Etiket: Merakla

  • Buluşçuların ve yatırımcıların merakla beklediği ISIF 2017 başladı

    Hem buluşçular hem de yatırımcılar için kritik düzeyde öneme sahip İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF) bugün itibarıyla başladı.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Uluslararası Buluşçular Birliği Federasyonunun (IFIA) himayesi altında, Türk Patent ve Marka Kurumu ev sahipliğinde Bakırköy’de gerçekleşen 4 Mart 2017 tarihine kadar sürecek İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF) başladı. Uluslararası düzeyde hem buluşçular hem de yatırımcılar için önemli olan fuarda, önemli patent markaları da katma değerli ürünlerin patentlenmesi, ticarileşmesi ve bilincin artması için bilgilendirmeler yapacaklar.

    Fuarda ilginç buluşlar sergileniyor

    Çok sayıda buluşçunun yer aldığı fuarda ’Deprem Fatihi’ ve ’Deprem Deney Masası’ katılımcılarla buluşuyor. Depremin yapılara verdiği zararları engellemek için ’Deprem Fatihi’ projesiyle yapı arasına yerleştirilen sistemle yapıya tesirini by-pas ediyor.

    ’Sahiller daha güvenli tatiller daha keyifli’ sloganıyla buluşlarını sergileyen SecureBeach, deniz ve havuz kenarında yaşanabilen hırsızlık olaylarını engellemek için güvenlik kasalı ahşap ve plastik model şezlong ile şemsiyelerini sergiliyor.

    Bunların yanı sıra park ve bahçelerde çocukların oynaması için geliştirilen yeni ürünler, modern tasarımlar, çeşitli uygulamalar ve daha birçok buluş katılımcılarla buluşuyor.

    Akbulut: “Türkiye’de büyük bir çaba gösteriliyor”

    Patent üzerine sanayi ve üniversite işbirliklerine sahip Adres Patent’in Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Abdullah Akbulut, yakın zamanda çıkan patent kanunu sonrası teknolojik ve ekonomik gelişmelere artı değer katan buluş ve inovasyon faaliyetlerinin artırılması için Türkiye’de büyük bir çaba gösterildiğini ifade etti.

    Üniversitelerin geliştirdiği bilimsel bilginin ve yetiştirdiği insan kaynağının üretim süreçlerine entegrasyonunun, ekonomik gelişmeyi tetikleyecek en önemli unsurların başında geldiğine dikkat çeken Akbulut, “Bu entegrasyonda ’Kamu’, ’Üniversite’ ve ’Sanayi’ olmak üzere üç önemli aktör bulunmaktadır. Teorik bilginin üretim süreçlerine entegrasyonunun sağlanması, bir diğer deyişle üniversite-sanayi işbirliğinin etkin bir şekilde gerçekleşmesi, belirttiğim üç önemli aktörün eş düzeydeki başarılarına ve sistematik bir bütünlük içerisinde hareket etmesine bağlıdır. Adres Patent olarak bu noktadan hareketle, 2023 hedefleri kapsamında 1 milyon patent başvurusu hedefini de göz önünde bulundurarak, sanayi ile üniversitenin bilimin ticarileştirilmesi noktasında birbirine muhtaç olduğunu ve bu gibi organizasyonlar aracılığıyla ortak çalışmalara imza atması gerekliliğine inanıyoruz” dedi.

    Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Abdullah Akbulut, “4 Mart cumartesi akşamına kadar sürecek olan fuara, teknolojik gelişmelere ve yeniliklere ilgi duyan tüm halkımızı bekliyoruz” dedi.

  • (Özel Haber) Baba oğul merakla aldıkları 3 boyutlu yazıcının üretimine başladı

    Eskişehir’de, yaklaşık bir sene önce evlerine hobi olarak aldıkları 3 boyutlu yazıcıdan esinlenen baba ve oğul, kendi tasarımları olan başka bir 3 boyutlu yazıcı üretmeyi başardı. İkili, seri üretimini yaptıkları 3 boyutlu yazıcı ile önce Türkiye ve ardından da dünya piyasasına açılmayı hedefliyor.

