Etiket: Meslektaşlarına

  • Deprem Uzmanından Meslektaşlarına Sert Tepki

    Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İzmir ve Bursa’da meydana gelen depremleri değerlendirdi. Meslektaşlarını eleştiren Üşümezsoy, “Deprem konusunda yapılan, büyük depremleri çağrıştıran demeçler, yorumlar yanlıştır” dedi.

    İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İzmir ve Bursa’da meydana gelen ve vatandaşlarda büyük paniğe neden olan depremlerle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Meslektaşları tarafından yapılan, büyük depremleri çağrıştıran demeçlerin ile yorumların yanlış olduğuna dikkat çeken Üşümezsoy, “İzmir ve Bursa havzasında, bölgeyi ve bölgedeki deprem riski olan fayları bilmeden açıklamalar yapıp, manşetlerde yer buluyor. Bursa havzasında olan deprem hakkında Kuzey Anadolu fayının güney kolunda olan yanal atımlı bir fay olduğu ileri sürülmektedir. Oysa bu tamamen yanlıştır. Bu deprem Uludağ fayının önündeki havzada çöküntüyle oluşan çöküntü fayları ile bağlantılıdır. 1855 yılında olan iki deprem Uludağ’ın batısında ve doğusunda olan faylarla ilişkidedir. Marmara denizindeki Kuzey Anadolu fayındaki depremsellik yanal atımlı faylarla bağlantılıdır. İmralı güneyinden Bandırma’dan geçen fay sistemi ile bağlantısı söz konusudur. Kuzey Anadolu fayı ile bağlantılı büyük depremleri çağrıştıran demeçler, yorumlar yanlıştır, bağlantısı yoktur” dedi.

    İZMİRLİLERİ RAHATLATAN AÇIKLAMA

    Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, şöyle devam etti:

    “İzmir konusunda da daha önce söylediğim gibi; Balçova’dan başlayarak Narlıdere’ye doğru giden fay hattındaki kırılmayla gerçekleşmişti. İlgili tarihsel kayıtları da ortaya koymuştuk. Kuzey Ege’deki fay sistemi güneydekinin stresini kısmen boşaltmaktadır. Bu düşey atımlı fay sistemidir. Bunlarda büyüklük genelde 6,5-7 arasında kalmaktadır. Daha sık ama birbirine paralel şekilde çökmeyle oluşan bir depremsellik vardır. Kuzeydeki ana kolların odaklandığı yerler Midilli çukurlarındaki tarihsel depremleri özetlersek, Kuzey Ege’de tek risk taşıyan alan olarak 6,5’lik bir deprem bu bölgede oluşabilir. Kimse endişe etmesin, araştırmadan büyük depremleri çağrıştıran demeçler yorumlar yapmak çok yanlış.”

  • Milletvekili Koçer, Türk Kökenli Meslektaşlarına Tepki Gösterdi

    AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, 1915 olaylarını ’soykırım’ olarak niteleyen tasarıyı onaylayan Almanya Parlamentosu’ndaki Türk kökenli meslektaşlarına tepki gösterdi. 12 Türk kökenli milletvekilinden 11’inin tasarıya evet oyu vermesine çok üzüldüğünü belirten Koçer, “Tarih içerisinde bunların hesabı görülecektir” dedi.

    AK Parti Gaziantep Milletvekili ve TBMM Filistin Dostluk Grubu Genel Sekreteri Nejat Koçer, Kilis’ten Almanya’ya göç eden ve 2013 yılında olan Göç ve Uyum Bakanı Aydan Özoğuz başta olmak üzere 11 Türk kökenli Alman meslektaşına tepki gösterdi. Tarihin, 11 Türk kökenli milletvekilinin hesabını soracağını vurgulayan Koçer, “Bizi derinden üzen hadiselerden bir tanesi de Almanya parlamentosunda yer alan Türk kökenli milletvekillerinin, bu noktada kendi ülkelerini suçlayacak, böyle mesnetsiz bir iddianın altına imza atmaları ve bu oylamada evet oyu kullanmalarıdır. Tabi tarih bunun hesabını soracaktır. Tarih içerisinde bunların hesabı görülecektir. Elbette Türkiye Cumhuriyeti, bu kararla bir sıkıntı içerisine girmez. Psikolojik olarak tabi ki Almanya gibi bir müttefik ülkenin almış olduğu bu karar, bizi üzer ama bu kararla birlikte Almanya Türkiye ilişkilerinde çok ciddi bir sorun ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu sorunları aşmak için de Almanya’nın gelecekte daha çok çalışması, Türkiye’ye çok fazla değer vermesi gerekir. Çünkü Türkiye, Almanya’nın kaybetmemesi gereken önemli bir müttefiktir, önemli bir dosttur” dedi.

