Etiket: Memur-sen”e

  • AK Parti Grup Başkanvekili Muş’tan Memur-Sen’e ziyaret

    AK Parti Grup Başkanvekili Muş’tan Memur-Sen’e ziyaret

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Memur-Sen’i ziyaret etti. Ziyarette kamuda sözleşmeli personel statüsü, personelin tepkileri ve beklentileri ele alındı.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Memur-Sen’i ziyaret etti. Ziyarette gündem başlığı ise sözleşmeli personelin sorunları ve kadro talebi oldu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sözleşmeli personel statüsü, personelin tepkileri ve beklentileri, Memur-Sen tarafından konuyla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine dair Sözleşmeliliğe Son Şurası ve rapor başlıklarına değindi. Yalçın, kamuda istihdam şeklinin “kadrolu” olması gerektiğini, farklılıkların giderilmesi, beklentilerin karşılanması, hem mevzuatın sadeleştirilmesi hem hak eşitlenmesi boyutuyla yapılması gerekenin açık olduğunu belirterek, “Türkiye’nin kamuda sözleşmeliliği bitirecek, kamuda tek istihdam şeklinin ‘kadrolu’ olacak şekilde dizayn edilmesini sağlayacak güce ve vizyona sahip olduğunu biliyoruz” dedi.

    Sözleşmeli personelin çok az sayıda istihdam edilmesi gerektiğini kaydeden Yalçın, “Kamu görevlileri açısından bu farklılıkların ürettiği verimlilik kaybı, iş barışının bozulma riskinin ortadan kaldırılması için tıpkı 2011 ve 2013 yıllarında yapıldığı gibi bir kez daha sözleşmeli personelin kadroya geçiş imkânı düzenlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Yalçın, iki yıl önce ‘Kamuda Sözleşmeliliğe Son Şurası’nı gerçekleştirdiklerini ve kamuda sözleşmeli personel istihdamının fotoğrafını çektiklerinin altını çizerek, “Toplantıdan elde ettiğimiz raporu ise tüm makamlarla paylaşmış ve sözleşmeli istihdamın her geçen gün çeşitlenerek devam etmesinin getirdiği sıkıntıları dile getirmiştik. Raporun düzenlendiği tarihten bu güne sözleşmeli istihdama devam edilmesi ve sözleşmeli sayısının her geçen gün daha da artması sorun yumağını büyütüyor. Aynı kurumda, aynı unvanda, aynı odada çalışan personel üçe ayrılıyor ve aralarında özlük olarak da farklar bulunuyor. Kadrolu, süresiz sözleşmeli ve süreli sözleşmeli diye aynı işi yapan ama ayrı ayrı istihdam edilen kamu personelinin yaşadığı duyguyu tahmin etmek zor değil. Kamuda sözleşmeli istihdam biçimi 40’ı aştı ve kadrolu-sözleşmeli istihdama özlük açısından bakıldığında fark 20’yi aştı. Bu sürdürülebilir bir istihdam politikası değildir. Memnuniyetsiz kamu personeli oluşturmanın ne ülkeye ne de çalışana bir faydası yok” değerlendirmesinde bulundu.

    Yerel yönetimlerde 31 Mart 2019’un ardından başlayan muhatap değişikliğiyle emekçinin ekmeğiyle oynandığını söyleyen Yalçın, “Birçok belediyede ne yazık ki emekçinin kaderi belediye başkanının iki dudağının arasına hapsedildi. 5939’e tabi olarak yerel yönetimlerde çalışan sözleşmeli personel her yıl iş korkusu yaşıyor. Bu artık önlenmeli, kadro bir an önce verilmeli. Artık emekçi kıyımı son bulmalı” diye konuştu.

