırmalar yapabilecekleri fiziki mekan sayısı hızla artıyor. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz yatırımlardan birisi olan Merkezi Derslikler ve Ofisler Binası ile üniversitemize estetik açıdan güzel ve modern bir eğitim binası kazandırmış olduk. Derslikleri, amfileri, bilgisayar ve araştırma laboratuvarları ve teknolojik altyapısı ve kaliteli eğitim öğretimin yanında öğretim elemanlarımızın bilimsel araştırmaları için de gerekli tüm imkanlar sağlandı. Bu vesileyle Merkezi Derslikler ve Ofisler Binası yapımında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma özellikle Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ş. Hakan Kutoğlu ve fakülte yönetimine, bölüm başkanlarına ve Genel Sekreter Ertuğrul Karalar’a şükranlarımı sunuyor, öğrencilerimize yeni eğitim öğretim yılında başarılar diliyorum.”

  • Mühendislik Fakültesi Formula Student Takımı uluslararası bir başarıya imza attı

    Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından kurulan Atatürk Üniversitesi Formula Student Takımı AtaUni Racing, 20-23 Temmuz tarihleri arasında İngiltere’de gerçekleştirilen dünyanın en büyük ve en prestijli mühendislik yarışmalarından birisi olan Formula Student yarışmasına katılarak ülkemizi üst üste ikinci kez temsil etme başarısı gösterdi.

    Dünyanın en iyi üniversitelerinden gelen yüzlerce başvuru arasından seçilen 26 takımdan birisi olan AtaUni Racing, İngiltere’nin Silverstone yarış pistinde gerçekleştirilen yarışmada Mühendislik Tasarımı alanında Dünya 11.’liği elde ederken Üretim Maliyeti alanında ise Dünya 13.’lüğü ile yarışmayı tamamladı.

    Makine Mühendisleri Enstitüsünün ( Instution of Mechanical Engineers ) 20 yıldır üniversiteler arası düzenlediği yarışmaya, dünyanın pek çok ülkesinden öğrenciler, formula tipi tek kişilik yarış aracı tasarlayıp üreterek katılıyorlar. Yarışmanın amacı ise bir otomotiv firmasının üretmek isteyeceği özellikte araçlar geliştirmek.

    Formula Student yarışmasında Class 2 kategorisinde hem Atatürk Üniversitesi hem de ülkemizi üst üste ikinci kez başarı ile temsil eden AtaUni Racing takımı, önümüzdeki sene daha büyük başarılar elde etmek ve hedefledikleri aracı üretmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

    AtaUni Racing takımı, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı makamında ziyaret ederek, bugüne kadar yapılan projelere her zaman destek veren Rektör Çomaklı’ya, yönetimine ve akademisyenlere teşekkür ettiler.

  • (Özel haber) Mühendislik öğrencileri iş kazalarına biyonik kol ile çare bulacak

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Mühendislik Fakültesi öğrencileri, ‘Lip motion ile kontrol edilen robot el’ projesi ile iş kazalarının önüne geçmeyi hedefliyor. Öğrenciler, TÜBİTAK desteği alan projeyi geliştirip uzaktan robot işçi yapmayı amaçlıyor.

    ERÜ Mekatronik Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi Cansel Cansu ile Elektrik Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi Hasan Basri Yaşoğlan, Danışmanları Prof. Dr. Recai Kılıç eşliğinde, fabrikalarda çokça görülen uzuv kayıplarını nasıl çözebilecekleri sorunundan yola çıkarak uzaktan kontrol edilebilen biyonik el üretti.

    TÜBİTAK’tan destek aldılar

    Bitirme projesi olarak hazırladıkları ve yaklaşık 4 ay süren çalışma için TÜBİTAK 2209-B Projesi’ne başvurduklarını ve ERÜ’de desteklenen 6 proje içinde yer aldıklarını belirten başarılı gençler, biyonik elin çalışma prensibini şöyle anlattı:

    “El tasarımı şeklinde bir prototipimiz ve bir kontrol aracımız var. Kontrol aracı cihazı bilgisayara bağlı oluyor, el hareketlerimizi bilgisayara aktarıyoruz, aktardığımız el hareketlerini de prototipini oluşturduğumuz biyonik ele tekrarlattırıyoruz. Sanayide ya da herhangi bir laboratuvar ortamında insanların zarar görebileceği alanlarda, iş ya da makine başında değil de uzaktan el hareketlerini tekrarlayarak bu prototipin kullanılmasını hedefledik. Böylece kişi zarar görmeyecek.”

