Etiket: Meclisin

  • Meclisin gündemi İZDENİZ grevi

    İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin gündemi 23 gün süren İZDENİZ grevi oldu. AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan, grevin İzmir’in tanıtımına darbe vurduğunu söylerken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan da grevin bir hak olduğunu belirterek, “Anlaşarak bir noktaya geldik. Kamu zararı yok” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin ağustos ayı ikinci toplantısı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan idaresinde gerçekleştirildi. Dilek ve temenniler bölümünde söz olan AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan, 23 gün süren İZDENİZ grevini gündeme taşıdı.

    “Faturası İzmirliye çıkacak”

    Belediyenin “İşte bu yüzden İzmir” sloganıyla yaptığı tanıtımı hatırlatan Doğan, “Geçen ay kentin güzelliği ile bağdaşmayan manzaralar yaşandı. Taksit ödemesi bitmeyen gemiler iskelelerde bekledi. 23 gün çalışmayan gemiler nedeniyle 4,5 milyon TL bilet hasılatından belediye mağdur oldu. Bu kamu zararı işçilerin zamlarının altı katıdır. Uzlaşmazlığın faturası yine İzmirliye çıkacak. Greve bilet fiyatlarına zam yapmak için bilerek mi göz yumuldu. Bunun yanıtı verilsin” diye konuştu.

    “Kamu zararı yok”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ise, “İşçi, işveren olan her yerde grev haktır. Biz demokratik bir kentte belediye olarak işçi haklarıyla ilgili elimizden geleni yapıyoruz. Zaman zaman anlaşmazlık olabilir. ’Bir daha grev olmasın. Ne isterlerse verin’ diye mi düşünüyorsunuz? Belediye’de 16 bin kişi çalışıyor. İşçiye dayatmadık. Anlaşarak bir noktaya geldik. Kamu zararı yok. Sarı sendika, sarı işverenin olmadığı yerlerde zaman zaman bunlar olur” diye cevap verdi.

  • Kemal Kılıçdaroğlu meclisin gece oturumuna katılmayacak

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Halkın 15 Temmuz’unu unutturulma çabalarına imkan vermeyeceğiz” dedi.

    Tezcan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Tezcan, kendilerine TBMM başkanlığı tarafından üç tane davetiye gönderildiğini belirterek, birincisinin 6 Temmuz tarihinde bildirildiğini söyledi. Tezcan, “Bu davetiyelerin bir numaralı olanı 6 Temmuz’da bildirildi. Bu davetiye sadece bugün saat 13.00 de özel oturuma çağrı yapan davetiye. Sonra basından bir başka program daha öğrendik. Bu haber 12 Temmuz tarihlerinde basında yazıldı. Biz buna derhal itiraz ettik, karşı çıktık. ‘TBMM eklentilerinde, TBMM himayesi dışında bir toplantı yapılamaz’ dedik. TBMM’de resmi programı olur. ‘Ana muhalefet partisini dışarıda bırakacak bir program yapılamaz’ dedik. Meclisi, milleti bölmeyin dedik.

    Meclis Başkanı, bizim bu açıklamamızdan sonra alelacele bu programı gönderdi. Bu programda siyasi parti başkanlarının konuşma yapacağı program. Ne zaman göndermiş 13 Temmuz’da. Açık biçimde 02.32 TBMM’de grubu bulunan partilerin başkanlarının konuşma yapacağı söyleniyor. Biz bunun üzerine bu programa katılacağımızı ifade ettik. Çünkü biz TBMM’yi milletin meclisi olarak biliyoruz ve görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Tezcan, akşam TBMM’deki programda Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı’nın konuşacağının söylendiğini aktararak, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından korkmuşlardır. Gizlenen gerçeklerin söylenmesinden ve ifşa edilmesinden korkmuşlardır. Halkın 15 Temmuz’unu Sayın Kılıçdaroğlu bugün TBMM konuşmasında dillendirmiştir. Halkın 15 Temmuz’unu unutturulma çabalarına imkan vermeyeceğiz. Bu program değişikliğinden sonra bugün Meclis’teki programa Sayın Genel Başkanımız katılmayacaktır. Bizim gerçeği ifade etmemizden korkuyorlar” dedi.

  • AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu: “Bu sistemde meclisin alası var”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, “Diyorlar ki, bu model de meclis yok. Hayır, bu sistemde meclisin alası var. Şimdi getirdiğimiz bu modelle hükümet, başkan ve bakanlardan kanun beklemiyoruz. Bütün yasaları meclis yapacak” dedi.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu, Osmaniye Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) Amfisi’nde düzenlenen programa katılarak cumhurbaşkanlığı, yeni hükümet sistemi ve referandum süreci konularında bilgilendirmelerde bulundu. Kuzu, 16 Nisan’da halk oylamasına sunulacak yeni anayasa paketi ve sistemle ilgili tartışmaların olduğuna değinerek, “Bu paketin arkasında çok kavga var, çok mücadele var. Çok şükür bir noktaya getirdik. Şimdi bundan sonra söz ve kararlar milletin” diye konuştu.

    Yeni paketi Türkiye’yi canlandıracağına değinen Kuzu, “Peki bu paket neyi çözüyor. Bu paketin birinci hedefi, Türkiye’deki koalisyonlara ömür billah paydos. Peki koalisyonlar memlekete ne kazandırdı? Kocaman bir sıfır. Koalisyonların olduğu dönemde bu memlekette hiçbir şey doğru düzgün yürümedi. 1964’te Demirel hükümeti aldı, 1968 1970’e kadar yönetti. Güzel şeyler yaptı. 70’lerden 80’e kadar 10 yılda 12 tane hükümet kuruldu. 1980’de darbe oldu ve o 10 senede 12 hükümet kuruldu ama Türkiye’de perişan oldu” dedi.

    Parlamenter sistemin gelişimin önünü tıkadığına değinen Kuzu, “Sanki parlamenter sistem bizim babamızın çocuğu, teyzemizin çocuğu. Parlamenter sistem dediğin, İngiltere’nin dünyanın başına bela ettiği sistem. Kokuşmuş İngiliz sistemi. Hiçbir fayda vermemiş. Başkanlık sistemine de Amerika’nın sistemi diyorsun. E ikisi de başkalarının sistemi” diye konuştu.

    İki başlılığa son verilmesi gerektiğini ifade eden Kuzu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bu yeni sistem, başkanlık modeli dediğimiz bu sistem, iki başlılığa son veriyor. Bir de diyorlar ki şimdi zamanımıydı? Şimdi tam zamanıydı. Biliyorsunuz yeni modelde başbakan yok. Cumhurbaşkanı var, yardımcıları var, bakanlar var. Diyorlar ki, bu model de meclis yok. Hayır, bu sistemde meclisin alası var. Bugün tüm yasalar hükümetten gelir. Biz evet deriz, muhalefet hayır der çıkar gideriz. Bu tüm hükümetlerde böyle idi. Şimdi getirdiğimiz bu modelle hükümet, başkan ve bakanlardan kanun beklemiyoruz. Bütün yasaları meclis yapacak. Gördünüz mü meclisin biteceğini savunanlar. Hangisi daha güçlüymüş. Bütçe hariç tüm yasalar meclisten geçecek. Bütçe ise zaten sistemde hükümetten yapıldı. Bu yeni sistemde de böyle.”

  • Gümrük Bakanı Tüfenkci: “Biz, meclisin etkin denetim yapmasını istiyoruz”

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, mevcut sistemde meclisin etkin denetim yapamadığını söyleyerek, “Biz istiyoruz ki meclis asli görevini yapsın, yasasını çıkartsın, denetimini yapsın hem de etkin denetimini yapsın. Hükümetle iç içe olan bir meclis etkin bir denetim yapamaz. Yeni sistemde meclis çok daha güçlü ve etkin olacak” dedi.

    AK Parti Malatya İl Teşkilatı tarafından gerçekleştirilen referandum çalışmalarına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Arguvan ilçesini ziyaret etti. Arguvan Kültür Merkezinde Arguvanlılarla buluşan Tüfenkci, yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında bilgi vererek ve 16 Nisan’daki halk oylamasında destek istedi.

