Etiket: Miniklere

  • Suriyeli miniklere otostopla oyuncak götürdüler

    Türkiye’nin dört bir yanından otostopla yola çıkan gezginler Mardin’de çadır kentte yaşayan Suriyeli çocuklara oyuncak götürdü.

    Mardin’de çadır kentte yaşayan Suriyeli çocuklar için bir araya gelen gezginler, İnterrail Türkiye adlı Facebook grubu üzerinden ’OyuncakRail’ kampanyası başlattı. Kısa sürede çok sayıda oyuncak toplayan gezginler, minik yüreklere oyuncaklarını Türkiye’nin birçok ilinden otostop yolculuğu yaparak ulaştırdı. Oyuncaklarına kavuşan çocukların yaşadığı mutluluk ise gözlerinden okundu.

    ’OyuncakRail’ kampanyasının başlamasına vesile olan Psikolojik Danışman ve Sokak Sanatçısı Erdal Çoban, Ağustos ayında gönüllü olarak gittiği Mardin’de çocukların patlak bir topla oynadığını görünce bu durumdan çok etkilendiğini belirterek oyuncak kampanyası başlatmaya karar verdiğini söyledi. Çoban, “Bahçeye çıktığımda patlak bir topun peşinde oynamaya çabalayan onlarca güleç yüzlü çocuk gördüm. Dillerini bilmediğim, savaş yorgunu bu çocuklarla ben de top oynadım. O anda mülteci çocukların, tüm dünyadaki patlak olmayan topları hak ettiklerini düşündüm ve aynı gün internet üzerinden bir oyuncak kampanyası başlattım” dedi.

    “Bu kadar adamız oyuncakları sırt çantalarımıza koyar götürürüz”

    Kampanya ile birlikte İzmir’de yaşadığı adresine Türkiye’nin dört bir tarafından tanımadığı insanlar tarafından oyuncaklar geldiğini ifade eden Erdal Çoban, “Oyuncakların sayısı o kadar çoğaldı ki yaşadığım evin her yanını kapladırlar. İzmir Alsancak’ta gezginleri ağırladığım oda tamamen doldu. Evime gelen gezgin sanatçı arkadaşım Onur Kaya ile oyuncakları nasıl götüreceğimiz konusunda sohbet ederken, ‘Bu kadar adamız alır sırt çantalarımıza koyar götürürüz’ dedi” ifadelerini kaydetti .

    “OyuncakRail’ fikri o anda doğdu” diyerek sözlerini sürdüren Çoban, “Bizler dünyaya bakışı yol açık, yola çık olan otostop ile gezmeyi seven, paylaşıma açık özgür insanlarız. Facebook üzerinden İnterRail Türkiye ve YardımRail grupları üzerinden duyurular yaptık ve oradaki arkadaşlar projeyi sahiplenip destek oldular. Türkiye’nin birçok şehrinden otostopçu gezginler topladıkları oyuncakları sırt çantalarına koyarak 1 Aralık Perşembe günü yollara çıktık” dedi.

    “Para geçmiyor”

    Etkinliğin en önemli kuralının paranın hiçbir şekilde geçmemesi olduğunu ifade eden Çoban, “Yol boyunca ulaşım yardımsever insanların araçları ile yapılacak ve konaklama da gönüllü olarak evlerini açıp bizleri misafir edecek yardımseverler tarafından sağlanacaktı. Oyuncakların büyük bir bölümü İzmir’de olduğundan ekipler 1 Aralık Perşembe günü İzmir’den yola başladık. İzmir-Mardin arasındaki 1500 km yol için birinci gün İzmir-Adana güzergahını tercih ettik. Otostopla Perşembe akşamı Adana’ya varıp bir gece konakladıktan sonra ordaki arkadaşlar ile birlikte 3 Aralık Cuma günü sabah yola çıkıp akşamında Mardin’e vardık” dedi.

