Etiket: Milyar

  • 19.7 Milyar TL’lik Çek Karşılıksız Çıktı

    İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, 2015 yılının Ocak ve Eylül aylarında, bankalara 17 milyon çek ibraz edildiğini belirterek, ilk 9 ayda 557 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldığını, çeklerin parasal tutarının ise 19,7 milyar TL’yi bulduğunu söyledi.

    İng Bank tarafından geliştirilen “İş Dünyası İçin Güvenli Tahsilat Dönemi” adlı sistem, düzenlenen bir toplantıyla İzmir Ticaret Odası üyelerine tanıtıldı. Toplantıda, İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, dikkat çeken bir konuşma yaptı. Demirtaş, piyasada iş yaparken herkesin çek, senet kullanmaya mecbur olduğunu ifade etti. Demirtaş, “Seçimleri geride bıraktık seçimleri geride bıraktık önümüze umutla bakmak istiyoruz ama piyasada işler de pek iyi değil. Yaşanan küresel durgunluğun 2 yıl daha devam edeceği tahmin ediliyor. Şirketler, özellikle satış yaptıkları firmaların çek, senet gibi vadeli ödemelerini zamanında yapıp yapmayacağı endişesini taşıyor. Vadesi geldiğinde alacağını alamayan şirketler iflasa kadar sürüklenebiliyor. Bu yüzden tüm üyelerimize parasını tahsil edemeyeceğiniz firmalara mal satmayın uyarısında bulunuyoruz” dedi.

    19.7 MİLYAR TL’LİK ÇEK KARŞILIKSIZ ÇIKTI

    Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, 2015 yılının Ocak ve Eylül aylarında 17 milyon çek ibraz edildiğini belirten Ekrem Demirtaş, çeklerin parasal tutarı yaklaşık 500 milyar TL olduğunu söyledi. Demirtaş, “İlk 9 ayda 557 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldı. Bunların parasal tutarı 19,7 milyar TL’yi buluyor. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında karşılıksız çek adedi yüzde 15 arttı. Eylül ayında, adet bazında en fazla karşılıksız işlem yapılan iller arasından İzmir’de yer alıyor. ING, alıcı ve satıcı arasında tahsilat garantili bir ödeme sistemi kurduklarını, ING Güvence olarak adlandırdıkları bu sistemi üyelerimize tanıtmayı talep ettiklerinde memnuniyetle kabul ettik. İş aleminin böylesine önemli bir sorununa çözüm ürettikleri için ING’ye teşekkür ediyorum” dedi.

    BİR ÇEK ORTALAMA 5 KEZ CİRO EDİLİYOR

    ING Bank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı İhsan Çakır ise, bir çekin ortalama 5 kere ciro edildiğini belirterek, “Yılbaşından bu yana karşılıksız çıkan çek-senet miktarı yaklaşık 20 milyon TL. Bir çekin 5 kere ciro edildiğini de göz önünde bulundurursak yaklaşık 100 milyar TL’lik bir ticaret karşılıksız çıkmış oluyor” dedi.

    İş dünyasının bu büyük sorununa çözüm getirmek için ING Güvence sistemini getirdiklerini belirten Çakır, sistemin online çalışan, pratik, kolay ve zahmetsiz olduğunu söyledi. Çakır, “En önemlisi sisteme girenler yüzde 100 tahsilat garantisine kavuşuyor. Bu sistemde alacaklar vadesinde hesaba yatırıldığı gibi, alacak çeki ciro eder gibi başka bir satıcıya devredilebilir veya iskonto ettirilerek nakit ihtiyacı karşılanabilir. Teminat mektubu ve ipotek yerine de kullanılabilecek bir sistem” diye konuştu.

  • “Turizmde Antalya’nın 2015 Yılı Kaybı 3 Milyar Dolar”

    Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) konuğu olan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, ülkedeki imaj kaybından dolayı turizmde düşüş yaşandığını söyledi.

