Etiket: MTSO

  • Bakan Tüfenkci, MTSO Meclis toplantısına katıldı

    Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplantısına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, tüm politikaları büyüme üzerine kurduklarını belirterek, “2017’yi inşallah yüzde 5 büyümeyle kapatmayı düşünüyoruz” dedi.

    Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Kasım ayı meclis toplantısı Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katılımı ile gerçekleşti. 15 Temmuz şehitler meclis salonunda gerçekleşen toplantıda ilk olarak söz alan MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Bakan Tüfenkci’ye meclislerine katıldığı için teşekkür etti. Erkoç, Avrupa Parlamentosunun aldığı Türkiye ile müzakerelerin durdurulması kararını kınadıklarını belirterek, “Biz bu süreci 53 yıldır yaşıyoruz. Ve bu ülke çok badireler atlattı, çok sıkıntıları geride bıraktı. İnanıyorum ki bu sıkıntılar geride kalacak herkes bu aldığı karardan dolayı da ciddi bir pişmanlık içerisine girecek” dedi.

    “Göreve Rusya ile yaşanan uçak krizi ile başladık”

    Meclis toplantısında söz alan Bakan Tüfenkci ise göreve gelir gelmez Türkiye’nin çok ciddi dalgalanmalar yaşadığını belirterek, “24 Kasım’da Rusya ile uçak krizi ile başladık. İç ve dış terör saldırıları akabinde 64’üncü hükümet sona erdi 65’inci hükümet göreve başladı. Yine hepimizin birlikte yaşadığı 15 Temmuz darbe girişimini bu ülke yaşadı” diye konuştu.

    15 Temmuz’daki amacın Türkiye’yi bölmek olduğunu ifade eden Bakan Tüfenkci, “Orada birbirine düşürülen bir Türkiye, akabinde birileri gelecek hakemlik yapacak ve birilerine Türkiye’yi yem edecek, amaç bu” ifadelerine yer verdi.

    “Şimdi de ekonomik terör estiriliyor”

    Şimdi aynı güç odaklarının yurt dışında ekonomik terör estirmeye başladıklarını dile getiren Bakan Tüfenkci, “Lobileri müthiş, yalanların haddi hesabı yok. PKK lobisiyle, örgütüyle kol kola ’Türkiye’yi biz nasıl zayıflatırız, Türk insanını nasıl zayıflatırız’ onun hesabını yapıyorlar. Türkiye zarar görürse, Türkiye ekonomik olarak gerilediğinde kim kazanacak. Türkiye büyürse buradaki herkes büyür. Ama Türkiye kaybederse inanın buradaki herkes bir şekilde kaybeder. Bunca engellemelere rağmen, böyle bir darbe girişimine maruz kalmamıza rağmen Allah’a hamdolsun millet hem demokrasiye hem ekonomisine sahip çıktı. Hiçbir ülke bu derece ciddi bir saldırı altında kalıp da bir gün sonra bütün borsalarını açık tutamaz” şeklinde konuştu.

    “Türkiye büyümeye devam edecek”

    Türkiye’nin büyümeye devam edeceğini ifade eden Bakan Tüfenkci, “Dördüncü çeyrekten itibaren inşallah Türkiye büyümesine, yoluna devam edecek. Orta vadeli büyüme programını yaparken biz sürekli küçülen bir Türkiye’yi değil, büyüyen bir Türkiye’yi hedefledik. Tüm politikalarımızı büyüme üzerine kurduk. 2017’yi inşallah yüzde 5 büyümeyle kapatmayı düşünüyoruz. 2018 ve 2019’da da yüzde 4,5-5’in üzerinde büyümelerle Türkiye’yi götüreceğiz inşallah” ifadelerine yer verdi.

    “Tüm terör örgütleri ile mücadele edilecek”

    Bakan Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, FETÖ’yle, PKK’yla, PYD’yle ve DAEŞ’le mücadele edeceklerini dile getirerek, “Bir yandan da Türkiye’nin refah pastasından daha fazla pay alması için çaba göstereceğiz” diye konuştu.

    Bakan Tüfenkci, Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan cazibe merkezleri arasında Malatya’nın da olduğunu belirterek, hali hazırda yatırım yapılmaya müsait illerin başında Malatya’nın geldiğini söyledi.

