Etiket: Modelini

  • Kazakistan Başbakan Yardımcısı, şehir hastanesi modelini Manisa’da inceledi

    Kazakistan Başbakan Yardımcısı, şehir hastanesi modelini Manisa’da inceledi

    Kazakistan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Yeraly Tugzhanov, Manisa Şehir Hastanesini ziyaret ederek, yetkililerden Türkiye’nin şehir hastanesi modeli hakkında bilgi aldı.

    Kazakistan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Yeraly Tugzhanov, beraberindeki heyetle birlikte “Kamu Özel İşbirliği” modeli ile işletilen Manisa Şehir Hastanesinde incelemelerde bulundu. Heyete, Manisa Şehir Hastanesi ile ilgili olarak sunum yapıldı. Manisa Şehir Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Serkan Saka, şehir hastanesi modelinin avantajları hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, heyetten gelen soruları yanıtladı. Konferans salonunda hastanenin genel yapısı hakkında yapılan bilgilendirme toplantısı sonrası Kazakistan Başbakan Yardımcısı Tugzhanov ve beraberindeki heyet, hastanenin içerisinde bulunan; poliklinik, laboratuvar, hasta odaları ve diğer bölümleri gezerek, yetkililerinden bilgi aldı.

  • Rektör, bilimsel araştırma modelini anlattı

    Rektör, bilimsel araştırma modelini anlattı

    DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen “Pandemi ve Ötesi” başlıklı konferansta Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, görüş ve düşüncelerini paylaştı.

    Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. İdris Şahin ve Prof. Dr. Mehmet Akif Öncü, Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, Genel Sekreter Hasan Sadi Ateş ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi yeni konferans salonunun hayırlı olması temennisiyle sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, akademik kariyer hayatı hakkında bilgiler paylaşarak sunumuna devam etti. Bilimsel araştırma modelinden bahseden Rektör Çakar, mümkün olduğunca bilgi edinerek gerçeğe yaklaşmaya, gerçeği tahmin etmeye çalıştığımızı ifade etti.

    Bilimsel bilginin; tarafsızlık, doğru ölçü, kanıtlama ve genelleyici olma gibi özellikleri olduğunu belirten Prof. Dr. Çakar, “Aklımızdaki Acayip Sorular, Şüphe, Paranoya, Bilimsel Bilginin Kaynağı, Bilimsel Araştırma Metodu, Pandemi: Bir Araşatırma Modeli” başlıklarında bilgiler aktardı. Bilimsel araştırma modelinin nasıl oluşturulması gerektiğiyle ilgili geçmiş ve günümüzden örnekler veren Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Covid-19 sürecinde akla gelen sorulardan yola çıkarak bilimsel araştırma modelinin aşamalarını katılımcılarla paylaştı.

    Bilimsel açıdan oldukça verimli geçen konferansın sonunda, Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Şahin tarafından Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’a çiçek takdim edildi.

  • Aziz Kocaoğlu, İzmir Modelini anlattı

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 3 dönemdir uyguladığı ’İzmir Modeli’yle ilgili, “Bu doğrultuda bir stratejik plan yaptık. Yatırımlarla ilgili 12 yıllık bir projeksiyon çizdik. Bizim İzmirlilere ’size şunu vereceğiz’ deme hakkımız yok, karşılıklı konuşarak ’sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük. Buna katılımcı yönetişim diyorlar. İzmir Modeli’nin oturduğu zemin budur” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan Aziz Kocaoğlu, döneminde hayata geçirdiği yatırım ve projelerle birlikte literatüre ‘İzmir Modeli’ olarak geçen yerelde kalkınma stratejileri, Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda masaya yatırılıyor. Ülkenin önde gelen akademisyenlerinin sunumlarıyla gerçekleşen “Yerel Yönetimde İzmir Modeli” başlıklı sempozyum, İzmir Akdeniz Akademisi ve Yaşar Üniversitesi koordinasyonunda düzenleniyor.