    Amaç robot işçi yapmak

    Öğrenciler biyonik ele gövde, baş, diğer el gibi diğer uzuvları da ekleyerek, Endüstri 4.0’da kullanılan robot işçiler alanında çalışmalar yapmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

  • Savunma Teknolojileri Mühendislik, IDEF 2017’de kamikaze ’drone’larını tanıtacak

    Savunma sanayinin öncü kurumlarından Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM), ülke güvenliğinde kritik noktalarda kullanılacak olan ilk milli vurucu ’drone’larını IDEF 2017’de görücüye çıkaracak.

    STM, Türkiye’de bir ilk olan kamikaze ve gözetleme maksatlı otonom drone sistemlerini IDEF 2017 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda sergileyecek. Türk mühendisler tarafından özgün olarak geliştirilen ürünler, sahip oldukları üstün taktik özellikleri ile asimetrik harp, terörle mücadele ve güvenlik operasyonlarında kullanılacak.

    Yakın zaman içinde testleri tamamlanarak üretimlerine başlanacak ’drone’lar, isimleriyle de dikkat çekiyor. İsimlerini, öz Türkçe savunmayı hedefleyen askeri ikonlardan alan ’Alpagu’, ’Kargu’ ve ’Togan’ın 2017 içerisinde göreve hazır hale gelmesi planlanıyor.

    Sabit kanatlı ilk ’milli kamikaze’ Alpagu

    Asimetrik harp ve terörle mücadele operasyonlarının en kritik ekipmanlarından biri olmaya aday Alpagu, eski Türkçe’de ‘tek başına düşmana saldıran yiğit’ anlamını taşıyor. Otonom veya manuel olarak kullanılabilen Alpagu’nun Togan ve Kargu’dan farkı, sabit kanatlı olması ve bir lançerden fırlatılabilmesi.

    Özel tasarımı sayesinde hafif ve kompakt bir yapıya sahip olan Alpagu, tek kişi tarafından azami 45 saniyede kullanıma hazır hale getirilebiliyor. Kamikaze görevinin yanı sıra, keşif ve gözetleme de yapabilen Alpagu’nun taşıdığı patlayıcı, sahada başka bir patlayıcıyla değiştirilebiliyor. Tamamen özgün olarak geliştirilen ve gerçek zamanlı görüntü işleme ile derin öğrenme algoritmalarının kullanıldığı Alpagu’nun, IDEF 2017 Fuarı’nın en dikkat çekici ürünlerinden biri olması bekleniyor.

    Döner kanatlı kamikaze Kargu

    STM’nin duyurduğu bir diğer ürün olan, ’dağ başındaki gözlem kulesi’ ve ’atmaca’ anlamlarına gelen Kargu, yüksek performanslı seyrüsefer ve hareketli hedeflere yönelik kamikaze özellikleri ile öne çıkıyor. Gece-gündüz operasyonel faaliyetler için geliştirilen döner kanatlı Kargu, operasyon sahasında çok kısa bir sürede göreve hazır hale getirilerek tali zararları en aza indirecek şekilde hassas vuruş yapabiliyor. Alpagu’da olduğu gibi otonom veya uzaktan kumanda ile kullanılabilen Kargu’nun mühimmatı da arazide kolaylıkla değiştirilebiliyor.

    Lazer mesafe bulucu, görev iptal, acil imha gibi özelliklere de sahip olan ’drone’un, asimetrik harp ve sınır güvenliği alanlarında ön plana çıkması bekleniyor.

