Etiket: Mücadeleyi

  • Koronadan ölen doktor emeklilik yerine salgınla mücadeleyi seçmiş

    Koronadan ölen doktor emeklilik yerine salgınla mücadeleyi seçmiş

    Amasya’da korona virüse yakalanarak 66 yaşında hayatını kaybeden Doktor Mustafa Yiğit’in emekli olmayıp salgınla mücadele için özel izinle mesleğini devam ettirdiği ortaya çıktı.

    41 yıldır sürdürdüğü mesleğini 1990 yılından bu yana Amasya’da devam ettiren evli ve 2 çocuk babası Mustafa Yiğit, korona virüs (Kovid-19) salgınının başından bu yana hastalarını kurtarmak için mücadele ediyordu. Rahatsızlanması üzerine 20 gün önce tedavi altına alınan Yiğit, yoğun bakım ünitesinde mesai arkadaşlarının tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı.

    Emeklilik yerine hayatını kaybetmeyi göze alıp salgınla mücadele etmeyi seçen Nöroloji Uzmanı Yiğit için görev yaptığı Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde tören düzenlendi. Emekli olmak yerine hastalarını iyileştirmek için çalışmayı tercih ettiğini belirten Yiğit’ın yakınlarının üzüntüsünü paylaşan Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Hayatını riske ederek, her şeyi göze alarak bizleri korumak için hayatını kaybedenlere daha çok üzülüyoruz” dedi.

    İl Müftüsü Durmuş Ayvaz’ın kıldırdığı cenaze namazına Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, İl Sağlık Müdürü Dr. Öner Nergiz ve sağlık çalışanları da katıldı. Cenaze defnedilmek üzere Giresun’a gönderilecek.

  • Mehmet Özdilek: “Sahada her maçı kazanmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz”

    Mehmet Özdilek: “Sahada her maçı kazanmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz”

    BB Erzurumspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, lige galibiyetle başlamak istediklerini vurgulayarak, “Sahada her maçı kazanmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz” dedi.

    BB Erzurumspor’un tecrübeli çalıştırıcısı Mehmet Özdilek, hafta sonu oynanacak olan Ankaragücü maçı öncesi önemli açıklamalarda bulundu. Ligin ilk haftasında oynayacakları Ankaragücü maçı dahil her maçı kazanmak istediklerini belirten Özdilek, “Yeni sezonun tüm takımlar için hayırlı olmasını diliyorum. Bu sene 21 takımla farklı bir lig oynayacağız. Bu çok alışık olduğumuz bir durum değil. 40 maç uzun bir lig süreci ve bu hafta başlıyor. İlk maçımız deplasmanda Ankaragücü’ne karşı olacak. İyi başlamak istiyoruz, bu sebeple çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Aramıza katılan oyuncular var ve geç oyuncular da var. Bu sebeple bunun sancısını da çekiyoruz. Ama biz daha fazla çalışarak ve daha fazla zaman ayırarak bunu telafi etmeye çalışacağız. Başlangıçlar her zaman önemlidir ama bu ligde nasıl bitirdiğiniz daha önemlidir. Şu anda Ankaragücü’nün içinde bulunduğu durum veya pozisyon nedir bilemem ama bu ligde içeride veya dışarıda oynan tüm maçlar zordur. Maçlar pandemi nedeniyle ilk devrenin sonuna kadar seyircisiz oynanacak. Bu nedenle iç saha, dış saha avantajı takımlar için çok önemli olmayacak. Bizim amacımız lige galibiyetle başlamak. Takımımızın morali açısından galibiyet bizim için önemli” diye konuştu.