    Konuşmaların ardından Bakan Tüfenkci, meclis üyelerinin sorularını cevapladı.

  • (Özel Haber) MTSO Başkanı Aşut: “Narenciye sektöründe hareket bu sabah itibariyle başladı”

    Mersin Ticaret ve sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Rusya lideri Vladimir Putin’in, narenciye ve yaş sebzeye yönelik kısıtlamaları kaldırdıklarını açıklamasıyla birlikte hem üreticinin hem ihracatçının çok sevindiğini belirterek, özellikle narenciye sektöründe bu sabahtan itibaren hareketliliğin başladığını söyledi.

    Rusya Devlet Başkanı Putin’in, dünkü Türkiye ziyaretinde narenciye ve yaş sebzeye yönelik yasağın kaldırılması kararını aldıklarını açıklaması, Rusya kriziyle büyük mağduriyet yaşanan narenciye sektöründe sevinçle karşılandı. Putin’in, “Türkiye’den ihraç edilmesi yasaklanan bazı kalemlerin yeniden ihracını açmış bulunuyoruz. Narenciye gibi bazı tarım ürünlerindeki kısıtlamaları kaldırdık” demesi, Türkiye’de hasadına başlanan narenciye ürünlerinin en büyük pazarı olan Rusya kapısının yeniden açılmasıyla hareketlenecek.

    “Putin’in açıklamaları bölgemiz üretici ve ihracatçılarını çok sevindirmiştir”

    Putin’in açıklamaları ve Rusya pazarının yeniden açılması konusunu İHA muhabirine değerlendiren MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, narenciyenin, Çukurova bölgesinin omurga ve ihracata ayna ürünü olduğunu vurguladı. “Bu noktada en güçlü pazarımız ise Rusya idi” diyen Aşut, Rusya ile yaşanan kriz ve narenciye ihracatının bitmesinin, sektörde hem üreticiyi hem ihracatçıyı, depocuyu, paketlemeciyi domino taşı gibi olumsuz etkilediğini kaydetti.

    Aşut, “Rusya ile normalleşen ilişkiler ve Putin’in Türkiye ziyaretinde narenciye ile ilgili yaptığı olumlu açıklama, bölgemiz üretici ve ihracatçılarını çok sevindirmiştir. Rusya-Türkiye krizi öncesinde paketleme firmalarına bölgemizden günde 3 bin araç narenciye naklediliyordu. Yaşanan kriz sonrasında bu rakam günde 200 araca kadar düşmüştü. Rusya-Türkiye arasında normalleşen bu ilişkiler birçok sektörde olduğu gibi narenciyede de eski parlak günlere ulaşacak gibi görünüyor. Mersin, Adana, Hatay hattında canlanma bugünden başladı. En kısa sürede yine günlük 3 bin araç sayısına ulaşılabileceğinin sinyalleri geliyor” dedi.

    “Sektörde hareket bu sabah itibariyle başladı”

    Anlaşmanın özellikle turunçgil ihracatı adına çok önemli bir döneme denk geldiğine işaret eden Aşut, “Belki erkenci çeşit yetiştiren bir kısım çiftçi ürününü iyi fiyattan değerlendirememiş olabilir, ancak Ekim’den Şubat ayına kadar hasat yapacak olan çiftçilerimizin, ki bu narenciyemizin yaklaşık yüzde 70’ine denk geliyor, Rusya pazarını iyi değerlendireceğini tahmin ediyorum. Rusya’ya önemli ihracat yapan firmalarımız 3 aydır sessiz kalırken bu sabahtan itibaren özellikle mandalina ve portakalda Ekim-Kasım ayında kesilecek çeşitler için çiftçilerle mal alımına girme teşebbüsüne başladılar” diye konuştu.

    Sebzede de aynı şekilde tüm Türkiye’de sera ekimleri yapıldığını dile getiren Aşut, yasağın kaldırılmasının onların hasadı adına da önemli bir dönem olarak değerlendirilebileceğini kaydetti.

