Etiket: Metal

  • Adıyaman Belediyesi metal ızgaraları değiştirdi

    Adıyaman Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ekipleri, işlek caddelerde araç geçişinde aşırı sese sebep olan metal ızgaraları kompozit ızgaralarla değiştirdi.

    Trafik düzenlemelerine her geçen gün yenilerini ekleyen Adıyaman Belediyesi, Atatürk Bulvarı ve trafiğin yoğun olduğu işlek caddelerde bulunan yağmur suyu ızgaralarını değiştiriyor. Konu ile ilgili bir açıklamada bulunan Adıyaman Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü (ASKİM) yetkilileri, daha önce şehir genelinde metal oluşan yağmur suyu ızgaralarının araç geçişlerinde rahatsız edici derecede aşırı sese sebep olmasından dolayı kompozit malzemeli yeni ızgaralarla değiştirdiklerini söyledi.

    Yapılan değişimden duydukları memnuniyeti dile getiren sürücüler ise ızgaralardan geçerken meydana gelen sesten dolayı çoğu zaman büyük korku yaşadıklarını belirtti.

  • Çelik – İş Sendikasından metal işçilerine sendikalı olun çağrısı

    iş Sendikası Karabük Şubesi, Karabük ve Bartın’da faaliyet gösteren Mescier AŞ. ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzaladı.

    Çelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Ülvi Üngören, Demir ve Çelik sektörü üzerine Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasından olan Mescier AŞ. ile sendika arasında müzakere edilen 3. dönem Toplu İş Sözleşmesini anlaşma ile sonuçlandırdıklarını söyledi.

    Üngören, “ Yapılan anlaşma neticesinde Mescier AŞ. Bartın ve Karabük işyerinde çalışan üyelerimiz günlük ücretlerinde, ikramiye, bayram harçlıkları, gece zammı ve sosyal yardımlar gibi bir çok haklarda iyileştirmeler yapılmış olup, üyelerimizin memnun olduğu, üretimden paylarına düşen alın terlerinin karşılıklarını alındığının bilinci ile üretip kazanmaya hak ettiklerinin karşılığını almaya devam etmektedirler” dedi.

    TİS görüşmesi sürecinde Çelik – İş Sendikası ile her konuda ortak fikirleri olan uzlaşmacı tavırları anlayışla karşılayan MESCİER ailesine ve tüm şirket yöneticileri ile çalışanlarına da teşekkür eden Ülbi Üngören, “ Karabük ilimizde Demir Çelik Sektöründe sendikasız irili ufaklı 32 işyeri var ve bu işyerlerinde çalışan 2 bin 490 çalışan sendikasız örgütsüz çalışıyor. Biz Çelik-İş Sendikası olarak emeğin ve emekçinin yanında olarak “İşçi varsa iş yeri var” anlayışı ile çalışan tüm emekçi kardeşlerimize “Sendikalı ol güçlü ol” diyoruz. Sendikalı olan işyerleri ile sendikasız olan işyerleri çalışanlarının ücretlerinde aynı işi yaptıkları halde çok fark olduğu, yapılacak olan Toplu İş Sözleşmeleri ile üyelerimizin geleceğe ümitle bakabilmeleri için daha iyi bir ücret, ikramiye, sosyal yardım, gece zammı, fazla mesai gibi bir çok ücretlerde hak ettiklerini almak, çalışma koşullarının iyileştirilmek, yasal hakları korunması, ve diğer işçi hakların kazanılması ve ürettiklerinden kendi paylarına düşen alın terlerinin ve hak ettiklerinin karşılığını alabilmeleri için sendikalı olmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Türk Metal Sendikası, Tat Metal’a yanıt verdi

    Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş ve Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan, Tat Metal A.Ş.’de devam eden toplu sözleşme görüşmeleri süreci ile ilgili gazetecilere bildi verdi.

    Türk Metal Sendikası Genel Başka Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş, Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan ve bir süre önce işten çıkarılan Türk Metal Sendikası’nın Tat Metal A.Ş.’deki başl temsilcisi Kuntay Baykal ile Gülüç Büyük Anadolu Otel’de basın toplantısı düzenleyerek Tat Metal A.Ş. Mali Direktörü Sedat Çiftçioğlu’nun sendikaları hakkında ortaya attığı iddialara yanıt verdi.

