Etiket: mert

  • Mert Nobre BB Erzurumspor’da

    Geçtiğimiz sezon Spor Toto 3. Lig’de şampiyon olarak 2. lige yükselen BB Erzurumspor süper lig takımlarında uzun süre top oynayan Brezilyalı yıldız Mert Nobre ile anlaştı.

    BB Erzurumspor Başkanı Ali Demirhan, İHA’ya yaptığı açıklamada, daha önce Fenerbahçe, Beşiktaş, Mersin İdmanyurdu ve Kayserispor’da forma giyen yıldız futbolcu Mert Nobre ile her konuda anlaştıklarını açıkladı.

    Nobre’nin salı günü Erzurum’a gelerek sözleşme imzalayacağını belirten Başkan Demirhan, “BB Erzurumspor olarak hedefimiz süper lig. İkinci ligde hedefimiz yine şampiyonluk olacak. Kadromuzu güçlendirerek hedefe ulaşmak arzusundayız. Nobre önemli bir futbolcu. BB Erzurumspor’a abi olarak katkı sağlayacağına inanıyoruz. Transferin gerçekleşmesinde bize destek olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen’e teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

  • Tarihçi Doç. Dr. Mert: “Medyatik Yapımlardaki Tarih Asla Gerçek Tarih Olamaz”

    Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Mert, tarihi anlatan medyatik yapımlardan şikayetçi olmadığını ancak akademik tarihle medyanın ürettiği tarih arasında fark olduğunu belirterek, “Buradaki tarih asla gerçek tarih olamaz” dedi.

    İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Çanakkale Kara Savaşlarının 101. yılı dolayısıyla düzenlenen Kara Savaşlarının Yıldönümünde Çanakkale Konferansını vermek üzere Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Mert’i ağırladı. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen konferansta konuşan Mert, günümüzde Çanakkale’yi ve tarihi anlatan medyatik yapımlardan şikayetçi olmadığını, bu yapımlarda tarihin popülerleşmesi adına iyi sonuçlar görebildiklerini ifade etti. Doç. Dr. Mert, ancak akademik tarihle, medyanın ürettiği tarih arasında fark olduğunu belirterek şöyle konuştu:

    “Gerek roman gerek sinemada tarih hep ilgi çekmiştir. Dünya sinemasında da Truva, Gladyatör, 300 Spartalı gibi filmler hep gişe yapmıştır. Türkiye’de Orhan Pamuk, Ayşe Kulin, Elif Şafak gibi yazarlarımız eserlerinde tarihi konu eder. Ancak tırnak içinde ‘buradaki tarih asla gerçek tarih’ olamaz. Sonuçta sanat eserlerinde bir kurgu var. Tarih ancak belgeler ve analitik düşünceyle sonuca götürür. Popüler eserlerde bu kaygı güdülmez. Sanatsal eserlerdeki yansıtılanı gerçek tarihin öğrenilmesinde ilk basamak olarak görebiliriz. Bu yapımlardan, insanlarda merak uyandırmasını bekliyoruz, Daha sonra da izleyiciden akademisyenlerin yazdıklarını okumalarını bekliyoruz.”

    “HALK ONA RÜTBESİNİ VERMİŞTİ”

    Konferansta, Çanakkale’yi gerçek hayat hikayeleriyle aktaran Doç. Dr. Hasan Mert’e, öğrencilerin ilgisi yoğun oldu. Mert, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün göğsüne isabet eden şarapnelin göğsünde bulunan saate çarpması neticesinde ölümden dönmesi anekdotunu aktardı.

    Atatürk’ün lider oluşunun yanıtının, savaş sırasında gösterdiği kahramanlıklarda gizli olduğunu kaydeden Mert, şunları söyledi: “Taarruz ederken en önde bulunmayan bir kumandanın göğsüne mermi isabet eder mi? Etmez. Savaştan sonra 250 bin asker memleketine döndü. Daha memleketi İzmir’e dönmeden asker anasına mektup yazıyor ‘Ana, bir komutanımız var bir görsen öyle kahraman, öyle askerini düşünen bir adam ki adı Mustafa Kemal.’ Adana’dan bir asker mektubunda yazıyor; ‘Komutanımız bir bağırıyordu ki, bağırışıyla düşman askeri yere seriliyordu.’ Sermedi mi? Serdi. 25 Nisan’da Mustafa Kemal, ‘Süngü tak, yere yat’ deyince düşman askere yere serilmedi mi? Tokatlı bir asker de mektubunda, ‘Bir komutanımız vardı ki mermi iniyordu, ölmüyordu.’ diyordu. Atatürk savaşlar esnasında bir efsane olmuştu. Rütbesinin ne önemi vardı ki? Halk ona rütbesini vermişti zaten. ‘Anafartalar Kahramanı’ demişti. Gazeteler, kitaplar yazmıyordu. Ama halk onu biliyordu.”

