Etiket: Meşhur

  • Dünyaca meşhur Anzer Balı satışa çıktı

    Rize’nin İkizdere İlçesi’ne bağlı Anzer Yaylası’nda bu yıl üretilen dünyaca meşhur Anzer Balı satışlarına başlanıldı.

    Rize’nin 3 bin rakımın üzerinde yer alan Anzer Yaylası’nda üretilen Anzer Balı’nda Hacettepe Üniversitesi’nden Anzer Balı olma özelliği taşıdığı tespit edilen balların satışına başlanıldı.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Anzer Balı’nın satışının gerçekleştirildiği Anzer Ballı Köy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, bu yıl üretimde rekor kırıldığını belirterek, “Bu yıl sezon beklenilenin üzerinde bir verimle tamamlandı. Anzer’de yaklaşık 2 bin 500 kilo bal üretildi. Bunun bin 700 kilosu kooperatifimize teslim edildi. Bilindiği gibi biz bu balları Hacettepe Üniversite’si ne gönderdik. Tahlil sonuçları müspet gelenleri etiketleyip, mühürleyip özel şişelerde satışa çıkartıyoruz. Bin 700 kilo balın bin 300 kilosu olumlu gelmiştir. Aldığımız balların 400 kilosu Anzer balı olma kriterlerine uygun gelmemiştir. Bu balları üreticilerimize iade ettik. Oluklu rapor alan ballarımızı 1 kg, yarım kg ve 250 gramlık şişelerde dolumunu yaptık. Şişelerin üzerinde fiyat etiketi, kurşun mühür ve güvenlik etiketimiz var. Bu şekli ile ballarımızın taklit edilmesi mümkün değildir. Ancak tüketicilerimiz satın aldıkları üründe mutlaka bu güvelik tedbirlerini aramaları gerekmektedir” dedi.

    Kilosu 900 TL

    Civelek, 1 kilo Anzer Balı’nın 900 TL’den satışa çıkartıldığını ifade ederek “1 kg bal 900 TL, yarım kilo bal 470 TL ve 250 gramlık şişeler 250 TL’den satışa sunulmuştur. Ayrıca 100 gramlık polenlerimiz 130 TL, 200 gramlık polenlerimiz 240 TL ve 400 gramlık polenlerimiz 470 TL olarak satışa sunulmuştur” diye konuştu.

    Arap Kralları sırada

    Bu yıl bal bekleyen 2 bine yakın sipariş bulunduğunu kaydeden Civelek, “Bu yıl yaklaşık, önceki yıldan sarkan siparişlerle birlikte 2 bine yakın talep var. Buda 1.5-2 ton civarında bir bal ediyor. Bu yıl ki üretimimizle bu taleplerin tümüne karşılamaya çalışacağız. Bu yılda geçtiğimiz yıl oldu gibi Katar Emirliği ve Birleşik Arap Emirliği’nden bal talepleri geldi. Bu balları da büyük elçilikleri aracılığı ile ulaştıracağız. Yurt içinden olduğu gibi yurt dışından da yoğun talep var. Yurt dışı talepleri de yurt içinde teslim etmek kaydı ile karşılamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    Üniversite onayı olmayan bal satılmıyor

    Civelek, Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan analizlerde olumlu rapor verilen balların kooperatif tarafından satılmadığına dikkat çekerek “Bizim ballarımız 20 yıldır Hacettepe Üniversitesi’nde tahlil edilmektedir. Prof. Dr. Kadriye Sorgun ve ekibi 1984 yılında Arzer’deki endemik çiçek türleri üzerinde bir araştırma yaptı. Uzun bir çalışma oldu. Anzer’in florasını belirlediler. Bu çalışmaya bağlı olarak Hacettepe Üniversitesi’nde iki tür analiz yapılıyor. Bir tanesi bu çiçeklere ait polenler inceleniyor. Bu çiçeklerden bir tanesi bile balda bulunamazsa bal Anzer Balı olarak kabul edilmiyor. İkinci analiz ise şeker analizidir” ifadelerini kullandı.

  • Meşhur İtalyan peynirleri Bursa’da manda sütünden üretiliyor

    Bursa’nın Yenişehir ilçesinde kurulan manda çiftliği ve mandırasında dünyaca meşhur peynirler ve süt ürünleri ile İtalyan tatları olarak bilinen peynirler imal ediliyor.