    Eskişehir’de bir tasarım atölyesi işletmeciliği yapan Makine Mühendisi Cenk Tigin, 2015 yılının nisan ayında oğlu Ulaş ile beraber 3 boyutlu bir yazıcı aldı. Oğluyla birlikte makine üzerinde incelemeler yapan baba, bir süre sonra yazıcı üzerinde çeşitli eksikliklerin olduğunu fark etti. Daha sonra farklı bir 3 boyutlu yazıcı daha alan baba oğul, onda da bir takım eksiklikleri fark edince kendileri bir yazıcı tasarlamaya karar verdi. Çok geçmeden kendi şirketlerini kuran ikili, elektronik aksamı hariç tamamen kendi üretimleri olan 2 farklı model 3 boyutlu yazıcıyı Eskişehir’de faaliyete geçirdi. Şu an seri üretime hazır olan baba oğul, ürettikleri 2 farklı model yazıcının kullanım kılavuzlarını da hazırladıktan sonra, internet üzerinden piyasaya açılmaya hazırlanıyor. Baba oğlun hedefi ise, düşük fiyata yüksek kaliteli 3 boyutlu yazıcıları Türkiye piyasasına sürmek.

    “Hem ucuz, hem de kaliteli yazıcıları piyasaya sürmek istiyoruz”

    Tasarladıkları 3 boyutlu yazıcı hakkında bilgiler veren baba Cenk Tigin, bu işe aslında hobi olarak başladıklarını ve şu anda seri üretime geçtiklerini söyledi. Amaçlarının, ucuz fiyata kaliteli 3 boyutlu yazıcıları piyasaya sürmek olduğuna değinen Tigin, “İlk önce oğlumun aklına geldi. Bir tane 3 boyutlu yazıcı alıp garajda kendimiz yaptık. Daha sonra tasarımda bazı iyileştirmeler yaparak, kendi printerimizi (yazıcı) yapıp üretimine başladık. İlk printeri aldıktan yaklaşık bir sene sonra üretime başladık. Şuanda da seri olarak üretime başlamak üzereyiz. Piyasada özellikle Çin’den gelen çok sayıda printer var ve bunların kaliteleri oldukça düşük. Bizim amacımız hem ucuz, hem de kaliteli printerları Türkiye’de yaygınlaştırmak” dedi.

    “3 boyutlu yazıcı yeni değil, yaklaşık 20 senelik bir teknoloji”

    Cenk Tigin, Türkiye’de adı pek duyulmayan 3 boyutlu yazıcının, Avrupa ve Amerika’da yaklaşık 20 yıldan beri kullanılan bir teknoloji olduğunu hatırlattı. Yazıcının kullanım alanlarından da bahseden Tigin, “Şuanda iki tane modelimiz var. Bir tanesi kit halinde ‘maker’ dediğimiz kendi printerını yapmak isteyenler için hazırladığımız bir cihaz, fiyatı 650 dolar. Bir de profesyonel olarak hazırladığımız var. Daha profesyonel olan makinelerde kullanılan kompenentleri kullandık, onun fiyatı da bin 950 dolar. 3 boyutlu yazıcı aslına bakarsanız yaklaşık 20 senelik bir teknoloji. Avrupa ve Amerika’da birçok alanda kullanılıyor. Özellikle sanayide prototip parça yapımında, kalıp yapımı öncesinde gerçek parçayı görmede, mimarlıkta maket yapımında, endüstriyel tasarım öğrencilerinin projelerinin yapımında, dişçilikte ve sağlıkta protez yapımı gibi birçok alanda 3 boyutlu yazıcıyı görmemiz mümkün” ifadelerini kullandı.

    Baba Cenk Tigin ayrıca, herkesin kendilerine özenerek baktığını, da sözlerine ekledi.

    “Kendi yazıcımızı tasarlayabilir miyiz? diye düşündük”

    Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu olan Ulaş Tigin ise, ilk aldıkları yazıcıdan esinlenerek, böyle bir işe adım attıklarına dikkat çekti. Ulaş Tigin, “Biz bunu hobi olarak evimizin garajında eve bir 3 boyutlu yazıcı alarak başladık. Daha sonra bu yazıcıyla bir şeyler üretmeye çalışırken, bu yazıcının eksikleri ve yanlış taraflarını tespit ettik ve bunları bir şekilde kendimiz onarmaya çalıştık. Daha sonra farklı bir yazıcı daha alarak ikisinin arasındaki farklı gözlemlemeye başladık. Onun da biraz eksik yönlerini tespit edip, yanlışlarını gördükten sonra kendi yazıcımızı tasarlayabilir miyiz? diye düşünüp, o şekilde 3 boyutlu yazıcı tasarlamaya başladık. Bir dizi prototip gerçekleştirdik. Bunlardan bir tanesini final edip, ürünü çıkartıp daha sonra ürünün destekleyici versiyonları üzerinde çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Mekanik tasarım tamamen bize ait, elektronik aksamı yut dışından alıyoruz”

    Seri üretime hazırlandıkları 3 boyutlu yazıcının elektronik aksamı hariç mekanik tasarımının tamamen kendileri ait olduğunu hatırlatan Ulaş Tigin konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Yazılım olarak açık kaynak bir yazılım kullanıyoruz. Elektronik kompenentları yurt dışından alıyoruz. Mekanik tasarım tamamen bize ait ve üzerinde kullanılan metal şaseler Eskişehir’de üretiliyor. Üzerinde bazı 3 boyutlu yazıcıdan çıkan mekanik parçalar var, bunları da biz tasarlayıp üretiyoruz. Bizim ilk hedefimiz Türkiye piyasası. Bunun için şuanda 2 tane modelle girmeyi düşünüyoruz.”

