Etiket: Menü

  • G20 liderleri yemekte buluştu. Erdoğan’a özel helal menü hazırlandı

    Arjantin Devlet Başkanı Mauriccio Macri, Buenos Aires’in en gözde mekanı Teatro Colon’da G20’ye katılan devlet başkanları onuruna bir yemek verdi. Liderler arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helal yemek talebiyle, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un vejeteryan isteği dikkat çekti.

    Erdoğan için özel garson tahsis edildi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, yemekte hazır bulanacak liderler arasında yer alıyor. Erdoğan’ın helal gıda talebinde bulunduğu, Müslüman bir gözlemci eşliğinde yemekleri hazırlandığı bildirildi. Ayrıca alkol almayacağının bilgisinin verildiği açıklandı. Ayrıca Erdoğan için kendisine özel bir garson tahsis edildiği de yemekle ilgili olarak açıklandı. Fransız lider Emmanuel Macron içinde vejeteryan yemeği servis edileceği bildirildi.

    84 dansçı ve 75 müzisyenden dev şov

    Yemek sırasında göçmen ve göçmenler arasında kurulan ilişkiler, iklim, manzara, etnik köken ve kültürlerin çeşitliliğini anlatacak şekilde dans gösterileri hazırlandı.

    84 dansçı ve 75 canlı müzisyenin teknolojik, görsel ve sanatsal bir şov hazırladıkları bildirildi. Gecede rock, chamame, malambo, cueca, zamba, carnavalito, tango, rap ve hip hop gibi müziklerin çalınacağı duyuruldu. .

  • ’İmam hatipler kapatılsın’ yazılı menü hazırladığı iddia edilen işletme sahibi serbest bırakıldı

    Eskişehir’de, ’İmam hatipler kapatılsın’ yazılı menü hazırladığı iddia edilen ve ’Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak’ suçlamasıyla gözaltına alınan iş yeri sahibi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Hoşnudiye Mahallesi’nde bulunan bir barda, ’İmam hatipler kapatılsın’ yazan ve başörtülü bir kadının kırmızı boynuzlu resmedildiği menünün fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması üzerine Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi ekipleri çalışma başlattı. Ekipler gerçekleştirdikleri çalışmalar neticesinde, iş yeri sahibi E.Ç.’yi ’Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak’ suçundan gözaltına aldı. İş yeri sahibinin emniyetteki sorgusunun akabinde adliyeye sevki sonrası çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

  • Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu: “Ankara’yı masaya bir menü olarak sunmak niyetindeler”

    Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Dertleri, o günlerde medeniyet coğrafyamızda belirledikleri haritayı bugün için çıkarlarına göre yeniden belirlemek ve haritanın serildiği masaya Ankara’yı oturtmamaktır. Ankara’yı o masaya bir menü olarak sunmak niyetindeler” dedi.

    Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu, ülke gündemini değerlendirdi. Amerika ve Almanya’nın başını çektiği, Türkiye’nin müttefiki olarak lanse edilen ülkelerin politik alandaki tavır ve tutumlarını değerlendiren Topçu, “Güya baş müttefikimiz ABD ve diğer müttefiklerimiz AB ülkeleri önceleri Irak, şimdi de Suriye’de, hatta daha da ileri giderek uzun vadede ülke içerisinde FETÖ, bölücü terör örgütü PKK, onun siyasi uzantısı HDP ve DHKP-C, Lawrence’in gayrimeşru çocuğu DEAŞ gibi terör örgütlerini destekledikleri, koruyup kolladıkları, örtülü olan desteklerini aleni bir hale getirdikleri aşikardır” dedi.

