Etiket: marka

  • Başkan Sekmen: “Erzurum, hayvancılık ve tarımda da marka bir kent oldu”

    Başkan Sekmen: “Erzurum, hayvancılık ve tarımda da marka bir kent oldu”

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, kurmaylarıyla birlikte Doğu Anadolu Canlı Hayvan Pazarı’nı gezdi. Beraberindekilerle incelemede bulunan Başkan Sekmen, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Erzurum’un tarım ve hayvancılıkta da ortaya konan projelerle zirveye doğru çıktığını ifade etti.

    Başkan Sekmen, “Bizler, 6 yılda ‘Erzurum’da ekilmemiş tek bir tarım arazisi kalmayacak’ hedefiyle çıktığımız bu yolda, şehrimizi Doğu Anadolu’nun tarım ve hayvancılık merkezi yapmak için adeta bir üretim seferberliği başlattık” diye konuştu.
    Sekmen, kentte hayata geçen tarım yatırımlarını şöyle özetledi:
    Erzurum’da Embriyo Transferi ile Elit Sürü Oluşturulması Projesi gibi ilimizde tarım ve hayvancılığa yönelik birçok projeyi hayata geçirdik. Çiftçimize umut ışığı olmak ve daha fazla ürün almalarını sağlamak amacıyla Tarım Makinaları Parkı’nı kurduk. Bununla birlikte Avrupa’nın en büyük tesisi olan Doğu Anadolu Canlı Hayvan Pazarı’mızla sadece ilimizin değil bölge çiftçisinin de kara gün dostu olduk. İlçelerimize kurduğumuz Canlı Hayvan Pazarı ile şehrimizin büyük ve küçükbaş hayvan varlığının gelişmesine önemli katkılar sunuyoruz. Mobil ve modüler mezbahalarımız sağlıklı ve hijyenik kesimin öncüsü oldu ilimizde. Tarım ve hayvancılık sektöründe tabiri yerindeyse Türkiye rekoru kırdık. 350 gölet ve 250 sulama tesisi ile yine rekordan rekora koşuyoruz. Et ve Et Ürünleri Entegre Tesisimiz şuan itibariyle Et ve Süt Kurumu Erzurum Kombina Müdürlüğü olarak hizmet veriyor. Göletlerimiz su ürünlerinin neredeyse merkezi konumuna ulaştı.”

    “Çiftçilerimizin her daim yanındayız”
    Erzurum’un tarımda marka bir kent olduğunu bildiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlimizde 1 milyon yavru balık ile kentin su ürünleri popülasyonuna yeni bir vitrin kazandırdık. Şehrimizde arıcılığın gelişimi için 2500 çiftçimize lojistik destek sağladık ve kadim kentte 2000 yeni arıcı ve 500 de ana arı yetiştiricisine bu alanda üretim yapmasını sağlamak için modern üretim teknikleri ve eğitim hizmeti sunduk. 20 bin sıvat dağıtımından, çiftçi eğitimlerine, proje danışmanlığından çiftçilere lojistik desteklere varıncaya kadar tarım ve hayvancılık sektöründe ilkleri yaşatan Erzurum Büyükşehir Belediyemiz, Doğu’nun makûs talihini yenmeye devam edecek. Erzurum’da tarım üreticilerimize sağladığımız destekler de proje ve faaliyetlerimiz de kat ve kat artarak devam edecek. İnşallah yakın gelecekte Erzurum’un ülkemizdeki en önemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden birisi olduğunu hep birlikte göreceğiz.”

    Büyükşehir’den atlı spor kulüplerine yem desteği

    Erzurum Büyükşehir Belediyesi, kentteki atlı spor cirit takımlarına yem desteğinde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda bir araya gelen 25 spor kulübünün yöneticisi, her yıl geleneksel hale gelen söz konusu desteğin pandemi sürecinde de gerçekleşmesinden ötürü Başkan Sekmen’e teşekkür etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Cirit, ecdadımızdan bugünlere kadar yüzyıllardan beri süre gelen bir ata mirasıdır” dedi.

