Etiket: mektup

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Almanya’da yaşayan minik Sena’dan sevgi dolu mektup

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Almanya’da yaşayan minik Sena’dan sevgi dolu mektup

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantı sırasında, Almanya’da yaşayan 9 yaşındaki Sena Yaman’ın mektubunu tebessüm ederek okudu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş ve beraberindeki heyeti kabulünde, kendisine yazılan bir mektup eline ulaştı. Almanya’da yaşayan minik Sena Yaman’ın mektubunu açan Erdoğan, mektubu tebessüm ederek okudu. Almanya’da yaşayan Sena Yaman’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta, “Sevgili Recep Tayyip Erdoğan, ben Sena Duman ve seni gerçekten çok ama çok seviyorum. Bence Türkiye, senin sayende bu kadar güzel oldu. Kardeşim Zeynep de seni çok seviyor. Bir de 4 ablam var. Onların da size çok selamı var. Sen hayatımda gördüğüm en iyi kişisin. Sen hiç üzülme, çünkü sen üzüldüğünde ben de çok üzülürüm” ifadelerine yer verildi.

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, toplantıda yaşanan mektup detayını, Twitter hesabından kamuoyuna duyurdu. Altun paylaşımında, “9 yaşındaki Sena, Tayyip dedesine Almanya’dan sevgi dolu bir mektup yazmış. Kardeşi Zeynep’in de Tayyip dedesine olan sevgisinden bahsetmiş. Sena mektup yazar da Tayyip dedesi toplantı dahi olsa okumaz mı hiç? Hamdolsun 7’den 70’e herkesin gönlünde olan bir liderimiz var” ifadelerini kullandı.

  • Fransız yazar Emile Zola’nın 122 yıl önce yazdığı mektup yine gündemde

    Fransız yazar Emile Zola’nın 122 yıl önce yazdığı mektup yine gündemde

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Fransız yazar Emile Zola’nın 122 yıl önce zamanın Fransız Cumhurbaşkanına yazdığı ve Fransa’nın “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” söylemindeki çifte standardı ortaya koyan “İtham ediyorum!” başlıklı meşhur mektubun günümüze uyarlanmış bir versiyonunu sosyal medya hesabından paylaşarak, Fransa’nın bugünkü ırkçı, İslamofobik ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı söylem ve adımlarına dikkati çekti.

    Fahrettin Altun’un paylaştığı “İtham Ediyorum!” başlıklı mektupta şu ifadelere yer verildi:

    “Saygıdeğer Fransız halkı, bu başlığı taşıyan mektup Dreyfus davası için bundan tam 122 yıl önce zamanın Fransız cumhurbaşkanına yazılmıştı. Ama bendeniz bu mektubu şimdi size yazıyorum. O tarihte tüm sonuçlarına katlanarak doğruyu, hakikati savunmak adına Fransız toplumundaki çürümeyi, yozlaşmayı ve Yahudi karşıtlığını eleştirmiştim. Fransız Devrimi’nin ardından biz değil miydik, avazımız çıktığı kadar özgürlük, eşitlik ve kardeşlik diye haykıran? O değerler için mücadele eden bizler değil miydik? Bu değerleri 1848 anayasamızın temel prensipleri haline bizler getirdik. Binaların üzerine, taşlara ve anıtlara kazıdık. Bizden sonraki nesiller anayasaya eşitlik, özgürlük ve kardeşlik yazdı. Bu üç kurucu değer Fransız ulusunun ortak mirası haline geldi.

    Bugün yine, 2020 yılında yöneticilerinizin ve basınımızın basiretini gitgide yitirdiğini üzülerek görüyorum. İçinden büyük yazarlar, hakikatin nice yılmaz savunucularını çıkarmış bir milletin vicdanına seslenmek kalan son çaredir. Hani nerede özgürlük, eşitlik ve kardeşlik? Fransız siyasetçiler, kendilerine ‘sanatçı’ diyenler sistematik olarak İslam’a ve Müslümanlara karşı tahkirde bulunan ifadeler kullanıyorlar. Nefretlerini kusarken aynı zamanda sistematikleştiriyorlar. Fransız ulusunun kurucu değeri, kardeşliği ayaklar altına alıyorlar. Bu, yüzyıllara dayanan ilişkilerimizde görmeyi hiç düşlemediğimiz, olmaması gereken bir durum. Fransa’da geri dönülmesi imkansız bir noktaya sürükleyen bu sorumsuzluğu paylaşmayan vicdanlı insanlar olduğunu bilmek istiyoruz. Fransız sömürgeciliğinin tüm dünyada sebep olduğu yaraları yeni yeni sarabiliyoruz. Hala Cezayir’e, Afrika’ya bir özür borcumuz var. Yaşanan acıların toplumsal hatırası tek, üstünkörü, itinasız bir özürle kapanabilecek türden bir yara değildir.

