Etiket: Mesleği

  • 4 bin yıllık mesleği yaşatmak için çırak oldular

    GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından desteklenen ve Yeşilli Kaymakamlığı bünyesinde yürütülen ’Hayatı Gümüşle İşle’ projesi Mardin’de başladı. Mardin’de Süryanilerden bugünlere kalan 4 bin yıllık el sanatının devam etmesi için başlatılan projede Yeşilli ilçesinde el sanatına yatkın 15 kişi eğitim alıyor. Bir yıl boyunca sürecek eğitimler sonunda telkari el işlemeciliği sanatına yeni ustalar kazandırılması hedefleniyor.

    Mardin’in Yeşilli ilçesinde teknolojiye direnen 4 bin yıllık el sanatı telkari işçiliğinin tükenen ustalarını yeniden hayata geçirmek için 1 yıllık ’Hayatı Gümüşle İşle’ proje başlattı. Yeşilli Kaymakamlığı tarafından başlatılan proje kapsamında el sanatlarında yetenekli 15 kişi bir yıl boyunca Mardin’in telkari ustalarından Gürkan Adar tarafından verilen eğitimler ile Yeşilli atölyesinde eğitim alarak yeniden mesleği canlandıracak.

    4 bin yıllık gelenekte kadınlara pozitif ayrımcılık

    Yeşilli Kaymakamlığı bünyesinde yürütülen proje kapsamında kadınlar meslek edinirken, iş kurma ve iş geliştirme eğitimleri ile girişimci olmalarını, ekonomik özgürlüklerinin kazanmalarının yanında eğitim, sağlık, aile ve kendi hakları konusunda bilinçlenmelerinde etkili olmalarını, proje kapsamında faydalanacakları mesleki beceri kursu ile kadınlara yeni iş imkanları sunup meslek sahibi olmalarını sağlamak hem de sosyalleşmeleri amaçlanıyor.

    40 atölyeden 3 atölyeye kadar geriledi

    Yeşilli’de 10 kadın 5 erkek ile eğitimlerini sürdüren telkari ustası Gürkan Adar, “Midyat’ta yaklaşık olarak 6 aylık temel eğitimimi orada aldım. Daha sonra Gaziantep Üniversitesinde ön lisans eğitimimi kuyumculuk bölümünde tamamladım. Lisans eğitimimi de Mersin’de tamamladım. Yaklaşık olarak şu an 15’ci yılım. GAP projesi kapsamında yürütülen bir proje. 90’lı yıllara kadar Midyat’ta kırka yakın telkari atölyemiz vardı. Maalesef bu dönemde sayı üçe kadar azaldı. Bunun sebebi hem göç hem de teknolojinin işimizi bozmasıdır” dedi.

    Bu proje sayesinde şu an 15 öğrencilerinin olduğunu belirten Adar, “Bu öğrencileri yaklaşık olarak 11 ay eğiteceğiz. Şu an temel eğitim aşamasındayız. Bir süre sonra artık yavaş yavaş daha başarılı ürünler çıkarmaya başlayacaklar. Telkari eğitimi için en az 5 yıllık bir süre gerekiyor. Bu çok uzun ve zorlu bir süreç ama biz bunu 11 aya sıkıştırıyoruz. En azından hızlı bir temel eğitimden sonra öğrencilerimiz kendi ürünlerini basit olarak belki biraz daha zor takılara yapabilecek seviyeye gelecekler. Her öğrenci yaklaşık 7 tane ürün tamamladı. Bu tarz projeler daha önce çok yapıldı ama hepsi 2-3 aylık projelerdi, Yeşilli kaymakamlığının yapmış olduğu proje bir yıllık en azından öğrencilere çok daha fazla şey öğretebiliriz. Başarılı olacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.

    Kursiyerler mutlu

    Yeteneklerini ortaya çıkarmak için geldiklerini söyleyen Dilek Binkay “Telkari kursu açıldı biz de buraya geldik öğrenmek için yeteneklerimizi ortaya çıkarmak için. Çok güzel bir proje. Öğretmenimizin bize gösterdiği aşamalar çok güzel” dedi.

    7 çocuk annesinin öğrenme azmi

    7 çocuğunu bırakarak meslek edinmek için projeye katılan Zeynep Binkay, çok mutlu olduğunu söyledi. Binkay, “Çok güzel bir proje geleceğimiz, ev kadınları için çok güzel. 38 yaşındayım evliyim 7 çocuk annesiyim. Burada olduğum için de çok memnunum. Bunda gelecek görüyorum okumayan bir ev kadını olarak bu meslekte usta olup güzel işler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu.

