Etiket: Modelini

  • SAÜ Teknoloji Fakültesi 7+1 Eğitim Modelini Başarıyla Sürdürüyor

    Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi, teorik bilginin yanı sıra uygulama becerisine sahip öğrenci yetiştirmeye yönelik olarak geliştirilen ‘7+1 Eğitim Modeli’ni başarıyla sürdürüyor.

    SAÜ Teknoloji Fakültesi’nin “7+1 İşyeri Uygulaması”nı başladığı günden beri uygulamakta olduğunu belirten Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Teknoloji Fakültesi olarak mezun ettiğimiz mühendislerin sektör içerisinde başarıyla yer aldığını ve çalıştıklarını” söyledi. Teknoloji fakültelerinin 2009 yılında ilgili mühendislik alanlarında sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikte bilgi, beceri ve davranış kazanmalarına yönelik olarak, mesleki teorik bilgisi yanında özellikle uygulamayı bilen, sahada daha deneyimli bir nesil yetişmesi amacıyla kurulduğuna işaret eden Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nin toplam 5 bölümde eğitim verdiğini, toplam öğrenci sayılarının 3 bin’e ulaştığını ve 2 yıldır da mezun verdiklerini anlattı.

    7+1’DE İLKLERDEYİZ

    Son sınıfta bir dönem süresince tam zamanlı olarak öğrencileri sanayi ve işletmeler ile birlikte yetiştirmeyi kapsayan 7+1 sistemini ilk uygulayan Teknoloji Fakülteleri arasında olduklarını aktaran Prof. Dr. Sarıbıyık, “Tüm Teknoloji fakültelerinde 7+1 uygulaması var, fakat bunlardan ilk mezunlarını 5 fakülte verdi. Geçen yıl mezun veren birkaç fakülte daha eklendi. Henüz mezun vermeyen Teknoloji Fakülteleri var ve Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi olarak ilklerdeyiz, mezunlarda ise ilk 5’teyiz” diye konuştu. SAÜ Teknoloji Fakültesi’nin tüm bölümlerinde söz konusu uygulamanın zorunlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sarıbıyık, “7+1 İşyeri Uygulaması, tüm bölümlerimizde var ve yabancı öğrencilerimiz de katılabiliyor. Öğrencilerimizi gönderdiğimiz zaman atadığımız bir öğretim üyesi ve işletmeden bir sorumlu bir yönetici ile öğrencilerimizi işletmelerde takip ediyoruz. Öğrencileriz yaptığı işleri rapor ve tez haline getiriyor. Notunu da işletme ile birlikte bu rapordan ve tezlerden vererek bütünlük oluşturuyoruz. 7+1’e katılmış bir öğrenci mezun olduktan sonra tecrübeniz var mı diye sorulduğunda ‘evet var’ diyerek bunu belgeleyebiliyor. Gerek İşyeri Uygulaması kapsamında gerek, uygulamalı alan derslerimizde gerekse stajlarımızla daha mezun olmadan öğrencilerimizin iş tecrübesine sahip olmalarını sağlıyoruz. Öğrencilerimizin önemli bölümü daha işyeri uygulamasındayken ya iş teklifi alıyor ya da çalıştığı işletme aracılığı ile işe giriyor” dedi.

    İŞE BAŞLAMA ORANI ÇOK YÜKSEK

    Üniversite olarak mezun bilgi sistemi ile ve fakültemizde kurulu mezun komisyonumuzca mezun olan öğrencileri takip ettiklerini aktaran Sarıbıyık, “Şu anda aktif olarak 85 öğrenci çalışıyor. Hâli hazırda 174 mezunumuz var, bu oldukça iyi bir rakam. 85 öğrenciden 17’si üniversitemizin 7+1 uygulaması ile yerleştirildikleri işletmelerde çalışmaya devam ediyorlar. İş teklifi almış öğrencilerimizin oranı da çok yüksek. Fakat farklı şehirde yaşadıkları için iş teklifini daha çok kendi memleketlerinde değerlendiriyorlar” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Sarıbıyık, “Bu sene 7+1 uygulaması kapsamında 200 civarında öğrenci gönderdik. Sektördeki talep daha fazla, gidecek öğrencimiz kadar sistemde hazır talep var. Belirli önceliklendirmeler dahilinde öğrencilerimizi uygun işletmelere yerleştiriyoruz, özellikle öğrencileri gelecekte çalışma potansiyeli olan yerlere yönlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

