Etiket: Moody’s

  • Moody’s, Nurolbank’a ilk kez not verdi

    Moody’s Nurol Yatırım Bankası’na ilk kez not verdi. Global uzun vadeli ihraçı notunu B3 olarak belirledi. Moody’s, Nurolbank’ın Ulusal Ölçek notunu Ba2.tr/TR-4, karşı taraf risk notunu ise Baa3.tr/TR-3 olarak belirledi ve bu iki notu da olası bir artırım için izlemeye aldı.

    Nurol Yatırım Bankası, Moody’s derecelendirme kuruluşundan ilk notunu aldı. Nurol Yatırım Bankası’nın global uzun vadeli ihraççı notu B3 olarak, ulusal ölçek notu Ba2.tr/TR-4 olarak belirlendi. Moody’s ayrıca, bu notların olası bir artırımı için izlemeye aldığını açıkladı.

    Diğer Türk bankalarının aksine Moody’s tarafından pozitif izlemede oldukların belirten Nurol Yatırım Bankası CEO’su Özgür Altuntaş; “Nurol Yatırım Bankası, Türk Bankacılık sektöründe Moody’s tarafından notlandırması yapılıp bu not kamuoyuna açıklanan 18’inci banka oldu. Notlandırma açıklayan, TSKB A.S. den sonra ikinci yatırım bankası olan Nurol Yatırım Bankası, HSBC, Halkbank ve Sekerbank ile aynı notu paylaştı” dedi.

  • Bakan Zeybekci, “Moody’s ve Fitch’in” açıklamalarını değerlendirdi

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin mevcut kredi notu ile 25 bankasını negatif izleme sürecine almasıyla ilgili, “Tüm bu değerlendirmeleri sağlıklı bulmuyoruz, spekülatif ve manipülatif buluyoruz. Onun için bizim artık bu dönemde yani seçim dönemine girdiğimiz bu dönemde değerlendirmelerin bir kıymeti harbiyesi yoktur” dedi.

    Bakan Zeybekci, seçim çalışmaları kapsamında geldiği memleketi Denizli’de, partisinin il başkanlığında ilçe belediye başkanları ile basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı öncesinde kendisini bekleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Zeybekci, önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Zeybekci, bir gazetecinin ‘Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s’in Türkiye’nin ‘Ba2’ seviyesindeki kredi notunu, makroekonomik politikalara yönelik belirsizlik gerekçesiyle izlemeye almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt vererek, yapılan açıklamaları sağlıklı bulmadıklarını spekülatif ve manipülatif bulduklarını ifade etti. Türkiye ile ilgili seçim öncesinde yapılan bu tür açıklamalarına alışkın olduğunu kaydeden Bakan Zeybekci, “Türkiye ile ilgili izlemeye aldığı yönünde açıklama var. Ama biz buna geçtiğimiz dönemlerden de alışkınız 16 Temmuz’dan hemen sonra pazartesi günü 08.30’da Türkiye’nin kredi notunun düşürüldüğünü ben çok iyi hatırlıyorum. 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce 1 Kasım seçimlerinden de önce Türkiye ile ilgili kredi notlarını pazar günü seçim varken halbuki 1-2 ay sonraki değerlendirmelerini özellikle o pazar seçimlerinden önceki haftaya almak için gayret ettiklerini ve aldıklarını gördük. Bu Türkiye’nin gelecek ile ilgili beklentileri hakkında felaket tellallığı veya algı operasyonundan başka hiçbir şey değildir” dedi.

