Etiket: milyon

  • Bakan Kurum: “1 yılda 148 milyon TL’lik cezai işlem yaptık”

    Bakan Kurum: “1 yılda 148 milyon TL’lik cezai işlem yaptık”

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gediz nehri üzerinde incelemelerde bulundu. Bakan Kurum, 2019 yılında Türkiye’de 54 bin 163 çevre denetimi yaparak 148 milyon liralık cezai işlem uyguladıklarını açıkladı.

    Bakan Kurum, Kütahya ve İzmir arasındaki Gediz nehri üzerindeki 33 farklı noktada çevre denetimlerine ve su analizlerine başladıklarını dile getirerek, “Bakanlık olarak 81 ilde çevre denetim faaliyetlerini yürütüyoruz. Bu kapsamda 2019 yılında 54 bin 163 çevre denetimi gerçekleştirdik. Bu çerçevede 148 milyon lira cezai işlem, aynı zamanda 289 işletmenin de faaliyetlerini durdurduk. Şu anda Kütahya’dayız, burada Gediz havzamız var. Gediz nehrimiz Kütahya il sınırları içerisinde Murat ve Şaphane dağlarından doğuyor Foça ve Çamaltı tuzlası arasından da İzmir körfezine dökülüyor. Toplamda 17 bin 500 kilometrekarelik çok önemli bir havzamız. Hem bölgemiz için hem de bölgemiz çeperindeki illerimiz için tarım, istihdam anlamında ülkemize katkı sağlayan bir havza. Bu çerçevede de bakanlığımız, denetim faaliyetlerini 33 ayrı noktada havzamızda yapacaklar. Şu anda bir denetim gerçekleştirdik, numuneler aldık ve bu numuneler çerçevesinde de denetimlerimizi yapacağız. Bu konuda çevre mevzuatına uygun olmayan işletmelere cezai işlemler, yine kapatma işlemlerini yapacağız” ifadelerini kullandı.

    “Su içilebilir su kalitesinde, arıtılmış şekliyle deremizde deşarj ediliyor”

    Yapılan denetimlerde Türkiye’deki tüm havzaları korumaya çalıştıklarını ifade eden Bakan Kurum, “Bu çerçevede biliyorsunuz 2015 yılında bölgemize ilişkin bir çevre projesi başlatmıştık. Bu proje kapsamında 27 atık su arıtma tesisiyle Gediz havzasında 20 belediyeye atık su inşası gerçekleştirerek bölgenin nüfusunun yaklaşık yüzde 95’ine atık su arıtma hizmeti veriyoruz. Şu an üzerinde bulunduğumuz nehirde atık su arıtma tesislerinden arıtılarak akan su arkadaşlarımız buradan numune aldılar. Su içilebilir su kalitesinde, arıtılmış şekliyle deremizde deşarj ediliyor” dedi.

    Bakan Kurum, sadece Gediz havzasında 2,5 yılda 5 bin 700 denetim yaptıklarını vurgulayarak, “Son 2,5 yılda Gediz havzasında 5 bin 700 denetim gerçekleştirdik ve 309 tesise de 17 milyon lira cezai işlem yaptık. Bakanlığımızın mobil araçları bu bölge için 1 hafta içerisinde Kütahya ilimizden başlayıp, İzmir’e nehrimizin en son noktası olan Foça sınırlarına kadar denetimlerini 33 ayrı nokta da gerçekleştirecekler. Vatandaşımızın can sağlığı adına yine çiftçimizin bu bölge de tarım sulamasını en iyi kalitede alıp yapabilmesi adına bu denetimlerimizi yapıyoruz. Bu noktada 2022 yılına kadar da izleme noktamızı 364’e çıkaracağız. Tüm denizlerimizde 11 enstitü, 3 araştırma gemisi ve toplam 353 noktada 3’er yıllık düzenli periyotlarda bu denetimlerimizi gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

  • Bakan Pakdemirli: “18 milyon dekar araziyi sulamaya açtık”

    Bakan Pakdemirli: “18 milyon dekar araziyi sulamaya açtık”

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 18 milyon dekar araziyi sulamaya açtıklarını belirterek, KOS’un (Konya Ovası Sulama Projesi) GAP’tan sonraki Türkiye’nin en büyük 2. entegre sulama yatırımı olduğunu ifade etti.

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’nin ikinci büyük entegre sulama projesi Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamında yer alan Konya-Çumra Projesinin 3. Merhalesi KOS 1,2,3’ün açılış törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul’dan canlı bağlantı ile katıldı. Bakan Bekir Pakdemirli, son 18 yılda yakaladıkları büyük ivmeyle 18 milyon dekar araziyi sulamaya açtıklarını söyledi.

