Etiket: MHP

  • provokasyonlara prim vermeyeceğiz

    provokasyonlara prim vermeyeceğiz

    MHP Erzurum İl Başkanı Zekai Kaya, Atatürk Üniversitesi’nde yaşanan öğrenci olaylarına ilişkin, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu tür aşağılık provokasyonlara prim vermeyeceğiz. Hiç kimse Türk Milliyetçilerinin sabrını sınamaya kalkmasın. Hiç kimse Erzurum’la oyun oynamaya kalkmasın. Erzurum’la oyun, ateşle oynamak demektir” dedi.
    Eğitim Fakültesi’nde yaşanan aşağılık olayı şiddetle kınadıklarını söyleyen MHP İl Başkanı Zekai Kaya, “Vatanımız üzerinde oynanan oyunlara, ülkemiz için beslenen kirli emellere karşı, nasıl bir tavır sergilediğimiz herkesçe bilinmektedir. Biz 1000 yıllık kardeşliğimizi koruyup yüceltmekten bahsederken, birileri bu düzene çomak sokmaya çalışmaktadırlar. Yapılan provokasyonlarda amaçları ülkücü teşkilatları sokaklara dökmek olan bu hainlerin planlarını yerle bir etmemiz için sağduyulu davranmamız gerekmektedir.

     

    Başbuğumuzun dediği gibi Siz ne kadar kürt iseniz biz o kadar Kürt’üz, biz ne kadar Türk isek siz de o kadar Türk’sünüz. Bizim bu ülkede yaşayan insanlar için bakış açımız budur ve bu bakışı birilerinin ekmeğine yağ sürmek için asla değiştirmeyiz. Yapılan her olayda BDP nin parmağının olduğunu görmek bizleri şaşırtmamaktadır. İstediklerini yapabilmek için kürt halkımızın desteğini almaya çalışmaktadırlar. Ancak görüyoruz ki bekledikleri bu desteği alamamaktadırlar. Türk Milliyetçilerinin ve hemşehrilerimizin bu konuda çok itidalli davranmaları gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu tür aşağılık provokasyonlara prim vermeyeceğiz. Hiç kimse Türk Milliyetçilerinin sabrını sınamaya kalkmasın” diye konuştu.

     
    “Üzerinde beraberce yaşadığımız, kız alıp, kız verdiğimiz, örf ve adetlerimizi paylaştığımız bu topraklar üzerinde yapılan oyunlara karşı dikkatli davranarak bu oyunlara prim vermemeliyiz” diyen Kaya daha sonra şunları kaydetti:
    “Ülkü ocakları mensubu arkadaşlar bu olaya sağduyulu bir şekilde yaklaşmıştır. Bu yaklaşım tarzını bunan sonrada devam ettireceklerdir. Sonuçta ülkü ocakları kolluk kuvvetleri değildir. Bu olaylara gereken müdahaleyi yapacak olan emniyet güçlerimiz her an tetiktedir. Bizleri kanlı bir kavganın içine çekmek isteyen bu hainlere karşı tepkimizi demokratik olarak göstermeliyiz.
    Biz bu oyunları 12 Eylül’de de gördük. Artık bunların bir parçası olmamızı kimse bizden beklemesin. Son günlerde meydana gelen bu olayı, bazı basın organlarının da Erzurum’da Kürt -Türk kavgası olarak duyurması da çok vahim bir olaydır. Gerçekleri asla yansıtmayan bu haberi de şiddetle kınıyoruz. Bizler, bir ayağı kandilde diğer ayağı mecliste olan bu hainlerin tuzaklarına düşecek kadar basiretsiz insanlar değiliz. Bu olayın asla ve asla Türk Kürt kavgası olmadığının altını çizerek belirtmek istiyorum. Bunlar kandil uzantılı oyunlardır.
    1000 yıllık kardeşliğimizi korumak için elimizden gelen her türlü çabayı sarf etmekten çekinmeyeceğiz. Erzurum’da Kürt Türk kavgasından söz etmek, aymazlıktan başka hiçbir şey değildir. Beraberce oturup, beraberce gezdiğimiz, ekmeğimizi, acımızı, sevincimizi paylaştığımız kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuzun olmadığını tüm kamuoyunun bilmesi gerekmektedir.”

  • MHP, Evren’le hesap kapatacak

    MHP, Evren’le hesap kapatacak

    Devlet Bahçeli’nin talimatıyla 12 Eylül davasına müdahil olan MHP, yılların hesabını soracak. Sanık Kenan Evren’in sesli ve görüntülü olarak ifadesini alacak mahkemeye 11 kritik soru gönderen MHP’liler, yanıtlarını tarihe not düşecek.