    “Yeni katılan oyuncuların adaptasyon sürecini atlatması kolay değil”

    Takıma geç katılmak durumunda olan futbolcuların fiziksel olarak hazır olmadığını söyleyen Özdilek, “Adaptasyon sürecini atlatmak, takımı tanımak ve sisteme ayak uydurmak, bunlar 3-5 günde olacak şeyler değil. Dolayısıyla kadromuza yeni katılan oyunculara da bakıldığı zaman, Farnolle, Sadiku ve Mina takıma son dönemde katıldı. Bildiğiniz gibi Mina korona virüs ile uzun süre uğraşmak zorunda kaldı. Bunların haricinde Mitchell Donald da biraz geç katıldı. Bu süreçte takım halinde beraber çalışma sürecimizi oluşturmak ve bunu doğru yönetmek çok mümkün olmadı. Gelen oyuncuların hepsinin fiziksel eksiklikleri var. Takım arkadaşlarını tanıma ve taktiksel anlamda buna karşılık verebilmek adına sıkıntıları var. Ömer’in takıma geç katılması da var, o da biraz sıkıntı çekiyor. Yani bu hafta itibariyle eksiklerimiz çok ama biz bu bahanenin arkasına sığınmayacağız. 11’e 11 oynanan bir maç ve biz sahada her maçı kazanmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz” şeklinde konuştu.

    “Virüsten en çok etkilenen takımlardan birisi de biz olduk”

    Korona virüsten en çok etkilenen takımlardan biri olduklarını da kaydeden Özdilek, “Ömer takıma daha önce katılmalıydı, bunu söyledim. Çünkü Ömer son süreçte çok istikrarlı bir performans sergileyen oyuncu değil. Ama geçen sene itibariyle özellikle ikinci hafta itibariyle hem şehirle hem takımla iletişimi ve uyumu yüksek olan bir oyuncudur. Geçen sezon şampiyonlukta sadece Ömer’in değil tüm takımın katkıları oldu. Rol olarak değerlendirirsek evet Ömer bu gibi rolleri alan bir oyuncu oldu. Benim geçmişten tanıdığım ve gelişmesinde katkılar sağladığım bir futbolcu. Ömer takıma katıldı ama geç katıldı, dolayısıyla onun da fiziksel anlamda eksikleri çok fazla. Bunu telafi etmek de kolay değil. Günümüzde sağlık anlamında en büyük rahatsızlık Covid-19. Tüm takımları ciddi anlamda etkiliyor. Bu anlamda en çok etkilenen takımlardan birisi de biziz. Hala içimizde rahatsızlığı olan oyuncularımız var. Umarım onlar da en kısa sürede iyileşerek takımımıza katılırlar” açıklamalarında bulundu.

    “Transferin son gününe kadar kadromuza katacağımız oyuncular olacak”

    Tecrübeli teknik adam, transferin son gününe kadar kadrolarına oyuncu katmaya çalışacaklarını vurgulayarak, “Kadromuzda eksiklerimiz var. Bu eksiklikleri tamamlamaya çalışıyoruz ama kolay bir durum değil. Karar vermek kolay değil. Bu işin oyuncu tarafı var, kulüp, aile, ekonomi durumları var. Oyuncu getirmek kolay olmuyor. Ama umut ediyorum ki transferin son gününe kadar yine kadromuza katacağımız futbolcular olacak” ifadelerini kullandı.

    “İlk devrede amacımız toplayabildiğimiz kadar puan toplamak”

    Oyuncuların hepsini bu uzun süreç için hazır tutmaya çalışacağını belirten Özdilek, “Bugün itibariyle hiçbir takım hazır değil. Ama zaman içerisinde maçlar oynandıkça ve tempo yükseldikçe kıran kırana maçlar olacak. İlk devre tamam ama ikinci devre bu ligde nelerin değiştiğini hepimiz biliyoruz. İlk devrede amacımız toplayabildiğimiz kadar puan toplamak. Kadro genişliği çok önemli çarşamba günü ve pazar günleri arka arkaya çok oynayacağımız maç var. Tüm oyuncuları bu işin içinde tutabilmek de bizim görevimiz olacak. Oyuncuların hepsini 40 hafta ve Türkiye Kupası’yla beraber ortalama 45 maça hazır tutmaya çalışacağız” dedi.