    “Şu anda ülkemizde 66 milyon dekara ulaşan sulama alanımız var”

    Tarımsal üretimde, yaklaşık 50 milyar liralık bir hasıla artışının altyapısını oluşturduklarını anlatan Bakan Pakdemirli, “Şu anda ülkemizde 66 milyon dekara ulaşan sulama alanımız var. İnşallah 2023 yılına kadar bunu 85 milyon dekara ulaştıracağız. Su zengini bir ülke olmadığımızdan, bir damla suyu bile israf etmemek adına; tarımsal sulamada modernizasyon çalışmalarına hız verdik. 2000’li yılların başında yüzde 6 olan modern sistemleri, bugün yüzde 28’e çıkardık. İnşaatı devam eden projelerimizle birlikte, hedefimiz modern sistemleri yüzde 94 seviyesine çıkarmaktır” dedi.

    “GAP’tan sonra Türkiye’nin en büyük 2. entegre sulama yatırımıdır”

    Konya Ovası Projesinin (KOP) tarihinin 1800’lü yıllara kadar uzandığını kaydeden Bekir Pakdemirli, “2. Abdülhamid Han’ın da rüyası olan bu proje; sulamadan, tarımsal üretim artışına, enerjiden, ağaçlandırmaya kadar birçok yatırımı içine alan büyük bir kalkınma projesidir. Konya Ovası Sulama Projesi; GAP’tan sonra Türkiye’nin en büyük 2. entegre sulama yatırımıdır. Son 18 yılda büyük bir hız verdiğimiz bu proje, bütün üniteleriyle tamamlandığında, başta Konya olmak üzere, 7 ilimizde toplam 15,5 milyon dekar arazi sulanacak ve ülkemiz ekonomisine yıllık 21 milyar lira katkı sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Ekonomiye yıllık 2,5 milyar liralık katkı sağlandı”

    KOP projesinde tamamlanan yatırımlara değinen Bakan Pakdemirli, “Şu ana kadar yaptığımız 43 milyar liralık harcama ile, 8,3 milyon dekarı Konya’da olmak üzere, toplam 10,7 milyon dekar alanı sulamaya açtık. Böylece planlamalarımızın yüzde 70’ini tamamladık. KOP’un en büyük ve geniş sulama projesi Konya-Çumra projesidir. 3 aşamadan oluşan proje ile, Yukarı Göksu Havzasından Akdeniz’e boşalan suları, üç baraj ve Mavi Tünel vasıtasıyla Konya Kapalı Havzasına aktarıyoruz. Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel, 2015 yılında işletmeye açıldı. Böylece, Konya Ovasında 1,5 milyon dekar alan sulamaya açılarak, ekonomiye yıllık 2,5 milyar liralık katkı sağlandı. Ayrıca, 160 milyon metreküp içmesuyu Konya ilimize verildi. 3. aşamadaki diğer yatırımlar bittiğinde, Konya Ovasında sulanan alan 1,83 milyon dekara çıkacaktır” diye konuştu.

    “Toplam 15 adet yatırım da devam etmektedir”

    Devam eden sulama yatırımlarına değinen Pakdemirli, “Göksu nehri üzerinde yapımı devam eden, Afşar Hadimi ve Bozkır Barajları da, yüzde 99 oranında tamamlandı, yılsonunda su tutmaya başlayacaktır. Ayrıca, Mavi Tünel ve HES’ten oluşan Göksu Derivasyonu kapsamında, Apa – Hotamış İletim Kanalı ve Hotamış Depolaması tamamlanmış olup, Afşar-Bağbaşı Hadimi Tüneli ile birlikte, toplam 15 adet yatırım da devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

    Sulamaya açılacak olan yatırımlara değinen Bakan Pakdemirli, bugün 510 milyon liralık yatırımla, Konya Kapalı Havzası içerisinde; Çumra, İçeri Çumra, Doğanlı, Dineksaray, Alibeyhüyüğü bölgelerindeki 72 bin 650 dekarlık alanı modern sistemlerle sulamaya açtıklarını belirtti. 230 kilometre uzunluğunda sulama şebekesi, muhtelif tipte 983 adet sanat yapısı ve 10 kilometre uzunluğunda tahliye kanalı inşa edildiğini aktaran Pakdemirli, “Sulamayla birlikte bu bölgedeki çiftçimizin geliri, dekar başına yaklaşık 900 lira artacak, böylece ülke ekonomisine yıllık 65 milyon lira katkı sağlanacaktır. İlaveten 7 bin kişiye de istihdam imkânı oluşacaktır. Ayrıca, bütçe dışı kaynaklarla, Konya’da; 17 yeni sulama projesi başlattık. 2.9 Milyar lira tutarındaki bu projelerle; 425 bin dekar araziye sulama suyu, 360 bin dekar araziye de sulama modernizasyonu imkânı sağlayacağız” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından Bakan Pakdemirli ve protokol mensupları birlikte butona basarak açılışı gerçekleştirdi.