  • Gençlerin gözde mesleği: Baristalık

    Son yıllarda kahve sektörünün giderek yaygınlaşmasıyla bu alanda yetişmiş elemana duyulan ihtiyaç da büyüdü. Kahve konusunda uzmanlaşan baristalar günümüzde kolaylıkla iş sahibi olabiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası çatısı altında verilen baristalık eğitimine sadece meslek sahibi olmak isteyen gençler değil, kendi iş yerini açmayı hedefleyen girişimci adaylar da ilgi gösteriyor. Üstelik kurslara katılanlar hiçbir ücret de ödemiyor.

    Genellikle kahve hazırlayan ve servisini yapan kişiler için kullanılan barista terimi, aslında İtalyanca’da ’barmen’ anlamında kullanılıyor. Barista, özellikle yurt dışında ve kahve kültürünün yaygın olduğu ülkelerde oldukça yaygın bir meslek dalı. Ülkemizde ise her geçen gün gelişim gösteren kahve sektörünün bu alanda yetişmiş eleman açığının karşılanması ise önemli bir sorun. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikasının Evka 4 Kurs Merkezi’nde açılan Barista Eğitim Programı bu nedenle büyük ilgi görüyor. Şef Ercan Turan’ın verdiği 3. Nesil Kahve Eğitimi’ne meslek sahibi olmak isteyen gençlerin yanı sıra kendi iş yerini açmak isteyen girişimci adaylar da katılıyor. 120 saat süren eğitime hiçbir ücret ödemeden katılan kursiyerler, kahve sanatının tüm incelikleri öğrenerek geçerli bir meslek sahibi oluyor.

    İstihdamın önü açık

    Eğitimleri veren Şef Ercan Turan, barista olarak yetiştirdikleri kursiyerlerin piyasada tercih edildiğini belirterek şunları kaydetti:

    “Kurs merkezimizde kahvenin çekirdeğinden sunumuna kadar tüm bilgileri kursiyerlerimize öğretiyoruz. Ayrıca ilk kez 2012 yılında telaffuz edilen ve şu anda trend olan 3. nesil kahve demleme teknikleriyle ilgili tüm donanımları kursiyerlere kazandırıyoruz. Burada yetişen arkadaşlar bu işin piyasasında tercih edilen personel olarak istihdamda yer bulabiliyor.”

    “Talep oldukça yoğun”

    Baristalığın sürekli gelişen ve önümüzdeki 5 yıl içinde daha da gelişecek mesleklerden biri olduğunu söyleyen Turan, “Ülkemizde çok yeni ve maalesef donanımlı personel yetersiz. Bu konuda oluşan isteklerle kurslarımızı açmış durumdayız. Talep oldukça yoğun. Kendi işlerini açmak isteyenler de yoğun olarak başvuruyor. Gün geçtikçe trendin artacağını düşünüyoruz. 120 saatlik kurs süresi sonunda kahve demleme, sunumu, soğuk-sıcak içecekler, frappeler, fro zenler, milkshakeler ve detokslar başta olmak üzere bütün ürünlerin hazırlanması ve sunumu konusunda kursiyerlerimizi piyasanın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yetiştiriyoruz” dedi.

    “Bizim için büyük şans”

    30 yaşındaki barista adayı Dilan Kesici, “Burayı İzmir Büyükşehir Belediyesinin duyuruları sayesinde buldum. Hocamızın verdiği bilgilerle kahvenin nereden geldiği, nasıl hazırlandığı, yanında nelerle sunum yapıldığı gibi tüm aşamaları öğreniyoruz. Ben bunu meslek olarak devam ettirmek istiyorum. Zaten kahveye ayrı bir ilgim var. Kendim de çok tüketiyorum. Dünya kahveleriyle alakalı detaylı bilgiler edinmek istiyordum. Burası bizim için çok büyük bir şans oldu” derken, 23 yaşındaki barista adayı EbuTalha Uyar da “Önceden de kahveyle ilgilenen bir insandım. İzmir Büyükşehir Belediyesinin böyle bir imkan sunduğunu duyunca yararlanmayı düşündüm. İçimdeki amatörü biraz daha yukarıya taşımak istedim. Bu kurstan çıkınca bunu ilerletmeyi düşünüyorum. İngilizce işletme okuyorum. Eğitimimi tamamladıktan sonra güzel bir kafe açmayı planlıyorum. Hocamızın sadece kahve değil, pasta ve aşçılık gibi artıları da var. Buradaki eğitimlerimizin karşılığını alacağımızdan şüphem yok” diye konuştu.