  • Erzurum Valisi Okay Memiş: “Virüsle mücadeleyi adeta terörle mücadele gibi değerlendiriyoruz”

    Erzurum Valisi Okay Memiş: “Virüsle mücadeleyi adeta terörle mücadele gibi değerlendiriyoruz”

    Erzurum Valisi Okay Memiş, korona virüsü terörle mücadele eder gibi değerlendirdiklerini ve Erzurum’da korona virüsten herhangi bir vefat yaşanmadığını, sadece bir sosyal medya söylentisi olduğunu söyledi. Memiş ayrıca, bölgedeki illerle birlikte uçak seferlerine 8 bin 500 talebin olduğunu açıkladı.

    Korona virüs salgını ile mücadele kapsamında Erzurum’da Vali Okay Memiş başkanlığında pandemi toplantısı gerçekleştirildi. Yapılan toplantıda; Cumhuriyet Caddesi’nin araç parkına kapatılması ve ekstra dezenfekte edilmesi kararı alınırken, elektrik ve doğalgaz faturalarının ertelenmesi konusunda ve esnafın kredi borçlarının ertelenmesi konusunda ise tavsiye kararı alınarak Ankara ile görüşülmesi kararları alındı.

    Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vali Memiş, korona virüsü ile mücadeleyi adeta terörle mücadele gibi değerlendirerek mücadele ettiklerini ifade ederek, “Ülkemizde korona virüs ile ilgili ciddi bir mücadele var. Bizler de alınan kararları uyguluyoruz. Mücadelemizi adeta bir milli mücadele gibi değerlendiriyoruz. Adeta terörle mücadele gibi değerlendiriyoruz. Virüs maalesef öldürücü bir gerçek şakası yok. Şu ana kadar ciddi tedbirler aldık, bu tedbirlere vatandaşlarımızın uyması en büyük temennimiz. Vatandaşlarımızın kalabalık şekilde bulunduğu ortamlara ilişkin tedbirler aldık. Ben bizzat ilin valisi olarak almış olduğumuz bu kararları kendim kontrol ediyorum” dedi.

    Cumhuriyet Caddesi’ndeki kalabalığı azaltmak için araç parkını yasakladıklarını kaydeden Memiş, “Bazen Cumhuriyet Caddesi’nde o kadar yoğun bir kalabalık oluyor ki şaşırıyorum. Gençler, delikanlılar Cumhuriyet Caddesi’ndeler sürekli olarak. Orada market yok, çok fazla alışveriş yapmayı gerektirecek yer de yok. Buna rağmen ciddi bir yoğunluk olduğunu görüyoruz. Şimdi ilk olarak aldığımız kararlardan birisi Cumhuriyet Caddesi’nde araç parkı yasağı olmasına karar verdik” şeklinde konuştu.

    Erzurum’daki uçak seferlerine 8 bin 500 talep olduğunu açıklayan Memiş, “Çevremizdeki tüm illere uçuş yasağı geldi. Talepler Erzurum’a yönlendirildi bundan sonra seferler buradan yapılacak. Eğer birinci derecede yakınınız vefat etmediyse otobüsle seyahat etmeniz mümkün değil. Şu anda Erzurum’daki uçaklara 8 bin 500 kişilik talep var. Diğer illerin katılmasıyla birlikte bu çok ciddi bir talep yani bütün çevredeki iller uçuşlarını buradan yapacak” ifadelerini kullandı.

    Vali Okay Memiş, elektrik ve doğalgaz faturaları hakkında da birkaç tavsiye kararı aldıklarını belirterek, “Aldığımız başka kararlarda var. Elektrik ve doğalgaz faturalarını ertelemek için tavsiye kararı aldık bunu Ankara’ya ileteceğiz. İstanbul’da olduğu gibi taksiciler için bir kısıtlamaya gideceğiz. Esnaf kredilerinin de ertelenmesi konusunda bir tavsiye kararımız olacak. Vefa çalışma gruplarımız var. Ayrıca şu ana kadar 5 bin 806 çağrı alıp bunların tamamını karşıladık” dedi.