    Mevcut sisteminin Türkiye’nin gelişmesini ve büyümesini engellediğini ifade eden Bakan Tüfenkci, “Bazıları diyorlar ki ‘Eski sistem devam etsin, yeni sisteme hayır’. İyi de biz eski sistemden mutlu muyuz? Biz eski sistemde istediğimiz milli geliri elde etmiş miyiz? Eski sistemde gençlerimize iş bulmuş, ya da aşımızı büyütmüş müyüz? Veya şu andaki sistemimizde Dünya ile rekabet edebilir hale gelmiş miyiz? Bunu düşünmemiz lazım. Esasında bizler eğer koalisyonlarla yönetilmeseydik bugün Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir tam 22 bin dolarlara ulaşmış olacaktı. Biz tek başına iktidara gelmeden önce kişi başına düşen milli gelir 3 bin dolarlardaydı. Biz bunu 11 bin dolara taşıdık ama bu yetmez bunu 25 bin dolara taşımamız lazım. Bütün istatistikler bunu söyler: Eğer Türkiye enerjisini, sermayesini ve insan kaynaklarını bu sistem dolayısıyla heba etmeseydi şu anda kişi başına düşen milli gelirimiz tam 22 bin dolar olacaktı” diye konuştu.

    Tüfenkci, yeni sistem ile birlikte yargının tarafsız olacağını belirterek, “Yargının tarafsız olmasından kim niye endişe duyar ki? Kime sorsanız herkes yargının tarafsız olmasını ister. Biz işte bu yeni Anayasada yargının tarafsız olmasını da istiyoruz ama bazıları ‘Hayır’ diyor, HSYK seçimlerini bahane ediyorlar. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı HSYK’nın 4 üyesini seçiyor, diğerlerini başka kurumlar seçiyor. Biz diyoruz ki üyeleri millet seçsin, milletin vekilleri olarak meclis seçsin, meclis RTÜK üyelerini nasıl seçiyorsa HSYK üyelerini de sesçin” ifadelerini kullandı.

    Tüfenkci, yeni sistem ile meclisin de güçleneceğini kaydederek, “Mevcut sistemde, mecliste ister muhalefet ister iktidar partisi milletvekilleri olsun hükümetten izinsiz, hükümetten habersiz hiçbir teklifi meclise veremezler, verirler ama görüştüremezler. Çünkü orada sıra var hükümet oturmazsa o teklif mecliste gündeme dahi alınmaz. Şimdi biz istiyoruz ki hükümet oturmasa da meclis asli görevini yapsın, yasasını çıkartsın, denetimini yapsın hem de etkin denetimini yapsın. Hükümetle iç içe olan bir meclis etkin bir denetim yapamaz. Nitekim bugüne kadar 400’ün üzerinde gensoru verilmiş ama hiçbirisi gündeme bile alınmıyor, niye? Hükümet katılmadığı için. Şimdi bu meclis mi güçlü yoksa hükümetin içerisinde bulunmadığı meclis mi güçlü? Bunun takdirini sizlere bırakıyorum. Denetimi yürütmeden bağımsız yapabilen bir meclis daha güçlü olur elbette. Bu yüzden 16 Nisan’da daha güçlü bir meclis için ‘evet’ dememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • TBMM İdari Amiri Karasayar, Meclis’in bombalanma anını anlattı

    TBMM İdare Amiri ve AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi esnasında Meclis çatısı altında yaşadıkları korku dolu anları anlatırken, “Sığınağa gittikten 10-15 dakika sonra bombalar yağmaya başladı. Sığınakta biz toz, duman içinde kaldık, helikopterler mermiler ile sabaha kadar taradılar” dedi.

    Hatay’ın Belen ilçesinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran TBMM İdari Amiri ve AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, Meclis bombalanmadan önce içeriye alınmayan canlı yayın aracını bizzat gidip kapıdan içeri geçirip Mecliste canlı yayını başlattığını söyledi.

