Etiket: Mesleği

  • Lise öğrencilerine hukuk mesleği anlatıldı

    Adıyaman Altınşehir Anadolu Lisesinde, “Kariyer Günleri ve Meslek Tanıtımı” kapsamında hukuk mesleği tanıtımı yapıldı.

    Okulun konferans salonunda düzenlenen meslek tanıtım programına, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, Hakim Enver Artan, Hakim Abdullah Avcil, Hakim Hilal Ayan, Okul Müdürü Zeynel Karataş ve okul öğretmenleri ile öğrenciler katıldı.

    Hukuk mesleğini tanıtmak amacıyla öğrencilerle düzenlenen programda bir araya gelen Adıyaman Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, “Hukuk mesleği dün olduğu gibi yarında varlığını koruyacaktır. Teknolojinin geliştiği bu çağda robotlar hukukçuların görevini icra edemeyeceklerdir. Toplumda üstlendiğimiz meslek gereği adil, vicdanlı ve hassas olmak zorundayız. Birbirinden farklı bir çok dava ile karşılaşabiliyoruz. Farklı etkileri olan bu davalara karşı objektif olmak zorundayız. Toplumsal yapının harcı olan adaleti sağlamak gibi bu ulvi görevin farkındayız” dedi.

    Daha sonra konuşan Hakim Hilal Ayan ise, “Bayan bir hakim olarak yaptığım bu görevi iyi bir şekilde icra etmek zorundayım. Duygularımızın etkisinde kalmadan adil kararlar verdiğimize inanıyoruz” şeklinde konuştu. Hakim Enver Artan ise, yargıçların bazı davalarda vicdan ile kanun arasında kaldığını ortak bir noktada kimseyi mağdur etmeden karar alabileceğini söyledi. Hakim Abdullah Avcil ise konuşmasında toplumda sayıları çok düşük düzeyde de olsa bazı suçlara ağır cezalar verilmesi gerektiğini vurguladı.

    Düzenlenen programda emeği geçenlere teşekkür ettiğini belirten Okul Müdürü Zeynel Karataş, “Kadim medeniyetin kurulduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Urgakina’nın, Hamurabi’nin kanunlarının işlendiği, muazzam bir İslam hukukun inşa edildiği bir medeniyetin mirasçılarıyız. Her zaman hukukçuların saygın olduğu bu kültürde öğrencilerimiz arasında kaliteli hukukçular çıkacaktır” diye konuştu.

    Program öğrencilerin merak etmiş olduğu sorunların cevaplandırılması ile sona erdi.

  • “Gelir uzmanlarının yarısı mesleği bıraktı”

    Devlet Memurları Kanunu’nda kariyer meslekler arasında gösterilen yeterliğe tabi gelir uzmanlarının yarısının mesleklerinden ayrıldığı öne sürüldü. Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları Derneği (YGUD) Başkanı Faruk Serdar Nişancı, “Mesleki sorunlar gelir uzmanlarını büyük bir özveriyle başladıkları mesleklerinden ayrılmaya itti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bürokratik kalıpları ve alışkanlıkları bir kenara bırakacağına inanıyoruz’’ dedi.

    Devlet Memurları Kanunu’nda A Grubu Kariyer meslekler arasında gösterilen Gelir Uzmanlarının mesleki sorunlar dolayısıyla farklı kurumlara geçmek için çaba gösterdikleri belirtildi. Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları Derneği (YGUD) Başkanı Faruk Serdar Nişancı, kanunen aynı statüde görünmelerine rağmen meslektaşlarının diğer kariyer meslek mensuplarının yararlandığı özlük haklardan faydalanmadığını söyledi.

    “Mesleğe yapılan kariyer dışı atamalar kariyer mesleğin ihdasındaki amaçtan uzaklaşılmasına neden oldu” diyen Nişancı, “İdari görevlere atanmada diğer kariyer kadrolarda uygulanmayan sınav, yeterliğe tabi gelir uzmanlarına uygulanarak kariyer planlarının dışında bırakılıyor. Kariyer dışı atamalar, yeterliğe tabi gelir uzmanlarının görev tanımlarının yapılamamasına neden olarak iş bölümü ve uzmanlaşmaya engel oluyor. Çalışma barışını bozan bu durum insan kaynağı israfına yol açıyor. Yetişmiş ve önemli potansiyele sahip arkadaşlarımızın yarısına yakını, karşılaştıkları bu sorunlar nedeniyle büyük bir özveri ile başladıkları mesleklerinden ayrıldı” şeklinde konuştu.