    Vali Okay Memiş, Erzurum özelinde sokağa çıkma yasağının söz konusu olmadığını ve il sınırları içerisinde virüsten ölen vakanın bulunmadığını ifade ederek, “Eğer alınan bunca tedbire rağmen vaka sayıları artarsa sokağa çıkma yasağı ile ilgili kararı tabi ki bakanlığımız karar verecek. Erzurum özelinde böyle bir husus söz konusu değil. Erzurum’da şu anda iyi durumdayız bu işi yönetebiliyoruz. Erzurum’da bugüne kadar karantinaya alınmış herhangi bir yerleşim yeri yok. İhtiyaç olursa bu kararı uygulayabiliriz. Yine Erzurum’da korana virüsten ölen herhangi bir vakamız da bulunmuyor” açıklamasında bulundu.

  • Mücadeleyi yerinde yaşadılar

    Mücadeleyi yerinde yaşadılar

    Milli mücadelenin 100. yılında 81 İlden Erzurum’a gelen Temsilci Gençler, milli mücadeleyi yerinde yaşadı.

    19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve Milli Mücadelenin 1000’üncü Yıl Dönümü nedeniyle Gençlik ve Spor Bakanlığı 81 ilden temsilci gençleri Milli Mücadelenin başladığı yerlerle buluşturdu.

    Önce Samsun’dan yola çıkan temsilcisi gençler, Amasya ve Erzurum’u ziyaret ettikten sonra Sivas’a ve Ankara’ya hareket ettiler.

    81 ilden gelen temsilci gençler özellikle Erzurum Kongre Binasını gezerken, oldukça duygulu anlar yaşadılar. Yetkililer burada Milli Mücadele hakkında gençlere bilgi verdiler.

    Birinci dünya savaşı sona ermiş Osmanlı devleti mağlubiyetin acısını adeta damarlarında hissettiğini ve Ülkede Rum ve Ermeni çetelerin büyük devletlerin de desteğiyle yerel halka zulmettikleri açıkladılar.

    Yetkililer, “İstanbul işgal edilmiş İngilizler her tarafı ele geçirmişti. Yine bu yıllarda İstanbul’a çağrılan Mustafa Kemal Atatürk, Vahdettin’in emriyle16 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a gönderildi. Samsun’a 9. Ordu Müfettişi sıfatıyla yola çıkan Mustafa Kemal 18 Mayıs sabahı Samsun’a geldi. Fakat İngilizler tarafından Samsun’un işgal edilmesinden dolayı tedbir amaçlı ancak 19 Mayıs sabahı gizlice Samsun’a ayak basabildi. Burada ki halkın gözlerinde mücadeleyi bağımsızlığı gören Mustafa Kemal Atatürk, milli mücadelenin Anadolu’da devam etmesine kanaat getirdi. Sonrasında 12 haziranda şehzadeler şehri Amasya’ya geçen Mustafa Kemal Atatürk vatanın büyük bir tehlikede olduğunu ile gelen delege ve kanaat önderleriyle paylaştı” diye konuştular.

    Alınan kararlarla daha da güçlenen bağımsızlık ateşi doğunun serhat ve kadim şehri Erzurum’da çoktan yanmaya başladığının ve bağımsızlık ateşinin Erzurum’dan ateşlendiğine işaret eden yetkililer, “Yerel halkın 93 harbinde gösterdiği mücadele Nenehatun’un kahramanca düşmana karşı duruşu o yıllarda büyük ses getirmişti. O sesin yankıları hala devam etmekteydi ve şehirde Ermeni çetelerle ufak çaplıda olsa mücadele devam ediyordu. Bunu gören Mustafa kemal Paşa, Erzurum’da da kongre yapılması Ermeni zulmünün son verilmesi gerektiğine inanıyordu. Erzurum’a yola çıkan Mustafa kemalin İngilizlerinde baskısıyla görevine son verilmişti. İstanbul hükümeti tarafından aranılanlar listesine adı yazılmış hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştı. Bu doğrultuda her şeyi göze alarak Erzurum’a gelen Mustafa kemal 23 Temmuz’da Erzurum kongresini başlattı. 14 gün süren toplantıya 5 ilden toplamda 60 a yakın delege katıldı. Alınan kararlarda vatan bir bütündür bölünemez manda ve himayeler asla kabul edilemez gibi çok mühim kararların yanında devletin yönetim şeklinin cumhuriyet olması konusunda ilk tohumlar Erzurum kongresinde atıldı” şeklinde konuştular.