    Keşif ve gözetleme için Togan

    ‘Doğan’ anlamına gelen Togan ise yüksek performanslı uçuş özelliği sayesinde otonom olarak nesne tespiti, teşhisi, takibi ve sınıflandırması yapıyor. Yapay zeka algoritmalarının yoğun olarak kullanıldığı Togan, 30 kat optik yakınlaştırma özelliği ile keşif ve gözetleme görevlerinde üstün başarı sağlamak için geliştirildi. Operatöre gerek kalmaksızın uçuş görevini yerine getirebilen, hareketli veya hareketsiz tehditleri otomatik olarak belirleyip sınıflandırabilen Togan gece ve gündüz operasyonlarında kullanılabilecek şekilde tasarlandı.

    Tek personel ile çok kısa sürede göreve hazır hale getirilebilen ve 40 dakika boyunca havada kalabilen Togan’ın, sürü zekasının ilk milli örneğini teşkil etmek üzere kamikaze ’drone’lar Kargu ve Alpagu ile birlikte çoklu drone harekatı yapacak şekilde kullanılması planlanıyor.

  • Mühendislik harikası 2 bin yıllık eşsiz kale

    Kommagene uygarlığı tarafından 2 bin yıl önce yapılan mühendislik harikası Eski Kahta Kalesi’nin (Yeni Kale) yeni odalarının ortaya çıktığı ikinci etap restorasyonu tamamlandı.

    Yerden yüksekliği yaklaşık 350 metre olan tek bir kaya parçası üzerine kurulu Yeni Kale, savunma, haberleşme ve lojistik bakımından mühendislik harikası olarak adından söz ettiriyor.

    Kalede 300 tonluk su deposu niteliğinde sarnıç bulunuyor. Savaş esnasında okçulara ait özel bölümler, haberleşmede kullanılan güvercinliklerin yanı sıra gizli su yolu bulunuyor. Kommageneliler tarafından yapılan, Selçuklular, Roma ve Memlüklüler döneminde kullanılan Yeni Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunuyor.

    Üç aşamalı olarak restorasyonu yapılması planlanan kalede 2. etap da tamamlandı. İkinci etap restorasyon çalışmalarında yıkılan duvarlar ve tavanlar temizlendikçe yeni odalar ortaya çıktı. Daha önce içerisi toprakla dolu olan ve görülmeyen 3 yeni oda ortaya çıktı. 3. etap restorasyon çalışmalarının yapılmasıyla, kale eski ihtişamına kavuşacak. Turistler kalenin ziyarete açılmasını bekliyor.

    Yeni Kale’nin ilginç mimarisi ve savunma teknikleriyle bir mühendislik harikası olduğunu vurgulayan Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, dünyadaki ender kalelerden biri olduğunu kaydetti. Ekinci, “Burası hakikaten savunma tekniğinin en ince noktalarına kadar düşünüldüğü, haberleşme ve lojistik destek açısından en ince detaylara kadar mimari olarak tasarlanmış bir kaledir. Kale zamana bağlı nedenlerden dolayı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. 2009 yılında buranın restitüsyon ve restorasyon projelerini Kültür Turizm Bakanlığının yardımcılığı ile hazırlattık. Aynı yıl Koruma Kurulu tarafından kabul edildi. Daha sonra finansman arayışlarımız başladı. Buranın röleve restitüsyon ve restorasyon projeleri buranın restorasyonunun yapılmasını üç aşamada öneriyordu. Birinci ve ikince aşama restorasyon yapılarak bitirildi. Birinci aşama restorasyonun tamamı Kültür ve Turizm Bakanlığının finansman kaynaklarıyla yapıldı. İkinci aşamada ise İpekyolu Kalkınma Ajansı’na Kültür Turizm Müdürlüğünce hazırlanmış olan bir proje neticesinde kabul edildi. Kısmi finansman desteği İpekyolu Kalkınma Ajansından ve geriye kalan kısmı ise Kültür ve Turizm Bakanlığınca finanse edilerek ikinci aşama restorasyonda bu yıl bitirildi. Şuanda ziyaretçiye açılabilecek duruma getirildi” dedi.