    “Gelir uzmanlarının sorumlulukları çok ağır”

    Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda, idari yapıdan insan kaynağı yönetimine kadar birçok konuda köklü değişikliklerin yapılması kaçınılmaz olduğunu savunan Nişancı şöyle konuştu: “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın daha etkin bir idare için insan kaynağını verimli hale getireceğine, geçmişten gelen bazı bürokratik kalıpları ve alışkanlıkları bir kenara bırakacağına inanıyoruz. Hazine zararlarına karşı mali sorumluluğu bulunan yeterliğe tabi gelir uzmanları, kayıt dışı ekonomi ile mücadele başta olmak üzere, verginin tarhından tahsiline ve vergi incelemesine kadar vergilemenin her aşamasında görev yapıyorlar. Bu ağır sorumluluğun yerine getirmesine karşın yetkileri sınırlıdır. Yeterliğe tabi gelir uzmanlarına inceleme yetkisi de verilerek görev tanımlarının net bir şekilde yapılması maliye politikasının etkinliğinin sağlanmasına daha fazla katkı sunacaktır”.

    “3600 ek gösterge değil eşitlik istiyoruz”

    TBMM’de 3600 ek göstergeyle ilgili çalışmaların sıklaştığına vurgu yapan Nişancı, “Yeterliğe tabi gelir uzmanları 3600 ek gösterge değil, maaş, özlük ve statü haklarının diğer kariyer mesleklerle eşitlenmesini talep ediyor. Daha önce devlet gelir uzmanı ve vergi denetmeni kadroları ile eşit statüde olan yeterliğe tabi gelir uzmanları 666 sayılı KHK ile yapılan düzenlemenin dışında bırakılarak mağdur edilmişlerdi” dedi.

  • Sobacılık mesleği son demlerini yaşıyor

    Malatya’da son yıllarda insanların sobalı evler, yaygınlaşan doğal gaz doğalgazlı evlere tercih etmesinden dolayı sobacılık mesleği yok olmakla karşı karşıya.

    İnsanlığın en eski mesleklerinden biri olan sobacılık mesleği, dünyada her geçen gün gelişen teknoloji ve enerji kullanımının artması dolayısıyla can çekişen meslekler arasındaki yerini almaya çoktan başlamış durumda. Malatya’da bakırcılar çarşısında da durum farksız değil. Şehirde bir zamanlar en gözde mesleklerden birisi olan sobacılık mesleği şimdilerde sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen ustalar tarafından icra ediliyor. Ustalar her şeyin üstüne bir de çırak bulamamalarının mesleği kısa sürede tarihin tozlu sayfalarına iteceğini düşünüyor.

    Malatya’da 15 yıldır sobacılık yapan Murat Akçil satışlarının eskisi gibi olmadığını aktararak, “Doğalgazdan dolayı şuanda piyasanın da durumu kötü ama bizim malzemelerimiz pahalandı ve bizim kar oranımız düştü. Sobacılık mesleğinin eski tadı kalmadığı gibi bir malzemenin üstüne de 50 TL fark koyamayız. İşlerin tadı tuzu yok eskiden olsaydı biz burada 5 dakika bile oturamazdık. Kış sezonunda gördüğünüz gibi ne gelen var ne de giden şuanda doğalgaz var her tarafta. Genelde biz köylülere çalışıyorduk ama şimdi onların da yüzde yetmişi şehirde oturuyor” şeklinde konuştu.

    30 yıllık soba ustası Sadık Yarar ise, “Doğalgazın gelmesi ile baya bir şekilde satışlarımız etkilendi. Soba satışları artık yavaş yavaş tarihe karışıyor. Köylere de aynı şekilde doğalgaz gidince sobacılık mesleği baya etkilendi. Nasıl ki kalaycılık bakırcılık mesleği teknolojiye yenik düştüyse bizimki de öyle olacak herhalde” diye konuştu.

  • UNESCO ödüllü babasının bıraktığı mesleği devam ettiriyor

    Kastamonu’da UNESCO’dan “Yaşayan İnsan Hazinesi Kültürel Miras Taşıyıcısı” ödülü alan ve 5 yıl önce hayatını kaybeden ünlü sanatçıların saz Ustası Bekir Tekeli’nin oğlu olan Mehmet Tekeli, babasından kalan miras niteliğindeki mesleğini devam ettiriyor.

    Dünyanın birçok ülkesinde bağlamaları çalınan, yaptığı bağlamalarla ünlü sanatçı Neşet Ertaş ile birlikte UNESCO’dan “Yaşayan İnsan Hazinesi Kültürel Miras Taşıyıcısı” ödülü alan ve 5 yıl önce vefat eden Bekir Tekeli’nin mesleğini, oğlu Mehmet Tekeli sürdürüyor. Kastamonu Eski Sanayi Sitesinde bulunan atölyesinde saz üretimi yapan Mehmet Tekeli, 1954 yılında amcası Ahmet Tekeli tarafından kurulan ve 1957 yılında mesleğe başlayan babası Bekir Tekeli ile devam eden saz üretimini yaşatmaya çalışıyor.