    “1 milyon 360 bin vatandaşımıza istihdam sağlamışız”

    Türkiye’nin büyüme performansı, istihdam, yatırım ve sanayi üretim endeksi ile değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Zeybekci açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “Türkiye değerlendirilecekse, Türkiye’nin değerlendirilmesi gerekiyorsa eğer bu hususta Türkiye’nin 2017 yılındaki performanslarına hep beraber bakalım. Büyüme performansı 7,4 ile dünyada ilk birde G20’de. Avrupa Birliği’nde 2, OECD’de 1. İhracat artışımıza son 20 ayına bakarsak kesintisiz bir şekilde artışımız devam ediyor, üstelik 2 haneli artışımız devam ediyor. İşsizlik rakamlarına bakacak olursak yaklaşık olarak 2 puanlık bir iyileşme var. 1 milyon 360 bin vatandaşımıza istihdam sağlamışız. Sanayi üretim endeksine baktığımızda yine orada da elde ettiğimiz sonuçlar cesaret vericidir. Artı 2018 ile ilgili beklentiler, bizim vermiş olduğumuz yatırım teşvik belgeleri. Teşvik sistemine göre vermiş olduğumuz belgeler. Artı bütün bunları gerçekleştirirken Türkiye’nin bütçe açığı yüzde 1.5 seviyesinde. 2018 hedeflerine baktığımızda da gerek ihracatta, büyümede, bütçe açığındaki hedeflerimiz ve 2017 yılındaki cari açığın sürdürebilirliliği ile ilgili bütün bunları yan yana koyduğumuz zaman objektif yaklaşılmalı.”

    “Herkesin negatif yönde yorum yapmada gayret göstermesini kötü niyetli olarak algılarız”

    Yapılan açıklamaların, Türkiye’ye uygulanan bir operasyon, bir manüpilasyon ve spekülatif amaçlı, birilerinin Türkiye üzerinden rant sağlaması ile ilgili oyuna alet olmak olarak gördüklerini yenileyen Bakan Zeybekci, yaklaşan seçimler öncesi yapılan bu tür açıklamaları kötü niyetli olarak algılandıklarını dile getirdi. Bakan Zeybekci, “Türkiye ile ilgili bir değerlendirme yapılacaksa eğer hakikaten gelecek ile ilgili Türkiye’nin sunduğu fırsatları önüne koyarak, Türkiye’nin kesinlikle olması gereken yer bu değildir. Ama biz şunu unutmuyoruz 2012 yılına kadar Türkiye olarak biz kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yatırım yapılabilir ülke seviyesinde değilken Türkiye mucizesini gerçekleştirdik. Sonuç itibari ile bu dönemde yaklaşan seçimler döneminde Türkiye’nin, 24 Haziran da ki hakikaten demokrasi, Türkiye’nin dinamik güçlü yönetim sistemine geçiş döneminde, Türkiye ile ilgili ekonomik anlamda yorum yapan herkesin negatif yönde yorum yapmada gayret göstermesini kötü niyetli olarak algılarız. Buna, şuanda Türkiye’ye uygulanan bir operasyon, bir manüpilasyon ve spekülatif amaçlı birilerinin Türkiye üzerinden rant sağlaması ile ilgili bu oyuna alet olmak olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Spekülatif ve manipülatif buluyoruz”

    Mevcut ile ilgili yapılan tüm bu değerlendirmeleri sağlıklı bulmadıklarının altını çizen Bakan Zeybekci, seçim dönemine girilen bu dönemde değerlendirmelerin bir kıymeti harbiyesi olmadığını aktardı. Bakan Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti:

    “Türkiye’nin değerlendirilmesi gerekiyorsa şuandaki seçim atmosferi ile ilgili bir bölümde, Türkiye’nin bir manipüle edilen parasal sistemdeki daha doğrusu TL’nin değeri ile ilgili bir ortamda değil, Türkiye’nin yakın geçmişi yani 1 yıllık, 6 aylık, 3 aylık ki, 2018 çeyrek büyümesi de 14 Haziran’da açıklanacak. Bunlarla ilgili beklentiler, Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki yatırım vaatleri ve yatırım ile ilgili planları ve vermiş olduğu teşvikler ve Türkiye’nin turizm gelirleri, ihracat verileri, bunları değerlendirerek Türkiye’nin değerlendirilmesi gerekirken, mevcut ile ilgili yapılan tüm bu değerlendirmeleri sağlıklı bulmuyoruz, spekülatif ve manipülatif buluyoruz. Onun için bizim artık bu dönemde yani seçim dönemine girdiğimiz bu dönemde değerlendirmelerin bir kıymeti harbiyesi yoktur. 24 Haziran’dan sonra Türkiye’nin büyüme performansını gördüklerinde nasıl ki 2018-2017 yılında Türkiye’nin büyümesi ile ilgili aynı kuruluşlar 4-5 defa revize ettilerse öngörü ve tahminlerini Türkiye ile ilgili şuan ki yaklaşımlarını 2018 yılı 24 Haziran seçimlerinden sonra milletin iradesinin tecellisinden ve Türkiye’nin şahlanma dönemine geçtikten sonra tekrar revize edeceklerine inanıyorum.”

