Etiket: manevi

  • Madde bağımlılarına manevi destek

    Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yatan madde bağımlılarına diyanet uzmanları tarafından manevi destek veriliyor.

    Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde pilot illerde hastanelerde Manevi Destek Birimi kuruldu. Samsun da “Manevi Destek Hizmeti”nin başlatıldığı pilot illerden bir tanesi. Bu kapsamda yaklaşık 1 yıldan beri; Samsun Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesindeki AMATEM biriminde madde bağımlısı olarak tedavi gören hastalara Manevi Destek Hizmeti veriliyor. Manevi Destek Hizmeti isteyen hastalara haftada 1 gün verilen bir hizmet. Manevi Destek Hizmeti Diyanet İşleri Başkanlığının görevlendirdiği manevi destek uzmanı tarafından veriliyor. Programdan yararlanan hastalar uygulamadan oldukça memnun. Her görüşmede mutlu olduklarını belirten hastalar, görüşmelerin daha sık olabileceğini söylediler.

    Ö.K.:”Ne zaman o odadan çıksam hep mutlu çıkıyorum”

    2005 yılından beri madde kullandığını belirten AMATEM’de tedavi gören Ö.K (30), “Her türlü maddeyi kullandım. Kullanmadığım eroin ve metanfetamin kalmadı. Çok pişmanım. 12 yıldır kullanıyorum. Hemen hemen her gün kullandım. Astımım var, tüberküloz geçirdim, böbreklerimde üreler düştü, gözlerimde, bozukluklar başladı, titremeler var, ailesel açıdan sıkıntılar var. Madde kullandığımda sadece kendim mutlu oluyordum. Bir ara bıraktım. Arkadaş ortamında yine başladım. Burada güzel bir ortam var. Hocalarım çok iyi. Manevi destek çok iyi geldi bana şahsen. Manevi destek; her zaman olmalı ve herkesin katılması gerekiyor. Kendi isteğimizle manevi destek alıyoruz. Manevi destek uzmanı ile yaptığım görüşmeler sonucunda maddeden ve madde kullanan arkadaşlardan nasıl uzak durabileceğimle ilgili fikirler aldım. Bu saatten sonra ’arkadaş’ camide olur. Dini bilgim vardı. Fakat hocamın anlattıkları ile daha fazla aydınlandım. Ne zaman o odadan (Manevi Destek Görüşme Odası) çıksam hep mutlu çıkıyorum ve o günüm hep huzurlu geçti. Hocam her gün gelse yok demem. Bonzai, eroin, esrar, kokain ve alkol dahi hepsi birbirine sürüklüyor. ’Bir kere içeyim’ demesi bile onu her şeye iten şeydir. Bir kere iki kere değil hiç içilmemesi gerekiyor. AMATEM Samsun’da değil tüm Türkiye’de olması gerekir. Gençler içmesin kendilerini öldürürler başka bir şey yapamazlar. Ben 12 yıldır içiyorum halime bakın. Güç yok kuvvet yok. Kendimizi düşürmekten başka hiç bir şey yapmadım. Ben bıraktım Allah’ın izniyle” şeklinde konuştu.

    H.B.: “Yatağa başımı koyduğumda rahat uyuyorum”

    2,5 yıl önce madde kullanmaya arkadaş ortamında başladığını söyleyen H.B.(23), “Arkadaş ortamında ’bir kere iç’ bir şey olmaz dediler. İçtik ve şimdi maddenin ne kadar zararlı bir şey olduğunu anladık. Buraya kendim ve ailem için geldim. Ailem her zaman yanımda oldu. Jameika, bonzai, flaş atık, esrar attık. Ama şimdi bırakma aşamasındayız. Bıraktık. Doktorlarımız bize yardımcı oluyor. Manevi destek programı çok güzel gidiyor. Beni çok rahatlattı. Öfkeliydim, sinirliydim, kendi kendimle kavga ediyordum. Ama hocam bana yardımcı olmaya çalıştı. Açıklamalarda bulundu. Maddeden dolayı ben boşluktaydım. Benim hayatımda sadece madde vardı. Ama şuan değer verdiğim insanlar daha çok oldu. Ben üç sefer hocamın yanına gittim. Allah’a şükür 3 seferde odadan mutlu, gülerek çıktım. Yatağa başımı koyduğumda rahat uyuyorum” diye konuştu.