    “Rusya’nın kapılarını açması iç piyasayı ciddi şekilde rahatlatacak”

    Türkiye’nin, Rusya’nın kapıları kapatması sonrasında yeni pazarlara da yöneldiğini, pazar çeşitlendirmesine gittiğini ifade eden Aşut, ancak halen Rusya’nın, Türkiye için büyük ve önemli bir pazar olduğuna dikkat çekerek, kapılarını açmış olmasının önemli olduğunu söyledi. Aşut, bu gelişmenin, meyve sebze kalemlerinde iç piyasayı ciddi şekilde rahatlatacağının da altını çizdi.

    Bununla birlikte Türkiye’nin önümüzdeki süreçte Rusya kapısı açıldı diye durmaması gerektiği uyarısında da bulunan Aşut, “Uzak pazarlardaki, Asya pazarlarındaki temaslarını, araştırmalarını sürdürmeli. Tek pazara bağımlı kalmanın bedellini ödedik, ders almamız gerek. Şu anda meyve sebzeye tanınan bu imkan birçok sektörü nakliyeden sigortacılığa, beyaz eşyadan inşaata kadar Türkiye geneline dolaylı da olsa yansıyacaktır” ifadelerini kullandı.

  • MTSO, dış ticaret ve lojistikte Türkiye’nin ilk ‘Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’ni kuruyor

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), dış ticaret ve lojistikte Türkiye’nin ilk ‘Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’ni kuracak. Türkiye ve AB tarafından 174 bin Avro hibe bütçeyle finanse edilen, ülke genelinde kabul edilen 14 projeden biri olan ‘MTSO Personel Belgelendirme Merkezi Kurulumu ve İşletilmesi Projesi’ ile dış ticaret ve lojistik alanında 5 yeterlilik ve 1 ulusal meslek standardı oluşturulacak.

    Türkiye’de ilk kez MTSO çatısı altında kurulacak ‘MTSO Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’nde dış ticaret ve lojistik alanında personel sınav ve belgelendirme hizmeti verilecek. Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) akreditasyonu ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) yetkilendirmesi ile kurulacak ‘MTSO Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’ tarafından yapılan sınavlarda başarılı olan katılımcılara verilecek ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’, tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde geçerli olacak. MTSO çatısı altında 18 ay sonunda uluslararası akreditasyonu ve MYK tarafından yetkilendirilen Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi hizmete girecek. Proje kapsamında, dış ticaret sorumlusu, dış ticaret elemanı, uluslar arası ticaret uzmanı, lojistik operasyon yöneticisi, lojistik operasyon sorumlusu meslek dalları için personel sınav ve belgelendirme hizmeti verilecek.

    Projenin tanıtımı, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Başkan Yardımcısı Metin Karaman, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Milli Eğitim İl Müdürü Adem Koca, İŞKUR İl Müdürü Mustafa Kutlu, SGK İl Müdür Vekili Suat Turanlı ve sektör temsilcilerinin katılımıyla Divan Otel’de yapıldı.

    “Odamız, dış ticaret ve lojistik sektörüne yönelik 5 adet Ulusal Yeterlilik ve 1 adet Ulusal Meslek Standardı hazırlayacak”

    Toplantının açılışında konuşan MTSO Başkanı Aşut, içinde bulunduğumuz çağa uyum için hayat boyu öğrenmenin kaçınılmaz olduğunu, hayat boyu öğrenme için toplumun beklentileri ve uluslararası uygulamalar dikkate alınarak eğitim ve istihdam politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Mesleki standart ve yeterlilik sistemlerinin yeniden yapılandırılmasının her ülkenin ulusal öncelikleri arasında yer aldığına dikkat çeken Aşut, “Bu nedenle, mesleki standart ve yeterlilik sistemi ile eğitim ve öğretim sisteminin kalitesini artıracak, istihdam ve eğitim arasındaki ilişkiyi güçlendirecek bir ulusal yeterlilik çerçevesi oluşturulması ülkemizin de önemli öncelikleri arasında yer almaktadır” dedi.