    Terörle mücadele kılıfı altında bölgeye müdahil olan ülkelerin teröre desteğini sert dille eleştiren Topçu, “Baş müttefikimiz, güya stratejik ortağımız, onun ötesinde Kore’den asker arkadaşımız Amerika Birleşik Devletleri, bir terör örgütüyle kol koladır. Öbür yanda imarında ve ıslahında Anadolu insanın alın teri olan Almanya, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, yüzde 52 ile millet iradesini arkasına almış bir siyasi lidere konuşma hakkı tanımamak için kırk dereden kırk su getirirken, Almanya her türlü hukuku çiğneyerek bölücü terör örgütü PKK’ya, PYD’ye, HDP’ye, YPG’ye, FETÖ’ye demokrasi kılıfıyla yardım ve yataklık yapıp lojistik destek sağlamaktadır. ABD şu anda askeri ve siyasi kanatlarıyla, istihbarat servisleriyle, bütün gücüyle 900 küsur kilometrelik sınırımızın dibinde, 11 bin kilometre öteden gelerek medeniyet coğrafyamız sınırları içinde bir kanser çıbanını devlet yapmaya çalışıyor. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen tehdit etmekten geri kalmıyor. ABD’nin bu tutumunun devlet ve millet tarafından gözden kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da dedelerimiz ne ile karşı karşıyaydılarsa bugün durum o günden daha derin, daha çetin bir şekilde karşımızda” diyen Topçu, “O gün dedelerimiz karşısında yedi düvel ve onların maşası bir devlet vardı. Bugün karşımızda 77 düvelin elinde adını, sayısını sayamayacağımız terör maşaları var. Dertleri, o günlerde medeniyet coğrafyamızda belirledikleri haritayı bugün için çıkarlarına göre yeniden belirlemek ve haritanın serildiği masaya Ankara’yı oturtmamaktır. Ankara’yı o masaya bir menü olarak sunmak niyetindeler. Buna karşı çıkan Recep Tayyip Erdoğan’a ellerindeki her imkanla saldırmak ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden emellerine ulaşmak niyetindeler” diye konuştu.

    Türkiye’nin devleti, milleti ve vatanı ile var olma, ölüm kalım ve birlik meselesi ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Topçu, ”Mesele sadece Recep Tayyip Erdoğan isminin veya iktidar partisinin meselesi değil. Kısaca mesele Türkiye Cumhuriyeti’nin beka meselesidir. Bu mübarek coğrafyadaki her bir vatandaş ‘Ben Türkmen‘im’, ‘Ben Kürt’üm’, ‘Ben Arap’ım’, ‘Ben Boşnak’ım’, ‘Ben Alevi’yim’, ‘Ben Sünni’yim’, kim kendini ne şekilde ifade etmek istiyorsa etmeli, başı dik, alnı açık şekilde, devlet millet el ele bütün varlığımızı ortaya koymalıyız. Ay-yıldızlı al bayrak altında, Kuva-i Milliye ruhunda bir olmalıyız ” ifadelerini kullandı.

    “Gaflet değilse hıyanettir”

    Eleştirilerde bulunan Topçu, “Ana muhalefetin tavrını mesele milli bir beka meselesi iken oyunda oynaşta, yollarda hak arama gibi terör örgütlerinin, Türkiye düşmanlarının piyonlarının ekmeğine yağ çalmak ve bunu yasal zemin kılıfına sığdırmaya çalışmak, kim yaparsa yapsın, eğer bilgisizlikten dolayı bir anlık gaflet hali içinde değilse, tüm uyarıcılara rağmen yapılmaya devam ediliyorsa bu da alenen hıyanettir. İktidar ve muhalefet küçük hesapları bırakıp sorumluluk bilinci ile hareket etmeli ve tek yürek olmalıdır” açıklamasında bulundu.

    Son iki günde Özalp ve Lice AK Parti ilçe yöneticilerinin şehit edilmesiyle ilgili de konuşan Topçu, “Onlar Olimpos Dağı’nın piyonları; Kürt’ün, Türkmen’in, 83,5 milyonun düşmanı, Kandil’in itleri tarafından kalleşçe şehit edildiler. Şehitlerimiz bu alçak savaşın bir Kürt-Türkmen savaşı olmadığının teyididir. Ama bu itlerin tasmasını tutanlar, Olimpos Dağı’nın çocukları bilsinler ki asla başaramayacaklar. Bu savaşı Kürt, Türkmen, Arap birlikte; yani Hira Dağı’nın çocukları kazanacak. Milletimize, ailelerine, ve AK Parti camiasına baş sağlığı diliyorum” dedi.