    ANSİAD’ın Kahvaltılı Toplantısının konuğu ATSO Başkanı Davut Çetin oldu. Toplantıya ANSİAD Başkanı Ali Eroğlu, yönetim kurulu üyeleri ve dernek üyesi iş insanları katıldı. “Türkiye ve Antalya Ekonomisi” başlığında konuşma yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, iş insanlarının sorularını yanıtladı.

    İş hayatına esnaf olarak başladığını ve dolayısıyla esnafların sorunlarını iyi bildiğini anlatan ATSO Başkanı Davut Çetin, “İş hayatına esnaf olarak başladık. Motor yenileme işleri üzerine Antalya’da ve İstanbul’da iş yerlerim var. Küçük esnafın sıkıntılarını iyi biliyorum. Oradan yola çıktık ve oradaki sıkıntılara el atmaya çalıştık. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda uzun zamandır çeşitli görevlerde çalıştım. Daha önce kendimi şu anki konumum kadar sorumlu hissetmiyordum. 10 aydır ATSO Başkanıyım. 42 bin üyenin sorumluluğunu taşıyorum. Her şeyi söylemek, eleştirmek gerekiyor. Söylediğimiz her şey zaman zaman yanlış anlaşılsa da bu sorumlulukla her konuda düşüncelerimizi ifade ediyoruz” dedi.

    “TÜRKİYE’DE CİDDİ BİR REFAH KAYBI VAR”

    Türkiye Ekonomisi Temel Göstergeleri hakkında da bilgiler veren Başkan Çetin, “Türkiye’de şu anda orta gelir tuzağı var. Ciddi bir refah kaybı var. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Küresel Rekabet Endeksi 2014-2015 Raporunda Türkiye 144 ülke arasında iş dünyasının gelişmişlik düzeyinde 50. sırada. İnovasyonda 56. sırada. Yükseköğretim ve eğitim düzeyi açısından 50. sırada. Emek piyasalarının etkinliğine göre 131. sırada. Finansal piyasaların gelişmişliğine göre 58. sırada. Kurumsal yapıya göre 64. sırada. Makroekonomik istikrarda 58. sırada yer alıyor. Türkiye’de şu anda 2 milyon 900 bin işletme yer alıyor. Bunlardan 2 milyon 700 bin mikro ölçekli işletmeye destek verilmesi gerekiyor. Küçük işletmelerde markalaşma gerekiyor. Ekonomik reform bu kısımda yapılmalıdır” diye konuştu.

    İşveren-esnaf sayısı bakımından Türkiye-Almanya karşılaştırması yapan Başkan Çetin, son dönemde gayri menkul şirketlerinde artış olduğunu, önümüzdeki dönemde bilim-teknik, sağlık-sosyal hizmetler, eğitim, sanat-eğlence sektörlerine yatırım yapılması gerektiğini söyledi.

    “TURİZME BİRAZ DAHA FAZLA HASSASİYET GÖSTERMELİYİZ”

    Turizm sektöründe göründüğü kadar büyük kayıplar olmadığını dile getiren Başkan Çetin, imaj kaybından dolayı turizmde düşüş olduğunu belirterek, “Şu anda turizmde 2.5 -3 milyar dolar civarında Antalya’nın bir kaybı var. Türkiye’nin genel kaybı şu ana kadar 2 Milyar dolar. Türkiye’deki duruma baktığımızda diğer illerde çok fazla düşüşler yok. Rusya’dan dolayı Antalya’da düşüş biraz daha fazla hissediliyor. Şimdi terör belası geçiriyoruz. Bu durum önümüzdeki yıla nasıl yansır bilmiyoruz. Yeni hükümetin bunun için çok ciddi önlemler alması gerekiyor. Antalya’da turizm bizim için çok önemli. Turizme biraz daha hassas davranmak, turizmi biraz daha ciddiye almamız gerekiyor” diye konuştu.