    Çanakkale’ye sık sık gezi düzenlediklerini belirten Mert, yakın tarihimize olan ilgi ve heyecanın özellikle gençlerde oldukça arttığını sözlerine ekledi.

  • Mert Günok Kesik Yedi

    Bursaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, kaleci Mert Günok’u Gençlerbirliği ile oynanacak karşılaşmada dinlendirmeyi düşündüklerini ve kaleyi Harun Tekin’e emanet edeceklerini söyledi.

    Yeşil-beyazlı takımın teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu, kulübün resmi televizyonunda önemli açıklamalarda bulundu. 20 haftalık lig periyotunda çıktığı 19 maçta 32 gol yiyen kaleci Mert Günok’a ilişkin taraftarlardan gelen soruları yanıtlayan deneyimli teknik adam, genç kaleciyi dinlendirmeyi düşündüğünü ifade etti. Hamzaoğlu, “Sezon başından beri hatalı goller yenilebilir ama bunu bir kişiye bağlamak doğru değil. Mert hata yapıyor gol yiyor, savunma hata yapıyor Mert gol yiyor. Kalecilerin şanssızlığı; hataları hemen karşılığını buluyor. Bu hafta Mert’i dinlendirmeyi düşünüyoruz. Israr edersek onu kaybedeceğimizi düşünüyoruz. Taraftarlarımızın anlayış göstereceğini düşünüyoruz. Biz onların üstünde baskı yapıp hatalarını arttırmayalım. Bugün Okan’ı da hiç düşünmeden oynatırız. Mert’i kazanmak durumundaydık. Şimdi doğru zamanıdır. Hafta sonu Harun ile beraber devam edeceğiz. O da çalışmalarını hiç aksatmadı. Ne zaman görev versek yerine getirdi. Her hata yapanı bu kulüpten göndermek için çaba gösterirsek oynayacak oyuncu bulamayız” dedi.

  • Mert Günok Kalesinde Güven Vermiyor

    Bursaspor’un sezon başında Fenerbahçe’den kadrosuna kattığı 26 yaşındaki file bekçisi Mert Günok, ligde çıktığı 19 maçın yalnızca 3’ünde kalesini gole kapatabildi. Camiadan eleştiri alan Günok, Bursaspor’un 11 sezon sonra en kötü kaleci performansını elde etti.

    Spor Toto Süper Lig’de Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu’nun göreve gelmesinin ardından çıkışa geçen ve gol yollarındaki sorununu çözen yeşil-beyazlılar, kalede ise büyük sıkıntı yaşıyor. 20 haftalık periyotta 34 gol yiyerek ligin en fazla gol yiyen takımları arasında yer alan Timsah’ta, kaleci Mert Günok’un performansı da eleştiriliyor.

    SADECE 3 MAÇTA KALESİNİ GOLE KAPATTI

    Süper Lig’de bu sezon Kayserispor ile oynanan mücadele haricinde tüm karşılaşmalarda kalede yer alan 26 yaşındaki kaleci, sadece Eskişehirspor, Kasımpaşa ve Sivasspor müsabakalarında kalesini gole kapattı. 19 maçta kalesinde 32 gol gören Günok, 2002-2003 sezonundan bu yana 20. haftalar itibariyle Bursaspor’un en çok gol yiyen kalecisi oldu.

    EN SON 2002-2003 SEZONUNDA

    Süper Lig’de en son 2002-2003 sezonunun 20. haftası itibariyle en çok gol yediği sezonunu yaşayan Timsah, o sezonda 20 haftada kalesinde 38 gol görmüştü. Yeşil-beyazlı ekip, Süper Lig’de yer aldığı 11 sezon sonra ilk kez 34 gollük kötü bir performans sergiledi. Bursaspor’un 20 haftada 38 gol yediği sezonda kalesini Marijan Kelemen, Radoslaw Majdan ve Serdar Kulbilge korumuştu.