    Konuşmasında cirit sporunun gelişmesinde en büyük pay sahibinin kulüp yöneticileri olduğunu ifade eden Başkan Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Ata sporu cirit, Dadaşların vakar duruşuyla özdeşleşen bir öneme sahiptir. Bir dönem Eskişehir, Erzurum ve Uşak illerinde revaçta olan bu spor branşı bugün gelinen noktada 25 spor kulübümüzün özveri ve desteğiyle şehrimizde daha da yaygın hale getirilmiştir. Türkün gücünü gösteren ve ecdadımızın bizlere miras olarak bıraktığı bu geleneği yaşatmak adına Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak yoğun gayretler içerisindeyiz. Bu çorbada bizimde bir tuzumuzun olması için her yıl sürdürdüğümüz yem desteğine bu sene de devam ediyoruz. Bu yıl da kulüplerimize 2’şer ton yem desteği sağladık. Bu spor branşının gelişimi için tüm spor yöneticilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki ata sporuna gönül veren cirit severlerle birlikte bu spor branşını tüm dünyaya duyuracağız inşallah.”
    Konuşmaların ardından yem desteği ile ilgili hediye çeki, Başkan Sekmen tarafından Geleneksel Spor Dalları Federasyonu As Başkanı Ziya Gökalp Ceylan ile Erzurum İl Temsilcisi Sinan Çoban’a verildi.

  • İTO Başkanı Avdagiç: “İstanbul, marka şehir olarak pandemi sonrasında önemini arttıracak”

    İTO Başkanı Avdagiç: “İstanbul, marka şehir olarak pandemi sonrasında önemini arttıracak”

    Prof. Philip Kotler öncülüğünde 104 ülkede eş zamanlı gerçekleştirilen Dünya Pazarlama Zirvesi başladı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un marka şehir olarak pandemi sonrasında özellikle önemini artıracağını belirterek, “Pandemiyle beraber İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar çok önemli hale geldi” dedi.

    Prof. Philip Kotler öncülüğünde 104 ülkede eş zamanlı gerçekleştirilen Dünya Pazarlama Zirvesi (eWMS), ’Kritik Zamanlarda Fikirler’ temasıyla pazarlamanın duayen isimlerini bir araya getirdi. 6-7 Kasım tarihleri arasında düzenlenen zirvede dünyaca tanınmış 80’in üzerinde konuşmacı Kovid-19 salgını sırasında küresel pazarlamayı ve ticaret ile işletme algısının dönüşümünü değerlendirdi.

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen zirvede, ’Yeni normalde küresel değer zincirini yeniden değerlendirme gerekliliği’ başlıklı bir konuşma yaptı. Kovid-19 salgınının başından itibaren, ulusal ve küresel toplum ve bu arada tüketici ile müşteri davranışlarında çok önemli değişiklikler ortaya çıktığına dikkat çeken Avdagiç, “Bu, aslında küresel bir travma olarak da nitelendirilebilir. Kırılganlıkların onarılması zaman alabilecektir” dedi.

    Avdagiç, pandemide arz değer zincirinin yeniden düzenlenmesi başta olmak üzere, yeni stratejilerin uygulanmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, İstanbul’un marka şehir olarak pandemi sonrasında özellikle önemini artıracağını belirtti.

    “Dijital dönüşümün sadece büyük şirketlerde değil KOBİ’lerde de uygulanabilir hale getirilmesi gerekir”

    Avdagiç, değer zincirinde ’rekabetçi farklılaşma’ için önerilerinden bahsederek, “Yenilikçilik, hem firma hem de ulusal anlamda lokomotif hale gelmeli. Nitekim küresel verilere göre, bu pandemi sürecinde bugüne kadar yaklaşık 400 binden fazla yeni ürün pazara verilmiştir. Dijital dönüşümün sadece büyük şirketlerde değil KOBİ’lerde de uygulanabilir hale getirilmesi gerekir. Kovid-19 sonrası normale ve zor günlere dönük olarak, değer zincirini gözden geçirip yeniden yapılandırmak firmalarımız için elzemdir. İşletmelerimiz Kovid-19 sürecindeki tutum ve davranışları itibariyle liderlik ve yönetimlerinin otokritiğini yapmalı. Mevcut ve geliştirilecek olanaklarla küresel bir tedarik üssü olarak İstanbul’un, 3A diye kısaltılan Avrupa, Asya ve Afrika için ‘daha yakın, daha hızlı, daha esnek ve daha güvenli’ bir eksende, yeniden konumlandırılması, İstanbul’a ve Türkiye’ye rekabetçi bir üstünlük sağlayacaktır” diye konuştu.

