Etiket: Muhammed

  • Muhammed bebeğin öldüğü asansör faciası kamerada

    İstanbul Esenyurt’ta, 9 aylık Muhammed bebeğin asansör boşluğuna düşme anı güvenlik kameralarına yansıdı.

    İstanbul Esenyurt’ta bir sitede dün meydana gelen olayda, Rus uyruklu ailenin en küçük çocuğu olan 9 aylık Muhammed Şayahmetova asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetmişti. 9 aylık Muhammedi’in asansör boşluğuna düşme anı güvenlik kameralarına yansıdı. Kameralara yansıyan görüntülerde Rus uyruklu anne Alfiye Şayahmetova binanın eksi birinci katından, önce Azamat (10) ile Salma’yı (5) yukarı çıkmak için asansöre bindirdiği görülüyor. Daha sonra da 9 aylık oğlu Muhammed’in bulunduğu puseti de asansör kabinine koyduğu görüntülere yansıyor. Bu sırada çocukların bulunduğu asansör aniden hareket ediyor. Yaşanan olay sırasında anne kendini son anda dışarı atarken Muhammed bebek arabasından boşluğa düşüyor.

    Görüntülerde son anda asansörden geri çıkan anne Azaman Şayahmetof çaresizce yardım çığlıkları atıyor.

  • Fas, “Muhammed VI” uydusunu fırlattı

    Fas, Guyana Uzay Merkezi’nden, Kralları 6. Muhammed’in adı verilen uyduyu fırlattı.

    Fransız “Thales Eleania Spice”, “Airbus Defense and Spice” şirketleri tarafından üretilen uydunun ulusal toprakları izlemek için geliştirildiği belirtilirken özellikle harita planlaması, tarım faaliyetlerinin izlenmesi, doğal afetlerin önlenmesi, çevresel gelişmelerin ve çölleşmenin izlenmesi, sınır ve deniz gözetimi için kullanılacak. Bu uyduyla birlikte Fas’ın ikinci uydusu olan “Muhammed VI” Mısır ve Güney Afrika’dan sonra uzay teknolojisinde üçüncü Afrika gücü olacak. Kraliyet, Fas’ın Sale şehrinde bulunan bir alıcı istasyon aracılığıyla, ulusal bölgenin görüntüsünü elde edebilecek.

    Öte yandan, Fas, 10 Aralık 2001’de ilk uydusunu Kazakistan’da bulunan uzay üssünden fırlatmıştı.

  • Muhammed Kurt: “Krizde promosyon ve reklamı kesmeyen kazanıyor”

    His Promosyon Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Kurt, firmaların marka değerlerini duyurabilmesi için öncelikle promosyon ürünlerine önem vermesi gerektiğini söyledi.

    Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri fuarında His Promosyon standı yoğun ilgi gördü. İFO Fuarcılık tarafından bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri Fuarı (SIGN İstanbul) 31 ülkeden 410 firmanın katılımıyla, kapılarını açtı. Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen SIGN İstanbul 2017, His Promosyon standı yoğun ilgi gördü. Sektöre yön veren katılımcı firmaları, dünyanın dört bir tarafından gelen ziyaretçileriyle bu yıl SIGN İstanbul, başta tekstil üreticileri, reklam ajansları, KOBİ ve reklam veren firma temsilcileri ve yatırımcıları ağırladı.

    Baskı teknolojiler ve reklamcılık üzerine açılan fuarlara son yıllarda promosyon sektörünün de eklenmesiyle fuarda çok ciddi bir yoğunluğun oluşmasına vesile olduğunu belirten His Promosyon Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Kurt, firmaların marka değerlerini duyurabilmesi için öncelikle promosyon ürünlerine önem vermesi gerektiğini söyledi.

    İthalatçı firma olarak ürünleri fabrikadan direk tüketiciye ulaştırdıklarını söyleyen Kurt, “Şirketimizin ürün gamı çok geniş, metal ürünlerinden, kalemlerden, termoslardan ve anahtarlıktan defterine kadar çok çeşit bir ürün konseptimiz var bu noktada direk ithalatçı firma olarak bizlere ulaştıklarında birince elden kaliteli ürünleri alma şansları oluyor” dedi.

    “Krizde promosyon ve reklamı kesmeyen kazanıyor”

    Firma Müdürü Mustafa Dündar ise özellikle Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da neredeyse pazarlama bütçelerinin yüzde 50’si promosyon ve reklam giderlerine gidiyor. Lakin bizim Türkiye’de ise bu maalesef yüzde 10’a tekabül etmekte. Bu seviyeler maalesef çok ciddi manada küçük seviyeler. Kriz anında bile promosyon ve reklamı kesmeyip bir adım öne çıkanlar hem marka değerini artırıyor. Hem de kurumsallaşma anlamında ürün gamı, konseptiyle öne çıkıyor” şeklinde konuştu.

  • Altın adam Muhammed

    Yıldızlar Dünya Güreş Şampiyonasının ikinci gününde mindere çıkan milli güreşçiler Muhammed Furkan Dursun dünya şampiyonu olurken, Duran Tosun ise bronz madalya kazandı.

    Yunanistan’ın başkenti Atina’da devam eden Yıldızlar Dünya Güreş Şampiyonası’nda üçüncü gün müsabakaları kadınlar serbest stilde devam ederken grekoromen stilde de son finaller yapıldı.