    Polis ve askerlerin hem sınırlar içinde hem sınır ötesinde yürüttükleri operasyonlarda ve karşılaştıkları zorluklarda sabır ve başarı dilekleri ile terörün her türlüsüne karşı devlet ve milletçe dirayet dileyen Topçu, sözlerini şöyle tamamladı:

    ”Bu vesileyle cennetmekân Seyyid Abdülhakim Arvasi’nin kendisine yapılan bir teklife hiddetle vermiş olduğu cevabı burada ümmetin bahadır evlatlarının kulaklarına bir küpe, bir örnek olarak tekrarlamak istiyorum. Arvasi ‘Bin yıl İslam’ın hizmetkarlığını yapmış Türk milletinden dünyada bir Türk kalsa, o Türk ben olurum; iki Türk kalsa ikincisi ben olurum’ demiştir. Bizler bu bilinçle inanarak, görevimizi hakkıyla yerine getirerek sefer edeceğiz. İnşallah zafer yüce Allah’ın olacaktır.”

  • Görme engelliler için hazırlanan özel menü hizmete girdi

    Ayten Usta Gurme Restaurantta çalışan üniversite öğrencisi genç kız, hem ödevini yaptı hem de görme engelliler için özel menü hazırladı.

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan Nihan Ersezer isimli genç kız, üniversiteden verilen ödevini görme engelliler için özel menü hazırlayarak yaptı. Braille alfabesi ile hazırlanan bu menü, aynı zamanda çalıştığı Ayten Usta Gurme Restaurant yöneticilerinin de dikkatini çekti. Genç kıza destek veren restoran yöneticileri, menü tamamlanır tamamlanmaz görme engelli vatandaşların hizmetine sundu. Ödev konusunda genç kıza yardım eden görme engelli Nihan Ersezer ise duyarlılığın diğer işletmelerde de devam etmesini istedi.

    “Projeyi dersimde yansıtmak istedim”

    Ödevini yaptığı sırada genç kıza destek olan görme engelli vatandaş Berrin Uzunöner, çalışmanın kendilerini mutlu ettiğini anlattı. Genç kız ile artık abla-kardeş ilişkisi içerisinde hareket ettiklerini ifade eden Uzunöner, “Nihan arkadaşımız geldi, bana isteğini belirtti. ’Bana yardımcı olur musun?’ demişti. Bende seve seve kabul ettim. Böylece başladık. Daha önce görme engelliler için menü yoktu. Bildiğim kadarıyla başka yerlerde yok. Nihan’ın böyle bir düşünceye sahip olması beni çok sevindirdi. Diğer restoran sahiplerine de aynı şeyleri yapmalarını önerebiliriz. Bizim için kabartma bir menü bulundurmalarını tavsiye ediyorum” dedi.

    “Eskişehir, engelliler için oldukça duyarlı bir şehir”

    Menünün fikir sahibi üniversite öğrencisi Nihan Ersezer, menünün hayata geçirilme aşamalarından söz etti. Ersezer, “Topluma Hizmet Uygulamaları adı altında bir dersimiz var. Bende ne zamandır düşündüğüm engelliler ile ilgili bir projeyi bu dersimde yansıtmak istedim. Bu projeyi seçmemde Eskişehir’in oldukça büyük bir etkisi var diyebilirim. Çünkü Eskişehir, engelliler için oldukça duyarlı bir şehir. Evet bu fikri düşündüm, bu kolay oldu ama uygulamaya geçmem için bu alfabeyi bilen birini bulmam gerekiyordu. Bu konuda önce okulları ve dernekleri araştırdım. Daha sonra GÖRSEM Görme Engelliler Derneği’nde Berrin Hanım ile tanıştım. Sağolsun kendisi bana gayet sıcakkanlı bir şekilde yardımcı oldu. Ayten Usta’da çalıştığım için de onların da fikirlerini almak istedim. İlk olarak Aybike Hanımla konuştum. Onlar da seve seve yardımcı olabileceklerini söylediler. Zaten büyük bir işletmeden yardım almadan yapsaydım, büyük bir menü olamayacaktı ve havada kalacaktı” diye konuştu.

    “Proje 1 ay gibi bir süre zarfında tamamlandı”