    Bu öncelikler için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nda proje çağrısı yayınlandığını belirten Aşut, “Proje çağrısı ile ülkemizde mesleki standart ve yeterlilik sisteminin güçlendirilmesi, yeni meslek dallarında yeterlilik ve standartların hazırlanması, personel sınav ve belgelendirme merkezlerinin kurulumunun sağlanması ve her şeyden önemlisi, ‘Mesleki Yeterlilik’ kavramının bilinirliğinin arttırılması hedeflenmiştir. Bu hedeflere yönelik olarak MTSO Projeler Müdürlüğümüz, VOC-Test Merkezleri-2 Hibe Programı kapsamında ‘MTSO Personel Belgelendirme Merkezi Kurulumu ve İşletilmesi’ adı ile bir proje sunmuş ve değerlendirmeler sonucunda Türkiye genelinde kabul edilen 14 projeden biri olmuştur. 18 ay sürecek proje ile odamız, ilimiz için büyük önem taşıyan dış ticaret ve lojistik sektörüne yönelik 5 adet Ulusal Yeterlilik ve 1 adet Ulusal Meslek Standardı hazırlayacak, TÜRKAK tarafından akredite edilmiş ve MYK tarafından yetkilendirilmiş ‘Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’ kurarak Mersin’den tüm Türkiye’ye hizmet verecektir” diye konuştu.

    “Belgeler AB ülkelerinde de geçerli olacak”

    Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi tarafından yapılan sınavlarda başarılı olan katılımcılara verilecek olan ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin tüm AB ülkelerinde geçerliliği olacağına da işaret eden Aşut, “Uluslararası alanda iş arayanlar sahip oldukları diplomalarının yanı sıra mesleki yeterliliğini kanıtlayacak uluslararası geçerliği olan bir belgeye de sahip olacaktır” ifadelerini kullandı.

    Karaman: “Ulusal meslek standartları, ilgili tüm görüşler alındıktan sonra ortaya çıkıyor”

    MYK Başkan Yardımcısı Metin Karaman ise kurumun, ulusal yeterlilik sistemi kapsamında iş piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda bireylerin nasıl bir ölçme, değerlendirme ve belgelendirme sürecinden geçeceğini tanımlayan ulusal yeterliliklerin belirlenmesine öncülük ettiğini, yetkilendirdiği belgelendirme kuruluşları aracılığıyla kalite güvencesi temin edilmiş şeffaf bir sınav ve belgelendirme sistemi sağlayarak bireylerin niteliklerini ispat edebilmelerine imkan tanıdığını anlattı. Hazırlanan ulusal meslek standartları ve ulusal yeterliliklerinin, MYK’nın tek başına oluşturduğu bir unsur olmadığının altını çizen Karaman, MTSO’nun projesini örnek vererek, “Proje sonucu ortaya çıkan dış ticaret elemanı, uluslararası dış ticaret uzmanı, dış ticaret sorumlusu gibi meslek standartları, MTSO’nun koordinesinde ilgili alanlardan, taraflardan gerekli görüşler alındıktan sonra ticaret sektör komitemizde tüm görüşlerden ve süzgeçten geçtikten sonra ulusal meslek standardı haline geliyor” şeklinde konuştu.

    MYK’nın ana hedeflerini, hazırlanan meslek standartları ve yeterliliklerinin eğitim müfredatlarına yansıtılması ve eğitim-istihdam ilişkisinin kurulması olarak sıralayan Karaman, eğitimle iş gücü arasındaki ihtiyacın sağlanması için ulusal meslek standartlarının eğitim müfredatlarına yansıtılması yönündeki hazırlıklarının da devam ettiğini bildirdi.

    “655 ulusal meslek standardı yürürlüğe girdi”

    Şu ana kadar değişik sektörlerde 655 adet meslek standardının yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, 20 adedini daha yayınlanması için Resmi Gazeteye gönderdiklerini dile getiren Karaman, 341 ulusal yeterliliğin de yine onaylanarak yürürlüğe girdiğini söyledi. Karaman, 12 farklı sektörde 186 ulusal yeterliliğin de Türkiye’nin değişik yerlerinde yetkilendirdikleri 53 adet sınav ve belgelendirme kuruluşu aracılığıyla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

    “Mesleki yeterlilik belgesinin yürürlüğe girmesinin ardından geçen 1,5 yılda iş kazalarında büyük oranda azalma sağlandı”