    1 Kasım seçim sonuçlarına herkesin saygı duyması gerektiğini ve çıkan sonuca güvendiklerini belirten Çetin, bundan sonra ana gündem maddesinin yapısal ve ekonomik reformlar olması gerektiğinin altını çizdi. Toplumda sosyal ve siyasal kutuplaşma, öfke dilinin geliştiğini belirten Davut Çetin, bundan sonra her türlü kutuplaşmanın düzelmesini beklediklerini ve diyalog dilinin hakim olacağına inandıklarını bildirdi.

    “KUVVETLER AYRILIĞI, HUKUK, BAĞIMSIZLIK VE ADALETİN ELDEN GEÇMESİ GEREKİYOR”

    Türkiye’nin şu anda demokratik bir ülke olmadığını ileri süren Başkan Çetin, kuvvetler ayrılığının, bağımsızlığın, hukukun, adaletin tekrar elden geçmesi gerektiğini belirterek, söz konusu kavramlara kimsenin güveninin kalmadığını savundu. Her zaman uzlaşma çağrısı yaptıklarını anımsatan ATSO Başkanı Davut Çetin, önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi konularının uzlaşıyla çözülmesi gerektiğini söyledi.

    ATSO’nun çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Çetin, Eylül ayında hizmete giren ATSO Kültür ve Sanat Merkezi’nin Antalya için çok önemli bir proje olduğunu belirterek, “Merkezi açıldığı günden bu yana çoğunluğu doktorlar, öğretmenler ve öğrencilerden oluşan 8 bin kişi ziyaret etti. En az ziyaret edenler esnaflar ve iş insanları. Tüm iş dünyasını Picasso Sergisi’ni görmeye çağırıyorum” dedi.

    ATSO olarak Kırsal Kalkınma adı altında hayata geçirdikleri otellerle köyleri buluşturma projesinde son aşamaya geldiklerini anlatan Başkan Çetin, “Oda olarak bir köyü örnek alacağız. Köyde üretileni otelden gelen misafir tüketecek. Otel misafiri hem köyü görecek hem de köylüye ekonomik katkı sağlayacak. Böylece hem köylü kazanacak hem de otel sosyal projeye imza atmış olacak” diye konuştu.

  • Sağlık Turizmi Gelirini 6 Milyar Dolara Çıkartacak Reçete

    ENTO Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi Genel Koordinatörü Dr. Özkan Arcan, Türkiye’de 10 yıl içerisinde 6 milyar dolar sağlık turizmi geliri hedefinin yakalanması için yapılması gerekenleri anlattı. Dr. Arcan, “Bunun için özel sağlıkta akredite kuruluşların sayısı artmalı, gelişmiş teknoloji yaygınlaşmalı ve iyi yetişmiş, yabancı dil bilen ara eleman yetiştirilmesi gerekli” dedi.

    Sağlık Bakanlığı, sağlık ve turizm alanındaki kuruluşların son yıllarda yurt dışından hasta getirmek için yoğun çaba harcadığını anlatan Dr. Özkan Arcan, “Bu kapsamda her yıl yurt dışından gelen hasta sayısında bir artış görüyoruz. Sağlık turizminin ülkemize ekonomik getirisinin yanı sıra tanıtım açısından da çok büyük faydaları oluyor. Son 12 yıldır Türkiye’deki özellikle özel sağlık sektörünün gelişmesiyle sağlık turizmi hastalarının sayısı oldukça arttı. Sağlık turizminde büyük payı İstanbul’daki sağlık kuruluşları alıyor gibi gözükse de İzmir’deki hastaneler ve sağlık kuruluşları da yurt dışından hasta getirmeye başladı” dedi.

    Sağlık Bakanlığı ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi Sağlık Komitesi’nin yaptığı planlamaya göre önümüzdeki 10 yıl içerisinde ülkemizin sağlık turizmi gelirlerinin 6 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ifade eden Dr. Arcan, bu hedefe ulaşılması için yapılması gerekenleri anlattı. “Bu hedefi yakalamamız için çok çalışmalıyız” diyen Dr. Arcan, “Bu hedefi yakalamak için, sağlık kuruluşları arasında akreditasyon belgesi alanların sayılarının artması gerekiyor. Gelişmiş teknolojinin ülke geneline yaygınlaşması ve kaliteli insan gücü yetiştirilmeli” diye konuştu.