    “İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar önemli hale geldi”

    Avdagiç; deniz, demir ve karayolu taşımacılığı bakımından ‘hub’ olma özelliğine kavuşan İstanbul’un jeo-stratejik açıdan da lojistik merkez olmaya çok elverişli olduğunu kaydederek sözlerini şöyle tamamladı: “Pandemi süreci küresel ölçekte işleyen tedarik ve lojistikteki aksamaların pazardaki talebin karşılanamamasının ortaya çıkarabileceği aksamaları açıkça göstermiştir. Bu durumda İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar çok önemli hale geldi. Güçlü ve esnek çalışabilen KOBİ kapasitesi, genç ve enerjik insan kaynağı ve kültür ile sağlık alanındaki potansiyeli ile birlikte dikkate alındığında pandemi sonrasında İstanbul destinasyonunun çok sayıdaki mal ve hizmet bakımından tedarik, lojistik ihtiyacının optimum karşılanabileceği bir merkez olma ihtimalini artırmıştır”.

  • AK Partili Turan: “Bayramiç beyazı dış pazarda da marka olacak”

    AK Partili Turan: “Bayramiç beyazı dış pazarda da marka olacak”

    AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Bayramiç beyazının fidan sertifikasyonu tescilinin yapılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Çanakkale’ye özgü markaların ve ürün tescillerinin artmasının şehrin tanıtımına ve ekonomisine ciddi katkı sağlayacağını ifade eden Turan, “Kazdağları’nın eteklerinde bulunan Bayramiç ilçemizde endemik bir tür olarak yetiştirilen Bayramiç beyazının fidan sertifikasyonu tescilinin yapılması, çiftçimize, üreticimize ve şehrimize önemli kazanımlar sağlayacak. Çanakkale’miz için bir değer olan bu özel meyve türü, tüm dünyada Bayramiç adıyla anılacak” dedi.

    “Şehrimize değer katmaya devam ediyoruz”

    Yapılan çalışmalarla Çanakkale’ye değer katmaya devam ettiklerini de sözlerine ekleyen Turan, “Tarihiyle, doğasıyla, değerleriyle öne çıkan Bayramiç’imizde yetişen Bayramiç beyazının coğrafi işaret tescilinden sonra 4 farklı çeşide ait Bayramiç beyazı fidan sertifikasyon tescili de gerçekleşmiş oldu. Tescille beraber, Bayramiç beyazı fidanlarının yıllardan beri sertifikasız üretim eksikliği de giderildi. Bayramiç beyazı üreticilerimiz, fidanları sertifikalı olmadığı için destek alamıyorlardı. Bundan sonra Bayramiç beyazı bahçe tesisi yapan üreticilerimiz ile fidan üreticilerimiz de Bakanlığımızca verilen sertifikalı fidan desteğinden yararlanabilecek. Bayramiç beyazının gerek ülke geneline gerekse dünya pazarına yayılması kolaylaşacak. Yine aynı şekilde Bayramiç Beyazı çeşitleri de tek tek tanımlandığından; Tarsim Sigortası kapsamında daha net bir şekilde sigortalanma ve olası doğal afet risklerine karşı tam koruma kapsamına girmiş oldu. Böylelikle üreticimizin mağduriyeti de önlenecek. Milletvekilimiz Jülide İskenderoğlu ile birlikte takip ettiğimiz bir projeydi. Tescil işleminin Çanakkale’mize, Bayramiç’imize, çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor; Tarım ve Orman Bakanlığı’na, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne, Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü’ne, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne, Bayramiç Ziraat Odası Başkanlığı’na ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

