Etiket: Meydan

  • Meydan okuma videoları ölümcül sonuçlar doğuruyor

    Çukurova Üniversitesinde (ÇÜ) eğitim veren Öğretim Üyesi Dr. Filiz Yıldız, görüştüğü 64 öğrenciyle “Sosyal Medyada Meydan Okuma” videoları konusunda yaptığı araştırmada bu videolarının ABD’de 10 ölümlü vakaya neden olduğunu belirterek, “Ülkemizde şu ana kadar ölümle sonuçlanan vaka yok. Ama bunun olmayacağı anlamına gelmez ” uyarısında bulundu.

    Adana Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak çalışan Dr. Filiz Yıldız, sosyal medyada meydan okuma videolarının çocuk ve ergenler üzerindeki izlenme oranları ve üretimini tespit etmeye yönelik bir akademik çalışma gerçekleştirdi. Yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Yıldız, “Biz çalışma sürecinde 64 öğrenciyle görüştük. Aslında bizim bulgularımız meydan okuma videolarına dair hem çocukların hem de ebeveynlerin tam anlamıyla bir farkındalıklarının olmadığını gördük. Bu meydan okumalarını önemli bir tehdit olarak görüyoruz. İnternet, eğitim anlamında çok kullanışlı faydalı bilgiler barındırıyor. Ancak kullanım amacını saptırdığımızda dijital risk de barındırıyor. Özellikle yapılan çalışmalarda şunu görüyoruz ki, bir çok ebeveynlerde, eğitimcilerde çocukların internet ortamında şiddet içeriklerine maruz kalmaları, pornografik içeriklere maruz kalmaları onun dışında da kötü kişilerle temas kurma olasılığı gibi konularda kaygılar taşıyorlar” diye konuştu.

    Araştırmalar sonucunda çocukların yaz tatilinde internet başında 2 ile 5 saat arasında vakit geçirdiklerini söyleyen Dr. Yıldız, internet kullanım amaçlarının daha çok oyun oynamak ve film izlemek olduğunu belirtti.

    Amerika’da 10 kişi meydan okuma videoları sonrası öldü

    Asıl çalışmalarının internet üzerindeki popüler olan meydan okuma videoları olduğunu kaydeden Dr. Yıldız, “Meydan okuma videoları ilk etapta çok masum ve iyi niyetle başlayan bir akımdı. Ama bu akım, bambaşka noktalara geldi. Bugün gelinen noktada baktığınızda bu yılın başında Amerika’da kapsül deterjan yeme gibi bir meydan okuma akımı başladı ve burada 10 vaka kaydedildi ölümle sonuçlanan. Bizim ülkemizde böyle bir şey şuan yok tabi ama olmayacağı anlamına gelmez. Aslında meydan okuma videolarında yapılmaya çalışılan şey, kamuya açık bir şekilde, kamunun görebileceği, izleyebileceği şekilde bir cesaret gösterisidir. Bu meydan okumaları kimi zaman sağlığınızı kimi zamanda bedeninizin sınırlarını zorlayacak şekilde yapılıyor. Hatta ölüme neden olacak kadar büyük bir cesaret gösterilerine girişiyor insanlar. Bu meydan okumaların çocuklar arasında popüler olması endişe veriyor” şeklinde konuştu.

    Türkiye’de 60 saniyede tarçın yutma popüler oldu

    Ülkemizde 60 saniyede tarçın yutma meydan okumasının popüler olduğunu ve yapılan araştırma sonucunda 6 öğrencinin bunu denediğini vurgulayan Dr. Yıldız, “Ağızlarına bir çay kaşığı dolusu tarçını alarak 60 saniye gibi bir sürede yutmayı deniyorlar. Bu çok tehlikeli bir durum ve Amerika’da 2012 yılında 200 vaka kayıtlara geçmiştir ve 30 tanesine de ciddi tıbbi destek uygulanmıştır. Bizim araştırmalarımız da toplamda 6 çocuk video çekiyor ve meydan okuma videolarını sorduğumuzda ‘evet meydan okuma videolarını denedim’ dediler. Ne hissettin diye sorduğumuzda ise tarçın videosu çekerken öksürük nöbetine tutuldum gibi yanıtlar aldık” dedi.