    “İZMİR’İN SAĞLIK ALTYAPISI ÇOK İYİ”

    Yurt dışından özellikle Ortadoğu’dan İzmir’e direkt uçuşların olmamasının İzmir’in en büyük dezavantajları arasında yer aldığını kaydeden Dr. Arcan, şunları söyledi: “Türk Hava Yolları yaz döneminde haftada bir gün Kuveyt’ten direkt uçuş yapıyor. Ancak kışın yeterli yolcu kapasitesine ulaşılmaması nedeniyle bu uçuşlar kaldırılıyor. İzmir’in İstanbul’a bakıldığında avantajları çok fazla. Çünkü İzmir, Türkiye’deki diğer illere göre özel ve kamu sağlık sektöründe çok fazla yatırım yapmış bir il. Sağlıktaki kalite standartları bir çok ile göre çok daha iyi. Çok iyi bir sağlık altyapısı ve organizasyon yapısı var. İzmir’in sağlıktaki bu avantajlarının dışında, kent çok iyi bir turizm altyapısına sahip. Özellikle Bergama, Efes gibi tarihi yerlerimizin çok fazla olması, periferde çok güzel sahillerimizin olması sağlık turizmi için gelen turistlere çok büyük fırsatlar sunuyor.”

    ENTO’NUN SAĞLIK TURİZMİ ÇALIŞMALARI

    ENTO Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi’nin sağlık turizmi alanındaki faaliyetlerinden bahseden Dr. Arcan şu bilgileri aktardı:

    “Sağlık turizminin iki ayağı var. Biri estetik diğeri ise tıbbi tarafı. Saç ekimi, plastik cerrahi ameliyatları estetik tarafını oluşturuyor. Tıbbi hastalıkların teşhis ve tedavisi ile ilgili olarak, kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, el ve mikrocerrahi ameliyatları, tüp bebek hizmetleri,organ nakilleri ve göz ameliyatlarını ön plana çıkarabiliriz. ENTO Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi olarak yeni binamıza taşınmamızla birlikte Ortadoğu ve Körfez’den hasta getirtmek üzere çalışmalara başladık. Bu kapsamda Kuveyt, Katar ve Dubai’ye seyahatlerimiz ve görüşmelerimiz oldu.”

  • Türkiyenin Aylık 2 Milyar Tllik Karşılıksız Çekinin 120 Milyonu Antalyadan

    ATSO Başkanı Davut Çetin, Ekim ayı meclis toplantısında karşılıksız çeklerin durumunu değerlendirdi. Çetin, Türkiye’de aylık 2 milyar TL’lik karşılıksız çıkan çekin 120 milyonunun Antalya’dan olduğunu söyledi.

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı ATSO meclis salonunda Meclis Başkanı İzzet Bayar başkanlığında gerçekleştirildi. ATSO Başkanı Davut Çetin ve üyelerin katıldığı toplantıda Başkan Çetin, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92’nci yılını coşkuyla kutlayamadıklarını belirten Çetin, yaşanan terör ve şehit olayları nedeniyle üzüntüsünü ifade etti. 7 Haziran seçimlerinden önce sürekli olarak siyasi uzlaşma çağrısı yaptıklarını ancak başarılı olamadıklarını da belirten Çetin, “Buradan herkese bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Siyaset, iktidar kavgası değildir, siyaset demokrasi ve hizmet yarışıdır. Devlet, milletin vergisiyle millete hizmet eden kurumlar demektir. Bir devlet ancak demokrasi ve adaletle ayakta kalır. Bu nedenle dünyanın en büyük 10 ekonomisi hedefinin yanına, dünyanın en ileri 10 demokrasisinden birisi olma hedefinin de konulmasını istiyoruz” dedi.

    Çetin, gerilim halinin bir an önce bitmesi gerektiğini ve uzlaşıyı görene dek bunları söylemeye devam edeceklerini söyledi.