    “Dışarıda eğitim çok masraflı”

    43 yaşındaki barista adayı Seher Rohlfs de şöyle konuştu:

    “Kahveyle çok ilgiliyim. Fırın kafe projem vardı. Dışarıdan böyle bir eğitim almak çok maliyetli oluyor. Ayrıca uygun yer de bulamamıştım. İnternetten böyle bir eğitim olduğunu duyunca hemen başvurdum. Burada öğrendiklerimle çok güzel şeyler yapacağıma inanıyorum.”

  • Emlakçılık, geleceğin mesleği olarak görülüyor

    Emlak Uzmanı Ruhullah Meriç, “Emlak yasasının çıkmasıyla emlak sektörü çok güçlü bir statüye, kaliteye sahip olacak. Emlakçılık önümüzdeki yüzyılın en iyi 5 mesleği arasında olacak. Emlak sektörü yeni dönemde genç arkadaşlarımızın kariyer planlarına yön verecek” dedi.

    Emlak Uzmanı Pindoli Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ruhullah Meriç, katıldığı bir konferansta emlak sektörüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    Emlakçılığın önümüzdeki yüzyılın en iyi 5 mesleği arasında olacağını savunan Meriç, “İnanıyorum ki emlak yasasının çıkmasıyla emlak sektörü çok güçlü bir statüye, kaliteye sahip olacak. Emlakçılık önümüzdeki yüzyılın en iyi 5 mesleği arasında olacak. Emlak sektörü yeni dönemde genç arkadaşlarımızın kariyer planlarına yön verecek. Kayıt dışı, seyyar, ayakçı emlakçılık yapanlar bu yasayla son bulacak. Yeni emlak yasası güveni, hakkı, hukuku beraberinde getirecek, vatandaşlarımız eskisi gibi dolandırılmadan, kandırılmadan, güvenli gayrimenkul alışverişi yapar düzeye gelecek. Şuan son şeklini almış emlak yasası daha fazla zaman kaybetmeden, ülkemizde yeni dolandırıcılık haberleri duymadan yürürlüğe girmeli. Unutmayalım ki emlak yasasının çıkmadığı her geçen gün emlak sektörünün, sektör mensuplarının aleyhine işlemektedir” dedi.

    “Emlak sektörüne adım attığımız günden bu yana kaliteyi yükseltecek yatırımlar yaptık”

    Türkiye’de emlak sektörünün emlak yasasıyla ilgili gelişmeleri, yakından takip ettiğini söyleyen Meriç, “Bilindiği üzere emlak sektörü uzun zamandır mesleki bir statü problemi yaşamaktadır, emlak yasasının mecliste taslak halinde olması, yasanın çıkmasını bekleyen emlak sektöründe yeni bir heyecan oluşturdu. Ülkemizde bu kadar büyük para trafiğine aracılık eden, ekonomiye yöne veren inşaat sektörünün taşıyıcı lokomotifi olan bir sektör, nasıl olur da bu kadar zamandır güçlü yasalarla belli bir statüye getirilmedi, belli bir zemine oturtulmadı, bunu anlamış değilim” şeklinde konuştu.

    2006 yılından bu yana emlak sektörü içerisinde olan 2012 yılında kurumsallığa adım atmış bir şirket olduklarının altını çizen Meriç, “Bu sektörün gelişimine, değişimine ciddi anlamda yatırımlar yapan, büyük mesailer harcayan ender firmalardan biriyiz. Bizler yaptığımız çalışmalarla emlak sektörüne adım attığımız günden bu yana kaliteyi yükseltecek çalışmalar, yatırımlar yaptık. Kurumsal imajımızla, prensiplerimizle, değerlerimizle meslektaşlarımıza örnek olduk. Bizler bu mesleğin onurunu, etik değerlerini korumak adına ciddi çalışmalar yaparken, bir taraftan da bu sektörün imajını yerle bir eden, toplum içerisinde sektörü değersizleştiren dolandırıcılık haberleri ile mücadele ediyor, bu dolandırıcılık haberleri bir an evvel son bulsun diye emlak yasasının çıkması için büyük emek sarfediyorduk. Bugünlerde mecliste olan emlak yasası sektörümüzde kaliteli hizmet veren tüm meşlektaşlarımızı heyacanlandırdı” diye konuştu.

  • Dörtyol’lu ev hanımlarına balıkçılık mesleği öğretilecek

    Hatay’ın Dörtyol ilçesinde ev hanımlarına “Dörtyol’ da Deniz Daha Cömert” projesi ile balıkçılık mesleği öğretilecek.

    İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından kadınların meslek edinmelerini sağlamak amacıyla sosyal destek projesi (SODES) kapsamında başlatılan projenin ilk tanıtımı gerçekleştirildi.

    Başlatılan projenin bir yıl süre ile devam edeceğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Soner Kıymacı, “Yaklaşık 90 ev hanımına vereceğimiz balıkçılık kursları ile meslek sahibi olmalarını sağlayarak aile ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı, sürdürülebilir balıkçılık yaparak su ürünlerimi hazinemizi gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz” dedi.