    “Aceleci ve maksatlı bir değerlendirme olarak görüyoruz”

    Bir başka uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch’in 25 Türk bankasını negatif izleme sürecine almasına ilişkin soruya da yanıt veren Bakan Zeybekci, Türkiye’de bankacılık sistemine dair bir sorun bulunmadığını dile getirdi. Bakan Zeybekci, “Fitch’in ve Moodys’in Türkiye ile ilgili açıklamalarını, bu dönemde Türkiye ile ilgili açıklamaları tamamen manipüle ve spekülatif amaçlı Türkiye’ye yaklaşımları birilerine destek vermek amacı ile açıklama olarak görüyorum ben. Biz Türkiye’deki bankaların sermaye yeterliliklerini gayet iyi biliyoruz, bu süreçteki Türk bankacılık sistemindeki öz sermaye oranlarını da biliyoruz. Onun için bu konularla ilgili herhangi bir endişemiz yoktur, herhangi bir sıkıntımızda yoktur. Biz sağlıklı bulmuyoruz onların bu değerlendirmelerini. Aceleci ve maksatlı bir değerlendirme olarak görüyoruz” dedi.

    Toplantı, soruların cevaplandırılmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.

  • Maliye Bakanı Ağbal’dan Moody’s açıklaması:

    Memleketi Bayburt’ta basın mensuplarıyla bir araya gelen Maliye Bakanı Naci Ağbal, Moody’s’in 2017 yılına ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye hakkında değerlendirmelerde bulunmuş olmasının olası ve beklenen bir gelişme olduğunu anlatan Bakan Ağbal, “Burada beklenmeyen ve olmaması gereken şey, bu raporların hazırlanmasında politik saiklerin beklenmeyecek şekilde ortaya çıkmış olması.” dedi.

    Moody’s’in Türkiye’yle ilgili özellikle 15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından düzenlemiş olduğu raporlara bakıldığında alelacele Türkiye ekonomisiyle ilgili son derece karamsar bir raporun yayımlandığını dile getiren Bakan Ağbal, “Türkiye ekonomisinin ortaya koyduğu dinamizmini, şoklara karşı direncini, Türkiye ekonomisinin geleceğe dönük herkes tarafından ifade edilen olumlu yönlerini ifade etmeden dayanıksız bir şekilde rapor yazıp Türkiye’nin notunu indirdim diyorsunuz. Eski bir bürokrat bir açıklama yapmış demiş ki, ‘bu rapor Türkiye için değil yatırımcılar için yazıldı.’ Tamamda biz bu raporun Türkiye açısından bir itibarı yok dediysek aynısını söylüyorum yatırımcılar bakımından da bir itibarı yok bu raporun. Neden? Türkiye’yle ilgili doğrudan sermaye yatırımları devam ediyor. Bu ülkeye yabancı sermaye gelmiş. Bu senede gelecek. Bazıları hayatı exel tablolarından veya analist raporlardan okuyor. Hayatın içerisinde, reel sektörde yatırımlarda yatırımcı uzun vadede ülkenin potansiyeline bakıyor. Türkiye’ye bugün bir çok uluslar arası şirket gelip doğrudan yatırım yapmanın peşinde ve çabasında bunu nereden biliyoruz. Görüşüyoruz konuşuyoruz. Yatırım yapma konusunda iradelerini görüyoruz ve buda Türkiye ekonomisinin önünü açıyor.” şeklinde konuştu.