    HİTLER’İN YAHUDİ KATLİAMI

    Hitler’in Yahudilere yönelik katliamlarını hatırlatan Koçer, Almanya’nın tarihinin bu kadar karanlık ve lekeli olmasına rağmen Türkiye ile ilgili aslı olmayan bir konuda karar almasının anlaşılmasının mümkün olmadığını ifade etti. Almanya’nın tutarsız ve iki yüzlü tavırlarına Türkiye’nin mutlaka tepki koyacağını vurgulayan Koçer, “Parlamentoların görevi aslında gerçekleri araştırmak, gerçekleri konuşmak ve nitelikli kararlar almak. Almanya’nın geçmişine baktığımız zaman Yahudi katliamının yaşandığı, dünyanın yüz karası olabilecek olayların yaşandığı bir ülke. Kendisine bakmayan, kendisini değerlendirmeyen ve eleştirmeyen insanların başkaları hakkındaki bilmeden, mesnetsiz ve sözde soykırım iddialarını kabul etmesi mümkün olamaz. İşte bu anlamda şiddetle kınıyorum. Önce dönüp, kendine bakacaksın, önce geçmişinle yüzleşeceksin. Sonra mülteci konusu başta olmak üzere dünyadaki iki yüzlülüğünü bir tarafa koyacaksın ondan sonra da gerçeklerle yüzleşeceksin. Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımlar, tepkileri tabii ki olacaktır. Bunu da Almanya, bundan sonra görecektir” ifadelerini kullandı.

    SUN EKSPRES’İN UÇUŞLARINI İPTAL ETMESİ

    Koçer, Alman Sun Ekspres Deutschland firmasının Gaziantep’ten Almanya uçuşlarını iptal ederek, yolcularını Adana Havaalanı üzerinden yurt dışına götürmesini de değerlendirdi.

    Koçer, firmanın Almanya seferlerini güvenlik gerekçesiyle iptal etmesine rağmen Suudi Arabistan’ın Cidde şehrine ve yurt içine seferlerini sürdürdüğünü vurguladı. Uçuşların iptalinin asıl sebebinin daha farklı olabileceğini belirten Koçer, “Almanya’dan Gaziantep’e yapılan Sun Ekspres seferlerinde son bir hafta içerisinde gerek yolcu durumu, gerekse şirket sebeplerinden dolayı uçuş iptalleri olduğu haberleri geliyor. Bu konuda şirketin resmi bir açıklaması yok. Aynı şirketin İzmir-Gaziantep ve Antalya-Gaziantep uçuşları halen devam ediyor. Bunun dışından Gaziantep’ten Cidde’ye bir seferi gerçekleşti. Kıbrıs uçak seferleri gerçekleşiyor. Dolayısıyla aynı şirketin Gaziantep Havalimanı’na inen uçakları olduğuna göre, Almanya-Gaziantep seferlerinin iptalinin tamamen şirketin kendi tasarrufunda gelişen ticari kaygılar veya farklı yolcu destinasyonu ile ilgili konularla alakalı olduğunu düşünüyorum. Günde 28 uçuşa şu anda Gaziantep’e yetişemiyor. Havalimanı dolu durumda uçakların iniş ve kalkış saatlerinde bile yoğunluktan dolayı gecikmeler oluyor. Bu anlamda Sun Ekspres’in önümüzdeki günlerde yeni hatlar açabileceği ya da Gaziantep Havalimanı’na yeni saatler koyabileceğini düşünüyorum. Çünkü Ramazan’dan sonra yaz dönemi, Almanya’dan bu tarafa gelecek kişilerin inebileceği en iyi havalimanlarından bir tanesi Gaziantep’tir” dedi.