    “Karşılıklı konuşarak ’sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük”

    İki gün sürecek sempozyumun açılış bölümünde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, modeli oluşturan çalışma ve uygulamaları anlattı. Yerel yönetimlerin her alanda yaşam kalitesini yükseltmekten ve kentin kalkınmasından sorumlu olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bu doğrultuda bir stratejik plan yaptık. Yatırımlarla ilgili 12 yıllık bir projeksiyon çizdik. Bizim İzmirlilere ’size şunu vereceğiz’ deme hakkımız yok, karşılıklı konuşarak ’sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük. Buna katılımcı yönetişim diyorlar. İzmir Modeli’nin oturduğu zemin budur” diye konuştu.

    Kalkınmanın gerçekleşmesi kapsamındaki çalışmalara ilk olarak Yarımada’da başladıklarını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Yarımada Türkiye’nin en önemli coğrafyalarından bir tanesi. 171 hektarlık bu bölgenin nasıl kalkınacağına ilişkin bir yarışma yaptık. 130’a yakın proje çıktı. Bunların içinden uygulanabilecek 10 tanesiyle yarımada, Türkiye’de ve dünyada tanınır oldu. Küçük Menderes’te beş kooperatif bulmuştuk ve hedefe yürüyorduk. Bu arada Gediz ve Bakırçay’ın stratejik planını yaptık. Bu çalışmalar dört sene sürdü. Küçük Menderes kooperatifçilik eğilimiyle pik yaptı. Çalıştığımız beş kooperatif her açıdan 10 katından fazla büyüdü. Gediz ve Bakırçay’da da kooperatifçiliği teşvik etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Kalkınma topyekün bir şey”

    Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:

    “Kentin tüm yatırımlarına kentliyle beraber karar verdiklerini, bunu da hem kullanma hem koruma duygusu geliştirdiğini vurgulayarak, “2004 yılına kadar Türkiye’nin üçüncü borçlu belediyesiydik. Masaya oturduğumuzda o zamanın parasıyla 1 katrilyon 804 trilyon borcumuz vardı. İlk aylarımız gece yarılarına kadar hesap yaparak geçti. Hayal ettiklerimizi, bilimsel çalışmalarla belirlediğimiz yol haritamızı bu borçları ödedikten sonra gerçekleştirdik. Eğer sağlam bir finans yönetiminiz yoksa bunları gerçekleştirmeniz mümkün değil. Görev geldiğimde uzun yıllardır bize kimse kredi vermiyordu. Bütün bankaların genel müdürlüklerini ziyaret ettim, kimse kredi vermedi. Bugün ise dünya finans piyasasından kefilsiz, hazine garantisiz borçlanabiliyoruz. Kalkınma topyekün bir şey. Sadece tarıma, sadece sanayiye yönelip diğerlerini ihmal etmek olmaz. Mesela OSB’lere ciddi altyapı yatırımı yaptık. Stratejik planda bizim İzmir için en önemli tespitimiz şu oldu; İzmir sanayide gelişimini sürdürecektir, potansiyeli yüksektir, dünyaya açılabilecek güçtedir. Tarım ihmal edilmiştir. Tarıma ilk yüzünü dönen, destek olan, tarımın, çiftçinin ne kadar önemli olduğunu ülke gündemine getiren biz olduk. Bugün son ekonomik krizden sonra tarımı ağzına almayanlar, artık tarımı konuşmaya başladı. Üretimi ağzına almayanlar üretimi konuşmaya başladı. Neden; çünkü başka çıkış yolu yok. Ben ekonomi tahsili yaptım. Türkiye’de bugün uygulanan kalkınma modelinin doğru olmadığına, kesinlikle satacak malı ve parası olan devletlerin sistemi olduğuna, bu modelle kaynaklarımızın giderek zayıflayacağına üniversite yıllarından beri inanmaktayım. Sadece konut, sadece para politikası ve finans oyunlarıyla bu ülkenin kalkınamayacağını, katma değeri yüksek ürün üretenlerin çok daha büyüyerek çıkacağını yıllar önce söylemiştim; ama ne kadar fırtına atlattık. Askeri müdahalelerin, muhtıraların enflasyonu ve devalüasyonu takip ettiğini görebiliriz.”