    Ergin: “Görüşmelerden memnun kalıyorlar”

    Hastaya uygulan tedavinin bir ekip işi olduğunu belirten Manevi Destek Uzmanı Fatih Ergin, “Tabii işin başında psikiyatri doktorumuzun hastalara uyguladığı ilaç tedavisi çok önemli. Psikoloğumuz Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Programı (SAMBA) eğitimi veriyor. El sanatları ve beden eğitimi anlamında da hastalar burada çeşitli aktiviteler yapıyor. Biz de hastaların daha çok manevi yönden kendilerini iyi hissetmelerini çalışıyoruz. Tedavinin devamı, kendi içsel mutlulukları, manevi açıdan Rabbimizin sürekli yanlarında olduğunu belirtme açısından görüşmeler yapıyoruz. Burada tedavi gören hastaların pişmanlık durumu söz konusu oluyor. Biz hastalardaki bu pişmanlığın yeniden madde kullanmaya değil, hayatlarında maddeden uzaklaşmaya vesile olabilecek yeni bir başlangıç olması açısından görüşmeler yapıyoruz. En azından buradaki tedaviyi benimsemeleri ve buradaki süreci daha başarılı geçirmelerini sağlamaya çalıştık. Görüştüğüm hastalar haftaya tekrar görüşmek istiyor. Hastalarımızdan ’Sizinle görüştüğüm için kendimi çok iyi ve mutlu hissediyorum, buradan mutlu çıkıyorum, kendimi rahat hissediyorum’ şeklinde dönüşler oluyor. AMATEM bütün herkes açısından hassas noktaları olan bir tedavi sürecidir. Bazıları tedavinin sonunu getiremeyebiliyor. Bizim görüşmelerimizin neticesinde en azından hastalarımızda 21 günlük tedavinin başarıyla sonlandırılması anlamında bir etkisinin olduğunu gözlemlemeye çalıştık. Tabii bütün hastalarla bu olmuştur diyemeyiz. Ama haftanın bir günü yapmış olduğumuz görüşmelerle buradaki tıbbi tedaviye destek olma noktasında böyle bir sonucu gözlemlediğimizi söyleyebilirim” dedi.

    Büyükkarabacak: “Manevi görüşmeleri yapan hastalarımızda motivasyonun biraz daha yüksek olduğunu görüyoruz”

    Uyuşturucunun günümüzde toplumsal bir problem olduğunu belirten Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Hüseyin Yalçın Büyükkarabacak, “Devlet kurumlarımız bu soruna en üst seviyeden çözüm üretmeye çalışıyor. TBMM’de bununla ilgili uyuşturucu ana komisyonumuz mevcut. Uyuşturucuyla ilgili devletimizin bütün kademelerinde yoğun bir çalışma var. Sağlık Bakanlığı olarak tedavi, rehabilitasyon ve sonraki süreçle ilgili önemli çalışmalarımız var. Kurumlarımızın hastaların uyuşturucu dünyasına dönmemesi noktasında adımlar atılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığımızın da AMATEM’lerde tedavi gören hastalarımıza yönelik manevi yönden destek vermek ve onları biraz daha motive edebilme açısından yaptığı bir çalışma var. Manevi görüşmeleri yapan hastalarımızda biraz daha motivasyonun yüksek olduğunu görüyoruz. Hastanesi. Bu da şu anlama geliyor; uyuşturucu bağımlılığı tek başına bir kurumun, belli kişilerin yapabileceği bir şey değil. Devlet millet olarak el birliği ile bu problemin çözümüne ne kadar katkı sağlayabileceğimizi düşünerek çalışılması gereken bir durum” açıklamasını yaptı.

  • TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral: Yatırımlarımız devam edecek, iki şeye ihtiyacımız var; istikrar ve manevi destek

    Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı ve NG Kütahya Seramik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, yeni tesisin sözünü 15 Temmuz’da gerçekleşen hain darbe girişimi sonrası Kütahya’da yapılan demokrasi mitinglerinde verdiklerini, bu sözü temel atarak yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

    2. OSB’deki 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Seramik Fabrikası’nın temel atma törenide konuşan Güral, “Memleketimiz Kütahya’da 150 milyon TL’lik yeni bir yatırım yapmanın heyecanını yaşıyoruz. Tarihimizin en karanlık olaylarından birisi olan, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı ülkemizin her yanında can pahası bir direniş gösterenler unutulmasın diye yeni üretim tesisimize ’15 Temmuz Şehitleri Seramik Fabrikası’ adını verdik. Bu kararı almamızda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım’ın güven veren tavır ve açıklamaları ile iş adamlarını yatırıma çağıran mesajlarının da çok yüksek etkisi oldu. NG Kütahya Seramik Grubu Türkiye’ye, insanımıza, ekonomimize inanmaktadır. Yatırımlarımız devam edecektir. Biz yatırımlara devam ederken iki şeye ihtiyacımız var. İstikrar ve manevi destek. Siyasi-ekonomik istikrarın faydasını yaşayarak görüyoruz. Ülkemizi yöneten kıymetli siyasilerimiz ve idarecilerimizden bizden moral desteklerini eksik etmemelerini rica ediyoruz” diye konuştu. (EFE)

  • Samsun’da ‘İşitme Engelli Gençler Manevi Mimarlarını Öğreniyor’ Programı

    Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Tomurcuk İşitme Engelliler Derneği’nin ortaklaşa yürüttüğü “İşitme Engelli Gençlerimiz Manevi Mimarlarını Öğreniyor” konulu programın Samsun ayağı gerçekleştirildi.

    Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde düzenlenen programa Vali Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırım, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Güven Özyurt, Kredi ve Yurtlar Kurumu Samsun İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Sultan Bulut, Tomurcuk İşitme Engelliler Derneği Başkanı Faruk Bilgili, öğrenciler ve veliler katıldı.

    Programın açılış konuşmasını yapan Tomurcuk İşitme Engelliler Derneği Başkanı Faruk Bilgili, “Gençlik ve Spor Bakanlığı Proje Koordinasyon Genel Müdürlüğü’nce ortak yürüttüğümüz projenin

    Ankara’da başlayıp, Kahramanmaraş, Sivas ve Samsun’da da 4’üncü etabını uygulamaktayız. Projemiz iki aşamalı, dün işitme engelli gençlerimiz ile birlikte Samsun’da bulunan türbeleri gezerek ve ziyaret ederek işitme engelli gençlerimize bunların tarihi geçmişini anlattık. Bugün de salon toplantımızda hem bu dünyada işitme engelli gençlerimizin varlığını fark ettirmek, işitme engelli olmayan gençlerle kaynaştırmak, bunların bugüne kadar yaşamadıkları ‘Allah nedir, Kuran nedir, Hadis nedir’ bu konularla ilgili detaylı Cumhuriyet kuruldu kurulalı hiçbir çalışma olmamış. Bu iktidarın işitme engellilerin manevi duygularına hitaben yapılan bir projedir. Biz de işitme engellilerin manevi boşlukları olan bu konudaki eksikliğini, farkındalığını tüm Türkiye’de fark ettirmek ve bununla ilgili yapılacak çalışmalara bir nebze de olsa devlet büyüklerine katma değerde bulunmak istiyoruz. Bizim projede taahhüt ettiğimiz 5 ildi ama bu işin manevi boyutunu gören iş adamlarından aldığımız desteklerle bunu 8 ile çıkardık. Bundan sonra İzmir, Bursa ve finalde İstanbul olacak. İstanbul’da da 81 ilden 81 hatim yapacağız” dedi.

    Projeyi hayata geçirenlere teşekkür eden Samsun Vali Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırım, “Bu proje engellilerimizin manevi açıdan eğitimlerini destekleyen bir projedir. Dini bilgilerini ve manevi ihtiyaçlarına giderilmesine yönelik güzel bir proje” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar İşaret Dili Uzmanı Mehmet Küçük, projenin sunumu hakkında bilgi verdi. Ayrıca anlatımlar işaret dili olarak işitme engellilere tercüme edildi.

  • Iuc Başkanı Azizoğlu’ndan “Milli, Manevi Ve Kültürel Değer” Vurgusu

    Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Milli, manevi ve kültürel değer ve kavram hassasiyetlerini yitirmiş nesil bizim geleceğimiz olamaz” dedi,

    Türkmeneli televizyonunda yayınlanan “Coğrafyamıza Akademik Bakış” isimli programına bu hafta Prof. Dr. Filiz Avşar’ı konuk eden Azizoğlu, “Coğrafyamızda ve ülkemizin etrafında çok önemli şer odakları oluşmuş durumdadır. İçimizde örgütlenmiş ihanet şebekelerinin milli ve manevi değerlerini yitirmiş sözde akademisyen, sözde entelektüel, sözde bilim adamı, sözde siyasetçi ile sanki benliğimiz kuşatılmış, bugün çok önemli milli, manevi değerlerimizin yok edilmesinin farkına varamıyoruz. Bizler o kadar çok meşgul ediliyoruz ki, bugüne kadar karşı durduğumuz emperyalizm güç odakları benim tanımlamamla birleşik emperyalizm oldu” dedi.

    Azizoğlu, şunları söyledi:

    “Batı emperyalizmi diyorduk. İçimizde kanayan yaranın veya içimizde şer odaklarının oluşmasına, yapılanmasına sebep olarak baktığımız bir konumdayken şimdi kuzey emperyalizmi çıktı. Yakında doğu emperyalizmi birleşip güç birliği oluşturacaklar. Birleşik emperyalizm diyorum. Bu kadar terörizmle, ihanetlerle coğrafi olarak etrafımız kuşatılmış durumdayken, çok meşgul edildiğimizi hayatı önem arz eden değerlerimizin yitirildiğinin çok bilincinde olamıyoruz. Örneğin kültür, inanç, değer kavramlarında biz geleceğimizi yitiriyoruz. Yeni nesil diyoruz, neye göre yeni nesil; hep deriz ya geleceğimizi evlatlarımıza teslim edeceğiz. Hangi evlatlara teslim edeceğiz. Neye göre gelecek nesildir ya da kimin gelecek neslidir.”