    Çocuklarınızla birlikte videoları izleyin

    Ebeveynlerin çocuklarını internet fenomenlerinin videolarını izlerken takip etmeleri gerektiğini ifade eden Dr. Yıldız, “Hakikaten ebeveynlerin işleri çok zor. Bu tarz video çeken kişilerin sayısı gün geçtikçe daha da çok artıyor. Bunlardan çocuklarımızı korumak çok zor. Ailelere düşen görev burada mümkün olduğunca, birlikte vakit geçirmeleri. Ebeveynlerin çocuklarını evde bile olsa internet başında yalnız bırakmamaları gerekiyor. Çocuk internette ne izliyorsa yanına gelip hadi birlikte izleyelim birlikte gülelim gibi sıcak bir yaklaşımla çocuklarıyla beraber bu videoları izlemeleri gerekiyor. Türk Youtuber’lerin çekmiş olduğu videolarda bolca argo kelimeler ve müstehcen içerikler kullanılıyor. Ebeveynlerde çocuklarıyla birlikte bu videoları izleyerek olumsuz gördükleri durumdaki videoları çocuklarına mantıklı bir şekilde izah ederek çocuklarını bu tarz videolardan uzaklaştırmaları gerekiyor” diye konuştu.

  • Edirne Belediye Başkanı Gürkan: “Hodri meydan”

    Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, AK Parti İl Başkanı İlyas Akmeşe’nin alt yapı eleştirilerine, “İller Bankası alt yapı kredisini onaylama kısmı kaldı. Kredi onaylanınca ilk kazmayı vuracağız. ‘Ben bu krediyi onaylattım’ deyin. Bende sizin afişlerinizi bütün billboardlara asmaya söz veriyorum. Hodri meydan. Edirne’nin bütün caddelerine size teşekkür ilanı yazacağım. Top sizde. Ben sözümü tutarım” dedi.

    Başkan Gürkan, belediye meclis salonun basın toplantısı düzenledi. Akmeşe’nin alt yapı eleştirilerine, Başkan Gürkan, “Koskoca iktidar partisinin il başkanı bence krediyi onaylatır. ‘Ben bu krediyi onaylattım’ deyin. Bende sizin afişlerinizi bütün bilboardlara asmaya söz veriyorum. Hodri meydan. Proje 11 ay önce tamamlandı. Sadece projenin kredisinin onaylanması kaldı” dedi.

    Akmeşe’nin “Yarı yarıya ucuza toplu ulaşım sağlarım” sözüne ise Başkan Gürkan, “Eğer ulaşımı da ucuza sağlayabilirse teklifim yine geçerli. Ucuz mazotu Kapıkule’den mi alacak. Böyle bir şey yapabiliyorsa olur. Bir tek şart var. Belediye bütçesinden finanse etmeyecek. İstanbul ve Kocaeli belediyeleri gibi. Onu bende bilirim. Belediyenin bütçesinden finanse edip ulaşımı yarı yarıya düşürecekse. Bende ‘İlyas Akmeşe sayesinde yarı yarıya ucuz taşınıyorsunuz’ diye, asacağım söz” şeklinde konuştu.

    “Yalan atmakla bu işler olmuyor”

    Akmeşe’nin Meriç Nehri kenarı çevre düzenlemesini yapmamakla suçlamalarına ise Başkan Gürkan, “Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamadığını bir kez daha görüyoruz. Göreve gelmeden Tunca Nehri kenarında bir proje yaptık. DSİ ‘Burası taşkın sahası’ dediği için yapamadık. Meriç Nehri’nde bir proje önerdik. DSİ, ‘Burası bizim sahamız kanun gereği Türkiye’deki bütün yer altı ve yer üstü suları bize ait’ dediği için uygulamadık. DSİ Meriç Nehri’ni betonlamaya başladığında ‘Ne yapıyorsun’ dedik. 6 ay uğraşarak projeyi zorla belediyeye getirdik. Belediyeye bir müracaatları olmadı. Koruma Kuruluna bir müracaatları oldu mu? Bilmiyorum, soruyorum. Tabiat Koruma Kuruluna bir müracaatları var mı? Onu da bilmiyoruz. Biz yapmak istedik ama DSİ ve Orman Bakanlığı buna izin vermedi. Yalan atmakla bu işler olmuyor. Ben DSİ’den istediğim halde bana verilmiyor. Ama Akmeşe yapmadığımızı söylüyor. Burada kamu kurumlarıyla iş yapmak için çırpınan bir belediye var” diye cevap verdi.