    Ayten Usta Gurme Restaurantta Pazarlama Sorumlusu olarak görev yapan Aybike Çetin ise görme engelliler için yeni bir hizmetin devreye girmesinden mutluluk duyduklarını söyledi. Menünün son günlerde hizmete girdiğinden bahseden Çetin, “Nihan arkadaşımız bizde part-time çalışıyor. Kendisi bitirme projesi olarak böyle bir projesinin olduğundan bahsetti. Bu konuda bizim desteğimizi istedi. Ben çok sevindim ve şaşırdım da açıkçası, onun bize böyle bir katkıda bulunması bizleri çok mutlu etti. Açıkçası bizim de çok önemsediğimiz bir proje oldu. Proje 1 ay gibi bir süre zarfında tamamlandı. Nihan’ın vesilesiyle görme engelli Berrin Hanımla da tanışmış olduk. Ona da çok teşekkür ediyoruz. İkisinin hazırladığı menüyü bizler kullanıma da aldık. Şimdiye kadar açıkçası pek kullanma şansı bulamadık ama bundan sonra gelecek olan görme engelli misafirlerimize mutlaka menümüzü vereceğiz. Yani onların kendi kendine yeterli bir şekilde sipariş verebilmeleri sağlanacak” şeklinde konuştu.

  • Yrd. Doç. Dr. Erol Mütercimler: “Çanakkale Savaşı’nda Açlık Yoktu, İnternette Dolaşan Menü Savaş Sonrası Döneme Ait”

    Haliç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Mütercimler, Çanakkale Savaşları sırasında açlık yaşanmadığını, internette dolaşın menünün, savaş sonrası döneme ait olduğunu söyledi.

    Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101. yılı nedeniyle Haliç Üniversitesi’nde anma etkinliği düzenlendi.

    Haliç Üniversitesi Kağıthane Yerleşkesi’nde gerçekleşen etkinlikte, Çanakkale Savaşı tüm bilinmeyenleriyle anlatıldı. Ardından Haliç Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nin hazırladığı Çanakkale oratoryosu sergilendi.

    Anma töreninde, Haliç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Mütercimler, Çanakkale Savaşı hakkında bilgi verdi. 18 Mart’ın önemine değinen Yrd. Doç. Dr. Erol Mütercimler, “O güne kadar dünya savaş tarihinin görmüş olduğu en büyük donanma Çanakkale Boğazı’na saldırdı. Sabahın ilk ışıklarıyla boğaza giren İngiliz ve Fransız donanmaları akşam saatlerinde artık burayı geçemeyeceklerini anlamışlardı” diye konuştu.

    “İNTERNETTE DOLAŞAN MENÜ SAVAŞ SONRASI DÖNEME AİT”

    Çanakkale Savaşı sırasında açlık olmadığını iddia eden Yrd. Doç. Dr. Mütercimler, “Gelibolu Kara Muharebeleri’nin yapıldığı siperlerde bu süreç boyunca açlık, yokluk, yoksulluk diye bir şey yok. Devlet burada günde beş öğün yemek verdi. Menüler de ortada. Orada bulunan subayların, astsubayların askerlerin hatıratlarına baktığımızda verilen yemek çeşitlerini görebiliriz. O dönemde Osmanlı Devleti 3 büyük mutfak kurdu. Birisi Keşan’a, diğeri savaş alanına yakın. Üçüncü mutfak ise siperlerdedir. Savaş sekiz buçuk ay sürmüş. Öyle gün gelmiş ki bir dakikada 7 asker hayatını kaybetmiş. Biz böyle bir savaştan söz ediyoruz. Bu askerin bu kadar güçle savaşı sürdürebilmesi için karbonhidratla beslenmesi gerekiyor. Açlık aşağıda yani Arap Cephesi’nde, Yemen’de vardi. Hatta öyle bir boyuttaydı ki asker çöl çekirgelerini kavurup yemek zorunda kaldı. İnternette askerlerin yağsız çorba ve hoşaf içtiğine dair bir menü dolaşıyor. Ama bu menünün tarihine bir bakmalılar.Orada yazan tarih Kasım 1917’dir. İnsanlar üstündeki tarihe bile bakmadan buna inanıyorlar. O menüde yazan tarihte savaş yoktu. Çanakkale’de savaş 9 Ocak 1916’da bitmişti” ifadelerini kullandı.

    “BİRLİK VE BERABERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR”

    Bu önemli günde birlik ve berberlik duygusuna vurgu yapan Haliç Üniversitesi Kulüpler Birliği Başkanı Ömer Rasim Şişman da, “’Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde’ diye başlayan bir söz vardır. Bugün gerçekten buna çok ihtiyacımız var. Etkinliğimize gelen genç arkadaşlarımız taraftar atkılarıyla buradalar. Herkes neye inandıysa buraya o şekilde geldi. Hepimiz birlik ve beraberlik içerisindeyiz. Bugün 101. yılında Çanakkale şehitlerimizi anıyoruz” dedi.