    Görüşmede Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul tarafından da “Sözleşmeli Personelin Sorunları ve Kadro Talebi” başlıklı sunum gerçekleştirildi. Sunumda mevcut sözleşmeli personelin sorunları, hizmet kolları itibarıyla sözleşmeli sayıları, kadrolu-sözleşmeli, süreli sözleşmeli ve süresiz sözleşmeli farklılıklarını dile getiren Tonbul, toplamda 39 farklı statüde sözleşmeli istihdamına dair veri bulunduğunu, sözleşmeliler arasında 20’ye yakın özlük farkının olduğunu, kamuda sözleşmeliliğin artık son bulması gerektiğini vurguladı. Sözleşmeli istihdamda 20 başlık altında iş güvencesi, görevde yükselme, unvan değişikliği, kademe derece ilerlemesi, kurumlar arası yer değişikliği başta olmak üzere birçok konuda farklılıklar, eşitsizlikler ve adaletsizliklerin olduğunu ifade eden Tonbul, “39 başlıkta sözleşmeli personelin istihdamına ilişkin yasal dayanaklar var. Bu çerçevede ’kariyer’ ve ’liyakat’ esaslı olacak şekilde kamuda sözleşmeli personel istihdamının son bulması gerekiyor ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Toplantı boyunca Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Yönetim Kurulu üyelerinin dikkat çektiği hususları not alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, sözleşmelilik konusunun çözülmesi için birçok muhatabın olduğunu belirtti. Memur-Sen’in yaptığı çalışmaları ve öne çıkardığı başlıkları önemsediklerini ifade eden Muş, “Bu itibarla sizlere teşekkür etmek istiyorum. Sözleşmeli istihdama ilişkin önerilerin öncelikle ilgili bakanlıklar başta olmak üzere bakanlıklar boyutu var. Grubumuzun incelemesi için verdiğiniz bilgi notunu ise dikkatle inceleyeceğiz. Bu türden gerçekleştirdiğimiz toplantılar devam etmeli” dedi.

  • Memur-Sen’e göre açlık sınırı 2 bin 390 lira

    Memur-Sen’e göre açlık sınırı 2 bin 390 lira

    Memur-Sen Antalya Temsilcisi Mustafa Çoban, sendika genel merkezi tarafından her ay düzenli olarak yapılan “açlık-yoksulluk” araştırmasına göre, Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 390 TL, yoksulluk sınırının ise 6 bin 532 TL olarak tespit edildiğini söyledi.

    Memur-Sen Konfederasyonunun yaptığı araştırmaya göre Mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 390 lira 86 kuruş, yoksulluk sınırının ise 6 bin 532 lira 26 kuruş olarak açıklandığını aktaran Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Çoban, Mayıs ayında Nisan ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 0,14’lük bir düşüş yaşandığını söyledi. Çoban, Mayıs ayında özellikle gıdada en büyük artışların yüzde 24,68 artışla yer fıstığı fiyatında, yüzde 24,34 artış ile limon, yüzde 22,26 artışla kivi, yüzde 18,91 artışla havuçta; en çok göze çarpan düşüşlerin ise yüzde 54,56 azalışla sivri biber, yüzde 45,42 azalışla kuru soğan, yüzde 33,30 azalışla salatalık, yüzde 28,74 azalışla domates, yüzde 27,97 azalışla taze fasülyede yaşandığını belirtti.

    Giyim ve Haberleşme Madde fiyatlarında artış yaşandı

    Sendikanın araştırmasına Mayıs ayında Nisan ayına göre giyim fiyatlarında ortalama yüzde 2,34’lük bir artış gözlendi. Giyim madde fiyatlarında Nisan ayına göre en göze çarpan değişim yüzde 6,42 artışla takım elbise, yüzde 5,65 artışla ceket, yüzde 5,65 artışla eşofman madde fiyatlarında oldu. Bununla birlikte giyim madde fiyatlarında Nisan ayına yüzde 2,58 azalışla erkek sweatshirt, yüzde 1,25 azalışla erkek spor ayakkabısı madde fiyatında düşüş gözlemlendi. Mayıs ayında Nisan ayına göre haberleşme madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,67’lik bir artış olarak yansıdı. Haberleşme madde fiyatlarında Nisan ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 2,83 artışla cep telefonu görüşme ücreti, yüzde 0,5 azalışla telefon onarımı madde fiyatlarında olduğu gözlendi.

    Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında düşüş yaşandı

    Aydınlanma madde fiyatında ise Mayıs ayında Nisan ayına göre herhangi bir değişim gözlemlenmedi. Mayıs ayında Nisan ayına göre ısınma madde fiyatlarında ortalama yüzde 0,71’lik bir artış gözlenirken; Mayıs ayında Nisan ayına göre barınma madde fiyatlarında yüzde 0,96’lık bir artış oldu. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında yüzde 0,35’lik bir düşüş gözlendi. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Nisan ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 2,07 artışla tıraş malzemeleri madde fiyatlarında olduğu tespit edildi. Bununla birlikte kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Nisan ayına göre yüzde 5,61 azalışla parfümler madde fiyatında düşüş gözlemlendi.

    Sağlık madde fiyatları da arttı

    Mayıs ayında Nisan ayına göre sağlık madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,27’lik bir artış olarak gözlenirken, en göze çarpan değişimlerin yüzde 1,42 artışla tansiyon aleti, yüzde 0,36 azalışla diş dolgu ücreti fiyatlarında olduğu gözlendi. Ulaşım madde fiyatlarında yüzde 1,22’lik bir artış olduğu belirlendi. Nisan ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 4,99 artışla şehirlerarası otobüs ücreti fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte ulaşım madde fiyatlarında Nisan ayına göre yüzde 0,09 azalışla kargo gönderme ücreti fiyatında düşüş gözlemlendi.

  • Vekillerden Memur-Sen’e teşekkür ziyareti

    AK Parti Bursa milletvekilleri Memur-Sen’i ziyaret etti. Memur-Sen İl Başkanı Numan Şeker, 1 milyon üyeyle Türkiyenin en büyük sivil toplum örgütü olduklarını söyledi.

    AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, milletvekilleri Hakan Çavuşoğlu ve Efkan Ala, Memur-Sen’i ziyaret etti. Her zaman bu ülkenin kırılma anlarında ve makas değişikliğinde üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptıklarını ifade eden Şeker, “Çünkü bu ülkede bir sıkıntı olduğu zaman 81 milyon bu sıkıntıyı çekecek. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüyüz. Başkanımızın da ifadesiyle şu anda Türkiye’de seçimden ziyade ekonomik savaş var. Bu ekonomik savaş içerisinde bizler neler yapabiliriz, onun çalışmalarını yapıyoruz. Hamdolsun 2 gün önce Ankara’da Memur Sen teşkilatı olarak bütün şube başkanlarıyla Amerikan büyük elçiliği önünde eylem yaptık. Türkiye çapında bu eylemleri devam ettireceğiz. Hiç kimsenin 80 milyonluk bu ülkeye ayar çekmeye hakkı da yok, yetkisi de yok. Güçlü devlet olunca hemen karşılığını verdik. Bu noktada sivil toplum örgütü olarak üzerimize düşen neyse her zaman yapmaya hazırız. İnşallah 24 Haziran seçimlerinden önce, özellikle Erdoğan’nın ifade ettiği 3600 ek gösterge var. Biz bunun acilen fiiliyata ve pratiğe yansımasını bekliyoruz. Emeklilere verilen iki bayramdaki ikramiyenin tüm kamu çalışanlarına da verilmesini bekliyoruz. Bu konuda bir çok beklentimiz var’’ diye konuştu

    Efkan Ala ise, “Şu anda ziyaret ettiğimiz Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Memur-Sen, her zaman Türkiye’nin önünü açan duruşların destekçisi olmuştur. Hele bizim dönemimizde, 2002’den beri bütün krizlerinin aşılmasında en büyük ön açıcı desteği sağlamıştır. Bu duruşunun 81 milyona çok büyük katkılar sunmuştur. Türkiye içinde bulunduğu zaman ve coğrafya itibarı ile çok önemli başarılara imza atıyor. Coğrafya tarumar. Dünyada büyük güçlerin bile tökezlediği sıkıntılı zamanlar yaşanıyor’’ dedi.