    Muhammed Furkan dünya şampiyonu

    Şampiyonada 85 kiloda Türkiye’yi temsil eden güreşçi Muhammed Furkan Dursun, eleme turunda Litvanyalı rakibini 8-4 yenerken, 1/8 turunda da İranlı rakibine karşı zorlansa da yenmesini bilerek adını çeyrek finale yazdırdı. Burada Belaruslu rakibi Mikita Heurasiou’yu da 3-1 skorla geçen Muhammed akşam seansında karşılaştığı Finlandiyalı rakibi Juho Matias Pahikainen’i yenerek finale yükseldi. Şampiyonanın üçüncü gününde final müsabakasına çıkan Muhammed Rus rakibi Mukhammad Evloev’i 5-3 devirerek dünya şampiyonu oldu.

    Duran Tosun bronz kazandı

    69 kiloda mücadele eden bir diğer milli güreşçi Duran Tosun, ilk eleme maçında Kırgız rakibini 10-1, 1/8 turunda Japon rakibini 9-0, çeyrek finalde Romanyalı rakibini 5-4 yenerek yarı finale yükseldi. Duran akşam seansında Ukraynalı rakibi Vladyslav Kravchenko’ya yenildi. Duran bronz madalya maçında karşılaştığı Finlandiyalı rakibi Joni Pekka Komppa’yı 10-7 skorla yenerek dünya üçüncüsü oldu.

    Şampiyonada bugün kadınlar serbest stilde de müsabakalar yapıldı. Türkiye’yi 49 kiloda temsil eden milli güreşçi Zeynep Yetgil, yarın bronz madalya maçına çıkacak.

  • Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu’nun yeni romanı ’Kerb-Ü-Bela’ çıktı

    Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu’nun yeni romanı ’Kerb-Ü-Bela’ raflardaki yerini aldı. Kitap, Kerbela olayını günümüzle içselleştirerek oluş nedenleri ve sonucu itibariyle 1337 yıl sonra bile yaşanan çarpıcı benzerliklerle günümüz Kerbela’larına da ışık tutacağı anlatıldı.

    ’İnsan insana emanettir’ argümanını ilke edinerek farklı üslubu ve kalemiyle edebiyat dünyasında ’objektif gerçekçilik’ bakış açısıyla kalemşörlüğünü yoğun bir çalışmayla sürdüren Yazar Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu, şimdi de yeni romanı “Kerb-ü-Bela” ile 13 asır önce yaşanan Kerbelâ olayının, İslami ve insani değerler açısından günümüze yansıyışını bir roman kurgusuyla kaleme aldı. Yazar, romanında İslam dünyasının ortak acısı ve ilahi bir şefkat tokadı olarak nitelendirdiği Kerbela olayını günümüzle içselleştirerek oluş nedenleri ve sonucu itibariyle 1337 yıl sonra bile yaşanan çarpıcı benzerliklerle günümüz Kerbela’larına da ışık tutacağı anlatıldı. Çarpıcı anektodları ve lirik kalemi ile herkesi zamanda yolculuğa çıkararak, Kerbela gerçeğinin zamansızlığını, İslam Dünyası’nı nasıl kanattığını idrak ettiren ve sadece ilk cildi yaklaşık 500 sayfa olan ’Kerb-Ü-Bela’, kitapçılardaki yerini aldı.

    Eserleriyle toplumsal yaralara dokunmaya gayret eden ve ’Kerb-ü-Bela’ romanını ’İslam’ın Kanadığı Mekan’ başlığı ile özetleyen Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu, “Kerbela’nın anılmaktan çok anlaşılmaya ihtiyacı var; zira Kerbela, bugünkü İslam hezeyanının anlaşılabilmesi için ilahi bir ders niteliğindedir. Tarih boyunca müslümanlar ’aşiretçilik’, ’kabilecilik’, ’tekfir’ ve ’yeryüzü’ ilahlarına bazen farkındalıkla bazen de sürü psikolojisi içinde kulluk yapma mantığı ile derin yaralar almıştır.Töreler, din diye lanse edilen Arap kültürü ve fanatizmi, İslam dünyasına olan bakış açısının, ’birleştirici’ özelliği yerine ayrıştırıcı olarak algılanmasına yol açıyor ve yazık ki kullanılan din dışı argümanlarla öyle de lanse ediliyor. Kerbela hadisesinde yaşanan trajedi aynı zamanda İslam dininde kapanması çok zor olan derin bir yara açtı. Zira olayın müsebbibi, bizzat bu dine iman iddiasında bulunan müntesipleriydi. Ancak açılan bu yara, kabuk bağlaması ve birleştirmesi gerekirken sürekli kaşındı ve kanatıldı. Ekilen fitne tohumları ile de ayrışmaya ve parçalanmaya kapı araladı. Bugüne taşınan ve şu an İslam dünyasındaki en büyük ayrışmanın sebebi olan mezhepçiliğin tohumları da o günlerde ekildi. Bu yüzden de Kur’an’i ve Muhammed’i hakikatlerin büyük bir dejenerasyona uğratıldığı o dönemi iyi anlamak gerekiyor. İnanç, ahlak, doğruluk ve objektif bilgi ile hareket etmek için yüzyıllar önce meydana gelen bu büyük acıdan ders alınması ve günümüz Kerbela’larına ışık tutması adına yüzlerce kaynak araştırmasından sonra bu romanı kaleme aldım” diye konuştu.

    Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu kimdir?

    Eğitim yöneticisi ve araştırmacı Yazar Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu, 1973 doğumlu. Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı ve aynı zamanda Pedagoji mezunu. Pedagoji alanındaki akademik eğitimine halen devam ediyor. 1995’te öğretmenlik yapmaya başlayan ve daha sonra meslekten ayrılan Sadıkoğlu, 2005’te ’Yılın Öğretmeni’ ödülünü aldı. Günümüz geleneksel İslam anlayışına aykırı bir dille karşı çıkan Sadıkoğlu’nun şu ana kadar yayımlanmış 11 eseri mevcut.