Etiket: misafir

  • Yrd. Doç.dr. Demirci: “Suriyeliler Türkiye’de Misafir Değil, Kalıcı”

    Mültecilere özel yeni siyaset geliştirmemiz gerektiğinin altını çizen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci, “Suriyeliler Türkiye’de kalıcı” dedi.

    Türkiye’de 2,7 milyon kayıtlı mülteci ve sığınmacı bulunuyor, geri kabul anlaşmasıyla bu sayının daha da artması bekleniyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci, Türkiye’deki Suriyelilerin yasal hakları, yaşadıkları sıkıntılar ve geri kabul anlaşmasının Türkiye açısından sonuçları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

    “Türkiye göç ülkesi olmasına rağmen, göçmenler ve sığınmacılarla ilgili yasal düzenlemelerimiz eksik” diyen Demirci, “Suriyelilere biz herhangi bir sığınmacı statüsü vermiş değiliz. Coğrafi sınırlama kriterimiz var, yani bir grubu sığınmacı kabul etmemiz için Avrupa’dan gelmiş olması gerekir. Dolayısıyla Suriyelilerin geçici koruma statüsü var. Geçici koruma statüsünün de iç hukukta yarattığı sıkıntılar var. Almaları gereken hizmetlerle ilgili çok büyük aksaklıklar oluyor. İnsanların geçici statüsü olduğu için sağlık hizmetine erişim, yasal çalışma biçimleri, kimlik ve oturum izni almakta zorlanıyorlar. Bizim ayrımcılıkla ilgili olarak yasal çerçevemiz mevcut değil” dedi.

    “AYRIMCILIĞA UĞRAYAN SURİYELİLER İÇİN YARGI SÜRECİ UZUN VE SIKINTILI”

    Mültecilerin ayrımcılığa uğradıkları zaman bunu bildireceği kanalların sıkıntılı ve kısıtlı olduğunu söyleyen Demirci, “Çok uzun yargı süreçleri olduğundan dolayı bu grup ciddi bir biçimde ayrımcılığa uğruyor. Gerek işyerindeki ödemelerde, gerekse gündelik hayat içerisinde ayrımcılığın belgelenmesi ve dava sürecine dönüşmesinde ciddi sıkıntılar mevcut. Önümüzdeki yıllarda da bu sıkıntıların artacağını düşünüyorum. Mesela Kronik hastalığı olan Suriyeliler sağlık hizmeti alamıyor, SGK sistemi içerisinde olmadıkları için ilaç masrafları tamamen bireysel olarak karşılamak durumunda, fakat bu insanlar bu masrafları karşılayacak ekonomik güce sahip değiller” açıklamalarında bulundu.

    “SURİYELİLER, TÜRKİYE’DE MİSAFİR DEĞİL KALICI, BUNU KABUL ETMEK LAZIM”

    Mültecilere özel yeni siyaset geliştirmemiz gerektiğinin altını çizen Demirci, “Öncelikle şunu kabul etmek gerekiyor, Suriyeli mülteciler uzunca bir süre burada kalacaklar. Çünkü Suriye’deki kriz çok uzadı, Türkiye’de kalan Suriyeliler de buraya alıştı. Şartlar düzelse bile büyük bir grubun geri dönmeyeceğini düşünüyorum. Mültecilere yeni hizmet ve politika alanı tanımlamamız gerekiyor. Doğan çocukların büyük kısmı burada doğdu ve burada sosyalleşecek, bu kuşak için eğitim konusunu çözmemiz gerekecek, çünkü kayıp bir kuşak olmasını istemeyiz. Kayıp kuşak demek başka toplumsal sorunlar demektir. Biz misafirperver bir toplumuz ve bunu sık sık dile getiriyoruz, artık misafir etme durumundan çıkmalıyız, çünkü Suriyeliler burada kalıcılar. Suriyelilere, bir takım temel haklardan yaralanabilsinler diye sığınmacı statüsü vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “MÜLTECİLER, ETKİN BİR ŞEKİLDE STK’LARDA YER ALMALI”

    Sivil toplum örgütlerine (STK) büyük görevler düştüğünü ifade eden Demirci, şu açıklamalarda bulundu;