    “Sanki özel olarak bir rol ve pozisyon verilmiş ”

    Moody’s’le ilgili yaptığı eleştirilerin odağında hazırlanan raporda bir çok hususun göz ardı edildiğini vurgulayan Bakan Ağbal, “Benim Moody’s’le ilgili yaptığım eleştiri doğrudan doğruya bu raporun analist kısmında bir çok hususun göz ardı edilmiş olması, Türkiye ekonomisinde son dönemlerde ortaya koyduğumuz iradenin yok farz edilmesi, Türkiye ekonomisinin yapısal kazanımlarının ve şoklar karşısındaki dayanıklılığının bu raporda göz ardı edilmiş olması ve ileriye dönük olarak Türkiye ekonomisinin beklentilerinin de yok farz edilmesi. Dolayısıyla gerçekten Moody’s çok enterasan bir şekilde beklenmedik anlarda sanki özel olarak bir rol ve pozisyon verilmiş kendisine bu rol ve pozisyonun gereğini yerine getirmek adına çıkıyor iki sayfalık raporda ki, Moody’s’in bütün raporlarını okuyan bir insanım bir takım genel geçer ifadeler üzerinden bir ekonomiyle ilgili değerlendirmeler yapıyor.” dedi.

    “Gerekirse bu konuyla ilgili bütün hukuki yollarda kullanılacak”

    ‘Moody’s bu tür raporları yayımladıkça kendi itibarını aşağıya çektiğini söyleyen Bakan Ağbal şöyle devam etti:

    “Onun için hala söylüyorum. Türkiye ekonomisiyle ilgili yazılan bu rapor dayanaklardan yoksundur. Türkiye ekonomisinin kazanımlarını, gücünü, Türkiye ekonomisinin imkanlarını, şoklar karşısındaki dayanıklılığını göz ardı etmiştir. Bu açıdan da zaten piyasa Moody’s’in raporunu çok dikkate almadı. Gerçekten bugün bakın herkesin söylediği şöyle bir şey var. ‘Moody’s bu tür raporları yayımladıkça kendi itibarını aşağıya çekiyor. Yani ülkeler hakkında not veriliyor da kredi derecelendirme kuruluşları hakkında not verilemeyecek mi? Bakın Türkiye ekonomisine karşı bu kadar maksatlı yazılan raporlar hakkında oluşabilecek zararlara karşı bütün hukuki yolların denenmesi lazım. Yani kimse bir ülkenin ekonomisiyle ilgili ileri geri, dayanaksız raporlar yazıp ta o ülkenin ekonomisiyle ilgili böyle keyfe mahsus zarar meydana gelmesine de izin vermemeli. Gerekirse bu konuyla ilgili bütün hukuki yollarda kullanılacak.”

  • Ağaoğlu: “Moody’s Körfez parasının Türkiye’ye gelmesini istemiyor”

    Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak 1453 projesinde kalan son daire ve ofisler için başlatılan kampanyanın son reklam filminin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

    Ali Ağaoğlu, “Maslak 1453’te yaşam başladı. Şu anda bin 500’ün üzerinde daire teslim edildi. Projede 4 bin 800’den fazla konut var şu anda 200 daire kaldı. 73 tane de ofis stoku var satılmayan. Ancak ofis bloklarında satışa çıkarmadıklarımız da var. Yeni bir kampanya başlattık. Yüzde 5 peşinatla ev satıyoruz. Faiz oranları yüzde 0,42’den başlıyor. 60 ayda yüzde 0,42, 120 ayda yüzde 0,70 faiz oranı var” ifadelerini kullandı.