  • Bolu’da 12 milyon harcanan Köroğlu Park çürümeye terk edildi

    Bolu’da 12 milyon harcanan Köroğlu Park çürümeye terk edildi

    Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 2016 yılında yapımına başlanan ve yüzde 80’i tamamlandıktan sonra atıl halde kalan Köroğlu Park’la ilgili olarak, “At da çürüyor, bina da çürüyor. Bari atı bize geri verin. Uygun bir yerde, uygun bir yükseklikte bu atı koyalım” dedi.

    Bolu Belediyesi tarafından Alpagut mahallesinde 2016 yılında yapımına başlanan ve yüzde 80’i tamamlanan uluslararası Köroğlu Parkı’nda çalışmaların durmasıyla park atıl halde kaldı. İçerisinde 70 metre yüksekliğe konulan 19 ton ağırlığında ünlü halk ozanı Köroğlu’nun dev bir heykelinin de bulunduğu park, 31 Mart yerel seçimleri döneminde millet bahçesi olması yönünde karar verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Bolu ziyareti sırasında parkın millet bahçesi olacağı duyuruldu. Dönemin AK Partili belediyesi parkın yer tahsisini Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne verdi. Seçimlerin ardından Bolu Belediyesi’nin CHP’ye geçmesiyle birlikte çalışma yapılmayan Köroğlu Park çürümeye terk edildi.

    “Sarhoşların mekanı haline geldi”

    Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Köroğlu Park’ın tamamlanması için kendilerine tahsis edilmesi konusunda defalarca başvuruda bulunduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını belirterek, “Sarhoşların mekanı haline geldi. Camlar, kapılar kırılıyor. İçeridekiler çalınıyor. Ciddi anlamda zarar görecek. Bakanlığa yazı yazdık. Ya bize burayı devredin, biz tamamlayalım yada millet bahçesi yapacaksanız bir an önce çalışmaya başlayın. Bu yazıya 3 ay cevap gelmemişti ama basın açıklaması yapınca 1 saat sonra cevap geldi. Geri de vermediler, herhangi bir çivi de çakmadılar. İçerisi de görünmesin diye demir kapıyla kapatmışlar. İçerideki çürüme görünmesin diye yapılan bir iş. Dolayısıyla teklifimizi tekrar ediyoruz. “Sizin burayı yapacağınız yok. Ya bize burayı geri verin. Biz eski projemizi revize ederek burayı güzelleştirelim. Eksik imalatları tamamlayalım. Bunu yapmayacaksanız, burası için Bolu halkının cebinden 12 milyon lira çıkmış. Onun parasını bize verin” dedik. Ona da red cevabı geldi” dedi.

    “Yoldan geçen, ‘Bu horoz şekeri mi?’ diyor”

    İnsanların parkta bulunan Köroğlu heykeliyle dalga geçtiklerini kaydeden Özcan, “O zaman üçüncü bir teklifim daha var. At da çürüyor, bina da çürüyor. Bari atı bize geri verin. Uygun bir yerde uygun bir yükseklikte bu atı koyalım. En azından Bolu’nun simgesi gerçekten geçen tarafından görünsün. Şu anki hali 61 metre yükseltmişler. Yoldan geçen, “Bu horoz şekeri mi?” diyor. “Bu kelebek mi?” diyor. Otobandan bakınca bir şeye benzemiyor. Ya bize geri verin. Biz düzenleyelim yada atımızı verin. Artık insanların dalga geçmesi gücüme gidiyor. Kelebek mi? Horoz şekeri mi?” ifadelerini kullandı.

  • Körfez’de KHK’lı işçilere 2 milyon lira ödeme

    Körfez’de KHK’lı işçilere 2 milyon lira ödeme

    Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, KHK ile kadroya geçen işçilere verdiği sözü tutarak bugüne kadar ödenemeyen farkların 3 taksitle ödenmesi için imza attı.

    Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, KHK ile kadroya geçen işçilere verdiği sözü tuttu. Başkan Söğüt, seçim döneminde 2019 yılı asgari ücret farkı kadar KHK’lı işçilere ücret zammı yapacağını müjdelemişti. Ama yasal engeller dolayısıyla 2020 Haziran ayını işaret eden Başkan Söğüt, dün işçiler ve sendika yetkilileri ile bir araya geldi. Teknik Hizmetler Alanı’nda gerçekleştirilen protokol törenine Başkan Şener Söğüt’ün yanı sıra başkan yardımcıları İbrahim Çırpan, Osman Yurt ve Levent Yılmaz, Birim Müdürleri, Belediye-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Osman Şar ve KHK’lı işçiler katıldı. birliktelikte konuşan Belediye-İş Şube Başkanı Osman Şar, “Bugün burada bizleri buluşturan, müjdeyi verecek olan Başkanımıza teşekkür ediyorum. Uzun zamandır beklediğimiz bir müjdeydi. Belediye Başkanımız her görüşmemizde bu konuda çalışma yaptığını belirtiyordu. Emeği geçen başkan yardımcılarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

    Daha sonra konuşan Şener Söğüt, “15-16 ay önce seçimlerden önce burada sizlere bir söz vermiştik. KHK kapsamında kadroya geçen çalışanlarımızın 2019 yılı asgari ücrete gelen zam farkını yansıtma konusunda sözümüz olmuştu. Seçimden sonra hemen gerekli adımı atmak istedik ama önümüze yasal engeller çıktı. Biz söz veren ve bunu unutan siyasetçilerden olmadık, olmayacağız da. Önümüzde bazı yasal engeller vardı. Yasal sürecin bitmesini bekledik. O süreçte Haziran ayı itibari ile sona erdi. Sendika başkanımızla da her bir araya geldiğimizde kendisine Haziran 2020’de sözümüzü tutacağımızı söyledik. Sağ olun sizler de bu süreçte sabırlı davrandınız. Hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Sözlerini tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Söğüt, “Çalışanın alın teri kurumadan hakkını vermek gerekir. Bizim anlayışımız bu. Bugün engellerimiz kalktı ve farkları geriye dönük olarak hesapladı. 199 KHK’lımıza 10 bin 156 TL brüt fark verdik. Toplamda 2 milyon 21 bin 203 TL ödeme gerçekleştireceğiz. Bunu 3 parçada; İlkini Temmuz 2020’de, ikincisi Ekim 2020’de, üçüncüsü de Ocak 2021’de yansıtacağız. Ayrıca artık KHK’lı çalışanlarımız diğer çalışanlarımız gibi sosyal haklara sahip olacak. İki ikramiye alacaklar. Önümüzdeki ilk toplu iş sözleşmesi tarihi olan Ocak 2021’de de tüm çalışanlarımız gibi gerekli zamları alacaksınız” şeklinde konuştu.

    Yapılan konuşmaların ardından karşılıklı olarak imzalar atıldı. Sendika yöneticileri ve çalışanlar da Başkan Söğüt’e teşekkür etti.

  • 2 milyon maske üretimine destek olanlara plaket ve sertifika

    2 milyon maske üretimine destek olanlara plaket ve sertifika

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde, Kovid-19 salgını ile mücadeleye destek olmak amacıyla Ordu Üniversitesi ve Fatsa Belediyesi iş birliği ile gerçekleştirilen 2 milyona yakın tıbbi maske üretiminde emeği geçenlere plaket ve sertifika verildi.

    Fatsa Meslek Yüksekokulunda gerçekleştirilen programa Fatsa Kaymakamı Ömer Lütfi Yaran, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Niyazi Taşçı, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Latif Kelebekli, Fatsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Mehmet Letif Bayram, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademik ve idari personel ile davetliler katıldı.

    Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar, “Dünyamızı etkisi altına alan bu pandemi sürecinde birçok öz varlığımızın kıymetin farkına vardık. Herkes kendi mahallinde üzerine düşeni yaptığı zaman bizim Türk toplumumuzun geçmişinde olduğu gibi zor dönemlerde bir araya gelebilme yeteneği sayesinde bugün Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, Sağlık Bakanımızın koordinatörlüğünde ülke genelinde çok başarılı bir çalışma yürüttüğümüzü görüyoruz. Gelişmişlik düzeyi kitaplarda okuduğumuz, televizyonlarda dinlediğimizde acaba biz de bir gün bu seviyeye gelebilir miyiz diye mücadele ettiğimizde birçok toplumun, birçok ülkenin bu pandemi sürecinde sınıfta kaldığını görüyoruz. Fakat temelleri çok sağlam bir sistem üzerine oturmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin bu süreçten çok daha güçlenerek çıktığını birçok ülkeye tıbbi malzeme desteği ve yardımında bulunduğunu hatırlatmak isterim. Her bölgede olduğu gibi bizde ilçemizde bu süreci Kaymakamlığımız ve üniversitemiz organizatörlüğünde çok başarılı şekilde yaşadık. Bugün Türkiye’de dile gelmesi çok zor bir rakamda maske üretimi gerçekleştirdik. Ürettiğimiz maskeleri kamu kurum ve kuruluşlarına dağıtırken bir taraftan da vatandaşlarımıza ulaştırma noktasında ne gibi kolaylıklar sağlarız diye düşündük. Gerek gönüllü çalışanlarımız gerekse belediye personellerimiz ile birlikte kurmuş olduğumuz ekiple ilçemizde bulunan 40 bin haneye 10’lu paketler halinde hazırlanmış yaklaşık 450 bin maskeyi kapı kapı dağıtarak Türkiye’de görülmemiş bir örnek çalışmayı yürüttük. Herkes kendi çöplüğünden sorumludur, derler. Biz de ilçemizde maske konusunda en ufak bir çatlak ses çıkarmadan tüm kurum ve kuruluşlarımızla koordineli bir şekilde bu sürecin başarıya ulaşmasında üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyorum. Bu sürecin başarılı yürütülmesi için Rektörümüzden, Kaymakamımızdan ne talebe ettiysek 1 milyon 800 bin maskenin üretilmesinde gerekli olan makine ve materyallerin sağlanması için hiçbirini ikiletmeden üzerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Ben ilçemizdeki vatandaşlarımız adına Kaymakamımıza ve Rektörümüze şükranlarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Son günlerde vaka sayıları biraz artış gösterse de bunun devletimizin kontrolünde olduğunu düşünüyorum. Bu virüsün daha fazla yaygınlaşmaması için gereken tedbirlerin en üst seviyede tutulması lazım. O yüzden maske kullanımı ve sosyal mesafe kuralları çok önemli. Devlet, millet el ele seferberliği adı altında bu sürece katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

    Fatsa Kaymakamı Ömer Lütfi Yaran ise, “Virüsün ülkemizde ilk ortaya çıktığı Mart ayından bugüne kadar çok ciddi çalışmalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bunun en önemli ayaklarından biri de maske konusuydu. Maske ihtiyacının karşılanması hususunda ilçemiz tüm ülke genelinde ciddi bir örnek oldu. Üniversite, belediye iş birliği ile üretilen maskeler vatandaşımıza ücretsiz bir şekilde dağıtıldı. Bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Programda son konuşmayı yapan Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan da, “Birlik, beraberlik ve kardeşlik olunca fethedilemeyecek, yapılamayacak, başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığını bu pandemi sürecinde hep birlikte gördük. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğü ve liderliğinde, Sağlık Bakanlığımız, Yükseköğretim Kurulumuz, ilgili kurum ve kuruluşlarımız, 7’den 70’e herkes dayanışma içerisinde olarak tarihte de olduğu gibi, bugün de büyük zorlukları başarabilecek potansiyele, birikime, enerjiye sahip bir millet olduğunu ortaya koymuş ve koymaya devam etmektedir. Üniversitemiz Fatsa Meslek Yüksekokulu bünyesinde bulunan atölyemizde Fatsa Kaymakamlığı ve Fatsa Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği de bir araya geldiğimizde neler yapabildiğimizin açık bir göstergesidir. Bizler de Ordu Üniversitesi olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bu kapsamda gerek sağlık personelimizin gerekse vatandaşımızın maske temini sorunu yaşamaması ve üretimin daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için birimimize bir koruyucu maske üretim makinesi kazandırdık. Gönüller bir olduğunda aşılamayacak hiçbir engelin olmadığına inanıyorum. Bu düşüncelerle başta Fatsa Kaymakamlığımız ve Fatsa Belediyemiz olmak üzere salgınla mücadele kapsamında maske temini sorunu yaşanmaması için özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürerek üretim yapmaya devam eden idarecilerimize, öğretim elemanlarımıza ve belediye personeline yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Programın devamında maske üretimi sürecinde emeği geçenlere teşekkür belgesi ve plaket takdimi yapıldı.