    “Tüm yerel yönetimlerle yoğun bir işbirliği içindeyiz”

    Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rektör Cemali Dinçer ise Yaşar Üniversitesi olarak İzmir’le ilgili her konuya özel önem verdiklerini, bulunduğu kente ışık tutan bir üniversite olmaya çabaladıklarını söyledi. Tüm yerel yönetimlerle yoğun bir işbirliği içinde olduklarını vurgulayan Dinçer, “Stratejik planımızın bir parçası olarak yerelde toplumsal katkı sağlama hedefiyle çalışıyoruz. Sempozyuma bu anlayışımızın bir gereği olarak memnuniyetle ev sahipliği yapıyoruz. İzmir yerel yönetim modeli, yerel yönetim üniversite işbirliğinin en yetkin örneklerinden biridir. Diğer tüm kuruluşlarımıza örnek olmasını diliyorum. Elde edilen başarılı sonuç Aziz Kocaoğlu ve ekibinin bilimsel çalışmalara verdiği değerin göstergesidir. Burada yapılan tartışma ve değerlendirmelerin yerel yönetim literatürüne katkı sağlayacağı açıktır. Bu çalışmaların uluslararası boyuta taşınacağına İzmir’in başarısının uluslararası literatürde hak ettiği yeri alacağına inanıyorum” diye konuştu.

    İki gün sürecek sempozyumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yönetim modeli çerçevesinde “Mali Disiplin ve Stratejik Planlama”, “Yerelde Kalkınma”, “Toplu Ulaşım”, “Sosyal Hizmetler”, “Körfez Olgusu ve Çevre”, “Katılımcı Planlama-Dönüşüm”, “Kültür ve Akdeniz Akademisi” başlıkları ele alınacak.

  • Bakan Varank, Toyota fabrikasında üretilen ‘Corolla Sedan Hybrid’ modelini inceledi

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sakarya’ya gelerek Toyota fabrikasında yeni üretilen ’Corolla Sedan Hybrid’ modelini inceledi. İnceleme sonrasında Bakan Varank yaptığı açıklamada, “Araç başına yüzde 50’ye yakın yakıt tasarrufu sağlayan yeni modelin Türkiye’den 100 değişik ülkeye ihraç edilmesi planlanıyor” dedi.

    Toyota Corolla, dünyada ilk kez hibrit olarak üretilecek. Bu hibrit modelin üretim merkezlerinden biri Türkiye olacak. Arifiye ilçesinde faaliyet yürüten Toyota fabrikasında yeni üretilen ‘Corolla Sedan Hybrid’ modelini incelemek için Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank Sakarya’ya geldi. Bakan Varank üretilen araç sonrası fabrikada da incelemede bulundu. Bakan Varank’a Vali Ahmet Hamdi Nayir, AK Parti Sakarya milletvekilleri Çiğdem Erdoğan Atabek ve Kenan Sofuoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, İl Jandarma Komutanı Albay Cengiz Yiğit, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Necdet Şentürk, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ, AK Parti Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç ve davetliler eşlik etti. Gerçekleşen inceleme sonrasında Bakan Varank bir açıklama yaptı.

    “100 değişik ülkeye ihraç”

    Bakan Mustafa Varank inceleme sonrasında yaptığı açıklamada, “Çok sevindirici bir gelişme için Sakarya’dayız. Tüm dünya ile aynı zamanda seri üretime girecek Corolla Sedan Hybrid modelini görme ve kullanma imkanı buldum. İlk defa bu sınıfta bir araç Türkiye’de üretilecek. Avrupa’da hızla dizel otomobillerin yerini alan bu teknolojinin ülkemizde üretilecek olması önemli. Biliyorsunuz gelişen teknolojiler sayesinde elektrikli ve hybrid araçlar hızla yaygınlaşıyor. Konvansiyonel motorların yerini alıyor, biz de bu yöndeki proje ve yatırımlara öncelik veriyoruz. Aslında hybrid araçların ülkemizde üretilmesi uzak bir hedefti, bu hedef yatırım ofisinin sıkı takibi ve Cumhurbaşkanımızın Toyota’yı bizzat cesaretlendirmesi ile 2 yıl önce görüşerek gerçekleşti, mümkün oldu. Yüksek katma değerli üretim için önemli desteklerimiz bulunuyor, nitekim Toyota da bizim öncelikli teşviğimizden bu yatırım için faydalanmıştı. Geçtiğimiz yılki 280 bin kapasitenin yüzde 90’ını ihraç eden bir firma Toyota. İleri teknolojiler ile ülkemize yatırım yapmaya devam edecek. Yeni hybrid araçlar Ocak ayında seri üretimden çıkacak inşallah Şubat ayında ülkemizin pazarına sunulacak. Araç başına yüzde 50’ye yakın yakıt tasarrufu sağlayan yeni modelin Türkiye’den 100 değişik ülkeye ihraç edilmesi planlanıyor. Hybrid araçların ülkemizde yaygınlaşması ile akaryakıt ithalatımızda da düşüşler görebileceğiz. Böylelikle dış ticaret açığımızda azalacak. Başta da ifade ettiğim gibi araçla test sürüşü yapma imkanımız oldu. Gayet performansı yüksek, güzel bir araç, tebrik ediyoruz. Yakıt tasarrufu sağlayan, çevre dostu, hybrid ve elektrikli araçların ülkemizde üretilmesi ve kullanılmasına desteklerimiz devam edecek” dedi.