    Kültürün farklı bir konu olduğunu belirten Azizoğlu, “Kültür milli değerdir, milli kültürdür. Alt kültürlerimiz olur, üst kültürlerimiz olur. Lakin milli kültür birleştirici bir unsurdur. İnanç özellikle Anadolu insanının birleştirici çimentosu gibidir. İnançsız, kültürsüz bir nesil geleceğimizi temsil edemez. Anadolu’nun değerleri, kavramları, inançları ve kendisine özgü insani boyutu yüksek kültürü vardır. Bu dört ana başlık altındaki hayati önemde olan varlıklarımız yok edilerek ya da asimilasyona uğratılarak ülkemizin ve milletimizin geleceği bilinmeze sürüklenmektedir” dedi.

    Azizoğlu şunları söyledi:

    “Çok hızlı değişim ve dönüşüm yaşıyoruz. Özellikle son yüzyıllarda, Osmanlı coğrafyasının emperyalist güçler tarafından paylaşılmasından sonra Anadolu topraklarına milli sınırlar içerisine hapsedilen toplumumuz baskı altında kaldı. Küresel yapılanmalarda bazı görevler verildi. NATO ve Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında gibi. Fakat sıkıştırılmış coğrafyada bunlar yeterli görülmedi, Batı toplumları tarafından kendilerinin çok kötü kopyası olmamızı sağlamaya çalıştılar. Bunu sinema, tiyatro, görsel basınla yapmaya çalıştılar. Kültürel hızlı değişim ve dönüşümde biz biz olmaktan çıktık. Ben toplumsal yaşantımıza, milli algımıza baktığım zaman gelecekle ilgili bu kötü bir değişim ve dönüşüm yaşadığımızı görüyorum. Pozitif değil negatif. Kendi kültürlerinden, inançlarından, değerlerinden, kavramlarından uzaklaşmış bir toplum ve Batılı olmayı bir marifet sayan, Batılı olmayı asalet sayan, Batılı gibi giyinmek, Batılı gibi konuşmak, Batılı gibi yaşamayı çağdaşlık, uygarlık ve medeniyet gibi algılayan hızlı bir değişim dönüşümü yaşıyoruz. Aslında asaleti, çağdaşlığı, uygarlığı, medeniyeti Anadolu kültürü dediğimiz, milli kültürümüz dediğimiz yüzyıllarca tüm dünyaya örnek teşkil etmiş bir kültürün sahibi olduğumuzu unuttuk. Hızlı değişen ve dönüşen bu kültürel yapımızda geleceği hangi nesile teslim edeceğimizin endişesini taşıyorum.”

  • Sivas’ta İşitme Engellilere İşaret Diliyle Manevi Değerler Anlatıldı

    Sivas’ta işitme engelli öğrencilere, işaret diliyle manevi değerler anlatıldı.

    Tomurcuk İşitme Engelliler Derneği ile Gençlik Spor Bakanlığı ortaklığıyla ilki Ankara’da ve daha sonra Kahramanmaraş’ta düzenlenen ’İşitme Engelli Gençler Manevi Mimarlarını Öğreniyor’ projesi kapsamında Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde panel düzenlendi. Panele Sivas Valisi Alim Barut, Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Özaydın, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy ve işitme engelliler katıldı.

    Panelde konuşan Vali Alim Barut işitme engelliler ile ilgili az şey bildiğini fark ettiğini belirterek,”İşitme engelliler manevi mimarlarını öğreniyor ama manevi mimarları öğrenmeye bizim de herkesten fazla ihtiyacımız var. Kelimelerin anlamını bilmek açısından bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyorum.”dedi.

    Tomurcuk İşitme Engelliler Derneği Başkanı Faruk Bilgili ise derneğin faaliyetleri hakkında bilgi vererek,”İşitme engellilerin iletişim sorunlarını çözmek, manevi olarak boşlukları doldurmak için projeler üretiyoruz.”diye konuştu.

    Panelde, Prof. Dr. Recep Toparlı Şemseddin Ahmed Sivas’i, Prof. Dr. Hüseyin Akkaya Kadı Burhanettin’i, Doç. Dr. Hakan Yekbaş İsmail Hakkı Toprak Hazretleri’ni ve Prof. Dr. Alim Yıldız’da Abdulvahabi Gazi Hazretleri’ni anlattı.