     

    12 Eylül davasına müdahil olan MHP, 32 yıllık hesabı kapatacak. Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatıyla 12 Eylül davasına müdahil olan MHP, vekili Avukat Yücel Bulut aracılığıyla bugünkü duruşmada sanık Kenan Evren’e 11 kritik sorunun yöneltilmesini talep etti. İşte sorulardan bazıları:

     

     

    – MHP, 1 Ekim 1978’de kamuoyuna sıkıyönetim ilan edilmesi çağrısı yapmıştı. Sapık ideoloji sahibi diye itham ettiğiniz MHP’lilerin sıkıyönetim talebini bugün nasıl değerlendirmektesiniz?
    – ASKERİ müdahale sonrası tüm siyasi parti liderleri için Zincirbozan’da özel bir gözetim statüsü oluşturulmuşken MHP lideri merhum Alparslan Türkeş ve yöneticilerinin demir parmaklıklar ardında tutulmasının sebebi nedir?
    – MİLLİ Güvenlik Konseyi’nin MHP’ye soruşturma açılması konusunda olumsuz kanaate sahip üyelerini sizin ikna ettiğiniz iddia edilmektedir. Konseyde MHP’ye soruşturma açılması aleyhinde görüş bildirildi mi?
    – ASKERİ mahkemelerin verdiği idam kararlarını neden aceleyle yerine getirdiniz, sebebi ne?
    – DARBENİN ardından darbeye meşruiyet kazandırmak adına kaleme alındığı belli olan Milli Güvenlik Konseyi yemin metni kim tarafından kalem alınmıştır?
    – HAYDAR Saltık tarafından kurulan çalışma grubuna sizin onayınızla alınan 2 kurmay subay kimdir?

     

     

    Evren, umarım yanıtlar
    12 EYLÜL askeri darbesine ilişkin davayı izlemek üzere Devlet Bahçeli tarafından görevlendirilen MYK üyesi Yaşar Yıldırım, Türkiye’yi darbeye götüren karanlık süreci ‘komplo ve skandallar zinciri’ olarak tanımladı. Darbe öncesi Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan ve 2 kez idamla yargılanan, 6 yıl sonra da beraat eden Yıldırım, ‘Umarım Evren bu soruları yanıtlar. Yanıt alamasak dahi en azından tarihe not düşmüş olacağız’ dedi. (ANKARA)

     

     

    Soruların şifreleri
    MHP’NİN, Kenan Evren’e yönelttiği sorular, yanıtlarını da içinde barındırıyor. Milli Güvenlik Konseyi’nin 5 üyesinden 2’sinin MHP aleyhine soruşturma açılmaması yönünde düşüncesi olduğu Türkeş’in hatıralarında var. Ancak isimler bilinmiyor. Konsey üyelerinin yemin metnini hazırlayan kişinin daha sonra yüksek yargıda önemli görevlere getirildiği öne sürülürken, Haydar Saltık tarafından çalışma grubuna alınan 2 kurmay subayın, bugün darbe soruşturmaları kapsamında tutuklu oldukları ifade ediliyor.

  • Son seçim anketi

    Son seçim anketi

    Sonar Araştırma Şirketi’nin yaptığı son ankete göre AK Parti’nin oyları 12 Haziran 2011 seçimlerine göre yaklaşık 2.5 puan düştü.

     

    SONAR Araştırma Şirketi, siyasi gündemi oluşturan konularla ilgili yeni bir anket yaptı. Ankette ‘Partilerin oy dağılımı ve bu oy oranlarının aylara göre değişim trendleri, başkanlık sistemi ve kurumlara güven’ konularında 3 bin kişiye soru soruldu.

     

     

    Yüz yüze anket yöntemi kullanılarak 26 il ve 30 köyde gerçekleştirilen anketlerin yüzde 23’ü kır özelliği taşıyan ilçe ve köy merkezlerinde yapıldı.

     

     

    İşte anket sonuçları;

    ‘Bu Pazar günü bir genel seçim yapılsa hangi partiye oy verirdiniz?’ sorusuna ankete katılanların yüzde 47.29’u AK Parti, yüzde 25.15’i CHP, yüzde 15.21’i MHP ve yüzde 07.05’i ise BDP cevabını verdi. Anket sonucuna göre 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde yüzde 49.83 oranında oy alan AK Parti’nin oylarında yaklaşık 2.5 puanlık bir düşüş yaşandı.

     

     

    BAŞKANLIK SİSTEMİ

    Son günlerde gündemden düşmeyen Başkanlık Sistemi ile ilgili ‘Sizce Türkiye, Başkanlık Sistemine Geçmeli midir?’ sorusuna ankete katılanların yüzde 52.47’si ‘Hayır’, yüzde 26.80’i de ‘Evet’ cevabı verdi. ‘Fikrim yok’ diyenlerin oranı ise yüzde 20.73.

     

     

    HANGİ KURUMA DAHA ÇOK GÜVEN DUYULUYOR?

    Kurumlara duyulan güven ile ilgili çıkan sonuç ise şu şekilde;
    TSK: Yüzde 75.3
    Cumhurbaşkanlığı: Yüzde 68.7
    Emniyet Teşkilatı: Yüzde 66.2
    TBMM: Yüzde 59.2
    Hükümet: Yüzde 49.7
    Yargı: Yüzde 49.2

  • Sokak çocuğu muyduk?