    “Sığınakta toz duman içinde kaldık”

    Mecliste demeçler verilirken ilk bombanın meclisin bahçesine düştüğünü ve atılan bombalar ile sığınaklarda toz duman içerisinde kaldıklarını belirten Karasayar, o anları şöyle anlattı:

    “Meclis bombalandığında meclis salonundaydım. Hatta ben ilk bomba atılmadan biraz önce içeride canlı yayın yapmamız gerekiyordu, canlı yayın aracı dışarıda kapıdan içeri giremiyordu. Bizzat gidip canlı yayın aracını kapıdan içeri alıp mecliste canlı yayını başlattık. O süreçte Mecliste demeçler verilirken Meclisin bir bahçesine bomba düştü. O bombadan sonra biz orada ölmeyi bile göze almıştık. Her türlü mücadeleyi verecektik. Ama sığınağa gitmemiz gerektiğini söylediler. Zaten sığınağa gittikten 10-15 dakika sonrada bombalar yağmaya başladı. Meclis binamız bana göre dünyanın en sağlam binalarından bir tanesi. O büyük kolonu ağaç keser gibi kesmişti bombalar. Zaten o bombanın düştüğü yerde oradaki hedefte başbakanımızın odası var. Yaklaşık 7-8 metre mesafeye düşmüş. Orayı öyle bir delmiş ki sığınakta biz toz, duman içinde kaldık. Onun dışında helikopterler mermiler ile sabaha kadar taradılar. Sağ olsun meclis polislerimiz ellerindeki zayıf imkanlarla gerekli mücadeleyi yaptı.”

    “Yaptıklarını çok ağır bedel ile ödeyecekler”

    FETÖ darbe girişimini sert bir dille eleştiren Karasayar, “Göz bebeği olarak gördüğümüz ordumuz, ülkemizin geleceği olarak gördüğümüz ordumuzun içine böyle kanserli, şerefsiz, adi, alçak, haysiyetsiz insanlar karışmıştır” dedi.

    Darbe girişiminde bulunanların yaptıklarını çok ağır bir bedel ile ödeyeceklerini dile getiren “Dünya tarihinde bizim de cumhuriyet tarihimizde böyle haince, şerefsizce, ahlaksızca, alçakça hiçbir terör örgütü kendi Meclisine, kendi vatandaşına bomba atmamış, mermi yağdırmamış. Göz bebeği olarak gördüğümüz ordumuz, ülkemizin geleceği olarak gördüğümüz ordumuzun içine böyle kanserli, şerefsiz, adi, alçak, haysiyetsiz insanlar karışmıştır. Bunlar da bu ülkenin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi işte Yavuz Selim Köprüsü’nün yapılması, Osman Gazi Köprüsü’nün yapılması, enerji santrallerinin yapılması yani sayısız dev projelerin hayata geçmesiyle ülkemizin önünü kesmeye çalıştılar. Tabi ki bunlar bunun hesabını en ağır şekilde verecekler. Yani bunu yapanlar bırakın Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusu, askeri olmayı insanlıktan nasiplerini alamayacaklar, bundan sonra da almaları mümkün olmayan canilerdir, alçaklardır. Ama bu ne insanlık, ne anlayış, ne fikir, ne düşünce, kimden nasıl bu hale gelmişler Allah bunların belalarını versin diyorum, bela bile az. Sadece vatanını, milletini, ülkesini, bayrağını savunmak için sokaklara dökülen gençlerimizi, bacılarımızı şehit ettiler. Bunlar inanın bunun bedelini çok ağır ödeyecekler” ifadelerini kaydetti.

    “Hesabını sormazsak, bunu bizden millet de, Allah da sorar”

    Darbe girişiminin ardından gerçekleşen gözaltılar ve görevden uzaklaştırmalar ile ilgili de konuşan Karasayar, “Ülkesine kurşun sıkanı, vatandaşına kurşun sıkanı, Meclisine bomba atanı ve de bunu destekleyeni, bunların yanlarında olanı affedersek, hesabını sormazsak, bunu bizden millet de, Allah da sorar. Yargımız sonuna kadar hesabını soracak. Kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Çünkü terör tam bitmek üzereyken, terör temizlenmek üzereyken başka yerlerden ülkemizi vurup, ekonomimizi çökertmeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Artık bu ülkede kimse darbe yapamayacak. Allah’ın izniyle Recep Tayyip Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanımız var” diye konuştu.