    Tat Metal A.Ş.’de devam eden toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını belirten Türk Metal Sendikası Kdz. Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan, bir önceki gün şirketin Mali Direktörü Sedat Çiftçioğlu tarafından kendilerine yöneltilen suçlamaların hiç birinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

    Ercan “İşçilerimizin emeğinin karşılığını alacağız”

    Ercan gazetecilere yaptığı açıklamada “Türk Metal Sendikası olarak, 2016’da örgütlenme çalışmalarını tamamlayarak yetki aldığımız Tat Metal AŞ’de, 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesini; sendika-işveren tarafları olarak karşılıklı diyaloglarla, iş ve işçi yaşamını koruyacak şekilde tamamlamıştık. 2.Dönem Toplu İş Sözleşme Görüşmelerine başladığımız Ocak 2018 tarihinden itibaren, yasal süreçte gelinen noktada ise taraflar olarak özellikle ücretler ve ücretlere dayalı sosyal haklarda anlaşma zemini sağlanamadığından, ‘uyuşmazlık Zabtı’ tutularak ‘Arabulucuya gidildi. Ancak, arabulucu sürecinde de sonuç alınamayan görüşmelerde sendikamız, yine yasalar çerçevesinde grev kararı almış, alınan kararı da 20 Haziran’da uygulayacağını duyurmuştu. Aynı zamanda, şirkette çalışan üyelerimizle sürekli diyalog halinde olan sendika şube yöneticilerimiz, moral motivasyonlarının üst seviyede tutulmasını, çalışma yaşamlarında olumsuz etkilenecek duruma gelmemeleri ve sürecin iyi yürütülmesini sağlamıştır. Ancak, muhatabımız işveren kanadının basına yansıyan açıklamaların, yaptığımız ve yürüttüğümüz çalışmaları ‘tamamen’ yanlış, yanlı ve ‘hedef gösterici’ şekilde olduğunu gördük. Yapılan açıklamada; Şirketin basına yansıttığı şekliyle; şirketimizin talep ettiği ücret artış oranlarını kabul ettikleri şeklindedir. Gerçeği ise; sendikamızın yıllık olarak talep ettiği artışları, ne yazık ki Tat Metal sözleşmenin yürürlük tarihini üç yıl olarak kabul edip, karşı çıkmaktadır. Kaldı ki, “eğer sözleşmenin yürürlük tarihini 3 yıl yapmazsak teklifimizi de geri çekeriz” tehdidinde bulunan Tat Metal yöneticileridir. Dolayısıyla burada kamuoyunu ve üyelerimizi yanıltan sendikamız değil, Tat Metal’in ta kendisidir. Yine şirket yetkilisinin açıklamasında yer bulan; sözleşme sürecinde üyelerimizin doğru bilgilendirilmediği söylemi, ne yazık ki Tat Metal gibi bir kuruluşa yakışmamaktadır. Görünen o ki, Toplu Sözleşme sürecini yönetin yetkili ile şirket yönetiminin kendilerinden ‘Bihaber’ oldukları da anlaşılmaktadır. Bu da aralarında diyalog eksikliğinin bir göstergesidir. Sürecin en başından beri üyelerimizle yaptığımız toplantılarda yaşadıklarımız tüm açıklığı ile konuşulmuş; şirket ile oturumlarımızda görüşülen maddeler ve sonuçlar hem üyelerimizle, hem de basın yoluyla kamuoyuyla gününde paylaşılmıştır. Dolayısıyla ilgili şirket yöneticisinin “verdiğimiz hakların sendika tarafından işçilere doğru aktarılmadığını öğrendik” ifadesi olaya ve gelişmelere ne kadar ‘samimiyetsiz’ bakıldığını net göstergesidir. Sendikamızın aldığı grev kararı, her ne kadar ‘sendikalar yasası’ kapsamındaysa da, böyle önemli bir kararı almamızda elbette üyelerimizin tavrı önemlidir. En başından itibaren üyesinin