    Sokak çocuğu muyduk?

    Yılma Durak “Devlet Bahçeli ülkücüleri sokaktan kurtardı “ değerlendirmesine de sert tepki gösterdi.

     

    Durak, “Biz 80 öncesi sokak çocuğu muyduk? Ne demek istiyorsunuz. Sokağa çıkmak silahla olmaz ki. Sokağa çıkarsan fikrini hakim kılarsın. Demokratik yollarla bunu ya-parsın. Kim neyi sokaktan kurtardı. Şimdi bunlar söyleniyor. Ülkücüler 80’den önce sokakta istiklal mücadelesi vermiştir” diye konuştu.

  • Bahçeli’den idama tam destek

    Bahçeli’den idama tam destek

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın idam cezasının yeniden getirilmesi konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, “Başbakan Erdoğan madem işi buraya kadar getirmiştir, bu durumda idam cezası konusunda lazım gelen değişiklik teklifini bir an önce TBMM’ne vermelidir. MHP, bu konuda her desteği sonuna kadar vererek idam cezasının tekrar getirilmesini sağlayacaktır. Biz diyoruz ki; hodri meydan” değerlendirmesini yaptı.

     

     

    Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın idam cezası ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Bahçeli, 2002 yılında, İmralı canisini yağlı urgandan almak için MHP’nin tek başına direnmesine rağmen idam cezasını kaldıranların ve o dönemde bunu destekleyenlerin şimdi çark etmeleri çok hazin bir tecelli olduğunu belirterek, MHP’nin Öcalan’ı ipten kurtarma operasyonuna tek başına ve sonuna kadar karşı çıktığını söyledi. Bu durumun 57. hükümet ortaklarıyla bir yol ayrımına gelinmesinde başlıca etken olduğunu belirten Bahçeli, “TBMM’de oluşturulan ‘Gökyüzü Koalisyonu’ sonucu, MHP’nin tek başına karşı çıkmasına rağmen, idam cezası 9 Ağustos 2002’de kaldırılmıştır. Başbakan Erdoğan ve AKP milletvekillerinin önemli bir kısmı da bu yönde karar ve tavır oluşturmuşlardır. Hatta Başbakan Erdoğan idamın kaldırılmasını sevinç içinde karşılamıştır. Dönemin Cumhurbaşkanının daveti üzerine 7 Haziran 2002 günü Çankaya Köşkü’nde yapılan zirve toplantısında AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın idam cezasının kaldırılmasını hararetle savunduğu hala hatırlarımızdadır” diye konuştu.

     

     
    Bahçeli, 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AK Parti zihniyetinin, idam cezasının tamamen kaldırılmasını içeren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sözleşmesinin 6 Nolu Protokolünü 15 Ocak 2003’te imzaladığını ve bu protokol gereğince 7 Mayıs 2004’te 4771 Sayılı Kanundaki terör, savaş ve yakın savaş suçları cümlesini de çıkartarak teröristbaşının idamının önünü tamamen kapattığını kaydetti.
    İmralı canisini ipten almak için yapılan şer ittifakının Meclis tutanaklarında ve tarihin şahitliğinde her yönüyle mevcut olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

     

     
    “İmralı avukatlığına soyunarak idam cezasının kaldırılması için seferber olan Başbakan Erdoğan’ın şimdi idam cezasının geri getirilmesine değinmesi eğer yüzsüzlük değilse, yeni bir sinsiliğin ve kurnazlığın ilanı sayılmalıdır. Norveç’te katledilen 77 kişinin derdine düşen Başbakan’ın, şimdiye kadar Türkiye’de teröre kurban giden 30 bin canı aklına dahi getirmemesi anlaşılabilir ve kabul edilebilir gibi değildir. Bu gelişmeler aynı zamanda şunu göstermektedir: 11. yılına giren AKP hükümeti, Milliyetçi Hareket Partisi’nin tam 11 yıl gerisinden gelmektedir.

     

     
    Başbakan Erdoğan bu kadar yıl sonra bizimle aynı çizgiye gelmesi kendisi adına bir gelişme olsa da, ikircikli ve yanardöner tutumu açısından siyasi iflas göstergesidir. Sormak lazımdır ki, hükümetinin altına imza attığı 6 Nolu Protokol hala varlığını muhafaza ederken idam cezasından nasıl bahsetmektedir? Bu yolla hangi eksikliklerini örtmeye, hangi amaca dönük yığınak yapmaya ve neyin üzerini kapatmaya çalışmaktadır?”

     
    Başbakan Erdoğan işi buraya kadar getirdiyse, bu durumda idam cezası konusunda lazım gelen değişiklik teklifini bir an önce TBMM’ne vermesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, bu konuda dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılığını koruyacak ve her desteği sonuna kadar vererek idam cezasının tekrar getirilmesini sağlayacaktır. Biz diyoruz ki; hodri meydan” diye konuştu.