    Bursaspor’un Süper Lig’deki son 11 sezonda 20. haftalar itibariyle kalesinde gördüğü gol sayıları şöyle:

    2014-2015 (27 gol)

    2013-2014 (27 gol)

    2012-2013 (26 gol)

    2011-2012 (21 gol)

    2010-2011 (13 gol)

    2009-2010 (18 gol)

    2008-2009 (26 gol)

    2007-2008 (22 gol)

    2006-2007 (23 gol)

    2003-2004 (26 gol)

    2002-2003 (38 gol)

    Bursaspor, 2004-2005 ve 2005-2006 sezonlarında şimdiki adıyla PTT 1. Lig’de yer almıştı.

  • Mert Günok’tan Fenerbahçe’ye Sitem

    Bursaspor’un milli kalecisi Mert Günok, “Fenerbahçe’de oynarken de A Milli Takım’la çok zaman kampa geldim, forma şansı buldum. Ben o zamanlar bir şey gösterdim ki, hocalarım beni tercih etmiş. Ancak daha sonrasında maçlarda oynatılmadım. Belki bana göre oynamayı hak ettiğim maçlar vardı ama oynayamadım” dedi.

    Başarılı kaleci, Türkiye Futbol Federasyonu’nun aylık yayın organı Tam Saha Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe altyapısından yetişen ve 5 sezon sarı-lacivertli takımla mücadele eden Mert Günok, forma şansı bulabilmek için elinden gelen çalışmayı yaptığını söyledi. Başarılı eldiven, gerekli özveriyi her zaman gösterdiğini dile getirerek, aksini iddia edebilecek birini düşünmediğini ifade etti.

    “GEREKLİ ÇALIŞMAYI HER ZAMAN YAPTIM”

    Fenerbahçe’de forma şansı bulamaması ile ilgili soru üzerine Mert, “Sonuçta oynayıp oynamamak sadece benim elimde değil. Ben gerekli özveriyi her zaman gösterdim. Gerekli çalışmamı her zaman yaptım. Zaten bunun aksini iddia edebilecek birini düşünmüyorum. Hocalar tarafından da yöneticiler tarafından da bu durum her zaman görüldü. Antrenör bir babanın oğlu olduğum için profesyonel olarak yetiştim. Hep disiplin içinde büyüdüm. Futbol anlamında gelişirken de Fenerbahçe’nin altyapısından A takımına çıktığımda da bu disiplini her zaman sürdürdüm. Çalışmalarımda olsun, saha dışında olsun her zaman futbolcuya yakışır şekilde davranmaya çalıştım. Bunun neticesinde oynadığım maçlar oldu. Fenerbahçe’de oynarken de A Milli Takım’la çok zaman kampa geldim, forma şansı buldum. Daha önce Hiddink zamanında, Abdullah Avcı zamanında da geldim. Şimdi Fatih Hocamızın takdiriyle yine geliyorum. Ben o zamanlar bir şey gösterdim ki, hocalarım beni tercih etmiş. O zamanlar bir ışık görülmüş ki, Milli Takım’a kadar yükselmişim. Ancak daha sonrasında maçlarda oynatılmadım. Belki bana göre oynamayı hak ettiğim maçlar vardı ama oynayamadım” dedi.

    “TÜRKİYE’DE GÖZE BATMAK GEREKİYOR”

    Her zaman sadakatli ve sabırlı davrandığını vurgulayan Mert Günok, “Hiçbir zaman göze batacak hareketler yapmadım. Belki yanlış yaptım; bilemiyorum. Çünkü Türkiye’de bazen dikkat çekmek için göze batmak gerekiyor. Ama ben kişilik olarak bu yapıda değilim. Tamamen işine sadık, işini sabırla yürüten bir oyuncuyum. Bu böyle de devam edecek. Bir noktadan sonra iş Allah’a kalıyor. Allah’ın takdiriyle her şeyde bir hayır var sonuçta. Fenerbahçe’den sonra Bursaspor serüvenimde oynadığım için, hocalarım tarafından izlendiğim için Milli Takım’a gelebiliyorum. Sonuçta benim hedeflerim büyük. Ben hiçbir zaman İstanbul ile, Fenerbahçe ile kendimi sınırlamadım. Şimdi Bursaspor ile de sınırlamıyorum. Tekrar İstanbul’a dönmek gibi bir çabam yok. Hedefim yurtdışında oynamak. Hedeflerim her zaman büyük… Daha çok süre aldığım için şu anda hedeflerime daha çok yaklaşabileceğimi düşünüyorum. Tabii bu benim de elimde” diye konuştu.