    Orhan Holding bünyesinde bulunan Orhan Tarım A.Ş.’nin Genel Müdürü Şefik Yiğit, kurulan manda tesislerinin Yenişehir’in kaybolan değerlerini tekrar canlandırmak için yapılan bir yatırım olduğunu belirterek, “Şirketlerimizin kurucusu İbrahim Orhan, Yenişehir’in kaybolan manda kaymağını tekrar hayata geçirmek istedi. Onun arzusu üzerine kurulan bir yatırımdır. Manda kaymağı ve yoğurdu üreten bir de mandıra kurduk. Maksadımız örnek olmak. Manda sütünden yapılan mozzarella peyniri, burrata peyniri, bocconcini peyniri meşhur. Bunlar İtalyan tatları, fakat bunlar bizim ülkemizde de bilinen tatlar. Biz bu tatları halkımızla buluşturmaya çalışıyoruz. Bursa’da bu sahada tekiz. Türkiye’de de bu işi yapan birkaç firmadan birisiyiz” diye konuştu.

    Uludağ Üniversitesi Yenişehir İbrahim Orhan Yüksek Okulu’nda görevli Doç. Dr. Emin Karakaş, dünyada manda yetiştiriciliğinin çok azaldığına dikkat çekerek, “Yenişehir bu sahada çok önemli bir yere sahip. Çünkü çok önceden üretimi yapılan bir türdü. İlçe halkı manda yetiştiriciliğini çok iyi biliyor. Bu yatırımdan sonra tekrar eski günlere dönmek için sözleşmeli yetiştiricilik modeli geliştirilebilir” diye konuştu.

  • Meşhur İzmir karidesi böyle keşfedilmiş

    Doç Dr. İlker Aydın, meşhur İzmir karidesinin yolculuğunun İndo-Pasifik’ten gelen bir geminin balast suyunda başladığını söyledi. Aydın, geminin 7 bin kilometre kat edip İzmir’e gelince suyu boşaltmasıyla karidesin körfezi mesken tuttuğunu söyledi.

    Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Aydın tarafından 8 yıl önce tespit edilen ve kısa sürede İzmir, İstanbul ve Antalya’daki tezgahları süsleyen karides, balık sofralarının da vazgeçilmesi arasında yer aldı. Ulusal Deniz ve Balıkçılık Bayramı kapsamındaki “Su Ürünleri ve Balıkçılıkta Sürdürülebilir” konulu panelde konuşan Doç. Dr. İlker Aydın, İzmir karidesinin yolculuğunun İndo-Pasifik’ten gelen bir geminin balast suyunda (Gemiye ağırlık vererek dengede kalmasını sağlamak amacıyla alınan su) başladığını söyledi.

    7 bin kilometre kat etti

    Aydın, geminin 7 bin kilometre kat edip İzmir’e gelince suyu boşaltmasıyla karidesin körfezi mesken tuttuğunu söyledi. 8 yıl önce de bu türü ilk olarak tespit edip resmi kayıtlara geçirdiğini ifade eden Doç. Dr. Aydın, bu türün isminin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın tebliğinde ve hazırlanan Türkiye Deniz Balıkları tablolarında İzmir Karidesi olarak yer verilmesi için girişimlerde bulunduğunu açıkladı.

    Sadece İzmir Körfezi’nde var

    Aydın, “İstanbul ve Antalya’daki tezgahlarda bu türü Mersin Karidesi olarak biliniyor. Oysa bu tür Mersin’in değil. İzmir’de de bu türe balıkçılar ’çalı’ karidesi diyor. Oysa çalı karidesi de bambaşka bir tür. İzmir körfezinde görülen bu karides, 8 yıldır hiçbir dağılım göstermedi ve sadece iç körfezde çıkıyor. Biz bunun isminin İzmir karidesi olarak lanse edilmesini istiyoruz. Bu marka İzmir’i ciddi bir katkı sağlar. İzmir’in isminin tanınmasında önemli bir adım atılmış olur” dedi.