    MYK tarafından yürütülen çalışmaların aynı zamanda iş yaşamında İş Sağlığı ve Güvenliği programına uygun bireylerin yetişmesine ve belgelendirilmesine büyük katkılar sağlayacağını vurgulayan Karaman, şöyle devam etti: “Özellikle geçen yıllarda ülkemizde yaşanan Soma ve Ermenek’teki gibi büyük ve üzücü iş kazaları sonrası hükümetimizin bize verdiği hedef doğrultusunda ve TBMM’de yasalaşan 6645 sayılı yasa ile iş sağlığı ve güvenliği kanununda önemli değişiklikler yapıldı. Bu kapsamda çalışma ve iş dünyasını yakından ilgilendiren belge zorunluluğu gerektiren meslekler ifadesi ortaya çıktı. Şu anda 655 meslek standardından 48 tanesi Bakanlar Kurulu’nca yayınlandı ve zorunlu hale geldi. Bir yıllık süreç şu anda doldu. İşverenlerimize yılbaşına kadar süre verdik. İş Teftiş Kurulu aracılığıyla yılbaşından sonra gerekli denetimler yapılacak. Şu ana kadar 1,5 yıllık süre geçti ve bizim iş teftiş kurulundan aldığımız iş kazaları istatistiklerine göre, mesleki yeterlilik belgesinin yürürlüğe girmesi sonrası kişilerin iş sağlığı ve güvenliğinin farkındalığının artırılması neticesinde büyük oranda iş kazalarında azalma sağlandı.”

    Karaman, belge zorunluluğunun işverenlere ve işçilere ek bir maliyet getirmediğini de belirterek, şunları söyledi: “Bunu 2019 yılının sonuna kadar belgelendirme ve eğitim ücretlerinin tamamını İŞKUR aracılığıyla İşsizlik Fonu’ndan karşılıyoruz. İşverenin nitelikli personel istihdam etmesi, işçilerin kendi niteliklerini ispat etmeleri adına şu anda 53 olan sınav ve belgelendirme merkezlerine, ilerleyen süreçte MTSO da bu kervana katılacak, davet ediyoruz ve burada niteliklerinizi belgelendirin, ücretini de biz vereceğiz diyoruz. Uluslararası geçerli bir belge olacak bu belge sadece AB ülkelerinde değil, ileride tüm dünyada geçerli olacak.”

  • MTSO Başkanı Aşut: “Darbe teşebbüsü ile yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalışacaklardır”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının manipülasyonlara başladığını ifade ederek, “Artık ülkemizin verdiği mücadele ekonomi alanında devam edecek gibi görünüyor. Darbe teşebbüsü ile yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalışacaklar. Bundan dolayı dünyaya vereceğimiz en güzel cevap ekonomimizi, demokrasimizi eskisinden daha sağlam bir zemine oturtmaktır” dedi.

    Geçtiğimiz haftalarda Mersin’de yapılan MEDITOUR 2016’yı değerlendiren MTSO Başkanı Aşut, son zamanlarda Türkiye’de yaşanan sıkıntıların ardından, durgunluğun atılması, uluslararası camialarda ülkemiz için yaratılmak istenen sanal, gerçeği yansıtmayan imajların ortadan kaldırılması adına artık medya gündeminden sıyrılıp kendi işlerine odaklanmaları gerektiğini söyledi. Son zamanlarda bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı manipülasyonlardan da bunu rahatlıkla görebileceklerini dile getiren Aşut, “Artık ülkemizin verdiği mücadele ekonomi alanına devam edecek gibi görünüyor. Darbe teşebbüsü ile yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalışacaklar. Bundan dolayı dünyaya vereceğimiz en güzel cevap ekonomimizi, demokrasimizi eskisinden daha sağlam bir zemine oturtmaktır. İşte bu hedeflere uygun olarak, Mersin iş dünyasının çatı örgütü olan MTSO olarak her sıkıntıya rağmen uzun süredir gerçekleştirmeyi planladığımız ve sorunlara rağmen peşini bırakmadığımız, turizmin de ötesinde Mersin için bir tanıtım ve imaj projesi olan MEDITOUR 2016’yı kentimizde gerçekleştirdik. Bu forum daha önce Beyrut’un siyasi ve sosyal sorunlarından dolayı iptal edilmişti. Özellikle Akdeniz’de kıyısı olan bazı Avrupa ülkeleri ise kendi tanıtımları, son zamanlardaki yaşadıkları terör olaylarının izini silmek için kendileri düzenleyebilmek adına, Beyrut gibi bizim de yapamayacağımızı ve iptal edeceğimizi bekliyorlardı. MTSO olarak pes etmedik, vazgeçmedik. Bunu yapacağımız konusunda karalılığımızı ortaya koyduk. Yaratılmak istenen terör, savaş, siyasi krizler gibi damgaların ülkemize ve kentimize vurulmasını engelledik. Çünkü MEDITOUR 2016’yı iptal etseydik, bunları kabullenmiş olacaktık. Bu anlamda gerek Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteği ve himayeleri, gerekse Kalkınma Bakanımız Mersin milletvekilimiz Sayın Lütfi Elvan’ın desteği ulusal anlamda elimizi güçlendirmiştir. Gerçekleşen foruma katılanların çetelesi, istatiksel rakamları önemli değil, önemli olan bu forumun Mersin’de, Türkiye’de gerçekleşmiş olmasıdır. Bu bir mesajdır, bu bir imaj ve algı çalışmasıdır” diye konuştu.