    “Ön yargıları kırmakta STK’ların rolü büyük, STK’lar halktan kişilerin kurduğu örgütlenmelerdir. Mültecileri, bizi ve toplumuzu sömüren olumsuz insan grupları gibi görmekten ziyade topluma katkıda bulunabilecek insanlar olduklarını STK’ların topluma anlatması gerekiyor. Bir takım görsel, işitsel kampanyalarla bu desteklenebilir. Mültecilerde etkin bir şekilde STK’larda çalışmalılar. Geri kabul anlaşması resmi makamlardan Türkiye için ciddi avantajları olacağı düşünülerek imzalandı. İmzalanırken böyle lanse edildi. Fakat Türkiye’ye gelmek istemeyen bir gruptan bahsediyoruz ve bu grup sadece Suriyelilerden oluşmuyor. Türkiye göç yolu üzerinde ciddi bir merkez Pakistan, İran, Irak ve Afrika ülkelerinden insanlar göç ederken Türkiye’yi kullanıyor. Yeni geri kabul anlaşması sadece Suriyeliler için yapılmış değil bunu halka anlatmak gerekiyor. Gönderilen her Suriyeliye karşılık kamplarda sığınmacı başvurusu yapmış ve başvurusu olumlu karşılanmış biri insanın Avrupa’ya yerleşmesi söz konusu. Bu süreç zor bir süreç, bir kişiyi alacaksınız karşılığında resmi başvuru yapmış kişiyi göndereceksiniz bunun kaydının tutulması, denkliğinin gözetilmesi ciddi bürokrasi gerektirecek”.

    “SURİYELİLER, GERİ KABUL ANLAŞMASIYLA GERİ GELDİKLERİ İÇİN BİR TAKIM SIKINTILAR ÇIKARABİLİRLER”

    “İnsanlar rızalarıyla gelmediği için hoş olmayan şeylerle muhatap olabiliriz” uyarısında bulunan Demirci, “Özellikle medya bunun şahidi olabilir. Türkiye, geri dönen insan grubuyla ne yapacağına ciddi şekilde karar vermesi gerekiyor. Bir tür daha iyi korunan ama daha çok eşitsizliklere sebep olacak kamplar çıkabilir mesele son iki haftadır Türkiye’ye gelen insanların nerelerde barındırıldığını net olarak bilmiyoruz. Dikili ve Tekirdağ’da bir merkez kurulduğunu biliyorum sadece. O merkezde neler oluyor, ne gibi hizmetler sunulacak insanlara, hiçbir şeyden haberimiz yok, bu kampların nasıl işlediğini bizimde öğrenmemiz gerekiyor. Suriyeler’den hoşlanmayan fakat geri geleceklerini bilen halkın için ciddi bir kitle var onlara da bu durumu yeterince açıklamamız lazım” dedi.

  • Başkan Şinasi Gülcüoğlu Oran Genel Sekreterini Misafir Etti

    ORAN Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Kamil Taşçı Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu’nu ziyaret etti.

    Gerçekleştirilen toplantıda Başkan Şinasi Gülcüoğlu ve Genel Sekreter Kamil Taşçı ilçede hayata geçirilmesi düşünülen projeler üzerine fikir alışverişinde bulundular. Oldukça verimli geçen toplantıda Kültür, Tarih mirası ve sosyal yaşama alanlarına yönelik projeler masaya yatırıldı.

    Başkan Gülcüoğlu ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek “İlçemiz için oldukça önem arz eden projeleri konuşma, değerlendirme fırsatı bulduk. Nazik ziyaretlerinden dolayı Genel Sekreter Sayın Kamil Taşçı Beyefendiye teşekkür ediyorum” dedi.

    Toplantı sonrası ORAN yetkilileri ilçede bir dizi incelemede bulundular.

  • Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ne Misafir Oldu

    İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bölümü öğrencileri tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Genç Hukukçulara Tavsiyeler’ konferansının konuğu hukuk profesörü, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi oldu. Genç hukukçularla bir araya gelen Hatemi, “Temel değerlere sağlam kaya aramalıyız” diyerek hukukun bu sağlam kayaya dayandırılması gerektiğinin altını çizdi.

    “HUKUK ALANINDA ÇAĞIN GEREKLERİNE UYMAK ZORUNDA DEĞİLİZ”

    Hazreti İsa’nın sözüyle sağlam kayayı açıklayan Hatemi, “Hazreti İsa sağlam kaya konusunda şöyle diyor; ‘Binasını benim sözlerimin üzerine kuran sağlam kaya üstüne kurmuş olur. Sağlam kaya üzerine kurmamışsak yani sabit, değişmez evrensel ilkeler üzerine kurulmamışsa, kum üzerine bina yapmışız demektir dalga gelir binayı yıkar’. İşte bizde sağlam kayayı bulmalıyız. Hukukun temel ilkelerini bu sağlam kayaya yerleştirmeliyiz. Hukuk alanında çağdaşlık ne olursa olsun çağın gereklerine uymak demek değildir” şeklinde konuştu.

    “İNSANIN İMTİHANI SEVGİYE DAYALI DEĞERLERİ SEÇMESİDİR”

    “Üst ve Alt yapı kurumları değişince hukukun ve ahlakın sağlam temeli olmaz” diyen Hatemi, “Mesela köleliği ancak günümüzde tenkit edebiliriz. Eleştiririz ama şunu deriz alt yapı iktisadi ilişkiler bunu gerektirdiği zaman köleliği ahlaken tenkit etme yetkimiz yoktur. Çünkü ahlak, alt yapıya göre belirlenir. Oysa her devirde sömürünün, başkasını istismarın, başkasına zulüm etmenin kötü sayılması gerekir. Allah bize iradeyi cüz-iyeyi yani seçim serbestîsini vermeseydi o zaman ahlak ve hukuk kurallarının da anlamı kalmazdı. O yüzden insanın imtihanı da sevgiye dayanan değerleri seçmesi şeklinde görülür” dedi.