    Yaklaşık 70 sırt çantalı ile Mardin’de yaşayan gönüllülerde Cuma akşamı konakladıktan sonra ekipler oluşturup iş bölümü yaptığını ifade eden Çoban, “Mardin merkezde, Kızıltepe ilçesinde ve Kabala Köyü’nde yaşayan mülteci çocuklara oyunlar ve şarkılar eşliğinde Cumartesi günü ilk dağıtımı yaptık. Pazar günü ise Midyat Belediyesi Başkan Yardımcısının girişimi ve yurt müdürünün hoş görüsü ile Midyat’ta bulunan mülteci kampında çocuklara oyuncaklar dağıttık” diye konuştu.

    Otostop ile İzmir’den yola çıkıp bin 500 kilometre yol kat ettikten sonra Mardin’e ulaşan Ege Üniversitesi Matematik bölümü öğrencisi Pınar Can Proje, “Çocukları mutlu etmek ve onların tebessümlerine şahit olmak için sırt çantalarımıza oyuncaklar doldurup heyecanla yola çıktık. Sonunda müthiş bir atmosferle karşılaştım. Birbirimizin dillerini bilmezken bile gözlerimiz ve yüreklerimizle anlaştık. Gücümüz yettiğince yardım ettik. Bu mükemmel paylaşımı, iletişimi asla unutmayacağım” dedi.

    “Bayram havası yaşadık”

    Son 6 aydır otostopla yurt içinde ve dışında gezen ve etkinlik boyunca fotoğraf çeken 19 Mayıs Üniversitesi öğrencisi Bülent Eren, “İnterrail Türkiye çatısı altında bulunan gezginlerden imkanı olanlar oyuncak yolladı, imkanı olmayanlar oyuncakları ulaştırmak için çocuklara sarılmak için emanetleri asil sahipleri çocuklara verebilmek için yollara koyuldu. Mardin’de çadır kentteki mülteci çocuklara oyuncakları dağıtarak, tek tek sarılarak, oyunlar oynayarak, şarkılar söyleyerek bir bayram havası yaşadık. Çocuklarla biz çocuk olduk. Çocukların yüzlerindeki gülümsemeleri gerçekten görmeye değerdi” diyerek emeği geçen herkese teşekkür etti.

    Mülteci çocukların mutluluğunun tarif edilemez olduğunu belirten Çoban, “Ayakları yalın, kıyafetleri ince, yüzleri kirli çocuklara dikenli teller ardında hayaller kurdurmayı başaran bu proje Türkiye ve Dünya tarihinde Otostop ve Couchluk sistemi ile yapılmış en anlamlı proje oldu. Ülkenin her karış toprağını maddi bir kaygı olmadan dolaşıp sahiplenen bu gezginler sayesinde din, dil, ırk ayrımı olmadan insanların bir araya gelip umudu büyütebileceği ve başka insanlara ilham olabileceği binlerce insana gösterildi” şeklinde konuştu.

  • Mehmet Topal’dan lösemili miniklere doğum günü partisi

    Milli Takım ve Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Mehmet Topal, lösemili çocuklar için doğum günü düzenledi.

    Mehmet Topal ev sahipliğinde gerçekleştirilen kutlamaya, ünlü komedyen Yavuz Seçkin, eski milli basketbolcu ve Türkiye Basketbol Federasyonu menajeri Kerem Tunçeri, Emine Ün ve eşi Tolga Karakaş da katıldı. Doğum günü partisi için çocuklara sürpriz yapan sanatçı Deha Bilimliler ise miniklerin istedikleri şarkıları seslendirerek onlara eğlenceli anlar yaşattı.

    Topal, çocuklara, FB Store’dan hazırlattığı hediyelerle sürpriz yaptı. LÖSEV Bölge Koordinatörü Zuhal Ön, yaptığı konuşmada, Mehmet Topal’a teşekkür ederek, “Her ay doğan çocuklarımız için yapacağımız doğum günü organizasyonlarını gelenekselleştireceğiz, bu geleneğinizim ilkini böylesi güzel bir organizasyonla gerçekleştirdiğiniz için size ve kıymetli eşiniz Selda Topal’a tüm çocuklarımız adına teşekkür ediyoruz, onlara en unutulmaz doğum günü partisi oldu” dedi.