    3 boyutlu yazıcı nedir?

    Bu teknoloji, sanal ortamda tasarlanmış herhangi şekildeki bir üç boyutlu nesnenin katı formda basılması işlemidir. Bu işlemi gerçekleştiren cihazlara ise üç boyutlu yazıcı adı verilir. Baskılar birçok türde hammaddenin kullanılması ile yapılabilir. Normal kullanıcı bazında en yaygın kullanımı olan hammadde PLA ve ABS adı verilen sert plastiklerdir. Değişik türlerde ve tekniklerde baskı yapabilen üç boyutlu yazıcılar vardır. En yaygın kullanıma sahip olan üç boyutlu yazıcıların çalışma prensibi bilgisayar ortamında hazırlanmış herhangi bir üç boyutlu bir nesnenin sanal olarak katmanlara bölünmesine ve her bir katmanının eritilen hammadde dökülerek üst üste gelecek şekilde basılmasına dayanır. Üç boyutlu baskı teknolojisi 1980 yıllarda başlamıştır. Buna rağmen 2010 yılından sonra adı daha fazla duyulmaya başlanmış ve günümüzde çok daha yaygın bir şekilde kullanılır hale gelmiştir.

    Kullanım alanları nerelerdir?

    3 boyutlu yazıcı teknolojisi mücevher, aksesuar, ayakkabı tasarımında, endüstriyel ve mimari tasarımlarda, inşaat mühendisliğinde, yapı işlerinde, otomotiv sanayisinde, hava-uzay, dişçilik ve tıp sektöründe, eğitimde, coğrafi bilgi sistemlerinde ve farklı alanlardaki bilimsel çalışmalarda birçok ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bir süredir sanayi sektöründe kullanılan bu yazıcıların küçük ve geliştirilmiş masa üstü modelleri, artık evlere de girebilir duruma geldi. 3 boyutlu yazıcılar evlerde kullanılmaya başlandığında insanlar, ihtiyaç duydukları ürünleri kendileri tasarlayıp üretebilecekler.

  • Büyükelçi Larsen: “Son Seçimler De Bizi İlgilendirdi, Büyük Bir Merakla İzledik”

    Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi James Larsen, “Son seçimler bizi ilgilendirdi, büyük bir merakla son seçimleri izledik” dedi.

    Eskişehir’e gelen Büyükelçi James Larsen, ilk olarak Vali Güngör Azim Tuna’yı makamında ziyaret etti. Anadolu Üniversitesi tarafından düzenlenecek arkeoloji ile ilgili konferansa katılacağını belirten Larsen, daha sonra Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve Eskişehir Ticaret Odası’nı (ETO) da ziyaret edeceğini dile getirdi.

    Ziyaretten ve Eskişehir’de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Larsen, “Eskişehir’de olmaktan dolayı çok mutluyum. Eskişehir’e ilk resmi ziyaretim, sizi ve diğer ileri gelen kişileri ziyaret edeceğim ama aynı zamanda Anadolu Üniversitesi’nde bir arkeoloji konferansına katılacağım. O yüzden de şehirdeyim. Dolayısı ile Ankara’dan dışarı çıkabilmek için benim için güzel bir vesile oldu. Avustralya için bu yıl özel bir yıl oldu, Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı sebebiyle ve bu sebeple bu yıl Avustralya Türkiye kültür yılı olarak kutlandı. Bu çerçevede pek çok kültürel etkinlik yapıldı. Aynı zamanda G20 başlayacak ve bu da bizim için önemli. Kültür festivalinin yanı sıra son seçimler de bizi ilgilendirdi. Büyük bir merakla son seçimleri izledik. İki ülke ekonomi konusunda daha çok işbirliği yapabilirler ve bu öğleden sonra ticaret ve sanayi odası ile de görüşeceğim, neler yapabiliriz diye konuşacağız” dedi.