    Hukukun adalet ilkesinin, sevgiye dayandığını ifade eden Hatemi, “Hukukun temeli ilahı sevgiden gelir. Allah, hukuk ve ahlakın ortak normlarını korudu. Bu değerlerin seçilmesi gerektiğini insana hidayet etti. Sevgi ve hukukun ortak ilkesi eşitliktir, ayrım gözetmeksizin bütün insanların, eşit insan onuruna sahip olmasıdır” ifadelerini kullandı.

  • Hitit Üniversitesi Kargı Fen Lisesi’ni Misafir Etti

    Kargı Fen Lisesi ve Hitit Üniversitesi arasında yapılan akademik destek, yardımlaşma ve işbirliği protokolü çerçevesinde, Kargı Fen Lisesi’nden idareci, öğretmen ve öğrencilerden oluşan yaklaşık yüz kişilik bir grup Hitit Üniversite’sini ziyareti etti.

    Üniversitenin Sosyal Bilimler Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Karakaş’ın organize ettiği programda misafirlere, Yerel Yönetimler, İşletme, İktisat, Otelcilik ve Turizm, Otomotiv ile Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği bölümlerinin program tanıtımları, bölüm öğretim üyeleri tarafından yapıldı.

    Sosyal Bilimler Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Karakaş yaptığı konuşmada, meslek seçiminde kişisel eğilim ve mesleği sevmenin gerekliliğini, örneklerle öğrencilere açıkladı. Başarıya giden yollar konusunda da öğrencilere bilgiler veren Karakaş, Kargı Fen Lisesi ile yapılan protokol gereği, ilçeye üniversiteden gelinerek, seminerler verileceğini, birlikte projeler hazırlanıp yürütüleceğini söyledi.

    Hocaların öğrencilerden gelen soruları cevaplandırılmasından sonra, Okul müdürü Halil Dağ bir konuşma yaparak, üniversite ile yapılan iş birliği protokolünün önemine değindi. Öğrencilerin üniversite ortamını görerek, yaşayarak ve öğretim görevlilerini dinleyerek daha iyi motive olacaklarını söyleyen Dağ, ileri ki zamanlarda farklı programları gerçekleştirmek için yine Hitit Üniversitesini ziyaret edeceklerini belirtti.

  • Prof. Dr. Gül: “Misafir Öğrencilerimizin Uyumu İçin Özveriyle Çalışıyoruz”

    Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ABTÜ) Vekil Rektörü Prof. Dr. Aykut Gül, misafir öğrencilerin uyumu için özveriyle çalıştıklarını söyledi.

    Vekil Rektörü Prof. Dr. Aykut Gül, Öğrenci İşleri Daire Başkanı Nevzat Ardıç, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Vekili Okt. Bünyamin Oğuz ve Müdür Yardımcısı Okt. Latif İltar, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül’ü makamında ziyaret etti.

    Başkanlık tarafından desteklenen; Gaziantep Üniversitesi’nin genel koordinatörlüğü, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin ise koordinatör yardımcılığını yürüttüğü “Suriyeli Misafir Öğrencilere Türkçe Öğretimi Projesi” ve ABTÜ genel koordinatörlüğündeki “Suriye ve Iraklılar İçin İleri Düzey Türkçe Eğitimi Programı” hakkında yapılan görüşmede, Vekil Rektör Prof. Dr. Gül, Başkanlığın sahada yürüttüğü projelerde her türlü desteği vermeye devam edeceklerini vurgulayarak, yabancı öğrencilerin gerek eğitim süreçlerinde gerekse de kültürel uyumlarında her türlü sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini ve işbirliğinin artarak devam etmesini istediklerini belirtti.

    Göreve başladığı ilk gün ABTÜ TÖMER öğrencileriyle yemekte buluştuğunu dile getiren Vekil Rektör Prof. Dr. Gül, ayda en az bir defa sosyal etkinlik yaptıklarını, fırsat buldukça etkinliklere kendisinin de katıldığını, öğrencilere sadece öğretmenlik değil, annelik, babalık, ağabeylik ve ablalık yaparak Türkçe ile hayatlarında yeni bir pencere açmayı hedefleyen okutmanların, yaptıkları özverili çalışmaların kendilerini memnun ettiğini ifade etti.

    Başkan Doç. Dr. Kudret Bülbül, başkanlığın üniversitelerle işbirliğine çok önem verdiğini, yabancı uyruklu öğrencilerin sosyal ve kültürel uyumu ile Türkçe dil becerilerini geliştirmek için yapılan uygun projeleri desteklediğini ve Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile projelerde işbirliği yapmaya devam edeceklerini belirterek, Vekil Rektör Prof. Dr. Aykut Gül’e ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.