İstanbul ve Ankara’da yaşanan gelişmelerin ardından Bursa’da vatandaşlar darbe girişimine tepki göstermek için sokaklara döküldü.
Darbe girişimine tepki göstermek vatandaşlar araçlarıyla Şehreküstü Meydanı’na geldi. Emniyet Müdürlüğü önüne TOMA aracı ve silahlı çevik kuvvet ekipleri sevk edildi. Vatandaşlar demokrasiye sahip çıkmak için ellerinde Türk bayraklarıyla meydanlara iniyor. Şehreküstü Meydanı’ndaki kalabalık zaman geçtikçe artıyor.
Sivas’ta kadınlar kent meydanında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yaptı.
Kadın Platformu üyesi yaklaşık 20 kadın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı okuyan kadınlar ‘Kadın Cinayetlerine Son’, ‘Çocuk Gelinlere Sessiz Kalma’ pankartı açtı. Daha sonra kent meydanına gelen Kadın Platformu üyeleri adına konuşan kadınlardan Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Nurten Yanalak,” 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün doğmasına neden olan 129 kadını Sivas Kadın Platformu olarak saygı ile anıyor emekçi kadınlar gününü kutluyoruz. Bugün dünyada erkeklere oranla yüzde 25, 50 oranında daha düşük ücretle çalışan ve her 5 kişiden birinin şiddete maruz kaldığı kadınların gününü kutluyoruz. Yaşanan pek çok olumsuzluğun gölgesinde bugünde bizler biliyoruz ki, kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ancak kadınların ve erkeklerin bilinçlenmesi ve kadınların güçlenmesi ile engellenebilir.” dedi.
58 Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Asuman Tuz ise,” 18 yaş altı yapılan her evlilik çocuk evliliğidir. Evlenen kız ise çocuktur. Yoksulluk, aile içi cinsel saldırı, aile içi şiddet ve geleneksel itaat anlayışı çocuk evliliklerinin başlıca sebeplerindendir ve ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça oranlar azalmaktadır. Ülkemizde her 3 kadından biri çocuk evliliği yapmıştır. Fiziksel gelişimini tamamlamayan bir çocuğun evlilik adı bile olsa cinsel tacize uğraması psikolojik hasarlara yol açar. Cinsel taciz, doğum, ev sorumluluğu, gittikleri evdeki insanların baskılarına dayanamayan çocuklar yaşamlarına son vermektedir.”diye konuştu.
Daha sonra kent meydanında açıklama yapan Sivas Demokrasi Platformu üyeleri ‘Şiddete, Tecavüze, Yoksulluğa, Çocuk İstismarına, Tacize, Savaşa, Kadın Katliamına Dur De’ pankartı açtı. Grup adına konuşan Gülümser Antuntaş,” 1857 yılında zor koşullarda tekstil fabrikalarında çalışan kadınların insanca çalışma koşulları için yürüttükleri mücadele dünyanın her köşesinde kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine dönüşmüştür.” şeklinde konuştu.
Adana’da din görevlileri, son günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik saldırılara karşı “Diyanetime Dokunma-Diyanetine Sahip Çık” eylemi yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı görevlileri tarafından verildiği iddia edilen bir fetva nedeniyle tepkilerin odağı olan din görevlileri, Türkiye genelinde eylem yapma kararı aldı. Adana’daki din görevlileri de Kemeraltı Camii önündeki 5 Ocak Meydanı’nda toplanarak “Diyanetime Dokunma- Diyanetine Sahip Çık” eylemi yaptı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Diyanet-Sen Adana Şube Başkanı Veysel Akkoç, Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan saldırılara karşı olduklarını tek dil ve söylemle dünyaya duyurmak için bir arada olduklarını kaydetti.
Diyanet’e dair kirli söz söyleyenleri, dinden imandan ve ahlaktan yoksun insanlar olarak nitelendirdiklerini belirten Akkoç, şöyle konuştu:
“Kendilerini sözde aydın olarak görenlerin mühendislik ürünü olan bu çalışmaları toplum tarafından kabul görmedi, görmeyecektir. Sadece mühendislik ürünü bunlarla da sınırlı kalmıyor. Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıları ‘Fransa çocuklarına ağlıyor’ diyerek manşet yapanlar, İstanbul’da yaşanan saldırı için ‘Katliam ülkesi’ diyebiliyor. Kendilerine Türkiye’den daha yakın gördükleri o ülkenin dergisi bugün sahillerimizde can veren Aylan bebeğin karikatürünü çizip ‘Aylan bebek büyüseydi o da bir tacizci olurdu’ diyecek kadar İslam’a, Müslümanlar’a karşı bir linç girişimi içindedir.”
“KLAVYE DELİKANLILIĞI YAPANLARA İNAT DİYANET’E SAHİP ÇIK”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan saldırılarla Aylan bebeğe saldırıların beslendikleri kaynağın aynı olduğunu kaydeden Veysel Akkoç, “Kur’an gerçekten uygulansaydı bugün insanlık birbirini yemek yerine Mars’ta hayat kurardı. Biz, dün yapılan saldırılar karşısında bir olduk, diri olduk, iri olduk. Bugün yapılan saldırılar karşısında aynı kararlılıkla bir olacağız, diri olacağız, bütün olacağız ve iri olacağız. Oturduğu yerden klavye delikanlılığı yapanlara inat dünyanın en ücra yerlerine Türkiye’nin nişanesini taşıyan Diyanet’e sahip çık” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından slogan atan din görevlileri, olaysız dağıldı.
650, 651 ve 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan olan ve doping kullandığı gerekçesiyle iki yıl müsabakalardan men cezası alan Antalyalı 27 yaşındaki başpehlivan Ali Gürbüz, Kırkpınar’da yeniden altın kemerin sahibi olmak için çalışmalarına başladı.