    FORD – OTOSAN AR-GE LABORATUVARI AÇILDI

    Prof. Dr. Sarıbıyık sözlerinin devamında, “Ford-Otosan firmasıyla gerçekleştirdiğimiz bir protokol kapsamında, kendilerine belirli alanlarda hizmet vermek üzere bir laboratuvar oluşturduk. Öğrencilerimiz ve Öğretim Üyelerimiz bu kapsamda özellikle belirli parçaların tasarım ve analiz konularında Ford-Otosan Ar-Ge’ye destek sağlayacak. Şu anda eğitim süreci devam ediyor ve yakın bir zaman içerisinde doğrudan çalışmalar başlayacak. Mezunlarımız mühendis unvanıyla mezun oluyorlar, mühendis olarak çalışıyor ve Mühendislik Odalarına da kayıt yaptırabiliyor. Biz bununla ilgili öğrencilerimizin diplomalarını yayınladık, ilgili yerlere mailler gönderdik ve kamuoyuna duyurular yaptık. Laboratuvar konusunda da imkânlarımız geniş. Beceri ile ilgili tecrübelerimizin çoğu da oradan geliyor. İŞKUR ile beraber çalışıyoruz. Fakültemiz içerisinde öğrencilerimize hizmet veren bir İŞKUR ofisimiz var. Proje yapan bir fakülteyiz. Şu an ‘AB Horizon 2020 Destek ve Ödül Programları’ ile ilgili bir çalışmamız var. Büyük bir ekip oluşturduk ve TEKNOKENT ile birlikte çalışıyoruz ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek” dedi.

    Uygulamalı eğitim modelinin hayata geçirilmesinde katkısı ve desteği olanlara teşekkür eden Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık “Başta rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Elmas olmak üzere, paydaş kuruluşlarımıza, meslek odalarımıza ve STK’larımıza teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

  • KKTC Meclis Başkanı Siber, Bursa’daki Müze Modelini Kıbrıs’a Uygulamaya Hazırlanıyor

    KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, Bursa’daki ziyareti kapsamında Bursa Kent Müzesi’ni gezdiğini ifade ederek, Dr. Fazıl Küçük Müzesi’nin tamamlanmasının ardından kent müzesi için çalışmaları başlatmayı düşündüklerini ifade etti.

    KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, Bursa Valisi’nin daveti üzerine gerçekleştirdiği Bursa ziyaretine değindi. Siber, Bursa’nın çok güzel bir şehir olduğunu ifade ederek, “Tarihi kültür ve miras yönünden zaten UNESCO tarafından da korunmaya alınmış bir şehir. Müze konusunda çok hassasiyetim var. Hem birey olarak hem de devletimin üst kademelerinden görev alan yönetici olarak, bu konuda çalışmalar yapıyoruz” dedi.

    Bursa Kent Müzesi’ni gezdiklerini kaydeden Siber, “Bursa Belediyesi’nin bize verdiği bilgiye göre, Türkiye’de bütün kent müzelerine kendileri bilgi ve deneyimini aktarıyorlar. Bize de katkıda bulunacaklarını ve tecrübe, deneyimlerini paylaşabileceklerini söylediler. Şu anda tamamlamak üzere olduğumuz Dr. Fazıl Küçük Müzesi var. Onun bitiminin ardından bir bina bularak, bu kent müzesi çalışmalarını başlatmayı düşünüyoruz. Biz Meclisimizde ilk defa bu konuda bir adım attık. Bakanlar Kurulu, Dr. Fazıl Küçük Müzesi’ni de Meclisimize devretti. Bu bizim için çok önemli. Türkiye’de de bütün müze ve saraylar TBMM’ye aittir. Zamanında Atatürk, ‘halkın iradesinin olduğu yerde kalsın’ demiş. Bizim bu yönde eski eserlerle birlikte çalışma yapmamız güzel olur” açıklamasını yaptı.

    “BAĞDAT’TA SAVAŞIN İNSANA NE KADAR OLUMSUZ YANSIDIĞINI BİR KEZ DAHA YAKİNEN GÖRDÜK”

    KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, İHA yöneticilerini kabul ettiği görüşmede, Suriye konusunda da değinerek, teknolojinin bu kadar ilerlediği bu çağda barış kültürünün ve uzlaşının egemen olmasını diledi. Siber, bunun özümsenmesi gerektiğini kaydederek, “Çünkü bu şekildeki savaşların kimseye faydası olmadığı açıktır. Özellikle geçtiğimiz hafta Bağdat’ta İslam İşbirliği Parlamentolar Arası Birlik Toplantısı’ndayken Bağdat’ı gördük, kardeşin kardeşi mezhep kavgasından dolayı nasıl düşman bellediğini ve insanların kendi ülkelerinde özgürlüklerinin gittiğini, dolaşım özgürlüğünün olmadığını ve savaşın insana ne kadar olumsuz yansıdığını bir kez daha yakinen gördük” dedi.

