Etiket: Marmara’da

  • Marmara’da kolyoz ve çinakop bereketi

    Balıkesir’in Erdek ilçesinde kolyoz ve çinakop bereketi yaşanıyor.

    Erdek Limanı’na kayıtlı Mehmet Suyolcu’ya ait 12 metrelik balıkçı teknesi, Erdek sahilinde 500 kasa kolyoz ile 30 kasa çinakop yakaladı. Balıkçı teknesi kolyoz ve çinekop balıklarıyla dolup taşarken, balıkçılar sevince boğuldu. Tekne kaptanı Mehmet Suyolcu, “Balıkları Erdek sahilinde tuttuk. Marmara Denizi bu yıl balıkçıların yüzünü inşallah güldürecek. Buzlanıp kamyonetlerle çevre ilçelerin balık hallerine sevk edilen balıkların kasası 100-130 lira arasında satışa çıkacak. Kesat geçen günler düşünülürse iyi bir avcılık oldu. Vatandaşlarımız taze kolyoz ve çinakop balığı tüketebilirler. İnşallah ilerleyen günlerde avcılık böyle sürer” diye konuştu.

  • Marmara’da yoğun sis ve yağış etkisi gösterdi

    Tekirdağ’da gün boyu sağanak yağış etkisini gösterirken, Marmara Deniz’inde ise ulaşımında sis ve şiddetli dalgalar etkisini gösterdi.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü Tekirdağ’da olası fırtına ve olumsuz hava şartlarına karşı vatandaşları uyarmasının ardından, Tekirdağ’da Belediye, TEKSİ ve Emniyet İl Müdürlüğü hazırda beklemeye başladı. Fırtına ve olumsuz hava şartları yerine, gün boyu hafif şekilde seyreden yağmur ve sis yerini aldı. Ara ara sağanak yağmur şiddetini artırsa da olumsuz bir durum söz konusu olmadı. Tekirdağ’da saatte 40 kilometre esen rüzgar ve dalgalar nedeniyle 30’a yakın balıkçı teknesi ise limana çekildi. Deniz üzerinde etkisini sürdüren sis nedeniyle de birçok gemi limanlara sığınıp denize açılmadı.

    Tekirdağ’da etkili olan sağanak yağışın gün boyu devam etmesi beklenirken, ekipler ise hazırda beklemeye devam ediyor.

  • Doğu Marmara’da Temmuz ayında 7 bin 972 konut satıldı

    Türkiye İstatistik Kurumu Kocaeli Bölge Müdürlüğünce açıklanan verilerine göre, Doğu Marmara Bölgesine bağlı illerde 2018 yılı Temmuz ayında 7 bin 972 konut satışı gerçekleşti.

    Türkiye İstatistik Kurumu Kocaeli Bölge Müdürlüğü Doğu Marmara Bölgesi Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce ve Bolu illerinde Temmuz ayında satışı gerçekleşen konut miktarlarını açıkladı. Buna göre Kocaeli de 3 bin 149 konut, Sakarya’da 2 bin 400 konut, Düzce’de 726 konut, Bolu’da 575 konut ve Yalova’da bin 122 konut satıldığı bildirildi.

  • Prof. Dr. Ecevitoğlu: “Marmara’da enerji birikmeye devam ediyor”

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Türkiye’de kentsel dönüşüm master planı yapan ilk belediye olduklarını belirterek, “Depreme dayanıklı binalarla yaşama alanları oluşturan ve planlı şehirleşmenin önünü açan projeleri şehrimize kazandırmak için çalışıyoruz” dedi.

