Etiket: MEB

  • Nazilli Kent Konseyi’nden MEB İlçe Müdürlüğüne Ziyaret

    Nazilli Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Acartürk başkanlığında Genel Sekreter Bülent Burmaoğlu, Emekli ve Yaşlı sorunları Meclis başkanı Tülay Aydın ve Ümmü Uzun’dan oluşan Kent Konseyi heyeti, Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü Yener Gök’ü makamında ziyaret etti.

    Nazilli Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Acartürk ziyarette, “Demokrasinin kurumsallaşamadığı ve olgunlaşamadığı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, genelde 4-5 yılda genel seçimler yapılır ve demokrasi adına halk oylarını kullanır. Halkın oy kullanma dışında karar verme süreçlerinde doğrudan veya dolaylı bir şekilde yer alması söz konusu olamaz. Gelişmiş demokrasilerde ise, halkın yönetime katılımı arzu edilir. Halkı yönetime katılmasına imkan veren kurum ve müesseseler yaygındır ve teşvik edilir” dedi. Kent konseylerinin halkı yönetime ortak eden ve halkın taleplerini ve beklentilerini ortaya koyabileceği önemli bir platform olduğunu belirten Acartürk, “Toplumdaki her kişi, kendini ifade edebileceği bir kürsüyü kent konseylerinde bulabilir. Bu bağlamda, Meclis ve Çalışma Grupları arasında hem kuşaklar arası iletişimde olsun, hem de Çocukların, kent yönetiminde karar alma mekanizmalarına katılmalarını, çocuk ve kentle ilgili sorunların çözümünde sorun çözme anlayışı içerisinde aktif rol almalarını ve politikalar oluşturmalarını sağlamak, Ulusal ve Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde yerel düzeyde çocuk haklarını korumak ve geliştirmek, Çocukların, dinamizmini ve enerjisini ön plana çıkararak, araştıran, üreten, topluma, ülkesine ve dünyaya yararlı bireyler olmalarını desteklemek ve bireysel inisiyatiflerini geliştirmek, Çocukların ortaklık bilinci içinde, dayanışma ve paylaşma duygularının gelişmesini sağlama amacıyla uğraş ve ilgi alanları yaratmak, bu konuda çocukları da içine alan eylem planları oluşturmak ve diğer kurum ve kuruluşlarla ortaklaşa etkinlikler gerçekleştirmek gibi çocuk meclisimizde çocuklarımızın kendini ifade edebileceği son derece önemli bir platformdur. Çocuklarımızın Nazilli için fikirlerini ve projelerini sunabileceği bu platformda, ortaöğretim çağındaki tüm çocuklarımızı görmek istiyoruz. Kent Konseyimizde çalışmalar yapan Meclis ve Çalışma grupları arasında Meclis ve Bu çerçevede müdürümüzden öğrencilerin katılımı noktasında yardımlarını beklediğimizi ifade ettik” diye konuştu.

  • MEB Heyeti Mardin’de

    Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bir heyet, eğitim çalışmalarını yerinde incelemek üzere Mardin’e geldi.

    Mardin ve çevre illerindeki eğitim çalışmalarını yerinde incelemek üzere Mardin’e gelen Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz ve beraberindeki heyet Vali Ömer Faruk Koçak’ı makamında ziyaret etti.

    Müsteşar Yardımcısı Demirci ve beraberindeki heyeti kabul eden Vali Koçak, kendilerini Mardin’de görmekten mutlu olduklarını belirterek, yapılacak olan çalışmaları desteklediğini belirtti.

    Mardin’de bulundukları süre içinde, çeşitli incelemelerde bulunacaklarını ifade eden Demirci ise Mardin ve çevre illerindeki eğitim çalışmalarını yerinde incelemek üzere bir çalışma başlattıklarını belirterek, Vali Koçak’a desteklerinden dolayı teşekkür etti.

  • MEB, Eğitim Teknolojileri Zirvesi

    Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bugünkü eğitim modeli okul binalarının özelliklerinden sınıflardaki oturma düzenlerine kadar 19. yüzyılda şekillenmiş bir anlayışın ürünü olduğunu belirterek, fabrikalara eleman temin etmek üzere örgütlenmiş bir eğitim modelinin aynı anlayışla bugün de devam etmesi zor olduğunu söyledi.

    Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde Eğitimde FATİH projesini yürüten Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından, projeye katkı sağlamak ve proje çerçevesinde oluşan ekosistemi daha etkin kullanmak maksadıyla “Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2015” düzenlendi. Rixos Otel’de gerçekleşen Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Eğitim dünyanın bütün ülkelerinde bütün bölgelerinde artık daha karmaşık ve daha meşakkatli bir görev. Bugünkü eğitim modeli okul binalarının özelliklerinden sınıflardaki oturma düzenlerine kadar 19. Yüzyılda şekillenmiş bir anlayışın ürünü. Sanayi devriminin oluşturduğu insan gücü ihtiyacını gidermek, fabrikalara eleman temin etmek üzere örgütlenmiş bir eğitim modelinin aynı anlayışla bugün de devam etmesi artık çok zor” diye konuştu.

    “FORMATLAMAYA GEREKSİNİM VAR”

    Eğitimin bir başka özelliği daha olduğuna da değinen Avcı, “Özellikle hoca talebe, öğretmen-öğrenci ilişkisi üzerine inşa olunan kadim bir yanı var. Bu ontolojik münasebetten, yetiştirmeye, yönlendirmeye dayalı bu temelden vazgeçmemiz de mümkün görünmüyor. Demek ki eğitimin geleneksel birikimini ve yöntemlerini muhafaza ederken zamanın ruhuna göre bir güncelleme, yenileme formatlamaya gereksinim var. Bir defa güncelleyip uzun süre idare etmemizde mümkün değil. Eğitim süreçlerini ve eğitim ortamlarını esas yerleri, ana özü koruyarak sürekli bir güncellemenin ve yenilenmenin neredeyse otomatiğe bağlandığı bir dinamizme kavuşturmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “BİZ MEB OLARAK EĞİTİM SÜREÇLERİNİ GÖZDEN GEÇİRME ZORUNLULUĞUNUN FARKINDAYIZ”

    Dijital devrimin bütün alışkanlıkları, çalışma biçimlerini, iletişim becerilerini değiştirip, dönüştürdüğünü söyleyen Avcı, şunları kaydetti:

    “Şehirlerin, mahallelerin, okulların tesis ettiği ilişki biçimleri büyük oranda artık dijital veriler üzerinde yükselen sanal dünyaya kaydı. Bu değişimin bir sonucu olarak okul dışı bilgi merkezleri çoğaldı. Okullar bilgi ve enformasyon aktarımında merkez olma özelliklerini kaybetti. Öğrencilerimiz okul dışında örgütlenen bu kaynaklardan yoğun bir biçimde beslenmeye başladı. Talepleri ve beklentileri de bu alanda değişime uğradı. Eğitim teknolojilerinin de bilgi ve enformasyon kaynaklarındaki bu hızlı değişim bizi eğitim kurumlarımızı yeniden tasarlamaya icbar edecek. Bu nedenle eğitim teknolojileriyle donattığımız okullarımızı oluşan yeni kaynaklarla buluşturuyoruz. Eğitim materyallerinin olağanüstü şekillenmesi zamanın gerçekleri, yaşanan değişimler eğitimi tepeden tırnağa yeniden tasarlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Biz MEB olarak eğitim süreçlerini gözden geçirme zorunluluğunun farkındayız. Bu konuya odaklanmış durumdayız. FATİH işte bu amaçla gerçekleştirilen büyük bir eğitim hamlesinin adıdır. Eğitim teknolojilerindeki yenilikleri FATİH Projesiyle okullara taşırken Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile günün şartlarına cevap verebilecek muhtevayı öğretmen ve öğrencilerimize iyi tasarlanmış bir ortamda sunuyoruz. Eğitim teknolojilerinin eğitime uyarlanmasında çok sayıda parametrenin gündemimize geldiğini, standartların ve stratejilerin incelikli çalışmalarla belinlendiğini ifade etmeliyim. Umut ediyorum ki burada sunulacak bildiriler, tartışmalar bu yönde bize yol gösterecek çok değerli katkılar sunacak.”

    “FATİH BİR EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ HAMLESİDİR”

    Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş ise dünyanın en büyük eğitim teknolojisi hamlesi haline gelen FATİH ile bugün dersliklerin, patenti MEB’e ait olan etkileşimli tahtalarla donatıldığını, tasarımı Türkiye’de yapılan tablet bilgisayar setlerinin şimdiye kadar 9’uncu sınıf öğrencilerine ve öğretmenlere ulaştırıldığını, çok fonksiyonlu network yazıcıların okullardaki yerini aldığını anlattı. Ateş, “Ülke genelinde yürüyen oldukça zor ve kapsamlı bir sürecin ardından bu donanım, yazılım, altyapı ve sistemlere bugün itibarıyla sahip olduğumuzu söyleyebilirim. FATİH sadece bir donanım, yazılım, altyapı hamlesi değildir. FATİH bir eğitim teknolojileri hamlesidir, fırsat ve imkan eşitliği hareketidir” şeklinde konuştu.