    Günümüzde ise hakareti ve dini inançlara dil uzatmayı ifade özgürlüğü kılıfıyla sunmanın inandırıcı bir yöntem olmadığı kabul edilmelidir. Dün Yahudilere karşı geliştirilen nefret söylemi ve ırkçılık bugün Müslümanlar üzerinde tekrarlanıyor. Tarihin hataları tekrar etmemeli. Tarih böyle tekerrür etmemeli. Fransa alnına sürülen bu kara lekenin ortağı olmadığını, yöneticilerinin nefret ve kin kokan ifadelerinin arkasında olmadığını yüksek sesle haykırmalıdır. Biz İslam’ı Macron’dan, Charlie Hebdo’dan öğrenecek değiliz. Fransa tarihinde İslam’ı bize layıkıyla öğretecek nice simalar vardır. Gelecekte de olacaktır.

    Maalesef özgürlük, eşitlik ve kardeşlik adına yine talihsiz bir gün yaşıyoruz. İnsan onuruna ve değerlerine yönelik hakarette sınır tanımayan Charlie Hebdo, köklü Fransız düşünce geleceğine yönelik büyük ve yıkıcı bir tehdittir. Türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanını küçük düşürücü, yakışıksız ifadelere ve çizimlere yer verilmiştir. Mizahın birleştiriciliği siyasi gündemler uğruna heba edilmemelidir. Mizah silah gibi kullanılmamalıdır. Bu çirkin tavrı en başından beri açıkça kınıyor ve itham ediyoruz. Tarih önünde itham ediyoruz, insanlık önünde itham ediyoruz, vicdanlar önünde itham ediyoruz. Daha fazla nefretin yayılmasını sağlamaktan başka bir şey yapmayacak bu sorumsuzluğun dünya barışına yönelik büyük bir tehdit olduğunu da hatırlatmak istiyoruz. İyi niyetli tüm ikazları daha büyük hakaretlerle karşılayan Fransız yöneticileri ve bu saldırgan nefret söylemine ‘dur’ demeyerek doğrudan ve dolaylı rıza gösteren herkes ortaya çıkan vahim tablonun sorumlularıdır.

    Fransa, geçmişte olduğu gibi bugün de büyük leke almak istemiyorsa, benim 122 yıl önce gösterdiğim cesareti göstermeli, ırkçılık ve nefret üreten bu bataklığın daha fazla koku üretmesine mani olmalıdır.

    Basın özgürlüğü, inançları tahkir etmenin aracı olamaz. Dün Yahudilere, bugünse Müslümanlara yönelen bu nefret dalgasının Fransa’nın sahip olduğunu iddia ettiği değerleri yok etmesinden önce harekete geçmek zorundasınız. Recep Tayyip Erdoğan’a yöneltilen hakaretin asıl hedefinin kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Asıl hedef İslam’dır. Buna, çirkin nefret söylemine direnme sorumluluğu Fransa’nın hırstan gözü dönmüş siyasetçilerine bırakılmayacak kadar değerlidir. Bu sorumluluk insanlık onurunu ayaklar altına almayacak, insanları dini inançlarına göre sınıflandırmayacak, ayrımcılık gütmeyecek tüm Fransızların omuzlarında yükselmelidir.

    Bu tarihi günde sessiz kalan ve nefretin yayılmasına aracılık eden herkesi suçun ortağı olmakla itham ediyorum.”