    17 Ağustos Marmara depreminin 19. yıldönümünde, Osmangazi Belediyesi tarafından “17 Ağustos ve Bursa’nın Depremselliği” konulu toplantı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat,Eskişehir Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu ve Doç. Dr. Muammer Tün, deprem araştırmaları ve raporlarının yanı sıra Bursa’da yapılacak deprem çalışmalarına yönelik bilgiler paylaştı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa’nın deprem tehlikesi karşısında önemli kırılganlıklara sahip büyükşehirlerden biri olduğuna dikkat çekerek, belediye olarak Bursa’nın 1. derece deprem kuşağında yer aldığı gerçeğinden hareketle çalıştıklarını söyledi. Belediye bünyesindeki mimarlar, uzmanlar, şehir plancıları ile birlikte, akademik odaların ve üniversitenin de desteğini alarak 2011 yılında Şehircilik Akademisi’ni kurduklarını belirten Dündar, “Şehircilik Akademisi ile kentsel dönüşüm projeleri ve planlı bölgeler oluşturmak, deprem riskine karşı alınacak tedbirleri belirlemek ve uygulamak, şehrimize estetik ve vizyon kazandıracak yatırımlar oluşturmak üzerine çalışmalar yaptık. Şehrimizin 30 yıllık vizyonunu şekillendirmek için kurduğumuz Şehircilik Akademisi ile ayrıca Türkiye’de kentsel dönüşüm master planı yapan ilk belediye olduk. Master plan çalışmaları kapsamında ilçemiz genelinde ulaşım, bina kullanımı, sosyo-ekonomik yapı, kat adetleri analizi, afet riskli ve koruma alanlarının tespitini yaptık. İlçemizi kentsel yenileme, kentsel tasarım, kentsel iyileştirme ve kentsel yeniden oluşum olmak üzere 4 farklı müdahale bölgesine ayırdık” dedi.

    5 farkli noktada deprem istasyonu kuruldu

    Başkan Dündar, ayrıca her bölgedek zemin yapısına ilişkin bilgiler neticesinde Anadolu Üniversitesi Uzay ve Yer Bilimleri Enstitüsü iş birliğiyle 5 farklı noktaya depremistasyonu kurduklarını ifade ederek, “Bu istasyonlarımız Armutköy, Mollafenari, Hamitler, Çırpanve Demirtaş mahallelerinde yer alıyor. Deprem izleme istasyonlarımız kurduğumuz bölgelerdeki irili ufaklı birçok toprak hareketini ölçerken, ‘Saroz depremini de kaydetti. İstasyonlardan elde edilen veriler eş zamanlı olarak Ulusal Deprem Yer Hareketi İzleme Ağı ile paylaşıldı ve şehrimizdeki deprem etkisi hakkındaki bilgiler anlık olarak yetkililere ulaştırıldı. Ayrıca veriler, AFAD ve Kandilli Rasathanesi’yle de anlık paylaşılıyor” diye konuştu.

    Bütün bu çalışmalar sonucunda elde edilen verilerle çalışma şeklini, alanları ve müdahale türlerini belirleyerek ‘Kentsel Dönüşüm’ çalışmalarını başlattıklarını anlatan Dündar, “Deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak hem sahip olduğumuz tarihi mirası hem de planlı şehirleşmenin önünü açmak amacıyla Türkiye’deki en kapsamlı örnek kentsel dönüşümü Soğanlı’da hayata geçirdik. Türkiye’ye örnek ve Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ideal gösterdiği zemin+5 kat olarak inşa ettiğimiz ve şu an hayatın başladığı bölgede 2 bin 161 konut yer alıyor. Sağlam yapı, güvenli gelecek kapsamında; 1999 depreminden sonra Osmangazi’de güvenliği tehdit eden ve riskli bulunan toplam 3 bin 935 bina yıktık. Ayrıca, 11 bin 953 binaya yapı, 53 bin de daire ruhsatı verdik. Şu anda Osmangazi’de 212 bin kişi daha güvenli konutlarda yaşıyor diyebiliriz” dedi.

    Osmangazi Belediyesi olarak deprem başta olmak üzere yaşanabilecek tüm afet türlerine karşı hazırlıklı olma ve önlem alma amacıyla yürütülen bilimsel projelere her zaman katkı sağladıklarını belirten Başkan Dündar, “17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden tüm hemşehrilerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bizler, depreme dayanıklı binalarla yaşam alanları oluşturan ve planlı şehirleşmenin önünü açan projeleri şehrimize kazandırmak için çalışıyoruz. Bizler bu hassasiyetle çalışırken değerli hemşehrilerimizin de aynı özeni göstererek oturdukları binaların deprem ve afet risklerine karşı korunmuş olmasına dikkat etmelerini ve kaçak yapılaşmadan uzak durmalarını özellikle rica ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Marmara’da enerji birikmeye devam ediyor”

    Eskişehir Teknik Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, Bursa ve çevresinde yaklaşık yaptığı jeofizik araştırmalar, sismik yansıma deney çalışmaları ve ortaya çıkan fay haritasıyla ilgili bilgiler verdi. Sismik çalışmanın cihaz kullanılmadan gözlemle yapılan çalışmalar olduğunu belirten Ecevitoğlu, “Gözlemlerimize göre, Marmara’da enerji birikmeye devam ediyor. Bu yüzden 17 Ağustos’ta enerji boşaldı, artık rahatız diyemeyiz. Sürekli kırıklardan bir hareket var” dedi.