    Fidanlara ilçenin eski adı ’Bayramiçi’ adı verildi

    Endemik bir tür olarak yetişen Bayramiç beyazı, meyve, çiçek, fidan ve ağaç yapısı itibariyle diğer şeftalilerden ve nektarinlerden farklılık arz eden tüm fizyolojik, morfolojik özellikleri bilimsel kriterler dahilinde açıklanarak ortaya konuldu. Yapılan çalışmalar sonucunda Bayramiç beyazı dört çeşit; ilçenin eski adı olan Bayramiçi isminin fidan tescili farklı olgunlaşma tarihlerine göre, Bayramiçi beyazı 1, Bayramiçi beyazı 2, Bayramiçi beyazı 3, Bayramiçi beyazı 4 olarak tescil edildi.

  • Kdz. Ereğli TSO marka tescili belgesi aldı

    Kdz. Ereğli TSO marka tescili belgesi aldı

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası’nın “Marka Tescil Belgesi” aldığı belirtildi.

    Kdz. Ereğli TSO’nun 2019 yılında başlattığı logo ve isim tescil işlemlerinin tamamlandığı ifade edildi. Konuya ilişkin olarak Kdz. Ereğli TSO’dan yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi; “Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2019 yılında başlatılan logo ve isim tescil işlemleri sonuç verdi ve oda logosu isimle birlikte tescil edilmiş oldu. Kurumsal Kimlik çalışmalarına son hız devam eden TSO bu sayede kurumsallaşma adına önemli bir adım atarak marka olma yolunda tescillenmiş oldu.”

  • MTÜ’de ’Kariyer ve Marka’ sohbetleri

    MTÜ’de ’Kariyer ve Marka’ sohbetleri

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde (MTÜ) düzenlenen “Kariyer ve Marka Sohbetinde” Cumhurbaşkanı Danışmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Sönmez tarafından “Ülkemizde Peyzaj ve Süs Bitkilerinin Geleceği” konulu konferans verildi.

    Üniversitenin Uzaktan eğitim Sistemi ve sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak yayınlanan konferansın açılışında konuşan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, yeni başlayan 2020-2021 akademik yılının hayırlı olmasını dileyerek, “Bu yıl 5 fakülte ve 9 meslek yüksekokulu ile eğitim ve akademik faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

    Bu yıl ilklerle eğitim yılına başladıklarını ifade eden Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bu yıl model alan değil, model olan üniversite düşüncemizin hayat bulduğu, karşılık aldığı bir yılımız. Üniversitemiz kurulurken lisans olarak sadece 1 fakültemiz, Ziraat Fakültesi ve 2 bölümü vardı. 80 lisans öğrenci kontenjanımız bulunuyordu. Bu yıl, ikinci yılımızda, faal olan 5 fakültemiz var ve bağlı 16 bölümümüz bulunuyor. Yeni 4 fakültemiz ve 14 bölümümüz bu yıl ilk öğrencilerini aldılar. Tıp Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu bu yıl eğitim ve akademik faaliyetlerine başlıyorlar. Geçen yıl kayıt yaptıran lisans öğrenci sayımız 80’dı, bu yıl 550. Geçen yıl ön lisans için kayıt yaptıran öğrenci sayımız bindi, bu yıl bin 400 civarında. Geçen yıl lisans ve önlisansta uluslararası öğrencimiz yoktu, bu yıl 362 yabancı öğrenci üniversitemize kayıt yaptırma hakkı elde etti. İlçelerdeki meslek yüksekokullarımızda uluslararası öğrencilerimiz bulunuyor. Üniversitemizin kuruluşunu sağlayan ve iki yılda her aşamasını takip ederek tensip ve takdirleri ile destek sağlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Yine üniversitemizin kuruluşundan bugüne tüm aşamalarda desteğini, katkılarını ve ilgisini her zaman veren YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Yekta Saraç’a ve YÖK Üyelerine de teşekkürlerimi sunuyorum.”