    80 bin Türk lirası finansman kaynaklı proje de kadınlara uzatma ağı, olta yapımı, balık avcılığı ile su ürünleri aşçılık kursları ile balıkçılık mesleğinin öğretileceği vurgulandı.

    Yapılan tanıtım toplantısına Dörtyol Kaymakamı Murat Bulacak, İskenderun Teknik Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Aydın Demir, proje yetkilileri ve kursiyerler katıldı.

  • Unutulmaya yüz tutmuş sepetçilik mesleği yaşatılmaya çalışılıyor

    Bilecik’te unutulmaya yüz tutmuş sepetçilik mesleği yaşatılmaya çalışılırken, ilk defa sepet yapımı gören vatandaşlar hayretlerini gizleyemedi.

    Bilecik Belediyesi tarafından kentte kazandırılan Yaşayan Şehir Müzesi Zenaatlar Bölümünde bulunan Sepetçilik Odası’nda sepet ustası Fikret Kaptan, müzeye gelen ziyaretçilere sepet yaparken, mesleğinin püf noktalarını anlatmayı unutmadı. Yapılan etkinlik hakkında bilgi veren Yaşayan Şehir Müzesi Görevlisi Yurdanur Kırlı, kaybetmekte oldukları meslek gruplarının ayakta tutmaya çalıştıklarını söyledi. Müzeye gelen ziyaretçilere sepetçilik mesleği yaşatmak, göstermek, yapılışını anlatmak maksatlı bir etkinlik düzenlediklerini anlatan Kırlı, “Ehli Sanat etkinliklerimiz kapsamında bu hafta sepetçilik mesleğini icra ediyoruz. Sepetçi ağabeyimiz Bilecik’in Ayvacık köyünden ve yıllar önce sepet örmesini babasından öğrenmiş. Sağ olsun rica ettik, kendisi de buraya gelip müzeye gelen ziyaretçilere sepet örgüsünü gösterecek. Çünkü şuan bu mesleği daha önceden yapan Karaağaç ve Ayvacık köylerimizdeki sepet ustası amcalarımız çok yaşlanmış durumdalar. Maalesef ki çocuklarına ya da torunlarına öğretmediler bu mesleği artık bu meslek yok olmak üzere. Tabi ki biz de suçluyuz. El emeği bir sepet şuan ki fiyatım 50 ile 100 TL arasında değişiyor. Bizler artık evlerimizde plastik kovaları sepet niyetine kullanıyoruz. Ne oldu, bu meslek yok oldu ve bu meslekten para kazanmadıkları içinde çocuklarına öğretmediler. Sağ olsun ağabeyimiz bugün gelip 3 gün boyunca müzeye gelen ziyaretçilere sepet örgüsünü yapacak. Fikret Kaptan ağabeyimiz babasından öğrendiği bu mesleği yıllardır yapmıyordu aslında. Fakat bizin ricamızla geldi sağ olsun. Müzeye gelen ziyaretçilerimize sepet örgüsünü gösteriyor” dedi.

    “Sabah 9’dan başlayıp, 4 buçuğa kadar sürdü elimizdeki sepetin yapımı”

    Sepet ustası Fikret Kaptan’ın müzede yapacağı 2 sepet için bir gün boyunca dağlarda, dere kenarlarında fındık ağacı topladığı anlatan Kırlı, “Önce sövelerini almak için kalın olarak ve kenarlarını yapmak için şöyle uzun olarak fındık ağacından malzemeler temin etti. Dediğim gibi bir gün akşama kadar temin ettiği malzemeler için iki tane sepet örebildi sadece. Sabah 9’dan başlayıp, 4 buçuğa kadar sürdü elimizdeki sepetin yapımı. Ziyaretçilerin ilgisi de çok güzel. Çünkü ilk defa görmüşler ve bende dahil ilk defa görüyorum sepet örgüsünü ve bu anlamda da ziyaretçilerimiz bu konuya çok yoğunlaştı, güzel de ilgi var. Biz Ehli Sanat etkinlikleri kapsamında yorgancımızı ve terzimizi çağırdık. Bu hafta sepetçimiz, ileri ki haftalarda da çömlek ustamız gelecek. Demircimiz, dokumacımız sırayla gelip müzeye gelen ziyaretçilerimize anlatımda bulunacaklar” dedi.

    Öte yandan müzeye gelen yüzlerce ziyaretçi Sepetçi Odası’nda yapılan etkinlikten memnuniyetleri dile getirerek, çoğu ilk defa sepet yapımı gördüğü söylediler.