    Ağaoğlu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesindeki işleriyle ilgili olarak, “Çalışmalar devam ediyor kaba inşaatlarının bitti bir gecikme olsa da üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu bir devlet projesi. Yapılması, Türk ekonomisi için elzem olan bir şey. Amerika’da en son Suudi Arabistan için alınan karar ortada. Dünyada Körfez parası dolaşıyor. Batı bu paraya el koymak için her şeyi yapıyor. Bunların hepsi oyun. Körfez parasının onlar dışında gidebileceği tek güvenli yer Türkiye. Ataşehir’in İstanbul Uluslararası Finans Merkezi olması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Vergisel teşvik, ihtisas mahkemelerinin kurulması, bölgesel teşvik gibi altyapıların yapılması lazım. Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi için gereken bütün adımların atılacağını güçlü bir şekilde beyan etti. Finans merkezinin altyapısını biz yapıyoruz. Metro istasyonunu yaptık. Merkezin ihtiyacı olan 600 bin metrekarelik otoparkı yapıyoruz. Burada bunlara karşılık 350 bin metrekarelik satılabilir alan elde ettik. Ofis ve merkezin içindeki AVM’ler, dükkanlar” diye konuştu.

    Son olarak Ali Ağaoğlu, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’ye Körfez parası gelmesin diye Moody’s böyle bir karar alıyor. Bugün çok ciddi bir görüşme yaptım. Suudi Arabistan’ın çok önemli bir grubu. Batıdaki bankalar, ’Türkiye’ye para aktarmayın, yatırım yapmayın’ diye resmi yazı gönderiyor Körfez’deki yatırımcılara. Onlar buna dikkat ediyor ama nereye yatırım yapacaklarını da biliyor. Birleşik Arap Emirliklerinde beş emir ile görüştüm; Türkiye’nin bize bir ihtiyacı varsa bizim Türkiye’ye üç ihtiyacımız var. Türkiye, İslam’ın kalesi, o giderse domino etkisi yapar hepimiz gideriz diyorlar. Hepsi de resmi olmayan ortamlarda söylüyor. Ancak onların hala Batı’ya bağlı ve bir anda bu parayı Türkiye’ye getirmekten imtina ediyorlar. İstek var ve bu para gelecek. Moody’s sonrası da istek devam ediyor. Biz de gereken şeyleri yaparsak, oturma izni vesaire gibi yasal teşvikleri hayata geçirirsek bu işte daha başarılı oluruz. Yabancıların gayrimenkul alımını teşvik edecek şeyler yapmalıyız. Teşvik için siyasi iradede istek var ancak bürokrasi engel oluyor” .

  • MOSFED Başkanı Güleç: “Türkiye ekonomisi Moody’s gibi kuruluşları utandıracak”

    Mobilya Sanayicileri ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, Türkiye ekonomisinin Moody’s gibi derecelendirme kuruluşlarını utandıracağını söyledi.

    Enflasyon rakamlarını değerlendiren TİM Yönetim Kurulu üyesi, İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ve MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, enflasyonun yıllık 8,05 ortalamadan 7,28 ortalamaya gelmesinin çok sevindirici bir gelişme olduğunu ifade ederek, “Bilhassa gıda enflasyonunun kalıcı hale gelmesi birinci beklentimiz. Bu aslında Türkiye ekonomisinin ne kadar dinamik ve hükümetin ekonomiye ne kadar hakim olduğunu gösterir. Başbakanımızın açıklamalarının arkasındayız. Özellikle son günlerde çok konuşulan Moody’s gibi derecelendirme kuruluşlarını Türkiye ekonomisi utandıracak” dedi.

    Olağanüstü hal uygulamasının 3 ay uzatılmasının hükümetin aldığı bir karar olduğunu belirten Ahmet Güleç, “Biz bunu destekliyoruz. Çünkü neticede Türkiye’nin dışarıda ve içeride terör örgütleriyle mücadelesi devam ediyor. Bunun içinde alınan bir karardır ve doğru buluyoruz. İhtiyaç varmış ki, alınmış. Ekonomiye herhangi bir zararı olmayacaktır. Bizler hem üretime hem de ihracata devam ediyoruz” diye konuştu.