Etiket: Markalaşma

  • KUDAKA’dan İspir Hanımeli Kooperatifi’ne markalaşma desteği

    KUDAKA’dan İspir Hanımeli Kooperatifi’ne markalaşma desteği

    KUDAKA 2020 yılı Teknik Destek Programı Kasım-Aralık dönemi kapsamında destek almaya hak kazanan İspir Hanımeli Kadın Kooperatifine ait “İspir Hanımeli Kooperatifi Tanıtım ve Markalaşma Projesi” destek sözleşmesi imzalandı.

    Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı hizmet binasında gerçekleşen imza törenine, KUDAKA Genel Sekreteri Oktay Güven ve İspir Hanımeli Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı İpek Merve Coşkun katıldı.

    Proje kapsamında; yöresel ve organik ürünlerin yetiştirilmesi ve bu ürünlerin işlenerek pazara sunulmasına yönelik hizmet vermekte olan İspir Hanımeli Kooperatifinin ürettiği ve işlediği ürünlerin tüketici nezdinde güvenirliğini sağlamak ve pazarda tanıtımını yapmak için kooperatifin “tarladan sofraya gıda güvenirliği” sloganıyla bir yol haritası belirlenecek.

    Ayrıca projede, kooperatifin sosyal medya hesapları için içerik üretilmesi, kooperatifin ürün işleme sürecini ve faaliyetlerini tanıtmak amacıyla İspir’in yöresel ve doğal ürünlerinin markalaşma serüvenine katkıda bulunacak belgesel filmin hazırlanması konularında danışmanlık alınması hedefleniyor.

    Bu kapsamda kooperatifin yerel, ulusal ve uluslararası alanda görünürlüğünün artırılması amacıyla tanıtım filminin çekilmesi ve üretilen yöresel ürünlerin üretim ve işleme serüveninin seyirciye sunulması sağlanacak, kooperatifin sosyal medya hesapları ve e-ticaret sitesi için medya içeriği ve videolar hazırlanacak.

  • Coğrafi işaret, Milas zeytinyağında markalaşma yarışı başlattı…

    Coğrafi işaret, Milas zeytinyağında markalaşma yarışı başlattı…

    Milas Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, ilçe sınırları içindeki “memcik” türü zeytin ağaçlarından erken hasat/soğuk sıkım yöntemiyle elde edilen polifenol değerleri yüksek zeytinyağına Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan 2016 yılında coğrafi işaret tescili alınmasından bu yana geçen sürede Milas zeytinyağında adeta bir markalaşma yarışı yaşanıyor. Coğrafi işaret alınmazdan önce 10’u bulmayan Milas’taki zeytinyağı markası kısa süre içinde 62’ye yükseldi.

    Öte yandan Milas’ta zeytinyağı üretiminde markalaşmanın hızla artmasının yanı sıra kendi markalarını alarak üretime geçenlerin, geleneksel üreticilerin dışında, farklı mesleklerden yükseköğrenim görmüş, kariyer sahibi kişiler olması da dikkat çekiyor. Bunlara en son örnek olarak İktisat Fakültesi mezunu olan Mümtaz Altuntaş ve oğlu Cenk Altuntaş katıldılar. Baba / oğul Altuntaş’lar bir yandan muhasebecilik mesleklerini sürdürürlerken diğer yandan Milas’ın Bafa yöresindeki Garandere mevkiindeki zeytinliklerinden elde ettikleri zeytinyağlarını markalaştırdılar. Kendilerine “Garandere” markasını seçen Altuntaşlar “Bafa’da aslında ’Karadere’ diye bir mevki var. Yöre halkının deyişiyle ’Garandere’ deniyor. Biz de kendimize bu adı marka olarak seçtik. Hedefimiz, coğrafi işaret standartlarına uygun bir şekilde Milas zeytinyağı üretmek ve internet ortamında satışa sunmak” dediler. Zamanla coğrafi işaretli sofralık Milas yağlı zeytinin de üretimini başlatacaklarını belirten Cenk Altuntaş “Zeytin ve zeytinyağı insan sağlığı için çok yararlı bir iksir. Bizim de amacımız tüm evlere bu iksirin bir damlasını olsun sokabilmek. Her eve bir damla zeytinyağı sokmayı başarırsak hem insan sağlığına çok önemli bir katkı sağlamış olacağız hem de yöremizin ve ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmuş olacağız” diye konuştu.

    Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer’e “Garandere” markalı zeytinyağlarını tanıtan Mümtaz ve Cenk Altuntaş, MİTSO’nun Milas zeytinyağının tanıtımı için yaptığı çalışmalar için de teşekkür ettiler.