    Hakan Çavuşoğlu ise, ’’Memur-Sen hakikaten örnek olma özelliğini gün geçtikçe güçlendiren bir sivil toplum örgütümüz, bir sendikamız. Milli ve yerli duruşu bakımından birçok sivil toplum örgütünden hem önde, hem de örnek durumda. Türkiye aleyhine gelişebilecek her kriz anında, Türkiye’nin lehinde tavır ortaya koyan, bunun için de risk almayı bilen bir sendikadan bahsediyoruz. Her seçimde bize çok büyük bir güç veriyor. Şimdi burada her gün insanımızla, vatandaşımla birlikte onları dinlemeye, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeye yarayacak faaliyetlerde bulunuyoruz. Geçtiğimiz günlerden başkanımız ilk 100 günlük eylem planını açıkladı. İnşallah şimdi hızlı bir şekilde yola devam ediyoruz. Artık başkanımız, 82 milyon içerisinde o işi en iyi kim yapabilecekse onu seçmeye muktedir oldu. Şimdi at binenin, kılıç kuşananın misali, işi ehline tevdi etmek suretiyle bu işi yürütecekler. Bu çok önemli’’ dedi.

    Konuşmasında FETÖ’cülere de temas eden Çavuşoğlu, ’’Bunlar nereye giderlerse gitsinler, dünyanın bir ucunda da olsalar alınacak ve buraya getirilecek. Başka alternatif yok’’ diye konuştu.

  • Güney Libya’nın Tuareg Kabilesi’nden Memur-Sen’e ziyaret

    Güney Libya’nın en büyük kabilelerinden Tuareg Kabileleri Heyeti, Memur-Sen Genel Merkezi’ni ziyaret etti.

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Esen ile Levent Uslu, Güney Libya’nın en büyük kabilelerinden “Mavi Giyinenler” olarak bilinen Tuareg Kabileleri Heyeti’ni konfederasyon genel merkezinde kabul etti. Yalçın, Tuareg Kabileleri Heyetinden Meclis Başkanı Qineedi Qıneedi, Kültür Meclisi Başkanı Anqıdazın Abkidah, STK’lar Birliği Başkanı Madi Alshaykh ve Kanuni Müsteşar Mohamed Ali Alsadık ile beraberindeki heyetle bir süre sohbet etti.

    Heyete Memur-Sen’in Türkiye ve uluslararası faaliyetlerini anlatan Ali Yalçın, İslam işbirliği Teşkilatı (OIC) ülkelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek işbirliklerini güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Yalçın, Türkiye’deki sendikal çalışmalar hakkında da Libya Heyetine bilgi verdi. Tuareg Heyeti ise, Güney Libya’daki Tuareg ve diğer aşiretlerin sorunlarını paylaşarak, terörün bölge halkına ve ekonomiye olumsuz etkilerini anlattı.

    Libya’daki sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri hakkında da bilgiler paylaşan heyet, ikili işbirliklerine açık olduklarının altını çizdi. Tuaregler, Ankara’da temaslarda bulunmak üzere bir hafta Türkiye’de kalacak.

  • AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan’dan Memur-Sen’e ziyaret

    AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, memurun haklarını genişletmek için ellerinden geldiği kadar gayret edeceklerini belirterek, “Daha fazla diyalog içerisinde vatandaşlarımızın, üyelerinizin hakları için elimizden geldiği kadar gayret gösterme ve kapımızın da açık olduğunu beyan etmeye geldik” dedi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan ve beraberindeki heyet, Memur-Sen Konfederasyon Genel Merkezi’nde Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile bir araya geldi. Burada konuşan Karacan, Memur-Sen’in göz bebekleri olduğunu söyleyerek, “AK Parti olarak ilişkilerimizi, çalışmalarımızı tabii ki Sayın Başkanımız da çok yakinen biliyor. Memur-Sen’in tabii ki özellikle demokrasi dışı oluşumlara karşı göstermiş olduğu tepki hiçbir şekilde yadsınamaz. Devletinin, milletinin yanında olan, Anadolu’nun sesi, gece gündüz ülkesi için çalışan arkadaşlarımızın tercümanı oldu Memur-Sen. O yüzden bizim tabii sizlere karşı bakışımız, yan yana durmamız her zamanki gibi bundan sonraki süreçte de devam edecek. Ben Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak bundan sonra ilişkilerimizi daha da sıklaştıracağız. Biz bundan sonraki süreçte daha fazla sizlerle beraber bir şekilde size mensup olan arkadaşlarınızın nasıl bir şekilde işlerini kolaylaştırırız, nasıl bir şekilde faydalı oluruz, onlar da milletine nasıl daha rahat hizmet eder biz bunun gayretindeyiz. Bizim de yetkili bakanlıklarımız, Genel Başkanımız özellikle Cumhurbaşkanımıza sizlerden aldığımız dönüşleri aktarabilirsek ne mutlu. Bundan sonraki süreçte de benim özellikle istişare sünnettir o sünneti yerine getirmek için Sayın Başkanımıza bunu deklare etmek istiyorum. Sayın Başkanım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak bundan sonra kapılarımız sonuna kadar açık. Bundan sonra daha da fazla yan yana gelerek biz çalışanların siyasetçi olarak haklarını nasıl koruyabiliriz, nasıl onlara yardımcı olabiliriz bizim bundan sonra bunun gayretinde olmamız lazım” ifadelerini kullandı.