    Siber, uzlaşı kültürünün egemen olmasını sağlanmasının en büyük insani görev olduğunu ifade etti. Savaşların uzun yıllardır günümüze kadar gelen kültürel mirası yok ettiğini ifade eden Sibel Siber, hem sanata hem tarihe hem insanlığa kısacası dünyaya büyük zarar verdiğini belirtti.

  • ‘Didim’ Markasıyla Bisiklet Modelini Üretildi

    Didim Ticaret Odası, bir firmanın “Didim” adını vererek bisiklet üretmesine teşekkür etti.

    Bir bisiklet şirketi, bu yıl üretimine başladığı bir bisiklet modeline Didim ismini verdi. “Didim” adıyla satışa sunulacak bisikletin Didim’in tanıtımına katkı sunmasında dolayı Didim Ticaret Odası ile Didim Esnaf ve Sanatkârlar Odası bir basın toplantısıyla üretici firmaya ve firmanın Didim bayisini düzenlediği basın toplantısıyla teşekkür etti.

    Toplantıda konuşan Didim Ticaret Odası Meclis Başkanı Hilmi Yıldırım, Didim Ticaret Odası olarak Didim’i herkese tanıtma çabasında olduklarını belirterek, bu amaca katkı sunan tüm çalışmaların kendilerini onurlandırdığını söyledi. Bisiklet firmasının 2016 yılı için ürettiği katlanabilir bisiklet modeline Didim adını verdiğini ifade eden Hilmi Yıldırım, “Buna katkı sunan da Didim’de yaptığı satışlarla Sümer Bisiklet oldu. Firma, Didim’deki satışlarının yüksek olmasından dolayı Didim’e jest yapmak istemiş ve 2016 yılı için ürettiği bisiklet modeline Didim ismini vermiş. Bu bisiklet modeli, tam tatil bisikleti. Ortadan katlanıyor, bagaja konuluyor ve istenilen yere götürülebiliyor. Bu firmanın yanı sıra Didim ismini kullanan başka firmalar da var” diye konuştu.

    Yıldırım, Didim’in tanıtımına katkı sunan Bisiklet firmasına teşekkür ederek, şunları söyledi: “İlçemizin tanıtımı adına bu tip çalışmaları Didim Ticaret Odası olarak ödüllendireceğiz. Ürettikleri ürünlere Didim ismini veren firmanın yanı sıra başka firmaların da olduğunu tespit ettik. Onlara da teşekkür yazıları göndereceğiz”

    ORTADAN KATLANIYOR

    Bisiklet hakkında ayrıntılı bilgi veren Didim Sümer Ticaret yetkilisi İbrahim Sümer de bisiklet üzerinde kullanılan sistemin Türkiye’de ilk olduğunu söyledi. Didim adı verilen modelden beyaz ve siyah olmak üzere iki renk üretildiğini ve yakın zamanda satışların başlayacağını ifade eden Sümer, “Bu bisiklet üzerinde kullanılan komponent sistemi Türkiye’de ilk. Muadilleri sadece Almanya, Hollanda ve Norveç’te satılıyor. Bu sistem sayesinde sadece önde bir fren sistemi var. Arka fren sistemi ile vites sistemi otomatik” ifadesini kullandı.

    Konuşmaların ardından Didim Ticaret Odası Meclis Başkanı Hilmi Yıldırım tarafından Sümer Ticaret firmasının sahibi Emine Sümer’e teşekkür plaketi verildi.

  • Faruk Kalkavan: “Dünyada İlk Emlak Süpermarketi Modelini Tanıttık”

    Self Investment Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Kalkavan, Azerbaycan’da yapılan organizasyonda Dünya’nın ilk ’emlak süpermarketi’ modelini tanıttıklarını söyledi.

    Azerbaycan’da sektöründeki ilk profesyonel fuar olan gayrimenkul ve yatırım fuarı olan ve başkent Bakü’de gerçekleşen, Azerbaijan International Real Estate&Investment Exhibition (RECEXPO) Fuarı Bakü Expo Center’da yapıldı. Recexpo, inşaat sektörünün devlerini, marka projeleri ve seçkin gayrimenkul firmalarının yatırımlarını Azerbaycan’da tanıtmak için büyük bir platform oluşturdu. Avrupa, Ortadoğu, Körfez ve Kafkas ülkelerinin marka projelerinin Azerbaycan’daki alıcılarla buluşmasını sağlayan platformda yer alan sektördeki proje sahiplerine önemli fırsatlar sundu.