    Doç. Dr. Muammer Tün deçalışma yaptıkları bölgelerde Bursa’nın stratejik öneme sahip bir şehir olduğunu belirterek, “AFAD’a önerdiğimiz güdümlü projede çalışacağımız illerin başında Bursa geliyor. Bursa’daki aktif fay durumu halen ortaya net bir şekilde konulamamıştır. Bursa’da geçtiğimiz günlerde saha jeolojisi çalışması yaptık. Berkan hocamızın ortaya koyduğu, Bursa ovasını Uluabat’tan Yenişehir’e kadar boydan boya geçen tek parçalı bir fay sistemi mi çalışıyor bunu test edeceğiz. Hangi sistemin büyük tehlike oluşturabileceğini ortaya koyacağız. Bir nevi yerin röntgenini çekeceğiz. Bu teknolojiye sahibiz” diye konuştu.

    Tün, projelerine en büyük destek veren belediyelerden birinin Osmangazi Belediyesi olduğunu ifade ederek Başkan Mustafa Dündar’a desteklerinden dolayı teşekkür etti.

    Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat da, Türkiye Deprem Tehlike Haritası üzerinde bilgiler paylaştı. Depremlerin, yağmur ve dolu gibi bir doğal olay olduğunun altını çizen Kalafat, “Doğal olayları afete çeviren toplum olarak biziz. Deprem öncesinde bilinçli olsak, şehirlerimizi depreme dayanıklı şekilde inşa etsek keşke. Deprem en fazla 45 saniye süren bir doğa olayı. Bunu yağmurun ve dolunun yağması gibi bertaraf etmek mümkün. Maalesef tedbir almadığımız için orta büyüklükteki depremler bile ülkemizde yıkıcı olabiliyor” dedi.

  • Özhaseki: “Marmara’da 2030’a kadar 7.2 büyüklüğünde deprem olacak”

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yapılan araştırmaların, Marmara’da 2030 yılına kadar 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacağına işaret ettiğini söyledi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Niğde İl Temsilciliğinin düzenlediği ‘Siyasette 40 yıl: Gençlerle tecrübe paylaşımı’ adlı konferansa katıldı. Konferansta öğrencilere siyasi hayatını ve tecrübelerini anlatan Bakan Özhaseki, Türkiye’deki yapılanma problemlerine de değindi. Belediye faaliyetlerinin yanlışlığından kaynaklı olarak, Türkiye’de çok sayıda yanlış yapılanma olduğunu belirten Özhaseki, “Yapılarımızın büyük bir bölümü sağlıksız aynı zamanda içimizi yakan bir şey daha var kimliksiz şekillere sahibiz. 2000 yılından sonra yapılan yaklaşık 5 milyon civarında bina biraz sağlam gözükebilir. Ama 2000 yılı öncesinde yapılan yapılar sağlıksız. Allah göstermesin ciddi bir deprem de bir çoğu hasar görür. Marmara açıklarında şu anda 5 tane kırık var. Oradaki depremler için bilim adamlarının hepsi en geç 2030 yılına kadar ciddi bir deprem olacağını ve şiddetinin de en az 7.2 olacağını söylüyor. Böyle bir ortamda bizim hiç uyumadan bir an önce binalarımızı yenilememiz gerekiyor” dedi.

    Türkiye’nin yüzde 42’sinin deprem riski altında olduğunu kaydeden Özhaseki, bundan sonraki süreçte sağlıklı bir planlamaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Bakan Özhaseki, “Osmanlı ve Selçuklu medeniyetinin gelip bir gün olsun bina yapmadığı yerlere yollar üzerine gelmişiz koca koca binaları kurdurmuşuz. Sonra da bir şey olduğu zamanda kader deyip işin içinden çıkmaya çalışıyoruz. Bunlar doğru şeyler değil. Adapazarı depremine ilk gittiğimde gördüğüm manzara beni korkuttu. Toprağın içerisine gömülmüş 3-4 kat binalar gördüm. Üst üste peynir kalıbı gibi olmuş binalar gördüm, yan yatmış binalar gördüm. Gelecek sene için program yapıyorum mutlaka Türkiye’de yılda en az 500 bin bina yıkıp yeniden yapılması lazım. Bu kolay bir şey mi, devlet bütçesinden olacak bir şey mi, hayır devler bunun altından kalkamaz” ifadelerini kullandı.