Etiket: Mıyım

  • “Yapabilir miyim” diye başladı, 60 çeşit çikolata üretti

    “Yapabilir miyim” diye başladı, 60 çeşit çikolata üretti

    Erzurum’da iş kadını Şeyda Sönmez Ebren, çikolata üretmek için ’Madame Mai’ isminde mütevazı bir işletme açtı. Şu anda 60 çeşit çikolata ürettiklerini belirten Ebren, “Yapabilir miyim diye başladığım bu işte çok güzel çikolatalar elde ettim. Belçika çikolatasından yaptığımız 60 çeşit çikolatamız bulunmakta” dedi.

    Erzurum’da yaşayan 2 çocuk annesi Şeyda Sönmez Ebren, çikolata üretmek için imalathane açtı. Daha önceki üç yıllık çikolata hayatında sadece çikolata satan Ebren, hem üretip hem satabilmek için işletme açtı. Ebren gerekli eğitimleri aldıktan sonra dükkanında kendi çikolatalarını üretmeye başladı. Belçika çikolatası ile el yapımı çikolata üreten Ebren, şu an 60 çeşit çikolata üretiyor. Yakutiye ilçesi Kurtderesi Mahallesi’nde bulunan ‘Madame Mai’ adındaki çikolata işletmesinin açılışını ise geçtiğimiz günlerde Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen yaptı.

    Ürettikleri çikolataların tamamen el yapımı olduğunu söyleyen Şeyda Sönmez Ebren, “Üç yıllık çikolata hayatımda zaten çikolata satıyordum. Bir kadın işletmeci olarak kendi çikolata dükkanımı açsam yapabilir miyim dedim. Kadın kooperatif kuruluna da üyeyim. Yapabilir miyim diye başladığım bu işte çok güzel çikolatalar elde ettim. Belçika çikolatasından yaptığımız 60 çeşit çikolatamız bulunmakta. Çikolatalarımız tamamen el yapımıdır. Burada bir istihdam oluşturduk ve halkımıza hızlı şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Erzurum ve Türkiye için büyük bir marka olacağız”

    Dünyanın en iyi kakao çekirdeği toplayan firmasıyla çalıştıklarını kaydeden Ebren, “İleride büyüyeceğiz, Erzurum ve Türkiye için büyük bir marka olma hayalimiz var. Markamızı tescilli markamız ve çalışmalarımızda aynı hızla devam edecek. Çalışıyorum üretiyorum ve arkamdaki en büyük destekçim olan eşime teşekkür ediyorum. Pandemi nedeniyle şu an 4 personelimiz var. İleride bu sayının artmasını planlıyoruz. Dünyanın en iyi kakao çekirdeğini toplayan bir firmayla çalışıyoruz. Bu malzemeyi en iyi şekilde işlemlerden geçirip lezzetli çikolatalar haline getiriyoruz. İşletmemin adının ‘Madame Mai’ olmasının nedeni mavi rengini çok sevmemden kaynaklanıyor. Bu kelime mavi kadın anlamına geliyor” açıklamalarında bulundu.

  • İkinci el otoda ’’Kandırılır mıyım?’’ endişesi bitiyor

    İkinci el otoda ’’Kandırılır mıyım?’’ endişesi bitiyor

    Ticaret Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘İkinci El Araç Yönetmeliği’ kapsamında ikinci el araçlara ekspertiz raporu zorunlu hale getirilirken, araçlar mekanik veya elektrik arızası çıktığında garanti kapsamında tamir ediliyor. Asistans hizmetleri sektörü de hizmetlerini bu yönde geliştiriyor.