    Self Investment Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Kalkavan, fuara başta Türkiye, Almanya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Dubai ve Rusya olmak üzere birçok ülkeden katılımcı geldiğini, katılımın yoğun şekilde geçtiğini ve verimli sonuçlar elde ettiklerini söyledi.

    Projelerin birebir yapılan maketleri üzerinde daireleri gören ziyaretçilerin Self Investment standına ve ’süpermarket modeline’ ilgisinin yoğun olduğunu belirten Kalkavan, ’süpermarket modeliyle’ dünyada ilk defa birçok projenin tek stand altında görülmesine imkan verdiklerini bildirerek şunları söyledi: “Dünyanın en büyük fuarlarında her zaman en büyük standı alarak yer alarak, hiç bir yerde olmayan emlak süpermarketi modelini ziyaretçilerin beğenisine sunacağız. Self Investment olarak 2016 yılında gerçekleşecek olan İran, Türkiye, Los Angeles, Dubai, Katar ve Kuveyt uluslarası fuarlarına katılımı şimdiden kesinleştirdik ve o fuarlara da en büyük çıkarmaları yapacağız”.

    Self Investment olarak fuara 20’den fazla projenin özel hazırlanmış maketini götürdüklerinin altını çizen Kalkavan, “Maketlerden gördükleri projeleri beğenip birçok projeden yer alan ziyaretçilerimiz oldu. Bu projeler arasında devam eden ve başlayacak olan projeleri de sunduk. Emlak piyasasında çok beğenilen bu modelimizi daha çok kişiye ulaştırmak için çalışmalarımız devam edecek. Fuarda fiyatı 150 bin dolardan 22 milyon dolara kadar olan satılık daireler Self Investment tarafından ziyaretçilere sunuldu” dedi.

    Türkiye’deki emlak, gayrimenkul yatırım sektörüne yönelik yurtdışından gelen talebin arttığına da değinen Faruk Kalkavan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bölge halkının sektörde yatırım yaptıkları ülke kategorisinde Türkiye en önde geliyor. Asya, Ortadoğu, Arap Körfezi Ülkeleri ve diğer bölge ülkeleri, Türkiye’den konut alımında ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Tatillerini ülkemizde Akdeniz ve Ege sahillerinde gerçekleştirmeyi tercih eden bölge halkı için bu yörelerdeki projeler önem arz ederken, büyük metropollerdeki projeler de avantajlı yatırım imkanı sunuyor”.

  • Sekmen, Almanya’daki Belediye Modelini İnceliyor

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Almanya’daki yerel yönetimlerin kullandığı peyzaj, çatı, park ve bahçe, ışık, ısıtma ve diğer sistemleri yakından inceliyor.

    Bu kapsamda Almanya’dan gelen uzmanlar Köksal Bektaş ve Semih Bektaş ile görüşen Başkan Sekmen, Berlin, Hamburg, Köln, Frankfurt, Stuttgart ve Düsseldorf şehirlerinde belediyelerin kullandığı peyzaj, çatı ısıtma, yol ve ışık sistemleri hakkında bilgi aldı. Özel şirketlere danışmanlık hizmeti sunan Köksal Bektaş, ziyaretle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Federal Almanya Cumhuriyeti’ndeki eyaletler ve Avrupa’nın gözde şehirlerindeki mahalli idarelerin kullandığı teknikler hakkında Başkanımız Mehmet Sekmen Beyefendi’ye brifing verdik. İleri bilim yöntemlerini belediye hizmetlerinde uygulayan Almanya’nın özellikle 2000’li yıllardan sonra hayata geçirdiği teknik ve teknolojileri Başkanımıza anlattık. Kısacası, bir yılda gayrisafi milli hâsılasının yüzde 2,5’ni araştırma ve geliştirmeye ayıran, yani 79,5 milyar avroyu gelişmiş toplumunun refahı ve belediye hizmetlerindeki yüksek kaliteye sunan Alman dehası projelerin Erzurum’da uygulanabilirliğini Türkiye’nin en başarılı Belediye Başkanlarından Mehmet Sekmen Beyefendi’ye aktardık” dedi. Ziyaret sonunda Başkan Sekmen, misafirleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.