    Minik Emin, Recep Tayyip Erdoğan şarkısı istedi

    Yaptığı espriler ve taklitler çocukları kahkaha krizine sokan Yavuz Seçkin’in ardından sanatçı Deha Bilimlier şarkılarıyla coşkulu anlar yaşattı. Sırayla tüm çocukların istediği şarkıları seslendiren sanatçı Deha Bilimliler, en ilginç isteği ise 4 yaşındaki lösemi hastası Emin Kaan Şeneloğlu’ndan aldı. Emin Kaan, sanatçı Deha’ya, “Recep Tayyip Erdoğan şarkısı istiyorum” dedi. İlk etapta hangi şarkının istendiğini anlayamayan Deha, “Beraber Yürüdük Biz Yollarda’ şarkısını mı istiyorsun?” diye sordu. Verdiği cevap hiç değişmeyen minik Emin Kaan, “Recep Tayyip Erdoğan şarkısı, hani babamla arabada hep dinliyoruz ya, işte o” dedi. Deha’nın imdadına miniğin annesi yetişip, “Emin’in en sevdiği şarkı Dombıra” dedi. Bunun üzerine partiye katılanlar hep birlikte “Dombıra” şarkısını söyledi.

    Basketbolcu olmak isteyen çocuklar ise Kerem Tunçeri’yi yakın markaja aldı. Bu ilgiyi karşılıksız bırakmayan Tunçeri ise çocuklarla sohbet edip, bol bol selfie çektirdi.

    Partide, Topal Ailesi’nin 5 yaşına basan oğlu Metmethan için de sevdiği karakterden yapılmış pasta ile sürpriz yapıldı. Bez bebek yapım atölyesinde yılbaşı alışverişi için kel bebek yapan Yavuz Seçkin kahkahalara neden oldu. Yaptığı kel bebeği satın alarak, Mehmethan Topal’a hediye eden Seçkin, “5. yaşının anısına bu bebeğe baktıkça beni hatırla” diye espri yaptı.

  • Polisten miniklere altın tavsiyeler

    Samsun Bafra İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği tarafından yapılan bilgilendirme toplantısında ana sınıfı öğrencilerine ’altın’ niteliğinde bilgiler verildi.

    İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amiri Komiser Murat Yüksek ve Toplum Destekli Polislik Büro Amirliğinden Başpolis Metin Cabbar tarafından Gazi İlkokulu Ana Sınıfı öğrencilerine uyulması gereken kurallar hakkında bilgi aktarıldı. Polisin can ve mal güvenliğini koruyan bir kurum olduğunu söyleyen Asayiş Büro Amiri Komiser Murat Yüksek, ana sınıfı öğrencilerine tanımadıkları kimselerin yanına gitmemeleri ve onların verecekleri hiç bir şeyi kabul etmemelerini konusunda uyarılarda bulundu.

    Başpolis Metin Cabbar ise cadde ve sokaklarda bisiklet kullanmamanın tehlikeli olduğunu, bisikletlerin oyun alanı içerisinde, çocuk parklarında veya evlerin bahçelerinde kullanılması gerektiğini söyledi. Cabbar çocukları şu tavsiyelerde bulundu: “Annenizin olmadan ve onlar yanınızda olmadan sokağa çıkmayın. Tanımadığın bir kişi sizi zorla götürmek isterse ’hayır’ diyerek çevreden yardım istemek için ’imdat’ diye ses çıkartın. Tanımadığınız bir kişi size şeker veya bir şey vermeye kalkarsa sakın almayın. Evde yalnız kaldığınızda kapı zili çaldığında ’kim o’ deyip merak ederek kapıyı aralayıp bakmayın ve kesinlikle kapıyı açmayın. Eğer açarsanız o kişi içeri girer ve size zarar verebilir.”

    Konuşmaların ardından öğrencilere boyama kitabı ve çikolata dağıtıldı.