    İkinci el araca her geçen yıl rağbet artarken, otomobil hayali kuran binlerce kişi ise “Acaba kandırılır mıyım, aldığım araçta büyük sorun çıkar mı?” endişesi yaşıyor. Ticaret Bakanlığı, bu endişeleri yok etmek ve sektöre standart getirmek için 1 Eylül tarihinden itibaren ikinci el araç ticareti yapmak isteyenlere yetki belgesi ve araçlara ekspertiz zorunluluğu getirdi. Yönetmeliğe göre, ekspertizi yapılmayan araçlar satılamayacak, 2 ile 8 yaş arasındaki ve 160 bin kilometre altındaki araçlara, satış tarihinden itibaren 3 ay ve 5 bin kilometre garantisi uygulanacak. Asistans hizmetleri alanında sektörün liderlerinden biri olan Tur Assist ise yeni dönemde; Warranty Pratik &Warranty Plus İkinci El Otomobil Garanti Paketleri ile otomobil almak isteyenleri garanti altına aldığını duyurdu.

    Tur Assist Pazarlama Müdürü Nil Mutlu Turhan, “İkinci el otomobil garanti hizmetini 2003 yılından bu yana veriyoruz. Şimdi ise Ticaret Bakanlığı tarafından zorunlu hale getirildi. Yaklaşık 17 yıllık deneyimimiz ile bu yeni dönemde de önemli hizmetlerimiz olacak. Şirket olarak, bireysel müşterilerimize sunduğumuz Warranty paketleriyle ikinci el araçlara artı değer katmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Garanti kapsamındaysa ücret alınmıyor’’

    Turhan, sözlerini şöyle tamamladı: “İkinci el otomobilde alıcılar beklenmedik masraflar ile karşılaşabiliyor. Paketlerimizle ikinci el araç kullanıcılarını koruma altına alırken, bir yandan da Türkiye’nin her noktasına yayılmış geniş hizmet ağımız ile müşterilerimize hızlı ve profesyonel hizmet almaim kanı sunuyoruz. Ekspertiz raporu hazırlanırken, birçok parametreye bakılıyor. Kapsam dahilinde olmayan parçalar belirlenerek müşteri ile paylaşılıyor. Sorun olmayan parçalar ise garantimiz altında oluyor. Bir araç arızalanırsa durumuna göre çekici hizmeti veriyoruz. Sonra anlaşmalı servislerde arızası gideriliyor. Eğer arıza garanti kapsamındaki parçada gerçekleşmişse ücret talep edilmiyor’’.

  • Polisten kaçtı, yakalanınca “Ben terörist miyim niye bu kadar kovalıyorsun” dedi

    Konya’da polisle yaşanan kovalamaca sırasında aracını yol ortasına bırakıp kaçan alkollü sürücü, bir evin bahçesinde yakalanınca “Ben terörist miyim niye bu kadar kovalıyorsun” diye konuşurken, kız arkadaşı polisten araçtaki alkollü içkisini istedi.

    Olay, merkez Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi Karakayış Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara Caddesi sanayi bölgesinde devriye gezen polis ekipleri, durumundan şüphelendiği 42 SS 706 plakalı otomobile ’dur’ ihtarında bulundu. Sürücünün dur ihtarına uymayarak kaçmaya başlaması üzerine kovalamaca başladı. Polis ile sürücü arasında yaşanan kovalamaca Ankara Caddesi üzerinden Galericiler Sitesi, Yeni Toptancılar Sitesindeki çeşitli sokaklarda devam etti. Kaçan aracı durdurmak için çok sayıda polis ekibi de bölgeye sevk edildi.

    Aracını bırakıp kaçtı

    Kovalamaca sırasında sürücü Karakayış Caddesi üzerinde aracını bırakıp koşarak kaçmaya başladı. Polis ekiplerini fark eden şahıs bir evin bahçesindeki ağaçların arasında saklanırken yakalanarak gözaltına alındı. Alkol muaynesi yapılmak istenen ve polise güçlük çıkaran sürücü Erdal D.’nin “Ben terörist miyim niye bu kadar kovalıyorsun” demesi dikkat çekti. Alkol ölçümü yaptırmayan alkollü sürücü Erdal D.’nin hastanede yapılan testlerde 1.20 promil alkollü olduğu belirlendi.

    Alkollü sürücünün kız arkadaşı polisten araçtaki içkisini istedi

    Kovalamaca sırasında araçta bulunan sürücü Erdal D.’nin kız arkadaşı S.B. (17) de gözaltına alındı. Emniyetteki işlemler için ekip aracına bindirilen S.B’nin bu sırada polislerden araçtaki içkisini istemesi dikkat çekti.