    BAKAN AVCI’NIN KONUŞMASINI DÜNYA F KLAVYE ŞAMPİYONLARI EKRANA YANSITTI

    Öte yandan Zirvede Bakan Avcı’nın konuşması Dünya F Klavye Şampiyonları tarafından ekrana yansıtıldı.

    Zirvede Google Eğitim Direktörü Bram Bout’ta bir konuşma yaptı. Avcı, konuşmasının ardından Bout’a plaketini takdim ederken, bir de kalem hediye etti.

    Avcı’nın konuşmasını anlık olarak yazarak ekrana yansıtılmasını sağlayan Dünya F Klavye Şampiyonlarından Celal Aşkın, “Şimdiye kadar hızlı yazım alanında 10 Türkiye şampiyonluğum, 4’te dünya şampiyonluğum bulunmakta. Milli takım geniş bir takım. Toplam 20’nin üzerinde sayımız. Fakat burada yaklaşık 10 tane yarışçı kişi mevcut. MEB’in talebi üzerine zirveye katıldık. Benim kendi rekorum 1 dakikada 200 net kelime. En son yarışmadaki net kelime sayım 2015 Budapeşte’de yapılan Dünya Şampiyonasında şampiyon oldum 135 net sözcüktü” ifadelerini kullandı.

    Gümüşhane Adalet Meslek Lisesi mezunu olduğunu ve meslek lisesindeki daktilo dersinde hızlı yazmayla tanıştığını ve İstanbul’daki kursta F Klavyenin duayeni İhsan Yener’in desteğiyle bu seviyelere geldiğini kaydederek, “Yazma işini öncelikle sevmek gerekiyor. Başta ben hobi olarak başladım. Daha sonra işime dönüştü. Halende her gün şampiyon olmama rağmen çalışıyorum” dedi.

    Dünyanın en hızlı yazan çocukları arasında yer alan F Klavye Şampiyonlarından 10 yaşındaki Onur Demirbaş ise “1.sınıfa giderken başladım. Öğretmenim öğretti. 5.sınıfa kadar da devam ediyorum. Dakikada 90 kelime yapıyorum en fazla. Bu madalyaları Türkiye yarışları ve Dünya yarışları oluyor. Ben kendi yaş kategorimde ikinci oldum çoklu dil ve anadilde. 7-8 madalyam var. Macaristan’a gittiğimde 30 dakikalık yarış olunca biz küçük olunca yorulduk. Yazmayı çok seviyorum” diye konuştu.

    Milli Eğitim Bakanlığının ilkini düzenlediği Eğitim Teknoloji Zirvesi’nde, Türkiye’den ve dünyadan öğretmenler, akademisyenler ve sektör temsilcileri, son geliştirdikleri teknolojileri sergilenecek. TÜBİTAK ULAKBİM’de Pardus Projesinin geliştiricilerinden Yunus Emre Şentürk, etkileşimli tahtaya uyarlanan Milli İşletim Sistemi Pardus ile ilgili bilgi verdi. Şentürk, bu etkileşimli tahtayı öğretmenlerin daha kolay kullanımını sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.

  • MEB Himayesindeki Projede 5 Ayda 12 Okul Tamamlandı

    Turkcell’in özel eğitime ihtiyacı olan engelli çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde başlattığı “Engelsiz Eğitim Programı” kapsamında 12 okulda tamamladığı özel teknoloji ve mesleki eğitim sınıflarında eğitimler başladı.