    “Memurumuzun haklarını da genişletmek için elimizden geldiği kadar gayret edeceğiz”

    Karacan, Türkiye’nin normal şartlarda ilk çeyrekte yüzde 7 beklenen büyüme hızlarının yüzde 5’lerde olduğunu belirterek, “Bu her şeyi etkiliyor. Görüşmelere kadar etkiliyor. İnşallah biz bu dönemde bunları en kısa zamanda birlik beraberlik içerisinde hızlıca çözüp yolumuza devam edeceğimizi düşünüyorum. 2002-2017 döneminde de kamu personeli ve emeklilerin mali ve sosyal hakları konusunda önemli artışlar sağlandı. Biz dün devletten haksızca uzaklaştırılanların, mazlumların partisiyiz. Bu yeterli mi? Elbette yetmez ama memurumuzun haklarını da genişletmek için elimizden geldiği kadar gayret edeceğiz. İnşallah bundan sonraki süreçte Sayın Başkanımızla beraber daha fazla diyalog içerisinde sizlerin hakları için, vatandaşlarımızın, üyelerinizin hakları için elimizden geldiği kadar gayret gösterme ve kapımızın da açık olduğunu beyan etmeye geldik” açıklamasını yaptı.

    4. Dönem Toplu Sözleşme

    Yalçın ise, sivil toplum nezdinde Türkiye’de herhangi bir çalışma olacaksa, Türkiye genelinde herhangi bir sosyal sorun varsa Memur-Sen’in isminin orada mutlaka olduğunu, katkısı, etkisi olduğunu, çözüme yönelik her çalışmada Memur-Sen’in olayın içinde olduğunun altını çizerek, “Dolayısıyla bu ziyaretiniz bizi ziyadesiyle memnun etti. Memur-Sen olarak biz Türkiye’deki en büyük sivil toplum örgütü, en büyük emek hareketiyiz, 1 milyon üyesiyle, 11 hizmet kolunda, kamunun tamamında örgütlü. Dolayısıyla Türkiye’nin hangi noktasına giderseniz üyesi, iş yeri temsilcisi, teşkilatları bulunan, nefes alıp veren bir teşkilatız. Şu anda Türkiye’de 5 milyon 100 bin hem memur emeklisi hem kamu görevlisi olmak üzere toplamda 5 milyon 100 bin insanı ilgilendiren, ailelerini kattığınız zaman 20 milyona tekabül eden bir kitlenin bütçeden alacağı payı belirleme sürecimiz başlamış durumdadır. 2018-2019 için 4. Dönem Toplu Sözleşme’nin dün başlangıcını yaptık, süreç devam ediyor. Bugün komisyon toplantıları devam etti, ayın 14’üne kadar gerek komisyon çalışmaları, toplu sözleşmeye ilişkin teklifler hepsi aşağı yukarı netleşmiş olacak. 14’ünde de Çalışma Bakanımızın kamu işveren başkanı olarak ilk teklifi sunacağını dün kamuoyuna yaptığımız ilk toplantıda deklare edildi. Dolayısıyla o zamana kadar mutlak çalışmaları sürmüş olacak” şeklinde konuştu.