    İkinci kez alkollü yakalandı, araç trafikten men edildi

    İkinci kez alkollü araç kullanmaktan yakalanan sürücüye, hız ihlali, kırmızı ışıkta geçmek, alkollü araç kullanmak, dur ihtarına uymamak, trafiği tehlikeye düşürmekten idari para cezası kesilirken, araç da trafikten men edildi. Araçtaki iki şahıs işlemlerin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

  • Bakan Müezzinoğlu: “Ben Sağlık Bakanı Mıyım, Hastalık Bakanı Mı”

    Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlıklı yaşam kültürünün gelişmesi gerektiğini belirterek, “Benden belediye başkanları, yöneticiler hep hastane cihaz istiyorlar. Yol yaptım diyerek bisiklet isteyen yok. Ben sağlık bakanı mıyım, hastalık bakanı mıyım” dedi.

    Sağlıklı Kentler Birliği tarafından düzenlenen 2015 Çevreci Tesis Ödülleri Töreni İstanbul Hilton Bosphorus Otel’de gerçekleştirildi. Törene Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda davetli katıldı.

    “BEN SAĞLIK BAKANI MIYIM, HASTALIK BAKANI MIYIM”

    Törende konuşan Bakan Müezzinoğlu sağlık sorununun sadece Sağlık Bakanlığı’na bırakılacak kadar basit olmadığını vurgulayarak, “Güçlü bir sorumluluk var. Sağlık bakanlarına kadar bırakılmayacak kadar önemli değerli. Çok paydaşlı sağlık diyoruz. Başbakanımızın başkanlığında 8 tane bakan ve yerel yönetimler STK’lar ve duyarlılık gösteren özellikle medyamız olmak üzere sağlığı çok paydaşlı tarif ediyoruz. Sağlıktaki hiç bir projemizi yerel yönetimlerle paylaşmadan şekillendirmeden yol almak istemiyoruz. Bakan olarak gelen taleplere bakıyorum, en çok sağlık bakanından istenen konular, ‘ilçemize hastane, ilçemize sağlık ocağı, ilçemize doktor, ilimize tomografi, hastane yatak kapasitesinin arttırılması’ Ben ‘Sağlık Bakanı mı hastalık bakanı mıyım?’ diye soruyorum” diye konuştu.

    “YÖNETİCİLER OLARAK DOĞMAMIŞ MİLYONLARCA NESİLLERİN GELECEĞİNDEN SORUMLUYUZ”

    Sağlıklı yaşam kültürünü teşvik ettiklerini anlatan Bakan Müezzinoğlu, “Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile belediyelerimiz ve yerel yönetimlerle planlıyoruz. Biz yöneticiler doğmamış milyonlarca nesillerin geleceğinden sorumluyuz. Siyasiler, yerel yöneticiler bugün yaşayanlara karşı sorumlu olduğu kadar yarın doğacaklara sorumluluğu var. Sağlıklı sokak, çevre temiz hava bırakamazsak, suyu kirletip tükettiysek, bu bireylerin sağlıklı olmalarıyla ilgili ortamı tahrip edip alkış aldıysak gündeliktir o alkışlar. Anlamlı ve değerli olmaktır önemli olan” şeklinde konuştu.

    “BİSİKLET İSTİYORUM DİYEN BELEDİYE BAŞKANI ÇIKMADI”

    Sağlıklı yaşam içim bisiklet kültürünün önemini de vurgulayan Müezzinoğlu, “Derdimiz birine bisiklet vermek değil. Böyle bir kültürü pencereyi aralayabilmek. Bana gelen 100 belediye başkanını 60 ‘ilçeme ilime hastane’ diye gelmiştir. ‘Bir milyon bisikletle ilgili 5 km yol yaptım’ diye bir tane belediye başkanı gelmedi. Ciddi mantalite değişimine ihtiyaç var. Belediye başkanına etraftan gelen talep bu. Kendini merkeze alan bireyin sağlıklı geleceği için talepleri olur. ‘Benim sokağım park alanım sağlıklı değil, spor alanları yapmıyorsunuz, yürüyüş ve bisiklet alanım yok’ Bunun için giden, belediye başkanını yoran üzen baskı yapan bir toplum algısını mantalite değişimini gerçekleştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “UYUŞTURUCU BU GİDAŞATLA ÇÖZÜLMEZ”