    Turkcell engelli çocukların eğitim ve istihdamına destek olmak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde başlattığı Engelsiz Eğitim Programı’nın ilk etabını tamamladı. Engelli öğrencilerin ihtiyaçlarına göre tasarlanan ve özel ekipmanlarla donatılan teknoloji ve mesleki eğitim sınıflarının açılışı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça’nın katılımıyla İstanbul’da bulunan Sarıyer Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirildi. Özel eğitime ihtiyacı olan engelli çocukların yetkinliklerini artırmak ve toplumsal yaşama katılımlarını sağlamak amacıyla geliştirilen Engelsiz Eğitim Programı’nın temelleri 17 Haziran 2015’te atılmıştı. Projenin ilk etabında görme engelli çocuklar için Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’daki okullarda teknoloji sınıfları, işitme engelli çocuklar için Ankara’da bilişim teknolojileri sınıfı, hafif zihinsel engelli öğrenciler için Antalya’daki okulda konaklama ve seyahat hizmetleri atölyesi, Ankara, Kastamonu ve Eskişehir’deki okullarda yiyecek ve içecek hizmetleri atölyesi, açıldı. İki yıl içerisinde tamamlanması hedeflenen 7 milyon TL bütçeli proje ile 40 ilde 80 okulda 10 binden fazla öğrenciye destek olunması hedefleniyor.

    Sarıyer Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nda düzenlenen açılış töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Milli Eğitim Bakanlığımızın Turkcell işbirliği ile gerçekleştirdiği engelsiz eğitim projemizle sevgili öğrencilerimizi ileride meslek sahibi yapacağımız teknoloji ve meslek eğitim sınıflarının hayırlı olmasını diliyorum. Sınıflarımızdaki teknolojik ve mesleki donanımlarla yetişecek öğrencilerimizin aldıkları eğitimi ileride sahip olacakları mesleklerde kullanmalarını diliyoruz. 80 okulumuzdaki sınıflarımızın donanımının 2 yıl içinde tamamlanmasını planlıyoruz. Şimdiye dek Türkiye’nin çeşitli yerlerinde 12 okulumuzdaki donanımlar tamamlandı. 2016 yılında ise 11 görme engelli ile 6 işitme engelli okulumuzda ve 19 özel eğitim merkezimizde olmak üzere 36 okulumuzda belirlenen donanım ihtiyaçlarımızı karşılamış olacağız. Beceri atölyelerinin hem çocuklarımızın, hem de ailelerinin hayatlarında ne kadar büyük önem taşıdığını biliyoruz. Özel nitelik taşıyan öğrencilerimizin hayatın içinde daha çok yer almasını sağlamak, başkalarına duyacakları ihtiyacı en aza indirgemek ve ileride onları meslek sahibi yapmak bakanlığımızın öncelikli konusu. İlgili birimlerimiz bu alanda ilerleme sağlamak için büyük çaba gösteriyor. Okullarımızın teknolojik olarak geliştirilmesinde bizim yanımızda oldukları için Turkcell’e teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın diğer büyük kuruluşlara örnek olmasını ümit ediyorum. 10 binlerce çocuğumuzun hayatını değiştirecek bu çalışmanın diğer büyük kuruluşlara da örnek olmasını diliyor, bu konuda başta medya olmak üzere herkesi hassasiyete davet ediyorum” dedi.

    Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça da “Biz Turkcell’de destek varsa engel yoktur diyoruz. Engellerin olmadığı, dezavantajlı vatandaşlarımızın toplumumuzun diğer bireyleriyle aynı fırsatlara sahip olduğu, tüm çocuklarımıza hayallerine kavuşması için şans ve destek verildiği bir Türkiye hayal ediyoruz. Bugün bu hayalimizin küçük de olsa bir parcasını hayata geçirmiş olmanını gururu ve mutluluğu içerisindeyiz. Bugün 12 okuldaki mesleki atölye ve teknoloji sınıfının açılışını yaparak özel çocuklarımız için hayallerine kavuşma yolunda bir ışık yaktık. Umuyoruz ki bugün burada yaktığımız ışık özel çocuklarımızın hayallerini ve yarınlarını aydınlatacak. Kalan 1.5 yılda 70 okulu daha tamamlayarak ülkemizdeki özel eğitim okullarında eğitim gören 10 binden fazla çocuğumuza yani, her 4 engelli öğrenciden birine dokunmuş olmayı hedefliyoruz. Bize bu hayırlı projeyi hayata geçirme fırsatı verdiği için Sayın Bakanımız Nabi Avcı’ya ve onun şahsında tüm Mili Eğitim Bakanlığı camiasına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Türkiye’nin Turkcell’i engelleri kaldırma yolunda büyük bir heves ve azimle çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