    Milas’ta zeytinyağında markalaşmanın giderek artmasının kendilerini sevindirdiğini belirten MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, “Milas zeytinyağının coğrafi işaretini aldığımızda zeytinyağı markası sayımız 10’u bulmuyordu. Coğrafi işaret aldıktan sonra zeytinyağına marka almak adeta bir yarışa dönüştü. AB’den de coğrafi işaret aldığımızda marka sayımız çok daha fazla artacak. Üstelik İstanbul’dan, İzmir’den Antalya’dan, Karadeniz’den Milas’a gelip zeytinyağı üretimine girenler giderek artıyor. Zeytinyağı üretiminde artık daha bilinçli, dışa açık bir üretici yapısı oluşuyor. Milas zeytinyağının geleceği çok parlak görünüyor. Çok daha iyi olacak” dedi ve baba oğul Altuntaş’lara başarılar diledi.

  • Nurdağı biberinde markalaşma atağı

    Nurdağı biberinde markalaşma atağı

    İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın 1 milyon 800 bin TL ile finanse ettiği ‘Nurdağı Biberine Değer Katma projesi’ kapsamında imzalar atıldı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yürütülen sosyal gelişmeyi destekleme programı kapsamında Nurdağı Belediyesi bünyesinde Kurulacak Biber İşleme Tesisinin destek sözleşmesi İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz ile Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak tarafından imzalandı.

    “2 ton üretim, 75 kadın istihdamı”

    İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz, biber işleme tesisinden günde 2 ton kapasite olacağını ve 75 kadının istihdam edileceğini belirterek, “İpekyolu kalkınma ajansı olarak bölgemizdeki ilçelerimizde yerel kalkınmayı, kırsal kalkınmayı gerçekleştirmek üzere birçok çalışma yürütüyoruz. Bugünde sanayi ve teknoloji bakanlığınca yürütülen sosyal gelişmeyi destekleme programı kapsamında Nurdağı belediyesi bünyesinde kuracağımız biber işleme tesisimizin destek sözleşmesini imzalamak için bir aradayız. Projemiz kapsamında Nurdağı Belediyesi bünyesinde günde 2 ton işleme kapasitesine sahip biber işleme salça üretme tesisi kuracağız. Projemizin en önemli özelliği hedef kitlesinin kadınlarımız olmasıdır. Bu projeyle 75’i kadın 5’i erkek olmak üzere toplam 80 üreticiye eğitimler verilecek” şeklinde konuştu.

    “Hedefimiz marka oluşturmak”

    Hedeflerinin bu tesiste markalaşmak olduğunu ifade eden Akyılmaz, “Nurdağı ilçesinde atıl durumda bulunan bir tesisi de üretime kazandırmış olacağız. Nurdağı’nın organik kaliteli biberini hem baharat pul biber olarak hem de salça olarak üreterek marka olarak hem iç hem de uzun vadede dış piyasaya pazarlamayı planlıyoruz. Projenin Nurdağı’mıza, kadın üreticilerimize ve bölgemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    “Birçok üreticinin ürününe de fayda sağlayacaktır”

    Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak ise, “Nurdağı belediyemiz tarafından sosyal girişimciliği beslemek amacıyla hazırlamış olduğumuz ‘Nurdağı Biberine Değer Katma projesi’ İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından kabul edilmiştir. Bizlerde özellikle bu proje kapsamında bizlerde Üniversite arazilerinde kırmızı biber ekimini yapıp yine Nurdağı’nda kuracağımız işletmelerde marka haline getirip tüketicilere hem hijyenik hem daha kaliteli ürün sunmayı hedeflemekteyiz. Burada kurulacak örnek tesisle birlikte birçok üreticinin ürününe de fayda sağlayacaktır. Buradaki diğer önemli nokta ise 75’i kadın 5’i erkek olmak üzere 80 kişiye istihdam sağlamasıdır. Ben emeği geçenlere teşekkür ederim” diye konuştu.

    Açıklamaların ardından Akyılmaz ve Kavak proje destek sözleşmesini imzaladı.

  • Markalaşma ekonomik krizi önler

    Uzmanlar, son zamanlarda Türkiye ekonomisi üzerine oynanan yapay saldırıların oluşturduğu ekonomik krizden kurtulmak için markalaşma uyarısında bulundu.

    Markalaşmanın ekonomik krizi önleyeceğini belirten uzmanlar, Türkiye ekonomisinin geçirdiği ağır saldırılardan da alnının akıyla çıkacağını söyledi. Subbrand Marka ve Reklam Ajansı Başkanı Mustafa Solmaz, “Türkiye ekonomisi geçirdiği ağır saldırılardan da muhakkak alnının akıyla çıkmayı başaracaktır. Çünkü bu millet büyük bir millettir, bununla birlikte yaşanan sıkıntılardan da ekonomimizin geleceği ile ilgili ciddi dersler çıkarmamız şart. Bizler geçmişten günümüze kadar ekonomik anlamda ciddi mesafeler aldık ve üretim problemlerimizi aşarak ekonomimizi ayağa kaldırdık. Ekonomik anlamda yurt dışından ürünlerimiz ile döviz kazançları elde ettik. Buraya kadar her şey yarı güzel. Yarı güzel diyorum çünkü diğer yarısında ise iki durum ekonomimizin çıkmaza girmesine neden oluyor. Birincisi; dört mevsimi yaşadığımız ve insan kaynağı açısından ciddi imkanlara sahip ülkemizde üretimlerimizi katma değerli servislere çevirmeyi ve bu katma değerli ürünleri global piyasalarda markalaştırmayı hâlâ başaramadık. Bu noktada tabii ki tüm suç markayı logo veya reklam zanneden üreticilerimizde değil. Bizim sektörümüzde de üreticileri kandırmak ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Bizler ürettiğimiz ürünleri katma değerli servislere çevirerek global düzeyde markalaşmayı başarabilirsek ülkemize giren döviz miktarı ve iş hacmimiz ciddi oranda artacak” dedi.