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Tuna ise şunları kaydetti:

    “Eskişehir’de daha önce birçok dost ülkenin büyükelçisini ağırladık. Avustralya Büyükelçisi’ni de bu vesile ile ağırlamaktan mutluyuz. Arkeolojik kazı ile ilgili bir konferans güzel bir vesile. Aslında yeraltından çıkan eski medeniyetler, insanlık tarihinin geçmişi. Anadolu da medeniyetlerin beşiği olarak tüm yabancı dostlarımızın ilgisine mazhar oluyor. Avustralya ile ayrı özel bir hukukumuz, dostluğumuz da var. Çanakkale’den sonra dostluğa dönüşen ilişki güçlenerek devam ediyor. Kendilerine Eskişehir’e geldiği için tekrar teşekkür ediyoruz. Gerek ticari ekonomik anlamda, gerek kültürel anlamda ilişkilerimizin gelişmesi bizleri mutlu eder.”

    Konuşmaların ardından ikili, birbirine hediye takdiminde bulundu.

  • Merakla Beklenen Mavi Gece Filmi Vizyonda

    Merakla beklenen fantastik komedi filmi Mavi Gece vizyona girerken, filmin tanıtım fragmanı sosyal paylaşım sitelerinde yüzlerce kişi tarafından hem izlendi, hem paylaşıldı.

    Ahmet Hoşsöyler’in senaryosunu yazıp yönettiği, Ayça Varlıer ve Fırat Tanış’ın başrollerini paylaştıkları fantastik komedi filmi Mavi Gece beyazperde de izleyiciyle buluştu. Aylardır merakla beklenen filmin paylaşılan tanıtım fragmanı sosyal medyada yüzlerce kişi tarafından izlendi. Özellikle fragmanda yer alan bazı sahneler paylaşım rekoru kırdı. İlgi gören fragman sonrası, bazı repliklerde dilden dile dolaştı.

    Ayça Varlıer ve Fırat Tanış’ın başrollerini paylaştığı filmin hikayesi dikkat çekiyor. Mavi Gece filminde, kadın bedenindeki ruh ile erkek bedenindeki ruhun bir kaza sonucunda yer değiştirmesi ve birbirlerinin bedenlerinde yaşamak zorunda kalan iki karakterin hikayesi anlatılıyor.

  • Merakla Beklenen Açıköğretim Kitapları Satışa Çıktı

    Herkesin yıllardır merakla beklediği Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) kitaplarının satışa sunulduğu bildirildi.

    Uluslararası düzeyde işbirlikleri için de cazibe merkezi haline gelen Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi, sahip olduğu teknik alt yapı, kalite düzeyi yüksek ve üretken insan kaynağı ile kendini sürekli yenileyerek Türk yüksek öğretiminde birçok ilklere ve yeniliklere imza atmaya devam ediyor. “Hayat boyu öğrenme”, felsefesini benimseyen ve öğrenci odaklı bir üniversite olan Anadolu Üniversitesi, açıköğretim öğrencilerine yönelik hazırlanan ve temel öğrenme materyali olarak işlev gören kitapları, herkese açık hale getirilerek makul düzeyde bir fiyatlandırma ile satışa sundu. Satışa sunulan Fotoğrafçılıktan Siyasal Bilimlere kadar birçok alandaki tüm kitapların fiyatı ise tek bir fiyat olarak 10 TL olarak belirlendi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve AÖF Dekanı Prof. Dr. Yücel Güney, göreve başladıktan bu yana Açıköğretim sisteminde çok önemli pojelere imza attıklarını, kitap satışının da en önemli yeniliklerden bir tanesi olduğunu söyledi. Güney, “Açıköğretim sistemindeki kitaplarımızın özellikle örgün eğitimde kullanılması da hep planlarımız içerisinde olan bir durumdu. Sürekli insanlar bize, ‘bu kitapları ne zaman bizler de satın alabileceğiz?’ diye soruyorlardı. Bizler, yayınlarımızdan sadece açıköğretim sistemindeki öğrencilerin değil, herkesin yararlanmasını istiyoruz. Bu amaçla da kitaplarımızı tüm eğitim sistemine açtık. Herkesin kullanabileceği bir kitap sistemimiz var. 400’ün üzerinde kitabımız şuanda satışa çıktı. Bu sayıyı zaman içerisinde daha da arttırmayı planlıyoruz. Kitaplarımıza ulaşmak isteyenler, ‘http://kitapsatis.anadolu.edu.tr’ adresinden kredi kartıyla online olarak satın alabiliyorlar. Tüm kitaplarımız tek bir fiyat olan 10 TL satışa sunuldu” dedi.

    Prof. Dr. Güney, kitapların en geç 5 gün içerisinde anlaşmalı kargo şirketi tarafından teslimatının yapıldığını ifade ederek, detaylı bilginin ‘https://kitapsatis.anadolu.edu.tr’ internet adresinden alınabileceğini de sözlerine ekledi.