  • 13 yaşındaki kıza mektup yazan şahıs cinsel istismardan tutuklandı

    13 yaşındaki kıza mektup yazan şahıs cinsel istismardan tutuklandı

    Aydın’ın Didim ilçesinde kırtasiye işleten 61 yaşındaki bir şahıs, 13 yaşındaki kız öğrenciye mektup yazarak tacizde bulundu. Gözaltına alınan şüpheli ’çocuğa cinsel istismar’ suçundan tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, Efeler Mahallesi’nde kırtasiye işleten 61 yaşındaki E.G., 13 yaşındaki bir kız öğrenciye aşk mektubu yazdı. E.G.’nin çocuğa iletmek istediği mektup, kızın ablası tarafından ele geçirildi ve durum polise bildirildi. 13 yaşındaki kız çocuğu ailesiyle birlikte emniyete giderek şikayetçi oldu. E.G. emniyet güçlerince gözaltına alındı. Şahıs, ’çocuğa cinsel istismar’ suçlamasıyla sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Kaymakam Duru mektup yazarak uyardı

    Kaymakam Duru mektup yazarak uyardı

    Kula Kaymakamı Kemal Duru, yeni tip korona virüs (Covid-19) ile mücadelede maske kullanımı, sosyal mesafenin korunması ve bireysel hijyenin önemini vurgulamak için mektup yazarak sosyal medya hesabında paylaştı.

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak nitelendirilen ve ülke genelinde yayılımını önlemek amacıyla mücadele edilen Covid-19 ile ilgili, Kula Kaymakamı Kemal Duru’nun gayretli çalışmaları sürüyor. Ülkemizde ilk vakanın görülmesinin ardından bakanlıklarca alınan kararlara sıkı bir şekilde uyum sağlanılması için gece gündüz çalışan Kaymakam Kemal Duru, bu kez de farklı bir mesajla uyarılarda bulundu. Maske kullanımı, sosyal mesafenin korunması ve bireysel hijyen önemini vurgulamak için mektup yazan Kaymakam Kemal Duru, yazdığı mektubu kendisine ait sosyal medya hesabından paylaştı. “Evladınız, kardeşiniz, Kaymakamınız Kemal Duru” başlığı ile yazdığı mektubu paylaşan Kaymakam Duru, yazdığı mektubu “Kulalı hemşehrilerime, kıymetli büyüklerime, sevgili kardeşlerime” sözleriyle paylaştı. Kaymakam Duru, mektubunu paylaştığı ekte, “Kıymetli Kulalı hemşehrilerim, sizlere koronabvirüsle mücadelede maskenin düzgün kullanımının, sosyal mesafeyi korumanın ve hijyenin önemini anlatmak için bir mektup yazdım. İlgi çekip okunsun diye zarfın resmini de ekledim. Konu geniş olunca emek verdiğim mektubumu okumanızı istirham ederim. Sağlıkla, selametle kalınız.” sözleriyle Kulalı vatandaşlara hitap etti.

    Kaymakam Duru’nun kendisine ait sosyal medya hesabında paylaştığı mektubuna ise, yüzlerce beğeni ve yorum yapıldı. Kaymakam Duru’nun salgınla mücadele kapsamında verdiği savaş için teşekkür eden Kulalı vatandaşlar, Kaymakam Duru’ya mektuplu uyarısından dolayı teşekkür etti.

  • “Peygamber Efendimize Mektup” yarışmasında ödüller verildi

    “Peygamber Efendimize Mektup” yarışmasında ödüller verildi

    Malatya’nın Pütürge İlçesinde, ‘Peygamber Efendimize Mektup” yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi.

    Pandemi sürecinde evden çıkamayan ortaokul öğrencilerinin gelişimsel sürecine katkı amacıyla Pütürge Kaymakamlığı koordinesinde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İlçe Müftülüğünün iş birliğinde geçtiğimiz Haziran ayında “Peygamber Efendimize Mektup Yarışması” yapıldı. Peygamber Efendimiz’e mektup yazan ortaokul öğrencileri arasında ilk üçe girenlere Kaymakam Recep Aydın makamında kabul ederek ödüllerini verdi.

    Öğrencilerle hatıra fotoğrafı da çektiren Kaymakam Aydın öğrencilere başarılarının devamını diledi.