    Patent başvurusu yapıldı

    İzmir karidesinin balıkçılar ve tüketiciler için bir nimet olduğunu söyleyen Aydın, “Bu tür hem denize canlılık getirdi hem de ekonomik olarak değerli bir ürün. Balık restoranlarda halk ucuz karides yemeye başladı. Bu tür çıkmadan önce karidesin fiyatı 55-60 lira iken şimdi yarı yarıya düştü. 20-25 liraya halkın ucuz ve lezzetli karides yemesi sağlandı. Bu türün patentini almak için Ege Üniversitesi’nin patent kuruluşuna ve Tarım Bakanlığı yetkilileri ile görüşüyoruz. İzmir karidesi için gerekli girişimlerde bulunduk” dedi.

    Aydın, İzmir Körfezi’nde çoğalan balıkçılar tarafından da yakalanarak satılan karidesin ekolojik anlamda da körfeze çeşitlilik getirdiğini belirtti.

  • Dünyaca Meşhur Kayacı Vadisi’nde Orman Yangını

    Mersin’in Erdemli ilçesindeki dünyaca meşhur Kayacı Vadisi’nde orman yangını çıktı.

    Edinilen bilgiye göre; İlçe merkezine yaklaşık 12 kilometre mesafedeki Kayacı Vadisi’nde henüz bilinmeyen bir sebeple orman yangını çıktı. 10 dönümlük kızılçam ormanı ve makilik alanda etkili olan yangına bir helikopter, 8 arazöz ve 3 su tankeriyle müdahale edildi. İkindi saatlerinde çıkan yangın yoğun uğraş sonunda kontrol altına alındı.

    Yangın bölgesi araç trafiğine kapatılırken, jandarma ekipleri de güvenlik önlemi aldı. Bölgede soğutma çalışmaları ise sürüyor.

    Yöre sakinlerinden Emin Baş, bir gün öncede aynı yerde yangın çıktığını ifade ederek, bugünde aynı anda birkaç noktada yangın çıktığını olayın kundaklama olabileceğini ileri sürdü.

  • Meşhur Kandilli Yazması İhya Ediliyor

    Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Üsküdar Belediyesi ve Kandilli Derneği tarafından “Kandilli Yazmaları İhya Projesi Uygulama Merkezi” ile ihya ediliyor.

    Kullanım alanları farklı olsa da Anadolu’dan gelen ortak kültürün simgelerinden biri olan yazma, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Üsküdar Belediyesi ve Kandilli Derneği tarafından “Kandilli Yazmaları İhya Projesi Uygulama Merkezi” ile ihya ediliyor.

    Türkülere konu olmuş, Osmanlı hanım sultanların saraylarında baş tacı edilmiş Kandilli Yazmaları, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Üsküdar Belediyesi’nin desteğiyle Kandilli Derneği tarafından kurulan ’Kandilli Yazmaları İhya Projesi Uygulama Merkezi’ 21 Nisan’da açılıyor.

    İstanbul’un Boğaziçi semtlerinden biri olan Kandilli, yalıları, koruları ve sokaklarıyla olduğu kadar geçmişi 19. yüzyıla dayanan yazmalarıyla da meşhur. Sultan Abdülmecid’in kız kardeşi Adile Sultan ve kızı Cemile Sultan’ın Kandilli’deki saraylarında da kullanılan yazmaların genç kuşakla buluşturulması için hazırlanan merkez ile ustalar çırakları eğitecek ve gelenek yaşatılacak.

    Merkez açılışının ardından FSMVÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr. Üye. Prof. Dr. Aydın Uğurlu ile Öğr. Gör. Akın Oktay, Sibel Eyüpoğlu, Veliye Martı ve Nedim Yapar, yazmacılık konulu panelde Kandilli Yazmalarının geçmişi ve geleceği hakkında konuşacaklar. Aynı gün S. Senem Uğurlu’nun ’Bâcıyan-ı Rûm Yazmaları’ koleksiyonu sanatseverlerle buluşacak. Selçuklular döneminde Anadolu’da kadınlar tarafından kurulan Bacıyân-ı Rûm (Anadolu Bacıları) Teşkilatı’nın üyelerine ait yazmalarının, fotoğrafların görüleceği sergi, panel ve açılış 21 Nisan 2016, 14.30’da FSMVÜ Kandilli Yerleşkesinde takip edilebilir.