    “Hayvanat bahçesi olmadığını anlayacak”

    Akmeşe’nin interaktif çocuk müzesi yerine alt yapıya önem vermesi gerektiği eleştirilerine ise Başkan Gürkan, “Burası hayvanat bahçesi değil. Akmeşe burasının ne olduğunu anlamamış. Kendisi de öğretmendir. Meslektaşız. Aynı okul mezunuyuz. Benden sonra mezun olmuştur. Burası çocukların mutlu olmasını sağlayan. Finlandiya modeli ile eğitim öğretim yapacak. Atamadığı için belediyede farklı görevlerde çalışmak zorunda kalan 32 tane öğretmenin görev yapacağı. İnteraktif Çocuk Müzesi. Burada çocuklar, doğa ve teknolojinin bir biriyle ilişkisini ve nasıl geliştiğini öğrenecekler. Ben Akmeşe’den daha kıdemli öğretmenim. O hiç öğretmenlik yapmadı. Ben kendisine anlatarak eğitim vereceğim. Hayvanat bahçesi olmadığını anlayacak” ifadelerini kullandı.

  • Odunpazarı’nda Sinan Meydan rüzgarı

    Odunpazarı Belediyesi, ünlü Tarihçi ve Yazar Sinan Meydan’ı ağırladı.

    Odunpazarı Tarihi Bölgede bulunan Atatürk İle Bir Gün Galerisi’nde okuyucuları ile bir araya gelen Sinan Meydan “Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyete” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşi öncesinde Tayfun Talipoğlu Daktilo Galerisi ve Atatürk ile Bir Gün Galerisi’ni gezen Sinan Meydan, galeride yer alan objeleri inceledi. Meydan, Odunpazarı Belediyesinin hayata geçirdiği projelerin çok özel örnekler olduğunu ifade ederken Başkan Kurt’un Eskişehir’in kültür ve tarih sürecine yaptığı katkıların sıra dışı olduğunu dile getirdi. Gezinin ardından okuyucularına Kurtuluş Savaşı’nda Eskişehir’de yaşananları anlatan Meydan, Eskişehir’in işgalden nasıl kurtulduğuna değindi. İşgalden kurtulan Eskişehir’in yeniden vatan yapıldığını kaydeden Meydan, Eskişehir’in Anadolu’nun rönesansı olduğunu dile getirdi. Milli Mücadele Yıllarında yaşananları da anlatan Sinan Meydan, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının o dönemde yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Meydan, “Bizim gibi düşünmeyen insanlar da o mecliste olsun. Kavga edelim, tartışalım. 1’nci Mecliste silah çekilmesine rağmen Mustafa Kemal o meclisi dağıtmamış, ölüm kalım meselesini o mecliste yürütmüş. Biz neden bugün bir araya gelip, gerekirse kavga etme pahasına, ülkenin sorunlarını çözmüyoruz. Başka yolu yok. Türkiye’nin kurtuluşu Atatürk’ün yönteminin hayata geçirilmesi ile mümkündür. Milli Mücadele’nin bize anlattığı budur, çok sesli milli birlik, tek sesli değil. Farklı düşünelim, ama o farklı düşünceler bir araya gelip konuşalım. Atatürk bunu başardı. O nedenle büyük adam” dedi.