    “Yılın ilk çeyreğinde açıklanan büyüme rakamlarını mutfakta da hissetmek istiyoruz”

    “İstiyoruz ki kamu görevlileri refah sınırında yaşasınlar, açlık ve yoksulluk sınırı arasındaki bir piramitte yaşamak durumunda kalmasınlar” diyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İstiyoruz ki refah seviyesinde, yoksulluk sınırının üzerinde ücret alınabilsin bu da Türkiye’nin ekonomisiyle, gelişmesiyle, büyümesiyle alakalı. Türkiye, her geçen gün büyüyor, ekonomi her geçen gün iyileşiyor, yılın ilk çeyreğinde büyüme rakamları açıklandı bunlar ümit verici. Dolayısıyla bunu mutfakta da hissetmek istiyoruz, bordrolarda da hissetmek istiyoruz onun için de Memur-Sen bu süreçte kamu görevlileri sendikaları heyet başkanlığını yürütüyor. Umarım iyi bir toplu sözleşme olur, bu konuda sizlerin de sivil toplumla ilişkiler noktasında önemli bir misyonunuz var bizi de en iyi sizler anlarsınız. Sizlerin de önemli katkılarını umuyoruz.”

    “Bu davalar sahipsiz değil, hainlerin fütursuz hareketleri nasıl milletimizi derinden incitiyorsa bizi de en az o kadar öfkelendiriyor”

    Yalçın, Akıncı Üssü dava süreçlerini Memur-Sen’in takip edip etmediğine ilişkin soru üzerine, “Biz 15 Temmuz’da ilk hareket eden ve alana ilk çıkan teşkilatların başındayız. Dolayısıyla o tarihten bu tarihe milli irade nöbeti noktasında hiçbir zaman geri durmadık, en ön safta yer aldık. Bu davaların takibi konusunda da biz kendimizi sorumlu addediyoruz. Çünkü üyelerimizden 4 şehidimiz var, üyelerimizin yakınından ayrıca 4 şehidimiz var, gazilerimiz var. Teşkilat olarak bu süreçte Türkiye’nin payına düşenden biz de payımıza düşeni almış durumdayız o yüzden ben bu vesileyle bir kez daha şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Bu davaların hangi ilde görülüyorsa orada nitelikli takibi konusunda teşkilatımız tamamen ödevlendirilmiş, talimatlandırılmış durumda. Ankara’daki Akıncı Üssü davasında ise buradaki sivil topluma Memur-Sen olarak bir çağrıda bulunduk beraber ‘Ankara 15 Temmuz Platformu’nu kurarak davaları takip platformunu oluşturarak ödevleştik ve devalı cezaevinin önünde duruşmaların yapıldığı noktada her gün aralıksız bir şekilde bu süreci takip ediyoruz. Çünkü bu süreç önemli, bu davalar sahipsiz değil, hainlerin fütursuz hareketleri nasıl milletimizi derinden yaralıyor, incitiyorsa bizi de en az o kadar öfkelendiriyor ve sinirlendiriyor. Bu milletin evlatlarının canına kastedip bir de pişkince sulu hareketler yapmaları hakikaten kabul edilebilir davranışlar değil. O yüzden davalara müdahil olma talebimizi ilettik. Basın büromuz soluksuz bir şekilde davayı baştan sona takip ediyor ve bizi anında bilgilendiriyor. Davayı ara sıra takip eden kuruluşlardan değiliz. Hem sürekli takip hem de sivil toplumla beraber takip noktasında bu anlamda organizasyon noktasında kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bu sürecin müdahiliyiz biz. Buna eğer sahip çıkılmazsa benzer hareketler ve benzer fütursuzluklar için cesaret kazanılmış olur. O yüzden milletin hassasiyeti Memur-Sen’in hassasiyetidir diye özellikle ifade ediyorum. 81 ilde nerede bu anlamda bir dava varsa takip noktasında Memur-Sen bu konuda ödevlidir, görevlidir” cevabını verdi.