görüş ve önerileriyle sözleşme sürecini yürüten sendikamızın, işveren kanadının “işçilere baskı uygulanıyor” söylemini de boşa çıkarmaktadır. Hele ki, iftar gibi manevi etkinlikleri öne sürerek emekçi üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalışmak Tat Metal gibi toplum gözünde ciddi yer bulan bir şirkete yakışmamaktadır. Kaldı ki Türk Metal, yetkili olduğu her kuruluşta bu tür organizasyonları önemser ve destekler. Sendika tarafından işçiye, ‘işten atılırsınız’ tehditinde bulunduğuna yönelik iftira ise son derece acı, bir o kadar da komiktir. Zira üyemize sözleşme sürecinde baskı uygulayan kanadın Tat Metal yöneticilerinin olduğu aşikârdır. Kaldı ki, bu süreçte; işveren kanadınca; sözde ‘işveren temsilcisi ile tartıştığı gerekçesiyle’ sendikamızca ‘Baştemsilci’ olarak atanan bir üyemizin iş aktinin fesh edilmesi, asıl emekçi üzerinde baskı uygulamaktır. Türk Metal Sendikası olarak haksız yapıldığını bildiğimiz ve inandığımız bu uygulamayı da yakından takip ederek üyemizin her türlü hakkını aramayı sürdürüyoruz. Asıl biz, üyelerimizle birlikte verdiğimiz karar doğrultusunda; 18 Haziran Pazartesi günü Tat Metal’deki iş yerlerinde “grev kararının uygulanmasına yönelik ”işçimize yapacağımız kapalı zarf usulü uygulamada, işveren kanadının ne kadar ‘baskıcı’ tavır tutum içinde olup olmayacağını daha iyi göreceğiz. Elbette burada işçinin ne kadar kararlı olduğunu işveren ve sendika da görecektir. Bu da bunun kanıtı olacaktır. Söz konusu işveren temsilcisinin beyanları arasında; sözde yaptıklarımıza ‘Hukuka aykırı davranışlar’ gerekçesiyle şirket avukatlarının yasal süreç başlattığı da yer almaktadır. Bu tavırları sendikamız tarafından ‘esefle karşılanmaktadır. Elinde bu tür bir belge varsa adres Cumhuriyet Savcılıklarıdır. Şunu açık ve net söylüyorum ki; böyle bir kuruluşta, bu düşünce ve uygulamalarda kalan yöneticilerin nasıl görev yaptığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Ayrıca, Tat Metal’deki yöneticilerin çalışanlara yönelik nasıl ‘mobbing’ uyguladıklarına dair elimizde bilgi ve belgeler mevcuttur. Bunları da 18 Haziran’da gerçekleştirilecek olan oylamadan sonraki süreçte yargıya taşıyacağız. İşçi haklarının savunulmasında Dünyaya örnek Türk Metal Sendikası’nın hiç tanımadıkları gibi araştırma gereği bile duymamış bu tür şahsiyetlerin ne kadar aciz duruma düştükleri açıkça görülmektedir. Bünyesinde 200 bin üyeyi bulunduran Türk Metal, her bir üyesinin hakkını olduğu gibi, Tat Metal çalışanlarımızın da menfaatlerini korumak için, gereken her türlü kararı alacağımız gibi, gerekli her türlü yasal eylemi de yaptığımızdan/yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın. Yetkili olduğumuz her iş yerinde olduğu gibi, Tat Metal’de de üyelerimizin geçtiğimiz dönem nasıl ki emeğinin karşılığını aldıysak, bu dönem de alacağımızın iyi bilinmesini istiyoruz. Şirket yöneticilerinin kamuoyunu yanıltıcı bu tür çıkışlarının sebebi de, bu tavrımızın verdiği ürküntü ve üyelerimiz üzerinde oluşturmak istedikleri psikolojik baskıdan kaynaklanmaktadır. Bu tür çıkışlara ne Türk Metal, ne de bünyesindeki tek bir üyesi bile prim yaptırmadı, yaptırmayacaktır” dedi.