    “Bizim yaşam biçimimiz tam bağımsızlıktan yana”

    Sinan Meydan’a Odunpazarı’na gelerek böyle bir söyleşi gerçekleştirdiği için teşekkür eden Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Meydan’a lületaşından bir pipo hediye etti. Burada yaptığı konuşmada, Sinan Meydan’ın nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda bir pencere açtığını söyledi. Kurt, “Bizim yaşam biçimimiz tam bağımsızlıktan yana, emperyalizme karşı bir duruştur. Bu noktada Sinan Meydan önemli bir iş yapıyor. Ben teşekkür ediyorum, eline emeğine sağlık. Her zaman yanında olacağız” diyen Başkan Kazım Kurt, Eskişehir’e yapılmak istenen Kömürlü Termik Santrale de değindi. Bu termik santral ile Eskişehir taşı olarak bilinen lületaşının yok edilmek istendiğini ifade eden Başkan Kurt, “Kendisine Eskişehir taşından bir pipo hediye ettik. O taş, umarım son olmaz. Bu emperyalist güçler şimdi o taşın çıktığı yere bir termik santral kurmak istiyorlar. Atatürk’ün çocukları, torunları olarak bize düşen görev bu termik santrali buraya yaptırmamaktır. Her türlü mücadeleyi yapacak ortak noktamız vardır. Buradan çıkış ancak halkın zaferi ile olur. Bu da geçmişte olan ve bugün bizim önümüzde duran örneklerle ilgilidir. Biz bunu sürdüreceğiz. Aydınlık Türkiye’yi kurmak için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    Sinan Meydan, söyleşinin ardından kitaplarını imzalarken, sevenleri ünlü tarihçiden imza alabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Söyleşiye Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Hüseyin Gözütok, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ile çok sayıda Eskişehirli katıldı.

  • Yıllara meydan okuyan Tellal Pazarı yoksulların umudu

    Malatya’da 30 yıldır faaliyette olan Tellal Pazarı, özellikle alım gücü düşük vatandaşların uğrak mekanlarından biri. Döviz kurundaki artışın pas geçtiği pazarda bulunan ürünler ise her keseye uygun.

    Malatya’da özellikle dar gelirli vatandaşların alışveriş yaptığı Tellal Pazarı, son dönemlerde Suriyelilerin de gözde mekanlarından biri haline geldi. İkinci el eşyaların yanı sıra giysi ve ayakkabıların da satıldığı pazar, alım gücü düşük vatandaşların ilgisiyle karşılaşıyor.

    Artan döviz kuru ve yükske fiyatlara inat her daim ucuz olan pazarda 30 yıldır esnaflık yapan Recep Şentekin, “Malatya’nın yerlisi buraya gelmiyor, gelenler ise köyden gelen vatandaşlar ile ilimizde misafir olan Suriyeliler” dedi.

    Pazarda fiyatların dışarıya göre çok düşük olduğunu belirten Şentekin, “Özellikle Malatya’ya ilk kez gelen Suriyeliler burada alışveriş yapıyorlar, eşyaları olmadığı için tellal pazarını tercih ediyorlar. Burada fiyatlarımız çok uygun diyebilirim” ifadelerine yer verdi. Hafta sonları pazarın daha da yoğun olduğunu kaydeden Şentekin, “Kimisine parayla, bazılarına da para almadan eşya veriyoruz. Türkiye’de dış güçler tarafından dolar yükselmesinden dolayı zarar eden iş yerler var ama dolar bizi hiç etkilemiyor, kısacası bizim dolarla işimiz hiç olmuyor. Doların bize ne faydası var nede zararı var. Buradan belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum bizleri ziyaret ediyorlar ve bizim sorunlarımızla sıkıntılarımızla ilgileniyorlar” şeklinde konuştu.

    Dışarıdan 100 TL’ye alınabilecek bir ayakkabının ikinci elinin 15 TL’ye alınabileceğini ifade eden Şentekin, “Az kullanılmış ayakkabılara bir nevi makyaj yapıyoruz” İfadelerine yer verdi.

    Tellal Pazarı esnaflarından Abdullah Karakaya ise yıllardır pazarda esnaflık yaptığını dile getirerek, “Eskiden müşteri çoktu, şimdi fazla yok diyebilirim. Satışlarımız iyi diyelim ki iyi olsun. Dolarda yükselme var ama bizi fazla ilgilendirmiyor. Biz millet olarak Türk paramıza bakacağız ve onunla alışveriş yapacağız. Dış güçler tarafından Türkiye karşı oyun oynanıyor, bizlerin Suriye gibi olmasını istiyorlar. Millet olarak bizlerin birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor, o zaman dolar nasıl düşüyor herkes görür” diye konuştu.