    “Uzaklıklar işbirliğine engel değildir”

    MEDITOUR 2016’nın bir önemi daha olduğunu vurgulayan Aşut, “İki ticaret ve sanayi odası bu konuda bir örnek teşkil etmiştir. Biri Akdeniz’in en batısında İspanya-Malaga TSO, diğeri ise Akdeniz’in en doğusu Türkiye- Mersin TSO. Demek ki, uzaklıklar iş birliğine engel değilmiş. Eğer Akdeniz’in iki ucu bu konuda iş birliği yapabiliyor ve birbirlerini destekleyebiliyorlarsa, her alanda bu neden olmasın? MTSO ASCAME üyesi olduğu günden beri sürekli yapıcı önerileri ile bu iş birliğini gündeme getirmiştir. MTSO 2007’de ASCAME üyesi olduktan iki yıl sonra 23 ülke ve 300’e yakın ticaret ve sanayi odasının üye olduğu bu büyük örgütte önce sanayi komisyonu başkanı, daha sonra da lojistik komisyonu başkanlığını oy birliği ile devraldı. ASCAME’de görev alırken ve komisyon başkanlıklarına aday olurken Mersin’in ana sektörlerine paralel görevler aldık. Bu anlamda sanayi ve lojistik başkanlıklarının ardından önümüzdeki dönmelerde turizm veya teknoloji içeren bir komisyonu hedeflemekteyiz. Aslında MEDITOUR’un Mersin’de düzenlenmesi ve birçok kentin rekabet halinde olduğu bu organizasyonu Mersin’e getirebilmek bu konuda iddiamızı ve karalılığımızı göstermiştir” şeklinde konuştu.

    “Ben değil biz olmak gerekiyor”