    Odabaş “Masaya çağırırlarsa masadan kaçmayız”

    Ercan’ın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş ise toplu sözleşmenin masada bitirilmesinden yana olduklarını ancak işveren kanadından şu ana kadar hiçbir görüşme teklifi almadıklarını söyledi.

    75 maddelik toplu sözleşmenin ücretlerle ilgili 8. Madde görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını dile getiren Odabaş “Şirket yönetiminden uyuşmazlık zaptı tutulduğundan bu yana görüşme yapmak için bir teklif gelmedi. Gelin bunları revize edelim denmedi. İşçinin rızasının olmadığı hiçbir toplu sözleşmeye bizim imza atmayacağımızı işveren yetkilileri bilsin. Burada bir samimiyetsizlik var. Yöneticilerin biri farklı, öbürü farklı konuşuyor. İşçi kabul ediyorsa ben her türlü şeye imza atarım ama bu kabul edilmiyor. 3 yıllık sözleşmeyi şart koşan Tat Metal yetkilileri şimdi ‘Biz verdikte, sendika kabul etmiyor’ diye konuşuyor. Biz yasalar çerçevesinde eylemler yapmak istedik ama kendileri Zonguldak’ın yetkili amirlerini ayağa kaldırarak, bize böyle bir eylemi fabrika önünde yapmamamız noktasında ricada bulunanlar, bizede nasıl bir baskı yapmaya çalıştıklarını görün diye söylüyorum. Biz hiçbir zaman kanunsuz bir eylem yapmayız. İşçi arkadaşlarımıza kanunsuz bir eyleme çekmeyiz. Sendikaya bunu yapmaya çalışan işçiye ne yapmaz. En son bu sabah duydum, işçilerin evlerine, grev olduğunda iş yerinin ne hale düşeceğini anlatan bir şirket yönetimi Bu mobing uygulama değilmidir? Toplu sözleşmede bizi muhatap alacak, çalışanlarımızı ve ailelerini muhatap alacak değiller. Şimdi siz sorun onlara ‘Böyle bir şey yapmadık’ diyede söylerler. Elimizde yazdıkları mektuplarda var. Biz oturalım bir daha gözden geçirelim. Sendikadan böyle bir teklif gelmez ki. Sendika yasal sürecini yürütür. Ama yöneticilerin acemiliği. İçeride bilen yok mu hiç? Erdemir’den oraya geçen yönetici arkadaşlarımız var, belki de sormuyorlar. Soruyolarda onlara böyle akıl veriyorlarsa onları da hayretler içerisinde izliyorum. Toplu sözleşme sırasında benim temsilcimi huksuz olarak işten atanlara biz çok çok daha müsamaha gösteriyoruz. Biz ekonomimiz daha iyi olsun, sanayicilerimiz daha ileride olsunlar diye çalışan bir sendikayız. Biz sükûnetle gidiyoruz. Masaya çağırırlarsa masadan kaçmayız. Biz bekledik, bir daha çağırsınlar diye ama öyle bir samimiyet görmedik ” diye konuştu.

    Toplantıya katılan Tat Metal eski çalışanlarından ve sendika baştemsilcisi Kuntay Baykal ise işveren tarafından işten haksız yere çıkarıldığını iddia ederken, atılmasına gerekçe gösterilen eylemi gerçekleştirmediğini ifade etti.

  • Parmağı metal parçasına sıkışan minik kızı AFAD kurtardı

    Van’da parmağı metal parçasına sıkışan minik kız, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekiplerince kurtarıldı.

    İsmi öğrenilemeyen minik kız, parmağı metal parçasına sıkışınca ailesi tarafından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine getirildi. Burada ilk müdahaleyi yapan acil doktoru, hemen AFAD ekiplerine haber verdi. Hastanenin acil servisine gelen AFAD ekibi, minik kıza müdahale ederek parmağındaki cismi çıkardı.

  • Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu Bilecik’te

    Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Türkiye’de yüzde 12 gibi gösterilen sendikalaşma oranının bir kısmının kamu sektöründe geçmişten gelen örgütlülük olduğunu belirterek, “Ama önemli bir kısmı da toplu sözleşme hakkına kavuşamayan işçiler” dedi.

    Bilecik’te sendika binalarının açılışına katılan Serdaroğlu, yaptığı açıklamada, Bilecik’teki demokrasi hareketine katkı sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Sendikaların demokratik kurumlar olduğunu anlatan Adnan Serdadoğlu, “Eğer bir ülkede sendikalar güçlü ise, emek örgütleri güçlü ise orada demokraside gelişmiş demektir. Dünyanın bütün ülkelerindeki göstergeler buna işaret eder. Gelişmiş ülkelerdeki sendikal alan, emek alanı çok daha gelişmiştir. Ama bazı yerlerde vardır ki, bizim gibi ülkelerde maalesef ki sendikal alan çok daraltılmış, emek hareketi kuşatılmış ve işçilerin hak ve çıkarları sürekli olarak aşağı çekilmeye çalışılıp, onların mücadelelerinin önü hep kesilmiş durumdadır. Onun içindir ki; bizim gibi ülkelerde de demokrasiler gelişemiyor” dedi.

    “Türkiye’deki sendikal alan yüzde 5’lere düştü”

    Başkan Serdaroğlu konuşmasının devamında Türkiye’deki sendikal alanın yüzde 5’lere düştüğünü belirterek, “Belki bugün Türkiye’de yüzde 12 gibi gösteriliyor sendikalaşma oranı ama yüzde 12 dediğimiz alanın bir kısmı kamu sektöründe geçmişten gelen örgütlülük, ama önemli bir kısmı da toplu sözleşme hakkına kavuşamayan işçiler. Yani bir ülkede yüzde 12 oranı var. Bunun sadece yüzde 5,5’i veya 5,6’sı, toplu sözleşme yapabiliyorsa, emek alanındaki bu görüntü, gösterge aslında ülkedeki demokratik göstergeye de somut bir işarettir. Biz bunun için sendikaları demokrasinin olmazsa olmaz yapıları olarak görüyoruz. Güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama maalesef ki her örgütlendiğimiz yerde, özellikle bizim gibi demokratik ve sınıf sendikacılığını savunan, sendikaların önüne önemli engeller çıkartılıyor” şeklinde konuştu.

    “Biz geçmişte emek mücadelesi veren saygın insanların sendikasıyız”

    Başkan Serdaroğlu, konuşmasının sonunda geçmişte emek mücadelesi veren saygın insanların sendikası olduklarını vurgulayarak, “Biz onların kültürlerini, bize bırakmış oldukları bir takım ilkeleri taşımak ve bizden sonrakilere teslim etmek zorundayız. Onun içindir ki; Türkiye’de ne yapmamız gerektiğini biz tarihimizdeki yapılan mücadeleleri önümüze koyarak yapıyoruz. Bu nedenle de bugün Bilecik’te kendi yerimizdeyiz. Daha rahatız, burada insanlara hizmet verebilecek geniş bir alana sahip ve biz burada bütün demokrasi mücadelesi içerisine, özgürlükler mücadelesi içerisine bütün varlığımızla girmek istiyoruz. Burada sendikanın güçlenmesi için dostlarımızdan yardım bekliyoruz. Bilecik’teki her alanın güçlenmesi anlamına gelir. Bizde her emek alanına açığız. Onların ihtiyaçları varsa bu binamızın kullanılmasından tutun, onların bize ihtiyaçları varsa, bu ihtiyaçları olan yerlere her zaman göstermeye de hazırız. Burada dayanışma içerisinde, daha güzel bir ülke, daha güzel bir yarın, işçilerin daha mutlu yaşayacağı, haklarının engellenmeyeceği bir aydınlık geleceği birlikte sağlayacağımıza inanıyorum” dedi.

    Açılış törenine; Sendika Eğitim Daire Başkanı Seyfettin Gülengül, Eskişehir Şube Başkanı Ahmet Arı, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.