    Karakaya, Tellal Pazarı’nın bir zamanlar Malatya’da çekilen ünlü dizilere de kıyafet temin ettiğini söyledi. Tiyatro ve sinema oyuncularının kendilerine gelerek kıyafet aldıklarını ifade eden Karakaya, “Dizi çekimlerine kostüm verdik. Dumanlı yol dizisine, Dilan, Aşkına Eşkıya dizilerine kostüm temin ettik. Sanatçı Alişan geldi, yönetmen Gani Rüzgar Şavata’ya da burada kostüm verdik” şeklinde konuştu.

  • Funda Arar yakın dostu Kubat’a meydan okudu

    Kurban Bayram’ın 1’inci günü Bodrum’da konser veren Funda Arar tatilciler unutulmaz bir gece yaşattı. Ünlü sanatçı, Kubat’a meydan okuyacağını söyleyerek ilerde Türkü albümü çıkara bileceğini açıkladı.

    Bodrum’da Kurban Bayram’nın 1’inci günü Rixos Premium Bodrum’da sahne alan Funda Arar tatilcilere unutulmaz bir bayram gecesi yaşattı. Eski ve yeni albümünden şarkılar seslendiren Arar’ı dinlemeye gelen hayranları zaman zaman şarkılarına eşlik etti. Arar’ın neşeli tavırları ise dikkatlerden kaçmadı.

    Sahne öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arar çok yoğun bir tempo ile çalıştığını ifade ederek “Turnemiz vardı, güzel yorgunluklar yaşadık. Marmaris, Datça, Kuşadası’n dan sonra Bodrum’a geldik. Konserlerim çok güzel geçiyor. Bugünde bayramımın ilk günü, herkesin bayramını kutluyorum. Bu bayram vesilesiyle her şey güzel olur inşallah” şeklide konuştu.

    Gazetecilerin en sevdiğiniz yeni pop sanatçısı kimdir sözüne Kubat var diyerek espri yapan Arar “çok başarılı arkadaşlarımız var. Ben Kalben’i seviyorum. Onun şarkılarını ve yazdığı sözleri de beğeniyorum” dedi.

    Gazetecilerin Funda Arar’a eski şarkılarla şimdiki şarkılar arasındaki far nedir diye soruna her şeyi çok çabuk tüketildiğini söyleyerek “Eskiden bu kadar çok çabuk tüketilmiyordu. İnsanlar kaset alıyor ve defalarca dinleniyordu. Yeni kim çıktıysa koşa koşa gidip albümleri alınıyordu. Böyle bir özlem vardı eskiden. Şimdi çok çabuk ulaşılıyor bence her şeye. Hepimizin yaptığı bir şey çok çabuk tüketiyoruz. Bu kadar çok mecra yoktu o zamanlar. İnternet ortamı yoktu. Şimdi herkes her şeye, bütün kliplere hemen ulaşa biliyoruz. Eskiden oturulup televizyonda klip seyrediliyordu. Şarkılar tekrar tekrar dinleniyordu. Şu anda böyle bir şey yok istediğin an istediğin her şeye ulaşa biliyor” ifadelerini kullandı.

    Kubat’a meydan okudu

    Gazetecilerin bir türkü albümü çıkartmayı düşünüyor musunuz sorusuna ise Kubat’a meydan okuyorum diyerek “Kubat benim çok yakın bir arkadaşım ve Türk halk müziğinde başarılı bir isim ve çok güzel bir ses. Ben konservatuarda halk müziği eğitimi de aldım. Neden olmasın belki ilerde olabilir Türk Halk müziği albümü yapmak. Olamaz demem çünkü Türküler bizim. Kökeni Türk yani Türk’e ait demek ilerde neden olmasın. Şimdi yeni arabesk albümü yaptık ve çokta sevilen bir albüm oldu. Önümüzde yine Funda Arar tarzı bir albüm olacaktır. Kafamda çok projeler var. Bir türkü albümü neden olmasın. Değişik projeler yapmayı çok seviyorum ve değişikliğe açık bir sanatçıyım. Kubat’a meydan okuyorum” şeklinde konuştu.