    Gençlik ve Spor Bakanlığının projesiyle 81 ilden bir kız ve bir erkek gençlerin katılımıyla Erzurum’a gelen 200 temsilci genç, 19 Mayıs 1919 Gençlik ve Spor Bayramının 100.yılını Erzurum’da kutladı. Milli mücadelenin ve Erzurum Kongresinin önemini yerinde görmeye gelen 200 temsilci genç, ilk önce tarihi kongre binasını ziyaret ettiler. Erzurum Gençlik Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil, Kültür ve Turizm İl Müdürü Cemal Almaz, İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula, Erzurum Gençlik Merkezleri Koordinatör Müdürü Zülküf Yılmaz, Palandöken Gençlik Merkezi Müdürü Memet Gözütok ve Erzurum Gençlik Merkezi Gençlik Liderleri karşıladı. Tarihi Erzurum Kongresinin yapıldığı binayı gezen Kongrenin yapıldığı sıralarda oturan gençlere, Kültür ve Turizm İl Müdürü Cemal Almaz ile İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula kongrenin önemi , manevi değeri , tarihiyle alakalı kısa bilgiler verdiler. 100 yıl önce dedelerinin ne zorluklara katlanarak bu mühim toplantıya katıldığını öğrenen gençler duygusal anlar yaşadı. Uzun uzun kongre binasında vakit geçiren fotoğraf çekinen gençler, kongreyle alakalı yetkililerle sohbetler etti. Şehrin hem stratejik olarak hem de insanlarının karakteristik özelleriyle milli mücadelede ne kadar önemli olduğunu, Atatürk’ün Dadaşlara olan güvenini yerinde öğrenen gençler ardından Atatürk’ün kongre süreci boyunca dinlendiği önceleri konak olan Atatürk evini ziyaret ettiler.

    Temsilci gençler, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i ziyaret ettiler. Başkan Sekmen, temsilci gençleri Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda ağırladı.

    Başkan Sekmen, Milli mücadele Erzurum ve Erzurum insanının ne tür fedakarlıklar yaptığını bağımsızlığı nasıl yüreğinde hissettiğini aynı hislerin 15 Temmuzda da kendini gösterdiğini milletimizin ferasetiyle ülkemize uzanan bütün ellerin nasıl kırıldığını anlattı.

    Sekmen, ayrıca milli olmanın milli silah ve savunma teknolojisinin ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracağını bununda gençlerin bilgi ve zekasıyla olacağı vurgusunu yaptı.

    Gençlerin Sivas’a doğru yol alacağını öğrenen Başkan Sekmen, “Bizden Sivas’a Sivaslı kardeşlerinize bizden çok selam söyleyin” dedi. Ardından belediye başkanıyla öz çekim yapan gençler Başkan Sekmen ile Erzurum halkına teşekkür ettiler.

    81 İlden gelen temsilci gençler Erzurumluların Atatürk’ü fahri hemşehrilik unvanı vermesinin kendilerini oldukça duygulandırdığını da ifade ettiler.

  • Türkmenoğlu: “Cumhurbaşkanımız FETÖ ile mücadeleyi 15 Temmuz’a kadar tek başına yürüttü”

    DOĞU-BİR tarafından düzenlenen STK’lar ve kanaat önderleri buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, “17-25 Aralık operasyonları, o dönemde bunun kumpas olduğunu ve özellikle FETÖ olduğunu Cumhurbaşkanımız haykırdı ama maalesef yalnız kaldı. Bu mücadeleyi tek başına 15 Temmuz’a kadar yürüttü” dedi.