  • Yaz saatinin sabitlenmesi okula yeni başlayan miniklere yaradı

    Her yıl okulların açılmasından kısa bir süre sonra kış saati uygulamasına geçilmesinin özellikle okula yeni başlayan öğrencileri olumsuz etkilediğini belirten Doğa Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Merve Kuruhasanoğlu, “Yaz saatinin kalıcı hale getirilmesi, çocukların alıştıkları biyolojik düzenlerini devam ettirmesini sağladığı için okula adaptasyon sürecini kısaltmış oldu” diye konuştu.

    Bu yıl kış saati uygulamasının yürürlükten kaldırılması, okula yeni başlayan çocukların okula adaptasyon sürecini olumlu etkiledi. Güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bu yıl, önceki yıllarda Bakanlar Kurulu kararıyla Ekim ayında geçilen kış saati uygulamasına son verildi. Yeni düzenleme ile ilgili uzun süredir çalışma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yaz saatinin kalıcı hale getirilmesi ile daha fazla enerji tasarrufu sağlamayı amaçlarken, uygulamanın özellikle anaokuluna ve ilkokula yeni başlayan minik öğrencilere olumlu etkisi oldu.

    Yaşları küçük öğrenciler uyum sorunları yaşıyordu

    Merve Kuruhasanoğlu, anaokuluna ve ilkokul birinci sınıfa başlayan çocukların okula adaptasyonunun diğer öğrencilere göre daha uzun sürdüğünü belirterek, önceki yıllarda okullar açıldıktan kısa bir süre sonra kış saati uygulamasına geçilmesinin okul düzenine yeni alışmaya başlayan öğrencilerin tekrar adaptasyon sorunu yaşamasına neden olduğunu kaydetti. Merve Kuruhasanoğlu ayrıca, “Okula başlama süreci, çocuk için zaten alıştığı düzenin değiştiği ve yepyeni bir düzene uyum sağlamasını gerektiren önemli bir süreç. Onun hayatında önemli bir değişiklik bu. Öğrenciler, saat değişikliği nedeniyle erken kalktıkları için biyolojik düzenleri bozuluyordu. Bu süreçte okula geç kalmalar artıyor, özellikleri yaşları küçük öğrenciler yorgun olduklarından şikayet ediyorlardı. Dersleri takip etmede sorun yaşıyorlardı. Bu faktörler okula zaten yeni yeni alışmaya başladıkları adaptasyon sürecinin uzamasına neden oluyordu. Yaz saati uygulamasının devam etmesi, bu yıl öğrencilerimizin okula uyumunu sağlamakta hem bizim, hem de anne babaların işini kolaylaştırmış oldu” şeklinde açıklamalarda bulundu.

    Öğrenciler karanlıkta kalmıyor

    Yaz saatinin kalıcı olmasının ardından kış aylarında güneş daha geç doğduğu için işe gidenler ve öğrenciler eskisine göre daha karanlıkta kalkıyor. Buna karşılık mesai ve eğitim saatlerinde karanlık süre azalmış oluyor ve geçiş dönemindeki olumsuzluklar yaşanmıyor. Sabah dersi 09:00’da başlayan, 17:00’de biten öğrenciler hiç karanlıkta kalmıyor.

  • Miniklere Aşı Bilinci Kitabı

    24-30 Nisan tarihleri arasında kutlanan 11. Avrupa Aşı Haftası etkinlikleri kapsamında ana sınıfı öğrencilerine boyama kitabı hediye edildi.

    Halk Sağlığı Müdürlüğü Şehbal Baydur Toplum Sağlığı Merkezi tarafından düzenlenen etkinlik Türdü 100. Yıl İlkokulunda yapıldı. Etkinliğe Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Nuri Ceyhan, Şehbal Baydur Toplum Sağlığı Başkanı Dr. Ayhan Çöpoğlu katıldı. Etkinlikte Türdü 100. Yıl Ana Sınıfı öğrencilerine balon dağıtımı yapılırken, ardından aşı ile ilgili boyama kitabı dağıtıldı.

    Etkinlikte Toplum Sağlığı Merkezi uzmanları aşı ile ilgili çocuklara bilgi verirken, aşının sağlık açısından önemine değinildi.