    “BÖLGEDE GÜVENSİZLİK ALGISI OLUŞTURULUYOR”

    Milletvekili Nejat Koçer, son dönemlerde sınır olayları ve terör örgütleri ile sık gündeme gelen Gaziantep’te güvenli ortamın olmadığı yönünde algı oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. Özellikle sosyal medya üzerinden algı operasyonları yönetildiğini belirten Koçer, Gaziantep’in güvenli bölge olduğu yönünde kimsenin şüphe duymadığını savunarak, “Bölgenin güvenliği konusunda genel olarak bir sorun yoktur. Münferit olarak oluşabilecek sorunlar, süratle gideriliyor. Bu münferit sorunlar, Paris Londra, Ankara ve İstanbul’da olma olasılığı neyse bölgemizde de aynı orandadır. Ayrıca her türlü emniyet ve güvenlik tedbirleri en iyi şekilde alınıyor. Biz de bu konuyu yakından takip ediyoruz. Endişe edilecek bir durum yoktur. Hafta sonlarında çarşılar yabancılarla doluyor. Gaziantep daha geçen hafta Domotex halı fuarını bitirdi. Bulgur festivali, kitap fuarı oldu. Gaziantep her gün yeni bir etkinliğin yapıldığı bir şehirdir. Uçaklarımız doluyor, ben kendim buna şahidim. Geçen hafta uçuş için yedekteydim, son anda bindim. Şuanda İstanbul hattı olmak üzere İzmir, Antalya, Kıbrıs, Ankara bütün hatlarda müthiş bir doluluk var. Buda Gaziantep’in hem ekonomik gücüyle alakalı, hem de bölgedeki stratejik konumuyla ilgili olduğunu düşünüyorum” dedi.

    RAMAZAN AYI KUTLAMASI

    Koçer, bölge insanı ve bölgeye ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler başta olmak üzere Tüm İslam aleminin Ramazan ayını kutladı. Koçer, “Gaziantep, Ramazan ayında yurt dışından çok sayıda misafiri kabul edecek. Birçok gurbetçinin Gaziantep’e geleceğini biliyoruz. Onlarında Gaziantep’te iyi günler geçirmesini diliyorum. Bölgemiz insanları başta olmak üzere Tüm İslam aleminin Ramazan ayı mübarek olsun. Ramazan ayının tüm İslam dünyasında barışa vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

  • Gaziantepli Esnaftan Meslektaşlarına Veryansın

    Gaziantep’te 30 yıldır esnaflık yapan Sıddık Yıldırım, ürün alım satımlarında kaliteyi düşüren, gramajlarda hata yapan ya da sözünde durmayan ticaret erbabına sitem ederek, esnaflığın tarihe karışmak üzere olduğunu söyledi.

    Gaziantep’in baharatçı esnaflarından Sıddık Yıldırım, Gaziantep’te yaşanan esnaflık anlayışına tepki gösterdi. Eski zamanlardaki esnaflık anlayışının artık tarihe karışmak üzere olduğunun altını çizen Yıldırım “Bizim zamanımızda dürüstlük ve esnaflık bir meziyetten ziyade zaten olan, olağan, herkesin bu uğurda daha iyiye ve doğruya ulaşmaya çalıştığı bir kavramdı. Şu an esnaflık anlayışına sahip olabilmek, gerçekten meziyet oldu. Dürüst esnaflar artık parmakla gösteriliyor. Bir kişiye bu kişi “esnaf” diyorsanız zaten aynı zamanda dürüst diyorsunuz demektir. Ancak bugün bu tanımlamaya uyan Gaziantep’te maalesef çok az esnaf kardeşimiz kaldı” dedi.

    “ASIL SORUN EKONOMİK KRİZ DEĞİL”

    Vadesinde gelen borçların ödenmediğini, ürün alım satımlarında kaliteyi düşüren, gramajlarda hata yapan ya da sözünde durmayan ticaret erbabının her geçen gün arttığını belirten Yıldırım, “Bugün asıl sorunumuz ekonomik kriz veya durgunluk değildir. Asıl yaşadığımız sorun, dürüstlük sorunudur. Asıl sorunumuz geçmişte sahip olduğumuz ulvi değerlerin her geçen gün yok olmasıdır” şeklinde konuştu.