    “Markalaşmadığımız için kazancımız yurt dışına gidiyor”

    Markalaşmanın kazancı da yurt içinde bırakacağını söyleyen Mustafa Solmaz, ikinci durumu şöyle anlattı:

    “İkincisi ise dışarıdan kazandığımız dövizleri ve ülkemizin gelirlerini aynı ürün gamında ve ülke içinde markalaşamadığımız için rekabet edemediğimiz yurt dışı menşeli şirketlere harcıyoruz. Yani yurt içinde markalaşamadığımız için yurt dışında kazandıklarımızı yine yurt dışına harcayarak dövizin ve kazancımızın ülkemizden gitmesine neden oluyoruz. Örneğin yurt dışı menşeli bir içecek firmasının önünde kuyruk tükenmezken aynı sektörde aynı üretimi yapan yerli firma çok ciddi satış problemleri yaşıyor. Aynı alışveriş merkezinde yerli firmamız mağaza kapatırken yurt dışı meşeli firma ikinci şubesini açıyor. Yerli üretim ciddi anlamda kullanılmalı ve ülkeye getirisi desteklenmeli fakat yerli tüketim hatırla gönülle ve milli duygularla değil ciddi anlamda marka çalışmaları yaparak yönlendirilmeli. Hedef yerli malını sadece yerlilerin değil aynı zamanda yabancıların da tüketmesi olmalı. Ancak bu sayede ekonomik krizlerden kurtularak refah düzeyimizi arttırabiliriz.”

  • Zeytinyağında markalaşma adımları

    Pamfilya döneminden beri zeytinyağ sektörünün var olduğu Antalya bölgesi, zeytinyağ potansiyelini harekete geçirmek için çalışmalar yürütüyor. Tavşan Yüreği zeytinle en kaliteli zeytinyağını elde eden Antalya’da markalaşma çalışmalarına hız verildi.

    Antalya Ticaret Borsası, düzenlediği Sektörel Analiz Toplantısı’nda zeytinyağ üreticilerini bir araya getirdi. Zeytinyağ sektörün sorunlarını ve geleceğinin konuşulduğu Sektörel Analiz Toplantısı’na Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Bülbül başkanlık etti. ATB Danışmanı Dr. Rana Demirer, Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin, Antbirlik Genel Müdürü Mehmet İlya, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve Çevre İl Müdürlüğü yetkililerinin yanı sıra ATB üyelerinin katıldığı toplantıya, zeytinyağ üreticileri yoğun katılım gösterdi.

    Zeytinyağının sorunları konuşuldu

    Toplantıda zeytinyağının atık suyunun bertarafında yaşanan sorunlar gündeme gelirken, Çevre Bakanlığı’ndan bu konuda düzenleme yapması istendi. Markalaşma sorunu, zeytin ağacındaki envanter sıkıntısı, tarım arazilerinin kullanımıyla ilgili sıkıntıların gündeme geldiği toplantıda, verim ve markalaşma konuları de konuşuldu. Antalya’da zeytinyağıyla ilgili Antalya Ticaret Borsa’nın referans fiyat belirlemesi istenen toplantıda, Antalya markalaşma çalışmalarına da Borsa’nın öncülük yapması talep edildi.

    Bu yıl rekoltede düşüş olur

    Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Bülbül, geçen yıl 72 bin ton civarında zeytin üretimi yapıldığını bildirirken, bunun 4 bin tonunun sofralığa gittiğini kaydetti. 2017-2018 sezonunda 12 bin ton zeytinyağ üretildiğine dikkat çeken Bülbül, “Bu yıl beklenti bu rakamların altında olacağı yönünde. Verimde bu yıl yüzde 50’ye yakın düşüş bekleniyor. Nisan ayında çiçek açan bitki şimdi Mart ayının ortasında çiçek açtı. Döllenme sağlanamadı, çiçeğini döktü. Bu nedenle zeytin rekoltesinde bu yıl düşüş bekleniyor” diye konuştu.

    Tavşan Yüreğinin bölgeye has zeytin türü olduğu ve türün yaygınlaştırılması için çalıştıklarını vurgulayan Bülbül, Borsa’nın tavşan yüreğine coğrafi işaret aldığını kaydetti. Bülbül, antik çağa dayanan bölge zeytinciliğinin geliştirilmesi ve sorunlarına çözüm bulunması için Borsa olarak var güçleriyle çalıştıklarını ifade etti.