  • Gaziantep’te ‘İzmir Modeli’ni anlattı

    Büyükşehir Belediyeleri Genel Sekreterler 2. Tecrübe Paylaşımı toplantısına katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Gaziantep’te ‘İzmir Modeli’ni anlattı.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından düzenlenen ‘Büyükşehir Belediyeleri Genel Sekreterler Tecrübe Paylaşımı’ toplantısına katıldı. Gaziantep’te düzenlenen toplantıya TBB Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, TBB Genel Sekreteri Hayrettin Güngör ile 30 Büyükşehir belediyesinin genel sekreterleri ve daire başkanları katıldı.

    3 gün süren toplantının ikinci oturumunda büyükşehirlerde görev ve kaynak paylaşımı konuları hakkında konuşan Dr. Buğra Gökçe, “İzmir Modeli çalışması, yerel yönetimlerin kentin kalkınması ve yaşam standardının artırılması için neler yapabileceği ve nasıl bir yol yöntem izleyebileceğini inceleyen, önemli ve Türkiye’de ki pek çok ile de örnek olacak bir çalışmadır. Hayata, insana, doğaya, havaya, suya, toprağa bakışımızı projelerimize yansıtmaya gayret gösterdik ve bunun sonucu da aldık. Örneğin çevre, su, tarım yatırımları konusunda bugün açık ara önde olmamız, bu 14 yıllık çabanın sonucudur. Tarım ve kırsalda yapılan projelerimiz Türkiye sınırlarını aşıp dünyanın takdirini topladı. İzmir modeli klasik belediye hizmetleri dışında bir şeyden söz ediyor; yaşam kalitesini artırma, katılımcı yöntemle projeleri uygulama, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik” şeklinde konuştu.

    Toplu ulaşımda yeni dönem

    Konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzun yıllardır toplu taşıma yapan birlik ve kooperatiflerin ESHOT çatısı altında, daha verimli çalışacakları sistemle ilgili bilgi de veren Genel Sekreter Gökçe sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İzmir’de Dikili ile Kiraz arasında 300 kilometre. Bergama ve Efes arasında 280 km. var. Bunların hepsinde özel taşımacılık yapılmakta. Böylesine uzun hatlarda büyükşehir belediyelerinin zarar eden otobüs şirketlerinin iki yolcu ile gidip gelmesini ve kar elde etmesini beklemek akıllı bir yönetim anlayışı olmaz. Bunun için buralardaki özel taşımacılık sistemlerinin belediye kurumlarına entegre edilmesini sağlamak lazım. TBMM, geçtiğimiz yasama yılının son gününde bir düzenleme yaptı. İlk defa bu anlamda kooperatiflere ilişkin bir düzenleme getirmiş oldu ve şimdi biz bu konu üzerine çalışıyoruz. Kent genelinde ulaşım hizmeti veren birlik ve kooperatiflerden hizmet alımına gideceğiz. Aynı garajda, minibüslerinden şoför kıyafetlerine ve kurallarına kadar ESHOT bünyesinde olacaklar ve bu araçlarda İzmirimkart geçecek. İzmir Modeli içerisinde ayırt edici özelliklerden biridir.”