    Uyuşturucu probleminin de aynı mantalite çözülemeyeceğini savunan Bakan Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;

    “Bu gidişat böyle giderse, uyuşturucunun problem olmasından uzaklaşamayız. Mantalite, ruhen, fiziken, sosyal yönden birey, aile toplumu merkezi alarak geleceği şekillendirmeyen yönetimler problemi sivrisinekleri öldürebilir ama bataklıkları kurutamaz. Türkiye artık sorun üreten değil, sorun çözen değil geleceği doğru şekillendiren yönetim anlayışına geçmesi lazım. Geçtiğimiz yıllarda sorun üreten yönetimlerle sıkıntılarımız oldu. Sorun çözen yönetimleri yakaladık ama yetmez. Geleceği doğru şekillendiren, vizyonu doğru koyan yönetim anlayışına sahip yerel yöneticiler olarak sağlıklı dönüşümü sağlamalıyız. Biz kirleten olamayız. Biz kendimizi zarar vererek aynı noktaya taşımayız. Birilerine ağır bedeller ödeterek geleceği planlayamayız. Daha çok vererek, daha güzelini başararak bu yolculuğa hep birlikte katkı sağlamayı temenni ediyorum”

    “ŞEHİRLERDE EKOLOJİK RESTORASYONA İHTİYAÇ VAR”

    Törende konuşan İBB Başkanı Kadir Topbaş ise Türkiye’deki şehirlerde ekolojik restorasyona ihtiyaç olduğunu belirterek, “Artık dünya da ciddi endişe içinde. Dünyada sürdürülebilir yaşam için çevre olmazsa olmaz. Bunu bir çok yerde dile getirdik. Çözümler konusu yerel yönetimsiz olmaz. Çözüm ortağı olmak istiyoruz. Halkla en yakın iletişimi biz kuruyoruz. Binlerce yerel yönetici ve dünyanın en büyük ağını teşkil eden örgütler bir araya geldiler. Yarınları, dünyanın geleceğini kurtarmak için. Amazon’dan gelen belediye başkanları ile görüştüm. ‘Yağmur ormanları giderek yok oluyor, size bırakılsaydı daha iyi korurdunuz’ dedim. ‘evet’ dediler. ‘Dedelerimiz korumuştu’ Şimdi vahşi sistemin getirdiği maalesef büyük iş makineleri ile ormanlar yok ediliyor dendi. Anadolu köylüleri, kendi orman bölgelerinde yasaklar oluşturup bölgeleri koruyorlardı. Maalesef onların elinden alınınca kenara çekilince maddi değerler ön planda tutulduğu için tahrip edildi. Kaynakları yanlış kullandık” dedi.

    Büyükşehirlerde yaşan vatandaşların yaşam tarzlarını gözden geçirmesi gerektiğini savunan Topbaş, “Çevre hassasiyeti ve yeni alışkanlıklar oluşmalı. Bisiklet kullanacaklar, çevreyi kirletmeyen sistemler oluşturacaklar. Sanayici, çevreye zarar vermeyecek. Yönetimler de çevre duyarlı binalar için teşvik ödüller verecek. Ekolojik kıyametin eşiğindeyiz. Buzullar ısınmaya başladı Biz kendi yaşam alanlarımızda kendimizi değil dünyayı düşünmek zorundayız. İstanbul’un nüfusu 7 milyon olduğunda hava kirliliği had safhada idi ama şu anda kalite olarak dünya standartlarının üzerinde. 32 milyon metrekare aktif yeşil alan kattık. Milyonlarca ağaç diktik. Estetik kent ekolojisi açısından akan mikroorganizmalar açısından farklılık sağlıyoruz. Sürdürülebilir çevre için vatandaşların kararlara katılımı, vatandaş hassasiyetinin mutlaka dahil edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.