    “Tekeli Sazları Türkiye’de, dünyada bilinen ve aranan hale gelmiştir”

    Tekeli Sazlarının dünyada ve Türkiye’de tanındığını dile getiren saz ustası Mehmet Tekeli, “Tekeli Kardeşler aslında Türkiye’de birçok kişinin yapmak istediği ama yapamadığı işi yani marka oluşturma işini yapmışlardır. Üretim yapmak ve üretime devam ettirmek büyük bir iş. Yani 50 seneye yakındır Tekeli Sazları Türkiye’de, dünyada çalınıyor ve bilinen, aranan saz haline gelmiştir. Bundaki yegane sebep ilk önce bu işi sevmeleri ve bu işi yaparken kendilerini vermeleridir” dedi.

    “Bacanın tütmesi için bu işe devam ediyorum”

    Babasından gururla bahsettiğini anlatan Mehmet Tekeli, “Babam 2010 yılında UNESCO’nun verdiği ’Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’nü Neşet Ertaş ile birlikte almıştır. Bu Tekeli Kardeşler için büyük bir onur ve gururdur. Birçok ödül de almıştır. 2013 yılında babam vefat ettikten sonra ben de baca tütsün, bu iş devam etsin, Tekeli Kardeşlerin ismi yürüsün diye bu işe devam ediyorum. Bu bir kültürdür. Her şeyden önce yani Dede Korkut’tan beri bu devam eden bu kültürü yaşatmak bu yaşatmada bir katkım olması beni onurlandırmaktadır” diye kullandı.

    “Kültürümüzü, örf, ananelerimize yaşatmak herkesin görevi olmalıdır”

    Sazların tamamen el işi ile üretildiğini belirten Tekeli, “Sazlarımız tamamen el işidir. Yani oymasından son haline kadar biz eşiklerde boynuz kullanıyoruz. Tekeli Sazı, diğerlerinden bunun için ayrılmaktadır. Akustik ses verir bizim sazlarımız. Kastamonu için Türkiye için yani kültürümüzü, örf, ananelerimize yaşatmak herkesin görevi olmalıdır” şeklinde konuştu.

    Mehmet Tekeli’den saz çalma konusunda destek aldığını söyleyen 16 yaşındaki lise öğrencisi de bağlamalarını tamir ettirerek güzel vakit geçirdiklerini dile getirdi.

  • (Özel Haber) Videosunu izledi, mesleği oldu

    Çanakkale’de 2 yıl önce açtığı atölyesinde keman yaparak geçimini sağlayan Ali Deniz Uzun, eğitim ve meslek hayatına sosyal medyada izlediği bir video ile başladığını söyledi.

    Ali Deniz Uzun, merkeze bağlı Çınarlı köyünde yaklaşık 2 yıl önce açtığı atölyesinde keman yapıp satarak geçimini sağlıyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümü mezunu 26 yaşındaki Ali Deniz Uzun, lise yıllarında keman imalatıyla alakalı izlediği videoyu çok beğendi. Bunun üzerine araştırmalar yapan Uzun, daha sonra bu işi yapmaya karar verdi. Ardından konservatuar okumaya karar veren Uzun, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümü’nden mezun oldu. Uzun, kurduğu atölyesinde keman yaparak geçimini sağlıyor.

    Bu mesleğe nasıl başladığını anlatan 26 yaşındaki Ali Deniz Uzun, “Ben lisede çok disiplinli bir öğrenci değildim. Ders çalışırken bir yandan da video izliyordum. Bir adam atölyesinde keman yapıyordu. Çok hoşuma gitti. Biraz araştırdım. Bu işi yapmaya karar verdim. Okulunu bitirdim. Bu işe başladım. Belli aşamaları ne kadar hızlandırmak isteseniz de, sürdüğünüz tutkalın bir kuruma süresi var. Sürdüğünüz bir cilanın kuruma süresi var. Bunları hızlandırmak mümkün tabii, ama sağlıklı olması için beklemek gerekir. Bu bazen iki ayı bulabiliyor” şeklinde konuştu.

    Keman yapımında kabaca 3 çeşit ağaç kullanıldığını ifade eden Uzun, “Abanoz, akça ağaç ve ladin kullanılır. Kasada akça ağaç ve ladin kullanılır. Sapta akça ağaç kullanılır. Tuşe ve aksesuar dediğim bölgelerde, burgular, çenelik denilen yerlerde de genellikle abanoz kullanılır. Lakin aksesuarları çeşitlendirmek mümkün” dedi.