    ASCAME’nin 750 milyonluk bir popülasyonu içinde barındıran, 8 milyon dolarlık bir ekonomik ticaret hacminin bulunduğu bölgeye hitap ettiğini kaydeden Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “ASCAME, Avrupa Birliği ile doğrudan ilişkiler içindedir. Küresel birçok oluşumla hareket eden küresel bir örgüttür. Böylesi bir oluşumda sadece üye değil, komisyon başkanı olarak bulunmak dünyaya açılmak isteyen bir Mersin için hayati bir konudur. MEDITOUR 2016, her ne kadar turizm odaklı ise de bu vesile ile kentin tüm ekonomik dinamiklerinin tanıtımını yaptık. Yurt dışından gelen konuklarımızın yanında yurt içinden gelen aktörlerle de buluşma imkanı bulduk. Birçok konuyu doğrudan Kültür ve Turizm Bakanımıza aktarma fırsatı yakaladık. Kültür ve Turizm Bakanımız buradayken, Kalkınma Bakanımızın da bu etkinliğe eşlik etmesi Mersin için çok değerliydi. Özellikle yerel anlamda Mersin Valimizin desteği, Mersin Büyükşehir Belediyemizin, değerli Başkanımız Burhanettin Kocamaz’ın en başından beri etkinliğe sahip çıkması Forumu başarıya taşıyan etmenlerdi. Bundan sonraki süreçte, Mersin MEDITOUR’u iptal eden değil, her şeye rağmen yapan kent olarak anılacaktır. MTSO olarak biz bu kararlılığı fuarlarımızda da göstermiştik. Küresel krizlerde bile fuarları iptal etmemiştik. Bundan dolayı fuarlar uluslararası bir statü kazanabildi. Mersin olarak aynı kararlılığı Akdeniz Oyunları’nda da göstermiştik. Küresel finans krizinin etkilerini en ağır yaşadığımız zamanlarda Mersin dinamiklerinin kararlılığı, dönemin hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ve garantisi, oyunları Mersin’e taşımıştı. Ancak, kentin kararlığı olmasaydı, MTSO olarak ASCAME’nin etki alanını kullanıp kapı kapı Akdeniz ülkelerini gezmeseydik oyunlar yapılamazdı. Önümüzde bu birlik ve beraberliğe çok daha ihtiyacımız olan günler geliyor. Ekonomik anlamda refah, sosyal anlamda huzur, siyasal anlamda istikrar istiyorsak yapay kutuplaşmaları bir kenara bırakmak zorundayız. Sadece devletin, partilerin, kurumların değil, milletin her bir ferdinin bu noktada emeği ve çabası gerekiyor. Önce insan, önce vatan dememiz gerekiyor. Ben değil biz olmak gerekiyor. İşte o zaman geleceğe daha umutla bakarız.”

  • Turab’ın Yeni Yönetimi, MTSO Başkanı Aşut’u Ziyaret Etti

    Türk Arap Ülkeleri İşadamları Derneği (TURAB) Başkanı Canan Sunay, yeni yönetimiyle birlikte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret etti.

    TURAB’da 27 Şubat’ta yapılan genel kurulda başkanlığa seçilen Canan Sunay’ın, Yönetim Kurulu Üyeleri Fahri Kuş, Ferudun Yavuz, Özgür Güler, Emrah Deniz ve Hamdi Gökalp ile birlikte MTSO’ya gerçekleştirilen ziyarette, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde yaşanan son gelişmeler ve önümüzdeki süreçte atılması gereken stratejik adımlar konuşuldu.

    Yeni dönemde yeni yönetim olarak Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılar nedeniyle yüzlerini Afrika ve Körfez ülkelerine çevirdiklerini anlatan Sunay, yurt dışındaki şubeleşme çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi. Bu çerçevede Mayıs ayının ilk haftasında TURAB olarak Cezayir ve Tunus ile temsilcilik protokolü imzalayacaklarını söyleyen Sunay, Irak temsilciliği için ise görüşmeleri tamamladıklarını belirtti. Önümüzdeki süreçte Fas ve Tunus’a KOSGEB destekli iş gezileri düzenleyeceklerini de bildiren Sunay, hedeflerinin iki yıl içinde Mersin’de Arap ülkelerinin katılımıyla bir ya da iki fuar düzenlemek olduğunu ifade etti. Riskli bir dönemi fırsata çevirmek istediklerini vurgulayan Sunay, yeni pazarlar oluşturmak, istihdam sahaları açmak için çalışacaklarını söyledi.

    MTSO Başkanı Aşut ise TURAB’ın başarılı çalışmalarını yakından takip ettiğini dile getirdi. Son dönemlerde Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan sıkıntıların işadamlarını kıskaca aldığını belirten Aşut, “Benim önerim, Afrika ve Ortadoğu’dakilere atlama noktası oluşturup oralara birilerini götüremiyorsak oradaki kişilerin bizim aracılığımızla Avrupa ya da Kafkasya’ya geçişini sağlamak” dedi.

    Türkiye’deki işadamlarının 15 yıl boyunca adı geçen bölgelere önemli ölçüde finansman aktardığını hatırlatan Aşut, bu bölgelerin de önümüzdeki süreçte yeniden harekete geçirilmesi, bunca yatırımın arkasının bırakılmaması gerektiğini söyledi.