    İki yıl içerisinde tamamlanması hedeflenen proje ile 40 ilde 80 okulda 10 binden fazla engelli öğrenciye destek olunması hedefleniyor. Proje tamamlandığında 45 Özel Eğitim Merkezi’nde kurulacak meslek atölyelerinde engelli öğrenciler okul sonrası iş hayatına hazırlanacak. Oluşturulan imkanlardan 6 bine yakın öğrenci yararlanacak. 15 görme engelli, 20 işitme engelli meslek okulunda bilgisayar ve teknoloji sınıfları kurularak öğrencilerin istihdama yönelik gelişimlerinin sağlanması, teknoloji eğitimi ile gelişim fırsatları oluşturulması sağlanacak. İşitme engelli gençlerin grafik tasarım, bilgisayar teknolojileri ve benzeri alanlarda istihdam edilebilir hale gelmesi için bilgisayar sınıfları ve ihtiyaç duyulan diğer atölyeler kurulacak. Görme engelli öğrencilerin kendileri için özel geliştirilmiş cihazlarla bilgiye daha kolay erişimi, teknolojinin sağladığı fayda ile kişisel ve mesleki gelişimleri sağlanacak. Turkcell’in desteği ile görme engelli gençler sesli ekran okuyucu uygulamalarını kullanabilecek, az görenler için akıllı tahta etkileşimli büyüteç gibi malzemeler ile donatılmış sınıflar kurulacak. Oluşturulan imkanlardan 4 bine yakın öğrenci yararlanacak.

    Öğrenciler için özel teknoloji ve yazılımlarla donatılmış bu sınıflarda, az gören öğrenciler öğretmenin akıllı tahtaya yazdığı yazıları o¨nlerindeki bilgisayar ekranından, kendi görüş kapasitesine özel, dilediği bu¨yu¨klu¨k, renk ve kontrastta görebiliyorlar. Dilediği anda tahtayı önüne getiren, dilediği anda da masasına koyduğu kitabını görme durumuna uygun ayarlarda görebilmesini sağlayan sistem sayesinde az gören öğrenciler dersleri kolaylıkla takip edebiliyor. Hiç görmeyen öğrenciler ise klavyedeki tüm tuşları ve işlemleri seslendiren özel yazılım sayesinde bilgisayarı rahatça kullanabiliyorlar. Ayrıca sınıflardaki sistem sayesinde öğrenciler kitaplarını okunabilir belgeye çevirebiliyor ve gerekirse MP3 ses formatına dönüştürüp farklı ortamlarda çalışma notu olarak da taşıyabiliyor. Bunun dışında görme engelli sınıflarında taratılan kitapların kabartma alfabe (Braille) ile basılarak çoğaltılmasını sağlayan yazıcılar yer alıyor. Sınıflarda ilave destek teknolojisi olarak yüksek çözünülüklü video büyütücü sayesinde resimlerin,objelerin detaylı incelenebilmesi de sağlanıyor.

  • MEB’den özel okullara ‘reklam’ uyarısı

    Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin özel okula dönüşümüyle ilgili yayımladığı genelgede, özel okulların reklam ve ilanlarında kesinlikle öğrenci resimlerinin ve isimlerinin kullanılamayacağını bildirdi.

     

    Milli Eğitim Bakanı Avcı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesi sürecinde kurum açma izni ile işyeri ve çalışma ruhsatı verilmiş olan özel okullara ilişkin Bakanlığa ulaştırılan bazı eksikliklerin tespit edilmesi nedeniyle işlem yapılamaması üzerine bir genelge yayımladı. Genelgede özel okulların öğrenci ve velileri yanıltıcı gerçeğe aykırı “üniversiteye hazırlık koleji”, “sınavlara hazırlık lisesi” ve “hem dershane hem okul” gibi reklam ve ilanlara izin verilmeyeceği bildirildi. Genelgeye göre özel okullar, valiliklerden aldıkları izinler doğrultusunda burs verecek, öğrenci ve kursiyer tespitine yönelik ocak, şubat ve mart aylarında sınav yapabilecek. Ancak bu sınavlarla ilgili reklam ve ilan veremeyecek. Her okul, kendi internet sayfasında bu sınavların duyurusunu yapabilecek. Valilik izni doğrultusunda resmi yazı ile diğer okullara bu sınavla ilgili bilgi verebilecek.

    Özel okullar, kurumlarını tanıtıcı mahiyette reklam ve ilan verebilecek. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesi ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde devletin istismara karşı çocukların korunması, kişilik ve sosyal gelişimlerine yönelik her türlü tedbiri alacağının hüküm altına alındığı uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve yasalarla hüküm altına alındığı ifade edilerek, “Hükümler doğrultusunda özel okulların reklam ve ilanlarında kesinlikle öğrenci resimleri ile isimleri kullanılmayacaktır” denildi.