    “BURSASPOR’A KOLAY ALIŞTIM”

    Mert Günok, Bursaspor’da yeni bir oluşum olduğunu hatırlatarak, “Ben gittiğimde daha transfer olmayan arkadaşlar vardı; takımdan gitmeyenler vardı. Benimle beraber 17 transfer var. Yeni bir takım. Böyle olunca ben de orada yeni bir transferim fakat geçmişten aldığım iyi bir altyapı eğitimi var. Ayrıca kalecilerde bulunması gereken liderlik özelliğinin kendimde olduğuna inanıyorum. Oyuncu arkadaşlarımızı saha içinde olsun, dışında olsun daha çok yönlendirmeye çalışıyorum. Hem kendi açımdan hem takımım açısından sürekli saha içinde konuşarak bunu sağlamaya çalışıyorum. Yeni bir takımda en çok Serdar Aziz’le ikimiz oynuyoruz şu anda… Onunla sürekli konuşuyoruz. Harun da takımın eskilerinden. Onunla da konuşuyoruz. Takımın çoğu yeni olduğu için ben de alışma konusunda çok fazla zorluk çekmedim” şeklinde konuştu.

    “ARDA MİLLİ TAKIM İÇİN BÜYÜK BİR DEĞER”

    EURO 2016’nın garantilendiği İzlanda maçındaki gol sonrası duygularını anlatan Günok, “O golden başlayarak sonraki sevinçlere gelirsek; Kazakistan maçının bitişini beklememiz çok heyecanlıydı. Ama açıkçası ben gittiğimizi biliyordum, emindim. Artık bu saatten sonra Kazakistan’ın bir gol yiyeceğini hiç düşünmemiştim. Selçuk ağabey golü attığında, “Biz direkt gittik, tamamdır” dedim kendi kendime… Öbür maçı hiç düşünmedim bile… Sonrasında garantilendikten sonraki sevinç muhteşemdi. Soyunma odasında kaptan Arda’nın konuşması… Gerçekten çok emek sarf etti. Oynamadan gelmek kolay değil. Şu an bekleme sürecinde. Burada gerçekten varını yoğunu verdi. Onun büyük emeği göz önünde bulundurulmalı. Kadroda olanlar, olmayanlar, hocalarımız, çalışanlarımız, taraftarlarımız herkes bir bütündü. Ama burada Arda’ya bir parantez açmak gerek. Gerçekten özverisi ve konuşmasıyla onun liderliğini hissedebiliyorum. Arda bu Milli Takım için hem büyük bir şans hem büyük bir değer” ifadelerini kullandı.

    “EURO 2016 KADROSUNDA BULUNMAYI ÇOK İSTİYORUM”

    Başarılı file bekçisi, EURO 2016 kadrosunda bulunmayı çok istediğini vurgulayarak, “Benim hep istatistiksel bir yönüm de vardır. Hep planlı yaşarım. Bu planlarım içinde Avrupa Şampiyonası da var. Gitme ihtimalimiz arttıkça hep böyle kendi kendime o hayalleri kurdum. O planlamayı yaptım. O günden sonra şimdi belki sezon başına göre daha ekstra çalışıyorum. Eksik gördüğüm yerleri geliştirmek için her şeyi yapıyorum. Yakın zamanda bir evliliğim olacak. Onun bana hem şans getireceğine inanıyorum hem de zaten profesyonel olarak sürdürdüğüm hayatımın daha düzenli, daha güzel olacağını düşünüyorum. Avrupa Şampiyonası’na kadar da zaten 6 aylık süre var. Benim için her şey güzel gidiyor. O zamana kadar da her şeyin daha güzel olacağını düşünüyorum” açıklamasını yaptı.