    “Yaşayacağınız dünyayı kurmak için eğitiminize odaklanın”

    Malatya Turgut Özal Üniversitesinin uzaktan eğitim faaliyetlerini kendi kurumsal yazılım ve sistemi yürüten bir üniversite olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Karabulut, öğrencilere ise şu mesajı verdi:

    “Sevgili gençler, Sizler bizim yaşadığımız bugünler için değil yaşayacağınız dünyayı kurmak için eğitiminize odaklanın. Eğer bizim yaşadığımız dünya için hayallerinizi odaklanırsanız asla ileri gidemezsiniz. Bizlerde sizleri kendi yaşadığımız dünya için değil, sizlerin yaşayacağı dünya için hazırlayacağız. Sevgili gençler şunu asla unutmayın; eğitim ve araştırma hayat boyu sürmesi gereken bir eylemdir. Kendinizi sadece mesleğin ilk aşaması için hazırlamamız artık yeterli değildir. Yeteneklerini, mesleki yetkinliklerini ve verimliliklerini sürekli geliştirenlerin kazandığı ve bir adım önde olduğu bir dönemdeyiz.”

    “İklim açısından dünyada Türkiye gibi ikinci bir ülke yoktur.”

    “Ülkemizde Peyzaj ve Süs Bitkilerinin Geleceği” konulu konferans veren Cumhurbaşkanı Danışmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Sönmez ise Malatya’nın iklimsel olarak çok güzel bir değere sahip olduğunu ifade ederek, “Tabii biz bunu nasıl lehimize çevirebiliriz buna bakmamız lazım. Dünyada ve Türkiye’de örnekler var. Malatya’nın doğal örtüsü, florası ve faunası çok zengin. Dünya iklimsel anlamda 11 bölgeden oluşuyor. Bunun anlamı bizim tabirimizle söyleyeyim soğukluk ve sıcaklık olarak geçiyor. Cenab-ı Allah dünyada bize öyle bir ülke bahşetmiş ki ikinci bir ülke yok. Bu 11 bölgenin 7 tanesi bizim ülkemizde, Türkiye’mizde, Anadolu’muzda var, turistik bölgeleri saydığımız zaman artı eksi demektir 9 bölge yapar. Bize en yakın dört olan ülkeler var. Ama ne gariptir ki dünyanın bu ticari sektörünü, üretim sektörünü, gerçek reel sektörü yöneten tek bölge olan Hollanda. Şimdi bunu özellikle üzerine basa basa söylüyorum, şundan dolayı söylüyorum, var olan değerimizi kullanamıyorsak o bizim değildir arkadaşlar. Onun bir anlamı olmuyor, önemli olan var olan değerimizi bakalım en iyi şekilde nasıl kullanmamız gerekiyor. Var olan güçlerimizi, renklerimiz pozitifle birleştireceğiz. Yani olumsuz tarafları atacağız, birbirimizin başarını tartışarak daha iyi noktaya nasıl getiririz onu konuşacağız. Ben bunu yapacağımıza inanıyorum. Çünkü o zaman gücümüz çok daha fazla olacak, çok daha başarılı olacağız” ifadelerini kaydetti.

    “Bizde başka ülkelerin Batısında bulunuyoruz”

    Su kaynaklarının 2050 yılında güvenlik görevlilerince korunacağı bir duruma gelineceğini belirten Sönmez, su kaynaklarının her alanda planlı ve tasarruflu kullanılması gerektiğini vurguladı.

    Sönmez, “Çocuklar daha okulda iken kazanmayı, başarmayı ve ortaya bir sonuç olarak eser koyduğu zaman kendisine olan özgüven daha çok artar. Çocuklarımız araştırmacı ve geliştirmeci olarak yetiştirmeliyiz. Bazı ülkeler bizim batımızda, bizde bazı ülkelerin batısında olduğumuzu unutmamalıyız. Bunu bir artı olarak görmeliyiz. Bizim Batısında olduğumuz ülkelerin bizim teknolojimize daha çok ihtiyaçları var” dedi.

    Rektör Prof. Dr. Karabulut, konferansın anısına Cumhurbaşkanı Danışmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Sönmez’e tablo, kayısı ve saksıda çiçek hediye etti.