    Doğu, Güneydoğu Anadolu Sivil Toplum Kuruluşları Birlik Platformu (DOĞU-BİR) Üsküdar Valide Sultan Gemisi’nde Doğu, Güneydoğu STK’lar ve Kanaat Önderleri Buluşma Programı düzenledi. Programa Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu ile birlikte Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in yanı sıra DOĞU-BİR Başkanı Aydoğan Ahıakın ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Programda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Türkmenoğlu, “Kürt-Türk, Alevi-Sünni gibi buna benzer meseleler. Aslında bakarsanız bu bize emperyal güçlerin oyalanmak için önümüze attıkları yemler. Bizler hepimiz yaratılanı yaratandan ötürü seven bir inanışın mensuplarıyız. Böyle olunca hiç kimseyi ötekileştirmememiz gerekiyordu. 40 yıldır bize farklı gerekçelerle terörle mücadele konusunda çok şey yaşattılar. Bütün enerji ve birikimimizi o yöne harcadık. Toplum arasında ayrışmalar yaşattılar. En sonunda 2002’den itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde de dedi ki, ‘Benim vatandaşım hangi etnik aidiyete ait olursa olsun, bütün vatandaşlarım Türkiye Cumhuriyetinin eşit ve birinci sınıf vatandaşıdır’ dedi. Daha önce devletin vatandaşına yaptığı zulümden ötürü devlet adına vatandaşından özür diledi. Bu aslında devletin yapmış olduğu hatalarla yüzleşmekti. Bunu daha önce görmedik. Sayın Cumhurbaşkanımızın özür dilemesiyle devletin vatandaşıyla barışması noktasında atılan adımlarla hayata geçirilmeye çalışıldı” ifadelerini kullandı.

    “Cumhurbaşkanımız FETÖ ile mücadeleyi 15 Temmuz’a kadar tek başına yürüttü”

    Türkmenoğlu, şöyle devam etti: “Geçen hafta Cumhurbaşkanımızla beraber Mardin ve Diyarbakır’daydık. Ben daha sonra Batman’a geçtim. Şu anda şunu görüyorum ve özellikle söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi terörün elinden kurtardı. İnşallah gelecek dönemlerde bunun etkisi kalmayacak şekilde her şey bitsin vatanımıza milletimize hayırlı evlatlar yetiştirelim. Bizim herhangi bir ayrı gayrı ya da yönetim tarzı isteme durumumuz söz konusu değil. Ama Doğu ve Güneydoğu insanının bir terör örgütünün ve onun destekçisi birilerinin temsilcisiymiş gibi Doğu ve Güneydoğu halklarının bu şekilde muhatap alınması Türkiye’de bizi rencide ediyor dediler. Aslında bakarsanız bütün mesele birbirimizi aynı ülke sınırları içerisinde tanımamız. Mevlana’nın çok güzel bir sözü var, ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.’ Ben eminim ki vapurda bulunan bütün arkadaşlarımız ve Türkiye’nin geneli yüzde 99’u yüzde birlik kısmı çıkartalım. Hepimiz aynı duyguyu yaşıyoruz. Bu nedenle anlaşamayacağımız hiçbir şey yok. Bizler şu anda ülkemize sahip çıkıyoruz. Bir beka mücadelesi veriyoruz. Her ne kadar görünürde günlük hayatımızı etkilemiyorsa da Türkiye sınır ötesi operasyonlar yaptı. En yakın dönemde yaşadıklarımız düşünün 17-25 Aralık operasyonları, o dönemde bunun kumpas olduğunu ve özellikle FETÖ olduğunu Cumhurbaşkanımız haykırdı ama maalesef yalnız kaldı. Bu mücadeleyi tek başına 15 Temmuz’a kadar yürüttü. 15 Temmuz’daki işgal girişimi, haince bir kalkışma bütün vatandaşlarımızı uyandırdı. Bizim birlik ve beraberliğimizi bizi koruması gereken askerlerin silah doğrultması vatandaşı öldürmesi ne anlama geliyor. Ülkemiz işgal edilmek isteniyor bunu anladılar.”