Dededen ve babadan güreşçi Antalyalı Ali Gürbüz, 2011, 2012 ve 2013 yıllarındaki Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde üst üste başpehlivan olarak altın kemerin ebedi sahibi olmuş ancak, doping kullanması nedeniyle 2 yıl güreşten men cezası almıştı.
Cezası 23 Şubat 2016’da bitecek Ali Gürbüz, yarım kalan hayalini gerçekleştirmek için çalışmalarına başladı. Muratpaşa Belediye sporcusu olarak er meydanına hazırlanan Ali Gürbüz’ün tek hedefi önümüzdeki Kırkpınar’da altın kemeri boynuna takmak. 27 yaşındaki Ali Gürbüz, babası Recep Gürbüz’ün isminin verildiği Güreş Eğitim Merkezi’ni Antalya’ya kazandıran Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’la ailecek onur duyduklarını kaydetti.
Türkiye’de sadece güreşe ayrılmış ender salonlardan birinde çalışmalara başladığını ifade eden Gürbüz, “Bu salonda çalışarak nice şampiyonluklar yaşayacağız. Gelecek yeni nesiller için de örnek olan bu salondan şampiyonlar çıkacaktır. Antalya’nın güreşe sevgisi ve yeteneği var. İnşallah güzel şampiyonluklar yaşayacağız” ifadelerine yer verdi.
“ÇOK SEVDİĞİM KEMERİME KAVUŞACAĞIM”
Zor bir dönemden geçtiğinin altını çizen Gürbüz, “Artık geri dönmek istemiyorum. İleriye bakmak istiyorum. Hazırlıklarım devam ediyor. Şubat ayında cezam bitiyor. Yeni sezona en iyi şekilde hazırlanıyorum. Yeni hedeflere doğru yol alacağım. İnşallah tekrardan çok sevdiğim altın kemerime kavuşacağım” dedi.
“ALTIN KEMERİN EBEDİ SAHİBİ OLACAĞIM”
İlk hedefinin üst üste Kırkpınar’da başpehlivan olarak altın kemerin ebedi sahibi olmak olduğunu vurgulayan Gürbüz, “1988 yılında babam Recep Gürbüz ilk defa altın kemeri getirmişti. Ebedi olarak başka getiren yok. Antalya halkı yağlı güreşi çok seviyor ve altın kemeri de hak ediyor. İlk önce önümüzdeki Kırkpınar’da altın kemeri Antalya’ya getirmek istiyorum. Ardından ikinci ve üçüncü kez kazanmak istiyorum. Hedeflerim büyük” diye konuştu.
“HEDEFİM ALTIN KEMERİ ALMAK”
Günde 5 saatlik antrenmanla çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Gürbüz, “Ağırlık, kuvvet ve kondisyon çalışıyorum. İki buçuk senedir güreşten uzağım, maç eksikliklerim var. Sezonun başlamasıyla birlikte eksikliklerimi gidererek Kırkpınar’a en hazır şekilde çıkmak hedefindeyim. Benim tek hedefim var, altın kemeri almak. Önemli rakiplerim var. Ben sahalardan uzakken yeni başpehlivanlar oldu. İyi rakiplerim var ama ben altın kemeri alacağım” açıklamasını yaptı.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Kızıltoprak Mahallesi’nde tefrişatı yapılan Muratpaşa Belediyesi Recep Gürbüz Güreş Eğitim Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Başkan Uysal’a, sporcusu da olan efsane başpehlivan Ali Gürbüz de eşlik etti.
BAŞKAN UYSAL: “ENDER SALONLARDAN BİRİ OLACAK”
Futbol, basketbol, tenis tesislerinin bulunduğu merkezde yer değiştirme yaparak bir bölümünü güreş salonu haline çevirdiklerini aktaran Başkan Uysal, “Belediyemizin işçileri salonu inşa etti. Türkiye genelinde sadece güreşe ayrılan ender salonlardan birisi olacak. Güreş Antalya’da çok popüler ve yüz binlerce seyircisi var. Bu anlamda halkımızın sevdiği ata sporuna böyle bir tesis kazandırdığımız için gururluyuz” dedi.
“ALİ GÜRBÜZ ÖZEL BİR SPORCU”
“Ata sporu yağlı güreş Anadolu’nun dünya kültür mirasına hediyesidir” diyen Başkan Uysal, “Kıyafeti kendine has, ritüeli olan bize has bir spor. Tüm Anadolu’da güreş seviliyor. Ama Antalya’da başka türlü seviliyor. Antalya tarımın, turizmin yanı sıra güreşin de başkenti konumunda. Biz de buna hizmet ediyoruz. Geçen yıl Kırkpınar Başpehlivanı olan sporcumuz Orhan Okulu ile güzel bir duygu yaşamıştık. Muratpaşa olarak geçen yıl Kırkpınar’a damga vurmuştuk. Bu sene de bunu sürdürmek istiyoruz. Ali Gürbüz, çok özel ve elit bir sporcudur. Ben ona yaşayan ‘Koca Yusuf’ diyorum” ifadelerini kullandı.
“ALİ GÜRBÜZ İLHAM VERDİ”
Merkeze Ali’nin babası Recep Gürbüz’ün isminin verildiğini kaydeden Başkan Uysal, “Recep Gürbüz Antalya’mıza ebedi olarak altın kemeri getiren sporcumuzdu. Antalya’nın içinde dramatik bir duygu olarak kaldı. Onun oğlu Ali Gürbüz de güreş izleyicisinin sahiplendiği, babasının yadigarı olarak anılan bir sporcu. Onun bizim takımımızda olması bize ilham verdi” diye konuştu.