    Gaziantep’te 30 yıldır esnaflık yaptığını belirten Yıldırım, günümüzde “dürüst çalışarak zengin olunmaz” söylemi ile yetişen ve yeni ticarete atılan gençlere, “Dürüst olarak belki büyümeniz biraz zaman alacaktır. Ancak çıktığınız her basamakta kalıcı olursunuz. Hile ile, hurda ile, yalan ve dolan ile, çalma ve çırpmayla basamakları hızlı çıkanın düşüşü de hızlı olur. Bir daha o basamakları da asla çıkamazlar. Burada reel ticari hayatta dini inançlarımızı katmasak bile dürüstlüğün olmadığı bir ticari girişimin uzun soluklu ya da başarılı bir ticari hayatı yaşaması ütopyadır” ifadelerine yer verdi.

    Kul hakkının da önemine değinen Yıldırım, “Alışverişlerinizde kul hakkına dikkat etmeyenler öbür tarafta bunun karşılığını misli ile görecekleri gibi, bu dünyada da asla mutlu olamazlar. Ve şu asla akıldan çıkarılmamalıdır ki, mal ve mülk kendi başına asla saadet getirmez. Bunlar sadece araçtır. Mutlu olmak, huzurlu ve sağlıklı olmanın garantisi helal lokmadır” diye konuştu.

  • Ünlü Sanatçı Aydilge’den Meslektaşlarına Terör Çağrısı

    Ünlü sanatçı Aydilge, Adıyaman’da verdiği konser öncesi yaptığı açıklamada, terörün yapmaya çalıştığı şeyin korku salmak olduğunu ve bu nedenle inadına korkuyla savaşılması gerektiğini vurguladı.

    Özel bir organizasyon aracılığıyla Adıyaman’da bir otelde düzenlenen konsere katılan başarılı sanatçı Aydilge, konser öncesi terör olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulunarak meslektaşlarının sadece büyükşehirlerde değil, aynı zamanda Doğu ve Güneydoğu’da konserler ve etkinlikler yapması gerektiğini söyledi. Terörün yapmaya çalıştığı şeyin korku salmak olduğunu vurgulayan Aydilge, “Adıyaman’a gelmekten oldukça çok mutluyum. İstanbul, İzmir, Ege, Akdeniz’e zaten çok gidiliyor. Ama maalesef Doğu ve Güneydoğu sanki bizim ülkemiz değilmiş gibi. Sanatçılar biraz endişeleniyor, az tercih ediyorlar. Ben de inadına Mardin’e, Van’a gittim yani hiç ayırt etmeden özellikle bu taraflara gelmeye bayılıyorum. Yani terörden korkarak hiç bir şey çözemeyiz. Yani dolayısıyla gitmesem mi diye diye buralarda konser yapılmamaya başladı. Ben o yüzden tam tersine Doğu’ya, Güneydoğu Anadolu’ya daha fazla gidilmesi ve daha fazla destek olunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü korku yüzünden zaten yani terörün yapmaya çalıştığı şey budur zaten. Bütün bu etkinlikler olmasın, insanlar evlerine kapansın. Oysaki sosyal aktiviteler, konserler, müzik, tiyatro gibi. Zaten bu tür şeyler insanları birleştirir ve enerji verir. Dolayısıyla inadına inadına korkuyla savaşmak lazım. Adıyaman’a, gelin, Doğu ve Güneydoğu’daki illerimize gelin” diye konuştu.

    Yapılan açıklamaların ardından Aydilge konser alanına geçerek burada hayranlarıyla bir araya geldi. Ünlü sanatçı seslendirdiği bir birinden güzel şarkılarla hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.

  • Çağla Büyükakçay’dan Meslektaşlarına Sitem

    Milli Tenisçi Çağla Büyükakçay, sosyal medya hesabından Belçika’daki terör saldırısı için üzgün olduğunu belirterek, yabancı meslektaşlarına sitemde bulundu.

    Belçika’nın başkenti Brüksel’de meydana gelen terör saldırısına Milli Tenisçi Çağla Büyükakçay da duyarsız kalmadı. Sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlanan milli raket, Belçika için üzgün olduğunu belirtti. Büyükakçay, mesajın davamında meslektaşlarına sitemde bulunarak, “Belçika için çok üzgünüm fakat WTA’den yabancı hiçbir meslektaşım, Türkiye’de meydana gelen saldırılar hakkında hiçbir şey paylaşmadı” dedi.