    Ekonominin yaşanan terör olayları nedeniyle ikinci plana düştüğünü belirten Çetin, seçimlerde siyasi partilerin ekonomi yönünde vaatlere yöneldiğini söyledi. Ekonominin son durumuna ilişkin verilerde paylaşan Çetin, “Büyüme hedeflerini ve kişi başı milli geliri görüyoruz yüzde 4 ve 5 büyüme hedefleri şu an için çok iyimser, mevcut durumda yüzde 3’ü aşmamız zor. Buna rağmen yüzde 4,4 buçuk büyüsek bile dolar bazında fakirleşmiş oluyoruz. Bu sene, yıl ortası kur 2.73 alındığı için kişi başı gelirde 9 bin doları ancak kurtarıyoruz. Gelecek yıl dolar ortalama 3 lirada kalırsa 8 bin dolarlara inmiş oluyoruz. 2008 yılında 10 bin dolar düzeyine çıkılmıştı. Yani böyle giderse 2008 yılı düzeyine 2018’de de ulaşamamış olacağız. Böylece 10 yıl boyunca 10 bin doları aşamamış oluyoruz. Buna ister orta gelir tuzağı diyelim, ister başka şey diyelim, bunun adı refah kaybıdır” dedi.

    “İHTİYAÇ KREDİLERİNDE SORUN DİKKAT ÇEKİCİ”

    Kredilerle ilgili de konuşan Çetin, takipteki kredilerde artışın olduğunu söyledi. Konut kredilerinde sorun olmadığını ancak ihtiyaç kredilerinde sıkıntının dikkat çekici olduğunu ifade eden Başkan Çetin, “Türkiye genelinde takipteki kredilerde yüzde 27 artış var. Konut kredilerinde sorun yok, ama ihtiyaç kredilerinde ve KOBİ kredilerindeki sorun dikkat çekici boyutta. İhtiyaç kredilerinde takip düzeyi yüzde 169, KOBİ kredilerinde takip yüzde 37 buçuk artmış” dedi.

    Antalya’nın durumunun daha iyi olduğunu da değinen Başkan Çetin, “Antalya’da takipteki kredilerde artış yüzde 12.6 oranıyla ülke geneline göre daha iyi durumda. Antalya’da sektörel kredilerde ise inşaat sektöründe takipteki kredilerde bir artış başladığını görüyoruz” diye konuştu.

    KARŞILIKSIZ ÇEKLERİN DURUMU

    Türkiye’de yaklaşık olarak aylık 2 milyar TL’lik 60-70 bin çekin karşılıksız olduğunu ifade eden Başkan Çetin, Antalya’daki duruma da değinerek şöyle konuştu:

    “Karşılıksız çıkan çeklerin toplamdaki payı yüzde 3-4 arasında. Türkiye’de ayda yaklaşık 2 milyar TL tutarında, 60-70 bin çek karşılıksız çıkıyor, Antalya’da ise ayda 100-120 milyon TL tutarında 3-4 bin arası çek karşılıksız çıkıyor. Oranlar düşük de olsa ticarette güveni sarsan bir konu. Bu nedenle artık bu karşılıksız çek ayıbının bitmesi, ticaretin daha güvenli hale gelmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de siyasi belirsizliğin bitmesi, kurulacak hükümetin yapısal önlem takvimi açıklaması ve merkez bankasının izleyeceği faiz politikası en önemli konulardır. Bu 3 konuda olumlu gelişme olursa dövizde ve genel durumda iyileşme görürüz, aksi halde sıkıntılar devam edecektir” dedi.

    TURİZMİN DURUMU

    Antalya’da turist sayısının düşüşünün aylık yüzde 5 oranında sabit şekilde devam ettiğini belirten Çetin, 550 bin kaybın olduğunu söyledi. Antalya’da yabancı çalışan sayısına da değinen Başkan Çetin, Antalya’da turizmde çalışan yabancı sayılarında da düşüş olduğunu söyledi.